14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
S.A/FA CUMHURİYET 10HAZİRAN2003SALI 14 J. U J \ kultur@cumhuriyet.com.tr Agatha Christie, Mata Hari, Greta Garbo, Ian Fleming ve Tuluyhan Uğurlu ile gizemli bir yolculuk DoğuEkspresi'nde müzikKültür Servisi - Biri, edebiyat dün- yasnın hâlâ çözülemeyen sırlarla do- lu polisiye romanlannın rakipsiz yaza- n... Doğu Ekspresi Cinayeti'nin yara- tıcıs... Dığen, müzık dünyasının ev- renkâinat, ınanç konulan ve ritüeller- le beslenen mıstik bestecisi... Doğu Eksf resi konseri ıkı sanatçıyı bir ara- ya getıriyor. Tuluyhan Uğurlu. ikinci kez Sirke- cı Gan'nda vereceği konsercte Orient Express yolculannın konakladığı Pe- ra Palas Oteli'nın loş kondorlannda dolaşıyor ve Agatha'dan Mata Hari'ye. James Bond yazan Ian Flerning'den AlfredHitchcock'a kadar pek çokün- liinür. İstanbul maceralan görüntüler ve anekdotlarlaekranayansıyor. Multrviz- yon eşliğinde \enJecek konserde özel- likJe Agatha Christie'nin sırlarla dolu îstanbul serüvenlerine yeni yorumlar katılıyor. Çay ve pişmaniyeyte nostalji Tuluyhan Uğurlu'nun 200'e yakın ta- rihı görüntü eşliğinde sunulacak "Do- ğu Ekspres* başlıklı konserinde konuk- Iar, önce tren nostaljisini yaşatrnak ıçin çay ve pişmaniyeyle afırlanıyorlar. Peronda verilecek bu nostaljik ikra- mın ardından tarihi bekleme salonuna geçiyorlar ve îstanbul Sirkeci Gan 'ndan bineceklen trenle Istanburdan Hicaz ve Bağdat'a doğru uzun bir yolculuğa çıkıyorlar. Doğu Ekspresi ıle 20. yüz- yıhn sonunda tarihi birpencereden ün- lü Şark Ekspresi yolculan ile taruşıp Agatha Christie ile sohbet ettikten sonra Kurtuluş Savaşı yıllannda Mus- taf KemaJ ve genç Türkiye'nin kuru- culan ıle birlikte Cumhuriyet trenleri- ne binıp Atatürk'lü yıllann Cumhun- yet coşkusunu yaşıyorlar. Konserin ikinci bölümünde konuk- lanmız bir tren penceresinden belki de hiç görmediklen Anadolu'yu görecek- ler... Son bolüm ise Osmanlı 'nuı çöküş yıllanndaki büyük rüyası Hicaz Demir- yolu ile Anadolu topraklanndan kal- kan tren Halep, Şam, Beyrut, Kudüs, Mekke, Medıne, Musul, Kerkük'e doğ- ru yol alacak. Doğu Ekspresi Bağdat'ta bir süre kalıp günümüze dönecek. Kon- serin bu bölümünde seyirci kısa bir sü- re ıçin de olsa bir tren penceresinden dünyaya Ortadoğu'dan bakacak... Doğu Ekspresi'nın Pera Palas'ı iş- leyen özel bölümünde, 1964 yılın- dan ben otelin çeşitli bölümlerinde ça- lışan CevatBa>indır'ın kalan rezer- vasyon defterleri, anekdotlar, geç- mişte çalışan personelden öğrenilen bilgiler, sahaflardan toplanan kitap- lardan derlediğı bilgiler yer alacak. Bunlardan bazılan şöyle: Agatha Christie, Pera Palas 411 numarah oda- da 1926-1932 yıllan arasında p>ek çok kez kaldı. O dönemin personeli onu Miss Murple olarak tanıyordu. Hiç evlenmemiş bir Miss Murple. Agatha o yıllarda kocasından bo- şanmak üzereydi ve çok zaman kim- seye haber vermeden tstanbul'a geli- yordu. Daha sonra romanlannda da çok kullanacağı yaşlı ve meraklı bir ka- dın karakterini kendine çok yakışnrmış- tı. Otelin üst düzey personeli dışında herkes onu bu isimle çağınrdı. Agat- ha Christie, îstanbul'da kaldığı yıllar içinde derin dostluklar edinmişti. Hat- ta Istanbul'da o devrin ünlü ailelerin- den birinin oğluyla arasında duygusal ilişkiler başlamıştı. 1926'da eşinin ihanetini öğrendiği ve kendisine nehirde boğulmuş süsü ve- rerek Îstanbul 'a geldiği bilinmektedir. Miss Murple adıyla Pera Palas'a yer- leşen ünlü yazann daha sonra otelde- ki odasını boşaltmadan yalıya geçtiği ve Yeniköy 'de bir yalıda büyük bir aşk yaşadığı da söylenenler arasmdadır. Agatha kocasından 1928 yılında bo- şandı. Îstanbul 'a geliş gidişleri ise 1932 yılına kadar sürdü. Agatha Christie, vasiyetinde bir hatıra defterinden söz etti ama, hayatına ve romanlanna ait ipuçlanrun bulunduğu bu defterin ne- rede olduğunu söylemedi. Agatha'nın nıhu~ 1979'da VVarner Bros, "Agatha" fîl- minin çekimlerinden sonra Hollyvvo- od'un ünlü medyumu Tamara Rand'den Agatha'nın ruhunu çağır- masını istedi. Ünlü medyum, yanında uzmanlarlabirlikte transa geçerekAgat- ha'yla konuştu ve 411 numarah oda- da bir anahtar olduğunu öğrendi. Ger- çekten anahtar kapının arkasındaki dö- şemede bulundu. Agatha'nın ruhu, bu anahtann, hayatının sırlannı ortaya çı- karacak hatıra defterinin içinde bulun- duğu kutuyu açacağını söyledi. Tamara Rand bir sonraki seansta 411 numaralı odada, anahtan eline alarak sırlan tamamen çözebileceği- ni açıkladı. ancak Pera Palas grevinin başlaması olaylara nokta konulması- • Tuluyhan Uğurlu, Sirkeci Gan'ndaki konserinde Orient Express yolculannın konakladığı Pera Palas Oteli'nin koridorlannda dolaşıyor ve Agatha'dan, Mata Hari'ye, Ian Fleming'den Alfred Hitchcock'a kadar pek çok ünlünün îstanbul maceralan görüntüler ve anekdotlarla ekrana yansıyor. na neden oldu. Geçen yıla kadar olay- lar unutulmuştu. Cevat Bayındır, geçen yaz aylann- da resepsiyondan çağnldığı zaman göz- lerine inanamadı. Tamara Rand yirmi üç yıl önceki güzelliğiyle hiç değişme- mişti ve karşısında duruyordu. Birgün- lüğüne îstanbuTagelmişti. Agatha'nın odasına çıktı ve kendi resimlerini de bu odada görünce ağlamaya başladı. Son- ra odada yalnız kalmak istedi. Tama- ra Rand'in anahtann sırnnı çözebil- mek için buraya geldiği belliydi. Çıkış- ta "BeUd de" dedi. u bu anahtar Yeni- köy'de bir yahnın kapısuu açıyordu ve aradığımız defter oradaydj." Tamara transtaydı ve otelde daha çok kahnak istemedi. Eşiyle birlikte otelden aynl- dılar. Ancak giderken kendisini bu işe hazır hissettiği zaman tekrar geleceği- ni söyledi. Birinci Dünya Savaşı'nın en ünlü ca- suslanndan Mata Hari 1897 'de koca- sıyla birlikte Pera Palas'ta kalmıştı. 0 zaman kendi adıylarezervasyondefter- lerine kaydı yapıldı. 1916'da ise anla- tılanlara göre sivil giyimli bir Fransız generalle ve takma adla otelde kalmış- tı. Ahnanlar adına casusluk yapan Ma- ta Hari, 50 bin askerin ölümüne neden olmuş ve 1917 "de Fransa'da kurşuna dizilmişti. 1926'da Greta Garbo otel Iobisine girdiği anda herkesin nefesi kesilmişti. O günlerde adı henüz Gar- bo değildi. Amatör bir oyuncuydu ve Maurits StiDer adıyla otelde kalmıştı. Dört günlük kalışının ardından otel borcunu ödeyemedi. tstanbul'un ünlü playboylanndan biri otel borcunu öde- yip onu kendi yalısına götürdü. James Bond yazan Ian Fleming, Londra'dan Agatha'nın 411 numarah odasında kalmak için tstanbul'a geldi. James Bond karakteri bu odada belir- lendi. îki polisiye yazan aynı yerde bu- luşmuşlardı.Konserde bunlar gibi pek çok anekdota yer verilecek. (Doğu Ekspresi Pivano Resitali 12 Haziran 2003 Perşembe 20.30. (0 212 258 09 40/0532 277 77 47) TEK KJŞİLİK ŞEHİR1 ANKARA TURNESİNDE KültürServisi-Akbank Kültür Sanat Mer- keziProdükshonrıjatrosu, 'TekKişflikŞe- hir' adlı oyunu 12-15 Haziran tarihleri ara- sında Ankara Sanat Tiyatrosu'nda sahnele- yecek. 'Birey' kavramını sorgulayan oyun günü- müz yaşam biçiminin dayattığı 'ilerle- meYkonfor', 'ekonomi' gibi birçok ka\Tam ve ılişkıyi yeniden düşünmemize neden olu- yor. "İki insan arasındaki ilişkinin imkânsız- n' bir gelışme olarak sunuhnasına ge- tirilen eleştiri, şehrin kendi varoluşununu bir tersine dönme, trajikomik bir durum ola- rak yansıtılması, gerçek ile mizah arasında- ki çizgiyi kaldınyor. Behiç Ak'ın yazdığı. Işıl Kasapoğlu'nun yönettiği oyunda Tübe Saran, Köksal Engür ve Cüneyt Türel rol ahyor. Çe\Te düzeni Duygu Sağıroglu tarafından gerçekleşen oyununun müziğı Joel Simon'a ait. EDJRNEDE PRİZREN NAZİF GÜRCÜALİ' TÜRK TİYATROSU • EDtRNE (AA) - Prizren Kültür Evı k Nazif Gürcüali' Türk Tiyatrosu, 'Karanhkta KomedT adlı oyunu Edirne'de Halk Eğitim Merkezi'nde sergiledi. Rumeli Türk Tiyatro Sanatçılan Derneği Baş- kanı Etem Kazaz, Kosova bölgesinde Türk tiyat- rosundan söz edildiğinde, Prizren kentindeki Türk Tiyatrosu'nun akla geldiğini belirterek, Prizren'in devamlı yaratıcılığın beşiği olduğunu söyledi. Tiyatronun 1968 yılında Prizren Kültür Evi çer- çevesinde çalışmalarına başladığını ifade eden Kazaz, "Yeni nesil Türk tiyatro sanatçılan, çahş- malannı, 1978 )ihndan itibaren Prizren Kültür Evi çerçevesinde, Kültür Evi Türk Tiyatrosu olarak sürdürnıüştür" dedi. "Karanhk Komedi" adlı oyunun yönetmeni Nazif Gürcüali ise oyunu Edirne'den önce Deniz- li, Ankara ve Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde sergi- lediklerini belirtti. BİRLEŞMİŞ MİLLETLER HİMAYESİNDE Bingöl depremi ve Afrika'daki AIDS öksüzleri yararına Mısır Opera ve Balesi gösterisi Cumhurlyet k , t a p 1 a r ı Atatürk Kültür Merkezi 10 Haziran 2003 Salı Saat: 20.00 Biletler Biletix gişelerinde Erdoğan Aydın RumeliHîsan iTİyatlDBulusması1/14Haziran'Saat: 21:90 Vajina Monologlan Î I FATİH VE FETİH 550. yılında, yine mitler temelinde fetih kutluyoriarî Tarih bilincimizi çarpıtmaya devam ediyorlar! Bugün IjiUvkolarTurkne OlafuıMorizeter BirGaripOrluııVeli J KerJOvuncukn IJCı \ikuSirdiri l%ı, Doln Düşûn Boş Kflnoş Oıiflt -llöfıaı Erdoğan Aydın, Fatıh ve Fetıh'te, mıtoslarla gerçeklen birbuınden ajinyor. Bu kıtabı mutlaka oku>-unuz dıyeceğim... Dıyeceğım, çünkü yazanmız kafalanmızı klişelerden tenuzhyor: üstelüc bunu ınandıncılıkla, cesaretle ve dürüstçe yapıyor." Server Tanilli TC ÜSKLDAR 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Dosya No: 2003 250 Davacı Mustafa Bayır tarafından davalı Şaziment Bayır aleyhine açılan gaıplık davası sebebiyle. gaıp olduğu ıddıa edılen Rufat Şükrü kızı Hayriye'den ol- ma, 1942 doğumlu Şazımet Bayır'ın gaıplığine karar verilmesi istenilmış olmakla MK'nun 30 ve müteakip maddelen ıtıbanyle ad/ geçenden malumatı olanlar ve adresını bılenlenn mahkememizin 2003'250 esas sa- yılı dosyasına ılan tarihınden itibaren en geç (1) yıl içinde bılgı vermesı hususu teblığ olunur. 30.5.2003 Basın: 27596 T Cumhuriyet Çağ Pazarlama A Ş. Türkocağı Cad. No:39 41 *. kitap kulübü '34334) Cagaloğlu-fstanbui Tel (0212) 514 01 96 YAZIODASI SELtM İLERİ NargleÇizMrmeleriO) Geçmiş zaman evlerinin nargileleri, hep süs- lü, incelikli eserler. Birer sanat eseri. Kahvelerin- kiler de öyle. Bazılan saydam, fakat kıvrım kıvnm camdan şişeler. Bazılan renkli şişeler, filizisi, uçuk mavi- si, uçuk pembesi tercih edilirmiş. Renkli şişeler- de su, seslene seslene kabardıkça, renklerde de bir oynaşmadır başlıyor. Çay/a/cTevfik, on dokuzuncu yüzyılın bu îstan- bul yazan, bir kahvehaneye giriyor ve gözü he- men nargilelere takılıyor. "Kehrüba takımlı limon, yasemen, gül, kirazsil- me çubuklar, elmastıraş nargileler yerii yerin- de." Hep o su sesi. Bu sesin elbette bir sebebi var: Dün 'tönbeki' denene, bugün 'tömbeki' diyo- ruz ve su, tömbeki dumanındaki fazla nikotini sü- zer, yıkarmış. Geriye dumanı çekmek kalıyor. Ince borunun tepesindeki lüle, nargile tutkusu arttıkça, birbirinden süslü lülelerolup çıkmış. Yal- dızlılan, nakışlılan, hatta çiçek ve meyve bezek- lileri. Marpuçlar çoğu kez kehribardan. Ağza gele- cekbölümüne, tiryakiler, '/ceç/memes/'adınıtak- mışlar. Marpuç aynı nargilede bazan birkaç ta- ne oluyor ve böylece, birkaç kişi birden, aynı nargileden içebiliyor. Bir zamanlarmış, Bohemya'da, Osmanlı Impa- ratorluğu için, kristalden, testiyi ve sürahiyi an- dırır nargile şişeleri yapılırmış. Sonraları, Bey- koz'da da çok güzel nargile şişeleri yapılmış. Dünden Bugüne îstanbul Ansiklopedisi'ne nar- gile maddesini yazan Ali Esat Bozyiğit şu bilgi- leri veriyor: "Tiryakiler, nargile içmenin dört şartı olduğu- nu kabul ederler. Bunlar birbiriyle kafiyeli olarak 'maşa, meşe, köşe ve Ayşe' biçiminde sıralanır. Maşa olmazsa nargile içmenin keyfı olmaz. Tömbekinin üzerindeki ateşi ayarlamak, nargile içiminde birzevktir. O nedenle maşa gereklidir. Meşe, bu ağacın kömürünü anımsatmak için- dir. En iyi ve dayanaklı ateş, meşe odununun kö- müründen olur. Nargile içen mutlaka bir köşeye çekilir. Orta- lık yerde oturulup nargile içilmez. Ayşe ise nargile içene hizmet eden kimse de- mektir." Fakat bu söyleyişler, töreler, törensi nargile içiş- ler, daha yirminci yüzyılın ortalannda, yeni mo- dalara yenik düşerek, usul usul sönmeye koyu- lur. Evlerden birer ikişer çıkar gider nargile. Nargi- lenin şusuyla busuyla uğraşma külfetli gelir. "Yak birsigara..." Oysa, gerçek tiryakiler, nargilenin her işlemiy- le "bizzat" uğraşmaktan bambaşka birzevk alır- larmış. Bir bakıma, kendi kendilerinin Ayşe'siy- mişler. Nargile, 1960'larda henüz kahvelerde yaşa- maktadır ama, içenler, söylemiştim, hep geçmiş zaman adamlarıdır. Istekle mi içerler, alışkanlığı mı sürdürürler, belli değil. Hele hanımlar, Attilâ llhanın romanlanna, Fe- na Halde Leman'a, Haco Hanım Vay'a kadar, nar- gile içtiklerini, hiç olmazsa bir zamanlar içmiş ol- duklarını büsbütün unutmuşlardır. Anılarda bile kalmamıştır, nargile içen kadın imgesi. Nargile, anladığım kadanyla, bir zaman ve sa- bır işiymiş. Musahipzade. Eski îstanbul Yaşayı- şı'nda tatlı tatlı anlatır. Biricik Salah Birsel de Kahveler Kitabı'nda anlatmıştı. Bugün nargile içilen beş on kahve varmış Is- tanbul'da Dahası, gençler arasında bir nargile mo- dası varmış. Ama bana çekici, inandırıcı gelmi- yor. Bir geçmiş zaman özlemi, özentisi. Belki, değişik bir tat arayış. Ne var ki, yaşamasız. Gelgelelim, billur içinde su kabarcıkları hâlâ gözümün önündedir. Takvimde lz Bırakan: "Kimse kimseyi anlayamaz! Kimse kimsenin yerini tutamaz!" Attilâ llhan, Fena Halde Leman, Iş Bankası Ysymlan, 2003. Cumhuriyet i ı t a j 1 a r ı Bülent Tanör KURTULUŞ KURULUŞ Genişletilmiş 4. BASKI tncelenen dcvnm olayının ıkı cephesı \ardır Kurtuluş \e Kunıluş Bıruıcısı, bagımsızlık sa\I aşına ve bunun anlamlı ozellüdenne ılışkın olup Mondros-Lozan arası dönenu kapsar (30 Ekım 1918-24 Tenunuz 1923) tkıncı süreç olan Kuruluş, bıruıcısıyle ıç ıçe geçmıştır. TBMM'nın açılması (23 Nısan 1920), jenı sıyasal-anayasal yapılanmarun da başlangıcıdır Kunıluş'la ılgılı atılımlar 1940"lara kadar sürecektır Bülent TANÖR , _ Cumhuriyet Ça| Pazarlama A Ş Türkocağı Cad No-39 41 ^ ^ kitap kulübü (34334) Cagaloglu-lstanbul Tel (0212) 514 01 96 MENDERES İCRA M C D C R L Ü Ğ C ' N D E N MENKULÜN AÇIK AJRTTIRMA İLAM DosşaNo 2002 "14 Bir borçtan dolaşı rehınlı le aşağıda cıns. mıktar \e kı>metı şazılı taşıt satışa çıkanlmıştır Bınncı arttırma 20 06 2003 Cuma günu saa( 11.05-11./ 15'te tcra Müdürlüğu thale Salonu Menderes adresınde yapılacak ı c o günu kıymetlennın yüzde 75'ıne ısteklı bulunmadığı takdırde 23 06 2003 Pazartesı günu aynı yer \e saatte ıkıneı arttırma vapılarak >uzde 40 \e satış masraflannı \erene satılacağı \e satı« şartnamesının ıcra dosvasından görulebıleceğı, masrafı venldığı takdirde şartnamenın bir omeğının ıste\ene gonderebıleceğı. fazla bılgı almak ısteyenlerın yukarıda yazıh dosya numarasıyla ıcra memurlu- ğuna başNurmaları. ışbu ılanın yapılmış olması ıle tüm ılgılılere satış ılam tebliğ edilmış sayılacağı ilan olunur. Not: KDV alıcıya aıttır. Muhammen Kı\metı (Lıra) 13 000 000 000-TL Adedı 1 Cınsı (Mahıveti \e önemlı nıtelıklerı) Hususı oto 35 EMC 95 plakalı, Opel Vectra marka. 1998 model, GLS 2.0 EV \B MT TtP. SİL\ER renkli, X20XEV144!3<l*5, motor seri no, \VOLOJBF19WZ005998 şası sen nolu hususı oto Araçta belırgın çızık >a da başkaca hasar bulunmamaktadır Stepne, krıko. bıjon anahtan mevcuttur Basın 27576
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle