Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 11 EYLÜL 2003 PERŞEMBE
SAGMK
Uzmanlara göre, diyet yapanlann gözdesi haline gelen yapay şekerler sanıldığı kadar yararlı değil
TatlandıncılarzayıflatmazÇeviri Servisi - Şeker yenne tatlan-
dıncı kullanmak, her geçen gün bi-
raz daha sıkça etrafımızda gördü-
ğümüz bir alışkanhk haline geldi.
Bu alışkanlık söz konusu olduğun-
da dikkati çeken nokta ise günümüz-
de sakarın ve benzeri maddeler içe-
ren bu tatlandıncılan diyabet hasta-
lanndan çok zayıflamak ya da kilo-
sunu korumak isteyenlerin kullanma-
sı. Geçmişte sağlığa zararlı olduk-
lan iddia edilen tatlandıncılann ne
kadar güvenilir olduğu ve kilo ver-
meyi ne kadar destekleyebileceği
ise hâlâ merak konusu.
Bu konuda bir yazı yayımlayan Ti-
me dergısi, ABD'dekı Kamu Yara-
n Için Bilim Merkezı'nin yönetici-
si Michael Jacobson'un görüşleri-
• Tatlandıncı kullanımının artması geçmişte suni şekerin sağlığa zararlı olabileceği yönünde ortaya
atılan iddialan yeniden gündeme getirdi. Time dergisinin görüşüne yer verdiği sağlık uzmanı Michael
Jacobson'a göre tatlandıncılar çok zararlı değil, ancak çok yararlı olmadıklan da ortada.
ne yer veriyor. Jacobson, "Yapay
şeker çok körü bir şey değil, ancak
sağhğınız için süper bir şey olduğu
da söylenemez" diyor.
Başdüşman olmasa da çok
yararlı değüler
Geçmişte, "Sweet'nLo*v" marka
tatlandıncılarda kullanılan sakari-
nin maymun ve farelerde kanser
riskini arttırdığı, "NutraSvveefin
maddesi olan aspartame'ın başağ-
nsı ve migrene neden olduğu iddia
edilmiştı. 1960ve 1970'lerde orta-
ya atılan bu iddia sonucunda Swe-
et'n Low adını taşıyan tatlandıncı-
lann üzerinde 2000 yılına kadar
sağlığa zararlı olabileceği yolunda
uyan bulundurulmuştu. Sonrasın-
da bu uyan kaldınlmıştı. "Sptenda"
adıyla piyasaya sürülen. suklaroz-
dan üretilen yapay şekerler ise uya-
nsız satılan tatlandıncılar arasın-
daydı.
Jacobson, tatlandıncılann yüzde
yüz sağhklı olup olmadıklan ko-
nusunda da yüzde yüz zararlı ol-
duklan konusunda da ellerinde çok
kesin bir ven olmadığına dikkat çe-
kiyor ve şöyle devam ediyor:
"Ancak elimizdeki verilere göre
bence sakarin konusundaki ciddi
şüpheler hâlâ geçerli, aspartame sa-
nıyonım zararsız ve suklarozun za-
rarsız olduğundan emininı. Uzun
lafin kKası, tatJandmcılar başdüşma-
nınız olmasa da çok yararlı bir şey
degJT " ^
Kendinizi kandırmayın
Jacobson'un asıl uyansı "zayrfla-
yacağmı'' diye yapay şeker alanla-
ra yönelik. Jacobson, insanlann tat-
landırıcıyla tatlı yapıp içine yağ
koymalannın kaloriyi fazla düşür-
mediğine ya da büyük bir hambur-
ger yerken yanındaki kolayı "diet"
içmelerinin vücuda giren kalori mik-
tannı çok az düşürdüğüne dikkat
çekiyor. Bu nedenle de kimsenin
pasta yerken yanında içine tatlan-
dıncı atılmış kahve içerek kendisini
kandırmamasını istiyor.
"Pastadan aknğmızya da hambur-
gerden akiığnuz kalori ve yağ mik-
tanıun yanında bir-iki kaşık şeker
yerine tatlandıncı koyarak kısügınjz
kalori miktan gülünecek derecede
az ve yararsız" diyen Jacobson'a
göre zaran kanıtlanmamış olsa da
diyabet hastası olmayan ya da ger-
çekten bilinçli bir diyet uy-
gulamayanlann tatlandıncı kullan-
ması çok anlamlı değil.
l zmanlar. epilasyon için en uygun zamannı
yaz sonu, sonbahar olduğunu belirtryor.
Lazerle güzellik
etkili ama riskli
• Güneş ışınlannın epilasyon yapılan
bölgede zararlı olduğuna dikkat çeken
uzmanlar. sağlık şartlan uygun olmayan
yerlerde uygulanan lazer epilasyonunun
ciddi yanıklara yol açabileceğini belirttiler.
tstanbul Haber Senisi- Güneş ışınlannın
epilasyon yapılan bölgede zararlı olduğuna
dikkat çeken uzmanlar, sağlık şartlan uygun
olmayan yerlerde uygulanan lazer
epilasyonunun deride ciddi yanıklara ve
sonrasında kalıcı izlere yol açabileceğini
belirttiler. Uzmanlar,
epilasyon için en uygun
zamanın yaz sonu,
sonbahar olduğunu
belirttiler. Kadınlann en
önemlı estetik
sorunlanndan bın olan
tüylerden kurtulmak için
mevsime dikkat edilmesi
gerektiği belirtıldi. Den ve
Zührevi Hastalıklan
Uzmanı Dr. Kubilay Yücd,
lazer epilasyon. uygun bir
ortamda ve hekim
denetiminde yapılması
gerektiğıni söyledi. Sağlık
şartlan uygun ortamlarda lazer epilasyonu
yaptınlması gerektiğine dikkati çeken Yücel,
sağlıksız ortamlarda uygulanan lazer
epilasyonunun deride ciddi yanıklara ve
sonrasında kalıcı izlere yol açabileceğini belirttı.
Dr. Özlem Saraçaydın da kıl köklerinin yeniden
yapılanmasını engellemek için lazerli epilasyon
tedavisıne 17 yaşından sonra başlanması
gerektığini ifade ederek, "Tedavi öneesinde
vücuda hiçbir losyon sürülmemeü. eğer
öneesinde güneşe çüalmış ise de kış aylan
beklenmelidir. Ûygulamanın üç ay öncesi ve
sonrasında ise kesinBUe güneşe çüalmamahdır"
dedı. Lazerh epüasyonun vücutta her bölgeye
uygulanabileceğini vurgulayan Dr. Ayhn Pamuk
ise hijyenik açıdan güvenli, daha acısız ve daha
iyi çözüm sağladığı ıçin lazerli epilasyon
yöntemini tavsiye etriklerine işaret erti.
Yağlı balıkye,
kalbini koru
tstanbul Haber Senisi- Sağhklı ya-
şam ürünleriyle tanınan Ingiliz Seven
Seas Şirketı ile Türkiye'deki iş ortağı
Abdi Ibrahim Ilaç Firması'nca "Sağ-
Iıkla Yaşam İçin Omega-3" konulu
konferanslar vermek üzere Türkiye'ye
çağnlan Ingiltere Cardiff Üniversite-
si BiyolojikBilimler Yüksekokuluöğ-
rerim üyesi Prof. Dr. John Hanvood,
Ceylan Intercontinental Otel'de basın
toplanüsı yaptı. Vücudun sağlıklı ola-
bilmesi için çoklu doymamış yağ asit-
lerinden olan "Omega-3''e de ihriya-
cı bulunduğunu anlatan Prof. Dr. Har-
wood, bunun çocuk beyni gelişmesin-
de, yetişkinlerin doğru beyin fonksi-
yonlan göstermesinde, kalp-damarve
iltihaplı hastalıklar ile kansenn önlen-
mesinde etkili olduğunu vurguladı.
"Omega-3" yağ asidinin balık yağı ve
balık ciğen yağı ile keten tohumu ya-
ğında bulunduğunu belirten Prof. Dr.
Hanvood "Haftada en az 2 kez yağh
bahk tüketerek kalp hastahğı riskini
azaltabüirsiniz^dedi.
Spor, kansfer riskini azalüyor
BD'de 74 bin kadın üzerinde yapılan araştırmanın sonuçlan
düzenli egzersiz yapan kadınlann meme kanserine yakalanma
riskini vüzde 20 azalttığını ortaya kovdu.
Çeviri
Servisi-
ABDde yapılan
yeni bir araştır-
manın sonuçları
kadınlann korku-
lu riiyası meme
kanseri riskinin dü-
zenli egzersiz yapa-
rak azaltılabileceğini
ortaya koydu.
BBC'nin internetteki
sitesinde yer alan ha-
bere göre Seattle'daki
Fred Hutchinson Kan-
ser Araştırma Merke-
zi'nde görevli Dr. An-
neMcTîernanyö-
netimindeki
ekip her yaş
grubundan 74 bin kadı-
na düzenli egzersiz yapıp
yapmadıklannı, ne kadar za-
mandır ve ne sıklıkta spor yaptık-
lannı sordu. Menopoz dönemini
geçirmış yaştaki kadınlann da ka-
hldığı araşnrma sonuçlanna gö-
re düzenli olarak yüzmek, yürü-
mek. bisiklete bınmek, cımnas-
tik yapmak gibi egzersizler yap-
mak hastalığa yakalanma riskini
yüzde 20 düşürüyor. Rıski azalt-
manın en etkili reçetesi ise her se-
fennde 30'ar dakika olmak üze-
re haftada beş kez spor yapmak.
Egzersizin hastalığa yakalanma
riskini azaltmasının nedeni vü-
cuttaki yağ miktannın azalması
ve buna bağlı olarak da hormon-
lann kanserli hücre üretme riski-
nin düşmesi.
McTiernan ve ekibinin Ameri-
kan Tıp Birliğı'nin dergisinde ya-
yımladıklan araştırma sonuçlan-
na göre düzenli egzersiz yalnız
fazla kilolu ve obez kadınlarda
meme kanseri riski konusunda işe
yaramıyor. Ancak. uzmanlar eg-
zersizin meme kanseri riskini azalt-
masa da kalp, diyabet gibı başka
hastalıklann riskini azalttığı için
kilolu kadınlann da spor yapma-
sını öneriyorlar.
McTiernan. kadınlann şimdi-
ye kadar meme kanseri riskini
azaltmak için ne yapmalan ge-
rektiğini bilmediklerini anunsata-
rakşunlan söylüyor: "Ancak şim-
di düzenli olarak sporyaparak ris-
ki yüzde 20 azaltabileceklerini
biliyorlar. Zaten egzersizyapmak
bildiğiniz gibi sağhklı olmanın
temel koşullanndan biri, birçok
başkahastahkriskini de azatayor."
McTiernan, şimdiye kadar spor
yapma alışkanlığı olmayan kadın-
lara da "Hiçbir şey için geç değil
şiındi başkmanm bfleyaran ohır"
diye seslenerek düzenli egzersiz
yapmalannı öneriyor.
Kalsiyumu ihmal etmeyin
ADANA (AA) - Halk arasında "kemik erimesi'' olarak
bilinen "osteoporoz" (kemik kitle kaybı) hastalığına karşı
çocukluk ve ergenlik döneminde önlem alınması gerektiği
bildirildi. Çukurova Üniversitesı (ÇÜ) Tıp Fakültesi Fiziksel
Tıp Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Rengin Güzel,
yaptığı açıklamada, özellikle 30 yaş sonrasında, kemik
kitlesinde azalma ve kemik dokusunun iç mimari yapısının
bozulması sonucu kemıklenn kolay kınlabilir hale geldiğıni
söyledi. Osteoporoz'un kendisini ileri yaşlarda göstermesine
rağmen önlernlenn genç yaşta alınması gerektiğini belirten
Güzel şöyle konuştu "Günlük kalsiyum gereksuûmi 1-5 yaş
arasında 800 miligram, 6-10 yaş arasıda 800-1200 mingram, 11-
24 yaş arasında ise 1200-1500 miligram kadardır. Türk
diyetinde ortalama olarak 300 miligram kadar kalsiyum
buhınmaktadır ki bu. gerekenin çok altındadır. Bir bardak süt
veyz yoğurtta 300 miligram kaİsryum olduğu düşünülünce
çocuklannuzın bu üriinlerden günde en az 2-3 su bardagı
kadar tüketmelerini sağlamanuz, üeride güçlü kemiklere sahip
obnaian açısuıdan önemüdir."
Dünya Sağlık Örgütü ve Uluslararası İntihan Önleme Derneği, 10 Eylül'ü, 'Intihan Önleme Günü' ilan etti
Yeni toplumsal tehdit: İntihar• WHO verilerirıe
göre. intiharlar
dünyada ölüm
nedenleri arasında 13.
strada yer alıyor. 15-
44 yaş grubundaki
ölümler arasında ise 4.
sırada bulunuyor.
Aynca sakatlığa
neden olan
sebeplerden de
6'ncısını intiharlar
oluşturuyor.
ANKARA (AA) - Dünya Sağlık Ör-
gütü (WH0) ve Uluslararası intihan Ön-
leme Derneği, 10 Eylül'ü, "tntihan
Önleme Günü" olarak ilan etti.
Uluslararası İntihan Önleme Derne-
ği ile WH0'nun ortaklaşa çalışmalan
ile belirlenen bu günün, intiharlann
toplumlan tehdit eden boyutu nede-
niyle gündeme geldiğı belirtihyor. Dün-
yanın çeşitli yerlerinde düzenJenecek
olan etkinhklerle inrihann toplumsal bir
tehdit unsuru haline geldiği anlatılacak
ve üıtiharlan azaltmanın yollan arana-
cak.
^^HO verilerine göre, intiharlar dün-
yada ölüm nedenleri arasında 13. sıra-
da yer alıyor. 15-44 yaş grubundaki
ölümler arasında ise 4. sırada bulunu-
yor. Aynca sakatlığa neden olan se-
beplerden de 6'ncısını intiharlar oluş-
turuyor. WH0 raporlanna göre, hızla
artış gösteren intihar vakalan toplum-
sal bir tehdit unsuru haline gelmeye
başladı ve raporlara göre, dünyada or-
talama 40 saniyede 1 kişi intihar ede-
rek yaşamına son veriyor. WH0 veri-
lerine göre, 2000 yılında dünya çapuı-
da 815 bin kişi intihar etti.
Devlet Istaristik Enstitüsü verilerine
göre de Türkiye"de 2000 yıhnda 1802
kişi intihar etti. Bunlann yüzde 57'si-
ni, 15-34 yaş grubu oluşturdu.
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi
Psikiyatri Anabilim Dah Başkanı Prof.
Dr. Işıl SayıL yaptığı açıklamada, be-
den sağlığı gibi ruh sağlının da çeşitli
iniş çıkışlar sereilediğinı vurguladı.
Prof. Dr. Sayıl, "lnsanlarmyüzde 25'i,
hayaMannın herhangi bir döneminde
ruhsal hastahğa yakalanma riski taşı-
yor. İstaüstikler, dünyada her 40 sani-
yede 1 kişinin intihar ederek yaşanuna
son verdiğinigosterryor'' diye konuştu.
intihar vakalannın pek çok ülkede ön-
lenebilir bir halk sağlığı sorunu olarak
ele alındığını belirten Prof. Dr. Sayıl,
Türkiye'de intihan önleme çalışmala-
nnın profesyonel düzeyde ilk kez 1989
yılında Ankara Üniversitesi tarafından
başlatıldığun bildirdi.
İntihann insanı derinden etkileyen
bir davranış olduğunu, intihar edenle-
rin yakınlannın da bundan duygusal, sos-
yal ve ekonomik olarak etkilendiğini an-
latan Prof. Dr. Sayıl, Kriz Merkezi'nde
yapılan çahşmalarla Türkiye'de intihar
girişimleri konusunda önemli ve güve-
nilir verilere ulaşıldığını kaydetti. Sa-
yıl, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi
Acil Servisi'nde de bir "krizodası" ku-
rularak intihar girişimlerine medikal
balamın yaru sıra yerinde. hastanın ruh-
sal durumunun gerektirdiği müdahale
sağlandığını ifade etti.
PERŞEMBE
ORHAN BURSALI
11-12 Eylüller
11 Eylül'de Prag'daydım. Her şey olup bitmiş
haberimiz yok. öğlene doğaı bir birahane kapısın-
daki yığışma dikkat çekıciydi, içeri gindik, herkes
TV'ye bakıyordu. önemlı bir olay olduğu belliydi.
Çek Cumhunyeti'yte ilgili sandım önce, ancak Ikiz
Kuleler'i gördüm, alev alev yanıyortardı, uçaklar
çarpmış ancak kuleler henüz çökmemişti...
Insanlık tarihı, tek bir vuruşla en etkili, en ha-
cimli, en korkutucu, sonuçları ıtıbanyla de en deh-
şet/vahşet terör olayını yaşamıştı.
Bütün etık vb. değerlerden arınarak bakarsak,
bu, terörist aklın, Amerikan aklına parmak ısırta-
cak parlaklıkta bir buluşu, ancak bir romancıya ait
olabılecek inanılmaz bir düşü gerçekleştirışi ve
dünyanın en sıkı korunan, savaşlardan en uzak ül-
kesine "altın vuruşu"ydu.
Bu nedenle de 11 Eylül bir dönemeç oldu.
Ve aynı zamanda, Bush'u kukla gibi ele geçiren
yeni muhafazakârların, 21. yüzyılı "Amerikan
Yüzyılı" yapma planlarını de fiilen uygulamaya
koymalanna yardımcı olan, tarihin en büyük baha-
nesi
İlk kurbanlar Afganistan ve Irak oldu.. bu iki ül-
kede kaç bin kişi öldü?
Dünya, çok ciddi olarak, acaba Amerika bu sal-
dınyı bilerek mi önlemedı, savlannı tartışıyor. Orta-
doğu ve çevresini Amerikanlaştırma planlarını uy-
gulamaya koymak ıçin... Nrtekım, 11 Eylül'ün ge-
nişleme rüzgârıyla, Türki Cumhuriyetlerinin bile bir
kısmı Amerikan üssüne dönüştu. Yeni muhafaza-
kârlar, Irak'ı sindirdikten sonra, yeni ülkelere yönel-
me planlarını da hiç saklamıyorlar.
• • •
Türkiye yanı başında Amerikan 11 Eylülü'nün
sancılannı yaşıyor.
Aynı zamanda, kendi 12 Eylülü'nün de.
11 Eylül ile 12 Eylül 1980 askeri darbesi arasın-
daki ilışkiyi kurmayalım mı?
12 Eylül 1980'in iki yüzü vardı, binncisi darbenin
arkasındaki Amerika; ıkincisı de sryasetçilerimi-
zin ülkeyi yönetmekteki aczleri, zavallılıkları.
12 Eytül, bu açıdan Süleyman Demirel'in eseri-
dir.
Demirel, ülkenin üzerine üzerine gelen büyük fe-
laketi görememişti veya gördüğü halde büyük si-
yasi uzlaşmalan beceremeyerek, sokak ve kent
savaşlarını, cinayetleri önleyememişti. "Bıçağın
sırbndaki adam", üstelık, terörün bir tarafını ikti-
dara taşıyarak "Bana milliyetçiler cinayet işliyor
dedirtemezsiniz" demişti.
Hayat, yani mahkemeler, Demırel'ı tepeden tır-
nağa yalanlamakta gecikmeyecekti...
Tıpkı Türkiye'nın yaşadığı gerçeklerin, nurlu
ufuklar masallarını da durmadan yalanlaması gibi.
12 Eylül siyasetçinın ıflasıydı ve ilk seçimlerden
sonra da siyasetçi aynı kafada, düşüncede, ruhta,
kişilikte, hatta tıpkılannın aynılarıydı..
Bu nedenle günümüze kadar uzanan ve giderek
daha ağır sonuçlar yaratan büyük fflas hattında,
çöktüler, ülkeyi de çökerterek.
12 Eylül'ün küresel ve Amerikancı yönü de çok
açıktı. Sıyasetçinin basiretsizliğı sokak vuruşmala-
nnı tırmandınrken, bu vuruşmalan kışkırtan Ameri-
kancı darbecıleri de unutmamak gerek.
O zamanlar Afganlı Taleban'lar, El-Kaide'ler
Beyaz Saray'ın en büyük dostlan ve yetiştirmele-
riydı. Sovyetler Birliği'ne karşı Yeşil Kuşak, yani
"Islam kuşatması" planı uygulamadaydı ve Türki-
ye bu planın en önemli oyuncularındandı. Iktidan
ele geçiren kafalar, VVashıngton'un piyonlan olarak
ülkede Amerikancı Islamlaştırma politikasını uygu-
lamaya koydu.
Bu, ıktidardaki "en büyyük Atatürkçü"lerin,
Mustafa Kemal'in ülkesine ve temel ilkelerine
yaptıklan en büyük ihanetlerden biriydi. Yaşadıkla-
rımız, kısmen hâlâ bu politikalann sonuçlandır.
11 Eylül ile 12 Eylül arasındaki bağ kaderin cil-
vesi değildir.
• • •
Ancak Amerika'nın iki 11 Eylül'ü var. Ikisi de
Salı günlenne denk geliyor.
Acaba bu kaderin cılvesi mi, bilmiyorum.
11 Eylül 1973, Şıli'de halkın seçtiği Altende ikti-
darının Pentagon'un darbesiyle yıkıldığı, Başkan'ın
ve binlerce kişinin öldürüldüğü tarihtir.
Şu sıralarda çok ilginç bir fîlm gösteriliyor sine-
malarda: "11 Eylül"... 11'er dakikalık 11 filmden
oluşuyor ve hepsi de büyük ilgiyle izleniyor. Kaçır-
mayın derırn.
Filmlerden biri, Şilili bir aydının Amerikalılara
yazdığı mektubu işliyor. Yaşadıkları büyük felaket
nedenıyle Amenkalılara başsağlığı dilerken, kendi-
sinin ve Şilililerın büyük trajedisini anlatıyor...
Tarihin tanıdığı en büyük alçaklardan Pinoc-
het'yı, arkasındaki Amerikalıları, Kissinger'i ve
yaptıkiannı..
Fılm bittikten sonra düşündüm, Şililılerin yaşa-
dıklannın asla bir telafisi olmayacaktı.
Amerikalılann küresel egemenlik politikalarının
kurbanı hiçbir ülkenin ve insanlann da...
Sonra 11 Eylül 2001 'ı ve sonrasını düşündüm.
Dogrusu kılım kıpırdamadı.
Ama insanlığın toptan yaşadığı büyük dramın
şimşekleri yüreğimde yeniden çaktı durdu..
obursali@cumhuriyet.com.tr.
işınla tedavi
Prostot kanserine
ameliyatsızçözüm
HaberMerkezi-Pros-
tat kanseri tedavisinde
artık vücut dışından ya-
pılan radyasyon uygu-
lamalan, yerini prostat
içinden yapılan brakite-
rapi (radyoaktif kaynak
implantalan metodu) adı
verilen yönteme bırakı-
yor. 50 yaş üzerinde er-
keklerin yüzde 30'unda
görülen prostat kanseri.
brakiterapi yöntemiyle
bir saatte neştersız teda-
vi ediliyor. Aynca idrar
kaçırma ve sertleşme so-
runu da ortadan kalkı-
yor.
Brakiterapi yöntemi
prostat dokusuna yerleş-
tirilen ve düşük dozda
ışın \eren radyoaktifkay-
naklarla kanserli doku-
nun yavBş ve sürekli ışın-
lanması esasına dayanı-
yor. Brakiterapi yönte-
nıinde kullanılan toplar
iyot 125 adlı radyoaktif
bir madde içeriyor ve vü-
cutta bir yıl kalabiliyor.
Bu arada, brakiterapi
yönteminin uygulana-
bılmesi için kansenn
prostat dışına yayılma-
dan yakalanması ve kan-
daki PSA adı verilen hor-
monun belirlı bir düzey-
de olması gerekiyor.