23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 21 HAZİRAN 2003 CUMARTESİ HABERLER Genel Başkan Yardımcısı Fırat ile ters düşen Şirin, Parti Içi Demokrasi Hakem Kurulu'na başvurdu AKP'de 'demokrasi' kavgasıEMtSEKAPLAN ANKAR\-AKP Istanbul Milletve- kilı Emin Şirin' in parti yönetimi nin demokratık olmadığı yönündeki eleş- tirileri, AKP Genel Başkan Yardımcı- sı Dengir Fırat'ı kızdırdı. Fırat, bir mektup yazarak Şirin'i "partiyi kö- çük düşürmek ve muhalefetten daha faziaeteştiriyönefterekdisâplin suçu iş- lemekJe"suçladı. Fırat'uı mektubuna "Efeştirinin boş görûlmedigi bir orta- mın adı demokrasi olamaz. Düşünce- lerinizAKP'nin kuruluş fefcefesine ary- kmdır" diyerek yanıt veren Şirin, Fı- rat'ı Parti Içi Demokrasi Hakem Ku- rulu'na şikâyet etti. Parti yönetimine yönelttiği eleştiri- ler nedeniyle şimşekleri üzerine çeken AKP fstanbul Milletvekili Emin Şirin, • Parti yönetimine yönelttiği eleştiriler nedeniyle şimşekleri üzerine çeken AKP İstanbul Milletvekili Emin Şirin, kendisine mektup yazarak "partiyi küçük düşürmek ve muhalefetten daha fazla eleştiri yönelterek disiplin suçu işlemekle" suçlayan Genel Başkan Yardımcısı Dengir Fırat'ı Parti Içi Demokrasi Hakem Kurulu'na şikâyet etti. bazı eleştirilerine bir mektupla tepki gösteren AKP Genel Başkan Yardım- cısı Dengir Fırat'ı Parti Içi Demokra- si Hakem Kurulu'na şikâyet etti. Şi- rin, Fırat'tan kendisine gelen mektup ileyanıt olarak Fırat'a gönderdiği mek- tubu kurula sundu. Şirin, parti tüzüğünün 102. madde- sinin uygulanmasını istedi. Şirin'in is- temi üzerine, önceki gün kurul, ilk kez bir milletvekilinin başvurusu üzerine toplandı. Toplantıda Fırat ve Şirin'in ileride belirlenecek bir tarihte bir ara- ya getirilmesi kararlaşnnldı. Sözkonu- su maddede, kurullann partililer ara- sındaki çekişmeleri ve sorunlan çöz- mesini öngörüyor. Tüzüğe göre, kuru- lun alacağı kararlar çekişmenin taraf- ları açısından bağlayıcı, parti açısın- dan ise tavsiye niteliği taşıyor. Fırat, Şirin"e yazdığı mektupta şu eleştirileri yöneltti: • Kollektif akıl ve 365 milletveki- linin katılımcı olmasının engellendi- ğı yönündeki iddianızla ilgili olarak katılımcılık anlayışuıızda bir sapma ol- duğunu düşünmekteyim. Basın hu- zurunuzda ana muhalefet partisinden daha fazla eleştiri yöneltmeniz, parti politıkalannı bu denli ağır eleştırme- niz demokratık teamüllere uygun de- ğildir. Yönetimin kanunsuz işler yap- tığı iddianız, tüzüğümüzde bir disip- lin suçudur. Hukuki dayanağı olma- yan bu saptamanızın demokratık bir eleştiri olarak algılanmasını bekleye- mezsiniz. • Milletvekillerinin partiyi kamu- oyunda küçük düşürücü işlem ve ey- lemleri, demokrasi ile açıklanamaz. Bu partiyi oluşturan herkes en az si- zin kadar demokrattır. Şirin ise Fırat'a bir mektup yazarak şu yanıtlan verdi: i/ Eleştirinin hoş görûlmedigi bir or- tamın adı, demokrasi olamaz. Eleşti- rinin hoşgörülmemesini de disiplin di- ye tarif edemezsiniz. • Mektubunuzu tüm olarak oku- yunca genel anlayışınızdan "Herkes kendi işine baksın, miDetvekiDeri yasa- ma haricinde bir iş vapmasın. Her şe>' parti içinde kapalı olsun. emir-komu- ta zinciri içinde yürüyettın. Biz böyle- yiz, Türkiye'de siyaset böyle işler, sen de buna uyacakân" anlamı çıkıyor. Ben, Türk siyasi hayarında bu anlayı- şın biteceğini, sizin bahsettiğiniz bu anlayışın tam tersine bir felsefe ile kurulan AKP'nin kuruluş felsefesi- nin başarıh olacağına inanmak is- tiyorum. BAŞBAKANLIK MÜSTEŞARIÜÇCAN: BTK,herqy irtkai oluşumlan değeriendiriyor ECEVİT: AB'NİN DAYATMALARINA HOŞGÖRÜYLE BAKILAMAZ MGK'de değişiktiğe gerek yok ANKARA (ANKA) - DSP Genel Başkanı BüJentEmit hükümetin yeni uyumpaketiy- le Milli Güvenlik Kurulu'nun yapısını değiş- rirme girişimlerini değerlendirirken "AB ÛJ- kelerinin Silahh Kuvvetler'i hedef ahcı dayat- malanlabulujımaJannabizirnhoşgöriryiebak- mamamız gerekir. MGK'nin yapısını değiştir- mek gjbi bir zorunluhık kesinlikJe yok" dedi. Televızyonlarda Kürtçe yaym konusunda faz- la duyarlı olmanın mantıkJı bir yanı olmadığı- nı kaydeden Ecevıt. "Çünkü çağmuzuı üetişim teknolojisi olanakJanyla dünyanın her yerin- den yapılan yayınlar Türkiye'de deizlenebiliyor. Bu konuda yapay önkmler abnanın gerekli ol- madığı düşüncesindeyim 7 * diye konuştu. Bülent Ecevit, yolsuzluklann üzerine en çok kendi hükümeti döneminde gidildiğini, yol- suzluklann izlenmesi ve önlenmesi amacıyla çok ciddi çalışmalar yaptıldannı belirterek TBMM Yolsuzluklan Araştırma Komisyo- nu'nun "hükûmederi dönemindekiyoJsuzluk- lannı araşünyornnış* havası vermesini eleştır- di. Ecevit, bu durumun 'kasıtta ya da 'kasıtaz' olabileceğini de ifade etti. DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, TBMM Yolsuzluklan Araşnrma Komisyonu Başkanı Az- mi Ateş'ın bilgisine başvurulması için üç seçe- nek önerdiğini, kendisinin de sorulara yanıt \ ermeyi tercih ettiğini. ancak sorulann kendi- sine henüz ulaşmadığını bildirdi. ESKİ CIA GÖREVLÎSÎ FULLER, FETHULLAH GÜLEN'l SAVUNDU Tiirkiye., radikal Mamı çözdü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ABD is- tihbarat örgütü CIA'in eski yetkililerinden Gra- ham FuDer, Fethullah Gülen'ı savunarak "Fet- huüah Gükn'in radikal tsJamcı oktuğunu dü- şünmekbanazorgeiiyor. KesinMlde değü,buyön- deki göriişlere kaöInuyorunT dedi. A\Tasya Ştratejik Araştırmalar Merkezi'nin (ASAM) Michigan Üniversitesi'yle düzenle- diği, "3'ncü AvTasya Uluslararası Konferan- sı'na" katılan Fuller, ilgınç degeriendırmeler- de bulundu."Türkh'e'nin. radikal Islamla me- sefesi olmayan tek Müslüman ülke olduğu" gö- rüşünü öne süren Fuller, "Baa Türklerin endi- şe du\masına karşm Türkiye, tsianun giicünü hükünıete katarak bu sorunu çözdü. Bu sorun diğer ülketerde de çözütaıeü" dedi. Fuller, bir katıluncının, "Gülen v? çevresini radikal İslam- cı nu yoksa İslanun gelecege açılan bir pencere- si mi olarak görmek gerekjr* sorusunu yanıt- larken "Gülen'in radikal tslanıcı olduğunu dü- şünmekbanazor gefiyor. Keanlikledeğü, bu yön- deki göriişlere katümıyorum" diye konuştu. Fuller, radikal İslamın yükselişinde Filistin sorununun önemli bir yer tuttuğunu, çünkü bu sorunun Arap dünyasmda sembolik bir değe- re sahip olduğunu kaydetti. Bugünkü ABD yö- netimınin bu konuyu dengeli bir şekilde götü- remediğinı ileri süren Fuller, Israil'in güven- lik sorununun bulunduğunu, ancak asıl soru- nun işgal olduğunu anlattı. ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Başba- kanlık Müsteşan Fîkret Üçcan, AJCP hüküme- tinin kurulmasıyla top- lantılan 15 günde birden ayda bire düşen, çalış- malan yavaşlayan Baş- bakanlık Takip Kuru- lu'nun (BTK) gereldilı- ğini sa\aınarak "Koşul- lar değişmediğine göre, BTK de devam ediyor" dedi. 28 Şubat sürecinin ar- dından kamu kademe- lerinde irtica ile müca- dele etmek üzere Milli Güvenlik Kurulu'nun önerisi, Bakanlar Ku- rulu'nun karan ile ku- rulan BTK, AKP iktida- nyla birlikte "çahşma- lanıun yavaşladığı'' yö- nünde eleştinlerle gün- deme geldi. Eski hükümetler dö- neminde 15 günde bir toplanan BTK, AKP hü- kümeti ile birlikte ayda bir toplanmaya başladı. Daha önce tüm istihba- ratlan değerlendiren ku- rul, artık sadece mah- kemeye ulaşan dosya- lan incelemeye aldı. Bu süreç. BTK'nın "işle>- sizleştirilrna^çahşıkhğı'' yorurnJanna neden oldu. BTK'nin da başı olan, bu konuda yaptığı ça- lışmalar hakkında TBMM'ye bilgi veren Başbakanlık Müsteşan Fikret Üçcan, dün Baş- bakanlık muhabirleri ile yaptığı sohbet toplantı- sında, kurulun çahşma- lan hakkında bilgi ver- di. Üçcan, BTK'nin in- celediği dosya sayısının azaldığını kabul eder- ken yapılan çalışmala- nn gerekliliğini savun- du. "Artıkbirçoğudoğ- ru olmayan istihbarat- laria uğraşmadıklanm, somut belgeler üzerin- den çabşma yapüklan- nı" aktaran Üçcan, irti- cai suçlarda dagörünür bir azalma olduğunu sa- vundu. Üçcan, irtica ile mü- cadele sürecinin ise de- vam ettiğini \iırgulaya- rak "Koşullar devam edi\or ki kuruJ var. Her a>; irticaya iüşkin konu- lân incetKor, değeıien- dimor, taraşrvor \t MD- li Güvenlik Kurulu'na rapor olarak gönderi- yoruz. Koşullar değiş- tiginde, artık bu konuy- la mücadale birtiginde kurul da tabii ki kal- kar" diye konuştu. tlhan Selçuk: îrticanın yükselişinde suç bizde Ulusalcılargüçbirliğiyapmalı İstanbul Haber Servisi - 3 Kasım seçimlerinin ardmdan iktidara gelen AKP'nin, Türkiye'yi "ümmetçi,küresd bir uy- du deviete götüren yolla- nn taşlannı ördüğü" be- lırtıldı. Çağdaş Eğitim Vakfı (ÇE V) tarafindan önceki gün Elite Otel'de düzen- lenen, yöneticiliğini Prof. Dr. Necla Arat'ın yaptı- ğı "4 Kasmfdan Bugü- ne Türldye" konulu açık oturumda AKP iktidan- nın bugüne değin ekono- mide yaptıklannı değer- lendiren ekonomiden so- rumlu eski Devlet Baka- nı Masum Türker, "tk- tidan ele alır almaz, itti- (akiçindeoMuğu beffi ke- simkri beslenıeye başla- dılar" dedi. Gazatemiz imtiyaz sa- hibi Ilhan Selçuk, seçim- lerde ortaya çıkan tablo- nun, sağ ve sol merke- zin, particiliğin ve çıkar- cılığın çöküşü ve halkın alternatif olarak irticayı seçtiğini ortaya koydu- ğunu belirtti. Selçuk şun- lan kaydetri: "Mürtecile- re sinbieniyoruz, çünkü kutsal bir inancı siyasete alet etmek aşağılık bir ta- Mitfcr.Ama suçlsiamcılar- da değfl,suç bizde. l hısal- cılar bir ara>a gelmedik- çeTürkhebatakhktan çı- kamaz." Panele Emekli Orge- neral Kemal Yavuz, IÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Nur Serter de konuş- macı olarak katıldı. pusCell'e of3lcjisisvctmhiifctctffl.il Müntekim Okmen Bir Tarihti Biz üniversrfelryiz. Yaz tatilınde de daha ucuza konuşur, çok daha ucuza mesajlaşırız! KampusCell tarifesine geçen ögrenci sayısı her geçen gün artıyor. Birbiriyle indirimli konuşan öğrenci sayısı gitgide büyüyor. - Siz de KampusCell tarifesine geçin, yazın da bu tarifedeki tüm üniversite öğrencileriyle dakikası 169 bin'den konuşun, mesajları 69 bin'den yollayın. Üstelik 1 Eylül'e kadar fiyatlar değişmeyecek. KampusCell'li olmayan numaralarla da BizbizeCell tarifesi üzerinden konuşup mesajlaşın! Öğrenci belgenizle birlikte Turkcell Abone Merkezleri, TurkcellExtra'lar ve Bölge Ofislerine gelin, kaydınızı yaptınn. Cepte öğrenci indiriminden yararlanın! Faturalı hath kendi adın.i olmayan üniversiteliler, haziran ayında TurkcellExtra'lar ve Bölge Ofislerinde hat devir ücreti ve ek vergı" odemeden hatlarını kendi adlarına devralarak KampusCeH'p geçpbilirler. Hazır Kart abonesi üniversite öğrencileri de, geçiş ücreti ve ilk faturada ek vergı" odemeden Turkcell faturalı hatta geçiş yapabilir ve KampusCell tarıfesinden yararlanabilirler. KampusCell latılesı, linıversıle öğrencılen ıçın geçerlıdir. KampusCell t.ırılesınden Turkcpll faturalı hüt kullanıcıları yararlanabıllr. KampusCell tarılesindeki abonelerin tarıle kayıllannı her yıl 1 Aralık ile 28 Şubat arasında. üniversite oğrencisı olduklarını belgoleyerek yenıtomelen gerekir; aksı hakfe otomahk olarak BızbîzeCell tarıfesinden faydalanrnaya başlarlar. Fıyatlara KDV dahıl. ÖİV harıçtir. 'Hazır Kart'tan Turkcetl taturalı hatta yapılan geçişlerde ve fdturalı fintUnn devır ıştemlennde: Fqıtıme Katkı Payı, Telaz Genel Müdiırlügıi runsat. TGM kı/lnmrıı, Özel Iştenı ve Domıjcı \*.«jılen t.ıturölara yansmvrtjkuıriır 4440532 www.turkcell.corrr.tr >H'liden rvf.- . kısa mesaj KampusCELL TURKCELL Müntekim Ökmen'in ölüm haberini Cumhuriyet gazetesindeki ilandan öğren- dim. İlk tepkim, "0 bir tarihti. Onunla da- ha fazla konuşmalıydım" diyerek hayıflan- mak oldu. Müntekim Bey'le Mîna Urgan'ın evinde karşılaşır, sohbet ederdik. Bir ara- ya gelip uzun uzun konuşmaya karar ver- dik. 1999 yazında Bodrum'da iken Sezgin Akgüç telefon etti, Müntekim ökmen'in Gölköy'de tatil yaptığını söyledi. Sezgin ve Ertin Akgüç'lerin evinde onunla randevu- laştk. Iki üç saatlik konuşmamızı banda al- dım. Bu konuştuklanrnızjn bir böiümü Cum- huriyet Dergi'de yayımlandı. "Nâzım Hikmet Akşam gazetesinde Orhan Selim imzasıyla yazıyordu, aynı im- zayia Tan'a geldi. Ben de Tan gazetesin- de tashihte çalışmaya başladım. Hayatı- mın en büyükolayı Nâzım'la tanışmaktı. Bir buçukyıl kadar bir ağabey kardeş mûna- sebetimiz oldu. Çünkü onun kitaplannın hepsini okumuş, Nâzım Hikmet hayranlı- ğı dönemi yaşamıştım. Benim için o dö- nemin en önemli olaylanndan biridir. Nâ- zım o zaman bilinen bir komünistti ve sü- rekli takip altındaydı. Hatta Peyami Safa o arada 'Türk Düşüncesi' diye birdergi çı- kartıyordu kardeşi llhami Sefayönef/m/n- de. Bir polemiğe girdilerNâzım'la. Bir gün Eminönü'nden Galata Köprüsü'ne doğru yürüyordum. Arkamdan da Nâzım geli- yormuş. Koluma girdi. Bu onun meşhur jestlerinden biriydi. Kasketinin önûnden saçlan çıkmış, ceketiniçıkanpomzuna at- mıştı. 'Bak bitirdim' dedi. Peyami Safa için yazdığı hicviyeyi okudu yukandan aşağı- ya. Biz Nâzım'la bunu böyle okuyarak Ga- lata Köprüsü'nden geçiyoruz, arkamızda da Birinci Şube (polisleri) var tabii." Müntekim ökmen'in sözünü ettiği yıllar 1930'lann başı olmalı. Henüz Nâzım'ın De- niz Harp Okulu öğrencileri davasından (1938) tutuklanmasından önceki bir döne- mi anlatıyor. Müntekim ökmen, 1915 yılın- da Rumelikavağı'nda doğmuştu. Babası onun doğumundan önce Birinci Dünya Sa- vaşı sırasında Süveyş Kanalı'nda ölmüş- tü. Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı, In- giliz kuvvetterini kaydırmak amaayla Mısır'da bircephe açıyor. Ökmen'in piyade yüzba- şısı olan 41 yaşındaki babası, kanalı geç- meye çalışan bir botta Ingilizler tarafindan taranarak öldürülüyor. "Osmanlı çocuğu olarak doğdum Ru- melikavağı'nda. llkokulun iki sınıfı vardı. Gen kalanını Sanyer'de ckudum. Babasız olduğum için beni Darüşşafaka 'ya aldılar. Liseyiyatılı olarak orada okudum. 1935'te mezun oldum. Aynı yıl KomünistParti'yle temasım oldu." Müntekim Ökmen, Türkiye'nin en yaşlı komünistlerinden olduğu gibi en eski ga- zetecilerindendi: "Üniversiteye, HukukFa- kültesi'ne girdim. 0 zaman Milliyet gaze- tesi var. 0 zamanki Milliyet'in başyazan Siirt mebusu Mahmut Bey. Bu Mahmut Bey Mustafa Kemal Paşa'nın kadrosu- nun ilk elemanlanndan bir asker." Müntekim ökmen, 1935 yılından Şe- fik Hüsnü'nün önderliğindeki Türkiye Sosyalist Emekçi ve Köylü Partisi (TSEKP) kuruluncaya kadar, dönemin önemli ga- zetelerinde istihbarat şefliği, yazıişleri müdürtüğü yapıyor. 1946 yılında TSEKP'nin kurulmasıyla ha- pislik ve zor yasam koşulları önüne diki- liyor. 0 günleri şöyle anlatmıştı: "Parti 1946 Haziranı 'nda kuruldu. Bu arada bir teşebbüsümüz oldu. Cami Baykut'un başyazartığı altında Yeni Dünya gazete- sini çıkardık. 0 gazeteyi 6- 7 sayı çıkara- bildik. Bu arada 4 Aralık 1945 yılında ba- sılıp yıkılan Serteller'/n Tan gazetesine de makaleler veriyordum. 1946'nın 16 Aralık'ında TSEKP kapatıldı. Zaten par- ti kurulduğundan itibaren çok sıkı bir ta- kip altındaydık... Ben partinin teşkilat sekreteriydim. 6 ay içinde biraz teşkilat- lanma yaptık ve teşkilat epeyce serpil- di. 0 arada üç de gazete çıkardık." Sanasaryan Han'da (0 zaman Emni- yet Birinci Şube) işkenceler gördükten sonra tutuklanıyorlar. (Bu arada Münte- kim Ökmen, o hanın şimdi söylendiği gi- bi Sansaryan Han değil Sanasaryan Han olduğunu vurguladı. Oranın bir Ermeni'ye ait olduğunu, adını oradan aldığını söy- ledi.) "Sultanahmet'te kaldığımız koğuşta deniz derya ayağımızın altındaydı. Şim- di otel oldu ya. (Yıllarsonra) Bir keresin- de kapısından içeri girip içeriyi gezme- me müsaade edermisiniz dedim. Adam buyrun deyip içeri aldı. Anladı benim orada yattığımı." Müntekim ökmen, yaşadığı sıkıntılar ne- deniyle evlenmemişti. Bodrum'da Mavi Yolculuğu Sabahattin Eyuboğlu, Mîna Urgan ve Azra Erhat'la ilk başlatanlar- dandı. 0 bir tarihti. Acılarıyla, dirençleriyle ve onuriu biraydın duruşuyla 88 yıllık birta- rih. Anısı önünde saygıyla eğiliyorum.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle