Katalog

SAYFA CUMHURİYET J> HAZİRAN 2003 PAZARTE HABERLER Bundan 9 yni önce törenle açılan Topkap, Otogar'ında geçici ruhsat verilen dükkân sahıpleri çaresiz IstanbuFa yakışmıyorSERKAN SÜSLÜ Bundan 9 yıl önce ck<3nemin îstan- bul Bıiyükşehir Belecfhye Başkanı, şımdiki Başbakan Ta^-yip Erdoğan tarafindan törenle a ç ı l a n ancaJc iskâ- nı obnadığı için r u h s a t verilmeyen Istanbul Otogarı esna».fı işyerlerini kaybefme tehiikesi içınde. Esenler'de- kı otogann alt katındala çarşılar kul- lanılmadığı için pislik âçinde atıl bir durumda beklerken esntaf kandınldı- ğını iddia ediyor. Çevre düzenlemesi "ve altyapı ça- hşmalan bitirilmeden sçılan otoga- nn bulunduğu alanın isfccünı olmama- sına rağmen 1994-99 >^ıllan arasın- da belediyenin hakkj oJmadığı hal- de geçıcı ruhsat vererelc rant sağla- dığı iddıa edılıyor. 19^9-2003 ara- sındakı son dört yılhk <Jönemde de ruhsat verilmediğındeMi esnaf tam birkaos yaşıyor. Esnaf"t>elediyeden dükkânJann çok acil iskâna bağla- narak ruhsat verilmesira. denetlen- mesinı ve oluşan haksız rekabetin de önlenmesinı ıstıyor. Çarşılar pislik içinde Topkapı 'dan otogara h»üyük umut- larla taşınan esnaf, M i l p a ve Hür- pa'dan cazip seçenek ve füyatlarla çar- şıdaki dükkânJara yerleşti. Ancak çar- şılara gereken önemin \ erümemesi ne- deniyle dükkânlann çoğ^ı sürekli el Otogar esnafi ayhk aidatlann, düzenli olarak ödediklerini ancak bo§ dükkânlann pislik içinde oldugunu söyhlyorlar. değiştirdi, kalanlar da başka seçenek- leri olmadığı için zorunluluktan işie- nne devam ediyor. Istanbul Büyükşehir Belediye Baş- kanı Ali Müfit Gürtuna'nın kendi- lerini ziyaret ederek, çarşıyı canlan- dırma sözü verdiğini anlatan esnaf, Gürtuna'nın bir an önce sözünü tut- masını istedi. Aylık aidatlannı düzenli ödedikle- rini ifade eden esnaf. çarşınm kendi- ne ait bir ruvalefinin bile olmamasın- dan yakındı. Esnaf, çarşıya konan pa- ralı ruvalete kimsenin gitmediğini. insanlann tuvalet ıhnyacını boş dük- kanlarda giderdiğini \urgulayarak. boş dükkânlann pıslık içinde oldugu- nu söyledi. Lokantalarda vapılan yemeklerin de saglıksLz ve denetlenmediğini id- dia eden esnaf, güvenliğin de yeterin- ce sağlanmadığını, gündüzleri boş dükkânlann tinercılerin ve fuhuşun mekânı haline geldiğıni öne sürdüler. Esenler'deki otogara Topkapı'dan 9 yıl önce geldiğinı anlatan esnaf Ne- dim Cihan, "Ashnda projede bize. çar- şı metro bağiantıb olarak gösterildL Bu- na dayanarak birçok arkadaşımız bu- raya yaünm yapü. 50 miryarük dük- kânınu bırakıp Idraya çıktım. Bi/J kandırdılar" diye dert yandı. Su da yok AHCevahirde otogann yapılırken projesız yapıldığmı iddia ederek "Çarşıdaki baa dükkânlarda su şe- bekesi yok, suları bidonlarla taşıyo- ruz " dedi. Komando Tekstil Sahibi Fatih Bu- lutoğlu ise alt kattaki çarşılarda ön- ceden 4 tane dükkânı oldugunu. an- cak üçünü kapatmak zorunda kaldı- ğtnı ifade ederek, "Borçlanmıödeye- medim, arabalanmı saröm şimdi oto- gar (bşmda diikkân açüm. Yönetim bu- raya el atmadıB diye konuşru. Bulu- toglu, alt çarşılann bulunduğu alanın daiıa önce otobüs indirme-bindirme yeri olarak planlandığını. o zamanki yönetimin çarşılann bulundugu alan- dan para kazanmak için dükkânlan plansız, projesiz yaptığını söyledi. Uluslararası Anadolu ve Trakya OtobüsçülerDerneği'nden UfukSa- ka ise, "Otogar tstanbul Büyükşe- hir Belediye Başkanlığı ile \ap-işlet- devret nıodeüne göre inşa edilmiş. Vapılan anlaşmaya göre 25 yılhğına kiralannuşör. 2019yıbnda yeni bir an- laşma yapılmadıgı takdirde Büyük- şehir Belediye'sinin malı olacaktır. Dola>ısrvla hiçbirdükkâ nın, yazıha- nenin sahiplerinin zilü\ etli mülkü ol- ma durumu sözkonusu değOdir" di- ye konuşru. Saka. alt kattaki dükkanlarla ilgili olarak da "Bu dükkânlann boş kal- masL geniş kulknıhnayan alanlann ohnasL, bu bölgeierde zaman zaman güvenlik, temizlik ve benzeri prob- lemkrin yaşanmasuıa neden olabü- mektedb-" dedı. Sarnıcı n üzerine4 yıl öncedecamiyapıhnakistennıişti Tarihisarnıç üzerine cami İPEKYEZDANİ AKRABA EVLÎL ÎĞÎ YOL AÇIYOR Bir damla kanla zekâ geriliğine son tstanbulHaber Servi- s - Teda\i edilmediğin- d e ve tedav ide gecikil- diğinde zekâ geniiğine yol açan "Fenilketonü- ri"(PKU)hastalığı,do- g u m sonrası topuktan alınan bir damla kanla teşhıs ediliyor ve zekâ geriliği yüzde 100 ora- nmda önlenebiliyor. Uzmanlar, Türki- ye'nin iki binde 1 oran- la, dünyada en çok PKU görülen ülke oldugunu belirterek, oranın akra- b a evlilikJeri nedeniyle yüksek oldugunu \aır- guluyorlar. Haziran ayı- nın ilk haftasında dü- zenlenen "Fenilketonü- ri Hafiaa'' nedeniyle Is- tanbul Üniversitesi Is- tanbul Tıp Fakültesi'nde (TTF) bir toplanh düzen- lendi. Toplantıda konu- şan Çocuk Sağlığı ve Hastalıklan Anabilim Dah Başkanı Prof. Dr. Mübeccel Demirkol, PKU'nun kalıtsal ola- rak anne-babadan çocu- ğa geçtiğini belirterek, bunun Türkiye'de çok görülmesüıi akraba ev- lilıklerine bağladıklan- nı söyledi. Sinsi bir hastahk PKU'nun sınsi seyre- den bir hastalık oldugu- nu diie getiren Demir- kol, yeni doğan bebeğin topuğundan alınan bir damla kanla yapılan test sonucu hastalığın teşhis edilebildiğini dıle gerir- di. Demirkol, "Erkenteş- hissonrası, uygulanacak özel diyetle zekâ geriligi ÖnlenebiJiyor'' dedi. Demirkol, Türkiye'de yüzde 60'lara varan oranda PKU taraması yapıldığını da açıklaya- rak. "İstanbul'dabuoran yüzde 80. Evde doğmuş bebeklere,ilk aşı için ge- tirildiği sağbk ocağında PKU testinin vapılması gerekir'' diye konuşru. PKU Yenidoğan Tara- ması 10. yılı nedeniyle, tiyatro sanatçısı Ali Poy- razogfu, gazeteci Uğur Dündar'ın da aralannda bulunduğu çok sayıda kişi ve kuruluşa tarama programına destek ver- dikleri için ödül verildi. Türkiye sivil havacılığının ilk kadın pilotu Dilek Karabağlı: Hayalim gerçek oldu tlk sivil kadın pilot Dilek Karabağh, "Uçmak çok kolav" dhe konuşuyor. HİL4LKÖSE Turkıye si\il havacılığının ilk kadınpilotu olan DilekKarabağ- lı, Türkiyeli kadınlann bu duygu- yu daha önceden yaşaması gerek- tiğini belirterek, "Bizün tarihi- miîdeSabihaGökçen'imiz\ar.Bu çok önemü, kıymedni bilmelrvİA Kadınlara imkan verilince yapa- ma>'acaklan yok" dedi. Kaptanlık eğitimini iki hafta öncebıtirerek pilot olan Dilek Ka- rabağlı Türkiye sivil havacılığının ilk kadın pilotu oldu. Uçuş haya- tına 1990 yılında Türk Ha\a Ku- rumu'nun seçmelerine gırerek başlayan Karabağlı, aldığı 18 ay- lık eğitimin ardından THK'de ikin- ci pilot olarak görev yapmaya baş- ladı. THK'deki 1.5 yıllık görevi- nın ardından istifa ederek tstan- bul Ha\ayollan'nda uçuş mühen- disi olarak çalışmaya başlayan Karabağlı, Istanbul Havayolla- n'nın mali sıkıntılar yaşamaya başlaması üzenne 2000 yılında Pegasus Havayollan'nda ıkinci pilot olarak görev yapmaya baş- ladı. Şu anda aynı şirkette uçuş ha- yatına devam eden Karabağlı, •'Hayalim gerçek oldu" diyor. Türkiye havacılıgının Mnsta- fa Kemal Atatürk tarafından da- ima teş\ik edildiğini vurgulayan Karabağlı, "SKiIhavacıhkbugün dümada en liiks sporlar arasın- da. Buna karşın Türkhe'de beda- va yapıldıgı halde ügi az. Bunun degeri bilinmiyor" diyor. Astronomi ılgisi pilotyaptı Uçuşun zor olmadıgını önem- li olanın sorumluluklan ıyi bil- mek oldugunu vurgulayan Ka- rabağlı, kaptan olmadan önce hazır olup olmadıgını çok dü- şündüğünü, kaptanlığuı çok cid- di ve disiplinli bir iş oldugunu anlatıyor. Küçük yaşlardan itibaren ast- ronomiye çok fazla ilgisi oldugu- nu anlatan Karabağlı. sürekli uzayla ilgili bulduğu ansiklope- dileri okuduğunu söylüyor. "Uzay çokUginıi çekhordu.Astronot ol- mak isOAordunı. Ama büyüdük- çe bununTürkiye'de olmav'acağı- nıanladım" diyen Karabağlı, ba- basının hava astsubayı olması- nın da bilinçalnnı etkilediğini ifa- de ediyor. Türkiye'de kadınlara gerekli imkanlar sağlanınca yapamaya- caklannın olmadıgını \oirgula- yan Karabağlı, "Uçuşa ilgisiolan kadmlanteşviketnıekistiyorum. Sabiha Gökçen ilk kadın askeri pilottu. Bö\1e bir kadın var tari- himizde. Bu çok önemli" diyor. Kadın pilotlarderneği kurmak ıstediğüıi de söyleyen Karabağ- lı, şöyle devam edıyor: "Pilot ol- makisteyen kadmlan bilgilendir- mek istiyorunı. Bi/im bir derne- ğimiz var, kadın erkek ayınnu yapmak tstemh»runı ama kadm- lar olarak bu alanda biz çok ge- riyiz." Meteor görmek Havada çok güzel anlann, gö- rüntülerin yakalandığına işaret eden Karabağlı. bir anısını şöy- le anlatıyor: * tzmir'einiyordum. Kuzeye doğnı uçarken solda çok parlak muhteşem bir ışık topu gördüm ve şok oldum. Dolunay büyüklüğünde bir yuvarlak ve arkasında ku\Tuklu yıldız >atav bir şekilde geçhordu. Meteorun bu kadar alçakta olması inanıl- mazdL Muhtemelen Hint Okja- nusu channa düşrü. Ben saatimi vekoordinatianmıakfanı baa \vr- lere rapor ettün. Mutiaka kayıt- lara geçmiştir." Daha sonra bu olayın bazı insanlar tarafından UFO olarak değerlendirilmesi- ne üzüldüğünü de söyleyen Ka- rabağlı, insanlann güneş, bulut, yıldızlar hakkında çok şey bil- mediğini ifade ediyor. Fatıh te uzermde beş cami bulunan Sofülar Caddesı ndekı 14. yüzyıldan kalma, korunmas, gerekli 1. grup eskı eser olan Bızans Sarnıcı'ıun uzeruıe Fatih Çevre Kühür ve Ahlak Derneö" tarafindan cami yaptmlıyor. Aynı yere 4 yılönce üe cami yaptınlmak istenmış, ınşaat, arkeoloji muzelen müdürlüğü tarafından durdurulmusru Ancak camının altındakı sarnıcın kapısını kılıtleyen v e kimseye göstermeyen inşaat sahıplen, mahalle sakınlennın tüm ıtirazlanna karşın mşaatı sürdürüyor. Tüm dünva, tarihi ve kulturel v arl^anm korumaya alırken Türkıye'dekı tarih, kendı msanlan tarafindan yok edıhyor. Fatıh Sofular Mahallesi'nde Bizans İ ^ T 1 ? 6 " k a l m a v e Osmanh'da "\lahzen-i Keow olarak tarumlanan sarnıç ve tarihi üsmanl. mezarlığı üzennde 4 yıl Önce başlahlıp durduru an cami ınşaatı tekrar başladı. Çevrede 5 cami bulunduğunu behrren mahalle sakınlen Burada yeteri kadar cami var. Arük daha fazla cami yapacaklanna vılak dökük okullan sağJamlaşürsmJar" diyerek tepki göstenyorlar. Cami uışaatına başlandıktan sonra sarnıçtan çıkartılan bazı granıt sütunlann alandan taşındığım gördüklenni belırten mahalleliler Istanbul Arkeolojı Muzelen Müdürlüğü'ne haber verdık enn, söyledi. Müzeden bir yeddlinin gelerek sarnıC a baktığmı belirten mahalleliler ınşaatın hala durdurulmadığını belirrti 1999'da ruhsat venlen cami inşaah. o dönemde söz konusu alanın Bızans ve Osmanh dönemlerine ait ^jnnıaz kültür varlıklan ihtha etmesi ve 1. derece SIT alanı olnıası nedenijie" durdurulmusru Umut Vakfı'nın anketi: Silahtan oyuncak olmaz tstanbul Haber Servisi - Umut Vakfi mn ÇocuJdan Oyuncak Silahlardan Anndırma" t.UbA) projesı kapsamında başlattığı ankete kahlanlann yüzde 8l'i oyuncak silahlann yurtıçınde satışmın yasaklanmasını istedi Umut Vakfi'nın 3 Ekım 2002'de kendı vveb SÎfîSTv W ?T- Uinut - ° rgtr)haşhtti ^ ve 28Eylu 2003 e dek sürecek olan "Ovuncak Süah Yasakbnraabmı" anketmın ilk sonuçlan, "Sılahlara Ksurşı Global Faaüvet Haftası" nedenıyie açıklandı. Ankete katılan 1883 kışıden yuzde 81 ı oyuncak silahlann yasaklanmasını istedi. Katılımcılann yüzde 15'i oyuncak silahlann tehlüce yaratmadığını düşünürken yuzde 4 u ise görüş belırtmedi Umut Vakfi Kurucu Başkanı Nazire Dedeman dunyadakı çeşıtü sivil toplum örgütlerinın ' katıldığı faahyet haftası için 30 ülkede 80 etkinlık planlandığını vurgulayarak "Silahlar nedenivle İ^S d a b f r d a k i k a b i r kiŞ'öhJyor.Umut " J™S T ™> aralannda yer aldığı 500'ü aşkm STO nun uye olduğu Uhıslanıras, FaaKvrt Üetişim Agı, faahyet haftasııu, hükümetierin verdikleri bıreysel sılahlanmayla Ugiü sözlerini tutmalan amacryia dtizenhyor" dedı ABD •nin Imk ve Suriye üzerinden bölgeyjdenetlemesi, ülkemizin stmtejiköneminiazaltacakür Türkiye kararsızlıktan kurtulmalıERCAN ÇİTLİOĞLU -3- Irak'ı denetim altına alan ve önümüzdeki günlerde Suriye üzerinde arttıracağı güç kullanımını da öngö- ren diplomatik ve ekonomik baskılarla sonuca gide- rek bu ülke rejiminde de yumuşak bir geçişle değişim gerçekleştirmesi son derece güçlü bir olasılık olan ABD'nin, Ortadoğu'da da Türkiye'ye olangereksini- mi giderek azalmaktadır. Irak'ta -olaylann ne yönde gelişeceği henüz tam kristalize olmasa da- en azından orta vadede kullana- bileceği askeri üslere sahip olması beklenen ABD'nin, Irak üzerinden Ortadoğu ve Orta Asya'yı denetleye- cek yeni açıhmlarda bulunması, Türkiye'ye oranla çok daha kolaylaşacakhr. Suriye'yi de periferik ekse- nine dahil etmesi halinde bu ülke üzerinden Doğu Ak- deniz'i de denetleme olanağına sahip olacak ABD için ciddi bir güven bunalımı yaşadığı Türkiye ile strate- jik ortaklıgının önemi giderek azalabilecektır. Gürcistan ve Azerbaycan üzerinden Hazar petrol yataklannı, Kazakistan ve Türkmenistan üzerinden Orta Asya petrol ve doğal gaz rezervlerini doğrudan denetleyebilen ABD, Irak petrollerini de denetim al- tına aldıktan sonra, Suudi Arabistan ve Körfez Emir- likleri üzerindeki baskısmı arttırarak buralan da de- netim altına alabilirse dünya petrol rezervlerinin üçte ikisini kontrol ederve OPEC'i işlevsiz bırakır hale ge- lebilecektir. Stratejinin, ufük ötesini görme sanatı ve olaylar ufiık çizgisine gelmeden onlan öngörerek yön- lendirme, oluşrurma ve gerektiğinde engellemenin bir büfünü olduğu düşünüldüğünde, Irak ve Kıbns'ta ol- duğu gibi, olaylann önünde sürükleniyor görüntüsü- nü vermemek ve kazanımlanru yitirmemek adına Tür- kiye'nin hedef belirleyerek bu hedeflere son değişim- ler karşısında nasıl ulaşabileceğinin öngörülerini ras- yonel birbiçimde üretmekte daha da gecikmeraesi, ulu- sal çıkarlan açısından \azgeçilmez görünmektedir. 'Kararstzlılclardan kurtutmak zoruntu' Doğru algılama ve doğru yorumlara dayalı doğnı ana- lizlerin bugüne kadaryapılmamış olması, bundan son- ra da yapılamayacağı anlamını taşımamalıdır. Önem- li olan, Türkiye'nin yalnızca kendi iç ve dış dinamik- lerini yeniden tanımlayarak harekete geçirmesi değil, bu dinamiklerin, bölgesinde ve dünyadaki değişımler- le ilişkisini geleceğe dönük projeksiyonlar içinde gö- rerek yeni stratejiler üretmesidir. Önümüzdeki en az 15 yılık sürecin, Kafkasya-Ha- zar-Ortadoğu ve Orta Asya'da odaklanan çok taraflı ve parametreleri büyük değişkenliklergösterebılecek bir güç mücadelesine sahne olacağını ve bu mücade- lede tarafsE kalınamayacağını da görerek ulusal he- defler saptaması gereken Türkiye, yakın geçmişinde yaşadığı "kararsızhklardan" kurtulmak ve ulusal çı- karlar ile iç polifik endişeler arasında çok kesin çizgi- ler çizmek durumundadır. Geçmişinde; aynı anda bir Balkan, Akdeniz, Avru- pa, Asya ve Ortadoğu ülkesi olmanın özelliklerini ta- şıdığını bir övünç ve güç kaynağı olarak sıkça yinele- yen Türkiye için arhk bunlann hepsi olma dönemi so- na ermiştir. Günümüzde her biri birbiri ile çatışan, ye- ni ittifak ve karşı irrifaklarla eksenlere aynlan bu coğ- rafyanın her bölümünde ayağı oldugunu söylemek, bu noktadan itibaren Türkiye için belirleyici olmak- tan çok belirsizliğin kaynağına dönüşmüştür. Türkiye, yeni dünya düzeninin kendisine dikte etti- ği yenijeostratejik konumunu tanımlarken küresel bir buyurganlığa soyunan ve çanşmacı bir kimlik sergi- leyen ABD ile AB 'nin iç dinamik ve geleceklerini, as- keri gücü olmayan AB 'nin, uzak Asya ile kurabilece- ği köprülerin kendisi üzerindeki olası etkilerini dik- katle değerlendirmek durumundadır. Bölgesindeki olası yeni çatışmalarda, çatışmalann gerçek nedenle- rini algılayamadığı için banşı sağlayabileceği gibi ha- yali misyonlan üslenmekten kaçınması, yakın gelecek- te Türkiye'nin dikkatli olmasını gerektiren bir başka önemü etmen olarak karşısına çıkmaktadır. Önümüzdeki dönemlerde, Ortadoğu'da azalan etkin- liğini Türkiye üzerinden sağlama çabalannın AB'nin Türkiye'ye yakınlaşması gibi bir sonuca hizmet ede- ceği. Israil 'in de güvenliği açısından Türkiye ile işbir- liğinigüçlendirmek isteyebileceği düşünüldüğünde, Tür- kiye'nin özellikle ABD-AB arasındaki çatışmanın kendisi üzerinden yapılmasına izin vermemesi önce- likli bir durum değerlendirmesini gerekli kılmaktadır. Özellikle ulus-devlet kimliğinin ve devlete güç veren kurumlann aşındınlma sürecinin başladığı ya da baş- lahldığı şu günlerde... BİTTİ 4 f ^ KUŞADASI 01.06.2003-15.06.2003 Tarihleri Arası Her Şey Dahil Fiyatımız fki kîşitik odada kişjbaşı 0-12yaş1.Çocuk 13-16 yaşi.Çoctık 69.500.000.-TL Ücretsiz %50 Denize sıfır • Özel plaj • Havuz Hamam • Sauna • Su sporiarı • TV • Klima • Animasyon. + Yukanda belirtilen fiyatlarda KDV dahildir. P.O.B. 140 Yavansu 09402 KUŞADAS. - TÜRKİYE . Tel: (256) 622 05 05 (12 Uncs) Faks: (256) 622 07 27 SARIYER 2. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Davacı Darülaceze V EsasNo: 2002 621 tarafından dmi vek,lk ,ims,l ,0 ™ed,ğ i akdirde Ü liteoeji hususu HUMK'nm 509-510. m.ddelen nne ka,m olmak üzere .lanen «bli| otaur