29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5ŞUBAT20C3 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER ABD'NİN OLASI SALDIRISINA KARŞILIK BÖLGEYE YIĞINAK YAPILIYOR ANCAK HALK UNUTULUYOR G. Doğu'da sığınaklar çöplük oldu Devletin 1991'de kurduğu sığmaklann durumuiçleraasL(MAHMUT ORAL) Yiırt Haberteri Servisi - ABD hü- kümeti yetkilıleri Irak'a saldınya ay- lar değil, haftalar kaldığuıı açıklar- ken, savaşta en derin yarayı alacak Gü- neydoğu Anadolu'da asken yığınak- lann dışında sıvillere yönelik hıçbır hazırlık yok. Sığınaklar ev, ışyen ola- rak kullanılırken, 1991 Körfez Kri- zi'nde devletin kurduğu "Genel Sı- ğınaklar" ise çöplük durumunda. Bölgedeki tek hazırlık sivıl savun- ma müdürlüklerinin küçük gruplara verdiğı eğitimler. Güneydoğu'da özellikle askeri ve sağlık alanlannda çahşmalar yoğun- laşırken, yurttaşlar ıse savaş psikolo- jisınden çok uzak. Körfez Krizı sıra- sında yurttaşlar, kımyasal bır saldı- nya karşı evlerinin pencerelerini nay- lonlarla kaplıyor, alarm görevı gör- mesi içın de önüne kafeslerde tavuk ya da horoz koyuyorlardı. Ancak bu kez aynı hazırlıklar gö- • Güneydoğu'da savaş sesleri yaklaşırken bölgedeki hiçbir kentte konvansiyonel ya da kimyasal bir saldın karşısında insanlann saklanabileceği sığınak bulunmuyor. tmar planlannda sığınak olarak görülen bodrum katlan, geçen 11 yıllık sürede depo, işyeri, kafeterya ve kapıcı dairesi olarak kullanılıyor. rülmüyor. Bır bölümü halen savaşın çıkacağına ınanmazken, bir bölümü de ABD-Irak arasındaki çatışmayı kanıksadığını belirtiyor. Küçük bir bölümü ıse un, yağ, şeker gibi temel gıda maddelerinden stok yapma yo- lunu seçiyor. Savaş sesleri yaklaşır- ken bölgede ortaya çıkan bır başka gerçek ise hiçbir kentte konvansiyo- nel ya da kımyasal bir saldın karşı- sında insanlann saklanabileceği sığı- naklann bulunmaması. tmar planla- nnda sığınak olarak görülen bodrum katlan, geçen 11 yıllık sürede depo, ışyen, kafeterya ve kapıcı dairesi ola- rak kullanılıyor. Devlet tarafından hazırlanan "Genel SığHi<üdar"ın du- rumu da farksız. Olası bir savaşta yurttaşlann saklanacağı sığınaklar, çöplüğü andınyor. Batman'da ıse sivil savunma ekip- len, konutlara dönüştürülen sığınak- lann boşaltılması için uyanda bulu- nuyor. Kent merkezine 30 kilometre uzaklıktaki antık kent Hasankeyf'te- ki mağaralar da sığınaklara dönüştü- rülüyor. Bir yandan gıda stokuna yö- nelen Batmanlılar, gaz maskesi bu- labihnenin telaşında. Türkiye'nin ilk rafınerisi konumundaki Batman Tüp- raş ile Botaş tesislennde akşamlan ka- rartma yapılıyor. Şanlıurfa'da da olası bir savaşta ilk hedefler arasında yer alan başta Ata- türk Barajı olmak üzere GAP bünye- sındeki barajlarda geniş güvenlik ön- lemleri alınıyor. Savaş sırasında stra- tejik kentler arasında bulunan Gazı- antep'te de durum diğer kentierden farksız. Birleşmiş Milletler'in gıda de- posu kuracağı kentte, Nükleer Biyo- İojik Kimyasal (NBC) silahlara kar- şı Sivil Savunma Müdürlüğü'nce 15 kişilik tim oluşturuldu. Siirt'te ise yurttaşlar savaş hazırh- ğı yapmamalanıu ekonomik yoksun- luğa bağhyorlar. Hakkâri'de de sığı- nak olarak kullanılan bınalar yıkılmış. Savaşa karşı kentteki tek hazırlık ıse sivil savunma ekiplerinin okullarda kimyasal saldınya karşı ahnacak ön- lemlerkonusunda eğitim vermesı ve koruculara çadırtatbikan yaponlması. Yaşlan 8-16 arasında değişen 70 kişinin bulunduğu koro savaş karşıtlannın eylemine katılıyor Ç(xuldannbanş şarbsıFİGENATALAY "Uygar tophınüar, sorunlara her zaman banşcıl çözümler bulabilmeKler. Atatürk'ün (\urtta sulh, tihanda sulh) sozünün arkasuıdayız ve takipcisryiz". "Dünyada banş olsun, çooıklar muduokun". Bu sözler, îstanbul Devlet Senfonı Orkestrası Çoksesli Çocuk Korosu üyelennden üçüne aıt Bu koro, geçen günlerde savaş karşıtlannca düzenlenen toplantıda verdikleri konserle dikkatlen çekt. Bu yıl 8- 16 yaşlan arasnda 70 çocuğun bulur.duğu koro, 1991 yılında koro şefleri Gökçen Kora\ ve Seval Irmak yönetiminde kuruldu. Bir çıbşma öncesı, AKMUe görüştüğümüzKoro Şefı Gökçen Koraj amaçlanmn çccuklara öncelilde çokseshhğı öğretmek ve bondan sonra da sanatüretimıne katarak senfori orkestrası eşliğinde eserfer söylemek oldığunu vurguladı. Kotay, îstanbul Devlet Senfonı Orkestrası Müdürlüğü'nin büyük destek verdiğı Koro'nun, amatör olm&sna karşın profesyonel pısnsiplerle çalıştığını belrtti. • îstanbul Devlet Senfoni Orkestrası Çoksesli Çocuk Korosu üyeleri, ana teması "Ey insanlar kardeş olun" olan 9. senfoniyi seslendirdi. Koro üyelerinin, "Haberlersizinasıl etkiliyor" sorusuna verdikleri yanıtlar ve savaşla ilgili düşünceleri şöyle: Burak Tomnık (8): Sava- şı istemiyorum, çünkü in- sanlara zarar veriyor.Kim- senin ölmesini istemiyo- rum. MuÜuCanKup( 11 ^Sa- vaş bütün dünyayı etkile- yecek. Bazı ülkeler Ame- nka'nınbastası altında 'sa- vaşa evet' dıyorlar. lrem Kulan (10). Savaşta bazı insanlann akrabalan ölüyor. Amerika gelişmiş bır devlet, böyle bir hataya- pabıleceğıne ınanmıyorum. Zeynep Bolat (9). Savaş olursa herkes çok etkile- necek ama en çok çocuk- lar etkilenecek, geriye dö- nüş çok zor olacak. Başak Ünal (12): insanla- nn ve diğer canhlann ölme- sine kım seyircı kalabilir ki? Savaş olmasın, savaşın olmaması herkesin elinde. GözdeEngjn Günay (14). Savaştan en çok çocuklar etkilenecek. Dünyada ba- nş olsun, çocuklar mutlu olsun. Yaprak Aşkm (111: Bu sa- vaşı hiç istemiyorum. Eği- timli insanlar, savaşın in- sanlığa hıçbır yaran olma- dığuıı neden bilmiyorlar. Ilgın Bayraktar (16) :ABD'yi nefretle kınıyo- rum. Gelişmiş bır ülke ol- masuıa rağmen neden ba- nşçıl çözüm buhnuyor? İlkay Kmutç (9): Amerika büyük bir devlet olduğu için bazılan bu savaşa evet diyor. Savaş olursa gülen yüzler hep ağlayacak. Tuğçe Içözü (15) : Savaş- tan nefret ediyorum. Sa- vaşla ilgili çok film izledım ve içım nefretle doldu. Sa- vaş büyük bır bencillik. Ece Deniz Günay (16) : Masum insanlann ölmesi- ni istemiyorum. Atatürk'ün "Yurtta sulh, cıhanda sulh" sözünün takipçısiyiz. Ece Özdil( 13): Savaş çok kötü. ABD Irak savaşı olur- sa bütün dünya etkılenir. Hıç suçu olmayan kişiler ai- lelerini kaybedecek. KaanKaykun(10):ABD kendini düşünüyor. Çocuk- lan düşündükçe üzülüyo- rum. Savaşa destek veren ülkeleri kınıyorum. Güra> Cigerddent 14): He- pımiz aynı dünya uzerinde yaşıyoruz. Paylaşamadığı- mız nedir? Savaşlar dünya- yı çok genye götürüyor. Birçok firma, satış oranlarmı ve kârlarını arttırmak için şiddet olgusunu ön plana çıkarttı SavaşürünlerdenbaşladıEVFİM KAVA Yaşamın h e alanında şiddet ıçeren ürünlerin satış Körfez savaşıyla hız ka- zandı, 11 Eylil saldınsıyla bu ürünler büyük bir selcöre dcnüştü. Birçok fir- ma, satış oraıurını arttırmak için ürün- lerinde savaş ogusunuön plana çıkarttı Giyimden kitaba, oyurtcıktan sine- maya, müzüren televiz- yon dizilerirıedek çeşitli alanlarda ürrim yapan firmalar bundın kâr elde etmeyi sürdünyorlar. Savaş karşn eylemle- re hıer geçen gm bir yeni- si eldenirken sıvaş içerik- li üıünler de lır gün biraz daha yaygıralışıyor. Fir- ma yetkilileri -öz konusu ürünleriu bir rz-talep so- runa" olarak leğerlendi- riycr. Üreticıer, "t'riin iceriklerini s>aş olgusunun artürdığı doğrudur, amctk bu tüketici isteğj doğ- rultusunda geçekleştirilen bir süreçtir" diyor. Savaş bır yjıdan ürün içenklennde sektor oluşturırken diğer yandan doğ- • Savaş karşıtı eylemlere her geçen gün bir yenisi eldenirken savaş içerikli ürünler de her gün biraz daha yaygınlaşıyor. Firma yetkilileri söz konusu ürünleri "bir arz-talep sorunu" olarak değerlendiriyor. rudan ürünlerle kâr oranlannı arttınyor. Aralannda gaz maskesi. kimyasal ko- nıyucu, tulum, sinir gazlanna karşı kul- lanılan atropin iğne, çizme. eldiven, saf sabun, gaz filtresi gibı ürünler de inter- net sitelerinde ve Deniz markette 100- 300 dolar arasında değişen fiyatlarla satıhyor. Market Genel Müdürü Cevdet Bakır, her insan gibi kendisinin de banştan yana olduğunu, savaş ol- masını istemediğinı belir- terek "Savaş ihtimaüni de düşünmekzorundayız.Bu ihtimal bir piyasa yaratü ve biz de burada yerimizi aldık. Öncelikli amacım para kazanmak değil ha- yat kurtannak" diyor. Konuyla ilgili görüşle- rinı aldığımız psikolog Doç. Ali Nahit Babaoğlu, sürekli olarak alınan sa- vaş sınyallerinin kişinin fiziksel sağh- ğını bozduğunu belirtirken psikolog Doç. Ayhan Akcan, toplumun her gün yoğun olarak savaş olgusuyla karşı kar- şıya kalmasıyla insani değerlerin yok ol- duğunu söyledı. BelB bir markaya sahip