Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 EYLÜL 2003 CUMA
+
CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Öldürülen Isveç Dışişleri Bakanı son röportajında Türkiye'yi desteklediğini söylemişti:
Er yada geç üyesinizLEYLA TAVŞANOĞLU
Bizim Türkleri zaman zaman kızdı-
ran Isveç Dışişleri Bakanı Anna Lindh
artık yok. Bir dönem aklını sürekli
"Kürthaktarma saygıya, Kürtçe konuş-
ma özgürlüğünün tanınmasma" takan
Lındh'le biri Ankara'da, biri de Stock-
holm'de olmaküzere iki görüşme yap-
mışnm. Son olarak Ocak2001 'de Stock-
holm'de, Dışişleri Bakanlığı'nda bu-
luşmuştuk. Karh, tipili bir günde Dı-
şişlen Bakanlığı'nın tarihı taş binası-
nın üst kattaki görkemli salonunda kar-
şılıklı oturmuştuk. Isveç, o sırada AB
dönem başkanlığını yeni üstlenmişti.
Lindh çok aktif bir dönem başkanı ba-
kan olarak Isveç'in Avnıpa hedefleri-
ni heyecanla anlatıyordu.
Sanılanın aksine de Türkiye'nin
AB'yle yakınlaşmasuıa büyük ölçüde
yardımcı olmaya çalışıyordu. Ama üze-
rine basa basa söylediğı de şuydu:
Türidye'nin tam üyeiği,Türkiye'nin
neteri başanhğına bagbdır. Bunlan tam
olarak başardığı za-
reci içinde yer almaktadır. Öte yandan
Türkiye'de Kopenhag kriterteri uygu-
lanmava başlanır başlanmaz genişle-
me süreci görüşmeleri Ankara'y la de-
vam edecektir. Türkiye, genişleme sü-
recinin bir parçasıdır ve er ya da geç
AB'ye tam üye olacakOr."
Gördüğünüz gibi iki buçuk yıl önce
de, Anna Lındh'le bugün konuştuğu-
muz teraneleri konuşmuştuk. Sanki
hiçbir değişikJik olmamışa benziyor
telafnız etnğimiz cümlelere bakarsaruz...
LIIMDH DE OLOF PALME CİBİ KORUMASIZDI
Kürt sorunu...
• Dışişleri Bakanı
Lindh, Ocak 200 l'de
Cumhuriyet'te
yayımlanan son
söyleşisinde,
"Türkiye'nin
tam üyeliği
Türkiye'nin
neleri
başardığına
bağlıdır.
Bunlan
tam olarak
başardığı
zaman AB'ye
üye
olabilir"
demişti.
man AB'ye üye olabilir.''
Bir de Ahnan Birlik Partileri'nin bu-
gûn net açıkladıklan AB' nin bir Hıris-
tiyan Birlik olduğu ve Türkiye'nin bu
birlikte yerinin bulumnadığı tavnna
karşı Lindh şu görüşleri savunmuştu:
Çeşltlilik kazandırır
"Ben böyle hesaplar yapıkhğını dii-
şünmüyorum. AB farkb kültürleri bün-
yesinde toplayan bir birlik Zenginliği
de buradan gehyor. Evet, Türkne Müs-
iüman bir toplum. Bu da Avrupa'va çe-
şitiilik. katma değer kazandmr. Türki-
ye'nin, nüfusu en biryük iilke olacagı için
ohımsuztuklarlakarsıiaşacağmı hiç san-
mıyorum. tşe bir de öbür tarafindan
bakahnı. Türkiye'nin nüfusu 100 mit-
yona ulaşırsa bu, Avrupa'da açık paza-
ra 100 mih on kişinin kaülması anlanu-
na getir. Bunu bu şekilde, olumluyanın-
dan ahnakta yarar var."
Bundan sonraki bağlantılı sorum şu
oluyor: "Türkiye,AB'ningenişlemesü-
recinde ne konumda?"
Türkiye. Kopenhag kriterleri ülke-
de tam olarak uygulanmadan AB'yle
tam iiyeükiçin gerçekgörüşmdere baş-
layamaz. Ama, Türkiye genişleme sü-
Her neyse... Konuşmammn burasın-
da Lindh, çok rahat bir tavirla pabucu-
nu çıkanp ayağını altına alıyor ve sö-
zü bu kez Kürt konusuna getiriyordu.
Benim, Türldye'de terörist olarak
büinen pek çok Itişi Avrupa ülkekrin-
de kendilerine sıgınak buhryor. Bunlar
oralardan Türkhe aley hinde etkinlik-
lerini sürdürmeye de\ am ediyorlar. Bu
soruna nasıl çözüm bulunacak" soru-
ma yanıtı şöyle oluyor-
du:
"İsveç,Türkiye'yikısan
haklan konusunda eleş-
tirirken bir yandan da bu
terörisderieleştiriyor.Ör-
neğin, bizim PKK'yleB-
gfli tavnnuz her zaman
çok açık olmuştur. Biz,
Kürtçe ve Kürt konusu-
nu PKK'den ayn tutuyo-
ruz. t stefik biz İsveç ola-
rak PKK'nin Kürtkrin
çoğunluğunu temsil et-
mediğinin bUincindeyiz.
Ama başka ülkeler
PKK'yi bizim gibi ekştir-
mediler. Burada dikka-
tinizi çekmek istediğim
başkabir konudaha var
Teröristierleınücadelede
hukuk kuraDan içinde
yapümahdır. Cezaevle-
rindeki durumu ele ahr-
sak~ Oradaki şiddet ha-
reketleri kınanmalıdır.
Ama o cezaevterindeki koşuOarın da
pek kabul edilebihr gibi olmadıklann]
söylemekzorundayız. Bunlar uhıslara-
rası normlara hiç uymuyor üstetik."
Sormayade\-amedıyorum: "Amahü-
kümet bunu düzeltmek için hücre as-
temine geçiyor_ Buna ne diyorsunuz?"
Ondan yanıt şöyle geliyor.
"Evet. Ama ben dışandan baküğun
zaman büyük ölçüde karşûıkh bir gü-
vensizlik olduğunu görebütyorum. Ta-
bii Id benim işim hükümetinize ne ya-
pıpne^pmamasıgerektiğinisöyiemek
değiL İsveç'te cezaevlerinin nasıl ohna-
lan gerektiğiyleilgili uluslararasıkriter-
ler uygulanıyor."
Kıbrıs sorunu...
O dönem Türk-Yunan ilışkileri ve
bağlı olarak Kıbns sorunu yine günde-
min üst sıralanndaydı. Son sorum ve
onun son yamtı şöyle oluyordu:
"Son olarak Türkiye ve Yunanistan
arasmdaki Uişküerin gekceğini nasıl gö-
rüyor ve Kıbrıs sorununun nasıl çözü-
lebileceğini düşünüyorsunuz?"
"Kıbns. BM'nin aracıhğıyla görüş-
meleıie çözülmcüdir. O iki kişi (Denk-
taş ve o döncnıin Rum Başkanı Kledi-
res) bir anlaşmaya varmahdırlar. Cs-
telik Kıbrıs bir anbşma ohnadan da
AB'ye tam üye ahnabiBr. Ama en iyi so-
nuç, sorunlan çözühnüş bir Kıbns'm
AB've üve ounasHhr."
Suikasta kurban giden Olof Palme ile bıçaklanarak öldürülen
Lindh 1984'te birlikte. Pahne'nin ölümü, düşük suç oranlanyla
övünen Isveçlileri düş kınklığına uğratmıştı. Lindh'in ölümü de
îsveçlilere, Pahne'ye 17 yıl önce yapılan suikastı anımsattı.
Soıılan ayın olclıı
Dış Haberler Senia - Dışişleri
Bakanı Anna Lindh'in bir
mağazada bıçaklanarak
öldürülmesi, birçok Isveçliye,
17 yıl önce Başbakan Olof
Pahne'ye yapılan suikastı
anımsattı.
Sol Parti lideri UBa Hofrmann,
"Olayı duyar duymaz Olof
Pahne'yi anımsadım" derken.
Yeşil Parti lideri Peter Eriksson
da, "tsveç halla için, Palme
suikastının korkunç anılannı
geri getirdi" ifadelerini
kullandı. Lindh, Palme den
sonra, Sosyal Demokrat
Parti'de uluslararası konularda
düşündüklerini açık açık ifade
eden ilk ısim oldu. Dışişleri
Bakanı, son zamanlarda Italya
Başbakanı SiKio Berlusconi'yi
ve Irak'taki savaştan dolayı
ABD'yi eleştirmişti.
Korumalar eşlığinde gezmeyi
reddeden Başbakan Olof
Palme'nin 1986"daki ölümü,
düşük suç oranlanyla övünen
îsveçlileri şoke etmişti. Yine de
bunun bir sapma olduğuna
inanıldı ve sadece
başbakanlarda koruma ohnası
geleneğine devam edildi.
Palme, evrensel
silahsızlanmayı savunması,
ABD'nin Vietnam'daki rolünü,
Güney Afrika'daki ırk
aynmcılığını ve birçok
COK YÖNLU POLITIKACI
Anna Lindh, 19 Haziran
1957'de Stockholm'de
doğdu, Sosyal Demokrat
Parti'nin gençlik kolunun
önce (SSU) Uppsala bölgesi
(1977-80), sonra da biitün
örgütün başkanlıgını yaptı
(1981-83). 1982'de Uppsala
Üniversitesi 'nin Hukuk
Bölümü 'nden mezun oldu.
1982-83'te Stockholm
Belediye Meclisi üyeliğinde
bulundu, 1984-90 arası
yeniden SSU başkanlıgını
yaptı. 1987-90 arası
Uluslararası Sosyalist
Gençlik Birliği'nin (IUSY)
başkan vardımcılığını yaptu
1986-1990 arasında alkol ve
uyuşturucuyla Ugili
hükümet komisyonunun
başkanlıgını da üstlenen
Lindh 1994 'te milletvekili
seçildi ve aynı yıl çevre
bakanlığına atandu 1998'de
de Dışişleri Bakanlığı 'na
atandu İsveç 'tepazar giinü
yapılması planlanan Euro
referandumu için ö'nemli rol
oynayan Lindh, AB
forumlarında insan haklan
konusundaki çabalanyla
ö'ne çıkmışth ABD Başkanı
George Bush 'a Irak savaşı
nedeniyle "Yalnız kovboy"
adını takan Lindh,
İtalya 'nin AB dönem
başkanlıgını ve İtalya
Başbakanı Silvio
Berlusconi 'yi de
eleştiriyordu. Nyköping
kentinin valisi, eski İçişleri
Bakanı Bo Holmberg 'le evli
olan Anna Lindh, 8 ve 12
yaşlarındaki oğullannı
geride btraktu
ülkedeki askeri rejimleri
eleştirmesiyle tanınıyordu.
Bu yüzden birçok hayranının
yanı sıra düşmanlan da
olmuştu ve ölümü hakkında
pek çok iddia ortaya atıldı.
Cinayet, başka özellikleriyle de
Palme suikastını çağnştınyor.
Bugüne kadar başlatılan
yüzlerce soruşturmaya karşın
Palme'nin katili ve cinayette
kullanılan silah hâlâ
buhınamadı. Lindh'in "Isveçli
ripinde" olarak tanımlanan
katilinin de olaydan hemen
sonra kayıplara kanşması,
îsveç polisinin yeterliliğiyle
ilgili tartışmalan başlattı.
'îsveç, dünyaya dönük yüzünü yitirdi' diyen Başbakan Persson:
Güven duygumuz saı^ılclı
GÜRHANUÇKAN
Kadın kuruluşlanna
yardım etmişti
Anna Lindh, namus cinayetlerinüı
önknmesi için Güneydoğu'daki kadın
kuruluşlanna para yardımında
bulunmuştu. 3 Şubat'ta Diyarbakır'a
ziyarette bulunan Lindh, aralannda eski
miBetvekiti Sırn Sakık'm da bulunduğu
DEP üyeleri, vahiik, HADEP'U Belediye
Başkanı Feridun ÇeHk, baro \ önetkileri
ve sivil toplum örgütlerinin (emsiküeriyle
bir arava gelmişti
f: MÂHMUT ORAL)
STOCKHOLM-lsveç'in sevilen
politıkacılanndan ve birçoklan ta-
rafindan geleceğin başbakanı olarak
görülen Dışişleri Bakanı Annalindh,
ugradığı bıçaklı saldınnın ardından
dün sabah TSİ 06.29'da öldü.
Parlamento binasının bırkaç blok
ötesindekı alışveriş merkezi Nordis-
ka Kompaniet'te (NK) önceki ak-
şam bıçakh bir adamın saldınsuıa
uğrayan Lindh, sabaha kadar süren
amelıyattan sağ çıkamadı. Lindh'i de-
falarca bıçaklayan katil, cinayette
kullandığı bıçağı atarak olay yerin-
den kaçtı. Lindh'in kaldınldığı Ka-
roünskaHastanesi'nden yapılanaçık-
lamada, Lindh'in ölümüne, karaci-
ğere ve kann bölgesindeki yerlere isa-
bet eden bıçak darbelerinin yol aç-
tığı şiddetli iç kanamanın neden ol-
duğu bıldirildi.
Başbakan GöranPersson Lindh'in
ölüm haberini, dün sabah TSİ
09.00'da başbakanlıkta yaptığı basın
toplantısında açıkladı. Gözyaşlannı
tutmakta guçlük çeken Persson şöy-
le konu$tu: "Buanlaşimaagüçveger-
çek dışı bir oiay dır. Anna,hemen şim-
di bizimleydive her zamankigibi bü-
vük bir şevkle görevinin başınday dı
ve insanlarla sokaklarda, meydan-
larda tartışı\or, görüş abşverişinde
bulunuyordu. Demokratik çahşma-
lannın tam ortasmda bizden ahmp
götürüldü.''
Isveç'in açık bir toplum olduğu-
nu ve seçilenlerle seçenlerin birbiri-
ne yakın olması ilkesi üzerine kurul-
duğunu söyleyen Başbakan Persson.
sözlerini şöyle birirdi:
" Lindh'e yapılan suikast bizim
kurduğumuzveyaşad^nıuztoplumu
da yaralamışür. Toplum içindeki gü-
ven duygusunusarsmışür.Buneden-
le, suikastın faifinin bir an önce
ortaya çtkanlması çok önem-
Kdir. Sosyial demokradar, çok
değerti bir arkadaşlannı, aile-
si bir anne ve bir eş, İs\eç dün-
yaya dönük yüzünü kaybetmiştir."
Katilın kımliği ve amacı bilinmi-
yor ancak görgü tanıklan, npinin Is-
veçliye benzediğini söylüyorlar.
Persson, Lindh'in öldürühnesine
rağmen, Euro ile ilgili referandu-
mun öngörülen tarihte yapılacağı-
nı bildirdi.
Persson, İsveç
halkını bu re-
feranduma
katılmaya
çağırarak,
referandum
için artık kam-
panya yapıl-
mayacağını
belirtti.
İsveçüleri derin
üzüntüye boğan
AnnaLindh
içmülkede
bayraklar
yanva mdhildi
(Fot'oğraf: AP)
DUZYAZI
ORHAN BİRGtT
Abdullah Bey Çam
Deviriyor...
AKP'nin 2 numaralı ismi Abdullah Gül, önceki
gün Dışişleri Bakanı şapkası ile AB üyesi, katılımcı
ve aday ülketerin büyüketçilerine verdiği yemekte, üye-
si olduğu hükümetin Kuzey Kıbns'ı nasıl gözden çı-
karttığını ortaya koyan bir dizi açıklama yaptı.
O yemekte söyledıklerinden ortaya çıkan şey, şa-
yet Sayın Bakan saçmalama hakkını kullanarak, ko-
nuk diplomatlan şaşırtmak ıstememiş ise Türkiye'nin
temel dış politikasında, kimsenin ve o arada elbet-
te Bakanlar Kurulu ile TBMM'nin de bilgisi dışında
esaslı değişıklikler yaptığıdır!
Türkiye Cumhuriyeti ile Kuzey Kıbns Türk Cum-
huriyeti arasında 8 Ağustos 2003te imzalanan Güm-
rük Bırfiğı anlaşması için, konuk büyükelçilerin ken-
disine yönelttiği serzenişleri "Memk edilmesin. Bu
içiboş birçerçeve anlaşmasıdır. Zaten önümüzde-
kiyasama döneminde de onaylanması için Meclis 'e
de getirmeyeceğiz" türünden bir güvence vermesi,
bir dışişleri bakanı için "saçmalama özgüriüğü"nü
kullanmaktan başka nasıl anlatılabılir?
öyle bir anlaşmayı, yıllardan beri ambargo altın-
da, tüm insanlık haklan hiçe sayılarak Yunanistan'ın
karşısında diz çöktiirülmeye çalışılan KKTC yurttaş-
lanna belki de bir ölçüde moral aşılamak amacıyla
hazıriayan, Türkiye değil midir?
Elbette 59. hükümetin karan ile hazırlanan bu Güm-
rük Biriiği anlaşmasını imzalamak için, Başbakan
Yardımcısı Abdüllatrf Şener, yanına dört bakanını
da alarak KKTC'ye gitmedı mi? Lefkoşa'da KKTC
Başbakanı Eroğkı'nun gözlemci olarak katıldığı "Tür-
kiye ile KKTC arasında Ortaklık Konseyi" toplantı-
sında, bu Gümrük Biriiği anlaşması imzalanmadı mı?
Bagimsız bir devletin, 80'inci yılına girmeye hazır-
landığı bir sırada, KKTC ile yaptığı anlaşmanın arka-
sındadurması gerekirken Yunan Dışişleri Bakanı Pa-
pandreu küplere binince, AKP hükümeti imzasını ya-
iamak zorunda kaldı. Kıbnslı Türklere ekonomi ala-
nında göreceli de olsa nefes aldırtacak, en önemli-
si, Annan Planı'nı empoze ettirme girişımleri sırasın-
da moral verecek bir anlaşmayı pişmış aşa su kat-
ma gibi gören Yunan-Kıbns Rum kibisinin verdiği göz-
dağı, Türk hükümetini nasıl korkutmuş ve sındirmiş
olmalı ki, Abdullah Bey, önceki gün AB büyükelçile- -
rine güvence üstüne güvence vermek gereğini duy-
du. "Merak etmeyin. Çerçeve anlaşmanın içı boş"
demekle yetinmedi ve anayasa uyannca yürüriüğe
konulması için TBMM'ye indirilmesinin de ertelene-
ceği müjdesini verdi.
Boş kâğıdı imzalasınlardiye mi, bir başbakan yar-
dımcısı ile dört bakan kalkıp KKTC'ye gidiyor? Ve ora-
da, eşit düzeydeki KKTC'lı bakanlarla, aldatmaca bir
hükümetçılik oyunu oynandığını, kabınenın 2 numa-
ralı ismi, AB ülkelerinin büyükelçilerine "tebşir" edi-
yor. Yani müjdeliyor.
Ve Annan Planı'na sadakat andı
Gül'ün önceki gün Ankara Hilton'da düzenlediği
öğle yemeğinde devirdiği çamlar, kırdığı potlar bu-
nunla da sınıriı kalmıyor. Konuklanna, tatlılann en ta-
zesini ikram edercesine, Kıbns sorununun çözümü
için aralık ayında KKTC'de yapılacak seçimlerin sc-
nucunun beklendiğini söylüyor. Aynı gün, aynı saat-
lerde Lefkoşa'da Ledra Palas otelinde adanın Türk
kesimindeki üç muhalefet partisi lideri ile halvet olan
Papandreu'nun da tıpkı Gül gibi, aralık ayındaki se-
çimler için beklentıde olduğunu bilenler, Türk hükü-
metinin çözüm görüşmeleri için Annan Planı'nı esas
alan bir stratejı izleyeceğini de Abdullah Gül'ün ağ-
zından öğrenince, Atina-Ankara ekseninde pişiril-
mekte olan yemeğin ne olduğunu da anlıyorlar. Ye-
meğin ahçıbaşısı Papandreu'dur. Bizim Dışişleri Ba-
kanımıza da ustasının verdiği talimatlan yerine ge-
tirme görevi verilmiştir!
Papandreu zaten Kıbrıs ve Ege ilişkilerindeki ge-
lişmeden mutlu olduğunu, son açıklamalannda yi-
neliyordu. Mutluluğun dayanaklan arasında, ünlü
Annan Planı'nın da, belki çok küçük değişikliklerle -
ki onlan önceki günkü buluşma sonunda CTP Baş-
kanı da Yunanlı bakana söylemişti- Atina'nın istedi-
ği biçimde Türkiye'ye onaylatılmasının bulunduğu an-
laşılıyor.
Oysa Denktaş, dünkü Milliyet'te Rkret Bila'ya,
Rum kesimi ile elbette uzlaşma amaçlı yeni bir kar-
şı öneri hazıriadıklannı anlatıyordu. Yüzde 29'luk bir
toprak muhafazasını dayanak alan KKTC Türk'ünün
varlığını koruyan bu anlaşma hazıriığından Türki-
ye'nin bilgisi ve onayı olmaması düşünülemez.
Abdullah Gül'ün önceki gün AB büyükelçilerine söy-
ledikleri ise, o onayın belini kırmayı amaçlıyor. Nite-
kım dün olup bitenteri okuyunca, KKTC Cumhurbaş-
kanı, Cumhurbaşkanı Sezer'e bir mektup yazarak
ivedilikle üst düzey birtoplantı yapılmasını isteme ge-
reğini duyuyor...
Böyle bir toplantı yapılırsa, sadece Kuzey Kıbns-
lılar değil Türk kamuoyu da, KKTC üstünde oluştu-
rulmuş geleneksel devlet politikasının, ne zaman de-
ğiştirilmiş olduğunu da öğrenebileceklerdir.
Abdullah Bey, pişirip kotardığı yeni politikanın
esaslannı sadece AB'li diplomatlara değil, Türk ve
KKTC kamuoyuna da açıklamak için bir basın top-
lantısı yapsa..
Yer olarak da, Gime'deki şehitliği seçse...
Faks: 0212- 677 07 62 obirgrtfae-kolay.net
AVRUPA BIRLICISASKIN
Haber Merkezi - Isveç Dışişleri Bakanı Anna
Lindh'in bıçaklı saldın sonucu yaşamını
yitirmesi başta Avrupa Biriiği ülkeleri olmak
üzere dünyada şok etkisi yarattı. Dışişleri
Bakanı Abdullah Gül Lindh'in Türkiye'deki
gelişmeleri öven ve Türkiye'ye yakınlık duyan
birisi olduğunu söylerken; Dışişleri
Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada Lindh'in
yaşamını yitiımesinden duyulan üzüntü dile
getirilerek saldın kınandı. Türkiye'ye 3 kez
gelen Lindh, son ziyaretini 3-5 Şubat 2003
günlerinde yapmıştı.
Lİderler ÜZÜntÜIÜ Fransa Dev let
Başkanı Jacques Chirac, İsveç Başbakanı
Göran Persson'a Lindh'in ölümünden duyduğu
üzüntüyü telefonla bildirdi. Almanya
Başbakanı Gerhard Schröder ise başsağhğı
mesajı gönderdi. îngütere Dışişleri Bakanı
Jack Straw, "dostum" dediği Lindh'in
öldürülmesini "korkunç trajedi'' olarak
yorumladı BMGenel SekreteriKofi Annan da
"derin üzüntü" duyduğunu behrtti.
A\Tupa Parlamentosu üyeleri ise Brüksel'de
dünkü çahşmalanna başlamadan önce saygı
duruşunda bulundular. <.