Katalog

SAYFA CUMHURİYET 29 HAZİRAN 2003 PAZAR 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul B 30 Sinop B 25 Adana A 34 Edirne B 34 Samsun B 27 Mersın A 32 Kocaelı B 31 Trabzon Çanakkale B 32 Gıresun Izmir B 34 Ankara _Y 23 Diyarbakır A 27 _Y 24 Şanlıurfa A 39 B 30 Mardin A 34 Manısa B 37 Eskişehir B 31 Sıırt A 36 Aydın B 38 Konya B 31 Hakkâri B 30 Denızlı B 37 Sıvas B 28 Van Zonguldak B 29 Antalya B 26 A 35 Kars B 25 Yurdun kuzey kesım- lerı parçalı yer yer çok bulutlu. Doğu Karadenız saganak ve gokgurultu- lusağanakyağışlı dığer yerler az bulutlu ve açık geçecek Hava sıcaklı- ğında onemlı bır değı- şıklık olmayacak Ruz- gâr kuzey ve batı yon- lerden haifif ara sıra orta yağış anında yer yer kuvvetlı olarak esecek DIS MERKEZLER Y 20 Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Parıs Bonn B B B Y B B Y 19 24 21 21 23 26 28 Münih Y 28 Zürih Berlin Budapeşte Madrıd Viyana Belgrad Sofya Roma Atına B B B B B B Y B 26 29 33 27 31 26 32 34 B 28 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tıflıs Kahıre Y A Y B A Y B B 1b 29 26 34 30 31 23 36 B 37 Parçalı bulutlu i Sısl Bulutlu t Çok bulutlu 1 Yagmuriu C \ Kartı GUNCEL CUNEYT ARCAYUREK I Baştarafı 1. Sayfada lerin 7. paketteyeralmasına çalıştıklannı" söylü- yor. Gül, CHP lideri Deniz Baykal'a sık sık üzerinde durduğu bir başka önemli noktada "teminat" ver- miş; "Biranayasa değişikliği sözkonusu değil" de- miş. Ne ki, Gül, 7. paketle sadece AB'ye uyumu sağ- layacak son düzenlemeler yapılacağını duyuru- yor. Gel gelelim, kamuoyunda yerti yersiz tartışma- lara yol açan kimi konularda hükümetin düşünce ve görüşlerini söyleyemiyor. içerikle ilgili bilgi verememenin veya vermekten kaçınmanın bir nedeni olmalı. örneğin MGK'nin si- villeştirilmesi gibi konularda ya kararsızlık içinde hükümet ya da bır türlü açıklama düzeyine gele- miyor. Oysa, Brüksel dayatmalarına koşut olarak as- kerlerin siviller üzerindeki siyasal etkisini kaldır- mak ise amaç, AB ülkelerinde ulusal güvenlik ve- ya benzeri kurulların işlev ve çalışma düzenlerini içeren bilgileri kamuoyuna açıklamak en azından hükümetin olası hedeflerine ışık tutabilirdi. Hükümetin sanki sakladrğı bir amaç var. Kamu- oyunun karanlıkta kalmasını yeğliyor ya da kapa- lı kapılar arkasında kimi pazarlıklar sürüyor. • • • Günlerdir MGK Genel Sekreteri'nin sivil olması- nı AB istiyormuş gibi bir hava basılıyor. Sormak lazım; acaba AB, sivil yönetimler asker etkisinden arındırılsın derken genel sekreterin as- ker değil, sivil bir kişi olmasını içeren birdayatma- da bulundu mu? Askere karşı olan "malum çevrelerie" medyada- ki kimileri (örneğin Batı, ABD bağımlısı olanlarla gizliden gizliye askere kinini kusan kimi köşe ya- zarları) bu soruyu yanıtlamayı (hükümette açıkla- mayı) aklının ucundan geçirmiyor. Oysa: AB yetkilileri asker-sivil arasındaki ilişkilerin Av- aıpa ülkelerindekine koşut bir düzene getirilmesi- ni istediklerini, Türkiye'nin bu düzenlemeyi "ülke koşullanna göre yapabileceğini" yineliyorlar. Kafalan karıştıran türlü çeşit söylentiler ortalık- ta dolaşıyor. Işine geldiğinde sivil, işine gelmediği zamanlar- da asker. Ya da asker kökenli yarı sivil yarı asker bir genel sekreter. * • • AKP'nin kafasında genel sekreterliğe sivil bir a- day var mı, yok mu? RTE dönemindeki Istanbul Belediyesi kadrolarını şöyle bir gözden geçirmeli. Belki merakımızı giderecek bir isim bulabiliriz. RTE'nin vücut dilini, leb demeden leblebiyi an- layacak, MGK kadrolarını "inandıklan 'malum' //- kelerdoğrvltusunda dolduracak" -tabii eşi türban- lı- bir aday, kuşkunuz olmasın, hazırdır. "Referansımız Islamdır" diyen insan, değiştim dediyse değişti mi? Geliştim diyorsa elbette gelişti. RTE gibi. Refah deneyimlerinden yararlanarak. Amaçlarını açık se- çik söylemek yerine saklayarak, derinden giderek hedefe varmak! Orduyu kendilerine benzetmenin ilk adımı neden MGK olmasın? • • • MGK'yi hemangi bir genel müdüriüğe, müste- şarlığa dönüştürmeyi planlamıyorlar mı, elbet şu günlerde bilmek olanaksız. Ama pekâlâ yürürlükteki yasada yer alan "dev- letinmilli güvenlik siyaseti, MGK'nin beliriediğigö- rüşler dahilinde Bakanlar Kunılu'nda tespit edilir- madde 21b" hükümeti bağlayıcı izlenimi doğuru- yor diye değiştirebilirler. Ama pekâlâ, "genel sekreteriik, görevlehn yeri- ne getirilmesi ve denetlenmesinde Cumhurbaş- kanı, Başbakan ve MGK adına yetkilidir - madde 14", genel sekreter çok geniş yetkilerle donatılı- yor gerekçesiyle kaldırılabilir. "Tüm kuruluşlar genel sekretere her derecede- ki gizli bilgi ve belgeyi vermek zorvndadır-madde 19", ohooo, elbette yasadan kazınır veya.. Veya AKP doğrultusunda bir genel sekreter işbaşına getirilirse... Bu madde, AKP hizmetindeki bir ge- nel sekreterin ordudan, MlT'ten dilediği belgeleri almasını sağlayacağı için pekâlâ korunabilir. Takıyye kapalı kutu. Ne yapacağı bilinmez ki... Aralannda işadamı ve doktorların bulunduğu 8 sanık 100'er bin dolar kefalet ödedi 'Neşter'de parayı ödeyen serbestANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Sağlık kurumlanna iyi- leştirici tıbbi malzeme alımında yolsuzluk yapıldığı iddialanna ilişkin Neşter davasını açan An- kara DGM Savcısı Ömer Suha Aldan, sağlık politikalanna iliş- kin eleştiri ve önerilerin "başın- da cumhuriyet ibaresi bulunan ve kendisini bu ülkenin aydını olarak gören kişiye çok görül- memesi" gerektiğini söyledi. Es- ki SSK Genel Müdür Yardımcısı Ertan Rifat Telhan, siyasileri eleştirerek dönemin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan'ın söz konusu yolsuz- lukJan 1999 'dan beri bildiğini id- dia etti. Eski BakanYaşar Okuyan davada tanık olarak dinlenecek. İlk oturum 16 saat sûrdü Ankara 2 No'luDGM'de 16 sa- at süren Neşter davasının ilk otu- rumunda, tutuklu sanık işadamla- n İbrahim Erdoğan, Vlehmet Nazif Edin, Cezmi Mutlu, Is- mail Uğur, Mert Aygen ve Fah- ri Örküp ile kardiyolog Prof. Dr. Derviş Oral ve doktor Mehmet Metin'in 100'er bin dolar kefa- letle, eski SSK Genel Müdür Yar- dımcısı Ertan Rifat Telhan'ın kefaletsiz tahliye edilmesıne ka- rar verildi. Tahliye edilen sanık- lara yurtdışına çıkış yasağı da ko- nuldu. Mahkeme, duruşmaya katılan 28'i tutuksuz yargılanan 37 sanı- ğın tamamının ifadesini aldı. An- kara Üniversitesi Ibn-i Sina Has- tanesi Kardiyoloji Anabilim Da- lı Başkanı Prof. Dr. Derviş Oral, savunmasında, işadamlanndan rüşvet almadığını, fırma çalışan- Ianyla yakın ilişkisi olduğu için günlük harcamalannı kendi pa- rasıyla bu kişilerin yaptığını öne Yolsuzlukları Arastırma Komisyonu raporu biçimleniyor Diııi öneriler taslaktan çıkarıldı ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - TBMMYolsuzluklan Araş- tırma Komisyonu raporu yazım çalışmalan sürerken 7 eski bakanı hedef alan soruşturma komisyon- lan kurulması istemi netleşiyor. Komisyonun aynca çok sayıda arastırma komisyonu kurulmasını istemesi ve aralannda BDDK Baş- kanı Engin Akçakoca ve eski ba- kan, eski BDDK Başkanı Zekeri- ya Temizel'in de bulunduğu bazı bürokratlar hakkında da suç duyu- rusunda bulunması bekleniyor. TBMMYolsuzlukJan Arastırma Komisyonu içinde oluşturuJan alt komisyonlar raporyazım çalışma- lannı Hâkimevi'nde sürdürüyor. Hazırlanan taslak raporda yer alan yolsuzluklara karşı dini motifleri kullanma, cuma vaazlannda bu konuya yer verilmesi gibi öneriler "tartışma yaratabileceği* 1 gerek- çesiyle metinden çıkanldı. Alt ko- misyon raporlannın saJı günü ko- misyonda tartışılması bekleniyor. Bakanlara Yûce Divan yoln Raporun sonuna soruşturma, arastırma komisyonlan kurulma- sı istemleri ile suç duyurulan ek- lenecek. ANAP'lı eski Başbakan Mesut Yılmaz ve bakanlar Gü- neş Taner, Yaşar Topçu, Cum- hur Ersümer, Yaşar Okuyan; MHP'den eski Bayındırlık Baka- nı Koray Aydın, DSP'den eski Devlet Bakanı Recep Önal'ı he- def alan soruşturma komisyonla- n kurulması istenecek. Enerji, özelleştirmeler, Türkbank, Kara- deniz otoyolu, SSK'deki otomas- yon ihalesi, Bayındırlık Bakanlı- ğı ihaleleri ve bankalarla ilgili so- ruşturma komisyonJan kurulma- sı bekleniyor. Anayasa gereği, soruşturma önergesi verilebihnesi için 55 mil- Ietvekilinin imzası gerekiyor. Ko- misyonun raporunu vermesinden sonra komisyon üyesiAKP ve CH- P'li milletvekillerinin ilk imzalan attığı önergelerin verilebileceği bildirildi. Bu arada, komisyona bilgi ve- ren eski Basbakan Yardımcısı Hö- samettin Ozkan ile eski Bayın- dırlık Bakanı Koray Aydın'ın gö- rüşme tutanaklannın basına veril- memesini istedikleri öğrenildi. sürdü. Prof. Oral, "Çay, şeker ve tuvalet kâğıdına kadar her şe- yimiz firmalar tarafından kar- şüanıyormuş gibi lanse edildi. Ben bir profesörüm. Bizi kü- çük düşürmeye kimsenin hak- kı yok. Haysiyerimizle oynan- mamalı" dedı. Oral, Türkiye'nin en önemli kalp merkezinde gö- revli olduğunu, bir an önce işine dönmek istediğini söyledi ve tah- liyesini talep ederken ağladı. 'Yaşar Okuyan aradı' Eski SSK Genel Müdür Yar- dımcısı Aziz Demirhan Atasoy da savunmasında. "eski millervekili Yaşar Albay- rak, 'Ortopedi malzemele- rini yüzde 30 indirimle sa- tamam, bır şeyler yapın' dedi. Ben de kendisine bunun mümkün olmadı- ğını ilettim. Albayrak, 2000 yılında beninıle 15 kez görüştü. Daha sonra dönemin bakanı (Yaşar Okuyan) beni aradı ve 'Albayrak "ı gönderiyo- rum. Bir sorunu varmış, dinleyin' dedi" diye ko- nuştu. GUNDEM MUSTAFA BALBAY AL GÖZÜ>I SEYRETLE / IŞIL ÖZGENTÜRK • Baştarafı Arka Sayfada yetersizliğinden beraat ettiğini öğreniyorum, bölgenin her yerinden sokaklarda dilenen, ayakkabı boya- mak için yalvaran çocuk yüzleri ge- liyor aklıma, çaresizlikten bir kez da- ha kahroluyorum. Ve bu kez medyanın, okuma ve öğ- renme tembellığınin izlerini sûrmeye başhyorum. Burada ınsanlar, büyük kentlerde yaşayanlann çok rahat ol- duklannı, hiçbir dertleri olmadığını, açlığın, ölümün. acının. zulmün, sö- mürünün sadece ve sadece doğu ille- rinde yaşayanlara ait olduğunu düşü- nüyorlar ve sizinle konuşurken gizli bir sitemi sürdürüyorlar. Kısaca biz, batıdan gelenler hep birlikte bir tele- vole kültürii içindeymişiz gibi algıla- nıyoruz. Bunda medyanın payı bü- \iik ama öğrenme bilme tembelliği- nin payı daha da büyük. Çünkü bu ül- kenin kuzeyinde de güneyinde de ,ba- tısmda da sömürü, açlık ve zulüm var. tşkence ve ölüm var! Aynca bu mağ- duriyet duygusu bitmeli. hpkı yıllar- dır bir kesim için süregelen Kürt pa- ranoyasının bitmesi gerektiği gibi. Çünkü yepyeni bir sosyal ı inceden inceye kendini gösteriyor. Bu değişim isteğini yüreklerinde ve dü- şüncelerinde taşıyan gencecik kızlar, oğlanlar gördüm. Dedeler, kardeşler, anneler gördüm. Artık savaş istemi- yorlar, artık sloganlarla yaşamak is- temiyorlar, artık yollan iyi olsun, ço- cuklan bale eğitimi de dahil istedik- leri eğitimi alsuı, evleri insanca yaşa- ma uygun olsun ve bahçelerinde can- lı çiçekler yetişsın istiyorlar! Bu canlı çiçek olayına şaşırdınız biliyorum, evet Hakkâri'de çiçekçi- lerde canlı çiçek yok. Çin'den gelmiş plastik çiçeklerher yanda. Hakkâri'de evlere tek tek baktım, ne pencereler- de bir sardunya gördüm. ne bahçeler- de. Canlı çiçeğin olmadığı bir yer Hakkâri ama çocuklannı alıp Öğret- men Evi'nin bahçesıne Mahir Gün- şıray'ın oynayacağı Gavara oyununa heyecanla gelen ama oyunun sinekli- ğı tutuklandığı için, grubun oynama- ma karannı öğrenen çok genç bir ka- dının şu sözlerini de orada duydum: en çok bize haksızlık edi- yorlar. Ben günlerdir Le- man dergisinden tanıdığım Nihat Genç'in bu oyununu bekliyorum, tıpkı Hakkâri'ye bir gün sonra ge- len Leman dergisini heyecanla bek- lediğim gibi, yazık gene birileri ka- zandı." Benim kişisel fikrimi de sorarsanız oyun oynanmahydı. Bahçeyi doldu- ran ınsanlann yüzlerindeki o hayal kınklığını hiçbir zaman unutmayaca- ğun. Tabiı grubun aldığı oynamama karanna da saygı duyuyorum, ama gene de oynansa iyi olurdu. Evet, in- sanlar artık doğuda yepyeni bir hayat istiyorlar ve ne yazık ki, bu baskıcı ve bu her an her türlü negatif bir olaya gebe mevcut düzenin sürüp gitmesi birilerinin çok işine geliyor. Bu konu- da Türk, Kürt fark etmiyor. Işte gele- ceğe ve güzel günlere inanan insan- lann mücadelesi bu çıkar ittifakmı larmak için olmalı, bunda da Türk. Kürt fark etmiyor. SeyreleisüYa yahoo.com İsilözgentürk(a superonline. com Savcı: En karmaşık soruşturma Savcı Aldan, soruştur- manın cumhuriyet tarihi- nin en kapsamlı ve teknık detaylar içermesi nedeniy- le de en karmaşık soruş- turması olduğunu söyledi. Çalışmalann sürdüğünü kaydeden Aldan şunlan söyledi: "Soruşturmanın basına yansımasında, sa- nıklann durumlarıyla il- gili haberler beni de üz- müşrür. İddianamedeki eleştiri ve öneriler, başın- da cumhuriyet ibaresi bulunan ve kendisini bu ülkenin aydını olarak gö- ren kişiye çok görülme- melidir. Dolandırıian SSK'dir, eyleme muha- tap olanlar ise sanık ola- rak yargılanan bürok- ratlardır. Soruşturmada insan haklarına azami ölçüde dikkat edilmiştir. Cumhuriyet savcılan kanunlara göre soruş- turma yapar. Sanıkların eylemleri Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Müca- dele Kanunu'na aykırı- lık suçudur." • Baştarafı 1. Sayfada gözle kulak birbiriyle yarışır. Yaprakların rüzgârla dansına, binbir çeşit ses karışır. Yakın dostluk kurduğum ağaçların tümüne söyle- rim, başlangıçta bozulurlar ama, çok geçmez kabul ederler: Ağaçlar rüzgârla bir başka güzel! Esti mi, güneşle saklambaç oynamanın keyfi de başka olur. Işıklar gider gelir, ince yapraklann damar- ları ışıkla şekilden şekile girer. Yazın gecikmesi iğ- delerin çiçeklenme dönemini de uzattı. Bugünlerde bir iğde ağacının altında durup rüzgârı dinlerken bir bakmışsınız, ağaçtan koku yağıyor. 0 incecik çiçek- lerin, sanki tutumlu davranmak ister gibi küçücük sa- n uçlanndan inen koku, gözle kulağın yanına bir de burun farkını ekler... Artık burun farkıyla da yarışırsınız... Ama bir rüzgâr esmeli... Esmezse bunları hissetmek zor. Geçen gün söğüt ağacının altında saçlarımı yap- raklardan ayırmaya çalışırken, rüzgâr azıcık şiddet- li esmiş olmalı ki, yükselen sesten hayıflandım, "Bir yerlerden su mu akıyor?" diye bakındım... Yaprak- ların sesiymiş... insan ne kadar çok yaprak sesi din- lerse dinlesin, her seferinde başka bir tada karışı- yor. Böylesi anlarda sözcüklerle dans etmeden du- ramam... Yaprakların arasından rüzgâra seslendim: "Bak arkadaş sen esersin,.. Ne güzel çağnşımlarya- ratırsın... Evet evet sen esersin... Eser... Yoksa ese sözcüğünün kökeninde sen mi varsın? Niye olma- sın... Sen estikçe tohumlar birbiriyle buluşur. Doğa haşırneşir olur. Yeniürünler çıkar... Esersin sen eser- sin... Yavv ne güzel esersin..." İnsan sözcüklerle dansa başlar da doyar mı? Az ötede kiraz ağacını görünce selam vermeden geçe- medim: "Heeey kiraz, sen tertemiz bir meyvesin... Neden mi? Adın üstünde, baksana kiraz..." Ahh dillerinden anlayamamak! Kuşlar da rüzgârla bir başka cıvıldaşır. Nasıl co- şarlar. Kimi zaman, bir haziran sıcağı çöker, yaprak kıpırdamaz. 3-5 serçe bir olup kondu mu bir dala, kanat çırpışlarını yaprakla yanştırırlar, inceden bir rüzgâr olup çıkarlar... Bazen bir bakmışsınız tek bir serçe koca dalın ucuna konmuş, sessizliğin ortasın- da kıpır kıpır sallanıyor. 0 küçücük kıpırtı bile insa- nın içini nasıl kıpırdatır. Rüzgârı anımsatır, bir eser- se nelerin olabileceğini öğretir... Bazen de kuru, yapraksız bir dala konarlar. Dal tit- redikçe onlar da titrer, tedirgin olurlar... Hemen de- ğiştirirler yerlerini... Bir su birikintisinde soluklanıp kanat çırptılar mı, doooğru bol yapraklı bir dala... Serçelerin kıpırtıları da güzel... Ama ille bir rüzgâr esmeli... Her şey rüzgârla bir başka güzel... Altına girip güneşle saklambaç, rüzgârla sarılma- ca oynadığınız bir ağacın dışına çıkıp şöyle uzaktan baktınız mı, her şeyiyle bambaşka bir görüntü var- dır karşınızda... Sıra sıra dal tepeleri, kocaman dağ sıralarını çağrıştırır... Bir de rüzgâr esti mi, birbirine yaslanıp uğuldayan tepeler, aklının ve rüzgârın estiği yöne gider gelir... 0 rüzgâr kim bilir ne haberler getirmiştir, öteki ağaç- lardan. Dalların telaşlı kıpırtısı, aralarındaki özel dili bilmeyen insanı meraktan çatlatır... Doğada her şey rüzgârla bir başka güzel... Esmedi mi bir rüzgâr, kıpırdamadı mı hiçbir şey... Fena... Tohumun tohumla buluşması için, yağmur yüklü bulutların toprağı sulaması için, şöyle ılık bir ferah- lamaiçin... Bir rüzgâr esmeli... Toplumda da öyle değil mi? Yaprağın yaprakla, insanın insanla buluşması için... Şöyle bir rüzgâr esmeli... [email protected] 24 milyara anasınıfı Tatil yapmanın en "huzurlu"yo!u!.. 6-13 Temmuz 2003 Pine Bay Holiday Resort 13-20 Temmuz 2003 Pine Bay Holiday Resort 20-27 Temmuz 2003 Pine Bay Club Pazartesı Sah Çarşamba Perşembe Cttraa 07 00-08.30 10.00-12 00 15 00-17 00 07 00-08.30 17 00-18.30 07 00-08.30 10 00-12.00 07 00-08.30 17 00-18.30 07.00-08.30 10.00-12 00 15.00-17 00 Yoga + Medıtasyon NLP (Itetışım llişkılerı) Reikı Yoga + Medıtasyon Grup Oyuntarı Yoga + Medıtasyon NLP (lletışım liışkilerı) Yoga + Medıtasyon Grup Oyunlan Yoga + Medıtasyon NLP (lletişim llişkılerı) Reıki Kişisel Gelişim Programı ile birlikte iki kişilik odada. kişi başı her şey dahil güniük KOOP-C'DEN DUYURU YAZ SÖYLEŞİLERİ 29 Haziran 2003 Pazar günü saat 14.00'de Çanta Beldesı'nde, Cumhuriyet Mahallesi 1. kısımdaki Kır Kahvesi'nde bu yılki yaz söyleşilerimizden ilki gerçekleştirilecektir. Konu: Kûreselleşme ve Işçi Hareketlerinin Bugünü Konuşmacılar: Kemal NEBİOĞLU (DİSK Eski Genel Başkanı ve TÎP Eski Milletvekili) Şükran SONER (Cumhunyet Gazetesi Yazan) • Baştarafı 1. Sayfada TED'de; Hacettepe ve Ankara üniver- sitelerinin okoıl öncesi öğretmenliği bö- lümü mezunlannın eğitim vereceğini, dil eğitimini ise yabancı uyruklu öğret- menlerin yürüteceğini bildiren Günel. TED'den mezun olanlann çocuklanna yüzde 50 indirim yapılacağını kaydetti. Kayıtlann 2 Temmuz'da sona ereceğini söyleyen Günel, ilk gün yapılan 63 baş- vurunun 50'sininTED mezunlannın ço- cuklannın oluşturduğunu söyledi. Eğit-Der Genel Başkanı Kasım Koç. TED'in beliriediği fiyatı "yoksullaştı- rılan insanlarla alay etmek" olarak ni- teledi. Koç, Türkiye'de gruplar arasında, bölgeler arasında uçurumlar bulundu- ğuna işaret ederken "Bu rakamı da bu dengesizliğin bir uzantısı olarak de- ğerlendiriyorum" dedi. "Göz göre gö- re mutlu azınlık yaratıldığına" vurgu yapan Koç, şunlan söyledi: "Bu ülke- de aşağı yukarı 7 milyon okuma yaz- ma bilmeyen insan var. Okullaşma oranı gittikçe azalıyor. Devletin poli- tikası nüfus artışına paralel okullaş- ma sağlamak şeklinde değil. Bunun yanında 24 milyar gibi rakmalar be- lirlemek bu ulusun insanlarıvla alay etnıektir. Bu uçurumlar insanımızın haysiyerini, bilgi düzeyini de tahrip edivor. Ulusal kültürii varalıvor." 145 milyon TL 125 mİlyOn TL Tek kişi farkı %60 3.kişi indirimi %25 Çocuk indirimi: 1.çocuk 0-6 free«7-12 %50 2.çocuk 0-2 free» 3-12 %50 • Bu fiyat 7 gece kalınması koşulu ile geçerlidir. • Çocuk indirımleri, 2 büyükle aynı odada kalınması kaydıyla geçerlidir. H O T E L S S R E S O R T S Tel (256) 613 04 06-6181919 «Faks (256) 618 0819 E-posta: [email protected] • www.pmebay.com YEŞÎL VT MAVİNİN BULUŞTUĞU BODRUM-BİTEZ'de HOTEL NATUR ••• Kişi Başı Y.P.: 30.000.000.- TL. Odalarda klima, minibar, TV, saç kurutma, balkon, sauna, masaj, fîtness, tenis, bisiklet, yüzme havuzu, kapalı açık restaurant, bar, snack bar, özel restaurant. engelli odası, eğlence gecelen ve tam gün doktor. Tel: 0 252 - 363 77 74 |5 Hat). Fıks: 0 252 - 363 77 83 www.naturhotel.com MAVİDBVİZ TATİL EVLERİ TÜRKİYE-NİN CENNET KÖŞESI. MAVİ BA'rTtA.K ÖDÜLLÜ, MARMARİS TURLTMÇ KOYU'NDA DENİZE SIFIR.ÖZEL PLAJ, YÜZME HAVUZU, HAVUZ BAR. SNACK BAR. ODALARDA. KLİMA. SICAK SU, MÜZİKYAYIN1.TELEFON. 0-2 YAŞ ÜCRETSİZ. AYNI ODADA ÜÇÜNCÜ KİŞİ %50 İNDtRİMLİ İKİ KİŞİLİK ODADA TEMMUZ AVINDA 1 KİŞİ GECELİK ODA KAHVALTI 25.000.000.-TL+KDV YARIM PANSİYON 40.000.000.-TL+KDV KAMPANYA 7 GECE 8 GÜN Y.P. KONAKLAMA KİŞİ BAŞI 250.000.000.-TL+KDV Tel .0 252 476^1 90-91 E-maıl ınfof« hotelma\ ıdenız com REZF.RVASVON Faks 0 252 476 70 0" hotelma\ ıdenız com Üsküdar'da çifte cinayet I Istanbul Haber Senisi - Üsküdarda 2 genç, vücutlannın çeşitli yerlerinden bıçaklanarak öl- dürüldü. Acıbadem Caddesi Berk Sokak'ta bulu- nan bir apartmanın giriş katından gelen sesler üzerine yapılan ihban değerlendiren polis ekiple- ri, Yaşar Onur Öğıit'ü (18) evin bahçesinde, Mert Zümrüt Yaprak ı (18) ise ev içerisinde bıçakla öl- dürülmüş halde buldu. Yetkililer, evde yapılan aramada bir mıktar esrar bulunduğunu, olayın çok yönlü olarak soruşturulduğunu söyledi. Uyanık, BVID başkanı oldu • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ekonomi Muhabirleri Derneği'nin "(EMD) 6. Olağanüstü Genel Kurulu'da yapılan seçimde yen'i yönetim belirlendi. Seçılen yeni yönetim kendi arsında görev dağıhmı yaparken, Cahit Uyanık Yönetim Kurulu Başkarj. Ahmet Kıvanç Başkan Yardım- cısı, Ali Doğarl0ğlu Genel Sekreter, Aydın Has- kebabçı Mali Sayman. Aslı Işık, Levent Çağlar, Özlerr' noğancr ise Yönetim Kurulu üyesi oldu.