24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ARALIK 2003 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA 17 Onsöz Prof. Dr. Toktamış Ateş, "hastalık" gerekçesiyle ABD'ye sığınmış olan emekli vaiz Fethullah Gülen'in son krtabı "İnsanın özündeki Sevgi" kitabına önsöz yazmış. Ateş, Zaman gazetesine yaptığı açıklamada, "Fethuliah Gülen'in kitabının, uzlaşma ve hoşgörü doğrultusunda dolu geçmiş bir ömrün duygu ve düşüncelerinin damıtılmış hali olduğunu" söylemiş. Milliyet'ten Elif Korap Istanbul'daki HSBC bankasına bomba yüklü kamyonetle girerek kendisiyle biriikte onlarca yurttaşımızın ölümüne yol açan dinci terörist llyas Kuncak'ın çocukları ile görüşmüş. llyas Kuncak'ın 20 yaşındaki kızı Fulya Karakuş, babası ile ilgili bilgi verirken bir yerde şöyle diyor: "Babam 30 yaşındayken bir arkadaşının vasıtasıyla Fethullah Hoca'nın Nur cemaafme girerek, Islam'a yönelmiş." Sayın Toktamış Ateş'ten, köşesinde, bu bilginin de "damıtılmış hali"r\e ilişkin - ön ya da son hiç fark etmez - bir "söz" yazmasını beklememiz en doğal hakkımızdır. ISIK KANSü "Osmanlı millet sistemi" savunucusu Bilal Eryılmaz ile birlikte "kamu yönetimi temel kanunu tasansı "nı hazırlamış bulunan Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer, geçen hafta TRT-2'de "Dosya" programındaydı. Türkiye Cumhuriyeti'nin üniter yapısı ile birlikte "laik, demokratik, sosyal hukuk devleti" ilkelerine açıkça aykırı olduğu destekçileri tarafından bile kabul edilen, devletin üst kademelerinde "korsan anayasa" diye Performans olçutu tanımlanan tasarıyı ballandıra ballandıra anlattı. Dinçer, tasarının kamu çalışanlarına dönük bölümüne değinirken performansa dayalı çalışmanın gerekliliğinden söz etti ve tasarı yasalaştığı takdirde; kamu çalışanlarının, artık yalnızca perfoımanslarının dikkate alınacağını, "kılık ve kıyafetleri" gibi kıstaslarla değeriendirilmeyeceklerini vurguladı. Dinçer'in aktardıklarından bizim anladığımız şu: Tasarı yasalaştıktan sonra devlet dairelerine gittiğimizde sarıklı, cüppeli, çember sakallı, takkeli, takunyalı, kara çarşaflı devlet memurları ile karşılaşmamız mümkün olabilecek. Hem AKP iktidarının genel uygulamalanna bakıldığında, böyle giyinmek bir "yüksek performans" ölçütü dahi olabilecek. örnegi Gazetemiz yazarı Uğur Mumcu, 1980'li yılların başında HEMA Grubu'nun "devlet" (!) bankalarından aldığı kredilerle nasıl büyüdüğünü birçok yazısında sık sık sorgulamıştı. Bugün aynı HEMA Grubu'nun Başkanı Emin Hattat, Iran'ın "devlet" (!) kuruluşu olan "Petrokimya Sanayi Milli Şirketi" (NPC) ile ortaklaşa; özelleştirilmek istenen Türkiye'nin "devlet" (!) kuruluşu PETKlM'e talip olduklarını açıklamış bulunuyor. AKP Mardin Mütetvekili Nlhat Eri, TBMM Dışişleri Komisyonu'nun ge- çen haftaki toplantısında "Tekkelerin Türkiye 'de Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile engellendiğini, buyüzden din eği- timi görmek isteyenlerin Pakistan 'a, Suriye'ye, Iran'a gittiklerini" beürtir- ken, biranlamda "tekkelerinyeniden açılmasını" önermediğini ileri sûrüyor, hakkında çıkan haberleri yalanlama- ya çabalıyor. Eri'nin yalanlama çabası boşuna- dır, çünkü dervişin fikri neyse, zikri de odur... Dışişleri Komisyonu'nun kapatı Yalanlama çabası boşuna toplantısında tekkelerin yeniden açıl- masını istemediğini dile getiren Ni- hat Eri, TBMM Genel Kurulu'nun 24 Mart 2003 tarihli oturumunda tuta- naklara göre aynen şöyle konuş- muştur: "özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde, camilerde, yaz aylannda küçük çocuklara ve- rilen Kur'an dersleri, öteden beri devam eden geleneksel uygulama- dır.bunu, 15yaşla stnıriı resmi Kur'an kurslan kapsamında görmemek ge- rekir. Aynca, camilerde, icazetli âlim- lerin, din ilmi talep edenlere verdik- leri eğitim de engellenmemeli; bu dersler ihtisas dersleridir, imam ha- tip mezunlannın, hatta ilahiyat fakül- tesi mezunlannın dahi yararianabi- lecekleh derslerdir. özellikle, Doğu ve Güneydoğu halkımız, dini ilimler konusunda bir yetkinliğin ifadesi olan icazet sahibi din adamlanna itibar etmekte ve ancak onların din konusundaki görüşlerini kabule cte- ğer bulmaktadır. Bu tür eğitimi ya- pan din âlimlerimiz, maalesef, uzun- ca bir süredir baskı altında tutul- makta, öğrencilerine adeta suçlu muamelesi yapılmaktadır." Bugün "Tekkeler yeniden açılma- sın demedim" açıklamasını yapan Nihat Eri'nin, yaklaşık 9 ay önce yap- tığı konuşmada, camilerde ders ver- mesini istediği "yetkinliğin ifadesi olan icazet sahibi din âlimleri" kim- lerdir? Bunlar, belli tarikattann, Ana- yasamız gereği yasak olan "tekke"te- rin üyeleri midir? AKP'li Nihat Eri, eczacıdır. Çok iyi bilir ki, farmakoloji dilinde hap, "ko- layca yutulabilmesi için küçük yu- variak biçime getirilmiş ilaç" anlamı- na gelir. Günlük dilde ise "kolay an- laşılırsöz" olarak kullanılır. Cumhuriyetimizin kurucusu Ata- türk'ün bir sözü de, her derde deva "hap" gibidir "Efendiler, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyetişeyhler, dervişler, mürit- ler, meczuplar memleketi olamaz." ÇAUŞANLAREV SORULARI/SORUNLARI YILMAZŞİPAL Profesörier: (1) Göstergeleri ve Emekli Ayhklan SORU: •*ÎIk kez 1%9 yihnda Sosyal Sigortalar Kıınımu sigortahsı olarak ça- hşmaya başladım. 5 yita TC Emekli Sandığı kapsamında olmak iizere priro ve kesenek ödeyerek geçirdiğjbm çahşma sürelerini birieştirerek, Sosyal Sigortalar Kurumu'ndan 1988 yıhnda toplam 21 yıl (7.560 gün) üzerinden emekli oktum. 1940 doğumhı ohıp 63 yaşmdaynn. Bir üniversitede, 1994 yıhndan bu yana dokuz yıkhr, TC Emekli Sandığfııa bağfa olarak, profesör unva- nında ve kadrosunda görev yapmaktayun. Sosyal Sigortalar dan emekli aytğı alan biri olarak, TC EmekB San- dığı kapsamında ve üniversitede geçen görev süremi 10 yüa tamamladı- ğmda, bana TC Emekli Sandığu emekli aytğı bağbr nu? (Konuyla 0- gfli ve \ctkili ba/ı kişikrin görüşleri ve yorumlan emekli aytğı bağlana- cağı yönündedir.) Bugünün verilerine göre, profesör kadrosunda görev vapüğun 10 yıl karşıhğı bana bağhnacak emekK ayhğı tutan ne otabflirr (tl.) VANIT: 2914 Sayılı Yükseköğretim Personel Yasası'nın "Öğretim etemanla- rnun smrflandınlmasr başlıklı 3. maddesı uyannca "öğretim eJeman- lan" üç sınıfa aynlmıştır. -A) Öğretim üyeleri smm: Bu sınıf, profesörier, doçentfer ve yardnna doçentierden ohışur. (_) B) Öğretim görevffleri ve okutmanlar smm: Bu sınıf öğretim görevtilerifleokutmanlardan ohışur. Q Öğretim yardanalan suım. Bu sınıf, araşarma görevffleri ile uzman çevirici ve eğitim-öğretim plırdamacılanndan ohışuıf (...) \ynca, "Öğretim Üyeleri" sınıfmda yer alan ve 2547 Sayılı Yükse- kcğretim Yasası'nın "Tanmüar" başlıklı 3. maddesinde "En yüksek düzeydeki akademik unvana sahip ktşktir" denılerek tanımlanan profe- sorleri, Yükseköğretim Personel Yasası'na ekli, "EkGöstergeCetveB" ile "Makam Tazminat Cetvefi" üç gruba ayırmıştır. I Grup: Profesörlük kadrosunda "dört yrimı tamamkmış bulunan- br", 2. Grup: Profesörlük kadrosunda "üç yıhnı tamamlamış" olanlar, 3. Grup: Bu grup ise profesörlük kadrosunda "tiçyümıtamamlama- tnş" bulunan profesörleri içine almaktadır. BCMm faToMf) MflMI TlORİRKt! TariTmKı GnvTıaMı (1İBİTIBM1 i.sm Gûtni MM UM MM 0 UH Z1IAUM HUMJN 20UNJM 0 3M.7MJM UM UM UH 1 UM Era { IGra imm ttmm 1S1.7MJM UM 4H.77UM U H ZOUMJM 4SK «8.77İ0M 1S4.38HM0 t 8 0 H17MJM 7JM0 240.100.000 jhlMı15DıiM<ıiılw lııft. Bu üç grubun emekli ayhklanna yansıyan ödemeler ve tazminatlar C gnel aybk-kıdem ayhk-tavan aylık dışında): 5434 Sayılı TC Emekli Sandığı Yasası'nın 41. maddesine göre, "fi- iKve itibari hizmeti topJamı 25 yıl olanlara" emekli aylıgına esas alına- caücret birimlerinden 1) Genel Ayhk, 2) Ek Gösterge Ayhğı. 3) Kı- <kn Aylık. 4) Taban Aylık, 5) Özel Tazminat, toplamının yüzde 75'i < ytmışbeş). "25 yddan az olanlara her tam yd içn yüzde 1 (bir) ekstği, £da olamara da her tam yıliçin yüzde 1 (bir) faztaa üzerinden" emek- lınlığı bağlanır. fazminat birimleri içinde yer alan 6) Makam Tazminah, 7) Temsil Tzminatı, 8) Görev Tazminaü ise emekli aylıklanna, hizmet süresine l)ialmaksızın yüzde 100 (yüz) orarunda yansıuhr. *En yüksek düzeydeki akademik unvana sahip kişidir" diye tanım- üaarı profesörlerden. "profesörlük kadrosunda 4 yıhnı tamamlamış ve T Emekli Sandığı'ndan 10 yilhk hizmet süresi üzerinden emekli olan Ürprofesörün" emekli ayhğı: 1 34.300 6enelK»tWYl 16 386.250 ! * • (MHBrMart ntmnnm Göttana 1J00 !)BGistmaj|yMı B.400 nntfmAytt |()T*nAytk î)MW8nlT«i SIMakmTazniBi nTım«nın*ıt DtâmTazntMi DârtYtaDoH 208 1.008 nt SJM n 6JM» 0 une • MIŞ 1 1 MVMITB MHıEstı 51.4504» OJMOJIOO «5«Q0M ŞJJH0.MB 206JOOMO 0 886.700.000 lOVIKirçai AyttKatmrnnaGöre 0MB(%) %08J0 %MJO %BSJ0 %80J» % 804)0 %100JW % 108.00 S108JM lEgMMAırt* EnUAvMı 30.8704)08 131.712JM0 4.118.000 2S7.150Ü00 S51J18İU0 Z0&800JMM 0 308.700.008 1İ70.288.000 Sonuç olarak, üniversitede ve TC Emekli Sandığı kapsamında ge- -<n 10 (on) yıllık görev sürenizi tamamladığınızda (2004 yılı). TC faekli Sandığı'ndan da emekli ayhğı almanıza (bugünkü uygulama- ygöre) yasal engel yoktur. H A R B Î SEMİH POROY Çizerimiz yıllık izninin bir bölümünü kullanacağından çizgilerine bir süre ara vermiştir. HAYAT EPÎK TÎYATROSU MLSTAFA BILGİN semihpomyig yahoo.com USLU DURUN COOJKLAR!..TÜR<CE MEAIj: ERKEK MDINA USTVNDÜR I.. i I I I I I I I I I I I I I I ! I T A R İ H T E B U G Ü N MLMTAZ ARIKAN 8 Aralık winc.munitaz-arikan.com MAILLOL 'ÜN HEYKELLERİ.. 1861 O£ SU€ÛN,ÜNLÜ FKANS/Z UEYKELCİSİ A&ısnoe M4/uoL(u/ıyy0L)PoSMüŞTv. KAOIN FİGÜGLERİ ÜZE&MO£ YO&UMMŞAH ÇAUŞM4CA- RIYC/I 7MA/W/q/V SAH/tTlÇt, 2O. YÜZYILIN EN BAŞ- IX <SEl£N HEYKELCİLERİUDENOİG. RODıN 'İN AKI- Cl FORMLARINA, OEĞIÇIK SİLÛETUE/SİNE VE PRA- MATİK PO7HNSİYEUNE BİR TEPKİ SAYILABİLE- CEK Pü£A&AU VE AUITSAL YAPITLAR MEYÖANA GETi/ZA/IİÇrt. MA/LLOL, MİlATTAN ÖNCE 5- YÜ2- Y/L YUfJAAj HEYKBLLES.İNİ ETÛP ETM/'Ş VE SAMA7-T/VÜ4 SEN7~E2E ULAÇMAAC İGFetofŞTİ. 8/LSE B//S KİÇİ Ot/I&i*: 7XMWAM MAILLCL, YEA/I YEr/Şefl/ İ ETM/f Cumhuriyelk i t P 1 CUMHURİYET'İN BİREYİ OLMAK-II (Sorunun Değil Çözümün Bir Parçası Olmak) Türkan Saylan CumhüTiyet i k ı t a p 1 a r ı ı HİÇBİRİMİZ MASUM DEĞİLİZ Işıl Özgentürk 326 Sayfa 13.0OO.OOOTL. Bu kitabıma "Sorunun Değil Çözümün Bir Parçası Olmak" alt başlığını koyuyoruz, çünkü dikkat edilırse tüm yazılarda, var olan bir toplumsai sorunun kendı açımdan değerlendirilmesinin yanında, yurttaşlık bilincıni taşıyan ve örgütlenmenin önemine inanmış dostlarla yaşayarak ve de çoğu kez el yordamıyla bulduğumuz ve uygulayarak doğruluğunu sınadığımız çözüm önerileri de var Türkan Saylan Cağ Pazarlama A.Ş. Türkocagı Cad. No:39 413 4 " 4 Cagaloglu-tstanbul 12 514 01 96Fk y V > ? 3 4 " 4 Cagaloglutstanbul Kltap kulubu TH ın?12) 514 01 96Faks:(0212)514 01 95 438 Sayfa 15.000.000TL. Ne zaman yazı makinesinin başına geçsem, kendimi kalabalık bir pazarverinde alacalı bir kilimin üstüne bağdaş kurmuş. gelip geçene hikâye anlatan, çok yaşlı ve çok genç bir kadına benzetiyonn. Pazaryerini dolaşan insanlar başıma toplansın ve beni, en çok beni dinlesinler, isterim. Işıl Özgentürk > Pazarlama A.Ş. Türkocağı Cad. No:39/41 l 34334 Cağaloglu-îstanbul u Tl(0212) 514 01 96 F k y 34334 Cağaloglu-îstanbul kltap kulubu Tel:(0212) 514 01 96 Faks:(0212) 514 01 95 PENDİK 2. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTIRMAİLANI Dosya No: 2002/2867 Tal. Satılmasına karar \erilen gaynmenkulün cinsi. kıVTneti. adedi. evsafı: Pendik ilçesi. Batı mahallesi, 55 Pafta. 669 Ada. 145 Parsel sayılı 409.54 m2 miktanndaki arsanın 45' 100 hissesi Fehmi oğlu Mehmet Tuncer adına kayıtlı olup satışa çıkanimıştır. Kıv-metı: Bilirkişi tarafından I35.0O0.0OO.000.-TL. değer biçilmiştir. Imar Durumu: Pendik belediye Başkanlığı lmar Müdürlüğü'nün 07.11.2002 tarih 2002 1127-8381 sayılı yazılannda: Pendik. Batı mahallesi. 55 Pafta. 669 Ada, 145 Parsei sayılı yer 1 1000 ölçekli 12.01.1976-25.01.1996 T.T. li Pendik ımar tadılat planı kapsamında (5 A-5 3) yapılanma şartla- nnda konut alanmda kalmakta olduğu anlaşılmıştır. Sanş sartlan: 1- Satış. 19.01.2004 günü saat 14.00-14.10'a kadar Pendik 2. kra Müdürlüğü'nde açık arîtırma suretıyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmın edilen kıymetın yüzde 60'ını ve rüçhanlı alacaklılar \arsa alacaklan mecmuunu ve satış masraflannı geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa, en çok arttıranın taahhüdü bakı kalmak şartıyla 29.01.2004 günü aynı yer \e a>m saatlerde ikinci arttırmaya çıkanlacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edılememişse gaynmenkul en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak üzere arttırma ilanmda gösterilen müddet sonunda en çok arttırana ihale edilecektır. Şu kadar kı arttırma bedelinin malm tahmın edilen kninetimn >üzde 40'mı bulması \e satış ıste\enın alacağına rüçhanı olan alacaklann toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevırme ve paylaştırma masraflannı geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektır. 2- Arttırmaya ıştirak edeceklenn. tahmın edilen kıvinetın vüzde 20'si nıspetınde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermelen lazımdır. Satış. peşin para iledır, alıcı istedı- ğınde 20 günü geçmemek üzere mehıl venlebılır. Tellalıye resmı bınkmış vergıler \e tapu satım hancı satış bedelınden ödenecektir. ihale damga pulu bedeli tapu alım harç ıle KDV alıcıya ainır. 3- Ipotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilılenn (*) bu gaynmenkul üzerindeki haklannı hususiyle faiz \e masrafa dair olan ıddialannı da\anağı belgeleri ıle on beş gün içinde daıremıze bıldırmelen lazımdır Aksı takdirde haklan tapu sıcilı ile sabıt olma- dıkça pavlaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4- Ihaleye katılıp daha sonra ihale bedelını yatırmamak suretıyle ıhalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefillen. teklıf ettiklen bedel ile son ihale bedeli arasındakı farktan ve diğer zararlardan ve a\nca temerrüt faızınden müteselsılen mesul olacaklar- dır. İhale farkı ve temerriit faızı avnca hükme hacet kalmaksızın dairemızce tahsıl olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden«lınacaktır. 5- Şartname. ılan tarihinden itibaren herkesın görebılmesi ıçın daırede açık olup masrafı verildiğı takdirde isteyen alıcıya bir örnegi göndenlebilir. 6- Satışa iştirak edenlenn şartnamevi görmüş \e münderecatını kabul etmiş sayılacaklan. başkaca bilgi almak istevenlerin 2002 286" Talımat sayılı dos- ya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmalan ilan olunur. 2Çt 11.2003 (*) llgıliler tabirine ırtıfak hakkı sahıpleri de dahildır. Basın: 61120 SAGNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU Erdoğan ve 'Samimiy ef Başbakan Erdoğan sürprizlerte dolu. AB büyükelçi- lerine verdiği yernekteThomas Macaulay'den bir "alın- tı" yapmış. Macaulay'e atfen "Dikkatlice okunmuş bir sayfa, hızlıca okunmuş bir ciltten iyidir" demiş ve ar- dından eklemiş: "Lütfen Türkiye'yi hızlıca okumaya kalkmayın. Önyargısız veağırağırçevirdiğinizhersay- fada, sizi daha da etkileyecek ve kendinize bağlaya- cak unsuriar bulacağınıza eminim!" Hatip ya... Aaa ama o ne? AB büyükelçileri herhal- de orda şöyle bir durmuşlar... Erdoğan bunun üzerine dönüp "Bu söyledikterimi en iyi (Ingiltere Büyükelçisi) Peter (VVestmaccott) anlar" demek gereksinimini duymuş... Merakedipinternettearadım: "BuMacaulaykim" di- ye. Lord Thomas Babington Macaulay 1800-59 yıllan arasında yaşamış bir Ingiliz liberali. Avukat, siyasetçi, hukukçu, tarihçi ve şair. Sömürge Hindistanı'nda ger- çekleştirdiği hukuk ve eğitim reformlan ile anılıyor. Ce- haleti sevmediği için 'genel oy ilkesine" bile karşı ol- duğu anlatılıyor. "Bir cümle yazmadan önce yirmi kitap okurdu" di- ye tarif ediyortar Lord Thomas Babington Macaulay'i. Ister istemez düşündüm. Bizim Başbakan bu veciz alıntıyı yapmadan önceyazann kaleminden çıkmış kaç sayfa okumuştur diye? AB büyükelçileri de eminim ay- nı şeyi düşünmüşlerdir... Başbakan bunu hep yapıyor. Ne zaman Avrupalı li- derler ya da diplomatlar önünde bir söylev, bir demeç vermeye kalksa muhataplannı, ordan burdan toplan- mışentelektüel alıntılaria etkitemeyeçaltşıyor. Bunun de- rin bir kültürel merak sonunda edinilmiş gerçek bir bi- rikim değil, bir "göstehş" olduğu hemen seziliyor. Re- cep Tayyip Erdoğan'ın böyle bir entelektüel geçmişi yok çünkü. Bunu herkes biliyor. Başbakan'ın bu tutkusu, söylevlerine "özgünlükten uzak bir yapaylık, sığlık, özenti ve eğretilik" duygusu katıyor. Erdoğan'ın konuşmalannı kimyazıyorsabu "fe- ğellenmiş düşüncelerden" uzak durmalı. Verilmek is- tenen "kültive imajın" tam aksi yönde etki yaratıyor bunlar. "Türkiye'ye önyargılıyaklaşmaktan vazgeçin!" mesajını; "başdöndürücü birhızla okunduğu" sezilen bir Macaulay cümlesine atrfyapmadan daverebilirdi baş- bakan... Diplomatik badire... Yemeğin "diplomatik skandal" olan bolümü daha va- him. "Avrupa 'yı terörle mücadelede samimi olmamak- la suçlayan Erdoğan'ın üslubu AB büyükelçilerini ra- hatsızetti... Büyükelçiler Başbakan'ı 'üslup' konusun- da 'uyardı'. Erdoğan 'Italya Başbakan ı Beriusconi UE- FA'yı durduramadı işte' deyince büyükelçiler, UEFA'nın AB 'den bağımsız, özerk birkuruluş olduğuna dikkat çek- ti..." diyor gazetelerde çıkan haberier. Macaulay'den sonra kaydedilen şu "entelektüel irti- fa kaybına" bakın. Onlarca insanın canına mal olan, yüzlerce insanın yaralanmasıyla sonuçlanan, dünyaya dehşet saçan bir çifte- terör dayından sonra işi gücü bırakıp günlerce futbol maçıyla uğraşması başlı başına skandal değilmiş gibi Başbakan bir de Beriusconi ile özel ilişkisini devreye sokup UEFA'ya baskı koymaya kalkış- tı. Bunu el altından, sessizce de değil; gazete manşet- lerinden duyurarak uluorta yaptı. Ve duvara tosladı. AB dönem başkanlığını yürüten Italya Başbakanı'ndan "özel istek kontenjanım" GS-Juventus maçı için har- camakta sakınca görmeyen Erdoğan, şimdi bütün bun- lar yetmiyormuş gibi AB büyükelçilerine verdiği yemek- te konuyu yeniden açmış. "İşte" demiş Beriusconi için: "Yapamadı". Büyükelçiler kendisine bulunduklan orta- mı hatırlatmışlar ve AB ile UEFA'yı kanştırdığını ima et- mişler. AB ile tartışılacak onca konu varken bizimki bur- nundan kıl aldırmayan diplomatlara UEFA'yı anlatmaya kalkışmış ve "Kasımpaşalı" üslubu ile "AB'nin samimi- yetsizliğinden" dem vurmuş. Adamlar artık bu noktada kendisine Terörle bu şe- kilde mücadele edilmez" demişler " 'Ayağımın altına alır, çiğnerim' tarzının yanlışlığı ortada. Terörle müca- dele böyle olmaz!" diye ders vermişler. Bunun Türkçesi, "Hamaseti bırak. Sadede gel. Sen daha evinin içindeki terörün ismini koymakta zorianı- yorsun. Sonra da dönüp 'samimiyetten' sözediyorsun. Bizi samimiyetsizlikle suçluyorsun. Bu hamaset bize sök- mez" demektir. Herkes aptal mı? DÜZELTME: 6 Aralık tarihli "Sağnak"Xa yer alan "Ital- yan TV'leri sürekli bombalann patladığı semtlerdeki es- nafı gösteriyor; etrafı hemen silip süpürmelerine, bir- kaç saat içinde cam, çerçeve, vitrin kınklannı toplayıp tamir etmelerine hayret ediyoriardı..." şeklindeki cüm- le, birdizgi hatası nedeniyle "hayal ediyorlardı" olarak çıkmıştır. Düzeltir, özür dileriz. 1 2 B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN SOLDANSAĞA: 1/ "Bön, sa- lak. budala" anlamında ar- go öszcük. II 3 Vilayet...Bur- sa'nın bir il- çesi. 3/ Ken- dini olduğun- 6 dan büyük gösterip bö- bürlenme... Yankı. 4/ Üye... Yayla ya da bahçe kulübe- si. 5/ Muğla ilinde ünlübirantikkent... Yaklaşık on iki bin yıl önce Pasifık'e gö- müldüğüne inanılan, insanlığın ve uygar- lığın anayurdu sayı- lan kıta. 6/ Mobilya- 8 cılıkta dış yüzeyle- 9 rin kaplanmasında kullanılan plastik bir malze- me. 7/îlave... Eski dilde ayna. 8/Yüce, yüksek... Leyleğe benzer bir kuş. 9/ XVII. yüzyılda Fran- sa'da ortaya çıkan, eski Yunan ve Roma sanatını ömek alan edebiyat ve sanat akunı. YUKARTOAN AŞAĞIYA: 1/ "Bakma, gözetleme" anlamında argo sözcük. 2/ Dökülen tohumlarla ertesi yıl çıkan tahıl... "Nazlı yâr kölen olayım^'Kabul eyle — - yeri- ne"(Karacaoğlan).3/Sporkarşılaşmalarındaku- raldışı hareket... Bir nota. 4/ Pasak... "Ar ü —- şi- şesini taşa çaldım kime ne'" (Nesimi). 5/ Gövde yapısı. 67 Bir bağlaç... Eski Mısır'da ölülerin ko- ruyucusu olan tann. 7/Arap erkeklerinin kefiye- lerinin üzerine bağladıkları kahn çember bağ... "Hayriyye" ve "Hayrâbâd" adh mesnevileriyle ünlü XVII. yüzyıl divan şairi. 8/Bir tür erkek de- ve... "Çok sarhoş" anlamında argo sözcük. 9/ ,. Tahtadan şişe biçiminde yapılan bir iimnastik ara- v cı... Samaryum elementinin simgesı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle