08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
i MAYIS 2003 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ BASIN ABD, askeri anlamda zafer kazandığı Irak'ta savaş sonrasmda Vietnam'da yaşadığı güçlükleri yaşayabilir Bağdat'ta siyasetyapmak zor• ABD gelişmiş teknolojisini Vietnam'da kullandı ve kaybetti. Aynı şeyi Irak'ta da yaptı ve kazandı. Ama gerçekten kazandı mı? Askeri güç olarak etkin bir plan yaptı ve buna karşılık vermesi çok zor olan Irak askeri, ABD'nin askeri başansını kanıtlamasına neden oldu. Ancak aynı başanyı sosyal ve siyasi anlamda gösteremeyebilir. HENRY MENTZBERG* Irak Vietnam değil. Ancak, olmasa da ikisi arasında bazı benzerlikler göze çarpıyor. Ame- rika ne Irak'ta ne de Vietnam "da savaşmak zo- rundaydı. Savaşmayı kendi seçti. ABD Başka- nı John F. Kennedy, kendine göre tehlikeli gör- düğü Çin'e karşı tavır alabileceği bir mekân an- yordu. George\V.Bush ise Irak'ın Iran'ı bile geç- tigini söyleyerek şer eksenine karşı tavır aldı. Vietnam'ın da Irak'ın da Amerika'nın gü- venliği konusunda tehdit oluşturduğu iddia edil- di. Vietnam'da sorun komünizmdi. Ve bir ulus "komünizme yakalandığT zaman diğerlennin takip edeceğine ilişkin domino teonsıydı. Vi- etnam gerçekten komünizme yakalandı. Ko- münist Çin, komünist Vietnam'a saldırdı ve bunun sonucunda zaten bariz olan bir şey da- ha da netleşti: Karıştırılan kavramlar Vietnamlılar komünizm ıçin değil, milliyet- çilik yolunda bir savaş yürütüyorlardı. Irak'ta ise tehdit terorizmdi. Irak, teröristleri destekle- yebilir, onlan silahlandırabilir, hatta ABD'yı tehdit edebilirdi. Durdurulmalıydı. Irak düşrü. Ancak, bombardıman sona ermiş olmasına rağ- men hâlâ bu ülkenin yakın geçmişte terorizmı desteklediğine ve uğruna büyük bir arayışın sürdürüldüğü kitle imha silahlanna ilişkin çok ama çok az kanıt var görünürde. Eğer ABD yönetimi. başkanının defalarca iddia ettiği gibi kitle imha siİahlannın varlığın- dan bu kadar emin olduysa bu çok önemli bir nokta.. Çünkü şımdıye kadar bu silahlan, en azın- dan bir bölümünü bulmuş olmalıydı. \Vashington'daki bu süper zeki ınsanlar o za- man Vietnam'da ulusalcılığı komünizmden, Irak'ta ise teronzmi totaliterhkten nasıl ayıra- madılar? Belki ayırmak istemedikleri, bu yön- de çaba sarfetmedikleri içindir. Günümüzden 40 yılı aşkın süre önce dönemin başkanı Dwight D. Eisenhovver ABD'de büyük askeri ve endüst- riyel bir bileşim olduğuna dikkat çekmişti. Bu ıkilinin bileşimi gün geçtıkçe güçleniyor. Bugün ABD'nin savunma bütçesi bu ülkeden sonra dünya sıralamasındaki en büyük askeri gü- ce sahip olan Rusya'nınkinin altı kah büyük- lüğünde. Ve neredeyse dünyanın diğer ülkele- rinin sa\aınma bütçelerinin toplamına yakın. 200 yılda toplam 200 operasyon Böyle bir cephaneyi nedensizce elinizde tut- mazsınız. Amerikah Bilim Adamlan Federas- yonu'nun internet sitesinde (www.fas.org) 200 yılda 200'ü aşkın operasyon düzenlendiğini gö- rüyorsunuz. Elbette Irak'ın elinde Vietnam'da olmayan bir şey var: Petrol. Petrolden elde edi- len gelir şimdi Irak'ın yeniden yapılandınlma- sında kullanılacak. Amerikan yönetimi böyle söy- lüyor. Ama Irak'ı kim yeniden yapılandırıyor Imza: D. Rumsfeld ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld geçen çarşamba günii Irak'ın Bağdat ve Basra kentlerini ziyarct efti. Savaşın başladığı günden 40 gün sonra yeniden yapılandırma çanşmalannın sürdüğü Saddam Hüseyin sonraa Irak'ta incelemelerde bulunan Rumsfeld genel vali olarak atanan emekü general Jay Garner'la da göriişrü. Rumsfeld, Bağdat'a vardıguıda havaümanındaki ABD askerierini ziyaret ettL Ve, bir askerin ricası üzerine Bağdat'a yolu gösteren eski bir trafık levhasının üzerine imza attı. Böyiece binlerce askerden sonra savunma bakanı sıfaöyla kendisi de 'Bağdat'a giren' Rumsfeld simgesel de olsa ülkesinin askeri zafer ilan ettiği, sosyal ve siyasai ortamı şeldUendirmeye çahşnğı başkente 'adını yaznuş' oldu. (Fotograf:REUTERS) ve neden? ABD'li anonim şirketler yapılandı- rıyor nedense ABD'nin bombardımanda yerle bir ettıklerini... Amerikan yönetiminin üst dü- zey yetkilileriyle yakın olduğu bilinen iki şir- ket ilk ihaleleri kazandı bile. Amerika bomba- lıyor. Amerika yıktıklannı onanyor. Irak'ın pet- rolleri uğruna... Slyasl anlamda basarılı olur mu? Amerika tüm gelişmiş teknolojisini Viet- nam'da kullandı ve kaybetti. Aynı şeyi Irak'ta da yaptı ve kazandı. Ama gerçekten kazandı mı? Askeri güç olarak etkin bir plan yaptı ve buna karşılık vermesızor olan Irak askeri, ABD'nin askeri başansıru kanıtlamasına neden oldu. An- cak aynı şeyi sosyal anlamda söylemek pek mümkün değil. Siyasi cephede Amerika Vietnam'da hiçbir za- man doğru olanıyapamadı. Güneyde kabul gö- recek ve kendi çikannı koruyacak bir yönetim bulmakta önemli derecede zorluk çekti. Yerel nüfiısla hiçbir zâman ilişki kuramayan bir ya- bancı güç olarak kaldı. Irak'ta ise dahs iyisini mi yapacak? Bu soru- nun yanıtını verniek ıçin henüz çok erken. Ame- rika Irak yönetiıfline paraşütle yurtdışından at- layamaz. En azıı'dan bunu vaat edilen demok- rasi adına yapaniaz Bir de Sünnı, Şii ve Kürt- lerin bir araya gclip gelemeyeceği ne malum? Vietnam deneyimi Irak'ta olabilecekler için bir mesaj sayılabılir. Güç ve yönetim çoğunluk- la en iyi organize olanlann eline geçer. Şu an- da en iyi organize olanlar da en dogmatik olan- lar. Vietnam'da Vietkong en iyi organize olan- lardı. ABD'de ise en azından geçen seçimlerde muhafazakârlar en iyi organize olmuş durum- daydı. Amaçlan belliydi ve bu yolda ilerledi- ler. Ve sonuçta seçmenlerin küçük bir bölümü istediği başkanı başa geçirdi (halkın yansı oy vermedi, verenlerin yansından bile azı Cumhu- riyetçilere oy verdi). Köktendlnciier ba$a geceblllr Peki Irak'ta kim en iyi organize olan gruba dahil? Yakın geçmişteki olaylar "köktendinci- ler"i bu soruya yanıt olarak gösteriyor. Travma geçiren ve şüpheli gördükleri bir işgalci kuv- vetle karşı karşıya olan toplumu en iyi anlaya- cak ve onlara en çok hitap edecek kişiler ola- bilirler. Buradan yola çıkarsak Irak köktendin- ci bir devlet mi olacak? Ve Amerika bu neden- le Irak'tan gelecek terör tehdidiyle mi karşı kar- şıya kalacak? Irak'ın böyle bir yönerimle ken- di petrolünü kendisinin kontrol etmek isteyecek olması da işin başka bir boyutu. Amenka bunu engelleyebilir. Ancak bunu yaparken Irak'ın demokrasisini de engeilemiş olur. (The Globe and Maü, Kanada - 29 Msan) *Montreal deki McGill Üniversitesi 'nde iş idaresi profesörü Ürdüny de Işçi Bayramı buruk kutlandıÜrdün'ün Işçi Bayramı'nı kutlamada son bir yılda kat ettiği yola bakarsak eksilerin artılardan fazla olduğunu gö- rürüz. Işçiler açısından son 12 aydaki önemli bir zafer as- gari ücretteki artış oldu. Aylık asgari ücret 80 JD'den (Ür- dün Dinan) 85 JD'ye çıktı. Küçük bir adım ama en azın- dan ileriye doğru atılan bir adım. Sendikalar büyük pa- zarlıklar sonunda başanya ulaşarak büyük şirketlerden az da olsa maaşta bir artış ve birkaç başka hak aldılar işçi- ler için. Ancak. cinsiyet konusundaki aynmcılık birçok işyerinde hâlâ bariz bir şekilde göze çarpıyor. 2000 yılının verilerine göre, Ürdün'de aynı çalışan nü- fusun yüzde 12.3'ünü kadınlar oluşturuyordu. Yasalar, kurallar ve pratikteki uygulama kadınlara karşı fazlasıy- la aynmcılık içeriyor. Örneğin Ürdün Basm Vakfi'nda ça- lışan erkeklerin eşleri otomarik olarak işyeri tarafindan sağ- lık sigortasına dahil ediliyor. Ancak, aynı şey çalışan ka- dınlann eşleri için geçerli değil. İş garantisi de yok. Geçen yıl yayımlanan bir rapora gö- re, işyerindeki 20 bin ka- (ABD'nin askeri müdahalesi Avnıpa Birngi'ni yeni bir kimlik arayışına soktu.) 1 H K G U A R D I A N Batılı ülkeler barış için Abbas'a destek vermeli JACQUES SCHUSTER Bundan on yıl önce Hans Magmıs Enzenberger "Geri Çekilen Kahra- maıüar"] yazdı. Yazar, bir diktatör- lüğün tepesinde bulunan ve elinde- ki gücü, ülkedeki rejımi demokrasi- ye çevirmek için kuîlanan siyasetçi- leri kastediyordu. Yaser Arafat bu gruba dahil değil. Eğer o Enzenber- ger'in beklentisinin çeyreğine sahip olsaydı şimdiye kadar çok yol kat edilmiş olurdu. Filistin'in yeni göre- ve gelen başbakanı Mahmud Ab- bas'la birlikte uzun zamandu- ilk kez Ortadoğu için bir şans oluştu. Abbas, tsrail'le görüşmelere başlayacak, yö- netimdeki yolsuzluklarla mücadele edecek ve aşın dincileri kendi çizgi- sine getirmeye çalışacak. Tüm bun- lar için elbette Arafat'a ihtiyacı var ama o hiçbir değişiklik yapmaya ya- naşmıyor. Tam aksine Fidel Castro gibi gücü sadece kendi elinde tut- mak ve işleri şimdiye kadar olduğu şekilde sürdürmek istiyor. Amerika- lılann Saddam Hüseyin'e karşı ka- zandıkJan zafer sonrasmda siyasi ya- şamının sürmeyeceğinin endişesini taşıyor. Yönetimi paylaşmaya, iyileşmiş Israil-Filistin ilişkilerine vereforma karşı. Çünkü sadece Israille olan ça- tışma onun "saftanaü"nı garanti al- tına alabilir. Uluslararası arenanın baskısı altında bile Abbas'ın kabine- sine kendi sadık adamlannı yerleş- tirmeyi başardı. Filıstin gizli servis- lerinin sekızı kendi kontrolünde kal- dı. Bu ortamda Abbas'ın ışi zor. Ama her şeye rağmen başanlı olabilir. An- cak Batı'nın yardımına ihtiyacı var. Arafat üzerindeki baskı azaltılmamalı. (Die Weh, Almanya -1 Mayts) za ve yaralanmanın yüz- de 85-88'inin ihmal ve umursamazlıktan kaynak- landığına işaret ediliyor. Daha da önemlisi 1990'da 7 bin 500 olan iş kazala- nnın sayısının 2000 yı- lında 20 bine çıkmış ol- ması. Hükümet güvenli bir iş ortamını öngören yönetmelıkleri uygula- maya koymak için baya- ğı çaba sarf ettı. Ancak. görünen o ki bu yasa ve yönetmeliklerin yürürlü- ğe girmesi için çok daha fazla çaba gerekiyor. Ülkenin gelişmiş sana- yi bölgelerinde son üç- dört aydır işçilere maaş ödemeyen en az beş teks- til fabrikası \ ar. Bu da İş- çi Bayramfnda 1500'ü aşkın ailenin parasız ve moralsiz olduğu anlamına gelı- yor. Hükümet yakın geçmişte işçi yasasında çalışanlara daha çok hak vermek amacıyla değişiklikler yaptı. Bu da olumlu bir adımdı. Ancak, işverenin çalışanlann hakla- nnı telafi etmesinde geçerli olan bürokratık prosedür hâ- lâ çok uzun zaman alıyor ve karmaşık. Dikkate alınması gereken başka bir nokta da yaklaşık 40 bin Asyalının Crdün'de, evlerde çalışıyor olması. Göç- menlerin sağlık masraflan, sigortalan gibi konulardakı hak- lannı garantiye almak için ancak bu yıl 1 Ocak'ta anlaş- ma imzalanabildi. Işler iyiye doğru gidiyor. Ve, Ürdün- lülerin özellikle de öğrencilerin bundan birkaç yıl önce küçük görülen işleri kabul etmeleri sevindirici. Ancak, ger- çek bir emekçi kültürünün var olduğu, her işin kendine has saygınlığının kutlanacağı gün hâlâ çok uzakta. (Jordaıt Tlmes, Ürdün -1 Mayts) • Ürdün'de son bir yılda asgari ücretin arttınlması ve çalışanlara bazı haklann sağlanmasıyla emekçiler için birkaç olumlu adım atıldı. Ancak, gerçek bir emekçi kültürünün var olacağı, her işin kendine has saygınlığının kutlanacağı gün hâlâ çok uzakta. Ingiliz pasaportlu iki kişinin Israil'de düzenlediği intihar saldınsı Ingiltere'ye yönelik tanımlamayı anımsattı: Köktendinci terörün cennetiIsraıl'de intihar salduısı düzenleyen iki kişinin Ingiltere'de yetişmiş olduğunun anlaşılması rahatsız edici bir durum. İs- raillıler için bu iki aşın dincinin deniz aşınz bir ülkeden kalkıp gelmesi yeni bir tehdit anlamına geliyor. İngiltere için ise Derby ve Hounslow'da yaşayan iki gencin "terörisf" olarak tanımlanması ülkeleri hakkında on yıl önce yapılan bir uyannın yinelenmesi gibiydi: İngiltere radikal tslamcı müıtanlar ıçin bir cennet haline gelmişti. Ingiltere'de ya- şayan Müslümanlar için ise bu intihar sal- dınsı toplumdan soyutlanma korkusunu arttırdı. Saldın güvenlik birimleri. siya- setçiler, toplum \e özellikle de Müslü- man nüfusun temsilcıliğini yapanlar hak- kında da soru işareti doğuruyor. İyi yetlsmls gençler terör odaklarına yönellyor Neden genç Müslümanlar Ebu Hamza ve El-Muhacirun gibi aşın dıncilerin se- sine bu kadar kulak \eriyor? Neden ye- tiştikleri ülkede yaşanan acılara eğilmek ya da toplumla özdeşleşmek yerine ken- dilerine Keşmir, Çeçenistan, Afganistan ve Filistin gibi çok uzaklardaki sorunlar için bu kadar çok zaman ayınyorlar? Ne- den genç kuşaklar anne-babalanndan da- ha çok dışlanır ve Karayipler. Afrika'nın doğusundan gelen ailelerin çocuklanna oranla daha az uyumlu hale geldi? Genelde "aşmuçgruplarakatılanlaryok- sul ve marjinal kesimden çıkar" düşünce- si hâkimdir. Ancak tsraü'dekı saldınyı düzenleyenler için bu tez geçerli değil. Asrf Muhammed Şerif ve Ömer Han Şerif iyi yetişmiş, iyi eğitim almış ve sosyal refah aşla çalışan ve El-Kaide ya da Müslüman Kardeşliği'nin çatısını kuran gençler gi- bi çareyi Islamda anyorlar. Ingiltere'de yaşayan birçok Müslüman -ki bunlar ara- sında aşın dinci olmayanlar da var- Isla- mm küresel bir tehdit altmda olduğunu ve kendilerinin gerekirse şiddet kullanarak Islamı korumak gibi dini bir görevlerinin olduğuna inanıyorlar. • tngiltere'de yaşayan Müslümanlan toplumun diğer kesimleriyle kaynaştırmak kolay değil. Kadınlar fazla sokağa çıkmıyor, erkeklerse pub gibi sosyal ilişkinin rahat kurulduğu yerlere gitmiyor. Gençlerin ise diğer yaşıtlanna oranla arkadaşlık kurması çok daha zor. Bu nedenle camilerde buluşuyorlar. Ve, burada onlan son derece yanlış yönlendiren "cihat mesajlan" dinliyorlar. seviyesi yüksek olan ailelerin çocuklan. Yurtdışmda terör saldınlanna kanşmış, ıyı eğitimli gençlere bir başka ömek de Lon- don School of Economics mezunu olan Ömer Şeyh. Pakistan'da gazeteci Daniel Pearl'ü öldürmek suçundan idama mah- kûm edildi. Bu gençler manen olumsuzluk yaşıyor. Onlar, Ortadoğu'daki ünhersitelerden me- zun olup iş bulamayan ya da düşük ma- Müslümanlann çoğu, özellikle de Bang- ladeşlıler maddi açıdan diğer azınlık gruplanndan daha körü durumda. Pakis- tanlılann bir kuşak önce tekstil fabrika- lannda çahşmak üzere yerleştikleri kuzey- deki kentlerde çok yoksulluk çeken var. Ingiliz toplumu büyük ölçüde hoşgörü- lü bir toplum ancak benimsediği liberal değerler Müslüman azınhğı yarahyor. Sosyal olmak ve bu insanlann sosyal ha- le getirilmesi sandığından zor olabilir. Kadınlar genellikle fazla sokağa çıkmı- yor erkeklerse pub gibi sosyal ilişkinin ra- hat kurulduğu yerlere gitmiyor. Gençle- rin ise diğer yaşıtlanna oranla arkadaşlık kurması çok daha zor. Camllerdekl clhat mesajları1 yanlıy yönlendlrlvor Bu nedenle camilerde buluşuyorlar. Ve, burada yanıit l c ı y a n h ş yönlendiren "ci- hat mesajla.n» dinliyorlar. Bu tür vaazlar bazen yurtdışmda yan- daş arayan köktendinciler, bazen de Pakis- tan'dan da\e t edilen imamlar tarafindan veriliyor. Müslüman toplumda bazılan aşın dincilige aynmcılığa karşı olduğunu açık açık söyie^g,, \3azı toplum liderleri terör faaliye t ıe n m yüksek sesle lanet- lemekten kaçımyor. Bu liderlenn idealist olan gençleri "Al- lah adma şehitHğe sürükleyenJerP de daha yakından goz ıe m ^^^ aknalı. Onlann ey- lemlen sadçce yurtdışmda ölümlere neden. olmuyor, bifa msanlann hayatlannı altüst etmiyor. Aym z a manda Ingiltere'de Is- lama olan Sakış açısını da etkiliyor. (The Times, İngiltere - 2 Mayıs)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle