Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 8 HAZİRAN 2003 PAZAR
12 PAZAR KONUGU
Turizmci Faruk Pekin karmaşaya dönen Istanbul *un bugününü ve kültürel zenginliğini anlattı
S Ö Y L E Ş İ : LEYLA TAVŞAIMOĞLU
leyla.tavsanoglu@ cumhuriyetcom.tr
Bu îstanbul adamı bitirir... Yedi göbek bir İstanbullu ve
çocukluğıında îstanbul'un son kalmış ince tadını tatma
mutluluğuna erişmiş birisi olarakkahrolmamakmümkün
değil. Esas tstanbullular bııgün azınlıkta kalmışlar. Kimin
umurunda. htanbıd'da mafyalar kolgeziyor, canım şehir
yokediliyor. Kimin umurunda? Orhan Veli'nin dediği gibi
"öpülesigerdanı"na neredeyse pislemişler. Yine kimin
umurunda? İstanbullu olmasalar da îstanbul'a, onu
korumaya gönül vermiş insanlar da var. Bunlardan birisi
de Faruk Pekin. Yıllarını gazeteciliğe ve sendikacılığa
verdikten sonra turizm rehberi olmayı kafasına
koymuş. Fest Turizm adlı kültür seyahatleri ve turları
düzenleyen bir seyahat acentesinin de genel müdürü.
Faruk Pekin le îstanbul 'la ilgili dertleşelim dedik ve
uzun uzun bakın neler konuştuk.
Dünyabaşkenti îstanbul- Sizin Fest Turizm olarak îstanbul'a sahip
çıkmak sloganınız var. Bu, sizin
anlamuuzda ne demek?
• Istanbula sahip çıkmak îstanbul'un bütün
kültürel değerlerini, kültürel mirasını, doğal
değerlerini dikkate alıp "Bugüne kadar
gidenler gitti, anıa bundan sonra geriye
kalanlan nasıl kurtannz?" kaygısıyla bu
alanda bir şeyler yapmaktır. Tabii ki
Istanbul'a ancak tstanbullu, tstanbul'u bilen
insan sahip çıkar. 1950'li yıllarda,
îstanbul'un nüfusu daha 1.5 milyonken iyi
kötü bir şeyler yaşanıyordu ki ağır bir
müdahale oldu. Kendini şehir planlamacısı
sanan bir başbakan şehrin yapısına müdahale
etti. Ana arterlere, her şeye müdahalede
bulundu. Bu olayla birlikte Îstanbul'un
çehresi birdenbire değişme sürecine girdi.
Çünkü zaman zaman artan, zaman zaman
olduğu yerde kalan bir iç göçle karşı
karşıyaydık. Galiba da tam o sırada
Istanbul'u kaybetmeye başladık.
Bakın, bugün büyük şirket merkezleri
Ayazağa tarafına doğru kayıyor.
Eklemlenecek olan yeni semtler, yani
gecekondu yöreleri ya da banliyöler, baştan
itibaren planlı yapılabilmiş olsalardı o zaman
iş daha farklı olabilirdi.
- Nasıl farklı olabilirdi?
- Yani, şimdi yapılan şehir dışındaki binalar
zamanında yapılacak bir planlamayla inşa
edilmeyebilirdi; îstanbul biraz daha yeşil
olarak korunabilirdi.
- Boğaziçi'nin korunması için
oluşturulmuş sözüm ona bir kurul varken
Boğaz 'm geri görünümünü mahveden
gökdelenlerin dikitmesine hangi iilkede izin
verilebilir?
- Ben yıllarca o yeşil alanın karşısında
oturdum. Zamanla o yeşil alan yok edildi;
onun yerine bir beton ormanı ortaya çıktı.
Göçlerle birlikte buradaki bütün ilişkiler de
değişti. Hani şu ünlü söz var:
" Başka İstanbul yok."
Aslında bu söz dışardan gelenlere söylendi.
Yani amiyane tabirle bu, "Önüne bak, lan,
başka Îstanbul yok" demekti.
Bu dışardan gelenler dengeyi çok hızlı
bozdular. Üstelik tstanbul'u fena halde
bozdular. Klasik istanbullu, klasik Îstanbul
beyefendisi, klasik îstanbul hanımefendisi,
klasik îstanbul şivesi geride kaldı; yok oldu.
Yüzde 33 İstanbullu
- Sizce İstanbul'la ilgili artık nostaljik mi
takılmaya başladık?
- Galiba öyle, ama ben bunu pek doğru
bulduğumu söyleyemem. Çünkü olan olmuş,
giden gitmiş. Önemli olan şu anda var olan
îstanbul nasıl ve "Ben tstanbulluyunr
diyenler kim? Geçenlerde büyükşehir
belediye başkanının bir anket yaptırdığını
öğrendim. Anketin kapsadığı alanı
bilmiyorum, ama ortaya çıkan sonuca göre
ankete katılanların sadece yüzde 33'ü, "Ben
tstanbulluyun)" demiş. Olay bu. Şimdi, işin
ash şu:
Istanbul'a göç eden kişi ne buraya köyünü
taşıyor, ne de kentli oluyor. Iki arada bir
derede kahyor. Bazısı köyde kavak diktiği
için gelip îstanbul'un ortasına da kavak dikti.
Çünkü yeşillendirme ve ağaçlandırma
anlayışı o kadardı. Kimi de köyünde
yapamadığı bazı şeyleri Istanbul'da yapmaya
kalkıştı.
- Örneğin?
- Bir yandan ohnadık siyasi örgütlenmeler,
bir yandan ohnadık mafya ilişkileri gelişti.
- O zaman bu insan nasıl olup da
İstanbullu olacak ve Istanbul'a sahip
çıkacak, sizce?
- Şu anda tstanbul'un nüfusu on milyonun
üzerinde. Bunun büyük çoğunluğu da
kendini istanbullu saymıyorsa tstanbul'un işi
çok zor, demektir. Bu, sorunun bir yani.
tkinci yani ise Istanbul'a sahip çıkması
gereken kurumlann ne yaptığı... Örneğin
yerel yönetimler ne yaptı?
Açıkçası son zamanlarda bazı titiz çalışmalar
olsa bile, Istanbul'a yakışır bir noktada olan
çalışmalar değil.
- Ne gibi değil?
-Örneğin, metro kazılırken hangi arkeolojik
çalışmalar yapıldı, hangi araştırmalar
yapıldı? Şu anda metronun kazılması
sürüyor. îstanbul'un tarihi yanmadası
Bizans'a göre şu anda iki-iki buçuk metre
yükselmiş durumda.
Hipodrom'daki dikih taşlara baktığınız
zaman bunlann zemininin bayağı çukurda
göründüğünü görürsünüz. Çünkü esas
zeminleri odur. Şimdi, tarihi yanmadanın
zemini yükselmiş. Cç-dört metre
kazıyorsunuz; aşağıda tarihi eserlere
rastlıyorsunuz.
- Siz son 15 yıldır Fest Turizm olarak
İstanbul 'da kültür gezileri düzenliyorsunuz.
Bufikir nasıl oluştu?
- Bu işe önce BlLSAK başlamıştı. Daha
sonra Tarih ve Toplum dergisiyle birlikte
biz de buna girdik. O gün bugündür de
bunu yapıyoruz.
Üstelik bir buçuk günde dışardan gelen
turistlere gezdirilen istanbul için biz şu anda
70 'in üzerinde tur düzenliyoruz. Bunun
içinde coğrafi turlar var, bir de tematik turlar
var.
- Bu tematik turlar nedir?
- Örneğin Istanbul'da suyun öyküsü,
Istanbul'da "art nouveau" yapılar gibi...
Bir de geçenlerde ben bir şeyi yakaladım.
Bu son 15 yıl içinde gezdirdiğımiz insan
sayısında 21 bine yaklaşmışız. Belki bu çok
görülmeyebilir, ama azımsanacak bir rakam
da değil. Bütün bu yıllar içinde işlediğimiz
bir ana tema da tstanbulluluk bılinciydi.
Gerçekten de Istanbul'da yavaş yavaş
başlayan yok olmalar bu son 15 yıl
içerisinde hızlandı. Örneğin köşe başındaki
binanın üzerindeki rölyef bir bakıyorsunuz
bir gün yok olmuş ya da binanın kendisi
aniden yıkılıvermiş. Cstelik birtakım
tarihi mekânlara birileri el koydu; hiç
kimse kalkıp da bunlara, "Buralardan çıkm"
demedi. Bunlar, saklanması, korunması
gereken nadide binalardı.
İstanbul özel bir yer
- İstiklal Caddesi üzerinde, art nouveau
mimarinin en önemli örneklerinden Markiz
Pastanesi bile bir aralık otomobil galerisi
halinegelme tehlikesi atlatmadı mı? Şimdi
sırada istiklal Caddesi'nde d'Aranco'nun
FARUK PEKİN
1947, İzmir, Menemen doğumlu. Robert
Kolej Yüksek Okulu Mühendislik
Bölümü mezunu. Okulun Boğaziçi
Vniversitesi'ne dönüşüm sürecini
başlatanlardan. Uzun süreler gazetecilik
ve sendikacıhk yaptu 1985'ten buyana
Fest Seyahat Acentesi'nin genel
müdürü. Kültür gezilerinin öncüsü,
hatta "duayeni". 15yıldır tstanbullulara
"Adım Adım tstanbuV'u gezdiriyor.
Ulusal düzeyde turizm rehberL Turizm
üzerine değişik dergi ve gazetelerde
yayımlanmış çok sayıda makalesi ve
u
Kapadokya: Kayalardaki Şiirsellik "
adlı kitabt var. Türkiye 'de İstanbul ve
Kapadokya uzmanı. Özellikle tarihi
kültür mirasının zengin olduğu ülkeler
rehberlik yaptığı bölgeler.
yapıtı olan başka nadide art nouveau yapılar
olduğu sö\ lenrjor™
- Dediğiniz gibi hâlâ insanlar akıllanna eseni
yapıyorlar. Bunlara da hiç kimse "Dur"
demiyor.
Son zamanlarda orada yapılan tek sevindirici
iş Beyoğlu Belediyesi'nin "Güzel BeyoğJu"
projesi.
Binalann ıkincı, üçüncü katlannın elini
yüzünü düzelttiler, çünkü zemin katlar
dükkândan geçilmiyor.
Ara sokaklan düzelttiler. Sokak kafeleri
yapıldı. Beyoğlu ya da Pera'nın çevresinde
birkaç tane koruma derneği kuruldu. Böylece
de iyi örgütlenmeler sağlanabilir, koruma
açısından...
Açıkça söylemek gerekirse istanbul çok özel
bir yer.
- Sizce özel olmasının nedeni nedir?
- Bir kere. ben tstanbul'u çok seviyorum. Bu
şehre vurgunum. Dünyanın birçok büyük
kentine, birçok başkentine turist gruplan
götürüp onlan gezdiriyorum. O nedenle pek
çok yeri görüp tanıma şansımız çok.
Isterseniz Prag'ı örnek alalım. Prag da
söylencesi çok fazla olan bir kent olduğu için
orada da 20-30 tane günlük gezi çıkarabiliriz.
Ama tstanbul'un çok özel bir yani var.
Kültür zenglnl bir kent
- Yanlı davranmak istemiyorum, ama
îstanbul'un sıcaklığı, o esrarlı, mistik
havası Prag'da var mı?
- Hıçbir yerde yok. îstanbul, bir kere, 2600
yılhk bir kent. Yaklaşık 2700 yıllık da
diyebiliriz. Ama bu sadece Sarayburnu
tarafının tarihi. Fikirtepe, Haliç'e bakarsak 4-
5 bin yıldan söz edebiliriz. Düşünün ki
îstanbul'un akranlannın çoğu gitmiş. Efes
artık yaşayan bir kent değil, Kartaca artık
yaşayan bir kent değil... Ilk Maya
kültüründen kentler artık yaşamıyor...
Belki tek ona yaklaşabilen Roma... Ama
Roma'daki doku da Istanbul'dan çok farklı.
istanbul çok önemli iki unsura sahip. Bir
doğal güzellik var, bir de çok ciddi bir
kültürel miras var. Şu anda kültürel mirasın
çapı her ne kadar düşmüş olsa bile
Istanbul'da önemli bir mozaik var. Bu, diller,
dinler, ırklar mozaiği.
Bakıyorsunuz, Rum Patrikhanesi'nin yanında
Ermeni Patrikhanesi, Hahambaşılık,
Süryani Kilisesi, Katolik Kilisesi,
Protestan Kilisesi, cami, her şey iç içe...
Bundan da öte toplumsal bellek çok daha
zengin. Işte, bu toplumsal belleğin zenginliğı
başka yerlerde yok. Bakın, bir Balkan
söylencesiyle bir Iran söylencesi gelmiş,
Istanbul'da birbirini bulmuş. Ya da eski
Kastilya dilinde bir terimle ttalyanca bir
terim üst üste gelmiş. Anlam değiştirmiş;
yeni bir terim oluşturmuş. İnsanlar bunu
kullanırlarken dışanya da ihraç etmişler.
Bunu başkalan da kullanmaya başlamış.
Zenginliği görebiliyor musunuz? Başka
hiçbir başkentte böyle bir şey yok.
- "21. yüzyıl devletlerin değil, kentlerin
yüzyılı olacak. Kentler öne çıkacaklar"
biçiminde bir yaklaşım var. Bu yaklaşımı
bize açar mısınız?
- Kentlerin öne çıkması devletlerin yapılannı
bozmak anlamında kullanılmıyor, bir kere.
Bu yanlış anlaşılmasın. Önem olarak, merkez
olarak kentler öne çıkacak. Buna bir örnek
istanbul. Hatta tstanbul bu kentlerin en
önemlilerinden bir tanesi. Ben İstanbul için
göğsümü gere gere, "Dünya başkentidir"
diyebiliyorum. Şu anda İstanbul bizi yakıyor.
Çünkü şu anda Istanbul'da olup bitenler kötü.
- Yani ne gibi kötülükler oluyor?
- Daha tstanbul'un altyapısı bitirilememiş.
Tarihi doku sürekli zedeleniyor. Hâlâ daha
çok ciddi bir şehir planlaması yok. Sürekli
ağaçsızlandınlıyor. Allah'tan epeyce bir alan,
zamanında mezar yapıhnış da onun
yeşilliği duruyor. Çünkü bu mezarları
kaldıramıyorlar. İkincisi de askerlerin
elindeki yeşil alanlar. Ama belediyeler
bunlan da kemirmeye başladı; gidip
buralann bir köşesine hep bina yapmaya
bakıyorlar.
Bu büyük mirası
korumalıyız
- Yalnız, şimdilerde İstanbul Büyükşehir
Belediyesi inanılmaz bir ağaçlandırma
kampanyası başlatarak yeşili yeniden
özendirmiyor mu?
- Evet, doğru bir çahşma bu. Bir de Haliç
sorun olmaktan çıkıyor. Sonunda Fatih
Sultan Mehmet'in formülüne döndüler. Yani
Fatih, toprak kaymasını önlemek için orada
tanmı yasaklayıp aynk otu yetiştirilmesini
emretmişti. Şimdi 500 küsur yıl sonra
Haliç'i korumak için aynı yönteme
başvuruluyor.
Yapılan bütün olumlu işler benim için
sevindirici. Ama daha yapacak o kadar çok
iş var ki... Tabii ki istanbul bizi zaman
zaman kahrediyor. "İstanbullular, tstanbul'u
sevenler, tstanbul'a gönül verenler, İstanbui'a
sahip çıkın, bağınn, cağmn" diyorlar. Ben de
öyle diyorum.
Dışardan olan göç biraz hafiflemişe
benziyor. Nüfus sayımında herkes
îstanbul'un nüfusunun 15 miryon çıkmasını
beklerken 10.5 milyon çüanca göç olayuıın
durakladığı iyice anlaşıldı. Bu bence çok iyi
bir gelişme.
- Yine de ne olursa olsun, orta büyüklükte
birAvrupa ülkesinin nüfusuna sahip değil
mi?
- Evet, öyle, ama yine de göçün azalmaya
yüz turması ya da en azından duraklaması
sevindirici. Ben birçok başkenti gezdiğimi
söyledim; özellikle bu kentlerin akşamlan
beni ilgilendiriyor. Bazılannda hayat gece
11 'de bitiyor. Her taraf karanyor. Ortalıkta
hiç kdmseyi görmüyorsunuz. Çaddelerde
ışık olması, caddelerin, sokaklann çok iyi
aydınlatılması da bir ölçü değil.
Arap kentlerine, Dubai'ye, Abudabi'ye
bakın; hepsi tepeden baktığınızda ışıl ışıl.
Onlarda enerji bol. Elektrikleri sabahlara
kadar yalayorlar. Ama iş o değil.
tstanbul ise geceden sabaha kadar yaşıyor.
Cıvd cıvıl bir gece hayatı var. ...
Yaşayan kent
- Söyler misiniz, Istanbul'dayaşam bir
dakika bile duruyor mu?
-Hiç durmuyor. îstanbul'un yaşamı 24 saat
aralıksız sürüyor. Eskiden, 15-20 yıl önce
istiklal Çaddesi'nden gece geçilemezdi.
Şimdi öyle değil. tstanburun bu cıvıl cıvıl
yaşantısı benim açundan son derece önemli.
Ben bu cıvıl cıvıl, yerinde duramaz
yaşanhyı, tstanbul'u öbür büyük kentlerden
ayıran ciddi bir fark olarak görüyorum.
Bazen sabaha karşı dörtte havalımaruna
gittiğim oluyor. Allah Allah, trafık
okanıklığı inanılmaz boyutta, o saatte bile...
- Peki, kültür yaşamını nasıl buluyorsunuz
tstanbul'un?
• Belki yıhn 12 ayı boyunca kültür yaşamı,
gündelüc yaşamı gibi cıvıl cıvıl değil. Ama
öyle olmasa da 15-20 yıl öncesine kıyasla
ciddi bir yol alındığını düşünüyorum.
tstanbul Kültür ve Sanat Vakfı'nın
çahşmalan, aynca yeni yeni ortaya çıkan
başka kuruluşlann kültür ve sanat
faaliyetleri insana inanılmaz bir kıvanç
veriyor.
- Peki, bunun yanında kültür yaşamı
açısından olumsuzluklar var mı?
- Geçen gün bir yerde okudum. Beyoğlu'nda
türkü barlann sayısı kırka ulaşmış. Evet,
kabul ediyorum bu da olacak. Herkesin bir
damak tadı var. Ama bana biraz olumsuz
geliyor. Burada başka bir noktaya değinmek
istiyorum. Gerçekten tstanburdaki tarihi
mekânlara sahip çıkılması gerekiyor. Bu
kentin altı da üstü de zengin. Biz Fest olarak
Galata gezisi yapıyoruz. Orada yeraltı
camiini gösteriyoruz. Bir de bir apartmanın
dördüncü katındaki Rus kilisesini
görüyoruz. Acayip bir durum. Turist bunu
göriince çok şaşınyor, tabii. Bu dokular çok
değerli. Bunlann korunması gerekiyor. Son
zamanlarda çok sayıda müze ve cami
soygunu oldu. Aslında özellikle kiliselere
cemaat, bekçi bulamıyor. Ama buna
hepimizin sahip çıkmamız lazım. Çünkü bu
hepimizin, tstanbul'un mirası.
BEDÜK, ÜYELERE BASKIYAPIYOR
TTK'de din-akıl tartışması
ANKARA(ANKA)-Kitap ince-
lemelerinde tek yetkili kurum ko-
numundaki Milli Eğitim Bakanlı-
ğı Talim ve Terbiye Kurulu'nda
(TTK), felsefe kitaplan üzerinde
"din-akü" çatışması ortaya çıktı.
Doç. Dr. KurtuluşDinçerin fel-
sefe kitabındaki "Dinsel inanç
kutsal kitaplara, vahiy ya da sez-
gjye dayanır. Felsefenin tek kıla-
vuzu ise aküdır" tümcelerine iti-
raz eden Milli Eğitim Bakanı Hü-
seyinÇeük'in atadığı üye Ahmet
Ergun Bedük, takip formuna "İs-
lam dininin bu konuda farklıltğı
vardır" şerhini düştü.
Bedük'ün, felsefe kitaplarını in-
celeme komisyonu üyelerince ince-
lenerek, hatalan belirlenen ve "95.1*
puan alan Doç. Dr. Kurtuluş Din-
çer'in felsefe kitabına, Islami dün-
ya görüşünü ekletmeye çalıştığı
kaydedildi. Bedük, kitabın 21 'inci
sayfasındaki "Felsefe- Din" başlık-
lı bölümde yer alan "Dinsel inanç
kutsal kitaplara, vahiy ya da sezgi-
ye dayanır. Felsefenin tek kılavuzu
ise aküdır" şeklindeki cümleye iti-
raz etti ve üye olarak doldurduğu tas-
lak ders kitabuıın inceleme takip
formuna, tslamın bu görüş dışında
tutulması yönünde şerh düştü.
ÇelikrYOK taslağı bitti
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin ÇeKk. Er-
kan Mumcu tarafindan tek genelgeyle
görevden alınan 1041 taşra bürokratı-
run, Danıştay'ın aldığı karar sonrası gö-
revlerine dönebileceği mesajını verdi. Çe-
lik, "Hukukunkaran karşjsmda boynumuz
kıldan incedir" dedi. Çelik. YÖK yasası
taslağı çahşmalannın da bittiği-
* nisöyledi.
<*, Çelik, dün Yurt-Kur tarafın-
^4 danTahsinBanguoğhıYurdu'nda
40 düzenlenen bahar şenliği etkinlik-
lerine katıldı. Burada öğrencilerin
açtığı tezgâhlan gezen Çelik, öğrenci-
lere el ve kahve falı baktırdı. Çelik da-
ha sonra gazetecilerin sorulannı yanıtla-
dı. Yüksek Öğretim Yasası Taslağı'nın en
kısa zamanda Meclis'e sevk edileceğini ifa-
de eden Çelik, "Meclisünizdeşu anda çok
önemli konular var. AB yasalan görûşüle-
cek. Bizim taslağnmz bitti, ancakçok kap-
sanüı bir taslak. Ük önce Bakanlar Kuru-
ludeğerlendirecek,daha sonraTBMM'ye
gidecek.Meclistatile girmedengönderece-
ğiz" diye konuştu.
Çelik, Mumcu'nun Bakanhğı dönemin-
de tek bir genelgeyle görevden aldığı 1041
taşrabürokranmn, Danıştay'ın karan son-
rası görevlerine iade edilip edilmeyeceği-
nin sorulması üzerine, "Hukuk karşısın-
da boynumuz kıldan ince" yanıhnı verdi.
Çelik, "Yargmın aldığı bütün karariar de-
ğerlendirilmek zorundadır" dedi.
HEDEF ATATÜRKÇÜ ÖĞRETMENLER
' Yurtta Banş'a soruşturma
MAHMUTORAL
DÎYARBAKIR - Diyarbakır'da
Atatûrk'ün "Yurtta Banş, Cihan-
da Banş" sözünün yazılı olduğu
kokartı yakasında taşıyan 17 öğ-
retrnen hakkında soruşturma açıl-
dı. Öğretmenler, "Soruşturma as-
luıda bize değil, Atatürk'e açıldı"
dedi.
AKP'nin kadrolaşma çahşmala-
n kapsammda yaklaşık bir ay önce
atanan Diyarbalar Milli Eğitim Mü-
dürü ŞevketYüce hedef olarak Ata-
türkçü öğretmenleri seçti.
Eğitim-Sen üyesi öğretmenler
ABD'nin Irak saldınsı sırasında
yurt genelinde 24-25 ve 26 Mart'ta
yakalannda Mustafa Kemal Ata-
türk'ün "Yurtta Banş,CihandaBa-
nş" sözlerinin yazılı olduğu ko-
kartlan takrı.
Şikayet üzerine haklannda so-
ruşturma başlatılan öğretmenler,
müfettişler Feva Ozcan ve Metin
Yücel'e yazılı ifadelerini verdiler.
Soruşturmadan geçirilen öğret-
menlerin görev yaptığı Atatürk Li-
sesı Müdürü Bahattin Çabşkan'ın
son olağan kongreye kadâr Ata-
türkçü Düşünce Demeği Şube Baş-
kanlığı'nı yürütmesi dikkat çekti.