30 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 AĞUSTOS 2003 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA DIZI 10 yıl kaldığı sokaktan kurtulmak uğruna kendini yaJİpayı bile göze alan Ersin Selah Altunok, ötekiler için yardım istiyor: ElindenErsin Selah Altunok, namı diğer Adana Ersin. Sara hastası olduğu için okula kabul edilmedi, çevresinin de kendisini dışlaması üzerine Adana'dan kaçıp İstanbul'a geldi. Henüz 11 yaşındaydı. 10 yıl sonra şans yüzüne güldü. Kendisine uzanan eli tutup yaşama döndü. Şimdi başka çocuklan sokaktan çekip almak için uğraşıyor. çekinKendisinin de yıllarca kullandığı tinerin "çocuğu cesaretlendirdiğini, ayak kafayla yapamayacağı şeyleri yapabilir hale getirdiğini" anlatıyor Altunok ve uyanyor: "Çocuklar öyle gözü kara ki birinin çantasını açıp cüzdanını çalıyor. Bunlar şimdi çıraklık aşamasında. Önlem alınmazsa ileride İstiklal'de gezilemez duruma gelinecek." Kayıp dünyanın çocuklan Saadet Uslu Özgür Erfoaş Ecevit Kılıç 33 yaşmda, Adanalı. 11 yaşında geldiği tstan- bul'da 21 yaşına kadar sokakta yaşadı. Tinerle kendini yaktı, hayatm ona bir şey sunmadığını düşünerek. Kendisine uzanan eli tutarak haya- ta tutundu. Şimdi o da başkalannın ellerinden yakalayarak hayat trenıne çekmeye çalışıyor. Adı Ersin Selah Altunok, namı diğer Adana Er- sin. Ersin Selah Altunok, sara hastası olduğu için okula kabul edilmediğini ve çevresi taraftndan dışlandığını anlatarak çocukluğunu: "Bir ağaç biitün gün nasıl durursa ben de öyle oturduğum yerde kalıyordum" sözlenyle dıle getınyor. Al- tınok, bu duruma dayanamayıp önce Adana 'dan Mersin'e kaçhğını, portakal bahçelerinden çal- dığı meyveleri pazarda satıp yol parasını çıkar- dığını ve tstanbul'a geldığinı söylüyor. Neden Istanbul sorusunun yanıtını ıse "Her şey bura- da gibi geüyor insana. FurboL artistier, Boğaz Köpriisü, Beyoğhi™" "Baa gazetelerde artist ol- maya geldi diyeyazdı. Ben biitün bunlan görniek istedim. O yiizden gekfinT dıye > arutlıyor. îstanbul'a yaklaştıkça ıçını bır korku kapla- dığını ifade eden Altunok. otogara gırince ilk oto- biise binip son durağa kadar gıtmeye karar ver- miş. Şansı onu Zeytinburnu'na götürürken ilk girdiği dükkân bir Urfalı kebapçı olmuş. Belkı de kendine en yakın gelen şey olduğu için bu- rayı seçen Altunok, kebapçının karnını doyur- duğunu, kansıyla bırlıkte kendisine sahip çıkıp iş verdiklerini anlatıyorve "Şanshydrni" dıyor. Daha sonra kaçıp Beyoğlu'na gelen Altunok. burada tanıştığî arkadaşianyia yazın Taksım, Dolmabahçe, Kabataş parklannda. kışın Cihan- gir'deki ikı mağarada 35-40 kışı kaldıklannı an- latıyor. Tinerden çok arkadaşlannı yitırdıklenni be- lirten Altunok, "Ben de çözümsüzlükten, umut- suzhıktan. yaşadjgım sıkınüiann içinden çıkama- dıgım için tinerle kendinıi yaktnn" diyor. Asteğ- men Bülent Türkyılmaz tarafından gerçekleşti- rilen üst üste geçırdığı amelıyatlarla kurtuldu- ğunu. bır süre Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalık- lan Hastanesi'nde tutulduğunu söyleyen Altu- nok, "Babamız" dediğı Yüsuf Ahmet Kulca ıle tanıştıktan sonra hayatın kendısi için başka bır anlam taşımaya başladığmı kaydedıyor. Tinerkullanıncacesaretlendiİderini, "ayıkka- fayia" yapamayacaklan, belkı de utanıp sıkıla- cakları şeyleri yapabilir hale geldiklerini belir- tiyor. Para istemek, hırsızlık yapmak, ortamda kabul görmek, kendini ispatlamak için ve çev- renin etkisiyle madde kullanmaya başladıklan- nı anlatan Altunok. "Bu çocuklar birbirine sa- hip çıkar. Hasta olsalar doktora götüriir, ilacını buluıiar. Başianna bir iş gelse yardıma koşarlar. Birbirlerinetutunarakgiiçlenirter. Burası sokak- ta kalan çocuk için en güvenilir ortam. Çünkü başuıa daha pek çok kötü şey gelebüir. Biitün kö- rülüklere açık olarak yaşıyorlar. Bu yüzden so- kak âleminde yaşayan çocuk buranın kurattan- na ıryar, ne gerekryorsa bunu yapar" diyor. Devletın bu çocuklar için bir an önce "cjddj" çalışmalar yapmaya başlaması gerektiğinı vur- gulayan Altunok, "Çocuklar öyle gözü kara ki, birinin çantasını açıp cüzdanını çahyor. Tiner vermezse nalbura saldınyor. Bunlar şimdi çırak- lık aşamasında. Eğerönkm alınmazsa ileride ts- tiklal'de gezilemez duruma getinecek" diye ko- YASALAR HEP KÂĞIT ÜSTÜNDE KALIYOR Devlet, sokağa iten sorunlan çözmeli • Türkiye'de sokakta yaşayan çocuklann rehabilitasyonunu içeren çok sayıda kurum var ancak personel ve proje yetersizliğinden iş yapılamıyor. Uzmanlar sokaktaki çocuklann kurtanlmasından önce yapılması gerekenin bu çocuklann sokağa düşmesine neden olan sosyal ve ekonomik sorunlann çözümü olduğu görüşünde. Uzmanlann "kayıp kuşak" olarak niteledıği çocuklann topluma kazandı- nlabilmesi için öncelikle bu sonucu doğuran nedenlerin ortadan kaldınl- ması gerektıği belırtiliyor. Ailelerin ekonomik sıkıntılanndan. çocuklara yönelik şiddete kadar pek çok sorunun uzun vadede yapılacak planlarla orta- dan kaldınlması isteniyor. 1983 yıhnda çıkanlan 2828 sayılı SHÇEK yasasında "yannma muhtaç çocuk" kavramı içinde sokakta yaşa- yan çocuklar da var. Aynı hüküm 1957 ta- nhli Yardıma Muh- taç Çocuklar Hak- kında Yasa'da da bu- lunuyordu. Sadece ailesi belli ohnayan çocuklar için yetiştir- me yurdu açılması- nın ötesınde, "Ailesi taranndan başıboş- luğa, uyuşturucu,al- kol gibi kötü ahşkan- bklara. çanşmaya ve fuhuşa zorlanan ço- cuklara da" hızmet etmekle yükümlü olan devlet, bu ço- cuklar için ilk yurdu 1998 yılında açtı. Bugün İstanbul'da sokakta yaşayan, çalışan ve uyuşturucu madde bağım- lısı olan çocuklar için açılan yurtlar hâlâ çok yetersız. Uluslararası hukuka göre devlet sorumlu Türkiye, 1990 yıhnda imzaladığı. 1995 yıhnda ise iç hukuk metni halı- ne getirdiği Çocuk Haklan Sözleşme- si'mn20. maddesinde kendisine yük- lenen görevleri yerine getiremiyor. Söz- leşme hükmüyle devlete yüklenen gö- rev ise şunlar: - Geçici ve süreklı olarak aile çevre- sinden yoksun kalan veya kendi yara- nna olarak bu ortamda bırakıhnası ka- bul edilmeyen her çocuk. devletten özel koruma ve yardım görme hakkına sa- hip olacaktır. - Tarafdevletler bu durumdaki bir ço- cuk için kendi yasalanna göre, uygun olan bakımı sağlayacaklardır. Sözleşmenın 19. maddesi de çocuk- lann şiddet ve ıstısmara karşı korun- masına ilişkin hüküm ıçeriyor. - Bu sözleşmeye taraf devletler, ço- cuğun ana- babasının ya da onlardan yahıızca birinin, yasal vasi veya vasi- İerinin ya da bakımını üstlenen her- hangi bir kişinin yanında iken beden- sel veya zihinsel saldın, şiddet veya suıistimale, ihmal ya da ihmalkâr mu- ameleye, ırza geçme dahil her türlü is- tismar vekötü muameleye karşı korun- ması için, yasal, idari, toplumsal, eğit- sel bütün önlemleri alır. - Bu tür koruyucu önlemler, burada tanımlanrruş olan çocuklara kötü mu- amele olaylannın önlenmesi, belirlen- mesi, bildirilmesi, yetkili makama ha- vale edilmesi, soruşturulması, tedavi- si, izlenmesı için gerekli başkaca yön- temleri ve uygun olduğu takdirde ad- liyenin işe el koyması olduğu kadar durumun gereklerine göre çocuğa ve onun bakımını üstlenen kışilere, gere- ken desteği sağlamak amacı ıle sosyal programlann düzenlenmesi için etkın usullen de içermelidir. Kurum çok çalışmayok Avrupa Sosyal Şartı'nın kabul edil- mesinden sonra uygulamaya dönük olarak kurulan Başbakanlık Aile Araş- tırma Kurumu'nun görevleri arasında da bu çocuklann korunması yerahyor. Kurum'un madde ba- ğımlıhğı üzerine yap- tığı araştırmalann gün- cellenerek konunun da- ha geniş kapsamh bi- çimde incelenmesı ıse personel yetersizliğin- den mürnkün olamı- yor. Aile Araştırma Kurumu'nda genel müdür ve şoförler da- hil 18 kişı çalışıyor. Bunlardan 4'ü uzman. Kurum'un görevlerin- den bazılan şöyle: - Aile geçimsizliği- ni, çocuk suçlannı ve kötü ahşkanlıklan do- ğuran sebepleri ince- lemek ve bunlann ön- lenmesi maksadrna dönük eğitici prog- ramlar hazırlamak veya hazırlatmak. - Ailedeki kültürel değişimleri ıç ve dış göçün aile yapısına olan etkilerini araştırmak. 1997'de MGK tavsiye karanyla "Uyuşturucu KuDaramıyla Mücadele ve Takibi Yönlendirme CstKurulu" da kuruldu. Bu kurulla birlikte çalışacak alt kurul daha sonra Aile Araştırma Kurumu'na bağlandı. Türkiye'de pek çok konuda olduğu gibi "kurum çok, amaişyok." nuşuyor. Işlenen bir suçta önce tinercilerin he- defahndığını \e pek çok haberin asılsız çık- tığını anımsatan Altunok, "Kapkaçorganizebir suç.Bu çocuklarbu çaptasuçlarişlevecekdurum- da değüler" dıyor. Sorun aile Tanıdığı pek çok çocuğun parçalanmış ailelerin çocuklan olduğu \e üvey anne ya da baba bas- kısı gördüklen, aile içi şiddet, cinsel istismar, zor- la çalıştırma, okula yollamama gibi nedenlerle evden kaçtıklannı söyleyen Altunok, ailelere çocuklanna sahıp çıkmalan ricasında bulunur- ken topluma da gönüllü kuruluşlarda bilfiil çahşarak yardımda bulunmalannı istedi. Dev- letın "çocuklann iasan haklanna savgıh davran- masını" da ısteyen Altunok. Yusuf Ahmet Kul- ca ile birlikte elinden geldiği kadar çok çocuğa ulaşmaya çalışıyor. ÇOCUKLARINA SAHİP ÇIK1YORLAR Sokakçocuklaniçin arkadaşbkha>atta kalabümenin garantisLKendisigirjiolanlardışmdagü\«ıebflecekkimsebulanıayan bu çocuMar ancak aralarındakia^an^nıasa>esindes<)ka^nacımasızh3nadirenebUrvor.(Fotoğraf: VEDAT ARIK) Antalya ve Diyarbakır'da ikiyeni merkez GÜRSU KUNT/ \L\HMIT ORAL ANTALYA / DİY\RBAKIR - Antalya ve Diyarbakır'da madde bağımlısı çocuklann rehabilitasyonuna yönelik çabalar artıyor. Antalya'da "Çocuk Gözlem Evi" de hızmete girerken, Dıyarbakır'da"Umut E>i ve Uyuşturucu Madde Tedavi Merkezi''kurulması için çahşma başlatıldı. Antalya Valisı Alaaddin Yüksel başkanlığında oluşturulan komisyon, sokakta çalışan çocuklann topluma kazandınlmasıyla ilgili projede ilk adımı madde bağımlısı çocuklar için attı. Bağımlı olduğu belirlenen 7 çocuk yaklaşık 10 gün önce Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesı'nde tedavi altına alındı. Tedavi altındaki çocuklann aılelerine de fakültede zaman zaman rehabilitasyon uygulanıyor. Proje sadece madde bağımlısı çocuklan kapsamıyor. Proje bünyesinde, çocuklann okula kayıtlannın yapılması, ilk adım ıstasyonlannın kumlması, iş sahıbi edilmeleri, ailelerine Sosyal Yardımlaşma Vakfı'ndan maddi yardım yapılması, çocuk mahkemesinin kurulması. ıleri yaştakilere ev kiralanması da yer alıyor. Valilikçe otogarda oluşturulan "Çocuk Gözlem Evi" de hızmete gırdi. Çocuk Gözlem Evı'nde Antalya'ya yalnız gelen 18 yaş altı tüm çocuk ve gençler araştınlacak ve ailesi olanlar ailelerine teslim edilecek, olmayanlar ise Sosyal Hızmetler tl Müdürlüğü bünyesindekı "ilk adım" merkezleri ile çocuk banndırma merkezlerine yerleştirilecek. Diyarbakır'da da birçok sendika, sivil toplum örgürü ile kurum ve kunıluşlann bir araya gelerek oluşturduğu "Diyarbakır Ü Çocuk Koordinasyünu" da madde bağımlısı çocuklann rehabilitasyonu ve tedavileri için ikı ayn proje hazırlıyor. Koordinasyon, kenttekı madde bağımlısı çocuklann yararlanması için "Umut Evi ve Uyuşturucu Madde Tedavi Merkezi (UM-EV)" kurmak ıçın çalışmalar başlatrı. Projenin bir diğer ayağın da ise Diyarbakır Devlet Hastanesi'nde, medikal tedavi yöntemlenyle çalışacak olan Uyuşturucu Madde Bağımlılan Tedavi Merkezi (UMATEM)oIacak. Tinerciler tarafından öldürülen SAT komandosu Zeki Şen'in ailesi ilgili kurumlar hakkında dava açtı Kıul)aıdanıı aflelerine göre gerçek suçhı de\iet SAT komandosu olan Zeki Şen, Taksim'de tinerciler taranndan öldürüldü. Ailesi, Şen'in öhımünden görevlerini yapmayan kanıu kurumlannı sorumlu tutuyor. İstanbul Haber Servisi -Beyoğlu nda ti- nerciler tarafmdan öldürülen SAT Koman- dosu Zeki Şen'in ailesi, ölümle ilgili İçiş- lerı Bakanlığı. Çocuk Esirgeme Kuru- mu'nun bağlı bulunduğu Sosyal Hizmet- ler İl Müdürlüğü ve İstanbul Büyükşehır Belediyesi'ne "görevlerini yerine getirme- dflderi" gerekçesıyle dava açtı. Aile, çocuk- lan koruma altına almayan bu üç kurum- dan 50 milyar lira tazminat talep ettı. Şen ailesinin avukatı ErginCin- men dava başvurusunda cinaye- tin tinerci çocuklar tarafından iş- lendiği ancak olayın yalnızca ce- za hukukunu ilgilendirmediğini belirtti. Şen'ı öldürdükleri iddia edilen 3 kişinin İçişleri Bakanlığı, Çocuk Esirgeme Kurumu ve Büyükşehir Beledıyesi'run zamanında koruma ve teda- vi altına alınması durumunda cınayetin iş- lenmeyeceğinı ıfade eden Cinmen. ölüm ola- yının kurumlann görevlerini yerine getır- memesinden kaynaklandığını sa\ıındu. Bu tazminatın suçlanan üç kurum tara- fından ortaklaşa ödenmesini isteyen Cin- men. baş\Tirusunda bu kurumlann ihmal- lennı şöyle açıkladı: Çocuk Esirgeme Kurumu "Yasalara göre, bu kurumun bakıma ve yardıma muhtaç aile ve çocuk gibi kişilere öuneyecekti." "2559 Savıh PoUs Vazife ve Selahi>etleri Kanunu'na göre "Polisin toplum için teh- like teşkil eden akıl hastası, uyuşturucu ve alkol bağımlısı serseri veya hastalık bulaş- tırabilecek kişilen yakalaması ve hakla- nnda ıslah \ eya teda\ ı tedbm alınması ge- rekenleri ilgili kurum yetkililerine teslim etmesi gerekmektedir". Bu nedenle polis görevini yerine getirmemiştir.'' Tinerciler tarafmdan öldürülen SAT komandosu Zeki Şen'in ailesi. ölümle ilgili olarak İçişleri Bakanlığı, Çocuk Esirgeme Kurumu'nun bağlı bulunduğu Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne "görevlerini yerine getirmedikleri" gerekçesıyle dava açtı. Büyüksehlr Belediyesi yönelik olarak hizmet vermesi gerekmek- tedir. Bu hizmet gereği gibi işleseydi bugün sanık sandahesinde oturan kişiler rehabj- litasyon altında tutulacaklar ve Zeki Şen "1530 SayıhBelediyeKanunu'na göre sokağa bırakılmış ve bulun- muş çocuklan koruyup gözetmek belediyenin sorumluluğundadır. Yasada" de1i' olarakgösterilen ki- şilerin uyuşturucu müpteialarmı da kapsadığı açıkür. İstanbul Büyükşehir Be- lediye Başkanhğı'nın Zeki Şen'i öldürmek- ten sanık çocuklan koruma ve tedavi aln- na alması gerekirdi" Şen ailesinin avukatı Ergüı Cinmen dava başvurusunda cinavetin tinerci çocuklar taranndan işlendiğini ancak olayuı yalnızca ceza hukukunu Ogilendirmedigini belirtti YARIN: SOKAĞA DÜŞMEDE BİRİNCİ ETKEN ÇEVRE
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle