Katalog

5 MAYIS 2003 PAZAFTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER ^AJCP, 57. hiikümet döneminde yaşama geçirilen Köy-Kent Projesi'ni rafa kaldırdı Ecevit'in hayaline iptalR-flJSTAFAÇAKIR ANKAR4-DSP Genel Baş- k a u Bülent Ecevit'in 1970Tİ yıllardan bu yana uzun uğraş verdiği Köy-Kent Projesi. AKP hükümetı tarafından iptal edil- d i . Projenin iptal edilmesiyle yaklaşık 200 Köy-Kent Proje- s i rafa kaldınlmış oldu. Eskı DSP'h Devlet Bakanı Meh- m e t Kocabatmaz, projenin "tüccar siyasetçi AKP'Klerin Ecevit kBkançhğT yüzünden iptal edildığını söyledı. 3 Kasım seçımlerinin ardın- dan koltuğunu AKP'ye bıra- kan Bülent Ecevit'in projeleri de bırer birer rafa kaldınlıyor. Ecevit'in en büyük hayallenn- den olan Köy-Kent Projesi 'nin * Eski DSP'li Devlet Bakanı Mehmet Kocabatmaz, "200'den fazla Köy-Kent Projesi ne yazık ki tüccar siyasetçi AKP'lilerin Ecevit kıskançlığı yüzünden raflarda tozlanmaya bırakıldı" dedi. Yüksek Planlama Kurulu kara- nyla iptal edildiği ve Bakanlar Kurulu karanyla da yürürlük- ten kaldınldığı bildirildı. Köy- Kent Projesi 57. hükümet dö- neminde Mesudiye'nın Çavdar köyü ile çevresindekı 8 köyü içi- ne alacak şekılde uygulamaya konmuş ve 20 ayda proje ta- mamlanarak dönemin Başbaka- nı Ecevit tarafından açılmıştı. Yüzde 30 geri dönfiş yaşanmıştı Proje tamamlandığında yöre- ye yüzde 30 kadar geri dönüş olmuş, 43 yeni işyen açılmış- tı. Köy-Kent Projesi'nin Me- sudiye-Çavdar yöresindeki ba- şansı üzenne Başbakanlık'a kendi yörelennde de Köy-Kent Projesi'ninuygulanmasıru iste- yen yüzlerce başvuru gelmişti. 'AKP'lilerin kttkançhğı' Eski DSP'li Devlet Bakanı Mehmet Kocabatmaz, 57. hü- kümet döneminde yaşama ge- çirilen projenin tüm dünyada ör- nek gösterilmeye başlandığı- nı, ancak "tüccar siyasetçi AKP'fflerin Ecevit kıskançlığı'' yüzünden iptal edildiğini söy- ledi. AKP'lilenn varolanpro- jeyi bırakıp başka bir proje ha- zırlığı içinde olmalannın bu Jaskançlığın somut göstergesi olduğunu dile getıren Koca- batmaz şunlan söyledi: "Me- sudiye'yi gezen Dünva Banka- sı Türkiye Temsilcisi Ajay Chhıbber, projenin diğer ülke- lerin de larsal kalkınmalanna model olabileceğini söyledL Bu tespit üzerine Dünya Bankası 300 milyon dolarhk kredi veril- nıesini kararlaşürdı. Proje ilk aşamada 10, ardından 30-35 köy grubunda uygulanacakü. Uygulama bununla kalmaya- cak iç kaynaklaria da destekle- necek ve toplam 200'den fazla köy grubunu kapsayacaktı." Araya erken seçımin girmesi- nin her şeyi altüst ettiğini an- latan Kocabatmaz, Dünya Ban- kası yetkilılennin seçim sonra- sında ışbaşına gelen AKP hü- kümetine Köy-Kent Projesı'nin Türkiye için çok önemli oldu- ğunu ileterek aynlan krediyı kullanıp kullanmayacaklannı sorduklaruu dile gerirdi. Köylû yalnız bırakıldı Kocabatmaz, AKP'lilerin ise projeyle hiç ilgilenmedikleri- ni belirterek "Hangj hükümet gebrsegelsin bu projeyi devam ettirmeüydi. Köylü adına çı- kan herkes köylüyü böyle yal- nız bıraJayor" dıye konuştu. Ankara'da şeriat propagandası ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hizbullah'ın yenni alrnaya çalışan şeriatçı Hizb-ut Tahrir örgütü Ankara'daki propaganda faaliyetlerini yoğunlaştırdı. Ankara'nın gecekondu mahalleleri ve kenar semtlerindeki apartmanlann posta kutulanna kısa aralıkiarla tehdit içeren bildinler bırakan örgüt, yurttaşlar arasmda tedirginlik yarattı. Hilafeti yeniden kurmak amacıyla faaliyet gösteren Hizb-ut Tahrir örgütü özellikle ulusal bayramlarda Ankara'daki propaganda faaliyetini arttınyor. Zarnan zaman diğer illerde de bildiri dağıtan örgüt, Ankara'daki üye kazanma çalışmalannı ise gecekondu mahalleleri ve kenar semtlerde yoğunlaştınyor. Keçiören ve Incirli semtlerinde birer gün aralıklarla bildiri dağıtan örgüt, Kızılay'daki alt ve üst geçitlere de propagandasını içeren broşürler yapıştınyor. Örgutün bazı üyelerinüı yakalanmasma karşuı propaganda faaliyetleri durdurulamıyor. Internetten de rejim aleyhtan yayınlar yapan örgütün çahşmalan yurttaşlar arasında tedirginlik yaratıyor. Posta kutulanna bırakılan bildirilerde apartman sakinleri tehdit edilerek hilafet devleti için savaşmalan isteniyor. Emniyet yetkilileri ise örgütün izlendiğmi, bildiri bırakılan bölgelerde inceleme ve araştırma yapıldığtnı dile getirdiJer. Klarnetçidiş parası istedi ANKARA (AA)- TBMM Dilekçe Komisyonu'na, sorunlannrn çözümü için 1736 vatandaş başvurdu. Bu dilekçelerden 967'si incelenerek gerekli işlemler yapıldı.Alınan bilgiye göre, dilekçelerden 25'i mevzuata uygun olmadığı için işleme alınmadı, diğerleri ise yazışma ve inceleme aşamasında bulunuyor. Değişik kentlerde yaşayan vatandaşlann başvurulan arasında iş istemi, görev yeri değişikliği, çeşitli sorunlara ilişkin şikâyetlerin yanı sıra ilginç istekler de yer ahyor. Bu isteklerden bazılan şöyle: Silifkeli thsan Kent, "yaşamını klarnet çalarak kazandığuu, dişlerinin olmamaa nedenryle sanatmı icra edemediğini" belirterek dişini yaptırmak için yardım istedi. Bolu'dan başvuran SSK emeklisi Hasan Algül, "Boş vaktini değerlendirmek için 10 dönem civannda bir Hazine arazisinm tespit edilerek kendisine saüJmasını" talep etti. Cep telefonumu kapatın Osmaniye'den başvuran Osman Salman, kampanyadan aldığı cep telefonunun hattını kapatamadığını, konuşmadığı süreler için ücret talep edildiğini belirterek mağduriyetinin giderilmesıni istedi. Bursa'dan başvuran Mehmet Yddız ise TCDD'yi şikâyet etti. Iran ve Suriye'ye ihracat yaptığını belirten Yıldız, "TCDD'nin yeterince ve zamanında vagon tahsisi yapmadığı için ihracatta aksamalar olduğunu" öne sürdü. Zonguldak'tan başvuran İsmail Yılmaz da ERDEMİR'den emekli olduğunu, yerine oğlunu yerleştirmek istediğini belirterek kendisine yardım edilmesi isteminde bulundu. SHP Genel Sekreteri Sağlar, parti meclisi üyeleriyle birlikte Esenyurt Belediye Başkanı Çapan'ı ziyaret etti. Fikri Sağlar: Devletin birinci görevi yurttaşlan korumaktır SHP Çapan'a sahip çıktı tstanbul Haber Servisi - SHP Genel Sekreteri Fikri Sağlar, parti meclisi üyeleriyle bırlikte Esenyurt Belediye Başkanı Gürbüz Çapan'ı ziyaret etti. SHP Istanbul îl Başkanı Eyüp Altayü'nın da katıldığı ziyaret sırasında Gürbüz Çapan'ın kardeşinin sahibi bulunduğu bir akaryakıt istasyonunun, geçen günlerde de beJediye önünde bir rektörün makam aracının kurşunlandığını anımsatan Sağlar, geçmiş olsun dileğinde bulundu. Sağlar, devletin birinci görevinin yurttaşlan korumak olduğunun altını çizerek şöyle devam etti: "Bir tarafta daha çözülmeyen Susurluk çeteleri, diğer tarafta laik demokrasiye karşı olan bir hükümet ve onun yandaşı ile oluşan bir parlamento gündemin çokluğu arasında aydın, yurtsever, devrimci, sosyal demokrasiye inanmış Türkiye'nin çağdaşlaşması için mücadele vermiş bir arkadaşımızın o karanhk güçler tarafından sinsiee yok edilmesine müsaade etmeyiz." Genel Merkez, Aydm Tümen'i etik davranmamakla suçladı DSP'denkurultay istemine retANKARA (CumhuriyetBürosu) - DSP Genel Merkezi, eskı Grup Başkanvekili Aydm Tümen ve ar- kadaşlannın olağanüstü kurultay istemiyle yaptıklan başvuruyu red- detti. DSP Genel Merkezi'nden yapılan yazılı açıklamada, partiye 25 Ni- san'da yapılan başvuruda 213 imza- lı bir dosya sunularak 25 Mayıs gü- nü olağanüstü kurultayın _ _ _ _ toplanmasının istendiği anımsatıldı. Açıklamada, yapılan inceleme sonunda olağanüstü kurultay iste- minde bulunan 213 kişiden 19'unun partiden istifa et- tiği, 7'sinın YTP'ye üye ol- duğu, 2'sinin partiden kesin olarak ihraç edildiği, 4'ünün olağa- nüstü kurultay talebini gen aldığı, 44'ünün ise merkez disiplin kuru- luna sevk edildiğinin belirlendiği vurgulandı. Başvuruyu yapan 213 kişinin tümünün delege koşullarını taşıması durumunda dahı bu sayı- nın olağanüstü kurultay isteminde bulunmak için yeterli ohnadığı be- lirtilen açıklamada, "Çünkü, ola- ğanüstü kurultay istemiiçinen az238 delegenin imzasıgerekmektedir. Ya- pılan başvuruda ise delege koşuua- nmtaşıyansadecevesadece 137 im- za bulunmaktadır'' denildi. Olağanüstü kurultay isteminin • DSP Genel Merkezi, Aydın Tümen ve arkadaşlarının olağanüstü kurultay istemini "başvuruda bulunanlann yeterli sayıda olmaması ve parti üyeliği koşullannı taşnnamalan" gerekçesiyle geri çevirdi. tarihinde partiden kesin ihraç edil- diği, hıçbir yetkisi bulunmadığı, delege ve hatta üye bıle olmadığı hal- de olağanüstü kurultayın toplan- ması içuı çaba gösterdığı ve dele- gelerle ilişki kurmaya çalıştığına işaret edildı. Tûzûğe aykın Tümen'in parti adına hıçbir gırı- şimde bulunamayacağı, yap- tığı her hareketin parti tüzü- ğü ve yasaya aykın olduğu savunulan açıklamada şun- larkaydedüdi: "Anlaşılano ki,Aydm Tümen, kendisine ikidönem miDetvekflliği, bir dönem bakanhk ve bir dö- nem de grup başkam ekilb- reddedildiğine ilişkin bilgı de DSP Genel Başkan Yardımcısı Rahşan Ecevit tarafından Aydın Tümen ve arkadaşlanna avukatlan aracüığıy- la yazılı olarak iletıldi. Açıklama- da Aydın Tümen'in 25 Şubat 2003 ğj olanağı tanryanparumize karşı hiç de şık \e etik olmayan, hele hele bir süre öncesine kadar kendisinin de mensubu bulunduğu demokratik solkültüre hiç mi hiç yakışmayan bir tutumizlemeye devam etmektedir." Erdoğan Sezer'den şikâyetçi Başbakan, atamala- nn Köşk'ten dönme- sine tepki gösterdi. İstanbul Haber Servisi - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "kadrolaşma" haberleri- nın gerçeğı jansıtmadığını belirterek, *Biz- den onceki hükümederin yapuğı atamalann Çankaya'dan dönme oranı yüzde 2-4 ara- smda,ama bizim dönemde buoran \iizde29" dedi. Bıngöl'de depremzedeler için geçıci ko- nut yapmayacaklannı belirten Erdoğan, "Türkrve Ödalar ve Borsalar Birliği 500 ko- nut yapmak için söz verdi. Biz de arazi tab- sisinde bulunacağız. Hedeflmiz, en geç 8 ay- da kahcı konuaan bitiripvatandaşjan konut- lanna yerleştirmektir'' dıye konuştu. Erdoğan, dün Istanbul'da Maltepe, Fatih Sa- nyer bınnci olagan ilçe kongrelenne kaüldı. Erdoğan, Maltepe ilçe kongresinde yaptı- ğı konuşmada, ahlakı kırlılığın sıyaset de da- hil olmak üzere yaşamın her alanında bulun- duğunu belirtti. Erdoğan, bu ahlaki kırhlığın bedelinin daha büyük ölçekli olarak 1999 yılındakı depremde de yaşandığının altını çizdi. Deprem bölgesinde lazım olanın da ol- mayanın da bir çadır kapma gayreti göster- diğini dile getiren Erdoğan, kapanın elinde kalmaması için çadırlan tek tek dağıtamaya- caklannı söylediklennı anımsattı. Ttditi Arınç nasıl AB'ci oldu? TBMM Başkanı Bülent Annç, 23 Nisan'dan MGK'ye uzanan ve kendisinin de merkezınde yer aldığı "son siyasi gelişmeleri" anlatmak üzere Gazi Üniversitesi'ne davet edildi. Annç, bazı eleştirilerinin yanı sıra "özeleştiri" de yaptı. Annç, "AB'nin altematifi yok mu" sorusunu, geçmişini anlatarak yanrtladı: "Birzamanlar ben AB'ye girmeyi vatan hainliği olarak görüyordum. Ayağım taşa takıldı, düştöm; ayağa kalkîım baktım, 'Girsek daha iyı olur' diye düşünmeye başladım. Bir zamanlar AB'ye kesinlikle düşman olan biri olarak şu anda geldiğim noktanın daha rasyonel, daha akılcı olduğunu düşünüyorum. AB'den başka üye olacağımız akılcı bir biıiik yok." Bir öğrenci "Irak politikasında Türkiye neden inisiyatifi alamadı" diye sorunca eleştirinin yönü değ\şt\:"Türkiye'nin inisiyatifı alamadığı sorusuyla 'İnisiyatifi ABD'ye bırakmamalıyız' deniliyorsa öyle birbabayiğit varsa gösterin. Benim elimde bir yetki ve güç yok ki bunu önlemiş olabileydim. Türkiye bugüne kadar hayır diyemediği için belki bu durumdadır." Bülent Annç, son olarak KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın "yıllardır Kıbns sorununu düğümleyen kişi, yaşlı, /7asfa"gibisaldırılara uğramasından yakındı: "Denktaş çırağına 40 oyunundan 39'unu öğreten pehlivan gibi. Son numarasıyla Rumlan tuş etti. Usta adam, hayatı bu sahada geçmiş. Türkleri bilmekle kalmaz Rumlann şeceresini de bilir." Denktaş'ı eleştırenler arasında Başbakan Tayyip Erdoğan başı çekmiyor muydu? AKP iktidarını zorlayan AKP'li AKP yönetiminin başı bu aralar yalnız CHP'nin tepkisi veya devtet doruğurtdaki gerilimle değil, parti içinden yapılan muhalefetle de dertte. AKP Istanbul Milletvekili Emin Şirin, ciddi dayanaklan olan uyanlanyla yönetimi zorluyor. Emin Şirin'in ilk çıkışı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ın da suçlandığı Albayraklar dosyasının YolsuzJuklan Araştırma Komisyonu'nun gündemine alınmasıydı. Kulise yayılan bilgılere göre bu başvumsu nedenıyle Emin Şirin, Başbakan'a bile şikâyet edilmiş. Erdoğan da Komisyon Başkanı Azmi Ateş'e "Bu arkadaşımız bizi çokyakinen tanıyor, niye böyle yapıyor, anlamış değilim. Albayraklar meselesini en iyi kendisi bilir. Eşi de Albayraklar'ın gazetesinde yazıyordu. Bunu tarafsızlık adına yapıyorsa yanlış yapıyor" demiş. Şirin, daha sonra AKP Genel Merkezi'ndeki makam aracı kavgasını parti yönetimine şikâyet etti. Tayyip Erdogan'a 200 milyar liraya son model gelişmiş bir otomobilin ardından 61 'er milyara 6 adet lüks otomobil daha alınması üzerine sordu: "AKP'nin yolsuziukla mücadele için iktidara geldiği, milletvekillerinin lojmanlardan vazgeçtiği, ilk 3 ay maaşlanna zam almadığı, aynı zamanda maaşlanndan 100'er milyon kesildiği dikkate alınırsa bu araçlann satın alınması doğru mu?" 33 adet soru önergesinden 25'i yanıtlanmayan Şirin, anayasa değişikliği için 3 oy hesabı yapan AKP'ye 1 oy darbesi de vurdu. Içtüzük gereği sorulara 15 gün içinde yanıt verilmesi gerekirdi. Şirin, sorulanna tatminkâr yanıt alıncaya dek genel kurulda bulunmasına karşın anayasa değişikliği dahil, hükümetin sevk ettiği düzenlemelere oy vermeyeceğini grup yönetimine bildirdi. Şu uyanyı da ekledi: "Belki bu davranış sonucu yûrûtme organının, milletvekillerini ciddiye almasını ve içtüzüğün verdiği görevi yerine getirmesini temin edebilıriz." . • 'Dönenler' ve 'dönemeyenler'... AKP Adıyaman Milletvekili Hüsrev Kutlu, DYP kökenli milletvekıllerı arasında yer alıyor. Bir dönem DYP Adıyaman ll Başkanlığı görevini de yürüten Kutlu, şimdi "tam bir AKP'li" olduğunu düşünüyor ve bunun için de her türlü gayreti gösteriyor. Kutlu, kuliste gazetecilerle sohbet ederken bir ara saatine baktı ve "Namaz saati gelmiş, ben gidip bir namaz kılayım" dedi. Ardından da bu duyarlılığına bir fıkra anlatarak açıklık getirdi: "Bizim orada sonradan Müslümanlığa geçen Ermeniler vardır. Bunlardan biri bir sabah, oğlunu namaz için kaldırmış. 'Hadi oğlum camiye gideceğiz' demiş. Oğlu yakınarak uyanmış ve 'Ya baba, bugün de camiye gitmesek olmaz mı? Zaten bizden başka kimse gitmiyor' demiş. Baba, hafifsinirli 'Bak oğlum, onlar gelmezse sorun olmaz. Ama biz gitmezsek daha tam dönememişler, derler' diyerek oğlunu uyarmış." Kutlu, fıkrayı anlattıktan sonra kendi konumuyla bağlantı kurdu: "Şimdi bizim partiden arkadaşlar namaza gitmese sorun olmaz. Ama eğer ben gıtmezsem, daha tam dönemedi, derler." AKP'den 'sahte oy' girişimi... Anayasa değişikliği oylamaları sırasında "referandum" görününce kavga, dövüş, kupadan oy çalma gibi çeşitli yollan deneyen AKP'liler; zora girince benzer girişimleri sergilemekten vazgeçmiyor. Orman ve turizm bakanlıklannın birieştirilmesine ilişkin yasa tasarısı görüşmeleri sırasında engelleme yapan CHP yokJama istedi. Oylama, 365 kişilik bir gruba sahip olan AKP'nin ufak bir risk karşısında bile "sahtekâriığa" başvurmaktan kaçınmadığını ortaya koydu. Birleşimi yöneten TBMM Başkanvekili Yılmaz Ateş, elektronik sisteme giremeyen milletvekillerinin salonda bulunup bulunmadığını ararken 4 AKP milletvekili salonda bulunmadığı halde bu kişilerin adına oy kullanıldığı ortaya çıktı. AKP'li Mehmet Alp, Fikret Badazlı, Mustafa Öztürk ve Öner Ergenç salonda yoktu, ama pusulalan vardı... Oy çalma ve oy sahtekâriığı, AKP'nin "yeni siyaset anlayışı "nin neresinde? Türey Köse, Emine Kaplan, Bülent Sanoğlu, Sertaç Eş tbmmcum@ttnetnettr