04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 21 HAZİRAN 2003 CUMARTESİ 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul Edirne Kocaelı Çanakkale Izmir Manisa Aydın Denizli B B B B B B B Y 28 30 26 29 30 32 33 32 Sinop B 26 Adana B 32 Samsun B 27 Mersın B 29 Trabzon _B 25 Diyarbakır B 36 Giresun B 25 Şanlıurfa B 37 B 33Ankara Y 29 MardınEskişehir B 28 Siirt B 34 Konya B 30 Hakkâri B 29 Sıvas Y 25 Van B 27 Zonguldak B 24 Antalya B 34 Kars Yurdun guneybatı ve kuze> kesımlen parça/ı bulutfu. Gu- le/Ege'nınıçkesımlen. gol- er yoresı. Iç Anadolu'nun Kuzeydoğusu. Orta ve Dogu Karadenız'ın ıç kesımlen ıte Doğu A/ıadolu nun kuzeyı sağanak ve gokgurultulu sa- ğanak yağıştı. dkjer yerier az bdutlu ve açık geçecek. Ha- ı a scaklığı ıç ve doğu kesım- lerde bıraz artacak. Dığer yerterde onemlı bır değışıklık olmayacak. DIS MERKEZLER Oslo Helsinkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Parıs Bonn Y Y Y B B B B Y 2U 18 20 23 19 20 25 23 Münıh Y 25 Zürih Berlın Budapeşte Madrid Vıyana Belgrad Sofya Roma Atına Y B B Y B B B Y 22 29 34 26 31 25 31 31 Y 26 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahıre Sam Y Y Y Y B -< Y A R 20 33 19 29 25 26 18 36 34 TaşKent •Tahran Açrk r 1 "\ BulJtlu ^ Çok bulutlb ı Yagmurtu >Kart 5 Sulu kar , Gök gurültûlü GUNCEL CUNEYT ARCAYTREK I Baştarafı 1. Sayfada "siyasi partilere üye olamayacaklarını, milletveki- li seçilemeyeceklerini" emrediyor. 159. madde siyasal yaşamımızın ünlü bir mad- desi. RTE'nin siyasal yükselişine hizmet etti. Taksim'de inşa edilecek görkemli bir camide namaz kılmayı, Islam cumhuriyetinin temellerini atmayı düşleyen geriye dönük kafayı, bu madde, belediye sınırları içinden çıkardı, devletin tepe noktalarına taşınmasına yol açtı. Belleği hayli zayıf olanlar da anımsayacaklar- dır. RTE, bu madde ile bir komplo karşısında kal- dığını, kimi çevrelerin -derin devletin- siyasal ya- şamdaki ilerleyişinden korktuğu için Siirt'te mi- ting alanında okuduğu masum bir şiiri bahane ederek 159. maddeyi işlettiklerini savladı. Siyasal yasaklı olmaktan arınmaya savaşırken siyasal yasağı alabildiğine istismar etti. Asıl amacını dolaylı biçimde açığa vuran "kub- beleri miğfer, minareleri süngü" yapan, dolaylı yoldan cihat isteyen, laik düzene kalkışmayı kış- kırtan şiir, RTE'ye göre masum. Siyasal yaşamını sorta erdirmeye çalışan bir komplo! Cem Uzan'ın ÇEAŞ ve Kepez'e el koyan ba- kanlık kararından sonra Bursa mitinginde sarf et- tiği "kalleş, Allahsızadam" gibi sözcükler 159'luk suç! Hazretin belleği 4 Kasım öncesine çalışmıyor, birden susuyor. Siirt'te okuduğu şiirden daha ağır bir suç işle- miş gibi, Uzan'a, bir yıldan üç yıla kadar ağır ha- pis cezasını ve... siyasi yasaklı duruma düşme- sini uygun görüyor. "Arkadaşlarının hukuksal yönden gerekenleri yapacaklannı" söyledi. Doğrudan ilgilendiği bir konuda sorumluluğu altmdaki Adalet Bakanı Çi- çek'in kendisinden habersiz hareket ettiğini öne sürerek işin içinden sıyrılamaz. • • • Olaydan hemen sonraki ilk yorumlar Genç Par- ti'nin yükselişe geçtiğini gören (AKP il başkanla- rına "en büyük rakibimiz GP'dir" diyen) RTE'nin, ÇEAŞ ve Kepez'e el koyarak Uzan'a maddi açı- dan büyük bir darbe vurduğuna işaret ediyordu. Sonraki tartışmalarda olayın hukuksal yanı ağır bastı. Ta ki, Bursa Savcılığı'nın 159. maddeyi günde- me getiren ve Bakan Çiçek'in vakit yitirmeksizin izin verdiği başvuru gündeme gelinceye dek... Bu girişim, elbette RTE önderliğindeki AKP'nin siyasal rakiplerini kitabına uydurarak ezmeye ka- rarlı olduğunu içeren kuşkuları güçlendiriyor. Fakattt; tırmanışa geçen Genç Parti Genel Baş- kanı Cem Uzan'ı; RTE'nin, birdönem şikâyetçi ol- duğu, savaşım verdiği, olmadık biçimlerde dev- leti, yönetenleri suçlayarak kendini savunduğu bir maddeyle, 159. madde ile siyasetten silmeye girişmek... Si-ya-sal e-ti-ğin ne-re-sin-de yazıyor! • • • Türkiye yolsuzluklardan, kötü yönetimden ve sayılabilecek nice olumsuzluklardan çok: Ne çekiyorsa geçmişini yadsıyan dünkü ve bu- günkü ikiyüzlü siyasetçilerden... MNP-MSP-RP-SP-AKP çizgisinde gelişerek bugünlere damgasını vuran ikiyüzlülüğün şimdi- ki adı, taktyye denilen rezillikten çekiyor. Mezardaki sanıklann mahkûmiyeti kesinleşti İLHAN TAŞCI ANKARA - 22. As- liye Ceza Mahkemesi, Insan Haklan Derne- ği'yle (İHD) ılgili da- vada, suçun işlendiğı kabul edilen tarihte öl- müş olan, yöneticilik- ten aynlan ve hiç yöne- ticilik yapmayan üyele- rin 3'er aylık hapis ce- zasına çarptınlmalany- la ilgili itirazı reddettı. Mahkemenin karanyla, davamn açılmasından 1.5 yıl önce ölen Neba- bat Altıok ile 7 ay ön- ce yaşamını yitiren Ay- şe Nur Zarakolu da "emre itaatsizlikten" cezalaımı çekecekJer. Mahkeme, ÎHD'nin 45 üyesinin 3'er aylık hapis cezasını 249 mil- yon 139 bin lira para cezasına çevırmişti. IHD Genel Merke- zi'nde mahkeme kara- nyla yapılan aramada. "yasakyayın" olduğu belirtilen dokümanlara el konuldu. Ankara Cumhuriyet Başsavcı- hğı harekete geçerek Türk Ceza Yasasf nın "yetkili merciin emri- ne uymamak ' suçunu düzenleyen 526 1. maddesi uyannca ara- lannda derneği yönet- me sorumluluğu bulun- mayan üyelerin de yer aldığı 45 kişi hakkında dava açtı. Suçları 'emre itaatsizlik' Savcılık. davayı açar- ken sanıklann hayatta olup olmadığını bile araştırmadı.Davanın açılmasından çok önce yaşamını yitiren üyele- rin suçunun da "emre itaatsizlik" olduğu be- lırtildi. Ankara 1. Sulh Ceza Mahkemesi, dosya üze- rinden yaptığı yargıla- mada, tüm sanıklan ön- ce 3 'er ay hapis cezası- na mahkûm etti. Mah- keme, sanıklar hakkın- daki hapis cezasını 249 milyon 139 bin lira pa- ra cezasına çevirdi. Sanık avukatlan, mahkemenin karanna itiraz ettiler. İtiraz di- lekçesinde denıeğin yöneticilerinin kimler olduğunun bile araştı- nlmadığı, yönetici ol- mayan kişilere de ceza verildiği belirtilerek "Suçun işlenmiş oldu- ğu kabul edilen tarih- te ölmiiş olan Ayşe Nur Zarakolu ve Ne- babat Altıok, dernek yöneticiliğinden ayrü- mış kişiler, dernek yö- neticiliği yapmayan (yedek üyeler) birçok kişiye ceza verildiği" vurgulandı.îtirazı de- ğerlendiren, Ankara 22. Aslıye Ceza Mahkeme- si, "dosya kapsamı ve mahkûmiyete konu kararın gerekçesine göre itirazın yersiz ol- duğu, kararın yerinde olduğu görülmekk ye- rinde göriilmeyen va- ki itirazın reddine" karar verdi. Mahkeme heyetinin, karannda, ölü üyelere nasıl ceza verildiği ko- nusunda bir değerlen- dirme yapmaması dik- kat çekti. Bush, KADEK kozunu oynuyor• Baştarafı 1. Sayfada Burada KADEK'in Başkanlık Konsey üyeleriyle toplantı düzenle- di. Edinilen bilgiye göre toplantıda şu önerilerde bulunuldu: 1- Burada silahlı olarak daha fazla barınamazsınız. Tüm silah- ları bırakın, kendinizi siyasal bir örgüt olarak tanıtmanın alfyapı- sını hazırlayın. 2- Sizin haklannızı arayacağınız yer Türkiye. Türkiye'nin böyle bir ortam yaratması için biz de devre- ye gireceğiz. Terör ortamına yeni- den dönülmemesi istemi Türkiye'de de çok güçlü. Bundan yararlanın. 3- Türkiye'de sizin de reddet- meyeceğiniz partiler olduğunu biliyoruz. Gerek bu zeminlerde gerekse oluşturulacak yeni or- tamlarda siyaset yapma hakkını- zı en geniş şekilde kullanabilirsi- niz. Bunun için gerekirse genel bir af da gündeme getirilebilir. 4- Türkiye'deki mevcut hak ve özgürlüklerin çerçevesi sizı tedir- gin edebilir. Bunu anlıyoruz. An- cak bu haklann daha da genişletil- mesi için bız de devrede olacağız. Kültürel haklar başta olmak üzere pek çok konuda yeni adımlar atıl- masını sağlayacağız. 5- Bütün bu koşullar oluştuk- tan sonra güvenliğinizin sürekli- liği için de devrede olacağız, Ko- şullara ve gerekliliğe göre Kürt- lerin yoğun olduğu yerlerde gü- venli bölgelerin oluşturulması da planlarımız arasında. ABD heyetinin önerilerini değer- lendirmeye alan KADEK'in kimi karşı öneriler de getirdiği öğrenil- di. KADEK özellikle Abdullah Öcalan'ın durumunda bir kesinlik istiyor. ABD heyetinin, bu konunun KADEK'in istemi doğrultusunda çözümünün zaman gerektirdiği gö- rüşünü ilettiğı belirtildi. Tahran annıaya katılnıak istedi MUSTAFA ÇAKIR ANKARA - Hacıbekteş Bele- diye Başkanı Mustafa Özcivan, Türkiye'dekı Alevilerle ilişki kur- mayı amaçlayan Iran'ın, Hacı Bektaş Veli'yi anma etkinliklen- ne katılmak için girişimde bulun- duğunu bildirdi. Ozcivan, REFAHYOL'un ikti- darda olduğu 1996-1997 'de Iran'm Ankara Büyükelçiliği yetkilileri- nin, etkinliklerde stand yeri veril- mesi karşılığında yardım teklifin- de bulunduklannı söyledi. Iran'ın Alevi demekleriyle ilişki kurmak için özellikle REFAHYOL'un ikti- darda olduğu dönemde temaslan- nı sıklaştırdığı bildinldi. 1996'da Türkiye'ye gelen Iran îslam Cum- huriyeti Kültür Bakanı'nın Hacı- bektaş'ı ziyaretinin ardından, bü- yükelçilik yetkilileri de Özchan ile görüşme isteminde bulundu. O dö- nemde yaşananlan anlatan Özci- van şunlan söyledi: "Ben görüş- mek istemedim. Israr ettiler. Bu- nun üzerine kabul ettim. Hacı Bektaş'ı sevdiklerini, kendilerini de törenlere davet etmemi istedi- ler. Ancak ben kabul etmedim." Bunun üzerine îranlılann "S- tand yeri tahsis edin. Başka bir şey istemiyoruz. Size ber türlü yardımı, desteği yapacağız" öne- risinde bulunduklannı kaydeden Özcivan şöyle konuştu: "Niyetle- rini bildiğim için kabul etmedim. Çok ısrar ettiler ancak reddet- AUak'ın cenazesindekadın erkekeşiüiği Mardin'de 4 çocuk sahibi Halil Alıç ile ilişkiye girdiği ve hamile kaldığı gerekçesiyle ailesi tarafından recm cezasına çarptırılan Şemse Allak'ın cenazesine Kadın Plarformu sahip çıktı. Allak'ın cenazesinde platform üyesi kadınlar erkeklerle birlikte saf tuttu. Iki hafta önce yaşamını yitiren Allak'ın cenazesini ailesi almayınca Kadın Plarformu yönericileri defnetti. Cenaze dün saat 11.00 sıralarında kadınlar tarafından hastaneden alınarak omuzlarda Yeniköy Mezarlığf na götüriildü. Mezar başında açıklama yapan Kadın Platformu sözcüsü Şenay Özmen, "Allak cinayeti namus adı altında yapılan bir katliamdır. Bir daba böyle cinayetlerin işlenmemesi temennisinde bulunuyonız" dedi. Şemse allak'ın cenaze töreninin yerli ve yabancı çok sayıda basın mensubu izledi. (AA) tim. Çünkü art niyetliydiier ve samimi değiUerdi. Kendi rejimle- rini ihraç etmek istiyorlardı. Ne yapacak standda, İran'ın rekla- mını yapacak; dergisini, resinı- lerini tanıtacak. Bu bir, iki, üç derken ilcrleyecek. Bizim tran'la hiçbir ortak noktamız yok." Büyükelçilik yetkililerinin bu girişimlerini dönemin Cumhur- başkanı Süleyman pemirel'e de aktardığını anlatan Özcivan sözle- rini şöyle sürdürdü: "Demirere devletin bu etkinliklere sahip çıkması gerektiğini söyledim. Eğer ben zayıf davransaydım, bu kişilerle iç içe olsaydım, adamlar ayaklarını attıkJarı za- man, bir daha çıkmayacaklar- dı." Özcivan, daha sonra Iranlı yetkililerin. eşiyle birlikte kendi- sini ülkelerine davet ettiğini. an- cak kabul etmediğıni anlattı. 'Arnavutluk anısr Özcivan, Amavutluk'a yaptığı ziyaret sırasında gözlemlediği bir olayı da şöyle aktardı: "Arnavut- luk Bektaşi Müftülüğü'nün bir etkinliğine katılmak için bu ül- keye gittim. Baktım tran Büyü- kelçisi de orada. İran'ın. Arna- vutluk Bektaşiliği ile uzaktan yakından ilgisi yok. Sorunca ba- na "Bize para yardımı yapıyor' dediler. Adamlar parayla bu ül- keye girmişler. Bizde de bu yolu denediler ancak başanlı olama- dılar" dedi AKP'li Akşit önerdi 58. hükümette Turizm Bakanı olarak görev alan AKP'li Devlet Bakanı Giildal Akşit. göreve gel- dikten kısa süre sonra Hacı Bek- taş Veli Şenlikleri'nin "inanç tu- rizminin geliştirilmesini" gerek- çe göstererek "tran'la birlikte düzenlenmesi"nı planladıklannı açıklamıştı. Baykal: Yeni uyum paketi gereksiz ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Türkiye'nin, AB üyelik müzakerelerine başlaması için ge- reken hukuki düzenlemelerin tü- münü yaptığını belirterek yeni bir pakete daha ihtiyaç olmadığını söy- ledi. Baykal, hükümetin "AB mas- kesi alrında'" kendi özeJ problem- lerini çözmek için çalıştıgı yönün- de kaygılan olduğunu kaydetti. Genelkurmay ve MGK'nin ya- pısı ve etkinliğinin azaltılmasına dönük bazı düzenlemeleri 7. AB'ye uyum yasa paketine koy- maya hazırlanan hülcümet, CH- P"nin tepkisi>ie karşılaştı. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, dün NTV'de katıldığı programda konuyla ilgili sorulan yanıtladı. Hükümetin hazırladığı paketleri eleştiren Baykal. Türki- ye'de en önemli konulardan biri- nin asker-sivil ilişkisi olduğunu kaydetti. Baykal. bu konuda iyi niyetli adımlar atıldığını ancak, ü>elik müzakeresinin başlatılma- sı için bu konu\aı çözme talebinin ortaya atılmasının doğru olmadı- ğını söyledi. AB maskesi kuşkusu Türkiye'nin mevcut yasal dü- zenlemelerle Kopenhag kriterleri- ni karşıladığını dile getiren Bay- kal, yeni bir pakete ihtiyaç olma- dığını savundu. Baykal, hüküme- tin "AB maskesi" altında kendi bazı sorunlannı çözmek istediği yönünde kuşkular olduğuna dik- kat çekti. Kopenhag yerine getirildi Cumhuriyet'in sorulannı ya- nıtlayan CHP Grup Başkanvekili Mustafa Özyürek de, daha önce yapılan anayasa değişikliği ve çe- şitli yasalarla Kopenhag kiriterle- rinin geniş ölçüde yerine getirildi- ğine dikkat çekti. Mustafa Özyü- rek, junlan söyledi: "Önemli olan bunların uygu- lanmasıdır. Biz hep söyledik, durmadan paketleri numarala- mak,AB'nin durmadan yeni ta- lepte bulunmasını geririr. Altın- cı paket görüşülürken de ifade MİLLl SAVUNMA BAKANLIĞI'NDAN AÇIKLAMA TASARIDA. KADEMELİ GEÇİŞ ÖNGÖRÜLÜYOR Bütçedeayrıcalıkyok 'ölyaşısrarı'TBMM'de ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Millı Savunma Ba- kanlığı (MSB), hükümetin ha- zırlıklannı sürdürdüğü 7. uyum paketiyle ilgili basında yer alan haberlerde, "savun- ma harcamalarının şeffaf ol- madığı, savunma bütçesinde sivillerin denetiminin bulun- madığı" iddialan üzerine açıklama yaptı. 'Denetime açık' Bakanlığa herhangi bir ayn- calık tanınmadığı belirtilen açıklamada. bütçe teklifinin Maliye Bakanlığı'na sunuldu- ğu ve Danıştay denetimine açık olduğu vurgulandı. Açıklamada, bütçenin. iç ve dış denetimi. ilgili yasalanna uygun olarak Millı Savunma Bakanlığı, Maliye Bakanhğı, Sayıştay ve TBMM tarafîndan ayn ayn ve birbirinden bağım- sız olarak yapıldığı kaydedıle- rek bütçe sürecine yer verildi. Milli Savunma Bakanlı- ğı'nın açıklamasında, "Sonuç olarak, bu süreç Türk Silahlı Kuvvetleri kullanımına tah- sis edilen kaynaklann da di- ğer kamu kuruluşlarının büt- çelerinin hazırlanması ve de- netimi ile ilgili aynı kuralla- ra tabi olduğunu açıkça gös- termektedir. Bu bağlamda, Tfirk Silahlı Ku\"vetleri, ken- disine tahsis edilen kaynak- lan, mevcut yasalar çerçeve- sinde en etkin ve şeffaf şekil- de kullanmaktadır" denildi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anayasa Mahkeme- si'nin yürürlüğünü durdurması- na karşın memurlann 61 yaşın- da emekli edihnesinde ısrar e- den hükümet, kademeli geçiş öngören yasa tasanstnı TBM- M'ye gönderdi. Hükümetin önerdiği yeni dü- zenleme şöyle: "Yasanın yayı- mı tarihinde 61 yaşını doldur- muş oiup 62 yaşını doldurma- mış olanlar yasanın yayımı tarihinden 6 ay, 62 yaşını dol- durmuş olup 63 yaşını dol- durmamış olanlar yasanın yayımı tarihinden 5 ay, 63 ya- şını doldurmuş olup 64 yaşı- nı doldurmamış olanlar yasa- nın yayımı tarihinden itiba- ren 4 ay, 64 yaşını doldurmuş olup 65 yaşını doldurmamış olanlar yasanın yayımı tari- hinden iribaren 3 ay, yine bu yasanın yayımı tarihinden iti- barin 61 yaşını doldurmaları- na 1 ay süre kalmış olanlar 61 yaşını doldurduktan sonra 5 ay, 2 ay veya daha az süre ka- lanlar 61 yaşını doldurdukla- n tarihten itibaren 4 ay, 3 ay veya az süre kalanlar 61 yaşı- nı doldurdukları tarihten iti- baren 3 ay, 4 ay veya daha az süre kalanlar 61 yaşını dol- durdukJarı tarihten itibaren 3 ay, 5 ay veya daha az süre kalanlar 61 yaşını doldur- dukları tarihten itibarin 1 ay içerisinde ve 65 yaşını doldur- dukları tarihi geçmemek üze- re görev lerindc kalabilecek." ettik. "Ne yapmak istiyorsanız. bu paket çerçevesine getirin' dedik. Bu yola gitmediler." AKP'de AB'yi bahane ederek kendi istediği düzenlemeleri çıkar- ma niyeti gordüklerini kaydeden Mustafa Özyürek. "Örneğin Cumhurbaşkanı'nın yetkileri- nin kısıtlanmasıyla ilgili düzen- lemelerden bahsediliyor, ne Ko- penhag kriterlerinde böyle bir şey var, ne de AB'nin böyle bir talebi söz konusu. Cumhurbaş- kam'nı, bazı kadrolaşma karar- namelerini geri çevirdiği ve ana- yayasa aykırı yasalan veto ettiği için engel olarak görüyorlar. Öz- gürlüklerle demokrasiyle ilgisi yok. Buna destek olmayız" dedi. GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Ba$tarafı 1. Sayfada Aksi halde SİTalanlarında yağmanın önünü açacak tasarının ne getirip ne götürdüğüne bakan yok. Konunun taraflarından biri olması gereken Kültür Turizm Bakanı Erkan Mumcu kendisine yöneltilen sorulara, "Tasanyı Maliye Bakanlığı hazırladı. Bizim- le ilgisi yok. Sanki tüm SİT alanlannı ilgilendiriyor- muş gibi tartışılıyor ama, sadece özel mülkiyete ait yerler söz konusu. Aslında tartışma bilgi noksanlı- ğından kaynaklanıyor"diyor. Mumcu'nun bu görüş- lerini haberleştiren Anadolu Ajansı ise yasanın adı- nı doğru ve haklı olarak şöyle yazmış: Hazine'ye ait taşınmazlann ekonomiye kazandı- rılmasına ilişkin yasa tasarısı! Mumcu, Hazine'nin özel kişilere ait olduğunu dü- şünüyorsa, bilemiyoruz! Yapılan değişikliklerin özü şu: 1 - SlTalanlarındaki yapılaşma, özel kurullann cid- dı incelemelerden sonra verdiği izinlerden farklı ola- rak, yasalaşıyor. 2- Yasalaşarak yapılaşma sının yüzde 3. ilk ba- kışta, "Bu kadaryapılaşmadan ne olur, varsın azıcık rantiye kazansın" denebilir. Ancak bu durum, ben- zetmede hata olmaz, bir canlının damannın azıcık kesilmesine benziyor. Siz buna izin verdiniz mi, kan kaybı sürecek, damarın kesik olmayan yerleri de bundan etkilenecek demektir. 3- Türkiye'deki girişimci geleneğin özelliklerini bil- meyen yok. Yüzde 3'le başladınız mı, onun yanına küçük bir ek yaparsınız, yüzde 1 'den ne çıkar der- siniz. Ee her yıl yüzde yanm da ek yaparsınız, bir de bakmışsınız SİT alanının sadece yüzde 3'ü yapılaş- mamış! S-atış yasası! Maliye Bakanlığı'nın hazırladığı paket sadece SİT alanlarında yapılaşmayı değil, gecekondu affını da getiriyor. Bugüne dek 12 büyük gecekondu affı çık- tı. Her af, geleneksel olarak yenisini doğurdu. Çünkü insanlar, gecekondu affını duyunca he- men girişimci ruhlarını harekete geçirip şu kararı al- dılar: Demek ki hemen şimdi bir gecekondu çevirirsek, 3-5 yıl içinde bize de af çıkar! Her seferınde, "Bu son. Amacımız artık kaçakya- pılaşmanın önüne geçmek" dendi ama, hayata ge- çen bizim vurguladığımız durum oldu. Gecekondu affı deyince, herkesin aklına doğal olarak büyük kentlerin kıyısında derme çatma mal- zemelerle yapılmış birkaç odalı, altyapısız evler ge- liyor. Oysa işin rengi değişti. Büyüme sürecine gece- kondularımız da katıldı. Artık 8 katlı gecekondular var... Daha çok "villakondu" diyebileceğimiz geniş bahçeli, birkaç katlı özel evler var... "Sahilkondu" di- yebileceğimiz hazine arazisine, kumsala dikilmiş, denizden seyreden köpekbalıklannı bile ürkütecek yapılar var... Bunlar da aynı affın kapsama alanına girmenin umudu içinde! AKP hükümeti, "af" sözcüğünün adalet duygu- sunu zedelediğini bildiği için ekonomide, vergide getirdiği afların adını değiştirdi, "banş" dedi. Vergi barışı, finans barışı... Barışan barışana... Bakarsınız gecekondu affına da şu adı takarlar: Imar barışı! Aynı değişiklik paketi içinde yabancılara arazi sa- tışı da vardı. Ait komisyon bunu çıkaralım dedi ama karar vermedi, kesin karar veremedi, yeniden asıl komisyona geldiğinde ne olur bilemeyiz. Aslında hükümet işi uzatmasa, genel çerçeveli i- ki temel yasa çıkarsa: Atış yasası, satış yasası... Birincisini hedef seçtiği kurumları bitirmek için kullanır... Neyi satacaksa onu da ikincisinin içine koyar, çul- lanır! [email protected] Kuran kursu hiııası çöktü: 10 çocuk öldü • Baştarafı 1. Sayfada Yaralı olarak kurtanlan nöbetçi öğretmen Arif Demirezen. öğrenciler Mehmet Sağırkaya, Ab- dullah Yapıcı. Şeref Er- doğan, Enes Sevis, Mu- hammet Lürfi Gördeli. Ergün Kocakaya.Yakup Yıldız, Mikail Vüce, Bi- lal Ekin.Ahmet Sönmez, İbrahim Postalh ile Ha- lil İbrahim Özbek Kay- sen Devlet Hastanesi ile Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde tedaviye alındı. Yaralı öğretmenlerden Arıf Demirezen olay anı- nı şöyle anlattı:"Deprem olduğunu zannettim. Gözümü açrığımda bina üzerimdeydi. Bizi kur- tarmak için gelenler, şid- detli bir patlama sesi duyduklarını söyledi. Ben patlama sesi duy- madım, sadece göçük se- si duydum." Yaralı öğrencilerden Abdullah Yapıcı da (17), enkazın altından ilk ola- rak kendısinin çıktığını belirterek "Uyuyorduk, ses duydum ve üzerimde taş vardı, taşı kaldırdım. Biraz bekledim ve sonra Arif hocam çıktı ve yar- dım için insanları çağır- dı.Yanımda cep telefonu vardı '•irdım istedim" de. Şeref Er- doğan(17)ise"Çatdiye bir ses duydum. Uzerim- de beton vardı. Boşluğa geçtim ve polisler beni çıkardı" diye konuştu. Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Meh- met Özhaseki. yemek- hanede kullanılan LPG tüplerinin büyük boyutlu sanayi tipi tüpler olduğu- nu, bu nedenle şiddetli patlama meydana geldi- ğini ifade etti. Kuran kursunun aşçısı ve patlayan tüpü değıştir- diği iddia edilen Zeynel Abidin Kaya ile LPG tüplerinin dağıtıcılığını yapan Nuh Mehmet Ge- çer, polise ifade \erdiler. Yıkılan yatılı Kuran kursu binasında kalan 3 öğrenci ise önceki akşam izin alarak evlerine gittik- leri için kurtuldu. Ali ve Emrah Aslan kardeşler, dedelerinin ölümünün 40. gününde okunan mevlide katılmak için kurs idare- sinden izin aldılar Anne- sini özlediği için akşam babasıyla birlikte idare- den izin alan Hasan Hü- seyin Kıhç da şans eseri kurtuldu. Kıhç, "Eğer izin verilmeseydi, bazı arkadaşlarla birlikte okuldan kaçacaktım. Arkadaşlarımın ölüp yaralannıalarına çok üzüldüm" diye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle