Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
15 AĞUSTOS 2003 CUMA CUMHURİYET SAYFA
J v L J J - i l L J 1 \ kultur@cumhuriyet.com.tr 15
Çocuk fuhuşu üstüne, kuzeyden gelen sarsıcı bir dram gösterime giriyor
eks meleğininyitişi...
Dağılmazdan öncekı Sovyetler
Birliği'nin. toplu konut ihtıyacını gı-
dermek için dıkilmiş. kocaman kıb-
rit kutusu gibi blok apartmanlardan
geçilmeyen, o tipık sol bloku melan-
kolisinin her köşesine sindiği, kuş
uçmaz kervan geçmez ıssızlığında-
ki soğuk, karanlık, kasvetlı, yoksul
taşra kentlerinden bırinde yaşayan,
daha hayatınm bahanndakı, melek-
ler kadar saf, güzel, gencecik bir kı-
zın yürek paralayıcı dramını perde-
ye taşıyor, bugün gösterime giren Is-
veç yapımı "Daima Lilya".
Istanbul Film Festivali'nin 1999
ve 2001 'de, özgün bir yaratıcı yönet-
men sinemasının ıpuçlannı veren ve
insanın içini ısıtan cinsten ilk iki fil-
miyle (Fucking Amal-Sev Beni,
Tillsammans-Birlıkte) meraklısına
tanıtıp sevdirdiği, 1969 doğumlu. ts-
veçli yönetmen Lukas Moddys-
son'un senaryosunu da yazdığı bu
yeni eseri (Lilja 4-Ever), önceki iro-
nik, civelek güldürülennin tersine,
genç yönetmenin bu kez ağır ve cid-
di bir dram ummanının enginlerine
yelken açtığını örnekliyor.
Bir genç kızın dlbe vuruşu...
Isveç sinemasının son yıllardaki
yeni yeteneği olarak kabul gören, ço-
cuk ve yeniyetmelerin dünyasına yö-
nelik, çocuk gözünden anlatılmış hı-
kâyelere meraklı yönetmenin son
filmindeki kahramanı, 16 yaşındakı
sanşın bir melekten farksız bir Lıl-
ya (Oksana Akinshina). Aynı gün-
de doğduğu Britney Spears kadar
Lilya rolündeki masunı yiizlii Oksana Akinshina unutulmaz bir oyun çıkarıvor.
Lilja4-Ever
Yönetmen-
Senaryo: Lukas
Moodysson /
Kamera: Uff
Brantas / Müzik:
Nathan Larson /
Oyuncular:
Oksana
Akinshina,
Artyom
Bogucharskiy,
Elina Benenson,
Pavel
Ponomarev,
Tomas Neumann,
Lyubov Agapova,
Lili Shinkareva /
Isveç 2002
(1 Film)
şanslı değil. Doğumundan beri "is-
tenmeyen çocuk"luğu kafasına ka-
kılmış, Lilya'nın, dostuyla Ameri-
ka'ya uçan kalpsiz annesı (Lyubov
Agapova) tarafından terk edildiği,
iç burkucu bir aynhk sahnesiyle baş-
layan film, acımasız çarklann dön-
düğü, kocaman bir dünyada saflığı
sonuna kadar sömürülen ve dibe vu-
ran genç kızın kurtuluşuna (intihan-
na) doğru gidişini, aşama aşama an-
lattıkça katmerlenen koyu bir dra-
mın yoğunluğuna erişiyor.
Annesiyle oturduğu evi bencıl tey-
zesince (Lili Shinkaryova) elinden
alınarak izbe bir yere taşınan, okul-
METRO Group
KISA
«FİLM
fHRISHIMSI
Metro Group, TÜRSAK Vakfı danışmanhgında geleneksel olarak
duzenleyecegı bırıncı "Metro Group Kısa Film Yarışması"nda, Tjrkıye'den
dünyaya farklı renkler sunma potansıyelı yuksek, yönetmen adayı yaratıcı
sınema ogrercılerınm kısa fılmlerını "yanşmaya" davet edıyor Metro
Group yarışmaya katılacak tum ogrencılere şımdıden başarılar dıler.
Seçici Kurul:
Başkan: Engin Yiğitgil TURSAK Vakfı Yonetım Kurulu Saşkanı
Seçici Kurul Üyeleri: Tevfik Başer Yönetmen, Nuri Bilge Ceylan
Yönetmen, Alin Taşçıyan Snema yazarı Doğan Hızlan Sanat eteştırmeni,
yazar, Dr. Arthur Hofer Baden-Wurttemberg Fıım AkadernıSi DıreKtörü,
Atilla Dorsay Sınema yazar, ve eleştırnen, Meltem Cumbul Sınema
ve tıyatro oyuncusu, Nurdan Tümbek Metro Group Türkıye Temsılcısı
Ödüller:
Birincilik Ödülü: Baden-VVurttemberg Fıım Akademısı'nde 2004 yılında
2 aylık burs.u sınema egıtımı ve yaşam masrafları
İkincilik Ödülü: Baden-VVurttemberg Film Akademısı'nde 2004 yılında
2 aylık burslu sınema egıtımı
Üçüncülük Ödülü: 1 500 Euro Mansiyon: 1 000 Euro
"Metro Group Kısa Film Yanşması" ile ilgili ayrıntılı bilgi, şartname ve
katılım formlarını üniversitenizin öğrenci işlerinden, fakültenizin ilgili
bölümünden veya Metro Group irtibat adresinden temin edebilirsiniz.
İrtibat için:
Metro Group Çınar Caddesı KavaK Sokak Yaiçmlar Plaza Kat 1
Yenıbosna/lstarbjl Telefon: (0 212) 451 08 54 Faks:(0 212)639 83 21
£-posta: sebnem sayıl@metro-ag com
METRO Group'Metro Group sanatın destekçısıdır."
da da başansız Lilya'nın biricik dos-
tu, ondan 2 yaş küçük olan, babası-
nın sık sık evden dışan attığı, intihar
eğılımli, çulsuz gariban Volodya
(Artyom Bogucharskiy). Bali çe-
ken, haplara meraklı Volodya aslın-
da Lilya'ya tutkun. Hiç gelecek gör-
mediği bu kentten (tıpkı annesi gibi)
hep kaçıp gitmenin hayalini kuran
Lilya'nın kadın tacirlerinin eline
düşrüğünü hissediyor Volodya ama
engelleyemiyor.
Boyanıp süslenerek okul arkadaşı
Natasha'yla (Elina Benenson) bır-
likte diskolarda boy gösteren Lil-
ya'nın para uğruna etini satmaya
başlaması filmin 40. dakikasına rast-
lıyor. Sonrasında Andrei (Pavel Po-
nomarev) adlı, Rusya'daki sefil ha-
yat şartlanndan dem vuran, yardım-
sever(!) bir gencin vaatlerine kana-
rak îsveç'e yollanıp kendini dairesi-
ne kilitli, köfte ekmek tokluğuna ça-
lışan, zincirli bir seks kölesi olarak
bulan Lilya'nın acıtıcı hikâyesi, gi-
derek dramın dalağını yanyor. W'im
VVenders'den ödünç alınma kanat-
larla meleğe dönüşmüş, hayali bir
Volodya'nın muhabbetinden başka
bir dayanma gücü kalmayan, dilini
bilmediği bir ülkede birtakım yaşlı
başlı amcalann habire süregelen te-
cavüzlerine katlanan Lilya'nın acı,
ıstırap, umutsuzluk diz boyu yaşamı-
nı sürdürmenin anlamsızlığını fark
etmesi kaçınılmaz.
Cloballeşen fuhuş tehllkesl
Hâlâ çaresizce "bedenime sahip
olabilirsin. ama ruhuma asla" is-
yankârlığı içinde, sisteme direnen,
onurlu, kınlgan yeniyetmenin dra-
matik hikâyesini son derece gerçek-
çi, yalın bir tarzda anlatıyor Mo-
odysson. Klişelerden uzak durmaya,
mesajın altını kalın kalın çizmeme-
ye çalışarak fuhuş-sömürü âlemine
denk düşen, donuk, sert bir atmosfer
kuran, baştan sona etkileyiciliğini
yitirmeyen sağlam bir anlatım tuttu-
ran Moodysson, pek de özgün sayıl-
mayacak bir konudan kJasik, eski
usul ama içtenlikle anlatılmış, yalm,
sarsıcı bir film çıkarmış.
Ücinci yansında, gerçekçiliğiyle
bayağı asap bozucu bir kötü yola
düşme belgeseline dönüşen filmin
başansında iki gencecik Rus oyun-
cusunun (masum yüzü kolay kolay
unurulmayan Oksana Akinshi-
na'yla, Bezgin Bekir kılıkJı Artyom
Bogucharskiy'in) da payı var.
1980'li yıllardan itibaren bizim Ka-
radeniz kıyılanna vuran Nataşalar
aracılığıyla yaygınlaşan ve günü-
müzde gitgide globalleşen fuhuş
tehlikesini akla getiren bu düşündü-
rücü ve yürek paralayıcı dramda,
bali rribi gibi naif sahneler ya da
orgazm halindeki her yaştan erkek
suratlannın kolajlandığı, esprili bö-
lüm benzeri başka şirin hoşluklar
da mevcut. "Daima Lilya"nın,
özellikle erkek seyirciyi kimi yer-
de erkekliginden tiksindırdiğini de
belirtmeli.
METRO C*C
YENİ BASLAYANLAR... YENİ BASLAYANLAR..
identlty / Klmllk
Bugün başlayan yeni filmler
arasında meraklısınm
kaçırmayacağı bir başka film de
Kimlik 1995Sundance
Festivali'nde bombası patlayan
ilk filmi Şişmanı izleyen
Copland, Girl, Interrupted
gibi ilginç filmlerin ardından,
hayal kınklığı yaratan,
Hoollywood usulü romantik
komedi denemesi Kate and
Leopold'u (2001) imzalayan,
bağımsız kökenli yönetmen
James Mangold'un. John
Cusack'dan Ray Liotta ve
Alfred Molina'ya kadar
uzatılacak kimi ünlü oyunculan
bir araya getirdiği. iddialı son
çalışması Identity-Kimlik,
psikolojik gerilimle korku
türlerini karanlık bir tarzda
harmanlayan, görsel düzeyi ve
anlatımıyla göz alan, yeni bir
deneme. Tek mekânda geçen
oldukça klostrofobik Kimiik'te,
dağbaşındakı ıssız bir motele
zar zor kapağı atan, tümü de
esrarengiz biçimde aynı günde
doğmuş olan on yabancının,
şoke edici ve faili meçhul
birtakım esrarengiz cinayetlere
peş peşe kurban gitmeleri konu
ediliyor. Hitchcock'un
Sapık'ından Ridley Scott'un
Yaratık'ına kadar kimi ünlü
filmleri çağnştıran filmde
gizem ve heyecan finale kadar
sürüyor. Katil kim sorusunun
peşine takılan seyirciyi her an
yeni bir şok ve sürpriz
bekliyor...
Fanfan La Tullpe /
Çapkın Âşık
18. yüzyıl Fransa'sında, zorla
evlendirilmekten kurtulmak
için ve çavuşun güzel kızı
Adeline'in (Penelope Cruz)
kehaneti üzerine orduya
yazılan maceraperest
Fanfan'ın (Vincent Perez),
kralın kızıyla binbir gece
masallan yaşama fırsatı
uğnına atıldığı, 'bol kılıç
şakırtılı' serüvenleri.
Yanm asır öncesinin
Gerard Philipe-Gina
Lollobrigida lı
Christian Jaque
klasiği Fanfan La
Tuüpe'in(1952),
Fransız sinemasının
Hollyvvood'la rekabet
eden, işini bilir,
bezirgân yapımcı-
yönetmenlerinden Luc
Besson'un
senaryosundan, Taksi
üçlemesi, Nikita, Wasabi
gibi gişe filmlerinin başan
formülüyle ve memur
yönetmen Gerard
Krawczyk eliyle
tezgâhlanmış yeniden ^
çevrimi olan Çapkın Âşık,
son Cannes festivalinin de
açılış filmiydi.
Dönemftlmi
kisvesi alünda
ünlü klasiğin
yağmalandığı
ve aksiyondan
komediyegidip
gelen 'Çaphn
Aşık'ta Vincent
Perez
başrolde.
İZLEYİCİ GÖZÜYLE ERDAL ATABEK
Tatildefilm seyretmekTatile çıkıldığı zaman kitap dı-
şında kalan kültür yaşamı da tati-
le girmiş olur. Oysa, sinema, ti-
yatro, çeşitli konulu buluşmalar
için tatil dönemi de çok uygun bir
zaman dilimidir.
Tatil dendiği zaman akla gelen
"güneş, deniz, kum" üçlüsübel-
ki yıl içindeki sıkıntılardan kaç-
maya yönelik bir özlemdir ama
daha bilinçli tatil anlayışı pek çok
kültürel etkinliğe olanak sağlar.
Ama bu olanaklardan yararlanıl-
maz, bir süre sonra da tatil günle-
ri birbirini yineleyen tekdüze bir
nitelik kazanır.
Bu yıl Club Orient'te yaptığı-
mız tatilde bizi şaşırtan bir sürp-
riz ile, sinema ile karşılaştık. Ar-
tık koru niteliğı kazanmış ağaçla-
nnda sıncaplann koşuştuğu bota-
nik bahçesinin yanı sıra çevrede-
ki Hadramitias kazılanna yapılan
gezi gibi ilgi çekici etkinlikler dü-
zenleyen Club yönetimi, kapalı
mekânında sinema gösterileri ile
tatilin sadece "güneşlenme ve
denize girme" olmadığını fark
eden anlayışını da ortaya koyu-
yordu.
Kültürle buluşan tatil anlayışı
Frida gibi, Piyanist gibi, Ame-
lie gibi seçkin filmlerden oluşan
programı ile işte bir tatil yeri, kül-
türle buluşan bir tatil anlayışının
temsilcilığini yapıyordu. Bu tarz
çalışmanın yapılmaması için as-
lında hiçbir neden yok. Sadece,
tatil yapanlann belırli bir kültür
anlayışına sahip olmalan önemli.
Club Orient de konuklannın bü-
yük bölümü Cumhuriyet okuru
olan bir yer. Sabah kahvaltısı sı-
rasında çalınan klasik Batı müzı-
ği seçkileri, akşam saatleri için
caz ya da hafif müzik parçalan,
zaman zaman eklenen "canb
müzik programlan" da kulağı
yormayan özeni ile ortamı ta-
mamlıyor.
Tatil yerlerinde sinema, tiyat-
ro, şiir okumalan, edebiyat söy-
leşileri, çeşitli konularda düşün-
ce alışverişleri tatil dönemini an-
lamlandıran çalışmalar olabilir.
Özellikle de ülkenin çeşitli yöre-
lerinden gelen tatil konuklan bir-
birleri ile tanışma fırsatı bulabilir.
Tatil yerleri sunduklan günlük
hizmetin dışında da pek çok kül-
tür hizmetini çalışmalanna ekle-
yebılir. Çocuklar, gençler, her
yaşta erişkinler de tatilden sade-
ce yanık tenlerle değil. biraz da-
ha doymuş ruhlarla, dinlenmiş
beyınlerle de dönebılirler. Bu ta-
til yerlerini kutlamak ve çoğal-
malannı dilemek gerekiyor.
KEDİ GOZU
VECDİ SAYAR
Yerelden Evrensele
Yarına hazır mısınız? Ister Istanbul'da olun, ister
Anadolu'nun orta yerinde (Hacıbektaş'ta), hafta so-
nunuzu felsefenin ve sanatın evrensel değerleri ile
zenginleştirmeye ne dersiniz?
'Dünya Felsefe Kongresi'n'ın bitimine üç gün kal-
dı. Dünyanın dört biryanından gelen felsefecilergün-
lerdir Istanbul'da dünya sorunları karşısında felse-
fenin rolünü tartışıyor. Konuşmacıların büyük bölü-
mü, küreselleşmenin kültürel kimliklerin yitirilmesi-
ne yol açtığını vurgularken eşitlik, demokrasi, insan
haklan gibi kavramlarla felsefe arasındaki ilişkiden
söz açıyor. Dünya geri döndünjlemeyecek bir bi-
çimde küreselleşirken kendi değerlerimizi, kültürü-
müzü korumanın bir yolu var mı sorusuna yanıtlar
aranıyor.
Felsefeciler, küreselleşmenin olumsuz yanlarına
karşı en güçlü savunma mekanizmasının, gene kü-
resel bir yaklaşımla, dünya kültürleri arasında eşitlik
temeline dayalı (yani kültürel hegemonyayı redde-
den) bir diyalogla sağlanabileceği görüşünde birle-
şiyor.
Kültürlerarası iletişimde sanata çok büyük görev-
lerdüşüyor. Dünya barışının sürekliliği, halklann bir-
birterinin kültürlerini daha iyi tanımalarına, birbirieri-
nin değerlerine saygı göstermelerine bağlı oluğuna
göre, sanatçılann bu süreçte çok önemli bir işlevi var.
Bu yüzden, eğer Istanbul'da iseniz, hafta sonunuzu
Lütfi Kırdar Kongre ve Kültür Merkezi'ndeki 'Dünya
Felsefe Kongresi'nde, yarın akşamınızı ise Açıkha-
va Tiyatrosu'nda geçirmenizi öneririm. Şili'deki de-
mokrasi mücadelesinin unutulmaz kahramanlan, In-
ti-lllimani'nin, Türkiye'den iki grupla, Moğollar ve
Grup Yorum'la birlikte verecekleri konser, sermaye-
nin küresel dayanışması karşısında duracak tek gü-
cün, demokrasiden ve emekten yana güçlerin ulus-
lararası dayanışması olduğu gerçeğini bir kez daha
vurgulayacak.
Yoksulluğa karşı mücadelede uluslararası daya-
nışmanın ve kültürlerarası iletişimin önemini günde-
me getirecek bir başka etkinlik de, Halkevleri'nin dü-
zenlediği ve önümüzdeki salı günü Izmit'te başlaya-
cak 'Yoksullar Buluşuyor, Kadınlar Konuşuyor' baş-
lıklı şenlik. 'Banş'temasında odaklanan etkinliklerin
yer aldığı şenliğin ikinci günü, Izmit Fuan alanında,
bir Türk ve bir Arap sanatçı, Arif Sağ ve Marcel
Khalrfe ortak bir konser verecekler. Banş türküleri,
Izmit'ten sonra Antalya'ya, oradan da başka kent-
lere ulaşacak. Arif Sağ, Khalife (ve ona eşlik eden bir
başka Lübnanlı sanatçı, Oumeima El Khalil) ile bir-
likte verecekleri konserler öncesi, sanat yaşamının
en anlamlı ödüllerinden birinı alıyor. Yarın başlaya-
cak ve üç gün sürecek olan 'Hacı Bektaş VeliAnma
Törenleri ve Kültür Sanat Etkinlikleri' çerçevesinde,
Alevi-Bektaşi kültürünün bu büyük ustasına 'Ulus-
lararası Hacı Bektaş Veli Dostluk ve Banş ödülü' ve-
ren Hacıbektaş Belediyesi'ni kutluyorum. Diliyorum,
40 yaşına ulaşan "Hacı Bektaş Şenlikleri" önümüz-
deki yıllarda hak ettiği uluslararası boyutu kazanır.
Evet, 12 yıldır şenliğin adında 'uluslararası' sözcüğü
var, ama benim kastettiğim boyut biraz farklı. Hacı-
bektaş'ı dünya kültürlerinin buluşma noktası yap-
mak, dünyada adından söz ettiren uluslararası bir
'Halk Kültürleri Festivali'ne dönüştürmek, gerçek-
leştirilebilecek bir hayal gibi geliyor bana. Yeter ki,
yerel yönetim, devlet ve sivil toplum güçlerini birleş-
tirebilsin.
Yerel yönetimlerin kültür-sanat alanında yapabile-
ceği -yapması gereken- çok şey var. Ama, ne yazık
ki, çok azı bu işlevi yerine getirebiliyor. Olanaksızlık-
tan dem vuranlara inanmayın (spor kulüplerine ya-
tırdıklan parayı soruverin), onlann bu işte gönlü yok..
Olanakları daha geniş olan büyükşehir belediyeleri
arasında bile öyle büyük farklar var ki... Bir Istanbul,
Izmir, Antalya büyükşehir belediyelerine bakın, bir de
Ankara, Adana büyükşehir belediyelerine...
Istanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Mûfit
Gürtuna, bu alanda başanlı işler yapıyor. Sütlüce'de
ve Tepebaşı'nda inşaatı süren kültür merkezlerinin,
dünyadaki benzerlerinden aşağı kalmayan Mini-
atürk'ün (Cengiz Özdemir'in, bu güzel mekânı ya-
şayan bir kültür-sanat merkezine dönüştüreceğine
inanıyorum) yanı sıra, daha pek çok projenin hazır-
lığı içinde. Beşiktaş Belediyesi, üç kültür merkezine
dördüncüsünü katacak yakında. Beyoğlu, Şişli,
Esenyurt, Bahçeşehir belediye başkanlan da kültür-
sanata destek veren ender belediyelerden (Esen-
yurt'taki 'Kardeş Türküler' konseri, Bahçeşehir"deki
'Banş FilmleriAtölyesi' geçen haftanın önemli etkin-
likleri). Ankara'da ise, bir iki popüler sanatçıyla 'halk
konseri' düzenlemeyi kültür etkinliği sayan Büyük-
şehir Belediyesi'nin boşluğunu, Çankaya Belediye
Başkanı Haydar Yılmaz dolduruyor. Çankaya'da,
Mydonose benzeri büyük bir kültür-sanat çadınnın
yapımı bitmek üzere. Ankara'nın küftür-sanat etkin-
liklerinin (üç film festivali, iki tiyatro festivali, Dünya
öykü Günü, Dünya Dans Günü etkinlikleri) tek ko-
ruyucusu konumunda Yılmaz. Umanm, gündemde-
ki yerel yönetimler yasası belediyelerin bu alandaki
görevlerini (ve yetkilerini) arttınr ve de önümüzdeki
yerel seçimler sonucunda, kültür-sanat duyarlı ye-
rel yöneticilerimizin sayısı artar. Yerelden evrensele
ulaşma sürecinde, belediyelere çok görev düşüyor.
vecdisayar yahoo.com
Ömer Şerif'e onur ödülü
• Kültür Servisi - 60. Venedık Film
Festivali'nin onur ödülü usta oyımcu
Ömer Şerif "e verilecek. 50 yıllık sinema
kariyerine sahip Ömer Şerif in son
filmi 'Ibrahim Bey ve Kuran'ın Çiçekleri'
27 Agustos - 6 Eylül tarihleri arasında
yapılacak olan festıvalde göstenlecek.
Ömer Şerif, filmde Yahudi bir erkek
çocuğunu evlat edinen yaşlı bir
Müslümanı canlandınyor. Festivalde
bir ödül de 'Year of the Dragon',
'Manhuntger' ve 'Body of Evidence'
filmlerinin Italyan yapımcısı
Dino De Laurentis'e verilecek.
BUGÜN
• BEYOĞLL SİNEMASI'nda 'Alim Şerif
Onaran Anısına' kapsamında 12.15, 14. 30,
16.45, 19.00 ve 21.15 saatlerinde Geçmişi
Olmayan Adam' adlı filmin gösterimi.
(0 212 251 32 40)
• İSTİKLAL CADDESİ'nde 21 30da 'Yapı
Kredi Kültür Sanat Yayıncılık Sokakta/
Vapurda' kapsamında tstanbul Gölge
Oyunculan ndan 'Alaca karanlık' adlı ışık
> gösterisi. (0 212 252 47 00)