Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ARALIK 2003 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
17
Onsöz
Prof. Dr. Toktamış Ateş, "hastalık"
gerekçesiyle ABD'ye sığınmış olan
emekli vaiz Fethullah Gülen'in son
krtabı "İnsanın özündeki Sevgi"
kitabına önsöz yazmış. Ateş, Zaman
gazetesine yaptığı açıklamada,
"Fethuliah Gülen'in kitabının,
uzlaşma ve hoşgörü doğrultusunda
dolu geçmiş bir ömrün duygu ve
düşüncelerinin damıtılmış hali
olduğunu" söylemiş. Milliyet'ten Elif
Korap Istanbul'daki HSBC
bankasına bomba yüklü kamyonetle
girerek kendisiyle biriikte onlarca
yurttaşımızın ölümüne yol açan dinci
terörist llyas Kuncak'ın çocukları ile
görüşmüş. llyas Kuncak'ın 20
yaşındaki kızı Fulya Karakuş,
babası ile ilgili bilgi verirken bir yerde
şöyle diyor: "Babam 30
yaşındayken bir arkadaşının
vasıtasıyla Fethullah Hoca'nın Nur
cemaafme girerek, Islam'a
yönelmiş." Sayın Toktamış Ateş'ten,
köşesinde, bu bilginin de
"damıtılmış hali"r\e ilişkin - ön ya da
son hiç fark etmez - bir "söz"
yazmasını beklememiz en doğal
hakkımızdır.
ISIK KANSü
"Osmanlı millet
sistemi"
savunucusu Bilal
Eryılmaz ile birlikte
"kamu yönetimi
temel kanunu
tasansı "nı hazırlamış
bulunan
Başbakanlık
Müsteşarı Ömer
Dinçer, geçen hafta
TRT-2'de "Dosya"
programındaydı.
Türkiye
Cumhuriyeti'nin üniter yapısı ile
birlikte "laik, demokratik, sosyal
hukuk devleti" ilkelerine açıkça aykırı
olduğu destekçileri tarafından bile
kabul edilen, devletin üst
kademelerinde "korsan anayasa" diye
Performans olçutu
tanımlanan tasarıyı ballandıra
ballandıra anlattı.
Dinçer, tasarının kamu çalışanlarına
dönük bölümüne değinirken
performansa dayalı çalışmanın
gerekliliğinden söz etti ve tasarı
yasalaştığı takdirde; kamu
çalışanlarının, artık yalnızca
perfoımanslarının dikkate
alınacağını, "kılık ve
kıyafetleri" gibi kıstaslarla
değeriendirilmeyeceklerini
vurguladı. Dinçer'in
aktardıklarından bizim
anladığımız şu:
Tasarı yasalaştıktan sonra
devlet dairelerine
gittiğimizde sarıklı, cüppeli,
çember sakallı, takkeli,
takunyalı, kara çarşaflı
devlet memurları ile karşılaşmamız
mümkün olabilecek.
Hem AKP iktidarının genel
uygulamalanna bakıldığında, böyle
giyinmek bir "yüksek performans"
ölçütü dahi olabilecek.
örnegi
Gazetemiz yazarı
Uğur Mumcu,
1980'li yılların
başında HEMA
Grubu'nun "devlet"
(!) bankalarından
aldığı kredilerle
nasıl büyüdüğünü
birçok yazısında sık
sık sorgulamıştı.
Bugün aynı HEMA
Grubu'nun Başkanı
Emin Hattat,
Iran'ın "devlet" (!)
kuruluşu olan
"Petrokimya
Sanayi
Milli Şirketi" (NPC)
ile ortaklaşa;
özelleştirilmek
istenen Türkiye'nin
"devlet" (!)
kuruluşu PETKlM'e
talip
olduklarını
açıklamış
bulunuyor.
AKP Mardin Mütetvekili Nlhat Eri,
TBMM Dışişleri Komisyonu'nun ge-
çen haftaki toplantısında "Tekkelerin
Türkiye 'de Tevhid-i Tedrisat Kanunu
ile engellendiğini, buyüzden din eği-
timi görmek isteyenlerin Pakistan 'a,
Suriye'ye, Iran'a gittiklerini" beürtir-
ken, biranlamda "tekkelerinyeniden
açılmasını" önermediğini ileri sûrüyor,
hakkında çıkan haberleri yalanlama-
ya çabalıyor.
Eri'nin yalanlama çabası boşuna-
dır, çünkü dervişin fikri neyse, zikri de
odur...
Dışişleri Komisyonu'nun kapatı
Yalanlama çabası boşuna
toplantısında tekkelerin yeniden açıl-
masını istemediğini dile getiren Ni-
hat Eri, TBMM Genel Kurulu'nun 24
Mart 2003 tarihli oturumunda tuta-
naklara göre aynen şöyle konuş-
muştur:
"özellikle Doğu ve Güneydoğu
Anadolu bölgelerinde, camilerde,
yaz aylannda küçük çocuklara ve-
rilen Kur'an dersleri, öteden beri
devam eden geleneksel uygulama-
dır.bunu, 15yaşla stnıriı resmi Kur'an
kurslan kapsamında görmemek ge-
rekir. Aynca, camilerde, icazetli âlim-
lerin, din ilmi talep edenlere verdik-
leri eğitim de engellenmemeli; bu
dersler ihtisas dersleridir, imam ha-
tip mezunlannın, hatta ilahiyat fakül-
tesi mezunlannın dahi yararianabi-
lecekleh derslerdir. özellikle, Doğu
ve Güneydoğu halkımız, dini ilimler
konusunda bir yetkinliğin ifadesi
olan icazet sahibi din adamlanna
itibar etmekte ve ancak onların din
konusundaki görüşlerini kabule cte-
ğer bulmaktadır. Bu tür eğitimi ya-
pan din âlimlerimiz, maalesef, uzun-
ca bir süredir baskı altında tutul-
makta, öğrencilerine adeta suçlu
muamelesi yapılmaktadır."
Bugün "Tekkeler yeniden açılma-
sın demedim" açıklamasını yapan
Nihat Eri'nin, yaklaşık 9 ay önce yap-
tığı konuşmada, camilerde ders ver-
mesini istediği "yetkinliğin ifadesi
olan icazet sahibi din âlimleri" kim-
lerdir? Bunlar, belli tarikattann, Ana-
yasamız gereği yasak olan "tekke"te-
rin üyeleri midir?
AKP'li Nihat Eri, eczacıdır. Çok iyi
bilir ki, farmakoloji dilinde hap, "ko-
layca yutulabilmesi için küçük yu-
variak biçime getirilmiş ilaç" anlamı-
na gelir. Günlük dilde ise "kolay an-
laşılırsöz" olarak kullanılır.
Cumhuriyetimizin kurucusu Ata-
türk'ün bir sözü de, her derde deva
"hap" gibidir
"Efendiler, iyi biliniz ki, Türkiye
Cumhuriyetişeyhler, dervişler, mürit-
ler, meczuplar memleketi olamaz."
ÇAUŞANLAREV
SORULARI/SORUNLARI
YILMAZŞİPAL
Profesörier: (1) Göstergeleri ve
Emekli Ayhklan
SORU:
•*ÎIk kez 1%9 yihnda Sosyal Sigortalar Kıınımu sigortahsı olarak ça-
hşmaya başladım. 5 yita TC Emekli Sandığı kapsamında olmak iizere
priro ve kesenek ödeyerek geçirdiğjbm çahşma sürelerini birieştirerek,
Sosyal Sigortalar Kurumu'ndan 1988 yıhnda toplam 21 yıl (7.560 gün)
üzerinden emekli oktum.
1940 doğumhı ohıp 63 yaşmdaynn. Bir üniversitede, 1994 yıhndan bu
yana dokuz yıkhr, TC Emekli Sandığfııa bağfa olarak, profesör unva-
nında ve kadrosunda görev yapmaktayun.
Sosyal Sigortalar dan emekli aytğı alan biri olarak, TC EmekB San-
dığı kapsamında ve üniversitede geçen görev süremi 10 yüa tamamladı-
ğmda, bana TC Emekli Sandığu emekli aytğı bağbr nu? (Konuyla 0-
gfli ve \ctkili ba/ı kişikrin görüşleri ve yorumlan emekli aytğı bağlana-
cağı yönündedir.)
Bugünün verilerine göre, profesör kadrosunda görev vapüğun 10 yıl
karşıhğı bana bağhnacak emekK ayhğı tutan ne otabflirr (tl.)
VANIT:
2914 Sayılı Yükseköğretim Personel Yasası'nın "Öğretim etemanla-
rnun smrflandınlmasr başlıklı 3. maddesı uyannca "öğretim eJeman-
lan" üç sınıfa aynlmıştır.
-A) Öğretim üyeleri smm:
Bu sınıf, profesörier, doçentfer ve yardnna doçentierden ohışur. (_)
B) Öğretim görevffleri ve okutmanlar smm:
Bu sınıf öğretim görevtilerifleokutmanlardan ohışur.
Q Öğretim yardanalan suım.
Bu sınıf, araşarma görevffleri ile uzman çevirici ve eğitim-öğretim
plırdamacılanndan ohışuıf (...)
\ynca, "Öğretim Üyeleri" sınıfmda yer alan ve 2547 Sayılı Yükse-
kcğretim Yasası'nın "Tanmüar" başlıklı 3. maddesinde "En yüksek
düzeydeki akademik unvana sahip ktşktir" denılerek tanımlanan profe-
sorleri, Yükseköğretim Personel Yasası'na ekli, "EkGöstergeCetveB"
ile "Makam Tazminat Cetvefi" üç gruba ayırmıştır.
I Grup: Profesörlük kadrosunda "dört yrimı tamamkmış bulunan-
br",
2. Grup: Profesörlük kadrosunda "üç yıhnı tamamlamış" olanlar,
3. Grup: Bu grup ise profesörlük kadrosunda "tiçyümıtamamlama-
tnş" bulunan profesörleri içine almaktadır.
BCMm
faToMf)
MflMI TlORİRKt!
TariTmKı
GnvTıaMı
(1İBİTIBM1
i.sm
Gûtni
MM
UM
MM
0
UH
Z1IAUM
HUMJN
20UNJM
0
3M.7MJM
UM
UM
UH
1
UM
Era { IGra
imm ttmm
1S1.7MJM UM
4H.77UM U H
ZOUMJM 4SK
«8.77İ0M
1S4.38HM0
t 8 0
H17MJM 7JM0 240.100.000
jhlMı15DıiM<ıiılw lııft.
Bu üç grubun emekli ayhklanna yansıyan ödemeler ve tazminatlar
C gnel aybk-kıdem ayhk-tavan aylık dışında):
5434 Sayılı TC Emekli Sandığı Yasası'nın 41. maddesine göre, "fi-
iKve itibari hizmeti topJamı 25 yıl olanlara" emekli aylıgına esas alına-
caücret birimlerinden 1) Genel Ayhk, 2) Ek Gösterge Ayhğı. 3) Kı-
<kn Aylık. 4) Taban Aylık, 5) Özel Tazminat, toplamının yüzde 75'i
< ytmışbeş). "25 yddan az olanlara her tam yd içn yüzde 1 (bir) ekstği,
£da olamara da her tam yıliçin yüzde 1 (bir) faztaa üzerinden" emek-
lınlığı bağlanır.
fazminat birimleri içinde yer alan 6) Makam Tazminah, 7) Temsil
Tzminatı, 8) Görev Tazminaü ise emekli aylıklanna, hizmet süresine
l)ialmaksızın yüzde 100 (yüz) orarunda yansıuhr.
*En yüksek düzeydeki akademik unvana sahip kişidir" diye tanım-
üaarı profesörlerden. "profesörlük kadrosunda 4 yıhnı tamamlamış ve
T Emekli Sandığı'ndan 10 yilhk hizmet süresi üzerinden emekli olan
Ürprofesörün" emekli ayhğı:
1 34.300 6enelK»tWYl 16 386.250 ! * •
(MHBrMart
ntmnnm
Göttana
1J00
!)BGistmaj|yMı B.400
nntfmAytt
|()T*nAytk
î)MW8nlT«i
SIMakmTazniBi
nTım«nın*ıt
DtâmTazntMi
DârtYtaDoH
208
1.008
nt SJM
n 6JM»
0
une
• MIŞ 1 1 MVMITB
MHıEstı
51.4504»
OJMOJIOO
«5«Q0M
ŞJJH0.MB
206JOOMO
0
886.700.000
lOVIKirçai
AyttKatmrnnaGöre
0MB(%)
%08J0
%MJO
%BSJ0
%80J»
% 804)0
%100JW
% 108.00
S108JM
lEgMMAırt*
EnUAvMı
30.8704)08
131.712JM0
4.118.000
2S7.150Ü00
S51J18İU0
Z0&800JMM
0
308.700.008
1İ70.288.000
Sonuç olarak, üniversitede ve TC Emekli Sandığı kapsamında ge-
-<n 10 (on) yıllık görev sürenizi tamamladığınızda (2004 yılı). TC
faekli Sandığı'ndan da emekli ayhğı almanıza (bugünkü uygulama-
ygöre) yasal engel yoktur.
H A R B Î SEMİH POROY
Çizerimiz yıllık izninin bir bölümünü kullanacağından çizgilerine bir süre ara vermiştir.
HAYAT EPÎK TÎYATROSU MLSTAFA BILGİN
semihpomyig yahoo.com
USLU DURUN
COOJKLAR!..TÜR<CE MEAIj:
ERKEK MDINA USTVNDÜR I..
i I I I I I I I I I I I I I I ! I
T A R İ H T E B U G Ü N MLMTAZ ARIKAN 8 Aralık winc.munitaz-arikan.com
MAILLOL 'ÜN HEYKELLERİ..
1861 O£ SU€ÛN,ÜNLÜ FKANS/Z UEYKELCİSİ
A&ısnoe M4/uoL(u/ıyy0L)PoSMüŞTv. KAOIN
FİGÜGLERİ ÜZE&MO£ YO&UMMŞAH ÇAUŞM4CA-
RIYC/I 7MA/W/q/V SAH/tTlÇt, 2O. YÜZYILIN EN BAŞ-
IX <SEl£N HEYKELCİLERİUDENOİG. RODıN 'İN AKI-
Cl FORMLARINA, OEĞIÇIK SİLÛETUE/SİNE VE PRA-
MATİK PO7HNSİYEUNE BİR TEPKİ SAYILABİLE-
CEK Pü£A&AU VE AUITSAL YAPITLAR MEYÖANA
GETi/ZA/IİÇrt. MA/LLOL, MİlATTAN ÖNCE 5- YÜ2-
Y/L YUfJAAj HEYKBLLES.İNİ ETÛP ETM/'Ş VE
SAMA7-T/VÜ4 SEN7~E2E ULAÇMAAC İGFetofŞTİ.
8/LSE B//S KİÇİ Ot/I&i*: 7XMWAM MAILLCL,
YEA/I YEr/Şefl/ İ
ETM/f
Cumhuriyelk i t P 1
CUMHURİYET'İN BİREYİ OLMAK-II
(Sorunun Değil Çözümün Bir Parçası Olmak)
Türkan Saylan
CumhüTiyet
i k ı t a p 1 a r ı ı
HİÇBİRİMİZ MASUM DEĞİLİZ
Işıl Özgentürk
326 Sayfa
13.0OO.OOOTL.
Bu kitabıma "Sorunun Değil Çözümün Bir Parçası Olmak" alt
başlığını koyuyoruz, çünkü dikkat edilırse tüm yazılarda, var olan
bir toplumsai sorunun kendı açımdan değerlendirilmesinin yanında,
yurttaşlık bilincıni taşıyan ve örgütlenmenin önemine inanmış
dostlarla yaşayarak ve de çoğu kez el yordamıyla bulduğumuz
ve uygulayarak doğruluğunu sınadığımız çözüm önerileri de var
Türkan Saylan
Cağ Pazarlama A.Ş. Türkocagı Cad. No:39 413 4
" 4 Cagaloglu-tstanbul
12 514 01 96Fk
y V > ?
3 4
" 4 Cagaloglutstanbul
Kltap kulubu TH ın?12) 514 01 96Faks:(0212)514 01 95
438 Sayfa
15.000.000TL.
Ne zaman yazı makinesinin başına geçsem, kendimi
kalabalık bir pazarverinde alacalı bir
kilimin üstüne bağdaş kurmuş. gelip
geçene hikâye anlatan, çok yaşlı ve çok genç bir kadına
benzetiyonn. Pazaryerini dolaşan insanlar
başıma toplansın ve beni, en çok beni dinlesinler, isterim.
Işıl Özgentürk
> Pazarlama A.Ş. Türkocağı Cad. No:39/41
l 34334 Cağaloglu-îstanbul
u Tl(0212) 514 01 96 F k
y 34334 Cağaloglu-îstanbul
kltap kulubu Tel:(0212) 514 01 96 Faks:(0212) 514 01 95
PENDİK 2. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTIRMAİLANI
Dosya No: 2002/2867 Tal.
Satılmasına karar \erilen gaynmenkulün cinsi. kıVTneti. adedi. evsafı:
Pendik ilçesi. Batı mahallesi, 55 Pafta. 669 Ada. 145 Parsel sayılı 409.54 m2 miktanndaki arsanın 45' 100 hissesi Fehmi oğlu Mehmet Tuncer adına
kayıtlı olup satışa çıkanimıştır. Kıv-metı: Bilirkişi tarafından I35.0O0.0OO.000.-TL. değer biçilmiştir.
Imar Durumu: Pendik belediye Başkanlığı lmar Müdürlüğü'nün 07.11.2002 tarih 2002 1127-8381 sayılı yazılannda: Pendik. Batı mahallesi. 55
Pafta. 669 Ada, 145 Parsei sayılı yer 1 1000 ölçekli 12.01.1976-25.01.1996 T.T. li Pendik ımar tadılat planı kapsamında (5 A-5 3) yapılanma şartla-
nnda konut alanmda kalmakta olduğu anlaşılmıştır. Sanş sartlan: 1- Satış. 19.01.2004 günü saat 14.00-14.10'a kadar Pendik 2. kra Müdürlüğü'nde
açık arîtırma suretıyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmın edilen kıymetın yüzde 60'ını ve rüçhanlı alacaklılar \arsa alacaklan mecmuunu ve satış
masraflannı geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa, en çok arttıranın taahhüdü bakı kalmak şartıyla 29.01.2004 günü aynı yer
\e a>m saatlerde ikinci arttırmaya çıkanlacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edılememişse gaynmenkul en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak
üzere arttırma ilanmda gösterilen müddet sonunda en çok arttırana ihale edilecektır. Şu kadar kı arttırma bedelinin malm tahmın edilen kninetimn
>üzde 40'mı bulması \e satış ıste\enın alacağına rüçhanı olan alacaklann toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevırme ve paylaştırma
masraflannı geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektır. 2- Arttırmaya ıştirak edeceklenn. tahmın edilen kıvinetın
vüzde 20'si nıspetınde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermelen lazımdır. Satış. peşin para iledır, alıcı istedı-
ğınde 20 günü geçmemek üzere mehıl venlebılır. Tellalıye resmı bınkmış vergıler \e tapu satım hancı satış bedelınden ödenecektir. ihale damga pulu
bedeli tapu alım harç ıle KDV alıcıya ainır. 3- Ipotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilılenn (*) bu gaynmenkul üzerindeki haklannı hususiyle faiz \e
masrafa dair olan ıddialannı da\anağı belgeleri ıle on beş gün içinde daıremıze bıldırmelen lazımdır Aksı takdirde haklan tapu sıcilı ile sabıt olma-
dıkça pavlaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4- Ihaleye katılıp daha sonra ihale bedelını yatırmamak suretıyle ıhalenin feshine sebep olan tüm alıcılar
ve kefillen. teklıf ettiklen bedel ile son ihale bedeli arasındakı farktan ve diğer zararlardan ve a\nca temerrüt faızınden müteselsılen mesul olacaklar-
dır. İhale farkı ve temerriit faızı avnca hükme hacet kalmaksızın dairemızce tahsıl olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden«lınacaktır.
5- Şartname. ılan tarihinden itibaren herkesın görebılmesi ıçın daırede açık olup masrafı verildiğı takdirde isteyen alıcıya bir örnegi göndenlebilir. 6-
Satışa iştirak edenlenn şartnamevi görmüş \e münderecatını kabul etmiş sayılacaklan. başkaca bilgi almak istevenlerin 2002 286" Talımat sayılı dos-
ya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmalan ilan olunur. 2Çt 11.2003 (*) llgıliler tabirine ırtıfak hakkı sahıpleri de dahildır. Basın: 61120
SAGNAK
NİLGÜN CERRAHOĞLU
Erdoğan ve 'Samimiy ef
Başbakan Erdoğan sürprizlerte dolu. AB büyükelçi-
lerine verdiği yernekteThomas Macaulay'den bir "alın-
tı" yapmış. Macaulay'e atfen "Dikkatlice okunmuş bir
sayfa, hızlıca okunmuş bir ciltten iyidir" demiş ve ar-
dından eklemiş: "Lütfen Türkiye'yi hızlıca okumaya
kalkmayın. Önyargısız veağırağırçevirdiğinizhersay-
fada, sizi daha da etkileyecek ve kendinize bağlaya-
cak unsuriar bulacağınıza eminim!"
Hatip ya... Aaa ama o ne? AB büyükelçileri herhal-
de orda şöyle bir durmuşlar... Erdoğan bunun üzerine
dönüp "Bu söyledikterimi en iyi (Ingiltere Büyükelçisi)
Peter (VVestmaccott) anlar" demek gereksinimini
duymuş...
Merakedipinternettearadım: "BuMacaulaykim" di-
ye. Lord Thomas Babington Macaulay 1800-59 yıllan
arasında yaşamış bir Ingiliz liberali. Avukat, siyasetçi,
hukukçu, tarihçi ve şair. Sömürge Hindistanı'nda ger-
çekleştirdiği hukuk ve eğitim reformlan ile anılıyor. Ce-
haleti sevmediği için 'genel oy ilkesine" bile karşı ol-
duğu anlatılıyor.
"Bir cümle yazmadan önce yirmi kitap okurdu" di-
ye tarif ediyortar Lord Thomas Babington Macaulay'i.
Ister istemez düşündüm. Bizim Başbakan bu veciz
alıntıyı yapmadan önceyazann kaleminden çıkmış kaç
sayfa okumuştur diye? AB büyükelçileri de eminim ay-
nı şeyi düşünmüşlerdir...
Başbakan bunu hep yapıyor. Ne zaman Avrupalı li-
derler ya da diplomatlar önünde bir söylev, bir demeç
vermeye kalksa muhataplannı, ordan burdan toplan-
mışentelektüel alıntılaria etkitemeyeçaltşıyor. Bunun de-
rin bir kültürel merak sonunda edinilmiş gerçek bir bi-
rikim değil, bir "göstehş" olduğu hemen seziliyor. Re-
cep Tayyip Erdoğan'ın böyle bir entelektüel geçmişi yok
çünkü. Bunu herkes biliyor.
Başbakan'ın bu tutkusu, söylevlerine "özgünlükten
uzak bir yapaylık, sığlık, özenti ve eğretilik" duygusu
katıyor. Erdoğan'ın konuşmalannı kimyazıyorsabu "fe-
ğellenmiş düşüncelerden" uzak durmalı. Verilmek is-
tenen "kültive imajın" tam aksi yönde etki yaratıyor
bunlar. "Türkiye'ye önyargılıyaklaşmaktan vazgeçin!"
mesajını; "başdöndürücü birhızla okunduğu" sezilen
bir Macaulay cümlesine atrfyapmadan daverebilirdi baş-
bakan...
Diplomatik badire...
Yemeğin "diplomatik skandal" olan bolümü daha va-
him. "Avrupa 'yı terörle mücadelede samimi olmamak-
la suçlayan Erdoğan'ın üslubu AB büyükelçilerini ra-
hatsızetti... Büyükelçiler Başbakan'ı 'üslup' konusun-
da 'uyardı'. Erdoğan 'Italya Başbakan ı Beriusconi UE-
FA'yı durduramadı işte' deyince büyükelçiler, UEFA'nın
AB 'den bağımsız, özerk birkuruluş olduğuna dikkat çek-
ti..." diyor gazetelerde çıkan haberier.
Macaulay'den sonra kaydedilen şu "entelektüel irti-
fa kaybına" bakın. Onlarca insanın canına mal olan,
yüzlerce insanın yaralanmasıyla sonuçlanan, dünyaya
dehşet saçan bir çifte- terör dayından sonra işi gücü
bırakıp günlerce futbol maçıyla uğraşması başlı başına
skandal değilmiş gibi Başbakan bir de Beriusconi ile özel
ilişkisini devreye sokup UEFA'ya baskı koymaya kalkış-
tı. Bunu el altından, sessizce de değil; gazete manşet-
lerinden duyurarak uluorta yaptı. Ve duvara tosladı.
AB dönem başkanlığını yürüten Italya Başbakanı'ndan
"özel istek kontenjanım" GS-Juventus maçı için har-
camakta sakınca görmeyen Erdoğan, şimdi bütün bun-
lar yetmiyormuş gibi AB büyükelçilerine verdiği yemek-
te konuyu yeniden açmış. "İşte" demiş Beriusconi için:
"Yapamadı". Büyükelçiler kendisine bulunduklan orta-
mı hatırlatmışlar ve AB ile UEFA'yı kanştırdığını ima et-
mişler. AB ile tartışılacak onca konu varken bizimki bur-
nundan kıl aldırmayan diplomatlara UEFA'yı anlatmaya
kalkışmış ve "Kasımpaşalı" üslubu ile "AB'nin samimi-
yetsizliğinden" dem vurmuş.
Adamlar artık bu noktada kendisine Terörle bu şe-
kilde mücadele edilmez" demişler " 'Ayağımın altına
alır, çiğnerim' tarzının yanlışlığı ortada. Terörle müca-
dele böyle olmaz!" diye ders vermişler.
Bunun Türkçesi, "Hamaseti bırak. Sadede gel. Sen
daha evinin içindeki terörün ismini koymakta zorianı-
yorsun. Sonra da dönüp 'samimiyetten' sözediyorsun.
Bizi samimiyetsizlikle suçluyorsun. Bu hamaset bize sök-
mez" demektir. Herkes aptal mı?
DÜZELTME: 6 Aralık tarihli "Sağnak"Xa yer alan "Ital-
yan TV'leri sürekli bombalann patladığı semtlerdeki es-
nafı gösteriyor; etrafı hemen silip süpürmelerine, bir-
kaç saat içinde cam, çerçeve, vitrin kınklannı toplayıp
tamir etmelerine hayret ediyoriardı..." şeklindeki cüm-
le, birdizgi hatası nedeniyle "hayal ediyorlardı" olarak
çıkmıştır. Düzeltir, özür dileriz.
1 2
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN
SOLDANSAĞA:
1/ "Bön, sa-
lak. budala"
anlamında ar-
go öszcük. II 3
Vilayet...Bur-
sa'nın bir il-
çesi. 3/ Ken-
dini olduğun- 6
dan büyük
gösterip bö-
bürlenme...
Yankı. 4/
Üye... Yayla
ya da bahçe kulübe-
si. 5/ Muğla ilinde
ünlübirantikkent...
Yaklaşık on iki bin
yıl önce Pasifık'e gö-
müldüğüne inanılan,
insanlığın ve uygar-
lığın anayurdu sayı-
lan kıta. 6/ Mobilya- 8
cılıkta dış yüzeyle- 9
rin kaplanmasında kullanılan plastik bir malze-
me. 7/îlave... Eski dilde ayna. 8/Yüce, yüksek...
Leyleğe benzer bir kuş. 9/ XVII. yüzyılda Fran-
sa'da ortaya çıkan, eski Yunan ve Roma sanatını
ömek alan edebiyat ve sanat akunı.
YUKARTOAN AŞAĞIYA:
1/ "Bakma, gözetleme" anlamında argo sözcük.
2/ Dökülen tohumlarla ertesi yıl çıkan tahıl...
"Nazlı yâr kölen olayım^'Kabul eyle — - yeri-
ne"(Karacaoğlan).3/Sporkarşılaşmalarındaku-
raldışı hareket... Bir nota. 4/ Pasak... "Ar ü —- şi-
şesini taşa çaldım kime ne'" (Nesimi). 5/ Gövde
yapısı. 67 Bir bağlaç... Eski Mısır'da ölülerin ko-
ruyucusu olan tann. 7/Arap erkeklerinin kefiye-
lerinin üzerine bağladıkları kahn çember bağ...
"Hayriyye" ve "Hayrâbâd" adh mesnevileriyle
ünlü XVII. yüzyıl divan şairi. 8/Bir tür erkek de-
ve... "Çok sarhoş" anlamında argo sözcük. 9/
,. Tahtadan şişe biçiminde yapılan bir iimnastik ara-
v
cı... Samaryum elementinin simgesı.