olmay-an ancak "made in USA; yada"madein England" etiketiyle üretikn birçok T-shirt'in uzerinde "The War (savaş)" yazısı bulunuyor ve bunlar 5 ile 20 mil>on arası değişen fivatlarla satıhyor. Amerika'ya düzenlenen 11 Eviül saldırılanndan günümüze dek çıkan ya da baskısı yenilenen 780 kitabın 200'e yakmında savaş ve şiddet teması işleniyor. Televizyonlarda halen gösterflen çizgi fihnlerm birçoğn yine savaşı işfiyor. Oyııncak mağazalannın tamamına yakuunda en çok silah, asker, tank gibi sa>aş oyııncaklan bohınuvor. Bügisayar oyıınlannın birçoğu gruplar ya da kişiler arası savaş üzerine kuruhıyor. BARIŞA DESTEK Canlı kalkana bar desteği tPEKYEZDANİ Aralannda Dulcinea, Hayal Kahvesi, Karga ve Kemancı"nın da bulunduğu Istanbul'un bazı bar ve gece kulüpleri, "Savaşa Karşı Yaşam" sloganıyla bırer gecelik hasılatlannı Irak'a gidecek canlı kalkan ekibine bırakmaya karar verdi. Karga Bar'ın ortaklanndan Özer Bal, "Niyetiıniz tamamen savaşa karşı yapüan bö>1e bir ola>-a katkıda buiunmak" dedı. Dulcinea, Hayal Kahvesi, Karga, Kemancı, Roxy, Shaman WMC ve Hera Trip adlı bar ve gece kulüpleri adına yapüan açıklamada, "ABD'nin bir kez daha türlü bahaneler uydurarak kan dökmek, öldürmek, sakat bırakmak, kanserti bir nesil \aratmak pahasına savaşm üzerinden çıkar, sermaye ve güç elde etmek istediği'' belirtildi. Savaşı durdurmak için hareketi geçmiş olanlann da bulunduğuna dikkat çekilen açıklamada, şöyle denildi: "Truth Justice Peace - İnsan Kaikanı Eyiemcüeri, yüz binlerce insanm ha>~atına mal olabflecek bu savaşa engel olmak adma gövdekrini saldmlann en yoğun yaşanacağı bö^gelerde kalkan olarak konuşlandınp bombalann, kurşunlarm, kitk imha süahlannın kııllanılmamaaııt, yeniden büyük bir insanhk trajedisinin yaşanmamasmı sağlamakisthorlan" TJP İnsan Kalkam Eylemcilen'mn Istanbul'da olacağı günlerde dönüşümlü olarak düzenleyecekleri gecelerden elde edecekleri tüm geliri eylemcilere bırakacaklannı belirten bar ve kulüp sahipleri, ^Savaşa karşı \-aşamı savunmak adma herkesi, en azından içtilderi içküerle olsun. banşa destek venneye çağmyoruz" dedi. GÖRÜŞ TANJU ERDEM EmekliAmiral Tehdit, Onur, Sağduyu Son zamanlarda ABD'yi yöneten, ya da yöne- tenlerin akıl hocalanndan Türkiye'ye yönelik yakı- şıksız ifadelere ve tehditlere tanık olmaktayız. Bu arada ABD'nin Türkiye Büyükelçisi büyük bir fa- aliyet içerisinde görünüyor. O, TBMM parti grup başkanlannı çağınp kabul buyuruyor. Kızılay Ge- nel Başkanı'ndan bılgi alıyor. Başbakanı, muhale- fet partisi liderini makamlannda, genel başkanı evinde ziyaretler. Tırajı ve izlenmesi yüksek büyük holdingler medyasının bilinen yazar ve sunucula- n, büyük sermaye sahiplerinin bir kısmı tüm de- mokrasiseverlilikleriyie Kibns'ta Sn. Rauf Denk- taş'ı aşağılama ve Kıbns'ın Helenizme teslimine olanak verecek bir çözümün peşinde ve de Irak'a olası ABD saldınsının desteğinde. Bunlan kim, na- sıl yönlendirir, bu ancak tahmin edilebilir, amaTürk kamuoyuna dönük psikolojik bir savaşın unsurla- n hem içimizde hem de dışımızda yaşamaktalar. Bu gelişmelerin ışığında Türkiye'nin bilinçli, yurt- sever, aydın kamuoyu, olaylan izleyen Türk halkı onurlu, sağduyuya dayanan davranışlar, açıkla- malar bektiyor. Bunlann olmaması halinde vatan- daşlarımızda biz bağımsız, özgür bir ülkenin yurt- taşlan değil miyiz sorulan akla geliyor. Bu bizim öz- güvenimizi sarsıyor. Elbette birsorunlaryumağın- da çeşitli görüşler olabilir. Ne var ki milli mesele- lerde somut doğrular da vardır. Bu durumlar ne- den oluyor? 196O'lı yıllann ortasından başlayarak 61 Anaya- sası'nın getirdiği özgürlük ortamında sosyo-eko- nomik ve ulusallık açısından (Kemalist doğrultu- da) bilinçlenen gençliğin, sınıf ve tabakalann ola- sı etkilerini kırmak ve karşıt güçler örgütleyip ye- tiştirmek üzere antikomünizm ekseninde ABD'ce büyük çaba gösterildi. Bu çabaya iktidartar da bü- yük katkılar sağladılar. Bu çabalar toplumun ege- men unsuriannın hemen tümünü kapsadı. Bu ça- balann içine eğitim, kültürel etkileme, paramiliter örgütlenme, ulusal beyinlerin devlet kadroların- dan tasfiyesi, psikolojik koşullandırma ve maddi destek gibi çeşitli unsurlargiriyordu. Bunun sonu- cu toplumun tüm kurumlannda Amerikancı ve Ba- t'ya gönüllü yandaş insanlar ve kadrolar türedi. Bun- lann bariz özellikleri olaylaraTürkiye gözlüğüyle de- ğil, Amerikan ve Batı çıkartan açısından bakmala- ndır. Böylece Atatürk'ün kurduğu bağımsız Tür- kiye Cumhuriyetı giderek bilinçli şekilde ABD'ye tabi hale getirildi. Soğuk Savaş zamanında bu tab- lo tüm açıklığıyla belirli değıldı. Soğuk Savaş'ın bi- tişiyle bu gerçek daha iyi anlaşılır oldu. Bugün ne yazık ki hepimiz Cumhuriyetimizin temel değerle- ri ve Atatürk milliyetçiliğinin çağdaş, demokratik, ulusun birliğini, bütünlüğünü pekıştirici aydınlık bayrağı altında toplanmamızgerekirken, bu kezde ulusal çıkarlan savunanlarla, ABD ve AB çıkarla- nnı savunanlarcepheleşmekteler. Bu gelışme ulus devleti, üniter cumhuriyeti giderek aşındırmakta- dır. Bunda kuşkusuz esas neden emperyal güç- lerin ve büyük sermayenin egemenlik stratejileri uy- gulamalandır. Şimdi ikincil güçlerin bir kısmı da bun- lara tabi hale gelmişlerdir. Küreselleşmenin yurtiçinde emperyalizmin ege- menliğinı eylemlı pekiştinmeye kalkışması, berabe- rinde ulusal güçlerde de uyanmayı getirmiştir. Ge- tirecektir. Kökeni antiemperyalist nitelikli ulusal kurtuluş mücadelesi olan Cumhuriyetimizin geliş- tirdiği ulusal Türk kimliğinin yaşatılması, Türkiye Cumhuriyeti'nın bağımsız, üniter, özgür ve çağdaş yapısının temelidir. Bu kimliği yok etme çabalan Türkiye Cumhuri- yeti'ni yıkma çabalanyla eşdeğerlidir. Bir diğer ba- kış açısından Türk ulusu büyük çoğunluğuyla Is- lam dini inançlanna sahiptir ve saygıhdır. Bu doğ- ru birtanımdır. Ama onun kamusal yaşamda tem- sil ettiği öncelikli kimlikTürk ulusal dilinin, yüksek ve devrimci nitelikli Türk ulusal kültürünün, müş- terek bir tarih bilincinin eseri olan, demokratik ve aydınlanmaya açık Türk ulusal kimliğidir. Laik ve ulus devlet Cumhuriyetimizin temeli olarak yaşa- tıkjıkça ulusal kimlik ve ulusal bilinç esas olacak, ulusal çıkatiar kıskançlıkla korunacaktır. Doğaldır ki bir mücadele olacaktır. Ama biz bu topraklarda bağımsız, özgür, özgüvenimizle onur- lu Türk ulusu ve ulus devleti olarak yaşayacaksak bu mücadelede ulusal güçler ağır basacaklardır. Onlar Atatürk'ün gösterdiği ışıklı yolda en uygar ve gönenç düzeyi yüksek bir ulus olarak Türk varlı- ğını yücelteceklerdir. Ulusal güçler bunun için AB'ye aynı Almanya, Fransa gibi ulusal varlığımızı muhafaza ederek eşit ve onurlu koşullarda girmek istiyorlar, çok seçe- nekli bir evrende jeopolitiğimizin dikte ettiği yeni güç ve gelişme eksenlerinde özgür çabalar istiyor- lar, çevresel banş ve güvenlik ortamı için samimi çabalar istiyorlar. Kıbns'ın Helenizmin hegemon- yasınagirmesinı istemiyoriar; Irak'ta ABD'nin em- peryalist saldınsına destek olunmasın, ABD'ye ka- palı kapılar arkasında sözler verilmesin istiyorlar. Yoğun borçlanmalann bağımsızJığımızı sınıriadı- ğını, bu itibarla hele yardım propagandalan eşli- ğinde yeni borçlanmalara girilmemesini istiyorlar. Onlar, ekonomik ve mali krizden kurtulma yolun- da ulusumuzun malı olan stratejik, entegre nite- likli, büyük değerieryaratan ekonomik kalelerinin, yerattı zenginliklerinin özelleştirme yöntemiyle el- den çıkanlmamasını, Türk ulusunun yaranna kul- lanılmasını istiyorlar. Biliyoriar ki bu şekilde sıfırian- mış bır devlet, her türlü emperyal taleplere açık ola- caktır. Bu istekler, toplumumuzun gelecekteki istikra- nnı, güvenliğini, bekasını tehdit edebılecek olası gelişmelere karşı ulusça uzerinde birleşmemiz ge- reken sağduyuya dayalı, onurlu hareket tarzlan değil midir? KULU ASLİYE HUKUK MAHKEMESt'NDEN DosyaNo. 2000 172 Davacı Yurdagül Köylüoğlu tarafından mahke- memize açılan gaiplık karan davasının yapılan yar- gılaması sırasında venlen ara karan gereğınce; Konya ih Kuhı ılçesı Cumhuriyet Mahallesi nü- fusuna kayıth 1944 dogumlu Isa ve Gülüzar'dan ol- ma Yaşar Alı Köylüoğlu'nun Cumhunyet Mahalle- sı'ndekı evınden 1995 tanhinde aynldığuu bugüne kadar evıne dönmedıği ve o tanhten ben kayıp ol- duğundan Yaşar Alı Köylüoglu'nu tanıyan ve bı- lenlenn ilan tanhmden itıbaren 1 ay ıçenstnde bıl- dırmelen, bılen ve tanıyanlann çıkmadıgı takdırde mahkememızce gaip karan verileceği hususu ilan olunur. Not: Duruşması 11 3.2003 günüdür. Basın: 5238
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle