Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
S.A/FA CUMHURİYET 10HAZİRAN2003SALI
14 J. U J \ kultur@cumhuriyet.com.tr
Agatha Christie, Mata Hari, Greta Garbo, Ian Fleming ve Tuluyhan Uğurlu ile gizemli bir yolculuk
DoğuEkspresi'nde müzikKültür Servisi - Biri, edebiyat dün-
yasnın hâlâ çözülemeyen sırlarla do-
lu polisiye romanlannın rakipsiz yaza-
n... Doğu Ekspresi Cinayeti'nin yara-
tıcıs... Dığen, müzık dünyasının ev-
renkâinat, ınanç konulan ve ritüeller-
le beslenen mıstik bestecisi... Doğu
Eksf resi konseri ıkı sanatçıyı bir ara-
ya getıriyor.
Tuluyhan Uğurlu. ikinci kez Sirke-
cı Gan'nda vereceği konsercte Orient
Express yolculannın konakladığı Pe-
ra Palas Oteli'nın loş kondorlannda
dolaşıyor ve Agatha'dan Mata Hari'ye.
James Bond yazan Ian Flerning'den
AlfredHitchcock'a kadar pek çokün-
liinür. İstanbul maceralan görüntüler ve
anekdotlarlaekranayansıyor. Multrviz-
yon eşliğinde \enJecek konserde özel-
likJe Agatha Christie'nin sırlarla dolu
îstanbul serüvenlerine yeni yorumlar
katılıyor.
Çay ve pişmaniyeyte nostalji
Tuluyhan Uğurlu'nun 200'e yakın ta-
rihı görüntü eşliğinde sunulacak "Do-
ğu Ekspres* başlıklı konserinde konuk-
Iar, önce tren nostaljisini yaşatrnak ıçin
çay ve pişmaniyeyle afırlanıyorlar.
Peronda verilecek bu nostaljik ikra-
mın ardından tarihi bekleme salonuna
geçiyorlar ve îstanbul Sirkeci Gan 'ndan
bineceklen trenle Istanburdan Hicaz
ve Bağdat'a doğru uzun bir yolculuğa
çıkıyorlar. Doğu Ekspresi ıle 20. yüz-
yıhn sonunda tarihi birpencereden ün-
lü Şark Ekspresi yolculan ile taruşıp
Agatha Christie ile sohbet ettikten
sonra Kurtuluş Savaşı yıllannda Mus-
taf KemaJ ve genç Türkiye'nin kuru-
culan ıle birlikte Cumhuriyet trenleri-
ne binıp Atatürk'lü yıllann Cumhun-
yet coşkusunu yaşıyorlar.
Konserin ikinci bölümünde konuk-
lanmız bir tren penceresinden belki de
hiç görmediklen Anadolu'yu görecek-
ler... Son bolüm ise Osmanlı 'nuı çöküş
yıllanndaki büyük rüyası Hicaz Demir-
yolu ile Anadolu topraklanndan kal-
kan tren Halep, Şam, Beyrut, Kudüs,
Mekke, Medıne, Musul, Kerkük'e doğ-
ru yol alacak. Doğu Ekspresi Bağdat'ta
bir süre kalıp günümüze dönecek. Kon-
serin bu bölümünde seyirci kısa bir sü-
re ıçin de olsa bir tren penceresinden
dünyaya Ortadoğu'dan bakacak...
Doğu Ekspresi'nın Pera Palas'ı iş-
leyen özel bölümünde, 1964 yılın-
dan ben otelin çeşitli bölümlerinde ça-
lışan CevatBa>indır'ın kalan rezer-
vasyon defterleri, anekdotlar, geç-
mişte çalışan personelden öğrenilen
bilgiler, sahaflardan toplanan kitap-
lardan derlediğı bilgiler yer alacak.
Bunlardan bazılan şöyle: Agatha
Christie, Pera Palas 411 numarah oda-
da 1926-1932 yıllan arasında p>ek çok
kez kaldı. O dönemin personeli onu
Miss Murple olarak tanıyordu. Hiç
evlenmemiş bir Miss Murple.
Agatha o yıllarda kocasından bo-
şanmak üzereydi ve çok zaman kim-
seye haber vermeden tstanbul'a geli-
yordu. Daha sonra romanlannda da
çok kullanacağı yaşlı ve meraklı bir ka-
dın karakterini kendine çok yakışnrmış-
tı. Otelin üst düzey personeli dışında
herkes onu bu isimle çağınrdı. Agat-
ha Christie, îstanbul'da kaldığı yıllar
içinde derin dostluklar edinmişti. Hat-
ta Istanbul'da o devrin ünlü ailelerin-
den birinin oğluyla arasında duygusal
ilişkiler başlamıştı.
1926'da eşinin ihanetini öğrendiği
ve kendisine nehirde boğulmuş süsü ve-
rerek Îstanbul 'a geldiği bilinmektedir.
Miss Murple adıyla Pera Palas'a yer-
leşen ünlü yazann daha sonra otelde-
ki odasını boşaltmadan yalıya geçtiği
ve Yeniköy 'de bir yalıda büyük bir aşk
yaşadığı da söylenenler arasmdadır.
Agatha kocasından 1928 yılında bo-
şandı. Îstanbul 'a geliş gidişleri ise 1932
yılına kadar sürdü. Agatha Christie,
vasiyetinde bir hatıra defterinden söz
etti ama, hayatına ve romanlanna ait
ipuçlanrun bulunduğu bu defterin ne-
rede olduğunu söylemedi.
Agatha'nın nıhu~
1979'da VVarner Bros, "Agatha" fîl-
minin çekimlerinden sonra Hollyvvo-
od'un ünlü medyumu Tamara
Rand'den Agatha'nın ruhunu çağır-
masını istedi. Ünlü medyum, yanında
uzmanlarlabirlikte transa geçerekAgat-
ha'yla konuştu ve 411 numarah oda-
da bir anahtar olduğunu öğrendi. Ger-
çekten anahtar kapının arkasındaki dö-
şemede bulundu. Agatha'nın ruhu, bu
anahtann, hayatının sırlannı ortaya çı-
karacak hatıra defterinin içinde bulun-
duğu kutuyu açacağını söyledi.
Tamara Rand bir sonraki seansta
411 numaralı odada, anahtan eline
alarak sırlan tamamen çözebileceği-
ni açıkladı. ancak Pera Palas grevinin
başlaması olaylara nokta konulması-
• Tuluyhan Uğurlu,
Sirkeci Gan'ndaki
konserinde Orient
Express yolculannın
konakladığı Pera Palas
Oteli'nin koridorlannda
dolaşıyor ve Agatha'dan,
Mata Hari'ye, Ian
Fleming'den Alfred
Hitchcock'a kadar pek
çok ünlünün îstanbul
maceralan görüntüler ve
anekdotlarla ekrana
yansıyor.
na neden oldu. Geçen yıla kadar olay-
lar unutulmuştu.
Cevat Bayındır, geçen yaz aylann-
da resepsiyondan çağnldığı zaman göz-
lerine inanamadı. Tamara Rand yirmi
üç yıl önceki güzelliğiyle hiç değişme-
mişti ve karşısında duruyordu. Birgün-
lüğüne îstanbuTagelmişti. Agatha'nın
odasına çıktı ve kendi resimlerini de bu
odada görünce ağlamaya başladı. Son-
ra odada yalnız kalmak istedi. Tama-
ra Rand'in anahtann sırnnı çözebil-
mek için buraya geldiği belliydi. Çıkış-
ta "BeUd de" dedi.
u
bu anahtar Yeni-
köy'de bir yahnın kapısuu açıyordu ve
aradığımız defter oradaydj." Tamara
transtaydı ve otelde daha çok kahnak
istemedi. Eşiyle birlikte otelden aynl-
dılar. Ancak giderken kendisini bu işe
hazır hissettiği zaman tekrar geleceği-
ni söyledi.
Birinci Dünya Savaşı'nın en ünlü ca-
suslanndan Mata Hari 1897 'de koca-
sıyla birlikte Pera Palas'ta kalmıştı. 0
zaman kendi adıylarezervasyondefter-
lerine kaydı yapıldı. 1916'da ise anla-
tılanlara göre sivil giyimli bir Fransız
generalle ve takma adla otelde kalmış-
tı. Ahnanlar adına casusluk yapan Ma-
ta Hari, 50 bin askerin ölümüne neden
olmuş ve 1917 "de Fransa'da kurşuna
dizilmişti. 1926'da Greta Garbo otel
Iobisine girdiği anda herkesin nefesi
kesilmişti. O günlerde adı henüz Gar-
bo değildi. Amatör bir oyuncuydu ve
Maurits StiDer adıyla otelde kalmıştı.
Dört günlük kalışının ardından otel
borcunu ödeyemedi. tstanbul'un ünlü
playboylanndan biri otel borcunu öde-
yip onu kendi yalısına götürdü.
James Bond yazan Ian Fleming,
Londra'dan Agatha'nın 411 numarah
odasında kalmak için tstanbul'a geldi.
James Bond karakteri bu odada belir-
lendi. îki polisiye yazan aynı yerde bu-
luşmuşlardı.Konserde bunlar gibi pek
çok anekdota yer verilecek. (Doğu
Ekspresi Pivano Resitali 12 Haziran
2003 Perşembe 20.30. (0 212 258 09
40/0532 277 77 47)
TEK KJŞİLİK ŞEHİR1
ANKARA TURNESİNDE
KültürServisi-Akbank Kültür Sanat Mer-
keziProdükshonrıjatrosu, 'TekKişflikŞe-
hir' adlı oyunu 12-15 Haziran tarihleri ara-
sında Ankara Sanat Tiyatrosu'nda sahnele-
yecek.
'Birey' kavramını sorgulayan oyun günü-
müz yaşam biçiminin dayattığı 'ilerle-
meYkonfor', 'ekonomi' gibi birçok ka\Tam
ve ılişkıyi yeniden düşünmemize neden olu-
yor. "İki insan arasındaki ilişkinin imkânsız-
n' bir gelışme olarak sunuhnasına ge-
tirilen eleştiri, şehrin kendi varoluşununu
bir tersine dönme, trajikomik bir durum ola-
rak yansıtılması, gerçek ile mizah arasında-
ki çizgiyi kaldınyor.
Behiç Ak'ın yazdığı. Işıl Kasapoğlu'nun
yönettiği oyunda Tübe Saran, Köksal Engür
ve Cüneyt Türel rol ahyor. Çe\Te düzeni
Duygu Sağıroglu tarafından gerçekleşen
oyununun müziğı Joel Simon'a ait.
EDJRNEDE PRİZREN NAZİF GÜRCÜALİ' TÜRK TİYATROSU
• EDtRNE (AA) - Prizren Kültür Evı
k
Nazif
Gürcüali' Türk Tiyatrosu, 'Karanhkta KomedT
adlı oyunu Edirne'de Halk Eğitim Merkezi'nde
sergiledi.
Rumeli Türk Tiyatro Sanatçılan Derneği Baş-
kanı Etem Kazaz, Kosova bölgesinde Türk tiyat-
rosundan söz edildiğinde, Prizren kentindeki
Türk Tiyatrosu'nun akla geldiğini belirterek,
Prizren'in devamlı yaratıcılığın beşiği olduğunu
söyledi.
Tiyatronun 1968 yılında Prizren Kültür Evi çer-
çevesinde çalışmalarına başladığını ifade eden
Kazaz, "Yeni nesil Türk tiyatro sanatçılan, çahş-
malannı, 1978 )ihndan itibaren Prizren Kültür Evi
çerçevesinde, Kültür Evi Türk Tiyatrosu olarak
sürdürnıüştür" dedi.
"Karanhk Komedi" adlı oyunun yönetmeni
Nazif Gürcüali ise oyunu Edirne'den önce Deniz-
li, Ankara ve Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde sergi-
lediklerini belirtti.
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER HİMAYESİNDE
Bingöl depremi ve
Afrika'daki AIDS öksüzleri yararına
Mısır Opera ve Balesi gösterisi
Cumhurlyet
k , t a p 1 a r ı
Atatürk Kültür Merkezi
10 Haziran 2003 Salı
Saat: 20.00
Biletler
Biletix
gişelerinde
Erdoğan Aydın
RumeliHîsan
iTİyatlDBulusması1/14Haziran'Saat: 21:90 Vajina Monologlan Î I
FATİH VE FETİH
550. yılında, yine mitler temelinde fetih kutluyoriarî
Tarih bilincimizi çarpıtmaya devam ediyorlar!
Bugün
IjiUvkolarTurkne
OlafuıMorizeter
BirGaripOrluııVeli J
KerJOvuncukn IJCı
\ikuSirdiri l%ı, Doln Düşûn Boş Kflnoş
Oıiflt -llöfıaı
Erdoğan Aydın, Fatıh ve Fetıh'te, mıtoslarla
gerçeklen birbuınden ajinyor.
Bu kıtabı mutlaka oku>-unuz dıyeceğim...
Dıyeceğım, çünkü yazanmız kafalanmızı klişelerden tenuzhyor:
üstelüc bunu ınandıncılıkla, cesaretle ve dürüstçe yapıyor."
Server Tanilli
TC
ÜSKLDAR 5. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
Dosya No: 2003 250
Davacı Mustafa Bayır tarafından davalı Şaziment
Bayır aleyhine açılan gaıplık davası sebebiyle. gaıp
olduğu ıddıa edılen Rufat Şükrü kızı Hayriye'den ol-
ma, 1942 doğumlu Şazımet Bayır'ın gaıplığine karar
verilmesi istenilmış olmakla MK'nun 30 ve müteakip
maddelen ıtıbanyle ad/ geçenden malumatı olanlar ve
adresını bılenlenn mahkememizin 2003'250 esas sa-
yılı dosyasına ılan tarihınden itibaren en geç (1) yıl
içinde bılgı vermesı hususu teblığ olunur. 30.5.2003
Basın: 27596
T Cumhuriyet Çağ Pazarlama A Ş. Türkocağı Cad. No:39 41
*. kitap kulübü '34334) Cagaloğlu-fstanbui Tel (0212) 514 01 96
YAZIODASI
SELtM İLERİ
NargleÇizMrmeleriO)
Geçmiş zaman evlerinin nargileleri, hep süs-
lü, incelikli eserler. Birer sanat eseri. Kahvelerin-
kiler de öyle.
Bazılan saydam, fakat kıvrım kıvnm camdan
şişeler. Bazılan renkli şişeler, filizisi, uçuk mavi-
si, uçuk pembesi tercih edilirmiş. Renkli şişeler-
de su, seslene seslene kabardıkça, renklerde de
bir oynaşmadır başlıyor.
Çay/a/cTevfik, on dokuzuncu yüzyılın bu îstan-
bul yazan, bir kahvehaneye giriyor ve gözü he-
men nargilelere takılıyor.
"Kehrüba takımlı limon, yasemen, gül, kirazsil-
me çubuklar, elmastıraş nargileler yerii yerin-
de."
Hep o su sesi. Bu sesin elbette bir sebebi var:
Dün 'tönbeki' denene, bugün 'tömbeki' diyo-
ruz ve su, tömbeki dumanındaki fazla nikotini sü-
zer, yıkarmış. Geriye dumanı çekmek kalıyor.
Ince borunun tepesindeki lüle, nargile tutkusu
arttıkça, birbirinden süslü lülelerolup çıkmış. Yal-
dızlılan, nakışlılan, hatta çiçek ve meyve bezek-
lileri.
Marpuçlar çoğu kez kehribardan. Ağza gele-
cekbölümüne, tiryakiler, '/ceç/memes/'adınıtak-
mışlar. Marpuç aynı nargilede bazan birkaç ta-
ne oluyor ve böylece, birkaç kişi birden, aynı
nargileden içebiliyor.
Bir zamanlarmış, Bohemya'da, Osmanlı Impa-
ratorluğu için, kristalden, testiyi ve sürahiyi an-
dırır nargile şişeleri yapılırmış. Sonraları, Bey-
koz'da da çok güzel nargile şişeleri yapılmış.
Dünden Bugüne îstanbul Ansiklopedisi'ne nar-
gile maddesini yazan Ali Esat Bozyiğit şu bilgi-
leri veriyor:
"Tiryakiler, nargile içmenin dört şartı olduğu-
nu kabul ederler. Bunlar birbiriyle kafiyeli olarak
'maşa, meşe, köşe ve Ayşe' biçiminde sıralanır.
Maşa olmazsa nargile içmenin keyfı olmaz.
Tömbekinin üzerindeki ateşi ayarlamak, nargile
içiminde birzevktir. O nedenle maşa gereklidir.
Meşe, bu ağacın kömürünü anımsatmak için-
dir. En iyi ve dayanaklı ateş, meşe odununun kö-
müründen olur.
Nargile içen mutlaka bir köşeye çekilir. Orta-
lık yerde oturulup nargile içilmez.
Ayşe ise nargile içene hizmet eden kimse de-
mektir."
Fakat bu söyleyişler, töreler, törensi nargile içiş-
ler, daha yirminci yüzyılın ortalannda, yeni mo-
dalara yenik düşerek, usul usul sönmeye koyu-
lur.
Evlerden birer ikişer çıkar gider nargile. Nargi-
lenin şusuyla busuyla uğraşma külfetli gelir. "Yak
birsigara..."
Oysa, gerçek tiryakiler, nargilenin her işlemiy-
le "bizzat" uğraşmaktan bambaşka birzevk alır-
larmış. Bir bakıma, kendi kendilerinin Ayşe'siy-
mişler.
Nargile, 1960'larda henüz kahvelerde yaşa-
maktadır ama, içenler, söylemiştim, hep geçmiş
zaman adamlarıdır. Istekle mi içerler, alışkanlığı
mı sürdürürler, belli değil.
Hele hanımlar, Attilâ llhanın romanlanna, Fe-
na Halde Leman'a, Haco Hanım Vay'a kadar, nar-
gile içtiklerini, hiç olmazsa bir zamanlar içmiş ol-
duklarını büsbütün unutmuşlardır. Anılarda bile
kalmamıştır, nargile içen kadın imgesi.
Nargile, anladığım kadanyla, bir zaman ve sa-
bır işiymiş. Musahipzade. Eski îstanbul Yaşayı-
şı'nda tatlı tatlı anlatır.
Biricik Salah Birsel de Kahveler Kitabı'nda
anlatmıştı.
Bugün nargile içilen beş on kahve varmış Is-
tanbul'da Dahası, gençler arasında bir nargile mo-
dası varmış. Ama bana çekici, inandırıcı gelmi-
yor. Bir geçmiş zaman özlemi, özentisi. Belki,
değişik bir tat arayış. Ne var ki, yaşamasız.
Gelgelelim, billur içinde su kabarcıkları hâlâ
gözümün önündedir.
Takvimde lz Bırakan:
"Kimse kimseyi anlayamaz! Kimse kimsenin
yerini tutamaz!" Attilâ llhan, Fena Halde Leman,
Iş Bankası Ysymlan, 2003.
Cumhuriyet
i ı t a j 1 a r ı
Bülent Tanör
KURTULUŞ KURULUŞ
Genişletilmiş
4. BASKI
tncelenen dcvnm olayının ıkı cephesı \ardır Kurtuluş \e Kunıluş
Bıruıcısı, bagımsızlık sa\I
aşına ve bunun anlamlı ozellüdenne
ılışkın olup Mondros-Lozan arası dönenu kapsar (30 Ekım 1918-24
Tenunuz 1923) tkıncı süreç olan Kuruluş, bıruıcısıyle ıç ıçe geçmıştır.
TBMM'nın açılması (23 Nısan 1920), jenı sıyasal-anayasal
yapılanmarun da başlangıcıdır Kunıluş'la ılgılı atılımlar 1940"lara
kadar sürecektır
Bülent TANÖR
, _ Cumhuriyet Ça| Pazarlama A Ş Türkocağı Cad No-39 41
^ ^ kitap kulübü (34334) Cagaloglu-lstanbul Tel (0212) 514 01 96
MENDERES İCRA M C D C R L Ü Ğ C ' N D E N MENKULÜN AÇIK AJRTTIRMA İLAM
DosşaNo 2002 "14
Bir borçtan dolaşı rehınlı le aşağıda cıns. mıktar \e kı>metı şazılı taşıt satışa çıkanlmıştır
Bınncı arttırma 20 06 2003 Cuma günu saa( 11.05-11./ 15'te tcra Müdürlüğu thale Salonu Menderes adresınde yapılacak ı c o
günu kıymetlennın yüzde 75'ıne ısteklı bulunmadığı takdırde 23 06 2003 Pazartesı günu aynı yer \e saatte ıkıneı arttırma vapılarak
>uzde 40 \e satış masraflannı \erene satılacağı \e satı« şartnamesının ıcra dosvasından görulebıleceğı, masrafı venldığı takdirde
şartnamenın bir omeğının ıste\ene gonderebıleceğı. fazla bılgı almak ısteyenlerın yukarıda yazıh dosya numarasıyla ıcra memurlu-
ğuna başNurmaları. ışbu ılanın yapılmış olması ıle tüm ılgılılere satış ılam tebliğ edilmış sayılacağı ilan olunur. Not: KDV alıcıya
aıttır.
Muhammen Kı\metı (Lıra) 13 000 000 000-TL Adedı 1
Cınsı (Mahıveti \e önemlı nıtelıklerı) Hususı oto 35 EMC 95 plakalı, Opel Vectra marka. 1998 model, GLS 2.0 EV \B MT
TtP. SİL\ER renkli, X20XEV144!3<l*5, motor seri no, \VOLOJBF19WZ005998 şası sen nolu hususı oto Araçta belırgın çızık >a
da başkaca hasar bulunmamaktadır Stepne, krıko. bıjon anahtan mevcuttur Basın 27576