Katalog

SAYFA CUMHURİYET 25ŞUBAT2003SALI OLAYLAR VE GORUŞLER EVET/HAYIR OKTAY AKBAL "Gaflet, Dalâlet, Hıyanet"... "Bır gun ıstıklal ve cumhunyetı mûdafaa mecbun- /etınedüşersen, vazıfeyeatılmakıçın, ıçınde bulundu- jun vazıyetın ımkân ve şeraıtını düşünmeyeceksın." Mustafa Kemal Atatürk Pazarlıklar sona erıyor1 Çırkın pazarlıklar< Uç aşağı oeş yukan anlaştılar Ulkemız topraklanna yabancı ask.erlergırecek, lımanlanmız, havaalanlanmız, kent ve kasabalarımız 'ışgal' edılecek . Sankı yıllarca yıl gen- ve gıtmışız, savaşlarda yenılmışız, topraklanmız ışgal edılmış, ordumuz, donanmamız yabancı ellere geç- mş, ışbaşındakıler satılmış, aydınlanmızın bır bolümû nanet yolunda. Boyle şeyler yok1 Yetmış mılyon ınsanın ozgur ve bağımsız yaşadığı bır ulke burası Ataturk devnmının yarattığı 'Tüm bağımsız Türkıye' Ama borçlanmışız, borçlandınlmışız Osmanlı padı- şahlan, Abdülmectt'ler. Abdülaziz'ler, Abdülhamit'ler donemlenndekı gıbı yabanalara el açmışız. Saraylaryap- rrmak ıçın mı? Bırtakım ınsanlan zengınleştırmek ıçın mı? Malıyemız yabancılara bırakılmış. Duyunu Umu- mıye'yı kurmuşuz. Ama bır buyuk adam çıkrnış, 'olmaz' dernışız Bu ulus esırolmaz' Savaşlar, dırenışler, son- ra Tam Bağımsız Turkıye. 'Ge/ tezkere, gıt tezkere', donmuş dolaşmış TBMM'ye sunulmuş Akdenız'de on bınlerce ABD asken gemı- lerde bekleşıyormuş1 Bır yere çıkanlacaklar, oradan Irak'a yuruyecekler Tum uygar dünya, 'hayır" dıyor Bırteşmış Mılletler'de veto ustune veto .. Haksız bırsa- vaş bu, hayırsavaşdeğıl bırsaldın, vahşı bırsaldın Ha- nı Holıvut filmlennde ABD askerlen yalınkılıç Kızılden- lı koylenne baskın yapıpçolukçocukSıu'lan, Şoşon'la- n, Navajo'lan, Çerokı'len, daha nıce Amenka yerlılen- nı yok etmışlerse şımdı de aynı anlayış surmekte.. Irak'lar, Kore'ler, Iran'lar, belkı de Turkıye Mustafa Kemal Atatürk le ılgılı kıtabımın adı "Ata- türk Yaşadı mı?" ıdı AKP'lılenn teslımıyetçılığını gorun- ce bu adı değıştırmek gerekıyor 'Gerçekten Atatürk yaşadı mP' Daha doğrusu "Atatürkgerçekten öldü mü 1 *". Sor- muyor muyuz kendımıze. Ataturk'ten ne kaldı? Bakın "Devnm Tanhı" derslen bıle kaldınlıyor. Ataturk'un bu- tun ozlemlen, butun gerçekleştırdıklerı bır yana ıtılı- yor . Hem yenı de değıl, ta 1946'dan sonra başlayan, başlatılan 'karşı devnm'm yarattığı bır sonuç bu .. Bır ıhanettır soz konusu olan! 1946'dan 2003'e kadar ış- başına gelenlenn hepsı tanh onunde bağışlanmaz bı- rer suçlu sayılmamalı mı? Unutulmuştur, unutturulmuştur, anımsanmak bıle ıs- tenmıyordur 1 Ama ben olduğu gıbı sunmak ıstıyorum, Mustafa Kemal Ataturk'un "8üyüfcSöyfew*ndekı "Genç- lığe Seslenış "ını "EyTurkGençlığı Bınncı vazıfen, Türk ıstıklalını Turk cumhunyetını, ılelebet, muhafaza ve müdafaa etmek- tır Mevcudıyetının ve ıstıkbalınınyegâne temelı budur Bu temel, senın en kıymetlı hazınendır Istıkbalde da- hı senı bu hazıneden mahrum etmek ısteyecek dahılt ve hana bedhahlann olacaktır Bırgün, ıstıklal ve cum- hunyeb müdafaa rmcbunyetıne düşersen vazıfeye atl- mak ıçın, ıçınde bulunacağm vazıyetın ımkân ve şera- ıtını düşünmeyeceksın Bu ımkân ve şeraıt çok namü- saıtbır mahıyette tezahür edebılır Istıklal ve cumhun- yetıne kastedecek düşmanlar, bûtün dünyada emsalı gorülmemış bır galıbıyetın mümessılı olabılırier Ceb- ren ve hıle ıle azız vatanın bûtûn kalelen zaptedılmış, bütûn tersanelenne gınlmış, bütûn ordulan dağıtılmış ve memleketın herköşesı bılfhlışgal edılmış olabılır Bü- tün bu şeraıtten daha elım ve daha vahım otmak üze- re, memleketın dahılınde ıktdara sahıp olanlar gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet ıçınde bulunabtlırter Hatta bu Mıdarsahıplen şahsı menfaatlennı müstevhlenn s/- yası emellenyle tevhıt edebılırler Mıllet fakrüzaruretıçın- de harap ve bıtap düşmüş olabılır Ey, Türk ıstıkbalının evladı. Işte bu ahval ve şerart ıçınde dahı vazıfen Türk ıstıklal ve cumhunyetını kur- tarmaktır Muhtaç olduğun kudret, damarlanndakj asıl kanda mevcuttur" Yerel Yönetim Yasası ve Köy Hizmetleri... Şevket ÇORBACIOĞLU tnşoat Muhendısı H ukumetlenn oncelık- lı programlan arasın- da yer alan ''Merke- ziidareîleyerelyöne- timJer arasuıda yetki vekaynak paylaşunmı öngoren "Ye- rel Yöuetim Yasası'' geçmış huku- metler donemınde başlatılan onem- lı reformıst hareketlerden bın obnuş- tur 58 hükümet de boylesı bır öz- gorev (mısyon) ustlendığını "Acü EyJem rTanı" ıçınde açıkiadı Tum bu çalışmalann ozundekı amaç. merkezi ıdare ıle yerel (ma- hallı) ıdareler arasında ulusal-bol- gesel-yerel hızmet aynmı >apıla- rak merkezi savunma, dış polıtıka, genel mahye, ulusal y a da bolgesel nıtelıldı başka bazı hızmet dışın- dala hjzmetîen yerel ıdarelere dev- retmektır Oncekı hukumetler (56 ve 57'ncı) donemınde yayımlanan Ye- rel Yönetim Yasası tasan taslakla- nnda. Köy Hızmetlen Genel Mu- dürluğu'nün, doğrudan valılıklere, dolayısıylada Içışlen Bakanlığı'na bağlanacağı belırtılmekteydı Bu yaklaşım, merkezi yapının kırsal kestmdekı en guçlu hızmet orgut- lenmesı olan ve genel boyutta hız- met veren KHGM'nın (Koy Hız- metlen Genel Mudurluğu) yerel- leştınlmesı ıle devletı guçlendıren merkezı yapının zayıflamasım be- rabennde geörecek bır yakJaşımdı Ulkemızın yaşadığı bu duyarlı su- reçte böylesı bır yerel yönetim re- fonnuyla merkezın önemlı bır hız- met alanından vazgeçmesı. bolge- sel faridılıklan optınuze ederek a>- nlıklar platfonnunu guçlendırebı- hrdı Bılındığı gıbı devletın koruma- sına en fazla gereksınım du\ an ke- sım kırsal kesımdır Bu bağlam- dakı ışlevı KHGM yenne getır- mektedır Bu ışlev butununde KHGM'nm merkezi yoneüme doğ- rudan bağlılığı ulusal zorunluluk olarak gorulmehdır Koy Hızmet- len Genel Mudurluğu, 3202 sayı- lı yasa ıle 1984 yılında "Kövişjeri BakanhğTnabağlı Topraksu,"YSE, Toprak Iskân Genel Mudurlukle- n ıle Orman Bakanlığı'na bağlı Orman Yollan Daıresı Başkanlı- ğı'nın bırleştınhnesıyle kurulmuş- tur Muhendıslık dısıplıru ve tek- nolojısı bağlamında olmasa bıle ış hacmı ve guncellığı ıle devasa bır kurumdur Ulaştırma sektonı ıle koy yolla- n ve koprulen yapımı, obur kamu hızmetlen sektoruyle ıçme suyu yapımı ve kırsal alan planlaması. ta- nm sektorû ıle sulama hızmetlen. toprak muhafaza hızmetlen ve tar- la ıçı gelıştırme hızmetlen. konut sektonı ıle lojman yapımı ve tek- nolojık araşurmalar sektonı ıle araş- ürma faaln etlen olmak uzere 5 ana sektorde hızmet vermektedır Alt sektorlenn açılımını yaptığımızda 5 ana. 28 alt sektorle ve "köye dö- nüş ve rehabifitasyon" proje bınm- lenyle devasa bu kurumu karşımı- za çıkarmaktadır Tek bır açmazı var Oda guncelpolıtıkanınyapıl- ması ve sıyası rant nedenıyle but- çe gıdennın yüzde 70'mın ıstıh- dam fazlasına aynlmasıdır Kesın- lıkle Ko> Hızmetlen Genel Mu- durluğu, sıyasetçuıın rant platfor- mu olmaktan kurtanlmalı ve butçe payı yatınmlara jonlendınlmelı- dır Değişiminevrensel gücûnu yaka- lav-abttrnekiçindbette yerel yönetim- leri guçkndırefim. ama merkezi ya- pıdan so>ntlamaksızın; hele ki ye- rel vonetinu guçlendırrvorum djye merkezi yapının bir başka bakan- hğını ya da genel müdurtuğünu güç- lendirerekKHGMgibil9yıldırkıı- rumsalhğmı ve kurum olma biün- cini yeni yeni ^kaJamaya baslamış bir kurumu parçalamamn bence hiçbir anlamı olamaz. Elbette kı 13 Mart 1929 tanhlı 1414 sayıh tl Ozel tdaresı ve 3 Nı- san 1930 tanhlı 1580 sayılı Bele- dıye Kanunu'nda yemden > apılan- maya gıtmelı, fakat merkezi yapı- ya seçenek bır duruş \ aratacak olan yerel v e kent parlamentolannın ka- pısını aralayıp yerel krallıklan one çıkaracak merkezi yapının vazge- çılmezjetkılenru verellestırenyak- laşımdan kaçınılmahdır Yerel yonetımler ıçın dunyanın ozgun değışım ve AB olçutlen (kn- terlen) butununde, açıklık ve katı- lım temel alınmaJıdır Bunun ıçın polıtıka ureübnesı gerekırken mev- cudu altust ederek aJttakını ustte egemen kıhnanın doğru bır yakla- şnn ohnadığıru oncehkle belırtmek- te yarar var îasan salt bınne ağırlık venrse, orneğm ıl ozel ıdarelen yerel yone- tım sıstenu ıçmde merkezi konuma getjnlerek, merkezı ıdareye aıt olan yetkılerle donatılırsa, beledıye ıle olan yetkı \e gorev çekışmesım de rvmelendınr ve berabennde merke- zı yonetımın kendısının alt bınmı olan ıl ozel ıdarelennı dolayısıyla merkezı yonetımı beledıyelere kar- şı daha da guçlendınr veya beledı- yelen guçlendırerek tersı süreç ı§- leölebılır Ozdekı amaç, ıl ozel ıda- resı veya beledıyelen guçlendır- mek değıl. yerel ve genel hızmet- len butunsellık ıçınde yaygınlaşti- np dengeleyebılmek olnialıdır Bu yakJaşımlarla yukanda be- lırttığım gıbı ulusal-bolgesel-yerel hızmet aynmı > apılarak tum doku- lanyla bırhkte ulke genelmde hız- mebn y aygınlaştınlmasının onu ke- sılmış olur Kısacası yerel mtelıklı hızmetlen yenne getırecek olan ıl ozel ıdarelen (ıJ meclıslen), bele- dıye (beledıye meclıslen), koyler ve ılçe koy bırlıklen (bırlık meclısle- n) gıbı mahallı ıdarelenn kurum ve gorevlılenne ış yapnrmak zor- Iaşır Yerel sıyası ve ekonomık rant baskılan, yerel ıdarelenn kendı ara- lannda veya merkezı ıdare ıle ya- km ışbırlığı yanında eşgudum ve yardımlaşma olanağım ve yetkısı- nı ortadan kaldınr Tum bunlar şunu gösterryor, mer- kezı ıdarenın taşra teşkılatı tarafuı- dan, orneğın DSl, TCK ve de KHGM'mn >enne getırdığı go- revlen bır şekılde ıl özel ıdaresme, olmadı beledıyelere devnm gun- deme getırmek, çıkmazlann ve ka- oüzmın kapısını ardına kadar aralar Savaşı Oyun Sananlar'a... Gülseren ENGtN Hıç ıstemedığımız halde savaşa doğru sûruk- lendığımız şu gunlerde tanhe bır goz atmakta y a- rar var Yakın tanhten bırkaç örnek I Dun\aSavaşfna Ahnanya'nın hatınna gır- dık O sırada ıküdarda olan Imhat ve Terakkı Ce- mıyetı uyelen Alman\ a hayranıvdı Ozellıkle En- verPaşa. Guçlu Alrnan ordusimun yenılmezh- ğıne ınaruyor ve kaybettığımız topraklan boyle guçlu bır orduberabennde savaşarak yemden ka- zanacağımızı duşünüyorlardı Hatta onunla da kahnayıp Turan hayallen kuruyor, Turk dun\ a- sıru kurtaracaklarnu duşunûyorlardı Oysa Osman- lı yonetımı kendı topraklanndabıle guçlu bır ıda- reye sahıp değıldı Isyanlarbırbınmkovalıyordu. Hazıne tamtahrdı ve dış borçlar alabıldığıne art- mışü Halk aç, çıplak ve savaşlardan usanmıştı Bu koşullar alnnda savaşa gınldı ve çok buyuk bıryenılgı yaşandı Var olan topraklanmızın da büyuk bır bolumunu ka>betnk Istanbul ve Ana- dohı'nun buyuk bır iasmıışgaleuğradı \enılmez sanılan Aiman ordusu yemlmıştı 1939'daHıtlerAJmanyası teknolojıkyondenen ılenveguçlüorduyasahıptı Buna guvenen HH- ler, dünya ımparatorhığu hay^allen kurmaya baş- ladı Once Polonya ışgal edıldı. sonra Belçıka, Hol- landa ve Fransa Romanya'da kotu bır yonetım vardı ve ulke ekonomık olarak çokmuştu. Romen petrollenne goz dıken Abnanya, once tunst ve as- ken gozlemcı adı altında askerlerını Romanya'v a gonderdı, sonra Romen ordusunu vetıştırme ba- hanesıueaskerienruyığmavabaşladı OvlekıAra- lık 1940'taRoman\a'dakı Almanaskerlennınsa- >ısı 500 OOO'ı bulmuştu Aslında Romanya. adı konmamış bır ışgal yaşıyordu Alman yanlısı kukla hükümet dızgınlen Almanya'run elıne bı- rakrmştı Budönemde.MacaristanveBulgarBtandaAJ- manya'ya yanaşhhr. Bu güçlü iılke ile ıtnfak ku- rarakkendflerini güvence altma aldıklannı duşu- nırv'oıiardL 4>nca her ikiülkenin de L DunyaSa- vaşı'nda RomanyaVa vermek zorunda kakhkb- ntopraklardagozierivardı.Nitekim 41manya,bu iki ülkeye de istedikleri topraklan gen ^erdL Al- mam-anın müttefîki olan Bulgaristan ve Maca- ristan'ın kevfıne dr> ea'k yoktu. \hnam-aile müt- tefik olarak hem toprak kazanrruşlar hem de ül- kelerini savaştan konunuşlardL Böyle duşünü- yorlardı; ama büyük bir vanılgı içindeydiler. .Abnanya, 1941 •deYugostoya">asakhrdığında Macaristanbirdenkendinisa\aşın içindebuhrver- dL Abnanya'nm müttefiki okhığu \% topraklan üs olarak kufianıldığı ıçin hiç istemedığı haldeYîıgos- bvya'ya saldırmak durumunda kaldı. Bu onur- suz satdm yüzünden Macar Başbakanı Pal Tele- kıintihareÖL Abnanya, Yugoslavya'dan sonra Yu- nanıstan'ı da ışgal etmış, Bulganstan'da sınınmı- zın30km yakınına kadar gehnıştı Hıtler. bun- dan sonra Rusya'yasaldırmakaranaldı Rusya'da- kı Alman saflannda pek çok Bulgar ve Macar as- ken oldu SonundaağırbıryenılgıyeuğrayanAl- manya, berabennde Bulganstan, Macanstan ve Romanya'yıdasurukleyerekbattı BuuçulkeRus- lar tarafindan ışgal edıldı Kazançlı çıkacaklan- nı sandıklan savaş oyunundan zararla çıkmışlar- dı II Dunya Savaşı'nın çıkmasından sorumlu olan Hıtler, ıhüraslan yuzunden ulkesını de dun- yayı da bır ateşın ıçıne atmış, sonunda kendısı de bu ateşte >ok olmaktan kurtulamamıştı Şımdı dunyajandarmalığma kalkısan ABD ve Bush yonetımı, teknolojık olarak ustun ordulan- na guvenerek dünya hantasıru değıştırmeye kal- kıyor Oysa teknolojık ustunluk, guçlu olmak her zamanzafergenrmez Yıne tanhe goz attığımız- da Çanakkale onlenne yığılan Ingüız ve Fransız ordulan hem sayıca hem de teknolojı, sılah, cep- hane vb yonunden bızden kat kat ustundu tngı- lız \e Fransızkomutanlar, ordulanrun gucıme gu- vendıklennden bır haftaya kalmadan Istanbul'u ışgal edeceklenne ınanıyorlardı Oysa 19 Şubat 1915'te başlayan denız saldınlannı ızleyerek, ka- rasakhnlannıdaıçmealarak90cak 1916'ya kadar suren savaşta büyuk kayıplar vererek çekılmek zorunda kalmışlardı PENCERE Peşin Ganimetle Alınacak Tezkere... Ganımet kâfirtere karşı savaşta ele geçınlen mal ve paraya venlen addır ve Islamda haktır; Ku- ran'ın 'EnfaJ' suresınde ganımete yer venlır, pay- laşım kurallan saptanır. Osmanlı uretıme dayanmazdı; fetıhlerde sağla- nan ganımetlerle devlet ışını yürutmeye bakardı; ama, sanayı devnmının dışında kalınca savaşlar- da yenılmeye başladı; yıkılışı hızlandı. 19'uncu Yüzyıl'da Osmanlı zahmetsız bır dev- let yonetımı bıçımı keşfettı: Borçlanma!.. Frenk, Osmanlı'yı once borçlandırdı, sonra Is- tanbul'a gelerek Duyunu Umumıye (Genel Borç- lar) yonetımını kurup ıcabımıza baktı. • Bızım AKP'lıler hem dıncı Islamcı hem de ustu- ne Osmanlıcı... Çok da kurnazlar.. Şımdı savaşa gırerken ganımetı Amenka'dan pe- şın almak ıstıyortar.. Ganımet ne kadar?.. 6 mılyar dolar!.. Bu 6 mılyar dolann borçlanma uzenne olanak- lan 20 mılyar dolan aşacakmış... Yeme de yanında yat!. Savaş mavaş, olum molum, kan man, çoluk çocuk, yaşlı genç vız gelır. Peşın ganımet 6 mılyar dolar oldu mu savaş tez- keresı Meclıs'ten de çıkar... • 'Enfal' Arapça bır sozcuk; 'Ganımetler' anlamı- na gelıyor; Kuran'ın sekızıncı suresırun başltgını oluş- turuyor. Der kı Enfal Suresı'nde: "Ey Muhammet! Sana ganımetlere daır sonı soraıiar.. Dekı Ganımetler Allah'ın ve Peygambenndir.. Inanıyorsanız, Allah 'tan sakının. Aranızdakı munasebetlen düzeltın.. Allah'a ve Peygambenne ıtaat edın." Pekı, Allah'a ve Peygambenne nasıl ve hangı yolda ıtaat edılecek''. • 'Enfal' yanı 'Ganımet Suresı'nden bu konuda uyancı oğütler şoyle: "Rabbın meleklere 'Ben sızınleyım, ınananlan (Muslümanlan) destekleyın' diye vahyettı 'Ben ın- kâr edenlenn (kâfirienn) kalblenne korku salaca- ğım, artık onlann boyunlannı vurun, parmaklannı doğrayın' dedı " "Kım Allah'a ve Peygambenne karşı koyarsa, bılsın kı Allah'ın cezası şıddetlıdır." • Pekı, bızım Islamcılar, en başta Gül ıle Tayyip şımdı ne yapıyorlar?.. Kuran'ın tanımladığı kâfiıierie ışbıriığı yaparak peşın ganımet alıp MusJumanlarla savaşa katılı- yorlar!.. Peşın ganımet bızı de daha çok borca bo- ğacak, gunaha gırdığımızden Allah'ın lânetı ustu- muze yağacak,. Ne bıçım Musluman kı bunlar Muslumanı Müs- lumana kırdırmak uzere kâfirle ış tutarlar?.. Ustelık dılımızde tekerleme de var "Sen bu akılla gıdersen askere.. Boşuna alırsın tezkere!.." Yunus Nadi Armağanı Yanşması, 1946'da kuruldu, hem geçmışe hem gelece- ğe donuk olan anlamı, gazetemızın kurucusu Yunus Nadi've savgt ve sevgıden kaynakla- nıyor Yalmz Cumhuriyet gazetesının değıl, Tûrhve Cumhunvetı 'nın kuruluşunda buyuk emeğı bulunan Yunus Nadı 'nın anısım her vıl tazelemek bızım ıçın bır gorev Devrımcı \e iemokrat Cumhuriyet ın Ulusal Bağım- sızlık Sa\aşımızla \e Turkıye Cumhunve- tı 'yle zamandaş ve eşanlamlı bır kuruluş ta- nhçesı var Yunus Nadı, gazetemızın temel taşlanm bu doğrultuda koydu Yunus Na- dı 'nın olum yıldonümunü geçmışe donük bır acı olarak değıl, geleceğe vönelık bır kultür olavtna donuşturmek amacıyla bu yarışma diaenlendı hnşmanın ılk duzenlendığı yıllarda Tur- kiye'de sanat alamnda hıçbır özel odul yok- tu, tek partı donemıydı ve yalmz CHP 'nın koyduğu bır şıır ödıilü vardı Aynı donemde bûtün dunyada sanat, bılım \e edebıyat odüllerı un yapmışlardı îsveç 'te Nobel, ABD'de Pulitzer, Sovyetler'de Lenin, Fran- sa da Goncourt odüllerının sonuçları Turh- ye 'de de ızlemyordu, ama ülkemız bu alanda da geç kalmıştı Cumhuriyet gazetesı bu on- culüğü üstlendı, ellı yedı yıl önce duzenle- nen Yunus Nadı Armağanı vla sanat ve kul- tür yaşamımızda bır yarışma coşkusu oluş- turdu Daha sonrakı vıllarda Turkıye'de de yarışmaların ve ödullerın sayısı çoğaldı, yırmıyı aştı Bugun belh ödül enflasyonun- dan söz açılabıhr, eleştırel bır yaklaşımla salancaları gundeme getınlebılır, ama yıne de kultur, bılım ve sanat konulannda yapı- lan yatınmların çokyararlı olduğu rahatlık- la sövlenebılır Zamanla oduller arasında 57. YIL YUNUS NADİ ÖDÜLLERİ 2003 aynmlar ortaya çıkar, bır yarışma kurum- sallaştıkça, amacı, mtelıklerı karakterı be- lırgınleşır Bu arada kımı holdınglerın kendı amaçlanna yönelıkyarışmalar duzenlemele- n ve ödüller dağıtmaları da bu alanda kaçı- nılmaz çoğulculuğu yansıtıyor Kımı banka- ların, şırketlerın, ticarı tekellerın reklam amacıvla duzenledıklen yarışmaların odül- lerı, parasal açıdan ne kadar büyuk olursa olsun, özü, maddı çerçevemn dışındah an- lamda odaklaştvor Oduller, Yunus Nadi Armağanı Yanşma- sı adıyla aralıksız olarak kırk yılı aşkın bır surede duzenlı olarak gerçekleştırıldı, kul- tur ve sanat havatımıza amaçlanan kathları vaptı ve etkılerını duyurdu Daha once bır dalda yapılan odüllendırmenın kapsamı 1990 vılmdan ıtıbaren genışletıldı ve Yunus Nadi Ödülleri adıyla sürmeye başladı Ulkemızın kultur ve sanat yaşamı bütun baltalanmalara ve olumsuz yatınmlara kar- şın sureklı gelışıyor ve yaygınlaşıyor Fıhr ve sanat ozgürluklen Türkıye de tam değıl, sıyasal ıktıdarlann baskılan hâlâ süruyor ve çağdaş demokratık ortamdan henüz yok- sun sayılıyoruz. Buna karşmfıhr, sanat, bı- lım, külturde çabalar suruyor Tanhsel gelı- şım surecınde elbette aydınlanma'nın önü- ne hıçbır guç geçemez Cumhuriyet, çağdaş uygarlığa gıden yolunfıkır, sanat, kültür, bı- lım yolu olduğunu kuruluşundan ben savu- nan bır gazete Bu yoldakı çabalan destekle- mek ve ozendırmekte Yunus Nadi Ödütte- ri nın ışlevı sürecek. 1999 yılında başlanüan ıkı anabaşlık al- tında dort odul venlmesı yontemı, bu yıl da surdurülmekte 2003 Yunus Nadı Ödullerı Edebıyat Ana Dalı'nda, öykü, roman, şıır, Görsel Sanatlar Ana Dalı'nda kankatur olarak belırlendı Onumuzdekı vıllarda odul ana dallan ve dallannda gereksınımlere göre değışıklık yapılabılecek Adaylara başarüar diliyoruz. ÖYKÜ Ödüle 1 Nisan 2002 ile 31 Mart 2003 tarih- len arasında yayımlanmış bir kitap ya da ya- yına hazır bir 'kitap dosyası'yla aday olu- nabilir. YEyımlanmamış yapıtların, beyaz dosya kâ- ğıdına makine yazısı ile çift aralıklı yazıl- naş olması gereklidir. Adaylar yapıtlannı ah adet olarak göndereceklerdir. Odül bir yapıta venlir. Seçici Kurul, ödülü, kitap ve leıap dosyası arasında paylaştırabilir. Seçi- ciKurul: Mehmeî Başaran, Vedaî Günyol, Se'im 1leri, Tank Dursun K., Sami Kara- R O M A N Öiüle 1 Nisan 2002 ile 31 Mart 2003 tarih- lcı arasında yayımlanmış bir kitap ya da ya- vna hazır bir 'kitap dosyası'yla aday olu- aa)ilır. Yayımlanmamış yapıtların, beyaz cloya kâğıdına makine yazısıyla çift aralık- lı /azılmış olması gereklidir. Adaylar yapıt- lamı altı adet olarak göndereceklerdir. Sfyici Kurul, ödülü, kitap ve kitap dosyası ansında paylaştırabilir. SeçiciKurul: Ahmet Cemal, Konur Ertop, Fethi Naci, Prof. Dr. Jale Parla, Adnan Binyazar. $ İ İ R Ödüle 1 Nisan 2002 ile 31 Mart 2003 tarih- leri arasında yayımlanmış bir kitap ya da ya- yına hazır bir 'kitap dosyası' ile aday olu- nabilir. Yayımlanmamış yapıtlann beyaz dosya kâğıdına makine yazısı ile çift aralık- lı yazılmış olması gereklidir. Adaylar yapıt- lannı altı adet olarak göndereceklerdir. Ödül bir yapıta verilir. Seçici Kurul, ödülü, ki- tap ve kitap dosyası arasında paylaştırabi- lir. Seçici Kurul: Ataol Behramoğlu, Prof. Dr. Cevat Çapan, Muzafferîlhan Erdosî, Do- ğan Hızlan, Kemal Özer. K A R İ K A T Ü R Karikatürlerin boyutu 30x40 cm.'yi geçme- melidir. Her türlü teknık serbesttir. Yanşma- ya en fazla 5 karıkatürle katılınabilir. SeçiciKurul: Semih Balcıoğlu, KamilMasa- racı, Tan Oral, Ferıt Öngören, Turhan Selçuk H E R D A L İ Ç İ N C E Ç E R L İ G E N E L K O Ş U L L A R Ödüller, her dalda amatör-profesyonel her- kese açıktır. (Cumhuriyet mensuplan hiçbir dalda ödüle aday olamazlar.) Adaylar ger- çek ad ve adreslerini ve telefon numaralan- nı belirtmek zorundadırlar. Ancak adaylar ad ve adreslerinın saklı tutul- masını ısteyebılırler. Ödül koşullanna uy- mayan yapıtlan yanşma dışında tutmak zo- rundayız. Adaylarm yapıtlanyla birlıkte ad- lannı ve soyadlannı arkasına yazacaklan iki fotoğraflannı, açık adreslennın de yer aldı- ğı katılma belgesmi ve yaşamöykülerini 15 Nisan 2003 Sah günü saat 17.00'ye kadar 'Cumhuriyet Gazetesı Yunus Nadi Ödülle- ri Cağaloğlu 34334 Istanbul' adresıne iade- lı taahhütlü olarak postayla ulaştırmalan ya da elden teslım etmelen gerekmektedir. Yayımlanmış yapıtlann daha önce herhangi bır ödül almamış olması şartı geçerlidir. Zarfın ya da paketin üzenne hangi dal ıle ıl- gılı olduğunun (şıır, roman, öykü vb.) yazıl- ması zorunludur. Ödül dallannda konu sınırlaması yoktur. Ya- pıüar hiçbir şekilde iade edilmez. Ödül alan ya da herhangi bır şekilde ön ele- meden geçirilen yapıtlar, genel yayın ilke- lerimiz doğrultusunda gazetemizde yayım- lanabilir. Ödül sonuçlan 28 Haziran 2003 günü açık- lanacaktır. Ö D Ü L Her dal içın: 5.000.000.000 TL. K A T I L M A BELCESİ ADIM, SOYADIM ADRESİM. TELEFONUM- KATILDIĞIM DAL