Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
*6 HAZİRAN 2003 PAZAFTTESİ CUMHURİYET SAYFA
ekonomi@cumhuriyet.com.tr 13
rüpk zeytinyağı
Çin mutfağfflda
• I Ekonomi Servisi - Türk
zeytinyağı. yoğun olarak
scrya ve yerfistığı yağı
tiüketılen Çın mutfağına
girmeye başladı Geçenyıl
Çin'e "Medoliv" markası
ile kutulu zeytinyağı ihraç
eden Başer Gıda, 5 parti
siparişinı de gönderdi.
6azatet:15binton
tütün eMe kaldı
• A\KARA(Cumhumet
Bttrosu)-CHP Milletvekili
Mustafa Gazalcı. Tütün
Yasası nedenıyle 15 bin ton
tütünün üreticınin elinde
kaldığını belırtti. Gazalcı
yaptığı açıklamada, özel
firmalann üreticinin elinde
kalan tütünü yok pahasına
satın almak ıçüı harekete
geçtiğine dikkat çekti.
Tütün üreticisinin tek
destekçisı olan TEKEL'in
satışa çıkanldığı
vurgulanan açıklamada,
aynı dönemde ellerindeki
ürün alınmayarak üreticinin
cezalandınldığına
işaret edildi.
Vergide
rekabet indiPimi
• ANKARA (AA)-
Türkiye Serbest
Muhasebecı Mali
Müşavirler ve Yeminli Mali
Müşavirler Odalan
Birliği'nin aylık yayın
organı Bilanço'nun Haziran
sayısında. 68 ülkede
yapılan araştırmanın
sonuçlanna yer verildi.
Araştırmada, şırketlerin,
"çokuluslu" nıtelik
kazandıkça faaliyetlerini
değışik ülkeler arasında
kaydırabildikJerine
dikkat çekıldı
Sınıp tjcaretine
yeni model
• ANKARA (AA) - Suıır
ticaretinin daha kolay, etkin
ve venmli yapılması için
belirli illerde sınır ticaret
merkezleri kurulması
planlanıyor. Gümrük
Kanunu'nda değişiklik
yapan yasa tasansı, komşu
ülkeler arasında coğrafi
dunım ve bölge ihtiyaçlan
dikkate alınarak yapılacak
ticaret için sınır ticaret
merkezleri kurulmasını
öngörüyor.
Irak petpolü için
geri sayım
• BAĞDAT(AA)-Irak
petrolünün, Kerkük-
Yumurtahk boru hattından
2 gün içinde
pompalanacağı belirtildi.
Irak Petrol Bakanlığı'nın
uygulama müdürü Samür
Gazban, Irak petrolünün
pompalamasının
ertelenmeyeceğine
işaret etti.
EPDK: ÇEAŞ ve Kepez'in sözleşme iptaline dönük karan biz almadık
Karan bakanlık aldı• Enerji Piyasası
Düzenleme Kurulu Başkanı,
"fesih karan EPDK'nin"
diyen Erdoğan'ı dünkü
açıklamalanyla yalanladı.
EPDK Başkanı Günay,
sözleşmenin iptali yetkisinin
Enerji Bakanlığı'na ait
olduğunu söyledi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu
(EPDK) Başkanı Yusuf Günay Uzan
Grubu'na ait ÇEAŞ ve Kepez'de sözleş-
me fesih kararlannın Enerji Bakanlığı
tarafindan alındığını açıkladı. Günay'ın
açıklamasıyla, Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan'ın sözleşme fesih kararlannın
EPDK tarafindan ahndığı iddiası da ya-
lanlanmış oldu. Imtiyaz sözleşmesinin
iptali için Bakanlar Kurulu karan ge-
rekmediği düşüncesinde olduğunu söy-
leyen Günay, Enerji Bakanlığı'nın 3 Ha-
ziran'da elektrik piyasasındaki şirketle-
rin durumlanna ilişkin bir rapor istedi-
ğini de sözlerine ekledi. Dışişleri Baka-
nı Abduflah Gül ise Genç Parti Genel
Başkanı Cem Uzan'ın Bursa mitingin-
de yaptığı konuşmayla ilgili hukuki gi-
rişimde bulunduklannı söyledi.
EPDK Başkanı Günay düzenlediği
basın toplantısında, Uzan Grubu'na ait
ÇEAŞ ve Kepez şirketlerinde yaşanan
son gelişmeleri değerlendirdi. Günay'ın
açıklamalan satırbaşlanyla şöyle:
Uzanlar'a ait ÇEAŞ ve KEPEZ'in sözleşmeleri geçen hafta iptal edilmişti. (AA)
İktimin devredilmesi gerekhordu:
Elektrik Piyasası Yasası'nda iletim faali-
yetlerinin sadece Türkiye Elektrik Iletım
AŞ (TEİAŞ) tarafindan yapılması öngö-
rülüyor. Kurulun 28 Kasım'da çıkardığı
yönetmelikte de iletim faaliyetini sür-
dürmekte olan şırketlerin yanı ÇEAŞ ve
Kepez'in tüm tesislerini 31 Aralık 2002
tarihine kadar TElAŞ'a devretmesi zo-
runluluğu getirildi. Aynca, şirketlerin
üretim veya dağıtım alanlanndan birisi-
ni seçerek kuruma 20 gün içinde bilgi
vermesi istendi.
ÇEAŞ ve Kepez yasalara uymadı:
Enerji sektöründe serbest piyasa için ge-
reken kurallann hıçbirine ÇEAŞ ve Ke-
pez tarafindan uyulmadı. Yasaya uyma-
ma gerekçesi olarak da imtiyaz sözleş-
mesi öne sürüldü.
ÇEAŞ ve Kepez toplantı çağnlanna
uymadı: Enerji Bakanlığı'ndan alınan
20 Aralık 2002 tarihli yazıda, yasa ge-
reği yapılması gerekenlere ilişkin olarak
birçok defa toplantıya çağnlmasına kar-
şın ÇEAŞ ve Kepez'in bu çağnlara uy-
madığı belirtildi.
Enerji Bakanhğı rapor istedi: Enerji
Bakanlığı, 3 Haziran 2003 tarihinde
elektrik piyasasındaki şirketlere ilişkin
bilgi istedi. Bu çerçevede 5 Haziran'da
yapılan kurul toplantısmda ÇEAŞ ve
Kepez'in kendi görev bölgelerinde diğer
tüzelkişilerin enerji naklı veya sisteme
bağlantı yapmalanna izin vermediği,
serbest tüketicilerin haklannı kullanma-
lanna engel olduğu, iletim sisteminin
işletilmesine ilişkin hak ve yetkileri TE-
lAŞ'a de\Tetmediği, üretim ve dağıtım
faaliyetlerinden birini seçmesi için ku-
ruma başvuruda bulunmadığı saptama-
lan karar altına alınarak Enerji Bakan-
lığı'na bildirildi.
Gül: Hukuki işkm başlahkfa
Kayseri Yardım Derneği'nin Sepet-
çiler Kasn'nda düzenlediği toplantıya
katılan Dışişleri Bakanı Gül. basın men-
suplannın gündemdeki gelişmelerle il-
gili sorulannı yanıtladı. Gül, Çukurova
Elektrik ve Kepez Elektrik'in imtiyaz
sözleşmesinin iptal edilmesinin siyasi
bir karar olmadığını belirterek GP lide-
ri Uzan'ın Bursa mitinginde yaptığı ko-
nuşmayla ilgili hukuki girişimde bulun-
duklannı söyledi. Gül, "Krülkeninbaş-
bakanı için böyle şeyler söyieyenirse ta-
bii ki gereken yapıhr" dedi.
DÜNYA EKONOMİSİNE BAKIŞ / ERGtN YILDIZOĞLU LONDRA erginyratr.net
Geçten hafta ABD, Suudi Arabıstan'dan
sonra, Almanya ve Güney Kore'dekj aske-
ri birliklerinin de sayısını azaltacağını açık-
ladı. Bu, VVashington Post'a göre, "Soğuk
Savaştan bu yana, Pentagon 'daki en bü-
yük yeniden yapılanmanın parçası". Ger-
çekten de Bush yönetimi, özellikle 11 Ey-
lül'den sonra açıkianan yeni savunma stra-
tejisiyle orduda bir yeniden yapılanma baş-
latmıştı. Bu bağlamda, Afganistan'ın ve
Irak'tn işgali, hem bu yeni stratejinin bir
sonucu, hem de bu yeniden yapılanma-
nın bir parçası olarak görülebilir.
Yeni paradigma
Savunma Bakanı Rumsfeld'in "Hizmet
merkezli bir biçimde saldırmak artık bizim
için geçerli değil. Yann ağır kuvvetlerimiz
daha hafif, hafif kuvvetlerimiz daha öldü-
rûcû ve hepsi çok daha kolayca savaşa so-
kulabilir olacaklar. Bu yalnızca farklı bö-
lümlerin birlikte işleyeceği, çevik bir kuv-
vet olmamalı, aynı zamanda bilişim ala-
nındaki devrimden, her yıl gerçekleşen
teknik gelişmelerden de faydalanabilme-
lidir" sözleriyle özetlediği yeniden yapılan-
manın paradigmasına bakınca dört isim
dikkati çekiyor Savunma Bakan Yardımcı-
sı Paul Wotfowttz, Pentagon'daki Kuvvet-
ler Dönüşümü Ofisi direktörü Emekli Ami-
ral Arhur Cebrovvski, Deniz Harp Akade-
misi'nden ve küreselleşmenin güvenlik et-
kilerini irdeleyen The NevvRuleSets.Pro-
ject'in direktörü Prof. Thomas P. M. Bar-
nett ve geçen hafta Rumsfeld tarafindan
Genelkurmay Başkanhğına önerilen, eski
özel Harekâtlar Kuvvetleri Komutanı,
Emekli General Peter J. Schoomaker.
Bildiğinız gibi, Wolfowitz bu yeniden ya-
pılanma önerilerini 12 yıl önce Savunma
Pianlama Kılavuzunda dile getirmiş, an-
cak doküman New York Tımes'a sızınca,
"küresel hâkimiyet, gerektiğinde tek
yanlı müdahale garantisi, yeni dünya
düzeninde ABD'nin askeri müdahalele-
rinin kalıcı ve olağan bir özellik kazan-
masT gıbi tezlerden dolayı, büyük tepki
çekmiş, Clinton yönetimince de rafa kal-
dınlmıştı.
Imparatorun Yeni Ordusu
Seapovver (deniz gücü) dergisinin hazi-
ran sayısında"' Yeni Amerikan tarzı sa-
vaşın' Şampiyonu" başlıklı söyleşide,
"Pentagon'un dönüşüm Çan"... "Net-
worked (ağa bağlanmış) savaş tezinin ya-
ratıcılarından biri" olarak tanrtılan, Emekli
Amiral Cebrowski'ye göre "Savaşta Cep-
he -ve cephe kavramı- tümüyle ortadan
kalktığı için arbk kuvyetler nerede ge-
rekiyorsa orada olabilmeli"... "Dağıla-
bilmeli ve hemen yeniden toplanabil-
melidirier"... ABD "Bunu sağlayacak bi-
lişim sistemlerine sahiptir". Deniz hare-
kâtlanna özellikle önem veren Emekli Amı-
ral, bu algının Türkiye'nin tutumundan son-
ra daha da belirginleşti-
ğine değinerek "Yolunu-
zu bkayan, kimi siyasi
coğrafi ve askeri en-
gelleri aşmanız gereki-
yor. Denizde üstlen-
mek bunu sağlar" di-
yor. Cebrovvski'nin yak-
laşımında hava, kara ve
deniz kuvvetleri arasın-
daki sınırların belirsizleş-
tiği, eşgüdüm ve hızın büyük önem kazan-
dığı görülüyor. Hız söz konusu olunca ta-
bii ki, ışık hızıyla hareket eden silahlar ör-
neğin lazerler de büyük önem kazanıyor
Cebrovvski'nin projesinde.
"Rumsfeld'in yeni adamı" General
Schoomaker (Slate 10/06), Cebrovvski'nin
görüşlerine çok yakın biri. Schoomaker'e
göre gelecekte daha az savaş, daha çok
çatışma olacak. Bu nedenle ordu birlikleri
giderek özel harekât timlerine benzeye-
cekler.
Birleşik Harekâtlar uzmanı Schoomaker,
Chicago Tribune'ün 23 Mart'ta aktardığı-
na göre, Afganistan planı hazırlanırken
CENTCOM komutanı Frank'ın, kendisine
sunulan tüm olanakları kavramasına yar-
dımcı olarak, önemli bir rol oynamış. Scho-
omaker bilişim ağlarına bağlı hızlı, küçük
ama vurucu güçlere dayanan bir ordu pro-
jesine ek olarak komutanların birer diplo-
mat olarak yetiştinlmesi gerektiğinı de sa-
vunuyor. Prof. Barnett'ın (daha önce söz
etmiştik: Küreselleşme ve Savaş,
24/03/03) 2000 baharında, borsa bankerı
Cantor Fitzgerald'ın katkılarıyla başlattı-
ğı araştırma projesinin (www.nwc.navy.
mil/newrulesets), Bush yönetiminin yeni
savunma paradigmasına teorik bir zemin
sunduğu söylenebilir. Bamett'in projesinin
temelini "küreselleşme nasıl korunabi-
lir?" sorusu oluşturuyor. Örneğin, "Çekir-
dek ve Çatlak" ("The 'Core' and the
'Gap'", Providence Journal-Bulletin,
7/11/02) tezini ortaya atma-
dan önce, Centre For stare-
gic Studies'ten H. Gaffney
Jr. ile birlikte, The US Naval
Institute'ün Kasım 2001 sayı-
sında yayımladıkları makale-
nın başlığı "Globalization
Gets a Body Gard" (Küresel-
leşme bir korumaya sahip ol-
du) idi. Yazarlara göre, ABD
küreselleşmenin yolunu açı-
yor, temel kural koyucu rolünü üstleniyor
ve ordusu da küreselleşmenin kıyılarında-
ki sorunlan temızlıyor, tehlike yaratan terı-
ditleri tecrit ediyor, gidenyor. Barnett, da-
ha sonra tezini, ayrıntılandırarak, "ABD'nin
görevi küreselleşmenin dışında kalan böl-
gelerin küreselleşme içine çekilmesidir"
biçiminde sundu. Barnett'e göre, Afganis-
tan'da ve Irak'ta bu yüzden savaşa gidil-
mişti ve bu tür savaşlar sürecekti.
Dünya avcunun içinde
11 Eylül'den sonra, ABD'nin hem Bar-
nett'in tezine uygun bir biçimde, dünyanın
her yerinde, özellikle de küreselleşmenin
istikrannın tehdit ettiğinı düşündüğü bölge-
lerde ve yeni dönüşüme de uygun bir bi-
çimde, varlık oluşurmayı hızlandırdığı gö-
rülüyor. I. Körfez Savaşı ve Kosova Sa-
vaşı sayesinde, bu bölgelerde büyük üst-
ler kurma olanagı elde eden ABD, Afganis-
tan savaşıyla da Orta Asya cumhuriyetle-
rinde yeni üsler kurdu. NATO'ya yeni katı-
lan ya da aday Doğu Avrupa ülkeleri de
ABD'ye yeni üs olanakları getirdiler. Niha-
yet Irak savaşıyla birlikte Ortadoğu'da ye-
ni üs olanakları elde eden ABD'nin, Paci-
fic Life Research Centre'ın 28 Mayıs
2003 tarıhlı raporuna göre, şimdi Roman-
ya, Bulgaristan, Irak, Suudi Arabistan,
Kuveyt, Cibuti, Diego Garcia, Amman,
Bahreyn, Katar, Birleşik Arap Emiriiği,
Pakistan, Afganistan, Tacikistan, Kırgı-
zistan, Kazakistan, Özbekistan, Gürcis-
tan, Türkmenistan ve Türkiye'de üsleri
var. Ancak, ABD, Almanya, Türkiye, Su-
udi Arabistan ve Güney Kore'dekı birlik-
lerinin bir kısmını Doğu Avrupa, Afrika ve
Asya'ya kaydırarak yeni üsler yaratmayı
da planlıyor. Wall Street Journal'ın aktar-
dığına göre, ABD, Afrika'da bir düzine ye-
ni, sabit, ya da yan sabit üs planlıyor. Ce-
zayir, Fas ve Tunus'un adı yarı sabit üs-
ler, Senegal, Gana, Mali, Kenya'nın adı
daha küçük üsler bağlamında geçi-
yor(10/06). ABD'nin Hindistan'da, Filipin-
ler'de, Singapur'da ve Avustralya'da
(www. usinfo.state.gov , 10/06) Tayland
ve Azarbeycan'da (IPS, 10/06) da yeni üs-
ler açmayı amaçladığı bildiriliyor. Wall
Street Journal, Pentagon üst düzey ko-
mutanlanndan aktarmayla, bu yeni üsler
zincirinin, Hazarbölgesindeki mineral hav-
zalannı, Afrika, özellikle de Nijerya'dakı
petrolleri güvenlik altına almayı amaçladı-
ğtnı yazıyor.
Hem Wolfowitz'in önerisi, hem de Ceb-
rovvski ve Bamett'in tezleri küreselleşme-
nin korunması, bunun için dünyanın tü-
müyle ABD denetiminde olması, ordunun
da buna göre yeniden yapılandırılması ge-
rektiğini savunuyor. Rumsfeld bu projeyi
uyguluyor. Laser silahları, "kullanılabilir"
nükleer bombalar bu nedenle gündeme
geliyor. Böylece küreselleşmeyie,
ABD'nin imparatorluk eğiliminin bir ma-
dalyonun iki yüzü olduğu bir kez daha
ortaya çıkıyor.
ANKARA PAZARI
YAKUP KEPENEK
Gabin'
Türkiye satıyor. En büyük kamu ekonomik iş-
letmeleri, bir bir satışa sunuluyor; PETKİM'in iha-
lesi tamamlandı, hükümetten onay bekliyor; TÜP-
RAŞ ve TEKEL'in de gazete ilanlanyla ihale süre-
ci başlatılmış bulunmaktadır.
Yapılan nedir? Bunun adına "gabin" denir. PET-
KİM ihalesi, gabin için verilebilecek eksiksiz bir
ders kitabı örneğidir; doğrusu, eşsiz gabindir.
Gabin sözcüğünün Türkçe karşılığı, alışverişte
aldatmayada "aşın yararlanma"d\r. Buterim, hu-
kuk sözlüklerinde, "karşılıklı taahhütleri içeren bir
sözleşmede bir tarafın edimi ile diğer tarafın ver-
diği karşılık arasında aşın fark bulunması" olarak
tanımlanır. Gabinin oluşması için bu koşul yet-
mez, "... zarar gören kimsenin 'darda kalmasın-
dan' veya 'toyluğundan' veya 'düşüncesizliğin-
den' yararlanılmış olması gibi sübjektif unsuria-
nn da" var olması gerekir. Gabinin bir de "gabni
fahiş" denilen "aşın", "insafsızca" ya da "ahlak-
sızca" olarak nitelenen biçimi vardır.
"Gabin", Arapçadır; son yıllarda günlük kulla-
nımda Arapça sözcükler giderek yaygınlaşıyor;
bakanlar özelleştirme satışlan için Arap sermaye-
si arıyor; bu nedenle de gabin konusu iyi anlaşıl-
malıdır. Bu arada, meraklısı için yazalım, kimi
dilerde bu sözcüğün karşılığı şöyle: Almanca:
Übervorteilung; Franszca: l'esion; Ingilizce: lesi-
on ve Latince: laesio (enormis)..
• • •
Çoğu özelleştirme örneğinde olduğu gibi, PET-
KİM satışında da, gabinin objektif ve sübjektif ko-
şullan tam olarak vardır. Çok önemli bir farkla ki,
burada zarar gören ve görecek olan, satışı yapan
hükümet değil, ülkedir; ülke ekonomisidir.
Zarar gören ile satışı yapan ayınmı bir yana bı-
rakılırsa, objektif koşul tamamdır; PETKİM'in iha-
lesi, yabancı danışmanlık firmalannın bile sapta-
dığı değerinin beşte birinden daha az bir fiyatla
sonuclanmıştır. Bundan daha açık gabin olabilir
mi? Oyle anlaşılıyor ki, TEKEL ve TÜPRAŞ için de
aynı düşük fiyat verilmesi söz konusudur.
Gabinin sübjektif koşullan, darda olmak, toyluk
ve düşüncesizlik de tam olarak oluşmuştur.
Türkiye, iç ve dış borçlann ağır yükü altındadır.
Borçlar ödenmelidir. Ülke dardadır; bu doğru. An-
cak, gabin ile yani olması gereken değerin beşte
biri sonucu elde edilecek para ile borç ödenmez.
Yabancıların bile 3.2 milyardolar fiyat biçtiği PET-
KİM'İ, 240 milyonu peşin kalanı üç yıla yayılan
taksitle ödenecek bir satışın gabni fahişten baş-
ka bir adı olamaz.
Satışlarda, ikinci sübjektif koşul olan toyluk da
etkili oluyor. AKP'nin ülkeyi yönetmek için hemen
her konuda hazırlıksız olduğu geçen yedi ay bo-
yunca her gün daha da açık görülüyor. Toyluk, ge-
nel olarak kadrolaşmada; özel olarak da, özelleş-
tirme Idaresi'nin yönetimini ilkel bir biçimde de-
ğiştirdi. Bürokratik yönetime, genellikle, alanla-
nnda deneyimi ve birikimi olmayan; bir bölümü-
nün adı yolsuzluğa kanşanlar getirildi; nitelik ve
beceri yönünden çoğu, gelenler gidenleri arata-
cak özellikler taşıyor.
Gabinin üçüncü sübjektif öğesi düşüncesizlik-
tir. KİT, tam bir düşüncesizlikle satılıyor. Türkiye,
somut bir ekonomik gelişme politikası oluştur-
mamıştır; kayıt dışılığı azaltarak yatırım ortamı ya-
ratamamıştır; bürokrasiden rüşvet ve yolsuzlu-
ğun kökünü kazıyamamıştır. Ders kitaplan, yük-
sek enflasyon ve yüksek faiz ortamında özelleş-
tirme yapılmamalı, çünkü gerçek fiyat saptana-
maz der. Yumurtanın bile fiyatının belli olmadığı
bir ortamda eşi benzeri bulunmayan kuruluşlar,
satılıyor.
Tekelci bir piyasa yapısı da özelleştirmeye izin
vermez. Türkiye, tekel ya da yarı tekel olan kamu
kuruluşlannı özelleştiriyor; kamu tekelinin yerini
özel tekelin almasına yol açıyor.
• • •
Başbakanı ve çoğu bakanlarıyla kendilerini
"tüccar siyasetçi", "paradan anlayan politikacı"
diye tanımlayan AKP hükümeti, aldatılıyor mu;
yoksa bilerek mi aldanıyor? Bu yağma kimlere
yanyor? Bu noktalar açıklık kazanmalıdır.
Hukuk, gabine izin vermiyor. Borçlar Kanu-
nu'nda (m.21) düzenlenmiş olan gabin durumun-
da, zarar gören, bir yıl içinde sözleşmeyi bozabi-
lir; verdiğini geri isteyebilir. Ülke kamuoyu, bu ga-
bini onaylayacak kadar "gabi" yani "anlayışsız,
kalın kafalı" ya da duyarsız olmadığını kanıtlaya-
bilecek mi?
Sanırım asıl soru budur!
yakup@metu.edu.tr
AYŞE ERCÜMENT KALMIK VAKFI31.
(BİN
AKTİF
HazırDeğerler 101.917.427
Diğer Aiacaklar 991.580
Stoklar 65.000
Tıcan Aiacaklar 143.000
Maddı Duran Varlıklar 29.412.365
GelecekYıllaraAitGid. 52.961
Genel Toplam 132.582.333
12.2002 TARİHLİ BİLANÇO TABLOSU
TL)
PASİF
Tıcan Borçlar
Diğer Borçlar
öd. Vergi ve Diğer Yûkl.
Borç ve Gid. Karşılıklan
ödenmiş Sermaye
Sermaye Yedekleri
KârYedeklen
Geçmiş Yıllar Kârlan
Geçmiş Yıllar Zararlan
Dönem Net Zaran
Genel Toplam
GELİR TABLOSU (BİN TL)
A- Brüt Satışlar
B- Satış Indınmlerı (-)
C- Net Satışlar
D- Satışlann Maliyeti (-)
Brüt Satış Kârı veya Zaran
E- Faaliyet Gıderten (-)
Faaliyet Kân veya Zaran
Dığer Faalıyetlerden Olağan Gelir ve Kârlar
Diğer Faalıyetlerden Olağan Gider ve Zararlar (-
H- Finansman Giderleri (-)
Olağan Kâr veya Zarar
I- Olağan Dışı Gelır ve Kârlar
J- Olağan Dışı Gider ve Zararlar (-)
ÖNCEKİ DÖNEM
2001
(16.782.912)
(16.782.912)
14
(37.058)
(16.819.956)
(16.819.956)
Dönem Kân Vergi ve Diğer Yasal Yükümlülük Kâr. (-)
Dönem Net Kân veya Zaran (16.819.956)
6.909.284
1.132.508
663.834
886.519
26.079.383
2.548.183
94.546.525
43.823.085
-23.930.697
-20.076.291
132.582.333
CAFtl DÖNEM
2002
(23.070.573)
(23.070.573)
3.016.537
(22.255)
(20.076.291)
(20.076.291)
(20.076.291)
MUSTAFA ENVER AOAKAN VAKFI 31.12.2002 TARİHLİ BİLANÇO TABLOSU
(BİN TL)
AKTİF
HazırDeğerler 4.697.882.070
Stoklar 300.000
Diğer Dönen Varlıklar 55.554
Mali Duran Varlıklar 681.565
Maddi Duran Varlıklar 32.683.179
Gelecek Yıllara Ait Gıderler ve
Gelir Tahakkuklan 1.107.825
Genel Toplam 4.732.710.193
PASİF
Tıcan Borçlar
Dığer Borçlar
Öd. Vergi ve Diğer Yükl.
Ödenmiş Sermaye
Sermaye Yedekleri
Kâr Yedekleri
Geçmiş Yıllar Kârlan
Geçmiş Yıllar Kân (Zaran)
Dönem Net Kân (Zaran)
Genel Toplam
GELİR TABLOSU (BİN TL)
A- Brüt Satışlar
3- Diğer Satıştar
B- Satış Indirimleri (-)
C- Net Satışlar
D- Satışlann Maliyeti (-)
Brüt Satış Kân veya Zararı
E- Faaliyet Giderleri (-)
3- Genel Yönetim Gıderten (-)
Faaliyet Kârı veya Zaran
Diğer Faaliyetterden Olağan Gelir ve Kârlar
1 - Iştiraklerden Temettü Gelirten
2- Bağlı Ortaklıklardan Temettü Gelirlen
3- Faiz Gelirlen
9- Faaliyetle İlgili Diğer Olağan Gelir ve Kârlar
Diğer Faaliyetterden Olağan Gider ve Zararlar (-)
6- Diğer Olağan Gider ve Zararlar (-)
H- Finansman Giderleri (-)
Olağan Kâr veya Zarar
1- Olağandışı Gelır ve Kârlar
J- Olağandışı Gider ve Zararlar (-)
Dönem Kân veya Zaran
ÖNCEKİ DÖNEM
2001
2.700.000
2.700.000
2.700.000
2.700.000
(62.368.581)
(62.368.581)
(59.668.581)
4.100.014
4.100.000
14
(204.004)
(204.004)
(55.772.571)
(55.772.571)
Dönem Kârı Vergi ve Diğer Yasal Yükümlülükler Kâr (-)
Dönem Net Kân veya Zaran (55.772.571)
(478.374)
3.135.136
1.360.480
2.730.040.067
1.416.584
1.887.161.116
91.767.109
(111.692.489)
130.000.564
4.732.710.193
CARİ DÖNEM
2002
(57.136.756)
(57.136.756)
(57.136.756)
187.138.382
2.500.000
184.637.602
780
(1.061)
(1.061)
130.000.564
130.000.564
130.000.564
DUYURU
BAYINDIR HAYAT SİGORTA A.Ş.
2002 HAYAT BRANŞI KARPAYI DAGITIMI
2001 yıl sonu itibariyle hayat sigorta poliçelerine ait
toplam matematık karşılık
2002 yılı içinde toplam net birikim prim üretimi
2002 yılı içinde elde edilen net gelir
11.527.671.999.759 TL
3.931.553.148.505 TL
1.176.703.877.854 TL
TARİFE GRUPLARINA GÖRE KARPAYI
TL Tartfeler için
Dağıtılan net karpayı oranı %45.29
Dövize Endeksll Tartfeler İçin
Dağıtılan net karpayı oranı
Amerikan Doları ($)
Euro (EUR)
%6.93
%2.79
AÇIKLAMALAR
1)Net birikim primi sigortalıların ödedikleri primlerden riziko primi varsa gider payı ve aracı
komisyonu kesintileri dışında kalan ve yatırıma yönlendirilen kısımdır.
2) Yıl içerisinde elde edilen net gelir 2001 yılı sonunda sigortalılara ait matematik karşılıklar
ile yıl içerisinde toplanan net birikim primlerinin günlük olarak yatırıma yönlendirilmesi
sonucu elde edilen garanti edilen karpayı gelirterini içeren dahil net gelirdir.
3) Karpayı oranları fonların ortalama yıllık net getiri oranı olup, günlük karpayı ortalaması
nedeniyle her sigortalının karpayı dağıtım oranı farklı olabilir.
Bayındır Hayat Sigorta A.Ş.
Saniye Ermutlu Sok. Çolakoğlu Plaza No:12
81090 Kozyatağı - İSTANBUL
TEL:(0216) 463 23 40 (pbx) FAX:463 23 41