Katalog

AYFA CUMHURİYET 9 HAZİRAN 2003 PAZARTESİ HABERLER Kdalet Bakanı Çiçek: Bir işçinin 1.5 milyar maaş aldığı bir ülkede 850 milyona hâkim çalıştıramazsınız \argıyokluldaboğuşuyor• Ülkede yaşanan krizler, gelir dağılımındaki bozukluklar ve çarpık kentleşmenin yarattığı sorunlann yargıya da yansıdığını belirten Çiçek, bütçeden aynlan binde 7'lik payla yargının sorunlannın çözülemeyeceğini söyledi. KONY4(Cumhuriyet)-Adalet Baka- ru Cemil Çiçek, hâkimlerin özlük hak- lannuı yeterli olrnadığuu ifade ederek "İş- çiler alınmasın ama bir işçinin 1.5 tnil- yar maaş aldığı ülkede 850 nıihona hâ- kim çakşaramazsınız"dedi. KonyaBöl- ge Idare, İdare ve Vergi Mahkemele- ri'nin hızmet binasının açıhşına katılan Çiçek, ülkede yaşanan krizler, gelir da- ğılımındaki bozukluklar, çarpık kent- leşme, kültür farklılıklannın yargıya yansıdığını belirtti, AB sürecinde her alanda standartlar yükseltilirken yargj ala- nında da en ileriye ulaşılması gerektiği- nı vurgulayan Çiçek, şöyle konuştu: "Yarguun, beklenen görevini yerine getirebilmes için 3 şart mutiaksurette >e- rine getirilmeü. Öncetikkyasamanın fa- aliyetierini sürdürmeliyiz. Eğer kanun- lar eksikse, günün şartianna uymuyor- sa, bunlan yeni baştan gözden geçirme- hyiz. Doğru dürüst kanun çıkanlmıyor- sa, acele, eksik ve kafasına. gözün vura kanun çıkanlıyorsa, yargı mensup- lan da göreviniyaparve bu kanunlan uy- gular." Ceza ve Usul Kanunu'nun TBMM'de olduğunu anımsatan Çiçek, TCY'nin 2 bin maddesinin yıl sonuna kadar Mec- lıs'e sevk edileceğini açıkladı. Yargının işlemesı için gereklı şartlardan ikıncisı- nin nitelıldı personel konusu olduğunu belirten Çiçek, 1500 zabıt kâtibi açığı bu- lunduğunu ıfade etti. Bir dığer sorunun da fizikı mekânlar- la ilgılı olduğunu anlatan Çiçek, şöyle devam etti: "Yargı mensuplannm çalış- üğı mekânlara baküarak karar verilme- si durumunda. Türkhe'nin hukuk dev- leti olduğuna inandırrnak için bin şahit gerek. Cumhuriyetin ilk dönemlerinde bütçeden alınan pay yüzde 3.5 iken ge- çen yıl bu oran binde 7've düşmüştür. Bu bütçeyi yukanlara çıkarmanyız." NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, "Ko- nutlarda mescit ve ibadet yen açılma- sı paketimizde yok" dedi. Aslında böy- le bir çalışmalan olduğunu, ancak tep- ki üzerine bunu AB'ye Uyum Paketi'nden çıkardıklannı itiraf ediyor. Iş yaşamıyla ilgili yaptıklan düzenlemeler ise doğru- dan işçi haklannı hedef alan bir özellik taşıyor. Bu nedenle işçiler sokaklar da yapılan değişiklikleri protesto ediyorlar. AKP iktidannın ekonomik tercihleri asıi olarak hızlı özelleştirme ve sosyal haklann hızla tasfıye edilmesı şeklinde ifade edilebilecek neo-liberal sisteme teslim olmuş durumda. Diyebilirsinız kı, Türkiye'de zaten sosyal hak mı var ki tasfiye etsinler. Doğru, Türkiye Batı öl- çütleri içinde emekçilerin en az örgüt- lü olduğu, haklannı en az koruyabildik- leri ülke statüsünde. Ancak bu haliyle bile sosyal haklarfazla geliyor ki, bun- lan bile tasfıye etmeyi düşünüyorlar. Emekçiler geçmişte zar zor elde ettik- leri haklann çoğunu 12 Eytül Anayasa- sı düzeni içinde yitirdiler. Askeri döne- min yasalan, kurumlan aynen devam et- tiği için Türkiye'de hak aramak kolay de- Demokratikleşme, İşçi Hakları, Sol ve AKP ğil, örgüt kurmak, sendikalaşmak müm- kün değil. • • • Böyle bir ülkede, solun ne yapması gerekir öncelikle örgütlenme ve hak ara- ma özgüriüğünün önündeki engellerin kaldınlması için mücadele etmek. Yani ilk başta bütün bu sistemin ana daya- nağı olan 1982 Anayasası'nın değişti- rilmesi için kararlı ve ısrarlı bir baskı yü- rütmek. Türk Ceza Yasası'ndaki örgüt- lenmenin ve düşünce açıklamanın önün- deki engellerin kaldınlması için toplum- sal seferberlik ilan etmek. YÖK'ün, RTÜK'ün, MGK'nin demokratik bir ül- kede olması gereken bir noktaya çekil- mesi için projeler hazırlamak, bu pro- jeler için toplumsal destek sağlamak. Peki Türkiye'de ne oluyor AKP AB'ye Uyum Yasalan çerçevesi içinde daha ön- ceden yapılması konusunda söz veril- miş kanun değişikliklerini biraz sulan- dırarak da olsa Meclis'in önüne getir- mek için çalışmalaryürütüyor. Bu tasa- nlara karşı sol ne yapıyor. örneğin CHP ne yapıyor? AKP'nin hazıriadığı yasa- lara karşı daha ileri ve demokratik pro- jeler mi geliştiriyor? Kendisini soldata- nımlayan partiler, kitle örgütleri ne ya- pıyor? Demokratik ve özgürlükçü ana- yasa taslaklanyla, Ceza Yasası'nda da- ha ileri değişiklikler için AKP'yi soldan mı eleştiriyor? Onlan daha ileri değişik- liklere mi zorluyor? Benim görebildiğim kadanyla solun önemli bir kesimi, Siyasi Islam'dan ge- len tehditlerin kıskacı içinde, bir koru- macılık ruh haline bürünmüş durumda. örneğin AKP anayasa değişikliği mi öneriyor, hemen "şeriat" endişesi ön pla- na geçiyor ve bu endişe var olan duru- mu koruma refleksini harekete geçiri- yor. 0 zaman, "Eğer bunlar değiştire- cekse, eskisi kalsın daha iyi" tutumu ağır basıyor. Hemen her değişiklik taslağın- da benzer bir refleks harekete geçiyor. Aslında tutucu güçlerin yıllardır aske- ri darbelerle, işkencelerle, propagan- dalaria boyun eğdiremediklen solun önemli bir kesimi. şımdi "bölücülük" ve "şeriat" endişesiyle değişik bir ruh haline girmiş durumda Yaratılan bu pa- radoksal oıiamda, yıllardır solun iste- diği değişikliklenn, uluslararası ve ulu- sal koşulların zorlamasıyla gündeme geldıği koşullarda sol ortalardan yok oluyor. • • • Türkiye, değişimin kenannda dolaşı- yor. Toplumun büyük bir kesimi artık daha kaliteli yaşamak ıstiyor. Demok- rasiye, refaha, özgürlüklere yürümek istıyor. Bugün bu isteğın toplumda ger- çek bir sahibi ne yazık ki yok. AKP, içı- ne sindiremediği ve henüz hazmedeme- dıği zoraki demokratikleşme paketleri- ni elinin ucuyla gündeme getinyor. Ara- sına geri egilimleri okşayacak soslar koymayı da ıhmal etmıyor. Solun önem- li bir kesimi ise AKP'nin yalnızca verdi- ği açıklara tepki göstermekie yetiniyor. Kadrolaşmaya, konutlardaki ibadet yer- leri girişimine ya da örneğin Tanm Ba- kanı'nın köylüleri hedef alan konuşma- sına haklı olarak tepki göstenyor. An- cak itiraz etmek yetmez, proje üretmek gerekir. Toplumun refah ve özgürieş- mesiyle ilgili yeni projelerin soldan gel- diğini söyleyebilir miyiz? örneğin solun yeni bir anayasa deği- şikliği projesi var mı? YÖK'e karşı nasıl bir Özerk üniversite düşünülüyor? RTÜK'ü bir ahlak zabıtası olmaktan çı- karacak bir taslak hazırlanıyor mu? Bu- na benzer çok daha detaylı değişiklik ih- tiyacı artık kaçınılmaz bir hale geldi. Eğer bu değişiklikler AKP'nin yapması gere- ken bir iş olarak düşünülür ve onlardan gelecek değişiklik hazırlıklanna da yal- nızca itiraz temelinde bir faaliyet yürü- tülürsesol birumutyaratamaz. Nitekim bugün yaratamıyor. Toplumda sol güç- ler ne yazık ki, her geçen gün daha za- yıf bir hale geliyoriar. Sol, bir zihnıyet değişikliği içine gir- mek zorunda. Dünyada çok önemli de- ğişiklikler oluyor. Biz ise hâlâ 50 yıldır değişmeyen tartışmalann gırdabından kurtulamıyoruz. KampusCell'e Sfft Biz üniversiteliyiz. Yaz tatilinde de daha ucuza konuşur, çok daha ucuza mesajlaşırız! • KampusCell tarifesine geçen ögrenci sayısı her geçen gün artıyor. Birbiriyle indirimli konuşan ögrenci sayısı gitgide büyüyor. - Siz de KampusCell tarifesine geçin, yazın da bu tarifedeki tüm üniversite öğrencileriyie dakikası 169 bin'den konuşun, mesajları 69 bin'den yollayın. Üsteiik 1 Eyiui'e kadar fiyatlar değişmeyecek. KampusCell'li olmayan numaralarla da BizbizeCell tarifesi üzerinden konuşup mesajlaşın! Ögrenci belgenizle birlikte Turkcell Abone Merkezleri, TurkcellExtra'lar ve Bölge Ofislerine gelın. kaydınızı yaptırın. Cepte ögrenci indiriminden yararlanın! FaSuraiı hattı kendi adına olmayan ünıversîteliler, haziran aynda TurkceliEUra lar ve Boige Ofislerınde hat devır ücretı ve ek vergi" ödemeden hatfarını kendi adiarına devra'.arak KampusCeil e geçebiiirler. Hazır Kart abonesi üniversite öğrencileri de, geçiş ücreti ve ilk faturada ek vergi* ödemeden Turkcell faturalı harta geçiş yapabilir ve KampusCell tarrfesınden yararlanabilirter. kısa mesaj VekiHer THY indirimi istiyor • ANKARA(ANKA)- 22'nci dönem mılletvekillen her hafta sonu seçım bolgelerine giderken uçak yolculuğunu tercıh etmek zorunda kaldıklan gerekçesıyle TrTı"den indınm uygulamasının yeniden başlatılmasını ıstedı Mılletvekillennden gelen bu istek doğrultusunda Plan ve Bütçe Komisyonu üyeleri 2 yıl önce kaldınlan indirimin yeniden uygulamaya konulması için bir çalışma başlattı. Komisyonun AKP'Ii Başkanvekili Altan Karapaşaoğlu, girişimi doğruladı. Hüsnü Doğan'a kaçakçıbk davası • ANKARA (Cumhııriyet Bürosu) - ANAP'ın ıktidar olduğu dönemde Tanm ve Köyişleri Bakanhğı yapan Hüsnü Doğan'm da aralannda yer aldığı 5 Türkiye Kalkınma Vakfi yöneticisı hakkında "kaçakçılık" davası açıldı. Davanın iddianamesinde Doğan'ın da aralannda yer aldığı yöneticilerin sahte belge düzenledikleri ileri sürüldü. Sanıklar. 5'er \ıldan 7 yıl 6'şar aya kadar hapis ıstemiyle yargılanacak Uzan: GP iktidara yüpüyop • İstanbul Haber Servisi - GençParti(GP)Genel Başkanı Cem Uzan. İstanbul Sinoplular Birliği tarafindan Bolluca beldesinde düzenlenen pikniğe katılarak bir konuşma yaptı. Uzan, partisinin iktidar yürüyüşüne devam ettiğini belirterek "Sizler Genç Parti'yi iktidar yaptığınız gün, millet iktidar olacak" dedi. ipusCeıi tarifesi, un.versıîe Oi, j^kceil faturalı haî o^acaktır KampusCeil tanfesındekı aboneienn tanfe kayıtlanrü her yıl 1 Aralık ıle 28 Şubat arasında, unversite öğrenc:si o'duklanr.ı beigeieyerek yenilemelen gerekir: aksi halde otomatık olarak BizbızeCelİ tanfesınden faycalanmaya başlartar. Fîyatlara KDV dahıl. ÖİV harnjtır. 'Hazır Karttan Turkcell faturafı hatta yapten geçtşlerde ve fatural< hatlam dewr işıemlennde.' Eğıtme Katkı Payi. Tetee Genel Müdürtuğu rufcsat. T^v! kLüamm. Özet Işiem ve Oamga Vergılen fatu'a.ara yar.3maT!aktac!ır. 4440532 www.turkcell.com.tr KampusCELL TURKCELL Cenevre'ye gitti • İstanbul Haber Servisi - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgıoğlu, Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) 91. genel kurul toplantısına katılmak üzere Is\içre'ye gitti. Havalimanında basın toplantısı düzenleyen Başesgıoğlu, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in onayına sunulan yenı İş Yasası'nın bir an önce jünirlüğe girmesini ve uygulamadaki yararlı sonuçlannın ahnmasını beklediklerini bildirdi. 2000? Lİ YILLARDA ERDAL ATABEK Ruh Sağlığımız Ne Dupumda?.. "Ruh sağlığımız" yerinde mi, inişli çıkışlı mı, yoksa dü- pedüz bozuk mu? "Bu koşullarda kımin ruh sağlığı ye- rinde olabilir ki" diyenleri duyuyor gibiyim. Toplumsal koşullar... Gerçekten de yaşanan pek çok olay, bizi et- kilemediğini düşündüğümüz pek çok konu aslında de- rinden etkileyerek belki de bilemediğimiz yollarla ruh sağ- lığımızı bozuyor. Bu hafta sonunda iki milyona yakın sayıda gencimi- zin gireceği "ögrenci Seçme Sınavı" aslında büyük bir stres kaynağı. Hem öğrenciler için hem de aileleri için yıpratıcı bir süreç. Ben buradan bütün öğrencilerimize başan diliyorum, en büyük başannın da sağlıklı olmak olduğunun unutulmamasına dikkat çekiyorum. Top- lumlann ıçinden geçtiği pek çok çalkantı elbette hepi- mizi etkiliyor. Savaşlar, göçler, işsizlik, yalnızlık, hızlı top- lumsal değişim, acımasız rekabet, insanlann artık bir- birini düşünmeden yaşaması vb. Pek çok etken ruh sağ- lığımızı zorluyor. Kimimiz bu baskılara daha dayanıklı, kimilenmiz daha dayanıksız oluyoruz. Ama sonuçta "ruh sağlığının bozukluklan" da bir hastalık, insanlann karşılaştığı hastalıklar. "Ruh sağlığı bozukluklan" da anlayış istiyor, ilgi is- tiyor, yardımlaşma bekliyor, tedavi için toplumsal des- tek bekliyor. Ama gelin görün ki toplumlar "ruhsal hastalıklar"ı bedensel hastalıklar gibi yorumlamıyor. Depresyon, şi- zofreni, paranoya, bıpolar hastalık, kişilik bozukluklan, alkolızm, uyuştumcu bağımhlığı gibi ruhsal sorunlar toplumu ürkütmeyi sürdürüyor. "Ruhhastalığı" sözcü- ğü, bir korku yaratıyor, ürkü yaratıyor, insanlar bu söz- cüklerden bile kaçmak istiyor. Ben, ruhsal hastalıklar ko- nusunda ortaçağı aşamadığımızı düşünüyorum. "Ruhsal hastalığı olmak", bir suçluluk, bir aşağılan- ma, bir damgalanma olarak kabul ediliyor. Kişiler de, aıleler de bu konudan kaçınıyor, bu konudan korkuyor, bu konuyu gizlemeye çalışıyor. Bu korkunun, bu kaçın- manın, bu gizlenmenin kişisel maliyeti de çok büyük, ailesel ve toplumsal maliyeti de çok büyük. Bu hastalıklar, bu bozukluklar tedavi edilmediği için artarak sürüyor, bu durumda da kişiler acı çekiyor, çev- resi acı çekiyor, destek alamıyor, pek çok açıdan kay- ba uğruyor. Bu kayıp artan oranlardatoplumlann da kay- bıdır. 10. Ulusal Sosyal Psikiyatri Kongresi, 5-7 Haziran ta- rihlerinde Ankara'da toplandı. Benim de üç ayn pane- le konuşmacı olarak katıldığım bu kongrenin sunulan başlığı "Ruh Sağlığına Bakış: Tutum, Aynmcılık, Dam- galama" idi. "dışlama, yok sayma cesaret et elini uzatmaya..." Kongre Başkanı Sayın Prof. Dr. IşıkSayıl, herzaman- ki gayretli. şefkatli, titiz çabası ile başanlı bir kongre ha- zırlamıştı. Bu kongrede duşünce ve duygu ufkumun ge- nişlediğinı gördüm ve çok yararlandım. Kongrenin iz- lediğım bölümlerini ayn bir yazı dizisi olarak sunmak is- tiyorum. Ama açılış konuşmasını yapanlardan biri olan Doç. Dr. Haldun Soyugür'ün çok anlamlı mesajını ilet- mek istiyorum. "Birkaç yıl önce Seaüle'da (ABDj yapılan bir özür- lüler yarışında bir özürlü yanşmacı düştü ve yanşı ya- nda bıraktığı için ağlamaya başladı. Durumu gören bü- tün özürlü yanşmacılar hemen yanşı bıraktılar ve dü- şen arkadaşlannın yanına koştular. Onlann yardımıyla ayağa kalkan yanşmacının elini tuttular ve hepsi el ele tutuşarak yanşın bıtiş çizgisini hep birlikte ve eşitlikle bitirdiler." Bu heyecan verici gerçek öyküyü sizlerle paylaşmak istiyorum. Aslında, keşke yaşamımızı bu öyküde olduğu gibi ya- şayabilsek. Güç durumda olan insanlarla dayanışma içinde ola- bilsek. Insanı yalnızhğından ilgimizle, yakınlığımızla kurtara- bilsek. Hastalıklannda da insana destek olabilsek. Hiçbir hastaya aynm yapmadan, damgalamadan davranabilsek. Elbette o zaman daha insan olurduk. Insan olmanın anlamını da daha iyi anlardık... E-mail: erdalatak </ superonline.com Faks:0212 51390 98 Naylon üye tartışması CHP'de olayh mahalle seçimleri İstanbul Haber Servisi - CHP'de bir süredir de- vam eden naylon üye tar- tışmalan, mahalle dele- ge seçimlennde yaşanan olaylarla şiddetlendi. fs- tanbul'da iki gündür sü- ren mahalle seçimlerinde özellikle Eyüp, Ümrani- ye ve Bahçeşehir'de sert tartışmalar yaşandı ve Bahçeşehir seçimleri ip- tal edildi. Muhalifler se- çimlere hile kanştınldığı- m, eski üyelerin, muhalif isimlerin listelerden çı- kanldığmı ve naylon üye- lere oy laıllandınldığım belirterek yargıya başvu- racaklannı söylediler. CHP istanbul II Başkanı Şinasi Öktem ise "Her şey yasalara, kurallara, parftüzüğüneuygun ola- rak yapıktr dedi. Naylon üye yazırru ile başlayan tartışrnalar, yak- laşan il kongreleri önce- sinde sertleşti. Muhalifler, partinin yerel seçimlerde ıddıalı olduğu Kadıköy, Beşiktaş, Bakırköy, Şiş- li gibi ilçelerde, genel merkez yandaşlannın kit- lesel halde naylon üye kaydettiklerini, kendileri- nin de mahalle muhtarhk- lanna giderek bu duru- mu saptayıp yargıya baş- vıırduklannı söylediler. İstanbul'da DYP'ye katılım töreni Mehmet Ağar J dan bütünleşme çağnsı İstanbul Haber Servisi - DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, Türki- ye'nin her yamndan ge- len geleneğıne göreneği- ne bağlı, inanç sahibi in- sanlann DYP'nın "Kırat BavTağı'' altında toplan- dıklarını söyledi. Ağar, DYP'ye 2 bin 500 kişinin katılımı nedeniy- le Kartal'daki Trabzons- por Tesisleri'nde düzen- lenen törene katıldı. Ağar törende yaptığı konuş- mada, Türkiye'nin, gele- ceğinden emin olan in- sanlann yaşadığı bir yer olmak istediğini söyledi. Ağar, "Anadohı'da in- sanlann hayal kınkhgı yaşadıgmı DYP'niamo- dern, güçlü, Avrupa ik bütünleşme kararhnğı- nı ortaya koyan bir par- ti olduğunu ve bu başa- rrvı İstanbul'a da taşn a- cağız" dedi.