29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 ŞUBAT 2003 ÇARŞAMBA CUMHURtYET SAYFA HABERLER İNSANIN SERÜVENİ TURHAN SELÇUK DÜRÜ3T TABİ/.TLI ÎSTASBÜL EPEDİSÎ A3DÜICARBAİ' MAC2HALAEI ÎEKMİİÎ Ü VE ERTES i GrVlN TAH î fe. FAZlA Î N AV /. HH VA? l Yö P-S U M ?/• • Genç Parti lideri: GümrükBirliği'nden çıkalım ve KKTCile ekonomik entegrasyonagidelim CemUzan 'devrim' önerdi• Gazeteden "Uzan'ın Kıbns gezisine katılmamı" önerdiklerinde hemen kabul ettim. Seçimlerin kampanya reklamlanndan tanıdığun Cem Uzan'ı merak ediyordum doğrusu. 'Vur vur inlesin' edasıyla konuşan, marşlar arasında kürsüye yürüyen, o kaşlan çatık, çene kaslan kilitlenmiş lider aslında 'uslup'ta bir hayli farklı duruyor. Gergin değil bir defa. Rahat, konuşkan, kolay sinirlenmiyor. • Türkiye'ye yeni bir 'devrim' öneriyor Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan. "Gümrük Birliği'nden çıkalım, Avrupa Birliği angajmanlannı da silelim. Avrupa'da Almanya ve Fransa ile işimize bakalım..." diyor. Ama bu sahiden bir devrim dediğimizde ise şu cevabı ahryoruz: Ülke menfaatleri için gerekirse oyunun tüm kurallannı değiştiririm." NİLGÜN CERRAHOĞLU "Global Express"mış markası. Koltuklar bej. Deri kaph. Yer boy- dan boya hah. Koltuklar gibi onlar da bej... Masalann üzerinde meyve ve çiçek sepetlen... Ve gözünü ko- nuklardan ayırmayan ahmlı, hoş bir hostes. Avusturyahymış... Başkanın uçağı gibi... "Genç Parti" lideri Uzan'ın uça- ğı "başkanın uçağf gibi. Ton, tarz. hava bu. Uzan'ın hedefi de bu: îlk etapta "başbakanhk". Aıdından "baş- kanbk sstemi"- "Global Espress" hızıyla varmak istiyor bu hedefe Cem Uzan. Gazeteden "Uzan'ın Kıbns gezi- sine kaülmamr önerdiklerinde he- men kabul ettim. Seçimlerin kampan- ya reklamlanndan tanıdığım Cem Uzan'ı merak ediyordum doğrusu. "Vur vur inlesin, yer gök dinlesin" edasıyla konuşan, marşlar arasında kürsüye yürüyen, o kaşlan çatık, çe- ne kaslan kilitlenmiş, çiçeği bur- nundaki bu yenı lider, karşı karşıya gelindiğinde nasıl biriydi? "Üslup"tabir hayli farklı duruyor Cem Uzan. Gergin değıl bir defa. Ra- hat. Konuşkan. Kolay sinirlenmiyor. "Üd Cem Uzan mı var?" diye so- ruyorum bu yuzden. "Yani..." di- yor .. "Kampanyada kuOandığuuz imaj faşizandı~." "Beni öyle bir tavra oturtmak is- teyen birkaç kişi var. tsmini ağznna bik almak istemediğim baa insan- lar. Onuniçincevapverüecekbir ko- nu degü bu" dese de yol arkadaşla- nm "AkşanTdan Oya Berberoğhı, "Vatan w dan EBf Ergu'yla üsteliyo- ruz: "Yannzbirkaç kişideğiLÇokin- san sizi böyle algıhyor.„" "Ben insanlaıia kucaklaşöm da" dıyor Uzan: "Herkesişinegeldiği gi- bi 'bardağı ya dolu, ya boş gösteri- yor'... Ama çok kısasüredeartcak bd- li mesajlar uetebinrsiniz. Zaten çok geniş bir medya ambargosuna ma- ruz kabnışsııuz.Kısıtlıbir medya ak- sesiniz var.JT "Ama o ktsıth medya aksesiniz de tam istediğinizgibL. TV, gazete, rek- lamlar_" deyince itiraz ediyor. Ka- nal kapatma cezalan yüzünden ağır darbe aldığını; partisinin ve kendı- sinin yeterince tanıtılmadığını. ta- nıtımın aksadığını düşünüyor. Ama geriye dönüpbunumesele yapmıyor. "Keşke"leri yok hayatta. Kendi de- yişiyle "Yanhz güneveflerrjebakı- yor". Pragmatik bir işadamı gibi... Siyaset, iç politika ve uluslarara- sı ilişkilere bakışı da tam böyle. Sı- yasetin öncehkli parametreleriyle değil ekonomi öncelikleriyle düşü- nüyor. Siyaseti baştan sona ekono- mi ve ekonomik gücün belirlediği- ni varsayıyor.. "Ekonominin benni doğrutttum mu, Türkive'nininşküe- rinide raymaoturturumu." karusın- da. AB, Gümrük Bırliği, Kıbns için hep bu türden bir "siyaseteşfttir eko- nomi'' şablonu var kafasında. Malum. GB'ye, IMF'ye meydan okuyor Cem Uzan. GB'nin Türki- ye'yi yılda 12 milyar dolar açık ve- ren bir yapıya mahkûm ettiğini ve IMF'ye avuç açmak zorunda kaldı- ğımızı söylüyor. "PekLBu borçöden- meyecek mi? Ne yapahm?" dediğı- nizde cevap hazır u GB'den çıkahm. tthalaükısıpaçığıkapatahm" diyor. Kıbnsta çözûm için Annan Planı'nın destekleyenlerin gösterileri adada egilimin bu yönde olduğu ktdialarmı güçkndirirken, Türidye'de ise 'Kıbns'ı veren Tûrldye'yiverir' sloganlanyla Denktaş'a destekgöstenkriyapıhyor. Denktaş'a srv-asüerden son destek Genç Parti lideri Cem Uzan'dan geldi Uzan, Lefkoşe'de Denktaş'la göröştü. "Yani 80 öncesi espriye mi döne- Bm" sorusuna karşılık olarak da "80 öncesindeithalatkarneleri,merkezi bir yönetim vartfa. 80 öncesine dön- meyi düşünmüyonım ama bugün JapomaxeKore'dede aynısistem var. Pazannızı böyle heba edemezsiniz. Ben GB'yi kaldınr, kendi pazanma hâldm olurum diyorum. Sonra da bu çerçevedegerekHekonomikişbir- üği ortamı ararnn. Almanya, Fran- sa, Japonya, Kore ve Çin'le mese- la..." "AB'ye boş ver... Almanya, Fransa var..." "AB neolacak?HadiGBveKKTC jüzünden AB'yerestçektik.Avrupa ile iöşkilerimizj ülke baanda mı gö- türelhn?'' "Evet" diyor Cem Uzan: "AB'nin iki patronu var: Almany'a\«Fransa. GB'>i kaldmn. Almanya ve Fransa ile özel anlaşmalar yapın. Arnğım her adımdabanakök söktürenXbir kuzey-nordik ülkesiyle iş yapmaya- bilirinı Türkhe olarak^." Yani Türkiye'ye "devrnn" öneri- yor Cem Uzan. GB "den çıkalım, AB angajmanlannı da silelim. Avrupa'da Almanya ve Fransa ile işimize ba- kalım.. diyor. "Ama bu sahiden bir devrim" dediğinizde şu cevabı alı- yorsunuz: "Ülke menfaatlan için oyunun tüm kurallarnu değiştiri- rim.J" "PekiAB'yerestçektik.ABD'yede mi rest çekeceğiz? Irak için siz 'Ben yüzde 90'ın karşı olduğu bir savaşı desteklemem. Ama VVashington KKTC'yi tanırsa Incirlik'i kullanır' diyorsunuz. Burada bir çenşki yok mu" sorusuna da "Irak konusunda Türkiye'nin (KKTC'nin tannunası gibi) yeteıü menfaao oluşursa, yüz- de 90 da fıkrini değiştirebuir. MiDe- tin önüne çıkıp 'Bakın bizim şu şu avantaj, menfaatlanmız var' diye- rek durumu açudayabinrsiniz" di- yerek yamt veriyor Cem Uzan. Denktaş da ekonomik entegrasyonu ısırryor.» Uzan'ın KKTC'de çözüme bakı- şı da u ekonomiağırhkh" Denktaş'ı "destekamacrv1a T> ziyaret edenUzan: "Kıbns'ta ardaşma sağlanamadığı takdirde yapdacak uygulama eko- nomüisorunlarmçozümündengeçer. Türkhe'de üretüen mal, KKTC'ye girebÛmeu. KKTC'de üretilen her şey de sırursızTürkiye'yegirebflme- 1L." diyor. Annan planı üzerinde yapılan gö- rüşmelerin çözümsüzlükle sonuç- lanması halinde, (GB kurallan ne- deniyle AB ülkeleri gibi Türkiye'den de) KKTC'ye uygulanan ekonomik ambargoyu delmeyi öneriyor "Genç Parti" genel başkanı. "GB'dençık- tığınızda mesele kalmaz" dıyerek kestirip atıyor. Uzan'ın KKTC gezisi izlenimleri üzerinden bir öngörüde bulunmak gerekirse, "çözümsüzlük" durumun- da Türkiye'nin KKTC ile "ekono- mik entegrasyon" konusunun gün- deme geleceği anlaşıhyor. "Denktaş'la görüşmelerinizde 'si- yasi ilhak' konusugündemegeldi mi" diye soruyorum: "Bukonudabasın- da çıkanhaberlerçenşiyor.Kâh Tür- kiye'nin bu pontikadan vazgeçtiği, kâh a>nı potitikadaısrarholduğusöy- Uzan nereye koşuyor Babam önce karşıçıktı CemUzan'laneredeysebütüngü- nü birlikte geçirdik. Özel uçağı ile KKTC'yeyaptığımız yolculukbo- yunca çok şey konuştuk. Kendisi güne sporla başlarmış mesela. 1.5 saat. Once "cardk»'' yapar (koşar ya dabisiklete binermiş), sonraagır- hk kaldırırmış. Bol su içer, abur cu- bur yemez, öğünlerine dikkat eder- ' miş.Zoruyurmuş. Beş-altısaatuy- ku ona yetermiş. j Babası siyasete girmesinden hoş- • lanmamış. 3 Kasun'm ardından Ke- malUzanoğlununbusevdadan vaz- geçmesıni ıstemiş. "Babam önce ciddryealmadr diye anlahyor Cem Uzan "Siyaset ona yabana geldi. BunainanamaduAncakkarar ver- diğnni,kararkotduğumıgörünceba- na destek verdL." "Yakm işadamı dosdannm" da bu seçiminibaşlan- gıçta ciddiye almadığını anlatan ı Uzan, iş dünyasından kendisi gibi < siyasete balıklamadalışyapan Cem 1 Boyner'inçokkısa süreİi serüveni- uihatırlannca: "Heryiğidinbiryo- ğurtyiyişivanhr" dıyor. "YDH gi- rişimi kendi sonuçlannı doğurdu. GençPartifarkh.Bununiçinde baş- • ka sonuçlar doğuracak!" Cem Uzanbuişi kafaya koymuş. 3 Kasım seçimleri ertesindeki Sa- karya, tzmir, Bahkesır, Edirne, Do- ğuve KKTC çıkartmalan ardından şimdi23 Şubaftaki kongreyehazır- lanıyor. Sonratt Tam konsantre 13 aysonrakiyerelseçimlerehazırlana- ca^z" diyor. Ve gazete, TV reklam- larrnabunedenletam gaz devam edi- yor. Birbin ardına TV söyleşileri veriyor... Siyaset koşusunu parla- mentodışmdakalmış birparti lide- ri gibideğil debir ana muhalefet li- deri edasıyla sürdürüyor. Kimbihrbelki de bilinmeyenler- le dolu bu yeni konjonktürde gele- bilecek bir erken seçim kokusu alı- yor. Bir sonraki parlamentoda ge- ne iki siyasiparti olacağıni düşünü- yor: Genç Parti ve AKP. Büyük ih- timalleiktidarve muhalefetkonum- lan yer değiştirmiş olarak... Şimdi- lik bir "gö^e oyumTbu "gölgebaş- bakan" Ta>yip Erdoğan'la "gölge ana muhalefet" lideri Cem Uzan arasında. kniyor?" "Hayır" diyorUzan: "unakıkonuş- madık. Ama ambargonun delinmesi belli oranda konuşuldu. Ekonomik entegrasyonu Denktaş da istiyor. Bu engeDerin kalkması, bir andaKKTC ekonomisinin canlanmasıdemektir» KKTC'nin ekonomikaçıdanentegre olmak ihthacı var: Ya Güney Kıb- ns'a guneyin şarrlamia bo>Tin eğer- sin.ya bu izolasyonlayaşamaya mah- kûm olursun. Şu andakitabJo bu. Bu obnamah.» Denktaş ve çevresi bu aç- mazdannasılçıkılacağuudüşünüyor- lar. Ankara'nınşu andakitavnmeçhul ama KKTC halkuuntepktsiardında- ld en önemb faktörün ekonomik so- ruıüarolduğukonusundaherkes hem- Lefkoşa'daki Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nde Denktaş ve damşmanı MümtazSoysal'laöğlenyemeği (çor- ba, zeytınyağh enginar, balık, tatlı, şarap)yiyen Uzan, Denktaş'ı iyi gör- düğünü söylüyor. Aytaç Paşa'nın zi- yaretinin verdığı moral dopıngin de bunda etkili olduğunu ekleyerekten. DUZYAZI ORHAN BİRGİT DenUeminIçMeOhnak.. Tayyip Erdoğan, dün AKP Grubu'ndayaptığı konuşmada, Saddam'a karşı resmi olmayan bir söylem ile savaş ilan etti. öylelikle, ABD Başka- nı'nın, aylardan beri Bağdat'a yönelik psikolojik sinir savaşı için geriye sayımın başladığı bir dö- nemde, Türkiye'nin "Denklemin dışmda kalan karar mekanizmasında yer a/amaz" gerekçesiy- le, Amerika ve tngittere ile birlikte, askerterini sı- cak savaşa sokacağı belli oldu. Elbette, henüz Cumhuriyet hükümetinin, ana- yasa uyarınca Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne başvurarak, yurtdışına asker gönderme kararı almadığı biliniyor. Hatta aynı mekanizmanın, ül- kemizde konuşlanmasından söz edilen ABD si- lahlı güçleri için de işletilmediği de doğrudur. Ama bilinmesi gerekli bir başka olgu, bir gün ön- ce kendisini partisinin kurucular kurulunda ola- ğanüstü yetkilerle donatan AKP Genel Başkanı'nın, bütün bu gelişmeleri bekleme gereği duymadan dün, grup kürsüsüne çıkarak söyledikleridir. Erdoğan dünkü konuşmasında, "Irak konu- sunda artık vahim gelişmelerin çok yaklaştığı gönlere gelinmektedir" sözleriyle, ABD saldırısı için düğmeye basıldığını açıklamış olmaktadır. AKP Genel Başkanı'nın bu açıklamanın hemen arkasından altını çizdiği, rahmetli Turgut Özal'ın bundan onbir yıl önce başka bir Irak seferi için söylediklerini anımsatmaktadır. özal, baba Bush'un yanında yeralma isteğinin gerekçesi ola- rak "bir koyup üç almaktan" söz etmişti. Erdo- ğan ise Türkiye'nin oğul Bush'u yalnız bırakma- ma nedenini "bir müdahele sonrasında, Irak'ta- ki bugünkü yapının değişmesi ve yeni yapılan- maya gidilmesi halinde, bu sürecin kararmeka- nizması içinde etkilibirşekildeyeralmamızın ge- rektiği" sözleriyle açıklıyor. Masanın çevresinde olmak! ABD ve müttefıklerinin Saddam'sız bir Irak için masa başına oturduklan zaman, Türkiye'ye de söz hakkı tanınması için yapılacak özverinin içinde el- bette onca kan, onca şehit evlatlar ve sönmiiş yuvaların yani sıra, adamakıllı hırpalanmış bir ekonomi de bulunacaktır. Butablo karşısında Türkiye'den başka, masa- nın çevresinde Irak içerisinde bugünden varlığı artık saklanamayan bir Kürt devletinin temsilci- leri de olacak mıdır? O devletin yine bugünden sayısı açıklanan 80 bin kişilik silahlı gücü, ABD' nin bölgeye getirmiş olduğu çok modern silah- larla donatılmış olmayacak mıdır? Ve dahası, ma- sa etrafındaçoktan yerierini aldığı halde kimi sü- per ülkeler, ne insanlan, ne de ekonomileri açı- smdan Türkiye'nin onda birisi kadar kayıp ver- medikleri halde, yeni bölge haritasına yön ver- me açısından ABD'nin kan kardeşleri olarak ha- reket etmeyecekler midir? AKP iktidarı, ekonomi yönünden somut so- nuçlar almadan, Kıbns için avantaj sağlamak şöyle dursun, Denktaş'ın elini her geçen gün bi- raz daha zayıflatmak için açtığı psikolojik sava- şı bir Yunan diplomasisi stratejisi içinde sürdü- rerek bugünlere kadar geldi. O seyir sırasında, elinde kapalı olması gerekli bütün kartlan, sadece Kıbns konusundadeğil; Irak soaınu karşısında da masanın başındaoturan kurt oyuncuya adeta göstermekten geri kalmadı. Ne yazık ki, bu tür bir savaşa karşı olduğunu söyle- yen ve öylece geleneksel dış politikasının gere- ğini yerine getirir gibi görünen CHP Genel Baş- kanı Baykal da önceki gün Başbakan Gül ile yaptığı konuşma sırasında, silahlı kuvvetlerimi- zin zorunluluk doğarsa Kuzey Irak'agirmesineye- şil ışık yakarak, olması gerekli bir şeyi yaparken, ABD nin talep ettiği üslerde onarıma gidilmesi- ne de hayırdemedi. öylece, onanmın orada Irak'a saldın düzenleyecek yabancı güçlerin yerieşme- si için yapıldığını kabul etmiş oldu. Ve böylece tes- limiyetçi bir politikaya bir kez daha baş eğdi! Kaç tür kurban kesilecek ? TBMM perşembe günü toplanacak. CHP bel- ki askerterimizin yabancı ülkelere gönderilmesi- ne hayır oyu kullanacak. Ama savaş ortamının kc- tanlmasında farkında olmadan görev ve sorum- luluk almış olacak! AKP'li milletvekilleri ise, öylegörülüyorki.Türk Silahlı Kuvvetlerinin ABD askerlerive kuzey Irak- lı peşmergelerie birlikte Saddam'ın askerleri kar- şısında vuruşmasına yeşil ışık yakmak için Tay- yip Erdoğan'dan aldığı görev emriniyürüriüğe so- kacaklar. Erdoğan, milletvekillerine bir görev daha yük- ledi. Haftaya Kurban Bayramı olduğunu anımsat- tı. Milletvekillerinin seçim bölgelerine giderek, halkla kucaklaşmalannı istedi. Unuttuysa, seçmenlerden hatıriatanlar elbet- te olacaktır. Türkiye, bu bayramda ya da bayramı izleyen günlerde sadece dinsel gerekler için kurban ke- silen ülke olmakla kalmayacak; bir masaya otu- rup ganimet paylaşmak için filiz gibi evlatlannı da bu uğurda kurban verdiğini tarihe not düşürecek- tir. Ne diyelim? Belki evlatlannı gönüllü olarak bu savaşa göndermek isteyenlerin başında Tayyip Erdoğan ve TBMM'de oylarını savaş için kulla- nacak olan öteki iktidar sorumlulan da gelecek- tir. Faks: 0212- 677 07 62 [email protected] ŞİŞLİ1. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞl'NDEN Sa>ı: 2002761 Şişh 1. Ashye Hukuk Hâkunliğı'nın 2002761 Esas ve 2002 1571 Karar sayıh ilamlan ile Hüseyın olan is- miıun yamna Hüseyvn Sancak olarak tashıh olunduğu üanolunur 17 01 2003 Basuı: 5214 ŞİŞLİ 1. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Sayı: 2002762 Şışli 1. Ashye Hukuk Hâkımlıği'nın 2002'762 Esas ve 2002/1572 Karar sayıh ilamlan ile Suzan olan ısmı- nın vanına Suzan Yıldız olarak tashih olunduğu ilan olunur. 17 01.2003 Basın:5215
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle