Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
19 MART 2003 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr 11
ABD Başkanı George
Bush, önceki akşam
yaptığı ulusa sesleniş
konuşmasuıda Irak Devlet
Başkanı Saddam Hüseyin
ve oğullanna ülkelerini
terk etmeleri için 48 saat
süre verdi. Bush, ABD
silahlı kuvvetlerinin
"başkomutanT olarak
verdiğı "Tesmi
ühûnatomda" bu sürenin
dolmasının ardından,
ABD'nin, kendi seçeceği
bir zamanda askeri
operasyonu başlatacağını
bildirdi. ABD Başkanı,
Beyaz Saray'da yaphğı
konuşmada, "Saddam ve
oğullan, 48 saat içinde
Irak'ı terk etmetL Bu
sürenin dolmasmdan
sonra, bizim seçeceğüniz
bir anda askeri operasyon
başlayabinr" dedi. ABD
Başkanı'run çalışma
makamı ve konutu Beyaz
Saray'dan yapılan
açıklamaya göre
ültimatom süresi, Bush'un
yerel saatle pazartesi
akşamı yaptığı, 15
dakikahk ulusa sesleniş
konuşmasının bittiğı 20:
15'ten itibaren başlıyor.
Buna göre, ABD'nin
Basra Körfezi bölgesine
dev askeri yığınağıyla
(230 bin asker) "savaşa
gnişmemesi için", Irak
liden Saddam ve
oğullannın Irak'ı en geç
perşembe Bağdat saatiyle
şafaktan önce 04:15 'te terk
etmesi gerekiyor. Bush,
ültimatomun bitiş süresi
sınınndan itibaren savaş
düğmesine basılmasının
kendi seçeneği olduğunu
ilan etmiş bulunuyor.
Jjush:
Irak'ıterket
tSaddam:
Gitmiyorum
T rak yönetimi, ABD
A Başkanı George
Bush'un "48 saat içinde
sürgünegit"
ültimatomunu reddetti ve
Irak'm, ABD'nin
müdahalesiyle
karşılaşmaya hazır
olduğunu açıkladı.
Haftalık Bakanlar Kurulu
toplantısına askeri
üniformasıyla katılan Irak
Devlet Başkanı Saddam
Hüseyin, Irak'ın savaştan
zaferle çıkacağını
söyledi. Irak'ın resmi El
Şabab televizyonu,
Devrim Komuta Konseyi
ve Baas Partisi
yöneticilerinin katıldığı
toplantıda alınan kararla,
Bush'un "Saddam
Hüseyin ve ailesinin Irak'ı
terk etmesi, yoksa savaş
olacağı" ültimatomunun
reddedildiğini duyurdu.
"Irak'm istilacı
saklırganlarla karşı
karşıya gelmeye ve onlan
geri püskürtmeye hazır
olduğu" belirtilen resmi
açıklamada "Irak'ın bir
yabancının emirlerine
uymayacağr vurgulandı
ve, "Irak'm, Hderini
Washington, Tel AvK' ya
da Londra'nın karanna
göre değil, büyük Irak
halkmnı arzusuyla
seçtiği'' ifade edildi.
Aynca, tüm Irak'ta
Saddam Hüseyin'e
destek için kitlesel
gösterilerin
düzenleneceği
duyurularak, "Amerikan,
İngüiz ve Siyonist
saldırganlara karşı
mücadele devam
edecektir" denildi.
ABD Başkanı'nın Saddam Hüseyin'e ültimatom verdiği konuşma sert tepkilere neden oldu
Dünya diplomasideısrarlıDış Haberler Servisi - ABD Baş-
kanı George Bush'un Irak Devlet
Başkanı Saddam Hüseyin ve oğul-
lanna ülkeyı terk etmeleri için 48
saat süre tanırken, savaşı erteleme-
ye çalışan Fransa, Almanya ve Rus-
ya'nın yanısıra başka birdizi ülke de
sert tepki gösterdi.
Fransa Cumhurbaşkanı Jacques
Chirac'ın ofisinden yapılan açıkla-
mada, BM Güvenlik Konseyi'nin,
böyle bir ültimatoma karşı olduğu be-
lırtildi ve BM'nin mantığı dışına
çıkmanın ve adaletten çok güce ön-
celık vermenın ağır bir sorumluluk
getırdiği kaydedildi. Chirac, şu an-
da Irak'a karşı bir savaşın haklı ge-
rekçesi bulunmadığını vurguladı.
Fransa Hükümet Sözcüsü Jean-
François Cope da, Irak'a karşı olası
RKANDAYIZ'
Bush'un
takipçfleri
Dış Haberler Servisi - Irak'a
karşı İngıltere ve Ispanya ile
tek yanlı savaş karan alan
ABD'nin bu tutumu, bütün
dünyada eleştirilere hedef
olurken VVashington'ın
Irak'a saldın politikasuıa
destek de geliyor.
Danimarka'da liberal
Başbakan Anders Fogh
Rasmussen, ABD Başkanı
George Bush'un önceki
akşam yaptığı konuşmanın
ardından, "Uluslararası
toplum, Saddam Hüseyin'in
12 yıldır kitle imha
silahlanndan vazgeçmesini
istedi. ancak o, bu anlamda
işbirliği yapmadı.
Uluslararası toplumun
otoritesiyle alay etmek kabul
edilemezdir" dedi ve
ABD'ye tam destek verdi.
Başından beri Bush'un
yanında olan Japonya
Başbakanı Juniçiro Koizumi
de "ABD poutikasını
desteklediğûii" kaydetti.
Polonya ile Avustralya,
ABD'nin Irak'a olası
savaşına yardım edeceklerini
açıkladılar. Polonya
Cumhurbaşkanı Âleksandr
Kwasnievski, ülkesinin
kimyasal silahlara karşı
donatılı 200 kişilik birlikle
19 Mart-15 Eylül arası Irak
bölgesinde görev
yapabileceğini bildirdi.
Daha önceden ABD'nin Irak
politikası yanında saf tutan
Avustralya Başbakanı John
Howard da. "olası savaşta"
ABD'nin yanında
olacaklannı bir kez daha
bildirdi. Hollanda hükümeti,
ABD'nin Irak'a karşı, BM
Gü\enlik Konseyi karan
ohnaksızın başlatacağı
savaşa siyasi destek
vereceğini açıkladı. Askeri
yardımsa şu an söz konusu
değil. Italya, Irak
operasyonunda asker
göndermeyeceğini, ancak
ABD'ye lojıstik destek
sağlayacağını açıkladı.
Bu arada Bush, İtalya
Başbakanı Silvio
Berlusconi'ye teşekkür
mektubu gönderdi.
• Başta Fransa, Almanya ve Rusya olmak üzere pek çok ülke savaşın haklı
gerekçesi olmadığını düşünüyor. Arap Birliği ültimatomu reddederken,
Vatikan "Savaşa karar veren, Tann'nın önünde sorumludur" dedi.
asken operasyona Fransız ordusunun
katılmayacağını söyledi.
Almanya Başbakanı Gerhard
Schröder, Saddam Hüseyin'den kay-
naklanan tehdidin savaşı haklı gös-
teremeyeceğini belirtti ve silahsız-
lanma sürecinın durdurulması için
hiçbir neden bulunmadığını kaydet-
ti. Schröder. "Dünya bir savaşın eşi-
ğinde bulunuyor. Irak diktatörün-
den kaynaklanan tehdit binlerce ma-
sum çocuk, kadın ve erkeğin öleceği
olası savaşı haklı gösterir mi? Buna
cevabım kesinlikle hayır" dedi.
Rusya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü
Aleksandn*Yakovenko, Irak sorunun-
da dıplomasının son sözü söylemedi-
ğini belirterek, Moskova'nın diploma-
tik çözüme inandığını belirtti. Dışiş-
leri Bakanı Igor tvanov da, ABD'nin
tek yanlı saldınsının teröre karşı oluş-
turlan koalisyonun parçalanmasına
yol açacağına dikkat çekti.
Fransa Cumhurbaşkanı Chirac ve
Rusya Devlet Başkanı VTadimir Pu-
tin ile telefon görüşmeleri yapan
Çin'in yeni Devlet Başkanı Hu Jin-
tao da, "banş kapılannın kapanma-
ması gerektigmi" vurguladı.
AB Dönem Başkanı Yunanistan'ın
Başbakanı Kostas Simitis, Irak'a mü-
dahalenin uluslararası krize yol aça-
cağını vurgulayarak "AB ülkeleri
olarak ortak bir dış politikamız ol-
ması gerekir. Bu sayade birçok olum-
suzluktan da kaçınabinnz" dedi.
tsveç Başbakanı Göran Persson,
denetçilerin ilerleme kaydettiği bir
dönemde Irak'a askeri harekât dü-
zenlenmesinin savunulacak bir tara-
fı olmadığını söyledi. ABD'nin sa-
dık müttefiklerinden Kanada da, BM
karanrun olmadığı bir durumda, ope-
rasyona katılmayacağını bildirdi.
Arjantin, Meksika, Venezüella ülti-
ABD Başkanı George Bush'un Irak Kderi Saddam Hüseyin'e 48 saat süre vermesinin ardından Körfez'deki Amerikan ve İngiliz
birtiklerinde hareketiilik arttı. 48 saatBk süre, büiikler için de bir 'tahmat' anlamma getiyor. (Fotoğraf: RELTERS)
Saddam gitse
deABDIrak'a
girecek
WASHİNGTON (AA) - Amerikan yönetimi, Irak uderi
Saddam Hüseyin iktidan bırakıp gitse de, ittifak güçlerinin
silahsızlandırmak amacıyla Irak'a gireceğini bildirdi. Beyaz
Saray Sözcüsü An Fleischer, gazetecilerle konuşurken,
"Başkan Bush açıkça belirtti ki. Saddam'ın Irak'ı terketmek
için 48 saati bulunuyor. Başkan aynca Amerikahlara dedi ki,
Saddam gitse de, ittifak kuvvetleri Irak'a girecek. Ama bu
kez banşçıl şekilde. Zira Irak birlikleri, karşılık verme
emrine itaat efmeyecek" dedi.
matoma tepki gösterirken Küba
ABD'yi "küstahhkla" suçladı.
Arap Birliği reddetti
Arap Birliği, ültimatomu reddetti ve
ABD'yi uluslararası meşruiyete ay-
kın davranmakla suçladı. Arap Bir-
liği sözcüsü Hişem Yiısuf. "BM Gü-
venlik Konseyi'nin 1441 sayıh karan
zaman suurlamasını içermemektedir
ve dünya Irak'ın bu karara uygun ola-
rak sUah denetçüeriyle işbirttği yapn-
ğma tanıknr" dedi.
Sunye ültimatomun BM kararlan-
na aykın olduğunu açıkladı. Iran Dı-
şişleri Bakanı Kemal Harrazi,
ABD'nin Irak'a askeri harekât dü-
zenlemesine karşı olduklannı yinele-
di. Vatikan'dan dün sabah yapılan sert
açıklamada, "Savaşakararvere^Tan-
ruun önünde sorumludur"
mesajı verildi. Bush'a yö-
nelik olduğu kaydedilen ya-
zılı açıklamada, "Uhıslara-
rası kuraDan uygulatan ba-
nşçıl yollann tükendiğine
karar veren, Tanruun, tari-
hin ve vicdanının karşısın-
da ckkfi bir sorumluluğu üze-
rineahr" ifadesi kullanıldı.
Hindistan, Pakıstan ve En-
donezya da BM çerçevesin-
de çözümü tercih eden ülke-
ler arasında.
'BM görevini yapmadT
ABD Başkanı ise Saddam
Hüseyin'e ültimatom verdi-
ği konuşmasında, BM Gü-
venlik Konseyi'nin ABD'nin
yanında yer almamasrndan
duyduğu hayal kınklığını
ifade etmişti. BM'nin, tkin-
ci Dünya Savaşı'ndan son-
ra, "diktatöriere karşT ku-
rulduğunu söyleyen Bush,
"BM sorumluhıİdarmı ye-
rine getirmediği için",
ABD'nin, sorumluluk üst-
lendiğini savundu.
Irak halkına da seslenen
Bush. halka yiyecek, ilaç
yardımı yapacaklannı, ye-
ni bir Irak'm kurulmasına
yardım edeceklerini belir-
terek, "artık daha fazla
idam, zehir fabrikası, teca-
vüz olmayacak. Ozgürtiik
gününüz yakın" dedi.
Bush, Irak ordusunun as-
kerlerine de seslendi ve
"Saddam için çok geç ama
askerleriçin öyle değü. Or-
dumuz, çok açık talinıat
verecek. Savaş çıktığında,
ölen bir rejim için savaş-
maym" dedi.
BM'nin Irak'taki îşi soııa erdi
Kofi Annan, Bağdat'taki BM görevlilerine ülkeyi terk etmeleri talimatını verdi.
Böylelikle Irak'ta 'Gıda için petroF uygulamasmı yürütecek yardım görevlisi kalmadı
Dış Haberler Servisi -
ABD'nin silah denetçilerinin
Irak'ı terk etmeleri yönünde-
ki tavsiyesinin ardından BM
Genel Sekreteri Kofi Annan,
BM görevlilerine ülkeyi terk
etmeleri talimatı verdi. De-
netçıleri taşıyan ilk uçak, dün
sabah saatlerinde Bağdat'tan
aynlarak Kıbns'a geçti.
BM sözcüsü Hiro Ueki,
"Denetçilerin şu anda aynl-
ması şanssızhk. I m a n m el-
lerinden geleninen iyisini yap-
mışlardır" dedi.
Irak Dışişleri Bakanı Na-
ci Sabri, BM'nin personeli-
ni Irak'tan çekme talimatının
"taühsiz bir karar" olduğu-
nu söyledi.
Irak'ta BM görevlisi yak-
laşık 300 yabancı çalışan bu-
lunuyordu. Irak'taki BM ça-
lışanlannın yaklaşık 135'i,
BM silah denetçilerinden,
bunlann yardımcı personeli,
insani yardım çahşanlan ve
gıda karşılığı petrol anlaş-
ması gözlemcilerinden olu-
şuyordu. Annan, bölgede ye-
terli eleman kalmayacağı için
Irak halkına gıda ve ilaç sağ-
layan "gıda için petrol" uy-
gulamasına son verileceğini
de bildirdi.
Tahliye işlemleri sürüyor
Denetçilerin yanı sıra böl-
gedeki yabancı diplomatik
personelin tahliyesi ile ilgili
faaliyetler de sürüyor. Fransız
ve Yunanlı diplomatlann ül-
keyi terk etmelerinin bir gün
ertelendiği açıklanırken, da-
ha sonra Paris'in diplomatla-
nna Bağdat'tan aynlma tali-
matı verdiği bildirildi. Viet-
nam ve Bahreyn büyükelçile-
ri Irak'tan aynlrrken Rusya,
Vatikan, Küba ve Polonya
temsilcileri savaş sırasında
Bağdat'ta kalacağını açıklayan
diplomatlar oldu.
Avustralya ise, Iraklı dip-
lomatlann tümünü ülkesin-
den sınrr dışı etme karan al-
dı. Amerikah ve İngiliz dip-
lomatlann büyük bir bölü-
mü ve aileleri tsrail'den ay-
nlmaya başladı. Japonya da
%'atandaşlanndan en kısa sü-
rede, Israil, Batı Şeria ve Gaz-
ze Şeridi'nden aynlması ça-
ğınsında bulundu.
Portekiz, gazeteciler dahil
Irak'taki vatandaşlanndan
ülkeden aynknalanm istedi.
Ingiltere'nin vatandaşla-
nndan Bahreyn ve Ürdün'ü
terk etmelerini istediği bildi-
rildi. Dışişleri Bakanlığı'nın
intemet sitesinde yer alan
açıklamada, Irak'ın Bah-
reyn'e saldırma olasılığı bu-
lunduğu belirtildi.
AÇIKÇA
ŞUKRU SİNA GUREL
Sıfır Noktası
Yazık... Dünyada veTürkiye'degelinen nokta, ge-
lecek için son derece iç karartıcı. "Sıfır noktası",
büyük çarpışmadan ve büyük zaiyatın ortaya çık-
masından önceki son an. Once "tez/cere"çıkacak,
ardından da savaş. Artık geriye dönüş de yok, "Ne
yapsak da felaketi engellesek" düşüncesinin bir
yararı da. Peki, bu "sıfır noktası''na nasıl geldik?
Dünyanın bu "nokta"ya nasıl geldiğini en iyi an-
latan olay, geçen günlerde yaşandı. Gazze'de Fi-
listinlilerin evlerini yıkmak için hareketlenen Israil
buldozen\önüneçıkan bütün engelleri yıkıp geçer-
ken, etten-kemikten-akıldan oluşan insan engeli-
ni de tanımayıp, ezip geçti. Delirmiş, ipten kazık-
tan kurtulmuş "güç" karşısındaki bütün "saf" di-
renişleri simgelercesine, genç, idealist Amerikan
barış eylemcisi Rachel Corrie, yenilip, ezildi. Cor-
rie, belki onurtu ve soylu bir örnek sergiledi ken-
disini sonagötüren eylemiyle, ama "sıfırnoktası'na
ulaşıldıktan sonra "insan"\n, daha önce değıştire-
mediği, temelden karşı çıkamadığı acımasız "sis-
fem"in çarkları arasında kaybolmasının kaçınıl-
mazlığını da gösterdi.
Dünya, bu "sıfır noktası''na, şimdiye kadarcid-
di bir engelle karşılaşmadan "üstünlük" yolunda
yürüyebilen, karşı çıkanları ezip geçen, herkesi yıl-
dınp korkutan ve yeni korkularia her gün biraz da-
ha palazlanan "sistem"\r\ temsilcisi Bush Yöneti-
mi'nın engellenemeyen saldırganlığıyla geldi. Da-
ha önce "s/sfem"ehizmetsunanlann, "sistem"\sor-
gulamak bıryana, içinde kendilerineelverişli bir yer
kapmaya, uluslararası eşitsizlik ve sömürüden ken-
dilerine pay sağlamaya çahşanlann, "sıfır nokta-
s/"ndaki direnişleri de fayda sağlamadı. Bunun
için, Ingiltere'deki istifalar, Cook'lann ve benzer-
lerinin son andaki protestolan, Rachel Corrie'lerin-
ki gibi sonuçsuz kaldığı gibi, öyle onurlu ve soylu
da sayılamaz.
Türkiye ne yapabilirdi? Ne yapıyor?
Türkiye'yi yönetenler dağınıklık ve şaşkınlık için-
de olmasalar, başından beri Türkiye'nin karar ve
davranışlanna yön vermesi gereken "pusula "yı yi-
tirmeden yol alabilseler ve en önemlisi "yetkisiz ve
sorumsuzlar"\n "baş başalardaki fiskoslan"nda
verilen sözlerle bağlanmış olmasalar, Türkiye tu-
tumu ve ılkelerine bağlılığıyla bütün dünyaya ör-
nek olabilirdi. Belki, Türkiye bu haksız ve ahlaksız
savaşı engelleyebilirdi.
Ama olmadı. Başından beri Türkiye'nin ilkeleri
olan "uluslararası meşruiyetin sağlanması gerekli-
liği", "Irak'ın toprak bütünlüğünün güvence altına
konmasıgerekliliği", "Türkiye'nin -meşruiyetkoşu-
lu gerçekieşse de- komşusuna karşı ABD 'ye ancak
sınırtı desteksağlayabileceği", "ABD'nin herkoşul-
da Türkiye için doğacak zarahan göz önûne alma-
sı gerekliliği", adeta unutuldu. ABD Yönetımine,
aralıktan bu yana, Türkiye'nin "biravuç dolariçin"
sınırsız destek sağlayabileceği izlenimi verildi.
Buda ABD Yönetimi'ninişine geldi. Türkiye'den
cephe açmadan, hiç değilse Türk hava sahasını
ve üslerini kullanmadan Irak'ı işgal edemeyeceği-
ni gören ve savaştan sonra daTürkiye'de yerieşik
kalmadan Irak'taki varlığını kolayca sürdüremeye-
ceğini bilen Bush Yönetimi, Türkiye'ye ABD aske-
rini yerleştırecek olan yeni bir "tezkere"y\ zorlama-
yı seçti. Hem de, Türkiye'deki bütün "uzantıla-
n"nın gayretiyle ve her türlü şantajla... Iskenderun
ve Mersin limanlarına her gün yeni malzeme indi,
her gün askeri konvoylar oluşturuldu, topraklan-
mıza ve sanayi bölgelerimize yerleşildi, yeni üsler
kuruldu ve tank, top, silah dolu Amerikan gemile-
ri açıklanmızda bekleşmeyı sürdürdü. Ama "Türk"
basınında ABD'nin B Planını yürürlüğe koyduğu ha-
berleri, "mahvolduk" nidalarına karıştı; zaten sığ
bir "havuz" olan borsada birileri "f/rt;na"laryarat-
tı, birileri de doların değeriyle şöyle bir oynayıver-
diler... Bu arada "Türk" iş çevrelerinin feryatları da
"fon" oldu. En önemlisi, ABD ve onun uzantılan,
"Kuzey Irak'ta Kürt Devleti kurulacak, Türkiye en-
gel olmaya kalkarsa yalnız Kürtlerle değil, Ameri-
kalılarla da savaşmak zorunda kalır" tehdidini çok
açık bir biçimde dillendirmeye başladılar.
Sonunda, "kim ne yaparsa yapsın, Türkiye neka-
dar direnirse dirensin, ABD Kuzey Cephesini aça-
caktır" dıyen ABD Genelkurmay Başkanı haklı çıktı.
Oysa, hiçbir tehdit ve şantaja boyun eğmeme-
liydik. Türkiye, daha önce benzeri durumlarda -ör-
neğin 1998'de planlandığı gibi- Kuzey Irak'la ilgi-
li kendi askeri ve insancıl önlemlerini alabilirdi. Tür-
kiye, bütün olumsuzluklara karşın meşruiyetten
özveride bulunulmaması gerektiğini dünyaya an-
latan devlet olabilirdi. Şimdi, yalnızca bir "cephe"
oluyor ve kendisi için ortaya çıkabilecek olumsuz-
luklara karşı bir güvencesi bile yok.
"Sıfır noktası" birfelaketin kaçınılmazlaştığı an...
Ama, felaketin ötesini de görmemizi engellememe-
si gerekir. "Sıfır noktası", her şeye "sıfırdan baş-
lamak" gerektiğini de öğretiyor bize. Çünkü, Zey-
nep Atikkan ın Akşam'da yazdığı gibi, "Bu savaş,
en başta Amerika'nın liderliğinizortayacak... Halk-
lanna rağmen savaşın taşeronu olanlann da siya-
si hayatını bitirecek".
Başbakan'a boyah {rotesto
Danimarka
Başbakanı Anders
Fogh
Rasmussen'e,
parlamentoda
yapılan Irak
sa\aşı için tezkere
görüşmelerinde
saldında
bulunuldu. "Sizin
elleriniz kanh"
di\e sloganlar
atan bir eylemci
Rasmussen'in
başından aşağı
kırmızı boya
döktü. Geçen yıl
da bir kampanya
sırasında
Rasmussen'in
kafasında
yumurta
lorümıştL
Başbakan bu defa
yumurta yerfaıe
kırmızı boyaya
bulanmış halde
parlanıentovu
terketti. (SADİ
TEKELtOĞLU)