22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 1 HAZİRAN 2003 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞHABERLER dishabfg cumhuriyet.com.tr 11 AB anayasa taslağı tamamlandı. Hükümetlerarası konferansa Türkiye de çağrıldı FederalAvrupa'ya doğru/Vvrupa Konvan- siyonu'nun oluşturduğu anayasa taslağı, AB'nin Porto Carras'taki zirvesinde tamamlandı. Taslak, hükümetlerarası konferans sonucunda antlaşma şeklini alacak. AB ülkeleri arasında çatlaklar yaratan anayasa, Almanya, Fransa gibi ülkelerin karar alma sürecindeki ağırlığını arttınyor. SERKAN DEMİRTAŞ PORTOCARRAS-Avrupa Birlıği'nın (AB) gelecekte Avrupa Birleşik Devlet- leri olmasına yol açabilecek anayasa tas- lağı, dün Yunanistan'da AB Konseyi zirvesi- ne sunuldu. "Anayasamıza demokrasi adı ve- rilir; çünkü iktidann değil çoğunluğun elinde- dir'' önsözüyle başlayan taslak, 15 Haziran 2004 tarihine kadar tüm üye ülkelerin imzaladığı te- mel antlaşma şeklini alacak. Fransa'Almanya, tngiltere gibi büyük ül- kelerin birlik içindeki ağırlıklannı arttıracak düzenlemelerin yer aldığı taslak, bir AB Baş- kanı'nın ve Dışişleri Bakanf nın seçilmesini de öngörüyor. Portekiz, Hollanda gibi küçük OTLAR... Türkçe de zirveye Porto Carras'ta düzenknen doruk, AB liderlerini ve dışişleri bakanlannı bir araya getirdL (Fotoğraf: AP) ülkelerin çekincelerine karşı oluşan belge, Türkiye'nin de gözlemci olarak katılacağı hü- kümetlerarası konferansta masaya yatınlacak. Dönem başkanı Yunanistan'ın ev sahipliğin- de yapılan zirvenin ikinci gününe AB anaya- sa taslağı damgasını vurdu. Avrupa Konvansiyonu Baskanı VaJery Gis- card d'Estaing, 16 aylık çalışmanın ürünü olan taslağı AB Konseyi Başkanı Yunanistan Başbakaru Kostas Simitis'e sundu. Taslak, tüm üye ülkelerin liderlerinın katıldığı yuvarlak masa toplantısının ardından d'Estaing ve Si- mitis"in düzenlediği basın toplantısıyla ka- muoyuna tanıtıldı. Taslak konferansa temel oluşturacak Simitis, taslağın 1 Ekim 2003 tarihi itiba- riyle çalışmalanna başlayacak olan hükümet- lerarası konferansın çalışmalanna temel oluş- turacağını belirterek "ABtarihinde önemli bir gün yaşıyoruz. Tarihimizde ilk kez bir anaya- sa taslağımız oldu" dedi. girdi AB doruklannda ilk kez bir belge, üye ülkelerin diliyle birlikte Türkçeye de çevrildi ve basmın kullanımına sunuldu. AB'nin geleceği açısuıdan büyük önem taşıyan ve sonbahardan itibaren yapılacak hükümetlerarası konferansla kesinleştirilecek olan AB anayasa taslağı Türkçe olarak da yayımlandı. Küreselleşme karşıtı göstericilerin yarattığı güvenlik kaygılan nedeniyle son anda Selanik'ten Halkidiki yanmadasında bulunan Porto Carras kompleksine alınan doruk toplantısı, kara-hava ve denizden yaklaşık 15 bin kişilik bir güvenlik gücüyle korunuyor. Zirveden notlar şöyle: • Zirveye katılacak liderler Selanik'teki Makedonya Havalimanı'ndan helikopterlerle Porto Carras'a taşındı. Ancak Italya Başbakanı Sihio Berlusconi. kendisüıi götürecek Chinook helikoptere binmeyi reddetti. Uzun ugraşlardan sonra binmeye ikna olan Beriusconi, ~P sinirini çe\Teye •* o r t o yaymaktan çekinmedi. • Helikopterle Porto Carras'a gelen liderleri, ev sahibi Yunanistan Başbakanı Kostas Simitis'ten önce golf alanından uçuşan tozlar iarşıladı. Helikopterden inince toza iulanan bazı liderlerin odalannda aıyun da akmadığı ve birçok liderin jerşembe akşamı verilen yemeğe o lalde gittiği de iddia edildi. / Oteldeki oda sayısının da yeterli )lmaması nedeniyle birçok iiplomat odalannı paylaşmak rorunda kaldı. Basın için kurulan nerkezin Halkidiki yanmadasının ilektriğinin yüzde 20'sini ;ekmesinden dolayı bazı rerleşim birimlerine elektrik /erilememesi dikkat çekti. Compleksin hazır olması için 1500 işçinin görevlendirildiği de jelirtildi. Zirveyi yakJaşık 3 bin »azeteci izledi. / Zirve, 15 bin kişilik bir jüvenlik gücüyle korundu. Chinook helikopterleri ve savaş ıçaklannın havadan koruduğu Porto Carras, sahilden de lücumbotlarca denetlendi. Yollara jeniş barikatlar kuran güvenlik jüçlerine yangın söndürme »irimleri de eşlik etti. Atılması gereken 2. adımın taslağın so- nuçlandınlması olduğunu anlatan Simitis, antlaşmanın Avrupa Parlamentosu seçim- lerinin yapılacağı 15 Haziran 2004 gü- nünde tamamlanması gerektiğini bildirdi. Simitis. konferan- sa üyelerin yanı sı- ra Türkiye, Roman- ya ve Bulgaristan'ın da davet edileceğini açıkladı. AB anayasa tasla- ğının bazı önemli maddeleri şöyle: • Sahip oldukları ortak hedeflere ulaş- mak amacıyla üye ül- kelerin yetki verdiği anayasa, ortak bir gele- cek oluşturacak şekilde Avrupa ülkeleri- nin ve vatandaşlannın iradesini yansıta- rak Avrupa Birliği'ni meydana getirir. Bir- lik, üye ülkelerin bu amaçlar çerçevesin- deki politikalannı koordinasyon içinde yürütürve üye ülkeler tarafindan kendisine ve- rilen yetkileri topluluk halinde uygular. • Birlik, insan onuruna saygı, özgürlük, de- mokrasi, eşitlik, hukuk devleti ve insan hak- lanna saygı değerleri üzerine kurulmuştur. Bu değerler, çoğulcu. hoşgörülü, adil ve dayanış- macı ve aynm gözetmeyen bir toplumda üye ülkelerin hepsi için ortaktır. • Bırlığin amacı, banşı, kendi değerlerini ve uluslannın refahını desteklemektir. Bir- lik vatandaşlanna iç sınırlannın bulunmadı- ğı bir özgürlük, güvenlik ve adalet alanı ile rekabetin serbest olduğu ve çarpıtılmadığı bir tek pazar sunar. • Avrupa Konseyi, kendi baş- kanını 2.5 yıllık bir dönem için ve süresi bir kez uzatılabilecek şekilde nitelikli çoğunlukla se- çer. Başkan, birlik dışişleri ba- kanının yetkilerini ihmal etme- den dış dünyada ortak dış po- litikalan ve güvenlik politika- lannı ilgilendiren konularda birliğin temsil edilmesini de sağlar. • AvTupa Konseyi veya Ba- kanlar Konseyi kararlan nite- likli çoğunlukla alındığında, söz konusu çoğunluk, birlik nü- fusunun en az beşte üçünü tem- sil eder. A yifiyvîcfisry Selanik'te yapılan AB zirve toplannsını protesto eden küreselleşme karşıtlan ile polisin fAlllliŞljllVI arasında çanşma çıktı. Carras tatil kompleksine en yakın yerleşim birimi Neos Marmaras nnliKİP Pfltl^ti Ç e v r e s u ı < ' e yoUan kesen yaklaşık 1500 protestocu grup güvenlik güçlerine taş ve sopalaıia JJUtlOlC ^llUŞll s^ğa^ Poüsleıie çatışma>a giren gnıbun anarşistler olduğu kaydedildi AB'den Kıbrıs^ta masaya otur çağrısı orto Carras'a hdikopterle gelen liderler irerken toza bılandı, bazı k)nuklar oialannda su acmadığı için ykanamadı. HALKİDtKİ (Cumhuriyet) - Yunanistan'ın Selanik kenti yakınındaki Halkidiki yanmadasında yapılan AB zirve toplantısının sonuç bildirisinde, Türkiye'deki reform sürecinin devamına destek verilirken, Kıbns müzakerelerinin yeniden başlaması çağnsmda bulunuldu. Bildiride, Kıbns Rum yönetiminin AB üyeliğinin adada siyasi çözüm için uygun şartlar yarattığı savunuldu.Bildirinin Türkiye'ye ilişkin bölümünde, AB'nin Türkiye'nin reform sürecini tamamlamasına yardımcı olmak amacıyla bu yakınlarda yenilenmiş katılım ortaklığı belgesini kabul ettiği anımsatılarak, şöyle denildi: "Bu belge, kaühm öncesi için önemli biçimde arünbnış maJi yardımla birlikte, Türkiye'nin yerine getinnesi gereken öncelikleri sıralıyor. Helsinki kararlarryla uyum içindeki bu önceiiklerin yerine getirilmesi Türkiye'nin AB üyehgi sürecine > ardımcı olacakür. Kaühm Ortaklığı belgesi, özeUikle AB Konseyi'nin 2004 yıh sonunda yapacağı zirve toplantısında alacağı karar gözönüne alındığında, Türkiye-AB ilişkikrinin temel taşuu oluşrurmaktadır." Bildiride, .AB'nin, BM Genel Sekreteri'nin iyi niyet misyonunu devam ettirmesini güçlü bir biçimde desteklediği vurgulandı. Görüş aynhkları sürüyor Anayasa taslağınm AB Baş- kanı ve nitelikli çoğunlukla il- gili maddelerine ilişkin eleştiri- ler sürüyor. 6 aylık dönem baş- kanlığı uygulamasını sona er- direcek olan başkanın statüsü- ne özellikle küçük ülkeler kar- şı çıkıyor. Portekiz, Hollanda, Lüksem- burg gibi ülkeler, dönem baş- kanlığı sisteminin sürmesinden yanalar. Nitelikli çoğunluk uy- gulamasına da tepkiler bulunu- yor. Yeni sisteme göre ülkele- rin oy oranlan nüfuslanna göre orantılandınlıyor. Örneğin Al- manya, Fransa, İtalya ve îngil- tere'nin bir oyu 29'a, Estonya, Lüksemburg, Slovenya'run4'e, Belçika, Macaristan'ın 12'ye, Hollanda'nın ise 13'e eşit. Bu uy- gulamayla küçük ülkelerin alı- nacak kararlardaki etkisinin çok aza ineceği hesaplanıyor. Ingiltere ise vergiler ve dış po- litika alanlanndaki oylamalann oybirliği esasına göre yapılma- sında ısrar ediyor. YASADIŞIGOÇ VE tNSAN KAÇAKÇILIĞIELE ALINDI Blair'in sığınmacılar için kamp önerisi geri tepti PORTO CARRAS (Cumhuriyet) - tngiltere Başbakanı Tony Blair'in AB ülkelerine dönük mülteci hareketlerinin önlenmesi için Avrupa topraklan dışında kamp- lann oluşturuhnası fikri kabul görmedi. Zirvenin ilk gününde AB liderle- ri, yasadışı göç ve insan kaçakçılığının önlenme- si konulannı ele aldılar. Blair'in önerisine Al- manya ve İsveç karşı çık- tı. Her iki ülke de sığın- ma hakkının meşru insan haklan içinde yer aldığı- nı vurgulayarak AB 'nin böyle bir inisiyatif al- masına itiraz ettiler. Bu- na karşuı Ingiltere'nin, • Ingiltere Başbakanı'nın sığınmacılar için Avrupa topraklan dışında kamp kurulması önerisini Almanya ve Isveç kabul etmedi. oluşturabileceği bir ko- alisyonla bireysel bir gi- rişim gerçekleştirmeyi planlamasına AB'nin ses çıkarmayacağı belirtili- yor. Ingiltere'nin öneri- si Hollanda, Avusturya ve Danimarka tarafın- dan paylaşılıyor. İlk uygulama Doğu Afrika'da Tony Blair'in ilk uy- gulamayı dünyanın en çok mülteci üreten bölge- si Doğu Afrika'da ger- çekleştirmeyi umduğu belirtiliyor. Bu bölgede- ki en sorunlu ülke Soma- li olarak biliniyor. Bu kamplann mültecilerin anayurtlanna yakın ol- ması durumunda mülte- cilerin evlerine dönme- lerinin de kolay olacağı savunuluyor. AB liderleri, bunun yanı sıra vize baş'siırula- nnda daha etkin bir iş- birliği, sınır polisleri ara- sında standartlann sağ- lanması ve mültecilerin geri gönderilmesini de ele aldılar. AÇIKÇA ÇARESİZLİĞİN FOTOĞRAFI -AB doruğundayasadışı göçun önlenmesi deefealmırkenAvTupa'>agöçmenakınjdıırmııyor.( IHEINDEPENDENT) ŞÜKRÜ SİNA GÜREL AB Kuyruğu Gazetelerimizde haber: "Balkan ülkeleri AB kuy- ruğunda önümüze geçiyor." Iş kuyruğunda, bilet kuy- ruğunda hakkına razı olmayıp sıranın önüne sızma- ya kalkışanlara, "Avrupalılargibi olamıyoruz" diye- rek ayıplamayla kanşık üzülen bizler için, kötü ha- ber. Bu kadar hevesle, herkesten önce girdiğimiz AB kuyruğunda beklerken her gelen önümüze ge- çiyor. Üstelik, önümüze geçenler, bunu kimseye "fark ettirmeden süzülerek" de yapmıyorlar, sırayı düzenleyenler tarafindan önümüze geçiriliyorlar! Üzülüp sinirlensek, bağırsak, yakınsak, tutanak dü- zenleyip şikâyette bulunsak da faydası yok. AB ka- pısında duranlar, istediklerini istedikleri gibi sıraya diziyor. Bilet ellerinde, istediklerine bedelsiz verir, bize gelince de dünyayı versek, bizi hâlâ beğenme- mişlerse kapıdan baktırmazlar bile... Baksanıza, tam AKP-CHP'lı TBMM'de Selanik'e yetiştirmek için yeni bir paketin fiyonklarının telaşlı bir sevinç içinde bağlandığı, Verheugen'in Gül'e "Sev- gili Abdullah, iyiyoldasınız" diye mektup yazdığı sı- ralarda, Selanik toplantısında nelerin kararlaştırılaca- ğı da basınımıza yansıyor 1. Beş Balkan devletinin Türkiye'nin önüne geçirileceğı toplantı "AB-Batı Bal- kanlarZirvesi" adını alarak, 2007'de üye olacak Ro- manya ve Bulgaristan'ın ardından, 2015'e kadar Hır- vatistan, Sırbistan-Karadağ, Bosna-Hersek, Makedon- ya ve Arnavutluk'un üyelikleri için ilktasan gerçekleş- tirilecek; 2. Reformlara hızla devam etmesi gereken Türkiye'nin, ayrıca Kıbrıs ve Ege konusunda da hal ve gidişini gözden geçirmesi istenecek; 3. Kıbns'ta uz- laşmayı engelleyen taraf olarak, Türkiye ve Kıbns Türk tarafının suçlanması mı uygun olur, yoksa yalnızca Denktaş'ın mı, bu konu karara bağlanacak! Onlar bu konulan karara bağlayacaklarını, Türki- ye'ye ise "nasihaf'len öte bir işaret vermeyecek- lerini açıkça şimdiden belirtirken biz ise kuyrukta- ki yerimizden tedirgin, bize "bakyine istediklerimi- zi yapmadın!" denmesin diye elini ayağını nereye koyacağını bilemeyen yeniyetmelergibi tedirgin ve telaşlı bekleşiyoruz. YalnızAB kuyruğunda mı? Ha- yır, ABD karşısında da tutumumuz aynı: Oraya da elçiler salıp "Irak'taki bütün ilkelerimizden vazge- çiyoruz, aynca Suriye ve iran konusunda siz ne bu- yurursanız onu yapanz, yeterki Dışişleri Bakanımı- zı huzura kabul edin" diyen, biz değil miyiz? Ege'deki hava sahası Geçenlerde ABD -eski- Büyükelçisi ile Yunanis- tan'ınki, bir "motosikletpartisi"ne birlikte katılmış- lar ve ilki, Harley-Davidson'unun üstündeyken Tür- kiye'ye iyi nıyet dolu mesajlar vermişti. Şimdi de öte- ki, gazetecılenmizi "bilgilendiriyor" ve son aylarda "Ege'deki Türk ihlallerinin katlanarakarttığı"n\ söy- lüyor, bizımkiler de ciddi yorumlar yapıyorlar. Ertuğrul Özkök, "Sedat da ben de Türkjetleri- nin 6 mile kadar girmeleri siyasetinin doğru oldu- ğunu düşünüyoruz" diye yazıyoıi Sonra da Yunan Büyükelçisi'nin, Türk uçaklannın Ege'deki Yunan ada- lannın üzerinde de uçarak, sivil uçaklaratehlikeli bi- çimde yaklaşarak tacizde bulunduğunu söylediği- ni ekleyerek soruyor "Acaba Sedat gibi Dışişleh'nin de elinde kafasını kanştıracak bazı bilgilermi var?" Ben, asıl kafa karışıklığının başka yerde aranması gerektiğini düşünüyorum. Bir kere, Türk uçaklannın "6 mile kadar girmeleri" başkalanndan onay bekleyecek bir "siyaset" değil, Türkiye'nin hakkıdır. Çünkü, 6 mil olan Yunan kara- sularının atmosfer içinde uzantısı olan Yunan hava sahası, yanı egemenlik hakkıyla sahip olduğu hava sahası, zaten Yunan kıtasının 6 mil uzağına kadar gi- der, ondan sonrası uluslararası alandır. Bu yüzden, Yunanistan ıstediği kadar "benim hava saham 10mil- dir, bunun içine iznim olmadan girmeyin" desin, Türk uçakları bunu tanımazlar. Türk Silahlı Kuvvetleri, Ulus- lararası Hukuk'a uyar, Yunanistan'ın temelsiz hak id- dialarına değil... Bu konuda "garip" olan, Yunanis- tan'ın AB'ye Türk hükümetinı değil, Türk Silahlı Kuv- vetleri'ni şikâyet etmesi ve bu durum karşısında da Türk hükümetinin sessiz kalmasıdır. ikincisi, Türkiye'nin geleceğini düşünen herkesin, başkalannın "gözüne ginmek" hevesiyle hareket et- menin, Loizidou'ya tazminat ödeyerek Kıbns'ta "işgalcilik"\, "kafa kanştırarak" Ege'de tacizciliği kabullenmenin yarar değil zarar getireceğini bilme- si gerekir. Bu konuda "bizden görüşler"e inanıp güvenmiyorlarsa, Ege'deki Yunan savlarının temel- sizliğini, Financial 77mes'tan öğrensinler! AB kuyruğunda beklerken artık gerçek çıkarian- mızın neler olduğunu fark edersek zamanımız bo- şa gitmiş olmaz. Belki bundan sonra Karen Fogg gibilerin kuyruğunda gezinen gazeteci, diplomat ve "düşünüıierimiz" de bulunmaz... Dengeli politika Ankara îran'da evrim istiyor ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu)- Türkiye, ABD'nin sert eleştirile- rine hedef olmaya başla- yan tran ile ilişkilerınde "dengefi" bir politika ız- lemeye çahşıyor. Anka- ra, Vv'ashington'ı Tahran ile sıklaşan temaslar ko- nusunda ıknaya çalışır- ken, diğer yandan ABD ile ortaklığının Iran'da endişe yaratmaması için çabalıyor. Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Büyükelçi Uğur Ziyal. VVashing- ton'da, Iran'la temaslarla ilgili bilgı verirken Tür- kiye'nin bölgede "stra- tejik müttefUd" olarak gördüğü ABD ile ortak çı- karlan paylaştığı mesa- jı verdi. tran'ın uluslara- rası alanda yalnızlaşhnl- ması politikasının, bu ül- kedeki rejimi daha katı hak getireceğı ve reform sürecine zarar vereceği- ni aktaran Ziyal, Türki- ye'nin ilişkilerinin bu çer- çevede görülmesi gerek- tiğini anlattı. Ankara, Tahran'akar- şı da dengeli politika iz- liyor ve üst düzey temas- lar dondurulmuyor. Da- ha önce Türkiye 'yi ziya- ret etmesi planlanan Ge- neral Muhammed Seii- mi'nin ziyaretinin erte- lenmediği öğrenildi. Dip- lomatik kaynaklar, Tür- kiye'nin Iran'da gösteri- lerle ortaya çıkan hare- ketlerin "devrim yerine evrimle'' çözülmesinden yana olduğunu belirti- yorlar. Iran'ın 1979'daki ıslam devriminden bu yana büyük bir evrim ge- çirmekte olduğunu an- latan kaynaklar, zaman içinde Tahran'da daha az radikal biryapı oluştuğu- na dikkat çekti. Yetkili- ler, Türkiye'nin tercihi- nin, tran halkının bek- lentilerinin, halkın iste- ği doğrulhısunda evrim yoluyla karşılanması ol- duğunu kaydetti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle