06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 10 HAZİRAN 2003 SALI 8 Istanbul HABERLERIN DEVAMI TURKIYE A 29 Sinop B 25 Edırne A 34 Samsun B 26 Kocaeli A 31 Trabzon PB 23 Çanakkale A 30 Giresun PB 23 Izmır A 34 Ankara B 30 Manısa A 36 Eskişehır B 30 PB 28Aydın A 36 Konya Denizlı A 35 Sıvas B 27 Zonguldak B 23 Antalya B 34 Kars Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardın Siirt Hakkâri Van Y PB B B B B B B 33 30 34 37 31 32 28 25 Y 23 Yurdun ıç ve kuzey- doğu kesımlen parçalı bulutlu. Iç Anadolu'nun guneydoğusu, Doğu AK- deriizın ıç kesımlen, Do- ğu Karadenız'ın ıç ke- sımlen. Doğu Anado- lu'nun kuzeydoğusu ıle Malatya çevrelen sağa- nak ve gokgurultulu sa- ğanak yağışlı, dığer yer- ler az bulutlu ve açık ge- çecek. Hava sıcaklığında bır değışıklık olnnayacak. DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinkı Stockhoim Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Y Y Y Y B B PB Y 19 22 21 22 25 30 29 30 Berlin PB 28 Moskova Y 21 skabat B 22 Münih PB 32 Zürih Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atına B B PB Y PB B B 35 34 31 33 29 31 30 PB 33 Şam Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahıre Y PB Y Y Y B 1/ 29 22 17 14 35 B 34 Parçalı bulutlu t Çok bu ' Yağmurij > Gok güaıltulü G U N C E L CÜN EYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada Aldı mı sazı eline, vaat kesesinin ağzını açmak- tan kendini alıkoyamıyor. Kara, deniz ve demiryol- ları ile ilgili "yeni çalışmalara" değinirken demiş ki; "Trafik canavannı -da- yeneceğiz." Şu "da" varya, "daaa"... vaat curcunasının baş tacı... Onu da bunu da şunu da gerçekleştirdi ya; RTE, geriye kala kala trafik canavarı kaldı. Onu da yene- cek! Neredeyse her konuşmasıyla "Atma Recep din kardeşiyiz" dedirtmeye azmetmiş. Bütün bunlar "nev'i şahsına mûnhasır hasletler" olabilir. Diyecek yok; beyefendi ulusal iradeyi bir kez ya- kalamış, esiyor. Ne ki, şu trafik canavannı nasıl yeneceğini merak etmez misiniz? Çözüm yolların yetersizliği ile başlıyor. Her ay bi- ne yakın yeni aracın trafiğe çıkmasıyla giderek de- rinleşiyor. Sürücü ehliyetlerinin para karşılığı basit sınavlarla verilmesiyle büyüyor ve nihayet toplum- sal terbiye ve eğitimle noktalanıyor. RTE için her sorun gibi trafik canavannı da yen- mek kolayyy! Nasıl mı? Peygamber efendimiz de iç- kiyi lanetlemedi mi, yasaklayıverir. Alkollü kazalar son bulur. Yollara sığmayan, park yeri bulamayıp kaldınm- lara taşan araçları üreten otomotiv firmalarına üre- tim kısıtlaması getirir. Ulusal irade efeliği halk adına, halk için, halk ya- ranna böyle yapmayı gerektiriyorsa, Kasımpaşalı- lık var serde. Yapar mı yapar! • • • Neden yapmasın?.. Ulusal iradedemek, RTEde- mek. RTE demek, istediğini uygulayabilmek için önüne küçük büyük engeller çıkanlmaması demek. Bu mantık, bu anlayış beklediğimiz bir sonuca va- racaktı: RTE, geldi dayandı "rejimden şikâyete". Deniz Ticaret Odası Konseyi'ndeki konuşmasın- da RTE, "pariamentodakieziciçoğunluğu"daartık yeterli bulmuyor. An efendim ah; -dediğine göre- "çektiğiçileyibir bilseniz". öncelikle "zihniyetnoktasındaki 'çok cid- di bir sıkıntıdan' kurtulmamızı" zorunlu görüyor. "Zihniyet sıkıntısı" neymiş? Başlıyor anlatmaya: "İş Yasası Meclis'ten geçti, muhalefet tümgayre- ti, haşmetiyle saldırdı. Bu bir temelyasa değildir, de- di. Bozuldu (yasanın Çankaya'dan geri dönmesini böyle tanımlıyor) 126 maddeyi tek tek, sabahlara dek çalışarak3 haftada çıkardık. Çıktı ama çıkmasıyla bit- miyor ki iş, şimdi Çankaya 'dan gelecek mi gelme- yecek mi? Onu bekleyeceğiz" diyor. Bu ifadelerin altında yatan mantığı anayasal dü- zen ve demokratik rejim anlayışı ile bağdaştırmanın olanağı var mı? Demokratik siireci nalıncı keseri gi- bi saptırarak, yozlaştırarak kendine yontmak, işle- yen anayasal düzeni "zaman kaybı ve ekonomiye darbe" ile özdeşleştirmek ancak imam hatip kültü- ründen kaynaklanabilir. Işçi yararlarını koruyan CHP muhalefetini "haş- metlıbirsaldın"diye nitelemek, temel kaygılarla ya- sayı geri gönderen Cumhurbaşkanı Sezer'i zaman kaybına neden olmakla suçlamak ve bütünüyle de- mokratik işleyişi "aykın zihniyete" bağlamak ancak sınırsız hareket özgürlüğü arayanlara yakışır ve ya- raşır. RTE artık rejimden şikâyetçi. Anayasa değişikli- ğine gerekçe hazırlıyor. Dikensiz gül bahçesi arıyor. Hükümetin hazırladığı yasalar Meclis'ten üstün kö- rü bir muhalefetle şıpınişi geçecek; Çankaya, söz- cüğüne dokunmadan yasayı onaylayacak, RTE di- lediği gibi at oynatacak! Halk arasında bir söz vardır, yeri geldi: "Alan da kaçan mı?" AL GÖZÜM SETRETLE /IŞILÖZGENTÜRK NuriBilge Ceylan h Iderken • Baştarafı Arka Sayfada "Dur biraz bekle. ne kadar sabırsızsın. fil- min daba ilk yansı bile olmadı." "Sibel bu bir Ameri- kan fılmi değil, her şey reel zamanda anlatılı- yor." Sibel atışlan hemen karşılıyor: "Benim reel zamanım daha hızlı. o kadar." O da ne, yan taraftan kocaman. bir "susun!" komutu yükseliyor. Kö- şedeki altı kişi iyice kap- tırmış. filmin içinde eri- yip gitmişler. Biri ağlıyor: "Bu sü- rekli geçmişindeki göç hikâyesini anlatan adam, aynen benim ba- bam. O da ne zaman ai- le bir araya gelse, baş- lardı, ben eskiden..." Sibel, karşı tavn sür- dürmeye kararlı "Ne ol- muş" diyor. "benim ba- bam da hep anılarını anlatır ve herkes sıkı- ür." Yandan bir kahkaha kopuyor: "İyi ya, filim- dekiler de sıkılıyor. Ne yapsınlar?" "Ne yapsınlar var mı, yönetmene karşı çıksın- İar!" "Bravo Sibel!" alkış- lar. Bütün bu sözlerin, tar- tışmalann arasında film devam ediyor. Filmdeki Amerikalarda okuyup gelmiş. hiç durmadan bi- limden söz eden adam oyuncu adayımız Nur- gül'ün sinirine dokunu- yor. "Böyle birini tanı- yorum" diyor. "o ne za- man konuşsa içimden dövmek gelir." Destek- çisi pek çok, "Her Çehov oyununda bu karakter mutlaka vardır" diyor Nurcan. "gelişmekten yana, ama kendi kişili- ğini tam kuramamış bi- ri. Bence filmin en acılı kişisi." "Hayır" diye itiraz ediyor Iknur, "en acıh ki- şi, genç çocuk. Bu kasa- bada ona hiçbir hayat vaat edilmiyor. Kendini diri diri mezara konul- muş gibi hissediyor. Kaçmalı, mutlaka git- meli." Bu söz üzerine Sibel ilk kez itirazlanndan vaz- geçiyor. "Hepimizden birer parça var bu fi- limde" diyor. "Belki de benim itirazlarım bu nedenle. kendimizi gör- mek bana acı verdi, bu acıyı yok etmeye çalışı- yorum. İşte bu kadar!" Doğru söze ne denir, herkes susup fılme dönü- yor ve ben içimden kıs kıs gülerek "Siz istediniz" diyorum; "aün bakalım, tarzı farklı, ritmi farklı ve bizi bize anlatan bir film, seyredin." Seyrey1eisil(§ yahoo.com isilozgenturkCâ superonline.com Başbakan Erdoğan 'Yoksulluğun Azaltılması' konferansına katıldı: Komünist kalıntılar varIstanbul Haber Servisi - Başba- kan Recep Tayyip Erdoğan. özel- leştirme programını kesinlikle de- vam ettireceklerini ancak özelleş- tirmeye yeni kriterler getirecekle- rini belirtti. Erdoğan. PETKlM'e değennin altında teklif verildiğini, bu konuda yeniden karar verilece- ğini söyledi. Türkiye İsrafı Önleme Vakfi ta- rafmdan Ceylan Inter-Continental Hotel'de düzenJenen "Mikrokre- di Vasıtasıyla Yoksulluğun Azal- tılması" konulu uluslararası kon- feransın açılış konuşmasını yapan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, özelleştirme programını kesinlikle devam ettireceklerini ancak özel- leştirmeye yeni kriterler getirecek- lenni belirterek "Bu yüzden top- lumun zayıf düşürülmek istendi- ği yeni alanlar meydana getiril- mesin. Asla böyle bir oyunun içinde bulunulmasın" dedi Erdo- ğan, hükümet olarak milli gelirde kişi başına 1500 dolann altına olan illeri vergiden muaf tutmak ve ya- tmmcıya ücretsiz arazi verme gibi hedefleri bulunduğunu anımsata- rak bunun da yeni iş alanlan doğu- racağını vurguladı. Erdoğan' ın ko- nuşması sırasuıda ifade ettiği "Biz Türldye'ye sonsuz güvenıyoruz" sözünün ardından protesto gösteri- si yaşandı. Erdoğan, uyanlanna rağmen protestocunun salondan çıkanlma- sının ardından. "Hanım kardeşi- mizin özelleştirmeye karşı çık- ması, IMF'ye karşı çıkması, bu işi çok iyi biliyor olmasından kaynaklanmıyor. Tam aksine farklı bir galakside yaşamasm- dan kaynaklanıyor" diye konuş- tu. Erdoğan şöyle devam etti: "Ko- münist dünya artık elindeki o hantal yapıyı tamamen terk et- miş, tüm fabrikalarını A'dan Z'ye özelleştirmiştir. Bununla da istikran bulmaya başlamışlardır. Ne yazık ki komünist dünyanın kalıntıları Türldyemizde var. Onlar tekrar silbaştan yapmak istiyor. Türkiye'nin oraya dön- mesi mümkün değil." Erdoğan. "IMF'ye karşı olabi- lirsin, saygı da duyarım; ancak şunu bilmen lazım, IMF gelip bi- ze yalvararak borç vermiyor. Af- federsiniz biz gidip kuyruğa gir- dik, borcu biz aldık.Tabii ki IMF de kendisini sağlama alıyor. Şu- nu şunu yapacaksın. diyor. Şu anda IMF'ye 20 milyar dolar borcun var. 2004 yılı sonuna ka- dar koymuş olduğu programı da uygulamakzorundasın. 2004"ten sonra borçlarımızı da inşallah ödedikten sonra ondan sonraki süreç sorulabilir." Sosyal yardımlaşmaya yeniden işlerlik fçışlen Bakanı Abdülkadir Ak- su ise Türkiye'deki Sosyal Daya- nışma ve Yardırnlaşma Fonu'nun da mikrokredi uygulamasına ben- zediğini, zaman içinde işleyişinde problemler çıkan fona yeniden iş- lerlik kazandınlacağmı kaydetti. Grameen Bank'ın kurucusu ve yö- netıcisi Muhammad Yunus da yoksulluk sorununun. politik irade' tarafından çözülebileceğini söyle- di. Ülkesi Bangladeş'de bir köyde yaptıklan çalışmayı anlatanYunus. "Bu merhamet sorunu değil, iş tasarlama projesidir" dedi. Erdoğan'ı protesto eden iki genç zorla salondan çıkanlarak tuvalette sorgulandı Düşünceye özgürlük laftaİstanbul Haber Servi- si - Türkiye İsrafı Önleme Vakfı tarafından düzenle- nen "Mikrokredi Vasıta- sıyla Yoksulluğun Azal- tılması" konulu uluslara- rası konferansm açılış ko- nuşmasını yapan Başba- kan Recep Tayyip Erdo- ğan Halkevleri üyesi iki genç tarafından protesto edildi. Erdoğan konuşur- ken ve konuşması bittik- ten sonra 2 genç salondan çıkanlarak tuvalete götü- rüldü. Bir saatten fazîa tu- valette bekletilen gençler, tuvalette sorgulandıktan sonra serbest bırakıldı. Ya- şanan arbede sırasında -Anadolu Ajansı muhabiri Erhan Elaldı güvenlik güçlerı tarafından tartak- landı. Başbakan Erdoğan "ın konuşmasını, Istanbul Üniversitesi Hukuk Fakül- tesi öğrencisi, Halkevi üyesi Mehtap Yurtluk, "Biz Türkiye'ye güveni yoruz, size güvenmiyo- ruz. IMF programlarını, özelleştirmeyi istemiyo- ruz. Biz dilenci değiliz. Sadaka istemivoruz" ' ır saatten fazîa tuvalette bekletilen Mehtap Yurtluk ve Ali Ergin Demirhan tuvalette sorgulandık- tan sonra serbest bırakıldı. sözleriyle kesti. Genç kıza korumalar müdahale ede- rek konuşmasını engelle- mek istedi. Bu sırada Baş- bakan Erdoğan birkaç kez, müdahale eden görevliyi uyararak "Müdahale et- meyin. Konuşmam bit- sin, size konuşma hakkı vereceğim" dedi. Bu ara- da müdahaleyi sürdüren korumalar, Yurtluk'u sa- londan çıkanp bayanlar tuvaletine götürdüler. Da- ha sonra Halkevi üyesi ÎTÜ Elektrik Elektornik Mühendisliği bölümü öğ- rencisi Ali Ergin Demir- han da el kaldırarak "Ha- ni söz verecektiniz? Yok- sulluğu yaşayan birisi olarak konuşmak istiyo- rum" diye bağınnca, gü- venlik güçleri yerde sü- rükleyerek onu da erkekler tuvaletine götürdü. Erdoğan toplantı sonra- sı yaptığı açıklamada, pro- testoj'u "provokatif" ve "tahrik amaçlı" olarak nitelendirdi. Erdoğan: "Dikkat edin, sadece slo- ganvari bir yöneliş var burada. Bunlar tahrik- tir, bunlar provokatiftir ve bu tür provokatif bir eylemin içerisinde bu- lunmasına rağmen ben arkadaşlarıma gerekeni söyledim. Geçmişi itiba- rıyla da sicilinden ne ya- zık ki, emniyet hemen onu da tespit etti, lekele- ri de olan bir vatandaşı- mız. ama buna rağmen şu anda ne tutukludur, ne gözetim altındadır." Tuvalette bir saari aşkın süre tutulan Mehtap Yurt- luk ve Ali Ergin Demir- han, serbest bırakıldıktan sonra yoksulluğun bu şe- kilde çözülemeyeceğini, sermayenin verdiği kredi- leri daha sonra faizi ile ge- ri alacağını dile getiren Yurtluk, "tşsizlik sektör haline getirildi. Ben Er- doğan'la konuşmak iste- dim. Ama bana söz ver- meyeceklerini bildiğim için toplantının sonunu beklemedim. IMF poli- tikaları halkj fakirleştir- di" dedi. Demirhan da "Fabrikalar kapatılıyor, tarlalar ekilmiyor. Bu şe- kilde fakirleştik. Bin- göl'de hayatını kaybe- denler, işsizliğin getirdi- ği bunalımla intihar edenler bu siyasi irade- nin getirdikleridir" diye konuştu. Istanbul küme düşüyor• Baştarafı 1. Sayfada Eski Mimarlar Odası Genel Başka- nı Oktay Ekinci. yıllardu' sürege- len ihmalin. Recep Tayyip Erdo- ğan ve Ali Müfit Gürtuna'nın bü- yükşehir beledi>e başkanlıklan dö- neminde doruğa çıktığını belirte- rek "Bu aslında sadece bir kültü- rel bir uyan değil, dinci ve rutu- cu siyasetlerin kent tarihi karşı- sındaki aymazlıklarının ulusla- rarası bir ses tarafından dile ge- tirilmesidir" dedi. Ekinci, tarihi yanmadanın "Boğa- ziçi Yasası" gibi özel bir yasaya. kültürel ve tarihi dokuyu koruya- cak kurallara ve yeni bilimsel ku- rullara ihtiyacı olduğunu söyledi. Tarihi yanmadada ilk büyiik yı- kımlann 1950'lerde Adnan Men- deres döneminde başladığını anımsatan Ekinci, günümüze dek Beyazıt, Laleli. Aksaray ve Vatan Caddesi koridorunda çok sayıda Osmanı yapısının, sahil yolu uy- gulamalan sırasında da sur içinde- ki sivil mimari örneklerinin, Un- kapanı-Eviip arasındaki kıyı kuşa- ğındaki yüzlerce mimari yapının, son dönemde de Sultanahmet, La- leli ve Süleymaniye çevresindeki tarihi kalınrılann furistik tesisler ve otoparklar için yok edildiğini anlat- tı. Şehir Plancılan Odası İstanbul Subesi 2. Başkaıu Pınar Özden de "İstanbul gibi bir metropolde durum böyleyse listedeki diğer kentlerin durumu daha vahim- dir" dedi. Özden. bürokratik iş- lemlerin koruma adına yapılan ça- lışmalan daha da ağırlaştırdığına dikkat çekti. Özden, "Tarihi eser- ler için ayn envanter çıkanbyor, imar planı ayrı. Oysa ikisi birbi- rinden ayrılamaz. ikisi de enteg- re olmalı. Çalışmalar var ama bir an önce hızianıp eyleme geçmek gerekiyor" diye konuştu. Gazete- mize değerlendirme yapan Prof. Dr. Hande Süer, "Böyle bir fırsa- tı İstanbul'un kaçırması inanılır değil. Planlamadan uzak kalmak ülke adına da kaygı vericidir. Bu karar sadece İstanbul'u değil, di- ğer tarihi bölgelerimizi de olum- suz etkileyecektir" dedi. Fırat: 6 Nemada Ziraat kusurlu' • Baştarafı 1. Sayfada konuyla ilgili bilgi verdi. AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Fırat, toplantıdan sonra yaptığı açıkla- mada. 1.4 katrilyon liralık miktann Zi- raat Bankası'nda bloke edildiğini, ancak bazı teknik noksanlıklar nedeniyle bu- güne kadar 800 trilyon liranın ödenmiş olduğunu belirtti. En büyiik eksikliğin Ziraat Bankası'nın kayıtlanndaki tek- nik yetersizlikten kaynaklandığuıı ka- bul eden Fırat şunlan söyledi: "Bugü- ne kadar nema ödemeleri yapılırken maalesef banka kayıtlan ile karşüaş- tınlmamış ve dolayısıyla çalışandan toplanmış olan nema bedelleri banka- ya yatırılmadan bazı firmalar tara- fından alınmış. Ancak hâlâ büyük miktarda boşluk buiunuyor." DÜŞÜKÜCRETLERVE NEMALAR PROTESTO EDtLECEK KESKy 60 ilde eylem başlattı ANKARA (AA) - KESK Genel Başkanı Sami Evren, kamu emekçilerinin ücretlerirün düşük olmasını ve nemalannın ödenmemesi- ni protesto amacıyla 60 üde eylem başlattık- lannı belirterek "Siyasi iktidar, demokratik tepkilerimizi algılamak ve gereğini yerine getirmek durumundadır. Aksi halde, ey- lemlerimiz ve tepkilerimiz büyüyerek de- vam edecektir" dedi. Evren, Eğitim-Sen Ge- nel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantı- sında, "merkezi ve yerel yönetim reformla- rı adı altında kamunun tasfiyesi için hazır- ukların sürdürüldüğünü" savundu. Kamu Personel Rejimi Reformu adı altm- da, kamu emekçilerinin sözleşmeli hale geti- rilerek iş güvencelerinin ortadan kaldınhnak istendiğini belirten EvTen, "Çaüşma yaşamı, iş saatferinin belli olmadığı esnek isrihda- mın hâkim olduğu, ücretlerin ise kriterleri belli olmayan bireysel performansa bağlan- dığı keyfi uygulamaların hâkim olacağı bir hale getiriliyor" diye konuştu. Dünya çocuklarına Nil esintileri • Baştarafı 1. Sayfada kavramlann yok olmaya yüz tuttuğu 21. yüzyılda bir insanlık dersi olarak uzun süre anımsanacak. îstanbul AKM'de bugün yapılacak gösteri, saat 20.00"da başlayacak ve izle- yerüere unutulmaz anlarya- şatacak. Dünyadaher 11 saniyede bir çocuğun ölümüne yol açan ve her gün 20 bin kişi- ye bulaşan AIDS'in Afrika Kıtası'nı yok olmariskiile karşı karşıya getirdiği ve meydana gelen depremler- de, ölümlerin büvük çoğun- luğunu çocuklann oluştur- duğu gerçeğinden hareket- le sunulacak gösterinin bü- yük ilgi görmesi bekleni- yor. Daha önce Paris, Lond- ra, Moskova, Berlin, Mad- rid, Roma gibi dünya baş- kentlerinde binlerce izleyi- ci ile buluşan "Mısır Gece- leri"ni Mısır Kültür Baka- m Samir Farag. BM AID- S'le Savaşım Örgütü UNA- IDS Başkam Roje Sallah da izleyecek. G U N D E M MLSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada yonun kurulmuş olmasını olumlu karşılıyoruz, soru- nun çözümü için önce masaya gelmesi gerektiğini düşünüyoruz. Ancak bu komisyonun çalışmaların- da, en azından şu ana kadar, sonuca gidici bir du- rum göremiyoruz. Dikkatimizi çeken çelişkileri sıralayalım... Komisyon üyeleri, yeri geldikçe yolsuzlukları önle- menin önündeki başlıca engel olarak şunu gösterdi- ler: Ticari sır! Bunda elbette gerçeklik payı olabilir. Ancak ko- misyonun dinlediği kişilerin verdiği ifadeler de elek- ten geçirilerek kamuoyuna duyurulmuyormu? örne- ğin, Cıngıllıoğlu'nun verdiği bilgiler daha geniş, Korkmaz Yiğit'in verdiği bilgiler daha dar tutuldu! Acaba ticari sırrın kaldırılmasını isteyen komisyon, "bilgi sımnı" şart mı görüyor? Bu hafta Meclis'te âlem var. Son anda değişiklik olmazsa, cuma günü Mesut Yılmaz, perşembe gü- nü Hüsamertin Ozkan, birkaç gün içinde GüneşTa- ner, Hasan Önal, Zekeriya Temizel dinlenecek. Anlaşılan komisyon üyeleri 9O'lı yıllarda Türkiye'de değildiler, belki de Mars'taydılar. Bu yüzden nelerol- muş bitmiş, dönemin yöneticilerinden dinleyecekler! Bize öyle geliyor ki; pek çok darbeye, erozyona kar- şın hâlâ görevlerini eksiksiz yerine getirmeye çalışan devletin denetim elemanlarının raporlarını dikkatli okusalar, daha geniş bilgi sahibi oluriaıi Mesut Yılmaz'ın kardeşi Turgut Yılmaz, komis- yonda adının geçtiğini, yakında çağrılacağını gaze- telerde okuyunca ilanla yanıt verdi. Komisyona ilanen meydan okudu... Komisyondan buna şu karşılık gel- di: "Bizim Turgut Yılmaz'ı dinleme düşüncemiz yok!" Geçmişteki aklamaların gölgesi Araştırma Komisyonu'nun görevi 5 Temmuz'da bi- tiyor. Süre uzatım hakkını kullandığı için ek süre yok. Komisyon bir başka deyimle uzatmaları oynuyor. Normal sürede sesi çıkmayan komisyonun son da- kika ataklarının ardından, soruşturma komisyonlan- nın kurulması bekleniyor. Komisyon Başkanı Azmi Ateş, "En az 5 soruştur- ma komisyonu çıkar. Bakarsınız 7-8 tane olur. Bir ko- misyon birden fazla konuya bakabilir" dedi. Soruştur- ma komisyonu, araştırmadan daha ciddi. Devamın- da Yüce Divan yolu da görünebilir. Böyle bir durumda ortaya ilginç bir tablo çıkacak: Çeşitli yolsuzluk suçlamaları nedeniyle yargılan- makta iken milletvekili seçilen ve bu nedenle de do- kunulmazlık zırhına sığınıp yargılanması durdurulan 20'yi aşkın milletvekili de oy kullanacak! Bu da bir başka yaman çelişki... Komisyonun AKP'li üyelerine diyoruz ki: Sayın üyeler, çabanızı saygıyla karşılıyoruz, destek- liyoruz. Dileriz, Türkiye'de yolsuzluklardönemi kapa- nır. Siyasetçi destekli vurgunlar sona erer. Araştırma- lannızın en önemli halkasını bu oluşturuyor. Hakkın- da soruşturma açılmasını isteyeceğiniz kişiler, eğer yeniden milletvekili olsaydı, çalışmalarınızın anlamı ol- mayacaktı. Çünkü dokunulmazlık zırhına sığınacak- lardı. Bu durumda AKP'li milletvekilleriyle ilgili soruş- turmaların devamı önümüzdeki dönem milletvekili seçilmemelerine mi bağlı? Artık sona eımesini yürekten dilediğimiz bir gele- nek var: Bu tür konularda siyasetçi siyasetçiyi üzmüyor! AKP Grup Başkanvekili Faruk Çelik de bunun far- kında. Dün dedi ki: "Geçmişte aklamalann nasıl yapıldığını çok iyi bili- yoruz. Biz de yaşadık. Bundan sonra böyle olmama- lı. Olursa AKP'nin geleceği tehlikeye girer!" Yanılırsak bu köşede bangır bangır bağınp, "Yaşa- sın yanıldık. Yolsuzluk komisyonları çok ciddi iş yap- tı. Sonuç aldı" diyeceğiz. Ama korkanz bu dönemdeki araştırma-soruşturma komisyonları da yolsuzlukları "d-inleme" komisyon- lan olarak tarihe geçecek! [email protected] Bandırma'da 5.1'Nk deprem • tstanbul Haber Servisi - Balıkesu-'in Bandır- ma ilçesinde dün akşam saat 20.44'te 5.1 büyüklü- ğünde bir deprem meydana geldi. tstanbul, Bursa. Çanakkale ve İzmir"de hissedilen deprem herhangi bir can veya mal kaybına yol açmazken, ilçede ve hissedildiği bölgelerde paniğe neden oldu. Aynı bölgede saat 20.47 'de 4.1, 21.05'te ise 3.0 büyük- lüğünde iki artçı sarsıntı kaydedildi. 'Tamamen yanlış anlama' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ü ziyaret eden TÜSÎAD Başkanı Tuncay Özilhan, ABD ziyareti sırasında söylediğı "Washington, GüFün ziyaretini istemi- yor" sözlerinin yanlış anlaşıldığını savundu.Özil- han, 6. uyum paketi ile ilgili olarak "Hükümetten bu konuda kararhlık mesajı aldık. Sivil toplum örgütü olarak onun yanmdayız" dedi. Eski bakanlara soruşturma yolu B ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yolsuzluk- la mücadeleyi "geçmiş dönemle hesaplaşarak" başlatan AKP ıktıdan, 5 bakan hakkında yeni "sonışturma komisyonları" kurulması için düğ- meye bastı. Haklaruıda komisyon kurulacak eski başbakan ve bakanlar arasında Mesut Yılmaz, Hüsamertin Özkan, Yaşar Okuyan, Güneş Taner ve Cumhur Ersümer'in adlan geçiyor. Köy muhtarı öldürüldii • BİNGÖL (AA) - Bıngöl'ün Genç ilçesine bağlı Döşekkaya Köyü Muhtan Ali Keleş, ikamet ettiği Güllüce mezrasında, gece saat 21.00 sırala- nnda, 7-8 kişi tarafından evınden alınarak götü- rüldüğü kırsal alanda öldürüldü. Olayın terör örgütü K.\DEK militanlan tarafından gerçek- leştirildiği iddia edildi. Fatih'te gaspçı dehşeti • tstanbul Haber Servisi - Fatih'te, bıçak ve silah tehdidiyle etkisiz hale getirerek 1 "ini yara- ladıklan 3'ü bayan 6 gencin para. ziynet eşyası ve cep telefonlannı alan 3 kişiden 1 'i kaçarken denize düşünce polislerce yakalandı. Olay yerin- den kaçan 2 gaspçının da yakalanması için emniyet güçleri çalışma başlattı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle