Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 8 HAZİRAN 2003 PAZAR
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Istaroul B 28 Sinop A 23
Edirne B 31 Samsun B 26
Kocasli B 29 TraJbzon B 23
Çanakkale
Izmır
B 29 Giresun B 23
A 33 Ankara B 30
Manisa A _34 Eskişenir B 29
PB 25Aydır A 35 Konya
Denizli B 32 Sıvas PB 26
.Zongjldak A 20 Antalya B 31 Kars
Adana
Mersin
Diyarbakır
Sanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
A
A
A
A
B
A
B
B
3i)
30
31
35
28
31
25
21
B 20
Yurdun guney ke-
sımlen parçalı bulutlu,
Doğu Akdenız'in ıç ke-
sımlen ıle Iç Anado-
lu'nun guneydoğusu
gokgürültulu sağanak
yağışlı. dığer yerter az
bulutlu ve açık geçe-
cek. Hava sıcaklığı ya-
ğış alan yertefde bıraz
azalacak. dığer yerler-
de biraz artacak.
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsinkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
Y
B
B
Y
Y
Y
Y
Y
23
20
23
21
24
25
27
30
Münih Y 30 Zürih
Berlin
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atına
Y
Y
B
Y
Y
Y
B
B
31
31
32
30
32
27
29
30
Y 29 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflıs
Kahire
Y
B
Y
Y
PB
Y
B
A
1/
28
21
28
24
24
21
35
A 35
Parçalı Dulutiu t ÇOK bulutlu ı Yağmuriu (J^Karlı Sulu kar > Gok guraltulu
G U N C E L CLTVEYT ARCAYÜREK
H Baştarafı 1. Sayfada
rakla bağdaştırıyor, tepkiler karşısında söz ve ha-
reketini "makul" bulduğunu açıklıyor ve "özrü
gerektirecek bir şeyyok" diyebiliyor.
Sonraki gelişmeler trajikomik. Bakan Meclis
kürsüsünden basına söylediklerine benzer bir
savunma yaptığı sırada; RTE, dışarıda bir yer-
lerde "çiftçilerden bakan adına özür diliyor".
RTE, bakanın hareket ve sözlerine katılmıyor
ki özür diliyor, velakin kamuoyuyla, başbakanı
ile ters düşen Güçlü'nün istifa etmek aklının
ucundan geçmiyor.
Güçlü yakaladığı koltuğu bırakmayı istemeye-
bilir. Ağzıyla kuş tutsa çiftçinin köylünün artık gü-
venemeyeceği bir bakanın, adına özür dilediği
bakanın, hâlâ bakanlıkta kalmasına RTE nasıl
oluyor da rıza gösteriyor?
RTE'nin de bakanın da tutumu siyaset etiğiy-
le bağdaşmıyor. Tepkilere karşı Güçlü'yü ba-
kanlıkta tutmak, birözürle işin içinden sıyrılmak
Kasımpaşalılık gereği mi?
Artı ayda topluma ters düşen ve artık tel tel dö-
külmeye başlayan bu hükümete güven duyula-
bilirmi?
• • •
Güven duygusunu sadece Tarım Bakanı ola-
yı hırpalamıyor. Artık bu türden olaylar ahvali
adiyeden sayıldığı için; örneğin, iki hükümet
üyesinin, kamuoyu öniinde sergiledikleri man-
zara, hükümetteki uyumsuzluğun bir kez daha
sorgulanmasına yol açtı.
Abdullah Gül, geçen pazar TRT'de, büyük
tepkilere ve kaygılara neden olan meskenlerde
ibadet yeri açılmasını öngören maddenin AB
uyum paketinden çıkarıldığını söyledi.
Cemil Çiçek kameranın önünde bu madde-
nin paketten çıkarılmadığını ve çıkarılmasının
söz konusu olmadığını açıkladı.
İki bakan, ikisinin söyledikleri iç ve dış dünya-
da yankı buluyor. Ama birinin söylediğini öteki
bakan yalanlıyor.
Lütfen söyler misiniz, bu hükümete, bu hükü-
metin bakanlarının söylediklerinin doğruluğuna
inanmak olanaklı mı?
• • •
Aylardırsürüp giden bu türden olayları izleyen
Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, RTE'nin Lefko-
şa'da açıkladığı:
TC hükümetinin Kıbrıs politikasının değişme-
yeceğine, AB dayatmaları karşısında KKTC'nin
bağımsızlığından vazgeçilmeyeceğine, Kıbrıs
Türklerinin azınlık dururnuna düşürülmeyeceği-
ne, "Kıbrıs sorununda güçlü durumda olmasına
rağmen dış baskılar karşısında Türkiye'nin geri-
lemeyeceğine" inanabilir mi, güvenebilir mi?
Kıbrıs'ı ver AB'ye devam et mantığı Ankara
hükümetine hâlâ egemen. Denktaş'ın "Türkiye
bu hatayı yaparsa Kıbns'ı unutsun" demesi bu
nedenden kaynaklanıyor.
Denktaş sadece dış dünya ve Ankara ile sa-
vaşmıyor. Denktaş, Kıbrıs Türkleri ve Türkiye
için ulusal dava niteliğindeki savaşımında "Gü-
ney Kıbns'a, Atina'ya, Brüksel'e kadar hemen
bütün dış güçlerle işbirliği yapan, sadece mane-
vi değil parasal açıdan da destek gören iç mu-
halefetle de" savaşıyor.
Açıklanan AB mali yardım paketinde, KK-
TC'ye verilecek (Güney Kıbrıs denetimindeki)
12 milyon Euro'nun büyük bölümünün KKTC
bağımsızlığını ortadan kaldıracak Annan Pla-
nı'nı kabule, azınlık durumuna düşmeye hazır,
Güney'le Atina'nın verdikleriyle yetinecek ka-
dar iktidar hırsına kapılmış Mehmet Ali Talat'a
verilmesinin bir anlamı yok mu?
Yardım, Batı kurnazlığıylaörülmüş, doğrudan
KKTC'yi ve Denktaş'ı silmeyi içeren bir plan. Bu
planı Dışişleri Bakanı Gül, Brüksel'de Verhe-
ugen ile görüştü. Ana ilkelerini öğrendi. Bakan
sustu.
Plan açıklandı. Ankara'dan planın KKTC'yi
yok etmenin yeni bir adımı olduğunu irdeleyen
açıklama yapılmadı. Gül ve RTE susuyor!
Girit'i "Bizim canımız, feda olsun kanımız" di-
ye diye verdik.
Kan dökerek hak sahibi olduğumuz Kıbns'ı si-
yaseten feda edecek miyiz?
AL GÖZÜM SETRETLE
IŞIL ÖZGENTÜRK
Aşk Korkusu
M Baştarafı Arka Sayfada
Orada yoğun bir isteksizlik ve içe kapanma
söz konusu. Kadınlann az da olsa isteklerini
açık açık dile getirmeleri, önceleri çok hoşlan-
na gitti ama zaman geçtikçe, kendi durumlan-
nı herhangi bir yere oturtmaya, sorgulamaya
üşendiklerinden, bir boşluk hissedip kendileri-
ni kendilerine kapadılar. Bazıları da bu yeni ha-
yatta bir arzu nesnesi gibi yaşayıp gündelik iliş-
kilerin umutsuz çukuruna yuvarlandılar. Artık
sadece sürüklenen erkekler oldular. Ve aşk söz-
cüğünün a'sını hissettiklerinde köşe bucak sak-
lanmaya başladılar.
Görüyorsunuz durum pek parlak değil. Bütün
bunlara bir de hayatımızın hızlanan ritmini,
kariyer özlemlerimizı ve ekonomik sıkın-
tılanmızı katın, evet. hepımız aşktan korkar ol-
duk. Çünkü aşk zaman ister, vazgeçmeler ister,
emek ister. Şimdi kim uğraşacak bunlarla?
Peki bu durumda aşk ne yaptı, kaçıp bir ağaç
kovuğuna saklandı. Şimdi yüreği sadece aşk
için çarpmaya gönüllü, bir cesur kişi bekliyor.
Bana göre epey bekleyecek.
[email protected]
[email protected]
Yine kaza yîne ölüm
'Ağn Dağı 'fırmasına aityolcıı otobüsünün Enincan-Sıvas karayolunda bir îünel
girişinin duvarına çarpması sonucu 27 kişiyaşamınıyitirdi, 33 kişiyaralandı
Yurt Haberleri Servisi - Erzin-
can-Sıvas karayolunda yolcu oto-
büsünün tünel girişine çarpması
sonucu meydana gelen kazada 27
kişi yaşamını yitirdi, 33 kişi yara-
landı. Olay yerinde fren izine rast-
lanmazken, otobüs şoförü Musta-
fa Yılmaz Ergül'ün uyuduğu ola-
sılığı üzerinde duruluyor. "Ağn
Dağı" firmasına ait 04 D 0509
plakalı yolcu otobüsü, Sıvas- Er-
zincan Karayolu'nda, kente yak-
laşık 30 kilometre kala, Köprüler
mevkiinde 2. tünel girişinde duva-
ra çarptı. Kazada, aralannda şoför
Mustafa Yılmaz ErgüTün de bu-
lunduğu 27 kişi yaşamını yitirir-
Memur alımında değişiklik
Buyıl
DMS yok
EBRU TOKTAR
ANKARA - Ünıversıtelerden
yeni mezunlar başta olmak
üzere çok sayıda kişinin dört
gözle beklediği Devlet
Memurlan Sınavı (DMS) bu yıl
yapılmıyor. AKP hükümeti; 20
binı Milli Eğitim Bakanhğı'na
olmak üzere sadece 35 bin
memur alacak. Bu kurumlar,
söz konusu memur alırru için ya
ÖSYM'ye ayn ayn sınav
yaptıracaklar, ya da eski DMS
sonuçlannı esas alacaklar.
Başbakan Yardımcısı Mehmet
Ali Şahin, "Sistemle ilgili yeni
bir düzenleme yapıyoruz.
'Kazandı belgesi' ile açıkta
kalan olmavacak" dedi.
ken, yaralanan 33 kişi Erzincan
Devlet ve SSK hastanelerinde te-
davi altına alındı. Kazada ölenle-
rin otopsisine Cumhuriyet Savcı-
lığı'nda görev yapan tüm savcılar
katılırken, izinli olan polis me-
murlan da göreve çağnldı.
Kazadan yaralı olarak kurrulan
ancak iki çocuğunu kaybeden
Gülistan Şimşek (21), Anka-
ra'dan Ağn'ya ağabeyinin pazar
günü yapılacak düğünü için git-
tiklerini anlattı. Kaza anında uyu-
duğunu ve hiçbir şeyi anımsama-
dığını ifade eden Şimşek, "Ne ol-
duğunu bilmiyorum" dedi.
Kazanın görgü taruğı olan kam-
yon sürücüsü Ali Can ise olay
arunı şöyle anJattı: "Kaza yapan
otobüs, kamyonun arkasından
geliyordu. Köprüler mevkiinde
büyük bir gürültü duydum.
Kamyondan indikten sonra, se-
sin geldiği yöne doğru gitrim.
Otobüs tünel duvarına çarp-
mıştı. Olay yeri kıvamet günü-
nü andırıyordu. Yaralı olarak
kurtulanlar bağınvorlardı. Du-
rumu iyi olanlar, ne yapacağını
şaşırmış bir halde yürümeye ça-
lışıyorlardı. Gördüğüm manza-
ra korkunçtu."
Kazanın hemen ardından olay
yerine giden Erzincan Valisi Re-
fık Aslan Öztürk, olay anında ka-
rayolunda rrafik yoğunluğu ya-
şanmadığına dikkat çekerek "Ka-
za, herhangi bir sıkıştırmadan
veya hatalı sollamadan dolayı
meydana gelmemiş. Olay yerin-
de fren izinin olmaması, bize şo-
förün uyumuş olduğu ihtimali-
ni düşündürüyor" dedi. Öztürk.
kazada yaşamını yitirenlerin bir-
çoğunun otobüste sıkışması nede-
niyle yaralılann ve ölenJerin Er-
zincan'a naklinin uzun süre aldı-
ğını söyledi. Cumhurbaşkanı Ah-
met Necdet Sezer ve Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan da baş-
sağlıgı mesajı yayımladı.
Gökten kristalelımıdüştii
Türk reklamcıhk sektöründe başarılı çalış-
maları ödüllendirerek yaratıcıhğı teşvik et-
mek amacıyla ber yıl verilen "Kristal Elma
Ödülleri" Lürfi Kırdar Kongre ve Sergi Şa-
rayı'nda törenle sahiplerini buldu. Bu yıl
15'incisi düzenlenen yarışmada "Y-R Rekla-
mevi"yılın reklam ajansı olarak seçüirken 3
dalda verilen Kristal Elma ödüllerinden biri-
sini de aldı. Diğer iki ödüle ise "TBVVA/tstan-
bul" ile "Medina/Turgul DDB" ve "Mar-
kom/Leo Bumett" adlı reklam ajanslan de-
ğer görüldü. Sunuculuğunu Okan Bayül-
gen'in yaptığı gecede 52 dalda kristal, aİtın,
giimüş ve bronz elma olmak üzere 121 ödiiJ ve-
rildi. (Fotoğraf: ÖZGÜR BURAK ÖZTÜRK)
Güzel SanatlarFakültesi'ne
Oğretim Uyesi ve Araştırma Görevlisi
alınacakür. YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ
BOLÜMÜ BAŞLICA KOŞULLARI
İÇMİMARLIK ] Doçent
3 YrA Doçent
İç Mimarlık Bifım Sanat Dalında Doçentlık Belgesi almış olmak
İç Mimarlık veya Mimarlık Bilim Sanat Dalında Doktora yapmış veya
İç Mimarlıkta Sanatta Yeterlilik yapraış olmak
PEYZAJ MİMARLIĞI
ENDCSTRİ ÜRÜNLERİ
TASARIM1
GRAFİK TASARIMI
S.ANAT YÖNETİMİ
MODA VE
TEKSTİL TASARIMI
PLASTÎK SANATLAR
TfYATRO
4 Araştınna Görevlisi
1 Doçent
1 Yrd. Doçent
1 Doçent
2 Yrd. Doçent
1 Doçent
2 Yrd. Doçent
2 Araştırma Görevlisi
2 Yrd. Doçent
1 Doçent
2 Yrd. Doçent
1 Doçent
1 Doçent
2 Yrd. Doçent
Iç Mimarlık veya Mimarlık Lisans Mezunu olmak
Peyzaj Mimarlığı Bilim Dallannda Doçentlık Belgesi almış olmak
Peyzaj Mimarlığı Bilim Dallannda Doktora yapmış olmak
Endüstn Orünleri Tasarımı Sanat Dalında Doçentlık Belgesi almış olmak
Endüstri Orünleri Tasanmı Sanat Dalında Sanatta Yeterlilik veya Doktora yapmış olmak
Grafık Sanat Dalında Doçentlik Belgesi almış olmak
Grafik Sanat Dalında Sanatta Yeterlilik veya Doktora yapmış olmak
Grafik Bölümü Lisans Mezunu olmak
1 -Batı Sanatı Bilim Dalmda Doktora yapmış olmak.
2-Sahne Sanatlan veya Görsel Sanatlar üzerine Doktora yapmış olmak
Teksnl Sanat Dalmda Doçentlik Belgesi almış olmak
Tekstıl Sanat Dalında Sanatta Yeterlilik veya Doktora yapmış olmak
Resim Sanat Dalında Doçentlik Belgesi almış olmak
Tiyatro Bilim Dallannda Doçentlik Belgesi almış olmak.
Tiyatro Bilim Dallannda Doktora yapmış olmak
SANAT VE TASARIM 1 Doçent
1 Yrd. Doçent
1 Araştırma Görevlisi
İç Mimarlık. Mimarlık, Endüstri Ürünlen Tasanmı, Grafik Tasanmı.
Moda ve Tekstil Tasanmı gibı bölümlerde Doktora yapmış
ve Tasanm konusunda Doçentlik Belgesi almış olmak
İç Mimarlık, Mimariıfc. Endüstri Ürünleri Tasanmı, Grafik Tasanmı,
Moda ve Tekstil gibı bölümlerde Sanatta Yeterlilik veya Doktora yapmış olmak
İç Mimarlık, Mimarlık, Endüstri Ürünlen Tasanmı, Grafik Tasanmı.
Moda ve Teksil. Sanat Tarihi gıbi bölümlerden Lisans mezıınu olmak
GASTRONOMİ VE
MLTFAK SANATLAR1
1 Yrd. Doçent
2 Araştırma Görevlisi
İlgili konularda Doktora yapmış olmak
Gıda Müfaendisliği veya Tunzm Bölümleri Lisans mezunu olmak
1 -Doçent, Yardımcı Doçent ve Araştırma Görevlisi kadrolanna başvuran tüm adaylann (Sanat ve Tasanm Bölümü hariç)
İngiİRce TOEFL sınavmdan en az 600 ve daba yukanda not aldıklannı gösteren belgeye sahıp olmalan gerekmektedır.
2- Sanat ve Tasanm Bölümünde Eğitim- Öğretim dılı Italyanca olup, bu Bölüme başvuran Doçent. Yrd. Doçent ve Araştırma Görevlisi adaylannın
ders anlatacak düzeyde Italyanca bıldiklennı kanıtlamalan gereklıdir.
3- Araştırma Görevlıliği kadrosuna başvuran adaylann en az 45 puan almış olduklan LES Belgelerini getirmelerı gereklidir.
4- Baş\Tirular Yedıtepe Cnıversıtesı. Güze! Sanatlar Fakültesı'ne yapılacaktır. Doçent, Yrd. Doçent adaylannın başvuru dosyalannı
( yaymlar ve dığer çalışmalar) 3 nüsha , Araştmna Görevlisi adaylannın ise 1 nüsha olarak vermeleri gereklidir.
5- Son başvuru tarihi gazete ılanını izleyen 15. gündür.
Başvuru için adres ve telefon numaraları:
Güzel Sanatlar Fakültesi
ı Kayışdağı Cad. 81120 Kayışda|ı [stanbul
Tel: (0216) 578 08 46 acemilfgyedıtepe.edu.tr
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
1925'te yarı batak, yan çorak bir alan olan bugün-
kü AOÇ bölgesine gelen Atatürk, çevresine şöy-
le diyor:
"Burada bir çiftlik kuracağım. Bu çiftlikte hayvan-
lar yetiştireceğim. Bir küçük ormanın kenannda ta-
nm endüstrimize ait bacalar tütecek."
5 Mayıs 1925'te kurulan AOÇ kısa bir süre sonra
yeşermeye başlayınca, yine bölgeye bir gezisi sıra-
sında düşüncesini tamamlıyor:
"Burayı biz ıslah etmezsek, kim ıslah edecektir?
Vatan toprakları kutsaldır, kaderine terk edilemez."
Atatürk, AOÇ'yi 11 Haziran 1937'de Türk ulusu-
na emanet etti. Tabii bunun anlamını bugünkü poli-
tik-acılanmıza anlatmamız biraz zor!
AOÇ, usul usul talanın başlamasıyla birlikte 1 Ni-
san 1950'de özel bir yasayla koruma altına alındı.
Aradan geçen 53 yılda o kadar güzel korundu ki, bu-
gün AOÇ'nin yüzde 70'i kayıp!
1998'de de birinci derecede doğal ve tarihi sit
alanı olarak kabul edilen AOÇ ile ilgili denetleme ra-
porları, başlıkta vurguladığımızolumsuzlukları bir bir
kâğıda döküyor. Yüksek Denetleme Kurulu rapo-
runda çiftlik arazileri için şu saptamalar yer alıyor:
1- Arazi kiralayanlar yasadışı yöntemlerle alanla-
rını sürekli genişletmişler.
2- Kimi araziler izinsiz olarak kullanılmaya başlan-
mış. Binalar yükseldikten sonra izin alma yoluna gi-
dilmiş.
3- AOÇ arazilerinin bir bölümü halen kayıptır. Bun-
ların izini sürmek için oluşturulan komisyonlarçalış-
malarını sürdürmektedir.
özellikle son şık, tam Aziz Nesin'lik.
AOÇ'nin sınırlarını saptama çalışmaları başladı-
ğında toplam parça sayısı 115'ti. Çalışmalar sürü-
yor, 148'e ulaşıldı. Mevcut parsellerde de kayıttaki
arazi büyüklüğü ile sahadaki büyüklük örtüşmüyor.
Kayıttakiler daha büyük. Demek ki arazi, sulandık-
ça kururken çekmiş!
AOÇ'yi yaşatma platformu
AOÇ'nin yukanda aktardığımız yöntemlerle ne ka-
dar küçüldüğünü tam olarak kestirmek zor. Atatürk
kurduğunda 102 bin dekardı. Şimdi kayıtlara göre
33.5 bin dekar. Ama bunun önemli bir bölümünün
işgal edilmiş olduğu biliniyor...
Ne yapılabilir?
Ankara'da Atatürkçü Düşünce derneklerinden
TMMOB'ye bağlı odaiara, Ormancılar Derneği'nden
Pir Sultan Abdal Kültür Demeği'ne kadar 4O'ı aşkın
kitle örgütü bir araya geldi ve "Atatürk Orman Çift-
liği'ni Yaşatalım Platformu"r\u kurdu.
Kutluyoruz...
AOÇ, tıpkı cumhuriyetin öteki kazanımlan gibi gö-
zümüzün önünde erim erim eriyor. Uygarlığı salt ya-
sa kültürü değil, yaşam kültürü olarak kabul eden
ülkelerin kentlerinin çoğunda AOÇ benzeri alanlar
var. öyle ki, bu alanların içine, biryerden ötekinegit-
mek için özel toplu ulaşım araçları konur. Kentin kal-
bi buralarda atar. Platformu kuranlar 5-11 Haziran'ı
özel etkinlik günleri ilan ettiler. Çaba, elbette bu sü-
reyle sınırlı değil. Tüm Ankaralıların, hatta tüm du-
yarlı insanlann böylesi sembolleşmiş alanları koru-
mayı, geliştirmeyi bir sorumluluk olarak düşünmesi
gerekiyor. AOÇ'yi her iktidar arsa ofisi olarak gördü.
Iktidarın ilk günlerinde, "mutlaka korunacak" dedi-
ler, devamında tersini uyguladdar. Şimdiki hükümet
de, boş kalmış yeşil bir alan görünce yeşil dolar gör-
müş gibi oluyor, metrekareye vurup ne kadar dolar
getirir hesabına giriyor!
Okullarda bir ders konusu haline getirilebilecek
güzellikteki AOÇ girişiminin 21. yüzyıla taşınması
hem Atatürk'e olan borçlarımızdan biri hem de bir
yurttaşlık görevi...
Başta vurguladık... Pek çok alanda olduğu gibi
kentbiliminde de cumhuriyetin ilk yıllannı aşmak için
önce oraya ulaşmamız gerekiyor!
[email protected]
Olen üyeler
hapis cezasına
mahkûm oldu• Baştarafı 1. Sayfada
çevrildi. Dernek yöne-
timinde sorumJuluğu
olmayanlann da yargı-
lanıp mahkûm edildiği
davanın en dikkat çeki-
ci bölümü ise yaşamını
yitiren Ayşe Nur Zara-
kolu ile Nebahat Alrı-
nok'un da para cezası-
na mahkûm olan sanık-
lar arasında yer ahna-
sıydı.
İHD Genel Merke-
zi'nin aranmasına ve
üyelerinin cezalandınl-
masına dayanak olan
"ÎHD Yunanistan'dan
yardım alıyor" haberi-
ni servise koyanAnado-
lu Ajansı, dernek ismi-
nin "Sehven" yazıldı-
ğını belirterek. düzelt-
me geçmişti.
İHD Genel Başkanı
Hüsnü Öndül, mahke-
menin da\ayı haber-
sizce yürütmesine tep-
ki gösterdi. Mahkûm
olan İHD yönetim, de-
netim ve onur kurulu
üyeleri şunlar: Hüsnü
Öndül, Osman Bayde-
mir, İsmail Boyraz,
Nejat Taştan, Yusuf
Alataş, Lütfi Demir-
kapı, Kiraz Biçici, Ke-
leş Öztürk. Şaban Da-
yanan, Fevzi Bahartin
Argun, Cafer Demir,
Hatice Necla Şengfil,
İsmail Kartal,Abdur-
rahman Saran, Rey-
han Yalçındağ, Figen
l lusoy, IlhamiYaban,
Cihan Aydın, tbrahim
Gümüştaş, Merin Şa-
hintürk, Celal Meral,
Şengül Yıldırım, Bay-
ram Çelik, Ali Göç-
men, Abdullah Soner,
Şeref Turgut, Meliha
Ozcan, Aydın Bolkan,
Kenan Çetin, Mehmet
Hanefi Işık, Merin Kı-
lavuz, Ensar tlyasoğ-
lu, Hatice Can, Ayşe
Batumlu, Engin Sez-
gin, Ali Murat Bilgiç,
Emire Eren Keskin,
Kadir Arıkan, Dur-
sun Dalga, Şirin Do-
ğan, Ayşe Nur Zarako-
lu, Nebahat Altıok,
Cengiz KaygısıZj Bay-
ram Akarsu, Ömer
Sarıyerlioğlu, Ayla
Akat.