Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 17 NİSAN 2003 PERŞEMBE
HABERLER
DUMADA BUGUN
ALİ SİRMEN
IVIilli GÖPİiş' ile AKP
Arasındaki Nüans
Gözümüzü dikmişiz Bağdat'taki çekişmeye.
Ama Ankara'daki kuşatma, biz ötelere bakar-
ken bütün şiddetiyle sürüyor ve biz onu gere-
ğince fark etmiyoruz...
öteyandan, Ankara'daki rejimin özünü kuşat-
ma altına alanların taze güçleriyle eski öncüle-
ri arasında da kıyasıya bir çekişme yaşanıyor.
Kamuoyunun pek üzerinde durmadığı veya ha-
berdarolmadığı çekişme, gerçekte bundan bir
buçuk ay önce "Türkiye Cumhuriyeti hüküme-
tiile Almanya Federal Alman hükümeti arasın-
da başta terorizm ve örgütlü suçlarolmak üze-
re büyük öneme haiz suçlarla mücadele işbir-
liği anlaşması" imzalanmasıyla başlıyor.
3 Mart günü metne Almanya adına Içişleri
Bakanı Otto Schily ile Almanya'nın Ankara Bü-
yükelçisi Rudolf Schmidt imza koyuyorlar, Tür-
kiye adına imzacı ise Içişleri Bakanı Abdülka-
dir Aksu.
Erdoğan hükümeti 4 Nisan günü anlaşma
metnini, onaylanması için tezkere halinde
TBMM'ye gönderince kıyamet kopuyor.
Çünkü gürülüyor ki Türkiye aleyhinde faaliyet
gösteren örgütler arasında, bugünkü iktidarın
ağababalarını bağrına basmış olan Milli Görüş
Teşkilatı da var.
• • •
Aslında TC çok uzun süredir Milli Görüş'ün An-
kara'da şeriatçı düzeni hâkim kılma amacında
okJuğunu, bunun için heryola başvurduğunu bi-
liyordu.
örneğin 11 Kasım 1996'da Emniyet Genel
Müdürü Alaaddin Yüksel, dönemin Içişleri Ba-
kanı Meral Akşener'e verdiği brifingde, Terör-
le Mücadele Dairesi Başkanlığı tarafından ha-
zırlanan fundamentalist gruplar listesinde Milli
Görüş'ün de yer aldığını bildirmişti.
Türkiye'nin yıllarca Alman tarafına anlatama-
dığı bu gerçek, nihayet algılandı ve Alman Ana-
yasayı Koruma örgütü, Milli Görüş'ü tehlikeli aşı-
rı örgütler arasına soktu.
Yukarıda sözü geçen anlaşma da iki ülkenin
haberalma örgütlerinin topladıklan istihbarat ışı-
ğında imzalandı.
Işte, bu belgenin TC tarafından imzalanıp
Meclis'e indirilmesi üzerine kryamet koptu.
Milli Görüş'ün yandaşlarına ve destekçilerine
göre, söz konusu olan bir ihanetti.
Tayyip Erdoğan'ı, 1997'de, Milli Görüş bağ-
nna basmamış mıydı? Tayyip Bey oralarda Mil-
li Görüş jargonuyla konuşup esip küfürmemiş
miydi?
Neyse o cephede olay, AKP'nin kendi Içişle-
ri Bakanı'nın devlet adına altına imza attığı bel-
geden mayna etmesi ve "yanlışlığın düzeltilme-
si" ile halledildi.
Artık, asıl amacı şeriat düzenini hâkim kılmak
olan ve Alman Anayasayı Koruma örgütü'nce
terörörgütleri listesinde olan Milli Görüş, TC için
sakıncalı olmaktan çıkmıştır.
•••
Şimdi çok haklı olarak "Zaten ikisi de aynı,
birbirferini tabii ki kollayacaklar" diyebilirsiniz.
Belki özde haklı olabilirsiniz, ama önemli bir
nüansı görmezden gelmiş olursunuz.
Bırakın biryana Milli Görüş'e hâlâ, Erdoğan'ın
can düşmanı Necmettin Erbakan'ın egemen
olmasını, önemli ayrıntı bu değil çünkü.
Esas ayrıntı bu iki örgütün, aslında aynı olan
amaçlanna yönelmekteki yöntem farklılıklan.
Milli Görüş, hele hele içindeki kimi fraksiyon-
larla, şedait düzenini ne pahasına olursa olsun,
hangi yöntemi kullanmak gerekirse gereksin, mut-
laka gerçekleştirirken kullanılacak araçlara sı-
nırlama getirmiyordu.
Bunların bir ağababalarının bir zamanlar "Ik-
tidara mutlaka geleceğiz, ama kanlı mı olur,
kansız mı" demeleh bundandı.
Oysa bu akımın yeni takımı AKP büyük bir yön-
tem değişikliğine gitmiş, kurnazca kullanılacak
yöntemlere sınırlama getirmiştir.
Artık onlar, kaba cebir, şiddet yerine, seçkin
hukukçularımızınTCK'nin 146. maddesini irde-
lerken öne sürdükleri "manevi cebir" unsuru-
nu yeğlemektedirler.
Kavramı kısaca açalım: Manevi cebir, devle-
tin erkini ellerinde tutanların, TC Anayasası'nı
tebdil ve tağyir etmek için kaba kuvvet yerine
devletin gücünü, devletin varlığına ve niteliğine
karşı kullanmalarıdır.
Işte AKP'nin şu andayapmakta olduğu da bu-
dur ve Milli Görüş ile aralarındaki önemli nüans
(ince aynntı) buradadır.
Ayrıntı incedir, ama çok önemlidir ve Frenk-
lerin dediği gibi de Tanrı ayrıntıdadır.
TBB Baskanı Özdemir Özok:
Atatürk ilkelerinden
vazgeçemeyiz
AMCARA(Cumhuri-
yetBürosu)-Türkiye Ba-
rolar Birliği tarafından
düzenlenen ve Avrupa
Birliği üyesı devletlerın
konulannda uzman kı-
şilerinın katıldığı" siya-
siyapı-insan haklan-Av-
rupaBirtigr konulu top-
lantı başladı.
Türkiye Barolar Bir-
liği Başkanı Özdemir
Özok, Atatürk ilke ve
devrimlerınden vazge-
çilmesi durumunda Av-
rupa Birliği'ne girilebi-
leceğinin söylendiğini
anımsatarak, "Hiç kim-
se bizi, biz yapan bu de-
ğerierden vazgeçmeınizi
isteyemez, ne denli ağır
bedel ödense de, bu is-
Cetnreddedilrr.evemah-
kumdur" dedi. Açış ko-
nuşmasını yapan Özok,
AB'ye aday devletlerle
üye devletlerin uzmanla-
n tarafından egemenlik
anlayışından yargı işleyi-
şine, insan haklan ku-
rullanndan iktisadi öz-
gürlüklere kadar AB"nin
Kopenhag Kriterleri ve
bu kriterler karşısında
Türkiye'nin konumunun
adayülkelerle karşılaşur-
malı olarak tartışılaca-
ğını belirtti.
AB'nin Türkiye'ye
karşı tutumunu eleştiren
Özok "Geçmiş uygula-
malarkarşısında Türki-
ye'ninyine çiftestandart
uygulamasının mağdu-
nı olacağıkuşkusunu ta-
şımaktayız"dedi.
Rum kesimi, AB'ye katılım anlaşmasını 'Kıbrıs Cumhuriyeti' adı altında imzaladı. Gül törene katılmadı
Türkiye'den imzaprotestosuMURATİLEM
ATİNA - AB"nın tarihi genişleme
süreci çerçevesinde dün 10 yera üye da-
ha Yunanistan'ın başkenti Atina'da dü-
zenlenen törenJe katılım anlaşmalan-
na imza attı. Kıbns Rum Yönetımi de,
Türkiye'nin aday olduğu AB'ye katı-
lım anlaşmasını "Kıbns Cumhuriye-
ti" adı altında imzaladı. Dışişleri Ba-
kanı Abdullah Gül, Rum lider Tassos
Papadopulos'un "Kıbns Cumhuriye-
ti Cumhurbaşkanı" sıfatıyla üyelik
protokolüne imza attığı törene katılma-
yıp sadece akşam yemeğine katıldı.
Törende Türkiye'yi Atina Büyükelçi-
si Yiğit Atpogan temsil etti. Yetkililer
Gül'ün katılmamasınm "boykot" ola-
rak anlaşılmaması gerektiğuıi söyler-
ken, siyasi gözlemciler, törene kanlma-
ma karannın anlamh bir protesto ol-
madığı görüşünü dile getirdiler.
Ünlü Akropol Tapınağı altında ku-
rulan platformda yapılan imza töreni-
ne, yeni üyelerle bırlikte 25 ülkenin
• AJB. tarihi genişlemesinde dün, aralartnda Kıbns Rum Kesimi'nin de bulunduğu 10 yeni üyeyi daha
bünyesine kattı. Gül, Rum lider Papadopulos'un "Kıbns Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı" sıfatıyla üyelik
protokolüne imza attığı törene katılmadı. Blair "Kıbns ve Malta olmak üzere yeni üyelere hoş geldin
diyoruz. 2007 yılında ise Bulgaristan ve Romanya'ya da hoş geldin diyeceğiz" dedi.
devlet ve hükümet başkanlan katıldı.
GKRY'yle birlikte Malta, Macaristan,
Polonya. Slovakya, Letonya, Estonya,
Litvanya, Çek Cumhuriyeti ve Sloven-
ya da birliğın yeni üyeleri oldu.
Papadopulos: Kıbns'ın
bölûnmesinden ûzgünûm
Rum Yönetimi lıderi Papadopulos,
imza töreninde yaptığı konuşmada
"Huzurlannızda Kıbns'ta banşçi ve
yapıcı çözüm için çahşacağuna söz ve-
riyorum" dedi. 9 bin yıllık bir tarihi
olan Kıbns'ın uzun ve yorucu çaba-
lar sonucu amacına ulaştığını vurgu-
layan Papadopulos şunlan söyledi:
"Kıbns halla, üyetik için çeşitti feda-
kârnkiaryapmışnr. Şu anda Kıbns'm
bölûnmesinden büyük üzüntü duyu-
yonım. Aynı şekilde Kıbns Türkleri-
nin bu tarihigündeburada olamama-
lanndan dolayı da üzgünüm. Tüm gü-
cümle banşçu yapıcı bir çözüm için ça-
lışacağıma huzurlannızda söz veriyo-
rum. Medenhetin beşiği Atina'da ger-
çekleştirilen bu ar\« ile Avnıpa için ye-
ni bir sayfa açüıyor. Kıbns'ın şu anki
bölünmüşlüğü,AB dahih'nde tam üye-
Hk \ükümlülüklerini yerine getirme-
sineengeldegiktir.Kıbns tarihin bu dö-
neminde Avrupa'da ikhe bölünmüş
tekülkedir." îngıltere Başbakanı Tony
Blair de yaptığı konuşmada "Kıbns
ve Malta olmaküzere yeni üyelere hoş
geldin diyoruz. 2007 yihnda iseBulga-
ristan ve Romanya'ya da hoş geldin di-
yeceğjz" dedi. Blair. Türkiye"yı de
gösterdiği gelişmeden ötürü kutladı.
Imzalanan üyelik anlaşmasının yü-
rürlüğe girebilmesi için birlik üyesi
15 ülkenin parlamentolannda onay-
lanması gerekiyor. Yeni 10 üyenin fi-
ilen birliğe katılımı da 1 Mayıs 2004'te
gerçekleşecek. Imzatöreni öncesinde
gazetecilerin sorulanru yanıtlayan Yu-
nanistan Dışişleri Bakanı Yorgo Pa-
pandreu, bundan sonraki hedeflerinin
adanın kuzey bölümünün AB 'ye alın-
ması olduğunu söyledi. Atina'nın Tür-
kiye'nin AB perspektifini destekledi-
ğini vurgulayan Papandreu. Türki-
ye'nın de iyi İcomşuluk ilişkileri oluş-
turma ve gerekli reformlan yapma so-
rumluluklan bulunduğunu söyledi.
Abdullah Gûl: Rumlar AB
üyeliğimizi gölgeleyemez
Gül, AB doruğuna hareketinden
önce yaptığı açıklamalarda Kıbns ve
AB üyeliği konusunda olumlu me-
sajlarvermeyeçalıştı. Gül, Rum ke-
siminin üyeliğinin Türkiye'nin AB
projesini "gölgeleyemeyeceğmi" söy-
ledi. Hükümetin, önceki politikalar-
dan farklı olarak Kuzey Kıbns'ın il-
hakına karar vermeyeceğini. çözüm ça-
balannı sürdüreceğini vurgulayan Gül,
Annan planını, üzerinde kabul edile-
bilir değişikler yapılu^a kabul edebi-
leceklerini söyledi. Gül, Türkiye'nin
üyeliğinin Rum yönetimince engelle-
nebileceği kaygılan için de "Büyük
bir AB'yi Rum kesiminin tek başına
bloke etme gücü zaten söz konusu de-
ğfldir. Avrupa'nm bütün menfaadan
Rum kesimi tarafindan tek başmater-
stne çeMTİemez" dedi. Gül, Rum ke-
siminin aralannda bulunduğu ülke-
lerin imza törenine katıhnayarak, ak-
şam saatlerinde özel Ata uçağı ile Ati-
na'ya geçti. Havaalanından kalacağı
otele geçip bir süre dinlenen Gül, da-
ha sonra Yunanistan Cumhurbaşkanı
Kostis StefanopuJos'un AB üyeleri
adına verdiği yemeğe katıldı.
CHP MÎLLETVEKİLl ONUR ÖYMEN VE MHP LlDERl BAHÇELl: KIBRIS'TA GELtNEN NOKTADAN AKP HÜKÜMETİ SORUMLU
Cesaretsidiğin bedeliAıMCARA (Cumhuriyet Bürosu) -
CHP Istanbul Mılletveküi OnurÖ^-
men, AvrupaBirliği'nin (AB) Tür-
kiye'ye karşı "utanç verid bir poli-
tika"' izlediğini belirterek. "Kıb-
ns'ın tek yanh üyeliği kabul edile-
rek büyük bir yanhş yapılmıştır.
Hem uhıslararasıhukukçiğnen-
miştir, hem de çözümçaba-
lanzorasokulmustur"
dedi. Hükümete,
teslimiyetçi po-
liükalan birya-
na bırakarak
AB ve Kıbns
konulannda ce-
sur adımlar at-
ma çağnsmda
bulunan Öy-
men. "Biz ne
AB'denvazge-
çeKnvneKıb-
ns'ıçözmeye-
u'm diyoruz.
KişiKktibirpo-
ntikaistiyoruz"
diye konuştu.
Oymen, Kıbns'ta bugün gelinen aşa-
madan AKP ve önceki hükümetlerin "ce-
sur ohnayan" tutumlannı sorumlu tuttu.
AB 'nin Kıbns konusundaki büyük yanhş-
lanna karşı hükümetlerin direnme gücü gös-
teremediğıru kaydeden Ö>Tnen, "AKP hü-
kümeti bugün her koşularazrvınışgibi bir
izknim yaraüyor. Ancak bilinmelidir ki
Türldye hiçbir zaman bö\1e zayrf güçsüz,
tepldsiz, her istenenin alınabüecegi her ta-
vizi verebilecek bir üJke ohnamışnr" diye
konuştu. Dışışlen Bakanı AbdullahGül'ün
Atina'daki imza törenine kahlmamasının
"semboKk" bir hareket olduğunu, işin esa-
sını değıştirmeyeceğini kaydeden Oymen
sözlerini şöyle sürdürdü: "Yapıhnası ge-
reken Kopenhag zirvesinde Türkiye'nin
ortayaçıkıp, Kıbns'ıtekyanta üyeyapamaz-
sm. iHşkUerimizi gözden geçiririz, sorum-
lusu siz olursunuz, demesiydL" Oymen,
AB'nin Kıbns konusunda Helsinki Zirve-
si'nde aldığı kararlannı da çiğnediğini be-
lirtirken, "Tüm aday ülkeiere eşit davTa-
nüacağı söyienhordu. Ancak şimdi Rum-
lar çözüm olmadan AB üyeüğine kabul
ediKrken. Türkiye'nin üyeliği için çözüm
engetiçıkanlmakisteniyor" diye konuştu.
Basiretsidikyaptılar
ANKARA (XX) - MHP Ge-
nel Başkanı Devlet Bahçeli,
Kıbns Rum Kesimi'nin Avru-
pa Birliği'ne (AB) üyeliğinin
tescilinin, AB yönetimininiki-
yüzlülüğü ve çifte standardının
tescili olduğunu belirterek "Bu-
gün, AB tarihine kara kke olarak
geçecektir" dedi. AKP'yi sert bir
dille eleştiren Bahçeli, "AB'nin art
niyetipofibicalannıvedayanıı»-
larnu buyruk olarak tetakki
eden AKP zflıniyeti, tehüke-
Bbirsürecinfigüranıduru-
mundadır" diye konuştu.
Bahçeli, MHP Genel
Merkezi'nde dün düzenle-
diği basın toplantısında,
gündemdeki konulara iliş-
km değerlendirmelerde bu-
lundu. BM Güvenlik Kon-
seyi'nin h-ak Savaşı karşı-
sında pasif bir izleyici ol-
maktan öteye geçemediği-
ni, ancak Kıbns konusun-
da hiçbir rahatsızlık duy-
madan karar alabildiğini
vurgulayan Bahçeli. BM Güvenlik Kon-
seyi'ni "bu çirkin ve ikrjüzlü'' karann-
dan dolayı kınadı. AB tarihi açısından
bugünün kara bir gün olduğunu kayde-
den Bahçeli, Bahçeli, Kıbns Rum Ke-
simi'nin üyeliğinin tescilinin, birlik yö-
netimının "ikjyüzhılügününveçiftestan-
dardmnr tescili olduğunu belirtti.
AKP'yeyûldendi
AKP iktidannın da bu konuda gerek-
li girişimlerde bulunmayarak kaygı ve-
rici ve düşündürücü bir tavır sergiledi-
ğini belirten Devlet Bahçeli, hüküme-
tin, Atina'daki toplantılara katılarak
AB'nin hukuksuz ve saygısız tutumu-
na hiçbir şekilde onay vermemesi ge-
rektiğini vurguladı.
Hükümetin, Kıbns ve AB konusun-
da sergilediği "vurdumduymazhk,ba-
siretsizhk ve ciddhetsizliğuıi". Irak sa-
vaşı ve Türkmenlerin dunımu konusun-
da da sergilediğini iddia eden Bahçe-
li, Türkiye'nin, Irak'm şekiHenmesi
sürecinin dışmda kaldığuiı ve inisiya-
tifîni tamamen kaybetme noktasına ge-
tirildiğini söyledi.
Ingiltere Başbakanı, ga)ri resmi zirvede BM Genel Sekreteri Kofi Annan ile görüştü
Blair Irak'ta siyasi rol istedi
EhşHaberierServisi-AB üyesi 15
ülkenin devlet ve hükümet başkan-
lan, dün imza töreni öncesinde gay-
n resmi zirve toplantısı için bir ara-
ya geldi. Tarihının en büyük geniş-
lemesini yaşayan AB'nin, Zapion
Konferans Merkezi'nde düzenlenen
toplantının ardmdan kabul ettiği so-
nuç bildirisinde, Birliğin hakiki bir
özgürlük, güvenlik ve adalet bölge-
si yapılacağı belirtildi. Irak'm yeni-
den yapılandınlması gündeme otu-
rurken, Ingiltere Başbakanı Tony
Blair Bırleşmiş Milletler'in (BM)
Irak"m yeniden yapılanmasmda si-
yasi olarak da bir rol üstlenmesi ge-
rektiğini söyledi.
Irak savaşının Avrupa'da yol aç-
tığı bölünmüşlüğün gölgesinde ka-
bul edilen "AtinaDeklarasyonu"'nda
10 ülkeyle üyelik anlaşmalannın
imzalanması için bir araya gelirune-
sinin, Birliğin, yüzyıllardır devam
eden çatışmalara son verme ve kı-
tadakı eski bölünmeleri aşma ko-
nusundaki kararlılığı temsil ettiği
kaydedildı. "Birfiğimiz kolektifbir
projeyi temsil etmektedir: Gelece-
ğimizi değerler topululuğu olarak
paylaşma projesi" denilen bildıri-
de, bu projenüı başlıca değerinin,
Avrupa Birliği'nin hem vatandaş-
lannı hem de üye ülkeleri güçlen-
dirme yeteneği olduğu belirtildi.
Zirveve Yunanistan Başbakanı Kostas Simitis, Dışişleri Bakanı \orgo Papandreu ile birlikte kaükü. İtalya Baş-
bakanı Süvio Berlusconi ile İspanya Başbakanı Jose Mari Aznar samimi görüntüler sergiledi (Fotoğraflar: AA)
"L >elik\alnızcadeviederimiz ara-
sındaki bir anlaşma değil, vatandaş-
lanmız arasuıdaki yeni bir kontrat-
tir" denilen bıldinde, genişlemiş
AB' nin vatandaşlan olarak, aday ül-
ke vatandaşlanna karşı olan sorum-
luluklanm gösterdikleri kaydedildı.
Bildiride, Birhğin sınırlan dışında is-
tikran arttırmak ve ınsani amaçlan-
nı daha ileri götünnek için sivil ve
asken kapasitesim geliştinneye de-
vam edeceği de kaydedildi.
Ingiltere Başbakanı Tony Blair,
Atina'da yaptığı açıklamada BM'nin
Irak"ın yeniden yapılanmasmda si-
yasi olarak da bir rol üstlenmesi ge-
rektiğini söyledi. Zirvede, BM Ge-
nel Sekreteri KofiAnnan ile bir ara-
ya gelen Blair. BM"nin Irak'm ye-
niden yapılanmasındaki rolünün sa-
dece insani boyutta kabnaması ge-
rektıği konusunda anlaştıklarmı be-
lirtti. tngiltere'nin en yakın mütte-
fiki ABD ise, Irak'ın yeniden yapı-
lanmasmda BM'ye merkezi rol ve-
rihnesini istemiyor.
Gözlemciler, savaş sonrası Irak
konusunda A\Tupa ülkelerinin görüş-
lerine yakın açıklamalar yapan Bla-
ir'in, Irak savaşı nedeniyle bozulan
ilişkileri düzeltme çabasma girdiği
yorumunu yapıyorlar. Irak savaşına
başmdan beri karşı çıkan Almanya
ve Fransa, savaş sonrası Irak'ta Bir-
leşmiş Milletler'in merkezi rolü al-
ması gerektiğini vurguluyor.
Rum kesiminin imzolodığı katılımprotokolü Türkiye'nin istediği 'eşitstatü, ortak devlet' ilkelerinden çokgeride
Kıbnslı Türkler 'cemaaf kabul edilecekANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Güney Kıbns Rum Yönetimi'nin
(GKRY) A\Tupa Birliği (AB) ile
dün imzaladığı katılım protokolü,
adadaki sorunun çözümü açısından
önemli bir gelişme olarak görülü-
yor. Türkiye'nin yoğun diplomatik
çabalarma karşm değiştiremediği
protokol, GKRY'yi Kıbns Cumhu-
riyeti olarak görüyor ve Türkleri
"cemaaf olarak kabul edivor.
Protokol, Kıbns Cumhuriyeti hü-
kümetinin adanın bir bölümünü
kontrol edemediğini de savunuyor.
Protokolün giriş bölümünde Kıbns
ifadesi kullanılıyor. Ancak ülkenin
katılımına ilişkın işlevsel noktala-
nn yer aldığı bölümde Kıbns Cum-
huriyeti hükümetinden bahsedili-
yor. Kopenhag zirvesinin sonuç bil-
dirgesinde bile Kıbns ifadesi kul-
lanılırken Yunanistan dönem baş-
kanlığı sırasında Kıbns Cumhuri-
yeti'nden bahsedilmesi dikkat çe-
kiyor.
Aynı protokolde, Kıbns Cumhu-
riyeti'nin adada kontrol ettiği ve
edemediği alanlar bulunduğu belir-
tiliyor. Bu ifadeyle "GKRY'ninfle-
ride adanın geri kalannu da kont-
rolü edeceğmm" söylenmeye çalı-
şıldığı belirtiliyor. Böylece AB,
Türk tarafına eşit statü vermek ye-
rine Kıbrıs Rumlarının yanında
AB'ye entegre edihneleri formülü-
nü benimsediğini gösteriyor. Bu
durum ise Türkiye'nin başından
beri istediği "eşit statü, ortak dev-
let" ilkelerinden oldukça geride.
Protokolde AB'nin, "BMkarar-
ları ve anlaşmalarla rutarlı bir
çözümü ve genel sekreterin
çabalanmdesteklediği'' ifadelerine
de yer verdiği öğren- ldi.
AB'Yİ ELEŞTÎRDÎ
Baykal:
Kuzey 7 işgal
m
ANKARA(CumhuriyetBürosu)
- CHP Genel Başkanı Deniz Bay-
kal, Güney Kıbns Rum Kesimi'nin
AB'ye alınmasını değerlendirir-
ken "Hukukisorunlançözülmemç,
natamam bir coğrafyayı bir devlet
gibikabulederekAB'yeabnak du-
rumunda kahnası; AB açBmdaniz-
lediği poMkanm iflas ettiğinin bir
ttadeskfir" dedi. Baykal, AB huku-
kunun Kuzey'de de geçerli olduğu-
nu söylemenüı, "Knzey'i işgal te-
şebbüsü" olacağını belirtti.
CHP Genel Başkanı Deniz Bay-
kal, Istanbul Ticaret Odası (İTO)
Başkanı Mehmet Yıkhrım ve be-
raberindeki heyetle görüştü. Bay-
kal, bir soru üzerine, Kıbns Rum
kesiminin AB'ye tam üye olarak
kabul edilmesininhem Türkiye'nin
hem de AB'nin bu konuda izledi-
ği politika açısmdan bir olumsuz-
hık çıkhğını gösterdiğini söyledi.
Baykal, şöyle konuştu:
"AB'nin sadece Güney Kıbns'ı
AB'yeahnası,AB'ninbütün mük-
tesebatanm,AB'nin kunıhışuna te-
md olanbütünükderinKıbns dev-
letinin altındaki hukuki zeminin
Kıbns Devleti Anayasası'mn tü-
müvie bir kenara bırakıhnası de-
mektir. Hukukisorunlançözühne-
miş bir coğrafyayı devletgibikabul
ederek AB'ye alnıak dunununda
kaknaa,AB'niniztediğipotitikanm
iflasettiğininifadesidir. Sadece Gü-
ney Kıbns'ın AB'ye girmiş ohna-
sı,bizûnizlediğimizpolitika açısın-
da da yenDginin ifadesidir. Güney
Kıbns,Kıbns'mtümünü mü tem-
siledivor?Temsiledht)rsayıBardır
ne müzakere ettiniz o zaman? AB
hukukunun Kuzey'de de geçerli ol-
duğunu söylemek demek, Kuzey'i
işgak teşebbüs etmek demektir."
KKTC'ye yönelik acil bir eylem
plam ilan edümesi gerektiğini be-
lirten Baykal, aynca KKTC'nin
dünya milletlerinin bir paryası du-
rumuna sokulmamasmı istedi.