Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 10HAZİRAN2003SAL
HABERLER
AKP hükümetinin bashsıyla istifa eden
eski Diyanet Işleri Başkanı Mehmet
Nuri Yılmaz, Cumhuriyefe konuştu:Insanlann
harcanmasıhoşdeğilTürkiye'nin sevgiye
ihtiyacı var
"Iktidarlar hiçbir aynm
yapmadan herkesi rahmetle
kucaklamalı. Türkiye'nin
sevgiye ihtiyacı var. Ehil ve
uzman olan insanlann
harcanması hoş bir şey
değil. Çünkü insan kolay
yetişmiyor."
Dengeleri
gözetmek lazım
"Diyanet'te görev yapmak o
kadar kolay değil çok zor.
Çünkü dengeler var.
Dengeleri gözetmek lazım.
Din-devlet ilişkisi, siyaset
ilişkisi her zaman normal
seyrinde gitmez, bazen
sancılı da olur."
Avrupa'da camiler
rant kapısı
"Avrupa'da camilerin rant
kapısı haline gelmesinde
Diyanet'in o ülkelere geç
girmesinin etkisi oldu.
Bunun böyle oluşunu siyasi
mülahazalar da etkiledi.
Tarikatm, grubun, teşkilatın
camisi olmaz."
METİN GÜR
Atatürk'ün atadığı Rıfat Börekçi"den sonra
11 yılla en uzun süre Diyanet Işleri Başkanlığı
yapan ve AKPnın iktıdara gelmesinden sonra
hükümet baskısıyla karşılaşan eskı Diyanet
Işleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz, istifasının
ardından Cumhuriyefe konuştu. 11 yıllık
Diyanet İşlen Başkanlığı sırasında gelen
hüİcümetlerle çok uyumlu çalıştığını, her
zaman ıktidar partilennden destek gördüğünü
söyleyen Yılmaz, kadrolaşma girişimlerini
onaylamadığını belirterek, "İktidarlar
hiçbir aynm yapmadan herkesi rahmetle
kucakiamal]. Türkiye'nin sevgiye ihtiyaa var.
Ehil ve uzman olan insanlann harcanması hoş
bir şey değiL Çünkü insan kolay yetişmiyor"
dedı. Yılmaz'ın sorulanmıza verdiği
yanıtlar şöyle:
- Güçlü bir teşkilat olan, birçok akımın ilgi
odağı haJine geien Diyanet'te başkanlığınız
sırasında ne gibi sıkmülaıia karşıiaşünız?
- Diyanet'te görev yapmak o kadar kolay değil,
çok zor. Çünkü dengeler var. Dengeleri
gözetmek lazım. Din- devlet ilişkisi, siyaset
ilişkisi her zaman normal seyrinde gitmez,
bazen sancılı da olur. Ancak Diyanet'in devlet
bünyesinde olması Türkiye koşullannda her
zaman yadırganmamalıdır.
İslam ve terör
- ABD ve İngiltere'nin Irak'ı işgal etmelerini
nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Irak'ta despot bir yönetim tarzı vardı. Halk
yönetimden hoşnut değildi. Bu tür yönetimi
İslam dini kesinlikle reddeder. Kuran'da, "Bir
ülkcnin başuıdaldler despotsa o iilke yok
olmaya mahkûmdur*" denir.
Müslümanlıkta halk idaresi önemlidir. Arapça
bir deyim vardır: "Halkm dili halkın
kalemidir." Halkın iradesini hiçe sayamazsıruz.
Din v e vıcdan hürnyetı ıhlal edilirse bunun
İslamla bağdaşır bir tarafi olur vmf! Siz bunlan
yapamazsanız bir başkası gelir zorla yaptınr.
îslam dünyası kendine gelmeli. İslam
merkezîdir. tslam ülkeleri insana önem
vermeli, insanca yaşamayı sağlamalıdır.
Savaşla ne halledılir? Savaşın getirdiği kindir,
nefrettir. islam ülkelerinde görülen terör
hareketlerinin temelinde geçmişte ülkelerin
sömürülmesi ve işgal edilmesı yatmaktadır.
Biz terörü meşru görmüyoruz ama böyle.
İslam, terörü hiçbir zaman onaylamamıştır.
Cuma namazı ve lcadınlar
- Kadınlann Cuma namazuıa katüıp
kaülamayacaklan konusunda çeşitti görüşler
var, tarüşüıyor. Siz bu bağlamda ne dersüıiz?
- Kadınlann Cuma ve cenaze namazlanna
katılmalarını teşvik edici açıklamalanm oldu.
Ancak Cuma namazlarında özellikle merkezi
camiler çok dolu oluyor, cemaate yetmiyor.
Nedeni, Cuma namazı tek başına kılınamayan
namaz olduğu içindir. Dince, kadınlann Cuma
namazı kılmalannda hiçbir engel yoktur,
faydası vardır. Hatibin okuduğu fetvayı
dinlerler. verilen vaazı izlerler. Bizim cami
mimari tarzımızda "MahfiT dediğimiz ayn bir
bölüm vardır. Kadınlar bu bölümde kılarlar.
Toplantı salonunda oturur gibi değil, namazda
bir saf düzeni vardır.
Kadınlann erkeklerle saf rutmalan uygun
olmaz. İbadetin insana huzur vermesi gerekir.
Huzur zedelenirse kılman namazdan bir fayda
gelmez. İbadetin özü gönül huzurudur. Gönül
huzuru ile kendını Allah'a vererek ıbadet
etmektir. Aynı mekânda kılınacaksa erkekler
önde, kadınlar arkada saf tutmalıdır.
75 BlN CAMÎSÎ, 89 BÎN KADROSU VE 74 BÎN ÇALIŞANI BULUNUYOR
Diyanet'te siyaset ağırlığı75 bin camisi, 89 bin kadrosu ve 74 bin
çalışanı olan Diyanet Işleri Başkanlıgı'nda,
ne kadar polirikanın dışında kalma çabası
verilse de siyasi partilerin ağırhğından
bahsetmemek olanaksız. Diyanet'te; merkez
teşkilatında müftü, vaiz, imam, Kuran kursu
öğretmeni, müezzin olarak çalışan, din
hizmeri sınıfında görev yapan yaklaşık her
partiden 800 kişinin çalıştığı belirtiliyor.
Birinci sıra DYP ağırlıklı, ikinci sırada ise
MHP geliyor. DYP'nin önde oluşunun
nedeni, bu partinin iktidar olduğu dönemde
Diyanet'e kadro verişinden kaynaklanıyor.
MHP'nin kaynaklandığı taban ise imam
hatip okullan ve ilahiyat fakülteleri. Çok
sayıda imam hatip okuilannın açıhşı ve
buraya giren çocuklann yüzde 99'a
yakınının yoksul ailelerden gelmesi,
MHP'nin bu gençlere yönelik sürdurdüğü
çalısmasıyla Diyanet'teki etkisini arttınyor.
- Almanya, Fransa, Hollanda ve Belçika gibi
ülkelerdeki Türkiye kökenli islam kuruluşlannı
yakından tanıdıgıııiTi düşünüyorum. Bu kadar
bölünmüş olmalanıu. çok sayıda radikal dinci
gruplann ohışmasuu, dinin rant getiren bir
araç olarak kullanılnıasuıı neye bağhyorsunuz?
Rant kapısı camiler
- Bunda Diyanet'in o ülkelere geç girmesinin
etkisi oldu. Camilerin rant kapısı haline
gelmesi onaylanacak bir şey değildir.
Bunun böyle oluşunu siyasi mülahazalar da
etkiledi. Tarikatın, grubun, teşkilatın camisi
olmaz. Bölünme, gruplara aynlma îslamın
birlik ruhuna ters düşmektedir. Müslümanın
camisi vardır. Bizdekı cemaat Hıristiyanhktaki
cemaat değildir.
- AKP hükümetinin apartmanlann alünda
ibadet yerierinin açılması güişimini nasıl
buluyorsunuz?
- AB uyum paketine bağlanarak bu konu
kamuoyuna yansıtıldı. Halbuki Avrupa
ülkelennin hiçbirinde apartmanlann altında
Idlise yok. Apartmanlann altında "mabet"
ibadet edilen yer anlamına geliyor. Bunun
içine kilise de girer. Her inananın ibadet yen
olur. 1998'de bizim girişimimizle çıkanlan bir
yasa ile cami yapımı bir esasa bağlanmıştır.
Yani izne tabidir. MüftüJerin uygun göreceğı
ve ihtiyaç olan yerlerde, belirlenen kiriterlere
göre cami yapımı öngörülmüştü. Bu yasa
camilerin görevini de Diyanet'e veriyor.
Apartmanlann altında ibadet yeri açılması
nereden çıktı? Herhangi bir yerleşim
merkezinde camiye ihtiyaç varsa orada
müstakil cami yapılsın. Apartmanlann altında
yapılmasını uygun görmüyorum.
Dlnler arası dlvalog
Arapça, Farsça, Osmanlıca ve az Fransızca
bilen Yılmaz, "Dinler Arası Dryalogu" da
şöyle anlatıyor: "Papayı ziyaretimde Dinler
Arası Diyalogun anlaşmasmı imzaladık. Güncel
Dini MeseJeler İsrisare Toplanfısı adı aJtında
toplantüar düzenledik İslam dinine sızmış olan
banl inançlann temizlenmesi konusunda
ilahiyat fakültelerinde, imam hatip *
okullannda istehilen düzeyde din adamı
yetiştirilmediği vurgulanıyor. Nedeni,
öğretim üyelerinin siyasallaşmasına ı
bağlanıyor. "Üahiyat faküJtelerinde
ilahiyatçı yetiştirUsin" sözleri Diyanet
içinde seslendiriliyor. Bir görevli "Dini.
öğreten insanın devtetie banşık olması ;
lazım. Laik sistemi benimsemesi '
zonınludur" diyor. '
çahşmaian başlatnk. Başka bir önemli
girişimimiz Diyanet Araşürma Merkezi'nin
(DİYAM) kuruluşu oldu. Bu, bilgi ve strateji
üreten bir merkez. tslam dini başta olmak üzere
bütün dünya dinlerinin araşünkhğı bir merkez.
Başlıca çalişmalanmızdan biri de hizmet içi
eğitim. Türkiye genelinde 11 eğitim merkezi
oluştu. Bunlarda sürekli eğitim vapüıyor. Aynca-
ihrisas kurslan açıldL Daha önce bu kurslann
sayısı bir idi, bizim dönemde 5'e yükseidL Bu
kurslann süresi iki buçuk, üç yiL Hocalann
müftü olabilmesi için bu kursu birJrme
zonınluluğu getirildi." Yılmaz bu uygulamalar.
sırasında kimlenn karşı çıktıgını da dile
getirerek sözlennı şöyle tamamladr "Bazı
çevrelerden olumsuz tepkiler aldığun oldu.
Başkanüğımızda da tepki gösterenler vardı.
Kimi basuı organlan, bazı mihraklar bunun
önünü ükamak için çaba sarf etti. Bunu da
yapüran mihraklar vardı. Di\anet'ten
aynlanlar, kıskananlar vanü. Türkiye'de çeşitii
akunlar var. Her j enive karşı çüahyor. Ama
kamuoyu olumlu karşıladı. Biz vdmadık,
volumuza de\am ettik"
DtYANET'TE AYDIJVLANMA DÖNEMÎ- Mehmet Nuri Yılmaz'ın yakın çevresi, Yılmaz'ın 11 yıllık başkanhk dönemini
Diyanet'te aydınianma dönemi olarak tammbyor. Bu dönemde Diyanet'in yüksek bir temsil gücüne kavuşturulduğu belirtiliyor.
1966'dan beri Diyanet'te görev yapan Mehmet Nuri Yümaz, teşkilattaki çahşmasına yönelik yaşamöyküsünü ise şöyle dile
getiriyor: "Kuran kursu öğretmenliğj ile göreve başladım. Ardından vaizlik yaptım, Vakıflar Genel Müdüıiüğü'nde çevirmen
olarak çalışüm. Din İşleri Yüksek Kurulu'na seçildim, bunu Diyanet tşleri Başkan Yardınicılığı'na atanmam takip etti"
CHP Mîlletvekili Yakup Kepenek'in soru önergesini Başbakan Erdoğan yerine Devlet Bakanı Mehmet Ali şahin yanıtladi:
Sezer'e Cumhııriyet gibi komışuyorsunuz denmedi
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - CHP Ankara
Milletvekili Yakup Kepenek'in
soru önergesini yanıtlayan
Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Mehmet Ali Şahin,
Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı
Ahmet Necdet Sezer'e
"Cumhuriyet gazetesi gibi
konuşuyorsunuz" dediği
haberlerini oldukça "gecikmeH"
olarak yalanladı.
Soru önergesi
Kepenek, Başbakan Erdoğan'ın
Cumhurbaşkanı Sezer'le
haftahk olağan görüşmelerinde
"Cumhuriyet gazetesi gibi
konuşuyorsunuz" dediği
haberlennı bir soru önergesiyle
TBMM gündemine taşıdı. Soru
önergesini Cumhurbaşkanı
Sezer'le haftalık görüşmeyi
yapan Erdoğan yerine
Başbakan Yardımcısı Şahin
yanıtladı:
Türkiye Cumhuriyeti
başbakanlannın
cumhurbaşkanlan ile haftahk
görüşmeler yapması bir
gelenektir. 59. cumhuriyet
hükümetinin Sayın Başbakanı
da Cumhurbaşkanı Sezer ile bu
geleneği sürdürmektedir. Bu
görüşmeler, Sayın
Cumhurbaşkanı ile
Başbakan'ın baş başa yapnklan
basuıa kapalı görüşmelerdir. Bu
görüşmelerde devletimizi ve
halkınuzı ilgilendiren önemli
konularda karşılıklı fikir
teatisinde bulunuJur ve
gorüşmede herhangi bir
gazetenin gündem yapılması
mümkün değildir. Basında yer
aldığuu belirttiğiniz ifadeler
tamamen uydurma ve hayal
ürünüdür."
SALI
ORHAN BURSALI
Siyasal Kuvyetler
Cumhupiyeti
"İki Cumhuriyet- Bir Soru" başlıklı "Pazar" ya-
zımda, sivil ile asker kesimin iki ayn cumhuriyet ola-
rak yanyana varlıklannı sürdürdüklerini, birbirlerinin
işlerine fazla kanşmama zımni anlaşması içinde ol-
duklannı yazmış, Türk Silahlı Kuvvetler Cumhu-
riyeti"nin, "Türk Siyasi Kuvvetler Cumhuriye-
ti"ne, gelecek, vizyon, eğitim vb açılanndan üstün
dunjmda olduğunun altını çizmiştim. Güncel sorum
şuydu: (Askerler de müdahaleleriyle Türkiye'nin si-
yasal -ve ekonomik- kaderinde rol oynadıklarına
göre) Türkiye'nin bugünkü kötü durumunda ağırlıklı
sorumluluk atanmışlarda mı, yoksa seçilmişler-
de mi?
Bu soru şu açıdan da önemli: Ülkenin -mesela
gelişmemesinde - başlıca sorunu,- siyasetçe doğru
dürüst yönetilmemesinde mi? Yoksa, askerlerin,
çeşitii konularda sivil hayata müdahalelerinde mi?
Bu yazılar, daha çok objektif bir durumu oraya çı-
karmayı amaçlıyor.
• • •
Derdimi biraz özetledikten sonra, bugünkü konu-
ya gelelim. Yani Türk Siyasi Kuvvetler Cumhuriye-
ti'nin durumuna...
Türkiye, yakın zamanda tarihinin en büyük eko-
nomik vurgun dönemini yaşadı. Buna kimsenin iti-
razı var mı? Bu hazine vurgunu, dolandıncılığı, hır-
sızlığı ne derseniz deyin, siyasi iktidariar dönemin-
de ve esas olarak siyasi-işadamı- bürokrat üçgeni
aracılığıyla gerçekleşti. Buna bir rtirazı olan var mı?
Bu alçakça kumpas ve soygunun boyutlan 100
milyar dolariarı aşıyor. Doğru mu, yanlış mı? Bun-
dan önceki hükümetler dönemlerinde, gündeme
gelen bu soygundan tek tek sahneler, Meclis'te ku-
rulan alçakça ve ahlaksızca siyasi ittifaklarla kapa-
tıldı. Doğru mu yanlış mı? (Ecevit, benim hüküme-
tim döneminde (Yani Mesut Yılmaz ve MHP ortak-
lığında) neyi araştıracaklarmış diye soruyor! Kah
kah!)
Siyasi- bürokrat -işadamı anlaşması ile 11 milyar
dolan hortumlama, geri kalanı batırma olmak üzere
40 milyar dolanmız bankalarda. Doğru mu?
Şu sıralarda Meclis Yolsuzlukları Araştırma
Komisyonu yeniden geçmiş yolsuzlukları günde-
me getirdi. Türkiye Cumhuriyeti'nin, kurulan büyük
kumpasla nasıl soyulduğu devletin namuslu kalmış
birimlerince bir bir ortaya çıkartılırken, operasyonlar
Ecevit- Yılmaz- Bahçeli ve onlardan önceki koalis-
yon döneminde birer birer devre dışı bırakıldı..
Operasyonları yürütenler görevlerinden alındı (Ba-
kan- müsteşar, polis müdürleri vb). Bunlar da doğ-
ru, değil mi?
Görevlerden alınanlardan, eski Ankara Organize
Suçlar Şube Müdürü Şerafettin Bural, (Onu he-
men tam yetkiyle eski görevine getirir ve işe yara-
maz MASAK'ı ona bağlanm!) hayali ihracatı araştı-
ran Örümcek Ağı operasyonunda önemli siyasi
isimlere dayanınca görevden alındık, dedi. 38 ayn
suç örgütüne rastlamışlar ve sadece ikisini çözebil-
mişler. Siyasiler (tabii başta ANAP AŞ), tamam bu
kadar yeter, demiş. Bural'a göre, eğer sürdürebil-
seydik 50 milyar dolariık hortumlama gün ışığına çı-
kacaktı, dedi. Bu tahmini yapan işin içinde bir in-
san.
Sadece iki rakam, bankalar 40 milyar+örümcek-
ciler 50 milyar=90 milyar ediyor. Bunun Beyaz
Enerjisi var (Neredeyse tüm zamanlann enerji ba-
kanlıklan kimin elindeydi? ANAP A.Ş.'nin tabii). Da-
ha Bayırdırlığı var, Bayındırlığı... Tabii asker-sivil
katılımlı Susurluk'u da var...
• • •
Türk Siyasi Kuvvetler Cumhuriyeti'nden man-
zaralar bunlar, hepinizın bildiği, ama sivil- asker de-
ğerlendirmesinde kimsenin asla dikkate almadığı...
Türk Siyasi Kuvvetler Cumhuriyeti'nin sadece
yolsuzluklarıyla mı, Avrupa'nın yanıbaşında 2000
dolarlık, sürekli ekonomik ve toplumsal kriz içinde-
ki, Pentagon ve Avrupa Birliği'nin sık sık bodosla-
madan bindirdiği bir Türkiye'yi yaratıldı, sanıyorsu-
nuz?
Hayır, ülkemize kurulan ekonomik kumpas, ola-
yın sadece bir yönü.
Başka yönleri, manzaraları da var Türk Siyasi
Kuvvetler Cumhuriyeti yönetimlerinin.
örneğin, boşa giden aptal yatınmlan saymayalım
mı? (Ki bunlar da yolsuzluklarla ilintili, bir köşesin-
den). Sanınm Ankara Ticaret Odası, bunlann ra-
kamını 195 milyar dolar olarak hesap ettirmişti.
Yapmadıklan, yeteneksizliklerinden ve günlük ve
oy kaygılanndan dolayı başaramadıkları var. Türki-
ye'nin ekonomik ve politik vizyonunu belirieyeme-
diler. Ülkemiz insanının ve kurumlannın önüne, orta
ve uzun vadeli, dünya ekonomi-bilim ve teknolojisi-
ni dikkate alan ve ülkemizi ileri ülkeler düzeyine
yükseltecek bir plan program koyamadılar.. tam
tersine, plan ve programları çöpe attılar...
Türk Siyasi Kuvvetler Cumhuriyeti'nin politik,
ekonomik, toplumsal yönetim manzarası, büyük re-
zaletlerle doludur. Baştan aşağı neredeyse bir ba-
şansızlıklar öyküsüdür.
Türkiye'nin bugünkü ekonomik sefaletinden aca-
ba esas olarak hangi güçler sorumludur, siyasi ce-
nah mı yoksa askeri cenah mı? Türk Siyasi Kuv-
vetler Cumhuriyeti ülkemizi adam gibi, ülke gibi,
çağdaşça yönetme rüştünü ne yazık ki ispat ede-
memiştir. Once bunu saptayalım, sonra askere ba-
kalım...
[email protected].
15. DENEME SINAVI YANIT ANAHTARI
SÖZEL BÖLLIM
l B. 2.D. 3.C, 4.D, 5.C, 6.C, 7.D, 8.B, 9.E, İO.C,
ll.D, 12.B, 13.C, 14.D, 15.D, 16.C, 17.A, 18.D,
19.C, 20.B, 21.E, 22.C, 23.D, 24.D, 25.C, 26.C,
27.D, 28.E, 29.C, 30.E, 31.D, 32.D, 33.E. 34.A,
35.B, 36.A, 37.C, 38.D, 39.C, 40.B, 41.A, 42.E,
43.D, 44.E, 45.B, 46.D, 47.A, 48.D, 49.B, 50.A,
51.E, 52.C, 53.E, 54.E, 55.C, 56.B, 57.E, 58.E,
59.B, 60.C, 61.C, 62.C, 63.B, 64.E, 65.E, 66.B,
67.C, 68.D, 69.D. 70.A, 71.E, 72.A, 73.D, 74.C,
75.E, 76.D, 77.E, 78.C. 79.B, 80.A, 81.D, 82.C,
83.C, 84.E, 85.C, 86.A. 87.D, 88.D, 89.B, 90.A.
SAYISAL BOLUM
1 .C, 2.A, 3.B, 4.D, 5.E, 6.B, 7.B, 8.A, 9.A, 10.C,
11.A, 12.B, 13.D, 14.E. 15.C, 16.C, 17.B, 18.C,
19.D, 20.E, 21.D, 22.B, 23.A, 24.B, 25.C, 26.E,
27.C, 28.B, 29.E, 30.A, 31.D, 32.A, 33.E, 34.B,
35.C, 36.E, 37.A, 38.D, 39.B, 40.C, 41.A, 42.A,
43.B, 44.C, 45.D, 46.E, 47.E, 48.D, 49.E, 50.A,
51.C, 52.A, 53.A, 54.A, 55.E, 56.B, 57.D, 58.A,
59.C, 60.C, 61.C, 62.B, 63.C, 64.D, 65.B, 66.B,
67.C, 68.A, 69.B, 70.D, 71.E, 72.E, 73.A, 74.E,
75.D, 76.C, 77.D, 78.B, 79.B, 80.E. 81.C, 82.D,
83.D, 84.B, 85.E, 86.C, 87.C, 88.D, 89.A, 90.A.