Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
a ARAL.IK 2003 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
ekonomi@cumhuriyet.com.tr 13
Acil Eytem Plam
revizcedilecek
• ANKARA (AA)-Acil
EylemPlaru'nda
belirlen-cn eylemlerin
zamanında yerine
getirilernemesı ıle
gündeme gelen revizyon
için kuruluşlardan gelen
görüşler Devlet Planlama
Teşkilaü'na (DPT) ulaştı.
DPT bu, görüşleri
değerlendirmeye alırken,
bu ayın ortalanna doğru
bir taslak planın ortaya
konulması hedefleniyor.
Kamu Yönetim Reformu,
Kamu Mali Kontrol
Kanunu ve YÖK
Yasası'nın çıkışmdaki
gecikmeler planın
süresi içinde
gerçekleştinlememesine
neden oldu.
Hedef, depreme
dayanıklı yapı
• ANKARA (AA)-
Türkiye'deki yaklaşık 13
milyon yapının depreme
karşı güçlendirme kriter
ve esaslarmı belirleyecek
yönetmelik hazırlamyor.
Temmuz ayında
çalışmalanna başlanan ve
2004 yılı ıçin de
tamamlanacak
yönetmelikle,
güçlendinnenin belli bir
standarda kavuşturularak,
yapılann yanlış ya da
yetersiz güçlendirmesinin
önüne geçılmesı
amaçlanıyor. Türkiye'deki
13 milyon civannda
yapının yüzde 4-5*inin
güçlendirmeye ihtiyacı
olduğu tahmin ediliyor.
Enerji Yapı'nın
Ukrayna başamsı
• ANKARA (AA) - Türk
Firtnası Eneıji Yapı AŞ,
Ukrayna'nın Kiev
kentinde Dinyeper Nehri
üzerinde yapılacak ve
maliyeti yaklaşık 350
milyon dolan bulacak üç
köprü için Kiev
Belediyesi ile anlaşma
imzaladı. Enerji Yapı AŞ
Yönetim Kurulu Başkanı
Süleyman Müftigil,
projenin yaklaşık 3.5
milyon nüfuslu
Kiev'in iki yakasını
bağlayacak 3 köprüden
oluştuğunu açıkladı.
Lojmantar
gelir sağlayacak
• ANKARA (AA)-
Uluslararası Ticaret
Merkezine dönüştürülen
TBMM lojmanlarında, bir
hafta içinde para
tahsilatına başlanacak.
Lojmanlann satışını
üstlenen Reha Medin
Emlak Hizmetleri
Yönetim Kurulu Başkanı
Reha Medin'e göre,
lojmanlann resmı satışı
için tapulann çıkması
bekleniyor. Önümüzdeki
hafta sonuna kadar tapular
da verilmeye başlanacak.
TÜSİAD'm üye
sayıst artıyop
ÎSTANBUL (AA) - Türk iş
çevrelerinde önemli bir
kesimi temsil eden
TÜSlAD ve MÜSlAD'ın
üye sayılan artıyor.
"Patronlar Kulübü'"
olarak bilinen Türk
Sanayicileri ve Işadamlan
Derneği'nın (TÜSlAD)
üye sayısı 522"ye
ulaşırken Müstakil
Sanayici ve îşadamlan
Derneği'nın (MÜStAD)
2 bin 117 üyesi bulunuyor.
Son bir yılda derneğe
291 yeni üye girerken
214üyeaynldı.
Askere
indirimli kredi
• ANKARA (AA)-
Vakıfbank, OYAK
üyelerine kullandırdığı
kredi faiz oranlannda,
0.30 puan indirime gitti.
îmzalanan protokol
gereği, OYAK üyelerine,
OYAK garantörlüğünde,
6,9,12, 18ayvadeve
yüzde 2.50 faiz ile
kullandınlan kredinin
faizi, yüzde 2.20'ye
çekildi. OYAK üyelerine,
Bankomat 7-24
kredilerinde aylık yüzde
2.20 faiz uygulanacak.
Türk-İş raporunda sosyal ve ekonomik gelişmelere ilişkin çarpıcı saptamalarda bulunuldu
îşte Türkiye'ninasılgündemi
HACER BOYACIOĞLU
ANKARA-Türk-lş'in 19. Genel Ku-
rulu için hazırlanan çalışma raporunda;
1988 yıhnda 174 bin lira olan açlık sı-
nınnın 2003 'te 446 milyon liraya yük-
seldiğine dikkat çekildi. Temmuz
20O0'de 151 milyon lira olan açlık sı-
nıruıın 3 yıl içinde 3 kat (446 milyon
lira) arttığı hesaplandı.
Türk-tş 19. Genel Kurulu, dün yapı-
lan seçimlerle sona erdi. SaKh Kıhç'ın
tek aday olarak katıldığı ve genel baş-
kan seçildiği genel kurulda, delegelere
dağıtılan Türk-lş Çalışma Raporu'nda-
ki saptamalar dikkat çekti. Raporda
özetle şu bilgiler yer aldı:
• Sıcak para için sağlanan elverişlı
ortam nedeniyle, mayıs-temmuz döne-
minde yabancılann rıisse senedi ve tah-
vil- bono alun satvmlan 707 milyon do-
• Kayıt dışından 2 milyar 87 milyon dolarlık
döviz girişi oldu.
• 1988'de 174 bin lira olan açlık sının, 2003'te
446 milyona yükseldi.
• Ücretlerde yüzde 30 aşınma var.
• 1994'te yüzde 48.3 olan dolaysız vergilerin
vergi geliri içindeki payı 2OO3'te yüzde 32.3'e
geriledi.
larolurken; kısa vadeli dış borçlarda yıl
başma göre 1 milyar 3.5 milyon dolar-
lık artış gerçekleşti.
• Sıcak paranın kazançlı olduğu dö-
nemlerde kayıt dışından da sisteme dö-
viz girişleri oluyor. Bu yıl da benzeri bir
durum oldu ve ödemeler bilançosunun
kaynağı belirsiz döviz girişleri olarak
bilinen net hata ve noksan kalemi, ilk
7 ayda 2 milyar 87 milyon dolardan
oluştu. Yani ekonomiye kayıt dışından
bu tutarda döviz girişi gerçekleşti.
• Devletin büyüklüğünün gerçek öl-
çüsü olan reel kamu harcamalannın
(faiz transferlerinden anndınlmış) mil-
li gelü" içindeki payı; 1999- 2002 döne-
minde yüzde 20'yi ancak buldu. Bu bü-
yüklükler gösteriyor ki, iddialann ak-
sıne devlet küçültülmekte.
• 1994'te yüzde 48.3 düzeyinde bu-
lunan gelir ve servetten alman vergile-
rin, vergi gelirleri içindeki payı 2003'te
yüzde 32.3'e genledi. Aym dönemde,
dolayh vergilerin payı ise yüzde
51.7'den yüzde 67.5'e ulaştı.
• 1988'de aylık ortalama açlık sının
cari fiyatlarla 174 bin lira, yoksulluk sı-
nın ise 530 bin lira olarak hesaplandı.
Ağustos 2003 itibanyla ise açlık sının
446 milyon 370 bin lira; yoksulluk sı-
nın 1 milyar 357 milyon lira olarak be-
lirlendi.
• Temmuz 2000 itibanyla açlık sını-
n 151 milyon lirayken; bu rutar Tem-
muz 2003 'te 446 milyon liraya (3 kat-
lık artış) yükseldi. Anılan dönemde, net
asgari ücret ise ancak 87 milyon liradan
226 milyon liraya yükselebildi.
• Kamu kesiminde ortalama çıplak
ücret 1993 yıhna göre kıyaslandığmda
yüzde 24.7 oranında geriledi. Aynı
oran, özel kesımde ise yüzde 29.1 ola-
rak gerçekleşti.
TÜRK-lŞ KONGRESİ'NDEN NOTLAR/ ŞÜKRAN SONER
Meydankmb varoianlar
kıındhmla kaybediyor
ANKARA-Türk-lş'te her za-
manki gibi fabrikalarda diren-
mede, örgütlenmelerde, mey-
danlarda var, etkin olanlar genel
kurulda belirleyıcı olamadılar.
Birleşerek etkin liste yapmayı
başaramayınca kafalar kanştı,
kimıleri protesto ıçin sandıkta
oy kullanmadan genel kurulu
terk ettileT. Kimileri
tek ana listeye boş,
protesto oylannı kul-
landılar. Kimileri al-
ternatif adaylara oy-
nadılar.
tktidar-sermaye-
küresel ittifak saldı-
nsını herkes kaçınıl-
maz veri olarak aldı-
ğından, kazananlar,
kaybedenler en az
zararla çıkmanın ka-
rarlannda buluşabil-
diler. Bu nedenle
Türk-îş'te çok daha zor olacağı
bilinen, yeniden örgütlenmede
işini kaybedecek ışçiler, ağır be-
del ödeyecek, zor durumda ka-
lacak sendikalar için ortak da-
yanışma fonunun oluşturulması
karan alındı. Geçmiş genel ku-
rullarda ılke olarak alınan, uygu-
lamaya geçirilemeyen pek çok
kararla birlikte bunun da kâğıt
üstünde kalmaması için de yap-
tınma bağlandı. tşveren sendi-
kalannın 12 Eylül sürecinde ger-
• Genel kurulda
kürsüden,
kulislerde
açıklanan en genel
yargı, bir sonraki
genel kurula daha
da küçülmüş bir
Türk-lş ve moral
değerler kaybı ile
gelinebileceği
oldu.
çekleştirdiklen para, kasa, sıkı
dayanışma ilkeleri Türk-lş'te an-
cak gündeme girebildi.
Yeni yönetim ideolojik özel-
leştirme saldınlanna karşı etkin
savaşım vermek zorunda. Sendi-
kasızlaştırma, işten atma, taşe-
ronlaştırma uygulamalannda,
yeniden örgütlenmede sendikal
dayanışmayı,
Türk-lş ağırlığı,
gücünü en üst dü-
zeye çıkartmak
durumunda. Tek
sorun genel kurul-
da bile ortalıkta
gözükmeyen, siya-
si-iktidar sermaye
saldınsına karşı
savaşıma niyetli
olmayan, "özelleş-
tirmelerle, sendi-
kasızlaşrırma ile
bütünüvderimgit-
se de sendikarun mal variığı ba-
na veprofesyonel yöneticilerimin
geleceğine yeter" diye düşünen
kimi büyük sendikalann lider
prototiplerinin aşılması. AKP
iktidanmn arka bahçesinde si-
yaset yapma, kendilerini ayakta
tutma eğilimlerini kırmakta. Ya
da sınırh sayıda ancak etkin kol-
tuktakimi önemli kirli çamaşır-
lan olanlann, iktidar-sermaye
şantajından korkulannın üstüne
çıkabilmekte.
îthnlnt ninmvı1ifUilUL Ulurrrl
n
dönemde »hracatta rekor üstüne rekor kıran Türidyc,
2003yıhithalataröşıtahminkrinegöre,dünya sıralamasında
üçüncü oldu. Türkrye'de ithalatın hacinı olarak yüzde 20 civannda artmasını öngören Morgan Stan-
ley'in araşnrmasına göre, yüzde 40 arbşla Çin birinci, yüzde 31'hk arbşla da Arjanun ikinci olacak.
Türk-lş ve Hak-îş'in olağan kongreleri sona erdi
Kıhç ve Ushı yeniden başkan
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hak-
Iş'in 10. Olağan Genel Kurulu gergin sona er-
di. Tek aday olan Salim Uslu'ya 41 delege oy
vermezken Uslu, "Ben kime kötülük yapmı-
şun, demek ki benim de aynaya bakmanı ge-
rekryor" dedi.
Hak-tş Genel Kurulu'nda yapılan seçimler
2 turda sonuçlandınldı. 1. tur oylamada yeter-
li oyu alamayan Öz Iplik-lş Sendikası Genel
Başkam Yusuf Engin. genel başkan yardımcı-
hğına, Çelik-lş Sendikası Genel Başkanı Hik-
metFeridunTankut genel sekreterhğe, Çelik-
tş Sendikası Genel Sekreteri ŞenelOğuz genel
mali sekreterliğe, Öz Gıda-Iş Genel Mali Sek-
reteri Settar Aslan ise genel teşkilatlandırma
sekreterliğine ikinci tur oylamada seçilebildi-
ler. Seçim sonuçlan sonrasında yönetim kuru-
lu üyeleri arasında tartışmalar yaşanırken Ge-
nel Başkan Salim Uslu. "bir iş kazasT yaşan-
dığını savundu.
Çalışmalarmı dün bitiren Türk-lş 19. Olağan
Kongresi'nde ise genel başkanhğa, SaBh Kı-
lıç yeniden seçildi. Tes-lş Sendikası Genel
Başkanı Mustafa Kumlu genel sekreterliğe,
Demiryol-lş Sendikası Genel Başkanı Ergün
Atalay genel mali sekreterliğe, Tek-Gıda İş
Sendikası Genel Sekreten Mustafa Türker ge-
nel eğitim sekreterliğine, Genel Maden-lş Sen-
dikası Genel Başkam Çetin Altun genel teş-
kilatlandırma sekreterliğine seçildi.
DÜNYA EKONOMÎStNE BAKIŞ / ERGİN YILDIZOĞLU LONDRA erginy'itr.net
"Terorizme karşı küresel sa-
vaşın odağında" olduğu ileri
sürüien Irak ise ilk sömürge
valisi adayı emekli general Ja-
mes Garner'in sözleriyle,
"birçok hatanın yapıldığı"...
"olaylann öngörülenden
farklı yönlerde gelişmeye
başladığı" bir yer (USA TO-
DAY, 27/11). Harp Akademisi
West Point uluslararası gü-
venlik kürsüsünden Prof. Ge-
neral Barry McCaffrey'e gö-
re de "Irak, askeri ve siyasiaçı-
dan iflas; iyileştiği de yok"
(Wall Street Journal, 28/11).
Gerçekten de karşımızda,
bir direnişe çarparak patinaj
yapan bir işgal var. Dtrenişçile-
rin eliyle ölen ABD askerierinin
sayısı savaşta ölenleri geçti.
Direniş, sistemli biçimde ve it-
frfaklar kurarak savaşıyor; vu-
ruş gücünü, tank, helikopter
hatta sabit kanatlı uçak vur-
maya başlayarak kanıtlıyor;
BM, Kızıl Haç gibi kuruluşlan;
ABD'nin Ürdün.Türkiye, italya,
Ispanya, Japonya Güney Ko-
re gibi müttefiklerini.. giderek,
yerli işbirlikçileri hedef alıyor;
Nihayet "Sünni üçgeninin" dı-
şına, kuzeye yayılıyor. Halbuki,
ABD'nin Imparatorluk projesi-
nin başansı, Irak'ta hıziı ve ke-
sin bir zaferle, önünde durula-
maz bir askeri gücün varlığının
kanıtlanmasını gerektiriyordu.
ABD'nin Irak'ta rejim deği-
şikliği planı da Kürt, Şii ve Sün-
ni gerçeğine çarptı. Ekonomi
işlemiyor, petrol bile, bir türiü
engellenemeyen sabotajlar-
dan dolayı düzenli olarak çıka-
nlamıyor, dağıtılamıyor. Bir re-
jim değişikliği, düzen kurma
sürecinde işgalciyi destekle-
yebilecek tek sınıf, Iraklı iş
adamları. Ancak "neocon"
soyguncuiar, bunları arpalıkla-
nn ve tatlı ihalelerin dışında bı-
rakarak, bindıkleri dalı kesme-
ye devam ediyoriar. Irak'ta bir
rejimi yaşatabilrnek için bunun
Baas Partisi ve ordu üzerine
kurulması gerektiğini birçok
gözlemci söylemişti. Ancak
İmparatopluk Projesi' Ne Durumda (II)
neocon fanatikler, kendilerini
II. Dünya Savası sonrası Al-
manya'sında sanıp, "Naziler-
den anndırma"ya benzer bir
"Baas'tan anndırma" işine gi-
riştiler. Devlet yapısı dağıtıldı
ve 400.000 ordu personelinin
işine son verildi. Şimdi aylardır
süren bir direniş içinde, taraf-
lar iyice kemikleştikten, nefret-
ler bilendikten sonra, kimi or-
ta düzey Baas partililerin "gö-
reve çağınlmaya" başlandığı
bildiriliyor. Ne demişler.. deni-
ze düşen yılana sanlır...
Geleneksel muhafazakâr
kanattan, askeri stra-
teji uzmanı ve 4. ku-
şak savaşlar teorisi-
nin kurucusu W.S
Lind "Afganistan
ve Irak savaşları
çoktan kaybedildi,
ABD ne yaparsa
yapsın artık bura-
larda durumu bir
zafere çeviremez"
diyor ve ekliyor: "Ne-
oconlann bize veda
hediyesi bir Hilary
Clinton başkanlığı
olacak bu gidişle,.
sağ olun çocuk-
lar..."
Yenl katallzör
ABD diplomatik alanda da,
ımparatorluk projesi öncesine
göre daha zayıf bir konumda.
Irak sürecinde, ABD'nin Avru-
pa'yla arası açıldı, küresel dü-
zeyde ABD düşmanlığı arttı.
Buarada, ABD'nin "özelilişki-
lisi" Ingiltere'nin Ayrupa lider-
liği rüyası, Avrupa'yı ABD'ye
bağlayan menteşe olma umu-
du tümüyle söndü.
Tarihi boyunca emperya-
lizm; Ortadoğu halklanyla,
Müslümanlarta ilişkilerinde di-
ni mezhepler, aşiretler arası
düşmanlıkları sonuna kadar
sömürmüştü. Ancak, Irak'ın iş-
galinden sonra, ABD-lsrail itti-
fakının Arap halkları üzerinde-
ki hegemonyası, daha ağnlı bir
yaraya dönüştü. Bu ağrı, artık,
ABD işbirlikçisi yoz rejimlerin
sınırlarını aşan, yeni, birieştiri-
ci bir etki yaratmıyor. Şimdi sü-
reç, hem aşiretleri, aralarında-
ki düşmanlıkları aşarak birlikte
savaşmaya zorluyor (Ingilte-
re'de Kanal 4, böyle bir tttrfak-
lar toplantısının kayıtlarını ya-
yımladı, 26/11), bir ulusal bi-
lincin güçlenmesine yol açıyor
hem de geçmişte seküter bir
ideolojiye ve örgütlemeye sa-
hip Baas rejımının, dışarıdan
gelen Cihadi intihareylemcile-
riyle birlikte çalıştığı görülüyor.
ABD'nin, büyük katliamları
göze almadan bu süreci geri
çevirmesi artık olanaklı değil.
Dolayısıyla nüfusu hızla artan,
gençleşen ama yoksullaşan
bu bölgedeki etkisinin artık bir
zayıflama trendine oturduğu-
nu; bu sürecin bir gün bölge
elitinin Uzakdoğu'nun etkisi al-
tına girmeye başlayabileceği
bir konjonktüre açılmasının da,
olasılıklaryelpazesi içinegirdi-
ğini düşünüyorum. Arap ente-
lijansiyası arasında, "Dünya-
nın merkezinin Batı'dan Do-
ğu'ya kaymakta olduğuna iliş-
kin bir algının gelişmeye baş-
ladığını gösteren tartışmalar
var (ömeğin Al Ahram Weekty
13/11).
Ya Demokrasl?
Irak, neoconların Ortado-
ğu'daki "demokratik devrimi-
nin" ilk durağı olacaktı. Ancak,
bugün bölgede, radikal dinci
akımlann "terorizm/n/n"güçlen-
mekte olması bir yana, ABD'nin,
bırakın soruşturmaaçmayı, ölen
sivillerin kaydını bile tutmuyor
olması, Şaron'dan ödünç alın-
mış, direniş zanltlannın evlerini
yıkma taktikleri Uluslararası Af
Örgütû gibi kuruluş-
ların tepkilerini çeki-
yor. Irak Geçici Kukla-
lan da, eleştirileri sus-
tuımak için ellerinden
geleni yapıyortar. ön-
ceki hafta, TV kanalı,
El Arabiya'nın yayını
durduruldu. Daily
Mirror'un bildirdiğine
göre, koalisyon güç-
leri bir süredir "Koalis-
yon aleyhine konu-
şanlan" tutukluyortar.
Save The Children
adlı uluslararası yar-
dım örgütünün ABD
kanadı, Ingiliz kanadını, "Irak
halkının sıkıntılanndan dolayı iş-
gali suçlayan eleştirilerini geri
çekmesini isteyerek" susturdu
(The Guardian 28/11). Bu ara-
da Baas Partisi kadroları, "Mu-
haberat" ajanlan yeni yönetime
entegre edilmeye çalışılıyoriar.
Yönetimi "kuklalara" devret-
me süreci de planlandığı gibi
gitmiyor. Iraklı Şiilerin ABD'ye
en yakın lideri Sistani, yeni dev-
letin Müslüman bir kimliğe sahip
olmasında, seçimlerin, Brem-
mer'in seçtiği adaylaıia değil
serbestçe yapılmasında ısrariı.
Imparatorluk projesi, ABD hal-
kının demokratik haklarını da
aşındınyor. önceki hafta New
YorkTımes, FBI'nin, McChar-
ty dönemini anımsatır bir biçim-
de savaş karşıtlarının listesini
tutmaya başladığını bildiriyor-
du. ABD gizli servisi de Rap-
çiEMINEM'in bir şarkısının söz-
lehni "Acaba Başkan'a tehlike
oluşturur mu?" kaygısıyla so-
ruşturuyor (CNN 06/12). Tabii
Gauntanamo Kampı'nı, ayyu-
ka çıkan işkence iddialarını, Kı-
zıl Haç'ın eleştirilerini de unut-
mamak gerekir.
Ve neocon'lar
Bu ortamda, neoconiann ABD
dış politikası üzerindeki etkileri-
nin zayrflamaya başladığını gös-
teren gelişmeler artıyor. Conda-
leezza Rice'a bağlı Irak Stabi-
lizasyon Grubu oluşturuldu, si-
vil yönetime geçiş hızlandınldı,
Iran'la ilişkiler diplomatik bir ze-
mine çekiliyor. Armitage görüş-
melerin yeniden başlayacağını
açıkladı, Bush Kuzey Kore'yle
birsaldırmazlık anlaşması imza-
lamayı kabul etti. Powell, Ulus-
lararası Ceza Mahkemesi tartış-
malannda ABD'ye destek ver-
meyen 6 Orta Avrupa ülkesine
uygulanan yaptınmları kaldırttı,
neoconiann şiddetle karşı çıktı-
ğı yeni gayri resmi Ortadoğu
barış projesinin mimarlarıyla,
Bush'un onayıyla da görüşüyor.
Neoconiann karşrtı bir dış politi-
ka stratejisi savunan "realist"
kadrolar yüksek görevlere atan-
maya başlandı: Baba Bush'un
yakını Baker, Irak'ın borç soru-
nuna bakmak üzere atandı, es-
ki Hindistan Başkonsolosu ve
Bremmer'in yakını Robert
Blacwill Irak politikasını fiilen
yönetmeye, Bremmer'in de
Rumsfeld'i atlayarak Black-
vvill'e çalışmaya başladığı bildi-
riliyor. Council on Foreign Re-
lations dan Richard Haas gibi
uzmanlann neocon politikalara
yönelik eleştirileri yoğunlaşıyor...
Umanz hükümet bu gelişme-
lere doğru teşhis koyarak, bat-
maya başlayan Terorizme Kar-
şı Küresel Savaş projesine, ye-
ni bir cephe açarak ortak ol-
maz... Ah! lyimserlik...
ANKARAPAZARI
YAKL P KEPENEK
Ağır Yargı Yarası
Bazı yazılar, zorunluluktan yazılıyor. Zorunlulu-
ğun sonuçlarından biri olarak bu köşede yargı ko-
nusuna sıkça değiniliyor. Aşağıdaki yazı da bunlar-
dan biridir.
Bir insan kalabalığını, bir devletin yurttaşlan ya-
pan ve siyasal toplum konumuna getiren etkenle-
rin başında, hak ve adalet duygusu gelir. Türkiye'de
yıllar öncesinden başlayan bir olumsuzluk yaşanı-
yor; hak ve adalet duygusu, aşın oranda yıpranı-
yor; giderek yok oluyor. Hak ve adalet duygusunun
yok oluşunun yaratacağı yıkım, sanınm, hiçbir sa-
yısal ya da sözel anlatıma konu olamayacak kadar
kapsam dışıdır; anlatılamaz.
• • •
Somuta bakaiım. Ankara 6. Ağır Ceza Mahkeme-
si, geçen hafta, BOTAŞ soygununun sanıklarını,
adam baştnayazıyla altı milyon lira ödemeye mah-
kûm etti; evet doğru okudunuz, altışar milyon lira
tutarında para cezası verdi, sonra da bu cezayı beş
yıl için erteledi.
Adı geçen davada, toplumun kaybı, tamı tamı-
na, 60 milyon dolar, geçerli kurdan 90 trilyon lira-
dır.
Bu kararla, aslında can çekişmekte olan hak ve
adalet duygusu, en öldürücü darbelerden birini da-
ha almıştır; bu duygu, ayaklar altına alınmış, ezil-
miştir.
Ayaklar altına alınan, yalnızca hak duygusu de-
ğildir. Toplumsal ahlaktan ekonomiye uzanan çok
geniş bir değerler alanıdır.
• • •
Ülke halkı değişik biçimlerde soyuluyor. Başlıca
soygun yollanndan biri, doğalgaz başta olmak üze-
re enerjidir.
Doğalgaz konusunda geçmiş hükümetlerin bü-
yük yanlışlar yaptıklan geçenlerdeTBMM Yolsuzluk-
lan Araştırma Komisyonu tutanaklanyla da belgelen-
di (s. 702-3). Bu belgelerde, kamu görevlilerinin, ya-
bancılarla yaptıklan anlaşmalann çoğu kez yanlış
verilere dayandığı, böylelikle, bu anlaşmalarda "al ya
da öde" yönteminin uygulandığı: fiyat formülünün
daha sonra usulsüz olarak Türkiye'nin zaranna de-
ğiştirildiği; sonradan yapılan fiyat değişikliklerinde
usulsüzlükler olduğu; kimi büyük ışlerin ihalesiz ola-
rak verilmesiyle 75 milyon dolar daha pahalıya yap-
tınldığı; Rusya'dan 13.5 milyon dolar alacaktan vaz-
geçildiği; karşı tarafın ceza ödemesi gerekirken bu
cezaların karşı tarafa yansıtılmadığı; yüklenicilere
döşemedikleri boru ve işçilik parası olarak 29 mil-
yon dolar ödendiği; bunlann dışında usulsüz avans
ödemeleri de yapıldığı açıklanmaktadır.
Bu nedenlerie de, TBMM Soruşturma Komisyo-
nu tarafından ilgili Bakan hakkında soruşturma is-
tenmiş, BOTAŞ yöneticileri için de suç duyurusu ya-
pılmıştır.
Bir başka anlatımla Ankara 6. Ağır Ceza Mahke-
mesi'nde görülen ve sonuçlanan dava, gerçekte,
devede tüy örneği, çok daha büyük soygunlann bir
alt bölümüne ilişkindi. Bu nedenle çok önemliydi. Bu
önem, adalete yanstmadr, yazık oldu. Bu konuda
bundan sonra yapılabilecek yargılama süreçlerinin
de, bir bakıma, engelleyicisi oldu; önünü kesti. Ay-
larca süren soruştuımalann, uğraşılann ve çabala-
nn sonucunda, hemen her zaman olduğu gibi, yar-
gının bu tutumu nedeniyle bir kez daha sonuç alı-
namayacak ve gerçekten yazık olacaktır.
• • •
Yargı ve yönetimdeki çürümüşlüğün bir gösterge-
si de duruşmaya, bir kamu kuruluşu olan ve doğru-
dan kendisini ilgilendiren bir olayda BOTAŞ'ın, tem-
silcisi olarak bir avukatı bile görevlendirmemesidir.
Demek ki bir kamu kuruluşu, halkın çıkarlanna bu
kadar duyarsız olabilmektedir. Bu durum halkın çı-
karlannın BOTAŞ yönetimince şimdilerde de düşü-
nülmediğinin ve savunulmadığının açık bir göster-
gesidir. Bu sorumsuzluğun hesabını bu hükümet ve-
recek midir? Doğrusunu isterseniz ciddi kuşkulanm
var...
• • •
Yargının yeniden yapılanması gerekiyor. Ülke so-
runlannın öncelik sıralamasında, listenin başına ya-
zılması gereken budur. Bunlan kim yapacak? Ülke-
yi yönetenler, yani hükümet değil mi? Evet, ancak
hükümet, son Kuran Kurslan Yönetmeliği olayının bir
kez daha çok somut olarak kanıtladığı gibi, her gün
yeni bir sorun yaratıyor; sorun çözmek bir yana,
kendisi sorun oluyor.
yakup@metu.edu.tr
Tasarı görüsmeleri başlıyor
Imarzedenin
utnut günü
ANKARA (Cumhuri-
yetBürosu)-îmarzedeler
için hazırlanan yasa ta-
sansı bugün TBMM'de
görüşülmeye başlana-
cak. Tasanyla, îmarBan-
kası mudileri içm karar-
laştınlan taksitli ödeme-
ye ilişkin işlemler yasa
hükmüne dönüştürülür-
ken; TMSF'ye devredi-
len bankalar için Devlet
îç Borçlanma Senedi
(DİBS) ihraç limitt de
8.5 katrilyon liraya çıka-
nlıyor.
TBMM Plan ve Bütçe
Komisyonu'nda bugün
görüşülecek tasanya gö-
re, kapatılan bankalarda
tasarruf mevduatı niteli-
ğindeki kesin hesaplara
TMSF ödeme yapacak.
Ödemelere ilişkin husus-
lar ise igili birimlerin
önerileri doğrultusunda
Bakanlar Kurulu tarafin-
dan belirlenecek. Kıyı
bankalanndan (off-sho-
re) "mevduat gûvence-
süıden" yararlanmak
için yapılan aktanmlara
da ciddi sınırlamalar ge-
tiren tasan; tmar Banka-
sı'ndan satıldığı kanıtla-
nan devlet iç borçlanma
senetlerinin de ödenme-
sini öngörüyor.
669 trflyonlükkre5~
Öte yandan, Devlet
Bakanı ve Başbakan Yar-
dımcısı AbdüDatif Şener,
bir soru önergesine ver-
diği yanıtta îmar Banka-
sı'nın bilgisayar ve mu-
hasebe kayıtlannın Ada-
bank'a aktanldığına daır
ellerinde bir bilgi bulun-
madığını bildirdı. 25
Temmuz 2003 itibanyla
herhangi bir off-shore
bankada tevdiatı bulun-
mayan Adabank'ta top-
lam 129 trilyon 19 miryar
mevduat bulunduğunu
kaydeden Şener, banka-
nın işlemlerini sürdürdü-
ğünü belirtti.
Şener; Îmar Banka-
sı'mn Şubat 2003 itiba-
nyla grup firmalanna
608 trilyon nakdi, 61 tril-
yon lira da gayri nakdi
kredi kullandırdığını
kaydetti.