Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5ŞUBAT20C3 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
ABD'NİN OLASI SALDIRISINA KARŞILIK BÖLGEYE YIĞINAK YAPILIYOR ANCAK HALK UNUTULUYOR
G. Doğu'da sığınaklar çöplük oldu
Devletin 1991'de kurduğu sığmaklann
durumuiçleraasL(MAHMUT ORAL)
Yiırt Haberteri Servisi - ABD hü-
kümeti yetkilıleri Irak'a saldınya ay-
lar değil, haftalar kaldığuıı açıklar-
ken, savaşta en derin yarayı alacak Gü-
neydoğu Anadolu'da asken yığınak-
lann dışında sıvillere yönelik hıçbır
hazırlık yok. Sığınaklar ev, ışyen ola-
rak kullanılırken, 1991 Körfez Kri-
zi'nde devletin kurduğu "Genel Sı-
ğınaklar" ise çöplük durumunda.
Bölgedeki tek hazırlık sivıl savun-
ma müdürlüklerinin küçük gruplara
verdiğı eğitimler.
Güneydoğu'da özellikle askeri ve
sağlık alanlannda çahşmalar yoğun-
laşırken, yurttaşlar ıse savaş psikolo-
jisınden çok uzak. Körfez Krizı sıra-
sında yurttaşlar, kımyasal bır saldı-
nya karşı evlerinin pencerelerini nay-
lonlarla kaplıyor, alarm görevı gör-
mesi içın de önüne kafeslerde tavuk
ya da horoz koyuyorlardı.
Ancak bu kez aynı hazırlıklar gö-
• Güneydoğu'da savaş sesleri yaklaşırken bölgedeki
hiçbir kentte konvansiyonel ya da kimyasal bir saldın
karşısında insanlann saklanabileceği sığınak
bulunmuyor. tmar planlannda sığınak olarak görülen
bodrum katlan, geçen 11 yıllık sürede depo, işyeri,
kafeterya ve kapıcı dairesi olarak kullanılıyor.
rülmüyor. Bır bölümü halen savaşın
çıkacağına ınanmazken, bir bölümü
de ABD-Irak arasındaki çatışmayı
kanıksadığını belirtiyor. Küçük bir
bölümü ıse un, yağ, şeker gibi temel
gıda maddelerinden stok yapma yo-
lunu seçiyor. Savaş sesleri yaklaşır-
ken bölgede ortaya çıkan bır başka
gerçek ise hiçbir kentte konvansiyo-
nel ya da kımyasal bir saldın karşı-
sında insanlann saklanabileceği sığı-
naklann bulunmaması. tmar planla-
nnda sığınak olarak görülen bodrum
katlan, geçen 11 yıllık sürede depo,
ışyen, kafeterya ve kapıcı dairesi ola-
rak kullanılıyor. Devlet tarafından
hazırlanan "Genel SığHi<üdar"ın du-
rumu da farksız. Olası bir savaşta
yurttaşlann saklanacağı sığınaklar,
çöplüğü andınyor.
Batman'da ıse sivil savunma ekip-
len, konutlara dönüştürülen sığınak-
lann boşaltılması için uyanda bulu-
nuyor. Kent merkezine 30 kilometre
uzaklıktaki antık kent Hasankeyf'te-
ki mağaralar da sığınaklara dönüştü-
rülüyor. Bir yandan gıda stokuna yö-
nelen Batmanlılar, gaz maskesi bu-
labihnenin telaşında. Türkiye'nin ilk
rafınerisi konumundaki Batman Tüp-
raş ile Botaş tesislennde akşamlan ka-
rartma yapılıyor.
Şanlıurfa'da da olası bir savaşta ilk
hedefler arasında yer alan başta Ata-
türk Barajı olmak üzere GAP bünye-
sındeki barajlarda geniş güvenlik ön-
lemleri alınıyor. Savaş sırasında stra-
tejik kentler arasında bulunan Gazı-
antep'te de durum diğer kentierden
farksız. Birleşmiş Milletler'in gıda de-
posu kuracağı kentte, Nükleer Biyo-
İojik Kimyasal (NBC) silahlara kar-
şı Sivil Savunma Müdürlüğü'nce 15
kişilik tim oluşturuldu.
Siirt'te ise yurttaşlar savaş hazırh-
ğı yapmamalanıu ekonomik yoksun-
luğa bağhyorlar. Hakkâri'de de sığı-
nak olarak kullanılan bınalar yıkılmış.
Savaşa karşı kentteki tek hazırlık ıse
sivil savunma ekiplerinin okullarda
kimyasal saldınya karşı ahnacak ön-
lemlerkonusunda eğitim vermesı ve
koruculara çadırtatbikan yaponlması.
Yaşlan 8-16 arasında değişen 70 kişinin bulunduğu koro savaş karşıtlannın eylemine katılıyor
Ç(xuldannbanş şarbsıFİGENATALAY
"Uygar tophınüar,
sorunlara her zaman
banşcıl çözümler
bulabilmeKler.
Atatürk'ün (\urtta sulh,
tihanda sulh) sozünün
arkasuıdayız ve
takipcisryiz". "Dünyada
banş olsun, çooıklar
muduokun".
Bu sözler, îstanbul
Devlet Senfonı
Orkestrası Çoksesli
Çocuk Korosu
üyelennden üçüne aıt Bu
koro, geçen günlerde
savaş karşıtlannca
düzenlenen toplantıda
verdikleri konserle
dikkatlen çekt. Bu yıl 8-
16 yaşlan arasnda 70
çocuğun bulur.duğu koro,
1991 yılında koro şefleri
Gökçen Kora\ ve Seval
Irmak yönetiminde
kuruldu. Bir çıbşma
öncesı, AKMUe
görüştüğümüzKoro Şefı
Gökçen Koraj
amaçlanmn çccuklara
öncelilde çokseshhğı
öğretmek ve bondan
sonra da sanatüretimıne
katarak senfori orkestrası
eşliğinde eserfer
söylemek oldığunu
vurguladı. Kotay,
îstanbul Devlet Senfonı
Orkestrası
Müdürlüğü'nin büyük
destek verdiğı Koro'nun,
amatör olm&sna karşın
profesyonel pısnsiplerle
çalıştığını belrtti.
• îstanbul Devlet
Senfoni Orkestrası
Çoksesli Çocuk
Korosu üyeleri, ana
teması "Ey insanlar
kardeş olun" olan 9.
senfoniyi seslendirdi.
Koro üyelerinin,
"Haberlersizinasıl
etkiliyor" sorusuna
verdikleri yanıtlar ve
savaşla ilgili
düşünceleri şöyle:
Burak Tomnık (8): Sava-
şı istemiyorum, çünkü in-
sanlara zarar veriyor.Kim-
senin ölmesini istemiyo-
rum.
MuÜuCanKup( 11 ^Sa-
vaş bütün dünyayı etkile-
yecek. Bazı ülkeler Ame-
nka'nınbastası altında 'sa-
vaşa evet' dıyorlar.
lrem Kulan (10). Savaşta
bazı insanlann akrabalan
ölüyor. Amerika gelişmiş
bır devlet, böyle bir hataya-
pabıleceğıne ınanmıyorum.
Zeynep Bolat (9). Savaş
olursa herkes çok etkile-
necek ama en çok çocuk-
lar etkilenecek, geriye dö-
nüş çok zor olacak.
Başak Ünal (12): insanla-
nn ve diğer canhlann ölme-
sine kım seyircı kalabilir
ki? Savaş olmasın, savaşın
olmaması herkesin elinde.
GözdeEngjn Günay (14).
Savaştan en çok çocuklar
etkilenecek. Dünyada ba-
nş olsun, çocuklar mutlu
olsun.
Yaprak Aşkm (111: Bu sa-
vaşı hiç istemiyorum. Eği-
timli insanlar, savaşın in-
sanlığa hıçbır yaran olma-
dığuıı neden bilmiyorlar.
Ilgın Bayraktar (16)
:ABD'yi nefretle kınıyo-
rum. Gelişmiş bır ülke ol-
masuıa rağmen neden ba-
nşçıl çözüm buhnuyor?
İlkay Kmutç (9): Amerika
büyük bir devlet olduğu
için bazılan bu savaşa evet
diyor. Savaş olursa gülen
yüzler hep ağlayacak.
Tuğçe Içözü (15) : Savaş-
tan nefret ediyorum. Sa-
vaşla ilgili çok film izledım
ve içım nefretle doldu. Sa-
vaş büyük bır bencillik.
Ece Deniz Günay (16) :
Masum insanlann ölmesi-
ni istemiyorum. Atatürk'ün
"Yurtta sulh, cıhanda sulh"
sözünün takipçısiyiz.
Ece Özdil( 13): Savaş çok
kötü. ABD Irak savaşı olur-
sa bütün dünya etkılenir.
Hıç suçu olmayan kişiler ai-
lelerini kaybedecek.
KaanKaykun(10):ABD
kendini düşünüyor. Çocuk-
lan düşündükçe üzülüyo-
rum. Savaşa destek veren
ülkeleri kınıyorum.
Güra> Cigerddent 14): He-
pımiz aynı dünya uzerinde
yaşıyoruz. Paylaşamadığı-
mız nedir? Savaşlar dünya-
yı çok genye götürüyor.
Birçok firma, satış oranlarmı ve kârlarını arttırmak için şiddet olgusunu ön plana çıkarttı
SavaşürünlerdenbaşladıEVFİM KAVA
Yaşamın h e alanında şiddet ıçeren
ürünlerin satış Körfez savaşıyla hız ka-
zandı, 11 Eylil saldınsıyla bu ürünler
büyük bir selcöre dcnüştü. Birçok fir-
ma, satış oraıurını arttırmak için ürün-
lerinde savaş ogusunuön
plana çıkarttı Giyimden
kitaba, oyurtcıktan sine-
maya, müzüren televiz-
yon dizilerirıedek çeşitli
alanlarda ürrim yapan
firmalar bundın kâr elde
etmeyi sürdünyorlar.
Savaş karşn eylemle-
re hıer geçen gm bir yeni-
si eldenirken sıvaş içerik-
li üıünler de lır gün biraz
daha yaygıralışıyor. Fir-
ma yetkilileri -öz konusu
ürünleriu
bir rz-talep so-
runa" olarak leğerlendi-
riycr. Üreticıer, "t'riin
iceriklerini s>aş olgusunun artürdığı
doğrudur, amctk bu tüketici isteğj doğ-
rultusunda geçekleştirilen bir süreçtir"
diyor.
Savaş bır yjıdan ürün içenklennde
sektor oluşturırken diğer yandan doğ-
• Savaş karşıtı
eylemlere her geçen
gün bir yenisi
eldenirken savaş
içerikli ürünler de
her gün biraz daha
yaygınlaşıyor.
Firma yetkilileri söz
konusu ürünleri
"bir arz-talep
sorunu" olarak
değerlendiriyor.
rudan ürünlerle kâr oranlannı arttınyor.
Aralannda gaz maskesi. kimyasal ko-
nıyucu, tulum, sinir gazlanna karşı kul-
lanılan atropin iğne, çizme. eldiven, saf
sabun, gaz filtresi gibı ürünler de inter-
net sitelerinde ve Deniz markette 100-
300 dolar arasında değişen fiyatlarla
satıhyor.
Market Genel Müdürü
Cevdet Bakır, her insan
gibi kendisinin de banştan
yana olduğunu, savaş ol-
masını istemediğinı belir-
terek "Savaş ihtimaüni de
düşünmekzorundayız.Bu
ihtimal bir piyasa yaratü
ve biz de burada yerimizi
aldık. Öncelikli amacım
para kazanmak değil ha-
yat kurtannak" diyor.
Konuyla ilgili görüşle-
rinı aldığımız psikolog
Doç. Ali Nahit Babaoğlu,
sürekli olarak alınan sa-
vaş sınyallerinin kişinin fiziksel sağh-
ğını bozduğunu belirtirken psikolog
Doç. Ayhan Akcan, toplumun her gün
yoğun olarak savaş olgusuyla karşı kar-
şıya kalmasıyla insani değerlerin yok ol-
duğunu söyledı.
BelB bir markaya sahip
olmay-an ancak "made in
USA;
yada"madein
England" etiketiyle
üretikn birçok T-shirt'in
uzerinde "The War
(savaş)" yazısı bulunuyor
ve bunlar 5 ile 20 mil>on
arası değişen fivatlarla
satıhyor. Amerika'ya
düzenlenen 11 Eviül
saldırılanndan günümüze
dek çıkan ya da baskısı
yenilenen 780 kitabın
200'e yakmında savaş ve
şiddet teması işleniyor.
Televizyonlarda halen
gösterflen çizgi fihnlerm
birçoğn yine savaşı işfiyor.
Oyııncak mağazalannın
tamamına yakuunda en
çok silah, asker, tank gibi
sa>aş oyııncaklan
bohınuvor. Bügisayar
oyıınlannın birçoğu
gruplar ya da kişiler arası
savaş üzerine kuruhıyor.
BARIŞA DESTEK
Canlı
kalkana
bar
desteği
tPEKYEZDANİ
Aralannda Dulcinea,
Hayal Kahvesi, Karga ve
Kemancı"nın da
bulunduğu Istanbul'un
bazı bar ve gece
kulüpleri, "Savaşa Karşı
Yaşam" sloganıyla bırer
gecelik hasılatlannı
Irak'a gidecek canlı
kalkan ekibine
bırakmaya karar verdi.
Karga Bar'ın
ortaklanndan Özer Bal,
"Niyetiıniz tamamen
savaşa karşı yapüan
bö>1e bir ola>-a katkıda
buiunmak" dedı.
Dulcinea, Hayal
Kahvesi, Karga,
Kemancı, Roxy, Shaman
WMC ve Hera Trip adlı
bar ve gece kulüpleri
adına yapüan
açıklamada, "ABD'nin
bir kez daha türlü
bahaneler uydurarak
kan dökmek, öldürmek,
sakat bırakmak, kanserti
bir nesil \aratmak
pahasına savaşm
üzerinden çıkar, sermaye
ve güç elde etmek
istediği'' belirtildi. Savaşı
durdurmak için hareketi
geçmiş olanlann da
bulunduğuna dikkat
çekilen açıklamada,
şöyle denildi: "Truth
Justice Peace - İnsan
Kaikanı Eyiemcüeri, yüz
binlerce insanm ha>~atına
mal olabflecek bu savaşa
engel olmak adma
gövdekrini saldmlann
en yoğun yaşanacağı
bö^gelerde kalkan olarak
konuşlandınp
bombalann,
kurşunlarm, kitk imha
süahlannın
kııllanılmamaaııt,
yeniden büyük bir
insanhk trajedisinin
yaşanmamasmı
sağlamakisthorlan"
TJP İnsan Kalkam
Eylemcilen'mn
Istanbul'da olacağı
günlerde dönüşümlü
olarak düzenleyecekleri
gecelerden elde
edecekleri tüm geliri
eylemcilere
bırakacaklannı belirten
bar ve kulüp sahipleri,
^Savaşa karşı \-aşamı
savunmak adma herkesi,
en azından içtilderi
içküerle olsun. banşa
destek venneye
çağmyoruz" dedi.
GÖRÜŞ
TANJU ERDEM EmekliAmiral
Tehdit, Onur, Sağduyu
Son zamanlarda ABD'yi yöneten, ya da yöne-
tenlerin akıl hocalanndan Türkiye'ye yönelik yakı-
şıksız ifadelere ve tehditlere tanık olmaktayız. Bu
arada ABD'nin Türkiye Büyükelçisi büyük bir fa-
aliyet içerisinde görünüyor. O, TBMM parti grup
başkanlannı çağınp kabul buyuruyor. Kızılay Ge-
nel Başkanı'ndan bılgi alıyor. Başbakanı, muhale-
fet partisi liderini makamlannda, genel başkanı
evinde ziyaretler. Tırajı ve izlenmesi yüksek büyük
holdingler medyasının bilinen yazar ve sunucula-
n, büyük sermaye sahiplerinin bir kısmı tüm de-
mokrasiseverlilikleriyie Kibns'ta Sn. Rauf Denk-
taş'ı aşağılama ve Kıbns'ın Helenizme teslimine
olanak verecek bir çözümün peşinde ve de Irak'a
olası ABD saldınsının desteğinde. Bunlan kim, na-
sıl yönlendirir, bu ancak tahmin edilebilir, amaTürk
kamuoyuna dönük psikolojik bir savaşın unsurla-
n hem içimizde hem de dışımızda yaşamaktalar.
Bu gelişmelerin ışığında Türkiye'nin bilinçli, yurt-
sever, aydın kamuoyu, olaylan izleyen Türk halkı
onurlu, sağduyuya dayanan davranışlar, açıkla-
malar bektiyor. Bunlann olmaması halinde vatan-
daşlarımızda biz bağımsız, özgür bir ülkenin yurt-
taşlan değil miyiz sorulan akla geliyor. Bu bizim öz-
güvenimizi sarsıyor. Elbette birsorunlaryumağın-
da çeşitli görüşler olabilir. Ne var ki milli mesele-
lerde somut doğrular da vardır. Bu durumlar ne-
den oluyor?
196O'lı yıllann ortasından başlayarak 61 Anaya-
sası'nın getirdiği özgürlük ortamında sosyo-eko-
nomik ve ulusallık açısından (Kemalist doğrultu-
da) bilinçlenen gençliğin, sınıf ve tabakalann ola-
sı etkilerini kırmak ve karşıt güçler örgütleyip ye-
tiştirmek üzere antikomünizm ekseninde ABD'ce
büyük çaba gösterildi. Bu çabaya iktidartar da bü-
yük katkılar sağladılar. Bu çabalar toplumun ege-
men unsuriannın hemen tümünü kapsadı. Bu ça-
balann içine eğitim, kültürel etkileme, paramiliter
örgütlenme, ulusal beyinlerin devlet kadroların-
dan tasfiyesi, psikolojik koşullandırma ve maddi
destek gibi çeşitli unsurlargiriyordu. Bunun sonu-
cu toplumun tüm kurumlannda Amerikancı ve Ba-
t'ya gönüllü yandaş insanlar ve kadrolar türedi. Bun-
lann bariz özellikleri olaylaraTürkiye gözlüğüyle de-
ğil, Amerikan ve Batı çıkartan açısından bakmala-
ndır. Böylece Atatürk'ün kurduğu bağımsız Tür-
kiye Cumhuriyetı giderek bilinçli şekilde ABD'ye
tabi hale getirildi. Soğuk Savaş zamanında bu tab-
lo tüm açıklığıyla belirli değıldı. Soğuk Savaş'ın bi-
tişiyle bu gerçek daha iyi anlaşılır oldu. Bugün ne
yazık ki hepimiz Cumhuriyetimizin temel değerle-
ri ve Atatürk milliyetçiliğinin çağdaş, demokratik,
ulusun birliğini, bütünlüğünü pekıştirici aydınlık
bayrağı altında toplanmamızgerekirken, bu kezde
ulusal çıkarlan savunanlarla, ABD ve AB çıkarla-
nnı savunanlarcepheleşmekteler. Bu gelışme ulus
devleti, üniter cumhuriyeti giderek aşındırmakta-
dır. Bunda kuşkusuz esas neden emperyal güç-
lerin ve büyük sermayenin egemenlik stratejileri uy-
gulamalandır. Şimdi ikincil güçlerin bir kısmı da bun-
lara tabi hale gelmişlerdir.
Küreselleşmenin yurtiçinde emperyalizmin ege-
menliğinı eylemlı pekiştinmeye kalkışması, berabe-
rinde ulusal güçlerde de uyanmayı getirmiştir. Ge-
tirecektir. Kökeni antiemperyalist nitelikli ulusal
kurtuluş mücadelesi olan Cumhuriyetimizin geliş-
tirdiği ulusal Türk kimliğinin yaşatılması, Türkiye
Cumhuriyeti'nın bağımsız, üniter, özgür ve çağdaş
yapısının temelidir.
Bu kimliği yok etme çabalan Türkiye Cumhuri-
yeti'ni yıkma çabalanyla eşdeğerlidir. Bir diğer ba-
kış açısından Türk ulusu büyük çoğunluğuyla Is-
lam dini inançlanna sahiptir ve saygıhdır. Bu doğ-
ru birtanımdır. Ama onun kamusal yaşamda tem-
sil ettiği öncelikli kimlikTürk ulusal dilinin, yüksek
ve devrimci nitelikli Türk ulusal kültürünün, müş-
terek bir tarih bilincinin eseri olan, demokratik ve
aydınlanmaya açık Türk ulusal kimliğidir. Laik ve
ulus devlet Cumhuriyetimizin temeli olarak yaşa-
tıkjıkça ulusal kimlik ve ulusal bilinç esas olacak,
ulusal çıkatiar kıskançlıkla korunacaktır.
Doğaldır ki bir mücadele olacaktır. Ama biz bu
topraklarda bağımsız, özgür, özgüvenimizle onur-
lu Türk ulusu ve ulus devleti olarak yaşayacaksak
bu mücadelede ulusal güçler ağır basacaklardır.
Onlar Atatürk'ün gösterdiği ışıklı yolda en uygar ve
gönenç düzeyi yüksek bir ulus olarak Türk varlı-
ğını yücelteceklerdir.
Ulusal güçler bunun için AB'ye aynı Almanya,
Fransa gibi ulusal varlığımızı muhafaza ederek eşit
ve onurlu koşullarda girmek istiyorlar, çok seçe-
nekli bir evrende jeopolitiğimizin dikte ettiği yeni
güç ve gelişme eksenlerinde özgür çabalar istiyor-
lar, çevresel banş ve güvenlik ortamı için samimi
çabalar istiyorlar. Kıbns'ın Helenizmin hegemon-
yasınagirmesinı istemiyoriar; Irak'ta ABD'nin em-
peryalist saldınsına destek olunmasın, ABD'ye ka-
palı kapılar arkasında sözler verilmesin istiyorlar.
Yoğun borçlanmalann bağımsızJığımızı sınıriadı-
ğını, bu itibarla hele yardım propagandalan eşli-
ğinde yeni borçlanmalara girilmemesini istiyorlar.
Onlar, ekonomik ve mali krizden kurtulma yolun-
da ulusumuzun malı olan stratejik, entegre nite-
likli, büyük değerieryaratan ekonomik kalelerinin,
yerattı zenginliklerinin özelleştirme yöntemiyle el-
den çıkanlmamasını, Türk ulusunun yaranna kul-
lanılmasını istiyorlar. Biliyoriar ki bu şekilde sıfırian-
mış bır devlet, her türlü emperyal taleplere açık ola-
caktır.
Bu istekler, toplumumuzun gelecekteki istikra-
nnı, güvenliğini, bekasını tehdit edebılecek olası
gelişmelere karşı ulusça uzerinde birleşmemiz ge-
reken sağduyuya dayalı, onurlu hareket tarzlan
değil midir?
KULU ASLİYE HUKUK
MAHKEMESt'NDEN
DosyaNo. 2000 172
Davacı Yurdagül Köylüoğlu tarafından mahke-
memize açılan gaiplık karan davasının yapılan yar-
gılaması sırasında venlen ara karan gereğınce;
Konya ih Kuhı ılçesı Cumhuriyet Mahallesi nü-
fusuna kayıth 1944 dogumlu Isa ve Gülüzar'dan ol-
ma Yaşar Alı Köylüoğlu'nun Cumhunyet Mahalle-
sı'ndekı evınden 1995 tanhinde aynldığuu bugüne
kadar evıne dönmedıği ve o tanhten ben kayıp ol-
duğundan Yaşar Alı Köylüoglu'nu tanıyan ve bı-
lenlenn ilan tanhmden itıbaren 1 ay ıçenstnde bıl-
dırmelen, bılen ve tanıyanlann çıkmadıgı takdırde
mahkememızce gaip karan verileceği hususu ilan
olunur.
Not: Duruşması 11 3.2003 günüdür.
Basın: 5238