08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25ŞUBAT2003SAÜ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 4 kişinin öldüğü Sitaş Taşocağı, Erdoğan'ın başkanlığı döneminde üçer aylık izinlerle çalıştınldı 'Ocak' söndürenizinlerERMLUSTA ALPERKIZILTAN İPTAL EDİLEN RUHSATLAR ANKARADAN ALINDI Gaziosmanpaşa ilçesi Cebeci Kö- yû raevkiinde 4 işçinin göçük altın- da kalarak yaşamlannı yitirdiği Si- taş Taşocağı ile bölgedeki diğerocak- lann 1990'dan bu yana ruhsatsız iş- letildığı belirlendi. Mühürlenen ocak- lann, Recep Tayyip Erdoğan'ın ve AtiMüfitGürtuna'nın belediye baş- kanlığı dönemlennde, tstanbui Bü- yükşehir Belediyesi Kontrol Daire Başkanlığı Ruhsat Denetım Müdür- lüğünün eksik belgelerin tamam- lanması için ücret karşılığı verdiği 3'er aylık izinle çahşn. Gaziosmanpaşa ilçesindeld Sitaş Taşocağı ıle bölgedeki diğer ocakla- nn 1990'dan bu yana ruhsatsız işle- tildiği saptandı. Ilçede gecekondu mahalleleriyle iç içe ve denetimsiz ça- lıştınlan taşocaklan, 31 Ocak'ta 4 kişinin öldüğü göçükle yeniden tar- hşılmaya başlandı. Cumnuriyet'ın konuyla ilgüi soru- lannı yanıtlayan ÎSKİ Genel Müdür- JMO Istanbul Şubesi raporunda, Istanbul II Özel Idaresi tarafindan Cebeci mevkiindeki ocaklann ruhsatlannın 1990 yılında iptal edildiği, ancak ocak işletmecilerinin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden tşleri Genel Müdürlüğü'nden maden arama ve işletme ruhsatı aldığı kaydedildi. Alınan bu ruhsaün taşocağı işletmeyi kapsamadığı önemle vurgulanan raporda, "Maden Kanunu, kırmataş agregası elde eünek amacıyla ocak işletmeyi kapsamadığı için bu ruhsatlar mermer ya da dotomh işletme amacıyla düzenienıniştir. Böyle bir ruhsat ahnması ve verilmesi tamamen aldatmaca" denıldı. Sahada yalnızca bır şırketın işletme amacıyla ruhsat aldığını, diğerlennın "aranıa ruhsanyb" ocak işlettığı ifade edilen raporda "Bu işletmelerm, akhklan ruhsata aykın iştem yapüğı Maden tşleri Genel Müdürlüğü yetkinleri taranndan çoktan betirienip ruhsatlann geri ahnması gerekirdr denıldı. lüğû yetkilileri, "BöTgedeki ocaklann ABbeyköyBarajı'nm havzasmdabu- hınmalan nedeniyle, tçmesuyu Hav- zalan Koruma V öneönefiği'nin geçi- d 4. ınaddesi gereği mezkortaşocak- lannmfaafiyetieriııel4Ağustos2002 tarihi itibanyla son veribnesi yetkfli bütünkurumlardanistenmesinekar- şm ocaklann çahşmaya devam ettigi- ni" belirttiler. Toprak kayması sonucu 4 kişinin yaşamını yitirmesiyle ilgili olarak Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) îstanbul Subesi bir ekip oluşturarak olay yerinde inceleme yapmıştı. Araş- tırma sonucunda hazırladıklan rapo- ru gazetemize değerlendiren JMO yetkilileri, kayma belirtilerinin aylar önce ortaya çıktığını kaydettiler. Rapor dikkate alınmadı Raporda. dınamıtlerin patlatılma- sı sırasında oluşan sarsınnlar ve ocak- larda biriken suyun rasgele boşaltıl- masuıın da şantiye bınasının çökme- sinde etken olduğu dile getirilerek her türlü uyanya karşın önlem alın- madığı için kazanın meydana geldi- ğini savundular. Ruhsadar başka şirketlerin Raporda, merkezi ve yerel devlet kunımlannın ve bunlann yetkilileri- nin tûmûnün ağır sorumluluklannın olduğu belirtilerek şöyle denildi: "Kazanmolduğu ocağıçahşdran şir- kemı kendi nıhsan yok. Buşjrketbaş- ka bir şirkete verilen bir ruhsat ala- nmın 40 dönümünü knIlamyorniDş. Ruhsat alanı dışında da 10 dönüm- lük bir alanda çahşüğı behrlenmiş. Bunedenle 16Kasm 1990ve lOOcak 1994 tarihlerinde mühünenmiş." Ücret karşılığı 3'er ayfak izin Erdoğan'ın 27 Mart 1994'te Bü- yûkşehir Belediye Başkanı seçildiği dönemde mühûrlü ocaklann çalıştı- nlması için formül bulundu. Ocak- lar, Sitaş'taki kazaya kadar tstanbui Büyükşehir Belediyesi Kontrol Da- ire Başkanlığı Ruhsat Denetim Mü- dürlüğü'nün eksik işlemlerin tamam- lanması için ücret karşıhğı verdiği üçer aylık izinlerle işletildi. JMO Istanbul Şubesi'nin raporun- da, Gaziosmanpaşa Kaymakamlı- ğı'nın 1998 tarihli bir yazısında ocak- lann durumuna isyan ettiğine işaret edilerek "Ocaklarla gecekondu ma- haDeleriiçiçe.Ocaklardakipatiama- lar denetimsiz. Ocaklann hiçbirinin işletme planı yok. Bu düzensizfikte hemen hiçbir ocakta mühendis çahş- nnlnuyor. Ancak sahada silahh shi- ler doJaştmbyor" görüşü savvınuldu. Aydınlanma SöyieşSeri • İstanbul Hafoer Servisi - Istanbul Üniversitesi'nce düzenlenen Aydınlanma Söyleşileri 2002-2003 döneminin 5'inci oturumunda 'Türkiye ve Avrupa Birliğİ' tartışılacak. Prof. Dr. Erol Manisalı'nın yöneteceği oturuma Attilâ Ilhan ve Ümit Zileli konuşmacı olarak katıhyor. Panel,^ann saat 14.30'da Vezneciler'deki Istanbul Universitesi Fen Fakültesi Ord. Prof. Dr. Cemil Birsel Konferans Salonu'nda gerçekleştirilecek. Tecavüz davası basına kapatıldı • DİYARBAKTR (Cumhuriyet Bürosu) - Mardin'in Kızıltepe ilçesinde, aralannda bürokratlann da bulunduğu onlarca kişinin tecavüzüne uğradığı belirtilen 13 yaşındakı N.Ç'nin mağdur olduğu dava dün başladı. Mardin 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan duruşmada mahkeme heyeti ilk olarak davanın konusunun 'genel ahlaka aykın olduğu' gerekçesiyle 371/1. madde uyannca basın mensuplan ve dışardan gelen katılımcılann duruşmaya girmesine izin vermedi. Duruşma ileri bir tarihe ertelendi. Ferhat fiüzel'e çete davası • tstanbui Haber Servisi - Türkücü Ferhat Güzel'in de aralannda bulunduğu 9 sanık hakkında, 'çıkar amaçlı suç örgütü oluşturmak, suç örgütüne üye olmak, yardım ve yataklık' suçlanndan 6 aydan 29 yıla kadar ağır hapis cezası istemiyle dava açıldı. Davanın iddianamesınde, sanıklardan tsminaz Bozkurt'un, işadamı Bedrettin Ekdi'ye verdiği 1 milyon 250 bin mark alacağını tahsil edemediği, bu konuyu, tanıdığı türkücü Ferhat Güzel'e aktardığı öne sürülüyor. Güzel'in bu sorunu çözmesi için Oğuz Konıkır'la görüştüğü. Korukır'uı da parayı Ekdi'den tahsil ettigi ifade edilen iddianamede, kasetini çıkarmak için sponsor bulamayan türkücünün, 20 bin Euro aldığı ileri sürülüyor. Özel timlere yeni kıyafet • tstanbui Haber Servisi - Emnıyet Genel Müdürluğü Özel Harekât Daire Başkanlığı'nın uygulaması doğrulrusunda Istanbul Emniyet Müdürluğü Ozel Harekât Şubesi ekipleri şehir içinde kamuflaj yerine kullanacaklan yeni siyah kıyafetlerini bugünden itibaren giymeye başladı. Özel Harekât timlerinin su ve toz geçirmeyen yeni kıyafetlerine, kullanılan teçhizat bakımından herhangi bir ilave ohnadığı belirtildi. Kentöanheskiyöneticierinedava • Istanbul Haber Servisi - Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na (TMSF) devredildikten sonra Bayındırbank bünyesinde birleştirilen Kentbank'uı 16 eski yöneticisi hakkında, geri dönmeyen 6.5 trilyon liralık kredi nedeniyle alacak davası açıldı. Bayuıdırbank'ın avukatı Nigar Çelik tarafindan hazırlanan dava dilekçesinde, 6.5 trih/on liranın, bankanm Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Süzer'in de aralannda bulunduğu 16 eski yöneticiden yasal faiziyle birlikte tahsil edilmesi istendi. Ağar'ın kayınpederi öldü • ANKARA (ANKA) - DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, kaympederi Emin Sancaktepe'yi kaybetti. Ağar, bir süredir tedavi gören Sancaktepe'nin vefatı nedeniyle programlannı iptal etti. Sancaktepe'nin cenazesi, bugün Ankara Kocatepe Camii'nde kıhnacak öğle namazının ardından toprağa verilecek. On Numara'öa 2 taihli • ANKARA (AA) - On Numara oyununda kazanan numaralar, '01, 07, 11, 18, 25, 30, 31, 32, 34, 36, 37, 38,45, 47, 50, 53, 56, 58, 60, 67, 68 ve 80' olarak belirlendi. Bu numaralardan 10'unu bilen 2 kişi 29 milyar 633 milyon 250'şer bin lira, 9 bilenler 1 milyar 169 milyon 200'er bin lira, 8 bilenler 53 milyon 100'er bin lira, 7 bilenler 5 milyon 250'şer bin lira, 6 bilenler 750'şer bin lira, hiçbir numarayı doğru tahmin edemeyenler ise 6OO'er bin lira ıkramıye kazandı. MuhabirimizNaim Orü toprağa verildi Kalp krizi sonucu kaybettiğimiz, gazetemizin 20 yıh aşkuı süre Tekirdağ temsikibğini yapan Naim Örü'nün cenazesi dün toprağa verildi. Önceki gün yaşamını \itircn Tekirdağ Yeniinan Gazetesi Haber Koordinatörü Naim Orü'nün cenazesi yakuılan ve sevenleri taranndan Tekirdağ Devlet Hastanesi'nden atanarak Orta CanuTne getirildi. Naim Örü'nün cenazesi, kıhnan namazuı ardından Tekirdağ Şehir MezarhğTnda toprağa verildi. Törene Örü'nün ailesinin yanı sıra eski Çevre Bakanı Fevzi Aytekin. Tekirdağ Belediye Başkanı Kadir Çebi, Baro Başkanı Güneş Gürseler, Emniyet Müdürü Faruk Türan, Çorlu muhabirimiz Erdal Özcan, daire müdürleri, meslektaşlan ve çok sayıdaki dostlan kabkü. (Fotoğraf: AA) Kültür Bakanı Çelik, koruma Kurulu üyelerini keyfi davranmakla suçladı Görevden almalara çebşkfli açıklama ANKARA (CumhuriyetBüro- su) - Kültür ve Tabiat Varlıkla- nnı Koruma Kurullan'nda gö- rev yapan 13 üyeyi görevden alan Kültür Bakanı Hüseyin Çe- lik, görevden almalara "çeüşki- B" gerekçeler gösterdi. Kurul üyelerini "keyfi davranmakla" suçlayan Çelik, görevden alı- nanlann tümünün ise görev sü- resinin dolduğunu ileri sürdü. Kültür Bakanı Çelik, dün ba- kanlıkta bir basın toplantısı dü- zenledi. Koruma kurulu üyelerine huzur hakkı olarak 22 milyon li- ra ödendiğini, buna karşılık Istan- bul, Ankara gıbı büyükşehirler- deki üniversıtelerden görevlendi- rilen koruma kurulu üyelerinin ulaşım ve konaklama gıderleny- le ortaya büyük rakamlar çıktığı- nı anlatan Çelik, bu nedenle bo- • Bakan Çelik, görevden ahnanlann tümünün görev süresinin dolduğunu ileri sürdü. Muğla Koruma Kurulu Eski Başkanı Oktay Ekinci, Bakanı yalanlayarak süresi dolmadığı halde, görevine son verildiğini bildirdi. şalan yerlere kendı bölgelennde- ki uzmanlar arasından atama yap- mayı tercıh edeceklenni ilen sür- dü. Eski Muğla Koruma Kurulu Başkanı OktayEkinci, koruma ku- rullannda görev süresinin 5 yıl ol- duğunu, ancak Muğla Kurulu'nda henüz 2.5 yıldır görev yaphklan- nı, buna rağmen görevden alındı- ğını bildirdi. Bakanın buna yasal dayanak bulmak ıçın 10 Ocak 2003'te yönetmelığı değıştirdiği- nı ve o tarihten sonra da SİT'ler- de yatınmlan duran kesımlerden kuruldaki süresinin bittiğini ba- kandan önce hep duydugunu vur- gulayan Ekinci şunlan söyledi "Bizler 1980lerden beri, kurul üyesi ohnadan da Muğla'nın tarih ve kültür değerlerini koruduk. Bu bakan da geçicidir, biz kahcıyız_ Ancak, görevden alma yetkisini hukuka aylan kuOanamaz; hukuk devletinin gereğini biz yerine geti- receğiz.'' TBMM Milh Eğitim Ko- misyonu üyesı ve Denizli Mıllet- vekili Mustafa Gazalcı da verdiği soru önergesiyle koruma kurulu üyelerinin görevine son verilme- sini Meclıs gündemine taşıdı. Ga- zalcı. TBMM Başkanlığı 'na Kül- tür Bakanı Çelık'in yanıtlaması istemiyle verdiği önergede şu so- nılan yöneltti: "Görev süresi dolduğu gerek- çesiytebirçokkoruma kurulu üye- sinin göre\ine son verUdi mi; ve- rildiyse kendi alanlannda başan- h olan. çeşitii uluslararası ödüller alan bu kişilerin görevsüresi niçin uzaühnadı; bu kişilerin bugüne değin yapnklan çahşmalarla ba- kanuğa. ülke>e yaran olduklanna inanmıyor musunuz; üyelerden künüerine, 'birlikte çalışalım' de- cfiğinizde görevlenneson verlenya- zıyı çoktan imzaladığınız doğru mu: hükümetin ka> nak yaratma gerekçeshie. hazine. orman ve ta- rihi yerieri elden çıkarmak için hazırlık yapüğı bir sırada nasıl olsa uygulamaya karşı çıkarlar düşüncesi mi size bu kişileri gö- revden aldırdı; koruma kuruDa- nnı yüriitmenin önünde engel gören partiniz yöneticilerinden bir teUdn akünız nu?" 71 yûdır hasır örüyor yaşmdaki Vahide Yüce. 71 yıkhr geçimini hasır örerek sağhyor. Yaz- laş demeden hasır tezgâhmın başmdan kalkmayan Vahide Nine, fler- lemiş yaşına ve yıHann özeüikle gözlerinde meydana getirdiği yor- gunhığarağmenmesleğinibırakmayani\«dideğfl.(Fotoğraf AA) İKt GRUP BİRBİRİNE GİRDt Paşakapısı Cezaevi'nde haraç kavgası: 9 yarah tstanbui Haber Servisi - Üsküdar Paşakapısı Cezaevi'nde iki grup arasmda "haraç" nedeniyle çıkan kavgada 9 hükümlü şişlenerek yaralandı. Yaralılar Haydarpaşa Numune ve Bayrampaşa Cezaevi hastanelerinde tedavi altına alındı. Üsküdar Paşakapısı Cezaevi 'nin adli suçlardan hüküm giyenlerin kaldığı C Blok'ta kavga çıktı. Kesici ve delicı aletlerin kullamldığı kavgayı önlemede cezaevı görevlileri yetersiz kalınca çe\ik kuvvet çağnldı. Yangın ihtimalıne karşı itfaıye ekipleri de hazır bulundu.Kavga sırasında birbirlerine kesici ve delici aletlerle saldıran 9 hükümlü vücutlannın çeşitii yerlennden yaralandı. Paşakapısı Cezaevi yetkilileri, müdahalenin ardından cezaevindekı durumun normale döndüğünü kaydettiler. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Kısa Dönemli Politika ABD'nin tarih sahnesine çıkışı, pek de eski de- ğildir. 18. yüzyılın sonlannda bağımsızlığını kazan- masına karşın; bütün bır 19. yüzyıl boyunca, dün- ya sıyasetinde ABD'nin adı geçmez. O dönemde ABD, kendi iç sorunlanyla ve Amerika Kıtası'nda- ki arayışlarla meşguldür. Ancak I. Dünya Savaşı ile birlikte adı duyulmaya başlanır. Bu arada I. Dün- ya Savaşı sonrasında, izolasyon politikasına dö- ner ve II. Dünya Savaşı'na kadar fazla bir ağırlığı hissedilmez. Fakat II. Dünya Savaşı sırasında In- giltere'nin terk ettiği "dünyajandarmalığı"n\, mem- nuniyetle üstlenir ve bu dönemden itibaren, dün- ya siyasetinin belirleyicilerinden biri olur. II. Dünya Savaşı sonrasında, dünya üzerinde "çiftkutuplu denge" olduğu genellikle kabul gö- ren bir anlayıştır. Her ne kadar kimi yazarlar "bağ- lantısızlann", kimi yazarlar Çin'in, kimi yazarlar Av- rupa'nın bu çift kutuplu dengeyi tartışılır hale sok- tuğunu ileri sürerlerse de genel kabul, çift kutup- lu bir dengeden yanadır. 1990'ların başında; SSCB'nin çözülmesı sonrasında meydan iyiden iyi- ye ABD'ye kalacak ve neredeyse tartışmasız bır biçimde, "tekkutuplu denge"öen söz edilecektir. Bu dönemde de AB, Çin gibi kimi tehditler olma- sına karşın genel kabul, tek kutuplu dengeden ya- nadır. AncakABD'nin siyasal kültürü ve birikimi, tek ba- şına "dünya pafronu "olmayayetmemektedir. ör- neğin, Ingiltere çok geniş bir coğrafyayı uzun sü- re denetim attındatutabilmişse, bunun arkasında, son derece ustalıkla oynanan bır diplomasi oyu- nu mevcuttur. Aynı şeyi Fransa için, Belçika için ve Hollanda için de söyleyebiliriz. Hatta impara- torlukları parçalanalı uzun süre geçmiş olmasına rağmen; Portekizliler, Ispanyollar ve Osmanlılar için de bunu söyleyebiliriz. Ancak ABD'de bu ye- tenek görülmemektedir. Olaylan, kısır bır anlayış içerisinde, kısa dönemli görmekte ve uzun dö- nemde neler olabıleceğini dikkate almamaktadır- lar. Son Irak sorunundaki tavıriarı da, bunun açık bir kanrtıdır. Kısa dönemli sonuç almak adına, bol- geye nefret tohumları ekmekte ve "ben yaptım oldu" anlayışı çerçevesınde, ınanılmaz bir şiddet politikası peşinde koşmaktadırlar. ABD, bu politi- kaların faturasını çok acı bir biçimde ödeyecektir. • • • Değerli arkadaşım CHP istanbul Milletvekili Bü- lent Tanla'nın, geçenlerde gönderdiği bir araştır- manın sonuçlan, yukandaki görüşleri bire birdoğ- rulamaktadır. Gallup International'ın 36 ülkede 28 bin 500 kişiyle yüz yüze görüşerek yaptığı bir araş- tırmanın ortaya koyduğu çok ilgınç durumlar söz konusudur. Araştırmanın önemli sonuçlan şu şe- kilde özetlenmektedir; 1- Ingiltere ve Irlanda dışında tüm ülke kamu- oylan, ABD'nin izlemekte olduğu dış politikanın, kendi ülkeleri için, olumsuz bir etkisi olduğunu dü- şünmektedirler. 2- Tüm ülke halklan, Irak'la yakında bir savaş ola- cağını düşünmektedir. 3- ABD dahil tüm ülke halklannın çoğunluğu (or- talama yüzde 52), Irak'la hiçbir şart altında, savaş olmamasını istemektedir. Birsavaşın, sadece Bir- leşmiş Milletler kararı doğrultusunda olabıleceği- ni söyleyenler, yüzde 30 cıvarındadır. ABD'nin ve kendine körü körüne bağlı olan bırkaç devletin ka- ranyla savaş olabileceğıni düşünenler, sadece yüz- de 9'dur. 4- Tüm ülke kamuoylannın üçte ikisinden fazla- sı (yüzde 64), Irak'la bir savaş olması durumunda, kendi ülkelerinin bu konuda destek vermemesini talep etmektedir. Bu konuda destek verme eğili- minin en yüksek olduğu ülkeler, ABD ve Ingiltere iken; desteğin en düşük olduğu ülkeler Rusya, Malezya, Arjantin ve Pakıstan'dır. Bu ankette ortaya çıkan llginç bazı noktalan da sizinle paylaşmak istiyorum. Orneğin, savaşa mut- lak olarak karşı olan ülkeler arasında, en yüksek oran olan yüzde 83 ile Arjantin ve ardından yüzde 79'la Uruguay, yüzde 76'yla Makedonya ve yüz- de 75 ıle Bosna-Hersek gelmektedir. Bu arada, Is- panya halkının yüzde 74'ü de böyle bir harekâta kesinlikle karşıdır. Böyle bir savaşa, ülkesinin destek vermesine kar- şı olanlann oranı, Finlandiya'da yüzde 79, Make- donya'da yüzde 77, Bosna-Hersek'te yüzde 841ür. Gallup'un bu araştırmasından çok ilginç sonuç- lar ortaya çıkmaktadır. Ama maalesef daha fazla- sına yer veremiyorum. • • • ABD'nin Irak harekâtından neler beklediğini üç aşağı beş yukan tahmin edebiliyoruz. Ancak, bu savaş nedeniyle, başta bölge ülkeleri ve halklan olmak üzere, dünyaya serpilen nefret tohumlan- nın nelere yol açabileceğini tahmin etmek müm- kün değildir. ABD "dünya devleti" olmaya layık değil... Öğretmen adavian Türkeğitim sistemini incele>ecek. Hollandolı öğretmen adayhnBolu'da BOLU, (AA) - Hol- landa'dan Bolu'ya ge- len öğretmen adaylan- na, Türk öğrenciler yö- resel hediyeler verdiler. Türk eğitim sitemini incelemek için Hollan- da'nın Rotterdam ken- tinden Bolu'ya gelen 46 Hollandalı öğren- ci, Bolu îl Milli Eğitim Müdürluğü yetkilileri ile birlikte Kültür II- köğretim Okulu'nu zi- yaret ettiler. Rotterdam'dan gelen öğrencilerin tamamı- nın öğretmen okulla- nnda okuduğunu be- lirten Rotterdam Bele- diyesi Eğitim Koordi- natörü Cengiz Ergün, Bolu'ya yıllardır gel- diklerini belirterek, "Gezilerin amacı Türk eğitim sistemi, Türk halkının günlük yaşa- mı hakkında bilgi ver- mek, böylelikle Hol- landa'da okuyan Türk öğrencilerle iletişimi artırmak" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle