Katalog

HAZİRAN 2003 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Hükümet, anadilde propaganda yasağmın kaldınlması için çalışmalannı sürdürüyor AKP, Kürtçede ısrarhEJVÜNE KAPLAN ANKARA - AKP hükümeti, lcamuoyundan gelen tepki üze- rine 6. üyum paketinden çıkar- dığı anadilde propaganda ser- bestısine ılişkın düzenlemeden vazgeçmiyor. Anadilde propa- gandayı 7. ya da 8. uyum pake- tine almayı planlayan hükümet, bunun gerçekleşmemesi duru- mımda söz konusu düzenleme- yi Siyasi Partiler Yasası'nda (SPY) yapılması düşünülen kap- samlı değışiklık taslağına koy- mayı hedefliyor. Buna göre, si- yasi partiler, kongre ve miting- lerinde Türkçe dışında diller kullanabilecek. 6. uyum paketinin Meclis'te- • Kürtçe propaganda serbestisini 6. uyum paketinden çıkaran AKP iktidan, bu düzenlemeye, diğer uyum paketlerinde olmasa bile Siyasi Partiler Yasası'nda yapılması planlanan değişiklik taslağmda yer vermeyi düşünüyor. ki görüşme takvimi netleşme- ye başlarken AKP iktidan, 7. ve 8. uyum paketleri için çalışma- lannı sürdürüyor. 6. uyum pa- keti, 18 Haziran Çarşamba gü- nü TBMM Adalet Komisyo- nu'nda görüşülecek. AKP uyum paketini, yetişmesi durumunda perşembe, olmazsa Danışma Kurulu'nda çalışma karan alı- narak cuma günü TBMM Ge- nel Kurulu'nda görüştürmeyi planlıyor. Paketin, gelişmelere göre gelecek haftaya da kalabi- leceği belirtildi. AKP ıktidannın hazırlığını sürdürdüğü uyum paketlerin- de, 6. uyum paketinden çıkan- lan anadilde propaganda ser- bestisine ilişkin düzenlemenin de yer alması bekleniyor. AKP, söz konusu düzenleme- yı uyum paketleriyle olmasa bi- le SPY'de yapılması planlanan değişiklikle gerçekleştirmeyi hedefliyor. SPY'nin yaklaşık 30 maddesini değiştiren kap- samlı bir yasa taslağı için çalış- malar sürdürülüyor. Hükümet, Meclis tatile girmeden önce ya- sa taslağını TBMM'ye sunma- yı planlıyor. SPY'nin "azrnhk yaraühna- sının önlenmesi" başlığıyla dü- zenlenen 81. maddesinde deği- şiklik yapılarak anadilde propa- ganda yasağı kaldınlacak. Buna göre, siyasi partiler, Türkçe dışındaki dillerle ya- zışmalannı yapabileceği gibi miting ve kongrelerini de baş- ka dillerde gerçekleştirebile- cek. Aynı biçimde Türkçe dı- şında hazırlanmış dillerdeki pankart, levha, plak, ses ve gö- rüntü bantlan, broşür ve be- yannameler kullanabilecek. SPY'nin değıştirilmesi plan- lanan söz konusu maddesinin (c)bendi şöyle: "Siyasi partiler; tüzük ve programlannın yazımı ve ya- yınlanmasında, kongrekrinde, açık veya kapah saJon toplann- lannda, mitingierinde, propa- gandalannda Türkçeden baş- ka dfl kuOanamazlar. Türkçeden başka dillerde yazrimış pankart- lar, levhalar, plaklar, ses ve gö- rünrü bantian. broşür ve beyan- nameler kullanamaz ve dağıta- mazlar. Bu eylem ve işlemlerin başkalan taranndan da yapdma- sına kayıtsız kalamazlar. Ancak, tüzükveprogramlannın kanun- la yasaklanmış diller dışındaki yabancı bir düe çevrümesi müm- kündür." İş-Kurtasarısı görüşülecek Meclis, IMF için çalışacak • Meclis Genel Kurulu'nda bu hafta İş-Kur Yasa Tasansı'nm yanı sıra muhalefetin sesinin kısılmasını öngören içtüzük değişikliğinin de ele ahnması bekleniyor. ANKARA (Cumhuri- yetBürosu)-IMF'nin ko- şulları arasında yer alan tş-Kur Yasa Tasansı, bu hafta TBMM Genel Ku- rulu'nda görüşülecek. TBMM'de, muhalefeti engellemeye dönük iç- tüzük değişikliğinin de gündemde ön sıralara alı- nabileceği belirtildi. TBMM'de bu hafta IMF'nin 5. gözden ge- çirme için önkoşul olarak sıraladığı yasa tasanlan arasında yer alan İş-Kur Yasa Tasansı, TBMM Genel Kurulu'nda ele alı- nacak. Çalışma ve Sos- yal Güvenlik Bakanı Mu- ratBaşesgioğlu'nun yurt- dışında olması nedeniy- le geçen hafta söz konu- su yasa tasansı görüşü- lememişti. sına ilişkin Gümrük Ya- sası'nda değişiklik ön- gören yasa tasansı ele alınacak. KİT Komisyonu denetimleri TBMMÇevreKomis- yonu'nda, Maden Yasa Tasansı görüşülecek. KİT Komisyonu ise de- netimlerini sürdürecek. KJT Komisyonu, ya- nnlllerBankası, 18 Ha- ziran Çarşamba günü Emlak Konut AŞ, Ata- köy Turizm AŞ ile Ata- köyOtelcilikAŞ. 19 Ha- ziran Perşembe günü de Türkiye Atom Enerjısi Kurumu, Özel Iskân Fo- nuıleTÜSTAŞSınaiTe- sisleri AŞ'nin hesaplannı inceleyecek. ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART [email protected] içtüzük sırada AKP'li milletvekili Akgül ile Devlet Bakanı Atalay arasında proje savaşı başladı TBMM Genel Ku- rulu'nda, muhalefetin se- sınin kısılmasını öngö- ren içtüzük değişikliğinin de gündemde ön sırala- ra ahnması bekleniyor. Gelişmelere göre gele- cek haftaya da bırakıla- bilecek olan değişiklik önerisinde, 40 maddenin üzerindeki yasa tasanla- rının "kapsamlı yasa" olarak TBMM Genel Ku- rulu'nda görüşülmesi ön- görülüyor. TBMM'deki komis- yonlan da bu hafta yoğun bir gündem bekliyor. Plan ve Bütçe Komisyo- nu'nda, yarm smır tica- ret merkezleri kurulma- Sosyal yardım kavgası EBRU TOKTAR AJVKARA - Yoksula yardım, AKP'de proje savaşlan başlattı. Bangladeşli Prof.Dr. Muham- med Yunus'un "mikrokredi" sistemini Türkiye'ye taşımak is- teyen AKP Diyarbakır Milletve- kili Aziz Akgül. Sosyal Yardım- laşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu'ndan sorumlu Devlet Ba- kanı Beşir Atalay'ınşimşekleri- ni üzerine çekti. Atalay; "Dev- letin sosyal yardımda başanh olanıadığı, gönüDü bagışlann ya- nı sıra Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmavı Teşvik Fonu kay- naklannın iyiniyet fonuna dö- nüştürülerek srviltoplum örgüt- leri kanalryla halka ulaşönlma- smT savunan Akgül'e karşı ata- ğa geçri. Akgül'e karşı "Getirge- tiricimikroölçekH" adlıbenzer bir proje geliştiren Atalay. yok- sul kesimin kendi işini kurabil- mesi için hane başına 1000 do- lan geçmeyen yardım yapılma- sınıkararlaştırdı. AKP Diyarbakır Milletvekili Aziz Akgül'ün Başbakan Re- cep Tayyip Erdoğan tarafından da desteklenen "mikrokredi" sistemi projesi, kendi yetki ala- nına giren bir konu olması ne- deniyle Devlet Bakanı Beşir Ata- lay'ı rahatsız etti. Bangladeşli bilim adamı ta- rafından geliştirilen projenin Türkiye koşullanna uymadığı- nı düşünen Devlet Bakanı Be- şir Atalay'a, Sosyal Yardımlaş- ma ve Dayanışmayı Teşvik Fo- nu bürokratlan da destek verdi. Akgül'ün "fonun bu biçimiyle yoksuDukla mücadele edemedi- ği" yönündeki görüşlerine de karşı çıkan bürokratlar. bakan- la bırhkte "Sosyal Riski Azalt- ma Projesi" adlı benzer büyük bir proje hazırladı. Projenin en önemli ayaklann- dan birini de "GeHr getirici mik- ro ölçekH" adlı alt proje oluştur- du. Diyarbakır Milletvekili Aziz AkgüTün mikrokredi modelini biraz daha farklı uyarlayan Ata- lay ve bürokratlan, projeye kay- nak olarak da 500 milyon dolar- lık Dünya Bankası kredisini gös- terdiler. 'HER KARARNAME KÖŞK'E GtTMESÎN' Bakan Coşkun da Sezer'denyakındı ANKARA (ANKA) - Sa- nayi ve Ticaret Bakanı AB Coşkun. müsteşardan, daire başkanına kadar her türlü atama ve görevden alma ka- rarnamesinin Çumhurbaş- kanı 'nın onayına sunulması- nı eleştirerek Cumhurbaş- kanı'nın bu kararnamelerle "meşguledflmemesi'' gerek- tiğini savundu. Coşkun. ATV'de katıldığı canlı yayında, devletteki bü- rokratik yapılanmadan ya- kındı. Kamuda lojmanlan satışa çıkararak tasarrufa başladıklannı belirten Coş- kun, "Ama kişileri tasfiye edemiyoruz. Başka görevle- re sevkedemiyoruz" dedi. Coşkun, bu sistemdekı en büyük yanlışlığın daire baş- kanına kadar müsteşar, müs- teşar yardımcısı genel müdür ve genel müdür yardımcısı- nın atama ve görevden al- ma kararnamelerinin Cum- hurbaşkanına gitmesi oldu- ğunubelirtti. Kararnamele- rin 7-8 imzayla bakanlıkla- ra geldiğini, burada istihba- ratının yapıldığmı, MİT'ten soruşturulduğunu ve Başba- kanlık'a gönderildiğini an- latan Coşkun, orada da ayn bir istihbarat yapıldıktan son- ra Köşk'e gönderilmesine karşın kararnamelerin geri döndüğünü söyledi. Coşkun, "Cumhurbaşkanı devleti temsil eden büyüketçi, müs- teşar ve vali kararnamesin- den başka bir şeyle meşgul edilmemelidir" diye konuştu. Cumhurbaşkanı'nın yet- kilerinin sınırlandınlması konusunda şu anda bir çalış- ma olmadığını söyleyen Coşkun. "Ama kamunun yenkJen >apüandınlması ta- sansı ortaya aüldığı zaman tarüşıtar. ..Zannedhorum o da müştekidir. Bütün ba- kanlıklann tayininde inıza o makam için fevkalade yo- rucu" dedi. İstanbul'da görev değişimi Toprak, DSP il başkanı İstanbul Haber Servisi - Eski spordan sorumlu Devlet Bakanı Erdoğan Toprak, DSP istanbul tl Başkanı oldu. DSP istanbul İl Başkanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamaya göre Toprak, DSP istanbul II Başkanlığı görevini Mikail Yağcı'dan devraldı. Toprak eski il başkanı ve yöneticilerine teşekkür ederken "Eskiden olduğu gibi yeniden iktidara vürüyeceğiz'' dedi. Toprak, parti içindeki küskünlüklerin ortadan kaldınlması için tüm partililerden katkı beklediklerini söyledi. Yeni istanbul il yönetimi şu isimlerden oluşuyor: Saffet Alonsu, Resul Aydm, Hakan Mustafa Bahçetepe. Nihat Bulut, Bülent Çağ, Hanzade Çiftçioğlu, Tankut Dinç, Didem Ekşiler. Yasemin Erkut, Taşkuı Eslek. M. Şükrii Güner, Muharrem Güner, Oktay Hacıbektaşoğlu, Taner Kalkaner, Hasan Karaoğlu, Kazun Kavu, Hüseyin Cahit Kesemen, Ulkü Koçar, Derya Ataman Koçlar, Ahmet Korulsan, Nihat Kurt. Aynur Mirnatoğhı, Mehnıet Zeki Orhan, İsmail Ortakçıer, Levent Özer, Pınar Yıldız Sancı, Serdar Ergün ve Cemil ÜnaL SHP GENEL BAŞKANI KARAYALÇIN: Şeriatçıyapüanma AB için sorunyaratır MİNEÖZGÜR KASTAMONU- SHP Ge- nel Başkanı MuratKara>'al- çuı, istanbul Sultanbeyli'de- ki gibi şeriatçı yapılanmala- nn AB müzakare göriişme- lerinde büyük tartışmalara yol açacağını belirtti. 3 gün boyunca Kastamo- nu'da çeşitli görüşmelerde bulunan Karayalçın, valılik tarafından restore edilen Ef- lani Konağı'nda basın toplan- tısı düzenledi. Konuşmasın- da yerel seçimlerde sol par- tilerin tek çatı altına toplan- ması yönündeki çağnsını yi- neleyen Karayalçın. "Bizso- luz diyoruz. 'Galiba solda- yız' dhen partilerle birieş- memiz olanaksız. Sol partile- rin seçim ittifakı tavandan değil, tabandan gelecek gibi göriinüyor" dedi. SHP'nin "kentsel yoksul- luk" ve AB konulanna ağır- lık verdiğini anlatan Kara- yalçın, "Halkın.kentlerinyö- netimlerine talip olan insan- lara, bu konulann çözümü için projelerinin olup olma- dığını sorması şartûr" diye konuştu. Karayalçın AB'yle ilgili olarak ise şunlan söyledi: "Avrupa Birliği'ne giriş için insan haklan ve demokra- tikleşmeyeterlideğildir. Sul- tanbevü'nin ABileüytük mü- zakerekrindebmüktarüşına konusu olacağını düşünüyo- rum. Bunun gibiTürİdye'nin ulaşım sorunu ve kendeşme- deki tüm aksaklıklar konu olacakor. Bunlann daçözüm- lenmesi gerekir.'' Konuşmasının ardından Karayalçın'a Kastamo- nu'nun yöresel yemeklerin- den "Ecevit çorbası" ikram edildi. Çorbanın adı espri ko- nusu olurken Karayalçın "Bu çorbajı içsem bile bu parti- lerle işbüiigi yapmanuz ola- naksız" dedi. 'e tekzip... SIRA NO 01 02 03 04 05 06 07 08 09 10 11 İSTANBUL îll (01) NUMARALI SEÇİH HÎLLETVEKİLİ GEÇİCİ ADAY LİSTESİ DOĞRU YOL PARTİSİ ADI SOYADI TAYYAR ALT1KULAÇ N.KEMAL ZEYBEK SEDAT ALOGLU ALP YALHAN HIOIR Y1LDIRIH ESEN ÖZKUZEY FAİK İÇMELİ EKREH TEMURÇİN AZtMET KÖYLUOĞLU SÜLEYMAN EKŞİ HÜSEYIN ORHAN ÇEVRESİ ÖĞRENİM DERECESİ YÜKSEK YÜKSEK YÜKSEK YÜKSEK YÜKSEK YÜKSEK YÜKSEK ORTA YÜKSEK YÜKSEK YÜKSEK MESLEĞİ DİN ADAMI YÖNETÎCİ İŞ ADAMI İŞ ADAHI SERBEST ÖSRETMEN ÎKTtSATÇI fiAZETECl KÜHENOİS HÜHENOÎS SER8EST Geçen günlerde gazetemizde, SHP-DYP hükümetinde SHP'li bakan olarak görev yapan Azimet Köylüoğlu'nun bir açıklaması yer aldı. Köylüoglu, gazetemizde yayımlanan bir haberde kullanılan "SHP-DYP hükümeti döneminde DYP'ye geçtiğine" ilişkin ifadeyi yalanlarken şöyle diyordu: "Ben SHP'den ayrılmadım. Ben, SHP-DYP hükümeti döneminde SHP'den ayrılıp DYP'ye geçmedim. Ben 24 Aralık 1995 tarihinde yapılan seçimlerde aday da olmadım. 24 Aralık 1995 tarihinde seçim yapılmak kaydıyla 30 Ekim 1995 tarihinde erken seçim karan alındı. Ben de İstanbul 2. bölgeden CHP milletvekili aday adayı oldum. 23 adayın olduğu bölgede aday yapılmayınca bunu onur meselesi yaparak o günün psikolojik şartlannda 26 Kasım 7995 tarihinde CHP'den istifa ettim." Köylüoglu, kendisiyle yaptığımız telefon görüşmesinde de "Ben koskoca bakandım, DYP'ye geçsem törenle geçerdim. Tören var mı, fotoğraf var mı, belge var mı" diye soruyordu. Anlaşılan "o günün psikolojik şartlannda" bazı aynntılan unutmuş ya da unutulmasını istiyor! Yaşamöyküsündeki kısa "DYP'lilik" dönemini es geçmek istiyor. Kendisı bunları unutmak isteyebilir ama bu o kadar kolay değil. Arşivler var, tanıklar var, hatta Resmi Gazete'de yayımlanan aday listeleri var. Cumhuriyet gazetesinin 28 Kasım 1995 tarihli sayısında yayımlanan bir haberde "Onceki gün CHP'den istifa eden Sıvas Milletvekili Köylüoglu son dakikada DYP'ye geçerek aday oldu" deniliyordu. 30 Kasım 1995 tarihli Resmi Gazete'nin mükerrer sayısında yayımlanan milletvekili geçici aday listesinde de Köylüoglu İstanbul 1. bölgede DYP'nin 9. sıra adayı olarak yer alıyordu... Köylüoglu yerini beğenmeyip adaylıktan çekilmiş ve DYP'den de kopmuştu. Haberimizi "Küçük düşürücü, kişilik haklanna saldın niteliğinde" bulan Köylüoğlu'na yaşamöyküsündeki bu kısa "DYP'lilik" dönemini bir kez daha anımsatıyoruz. Biz de bir özeleştiri yapalım: Evet, haberimizde bir yanlış vardı: Köylüoglu "SHP'den" "DYP'ye" geçmemişti. Çünkü bu arada SHP-CHP birieşmesi olmuştu. Bu nedenle, "CHP'den" "DYP'ye" geçmişti... Kore Savaşı ve katır Irak savaşında "asker bulundurma" tezkeresinin TBMM'de reddedilmesi, Türkiye-ABD ilişkilerini yeni bir noktaya getirdi. ABD'nin Ankara Büyükelçisi Robert Pearson'ın bazı komisyon başkanlannı ağırladığı yemekte, en fazla konuşulan konu da buydu. Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, Kore Savaşı günlerinden bir öykü anlattı: "Benim memleketim Kayseri'den Kore Savaşı'na katılanlar oldu, onlar anlatıriar. ABD'li askerier, Kore'de bazı mühimmatlan katıharla gemiye yüklemek istemişler, o mühimmatlann çok büyük önemi varmış. Ama inatçı hayvan olduklan için gemiye çektikçe katıhar geri geri gidiyoriarmış. Saatlerce uğraşmalanna rağmen bir tane bile katın gemiye bindirememişler. Bizim Türkler de, olup bitenleri seyredip gülüyoriarmış. Sonunda ABD'liler dayanamamış ve bizlmkilere 'Kolaysa gelin siz bindirin' demişler. Türkler de 'Bundan kolay ne var' deyip işe koyulmuşlar. Katıriann başını, gemiyi arkalanna alacak şekilde ters çevirmişler. Katıriar çekildikçe geri geri gidiyoriarmış, böyle yapa yapa katırian gemiye bindirmişler ve mühimmat böylece boşaltılabilmiş." Kuzu'nun anlattığı olay, Pearson'ı kahkahaya boğdu. Kuzu, hemen ekledi: "Yani sizin Kore Savaşı'nı kazanmanızda bizim rolümüz büyük. Bunca yıllık ilişkileri bir tezkere için bozmaya değer mi?" Yolsuzluk Komisyonu'nda şiirli tutanaklar... TBMM Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu'nda dinlenen Korkmaz Yiğrt, Hayyam Garipoğlu ve Halit Cıngıllıoğlu gibi işadamları zaman zaman duygusal konuşmalar yaptı. Yığit, olaylar sırasında ilkokul 4. sınıfta olan çocuğunun imza Ha>yam Garipoğlu toplanıp servisten çıkarılmasını anlatırken; Halit Cıngıllıoğlu konuşmasını şöyle noktaladı: "Hazreti IbrahimV yakıyortarmış. Odunlan koymuşlar, atın üzerinde Hazreti Ibrahim yanıyor. Ben iki sene cayır cayır yandım. Bir yılan gelmiş, odunlann arasına girmiş, diliyle üflemeye başlamış. Ne yapıyorsun, demişler. Işte, ateşi körüklemeye çalışıyorum. Niye? Bilsin benim ateşi körüklediğimi, demiş. Biraz öteden de ufacık bir kuş gelmiş, ufacık gagasındaki bir damlayla Hazreti Ibrahim'e yardıma gidiyor. Yahu, bu damla ne işe yarayacak kardeşim, demiş. O bilir benim damlayı getirdiğimi, demiş. Biz bu masaya onun için geldik ve şeref duyduk. Biz o damlayı aldık." Tutanaklardan seçtiğimiz bu sözler de, Hayyam Garipoğlu'na ait: "Ben çok dertli ve çaresiz bir biçimde olduğum için bir sürü mücadele yaptım, ettim, ama hiçbir netice elde edemedim. Onun için, isterseniz, bir halk şairinin sözü var, onunla belki daha iyi anlatırım demek istediklerimi. Biliriz ki, geçmişte Lokman Hekim, herkesin derdine deva olur. Şimdi onun hakkında dertli birisi şöyle der: Ben nice ehli cahil, ehli fen gördüm/ Herkesi bir yolda nalezan gördüm/ Bir gün Lokman Hekim'i de ağlarken gördüm/ Acz içinde derdi biçare. Aynı buradaki gibi ben de derdime çare bulamadım, acz içindeyim ve inşallah sizlerden bir çare buluruz, umut buluruz veyahut hiç olmazsa derdimizi anlatmış oluruz." 'CHP'de grup yok' Köşemizde geçen hafta CHP'de gruplaşmalarla ilgili olarak ortalıkta dolaşan fakslara dikkat çekmiştik. Bu fakslardan birinde Kemal Derviş ekibi içinde adı geçen Trabzon Milletvekili Akif Hamzaçebi bir açıklama yaptı: "CHP'de gruplar yoktur. Partinin programı ve ilkeleri vardır. Bu nedenle, var olmayan bir grup ve ekiple biriikte olmam da söz konusu olamaz." Türey Köse, Emine Kaplan, Bülent Sanoğhı, Sertaç Eş tbmmcuiTKartnetnettr