24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 28 ARALIK 2003 PAZAR 8 HABERLERIN DEVAMI TURKİYE ktanbui Edırne Kocaelı Çanakkale Izmir Manisa ^ydın Denizlı S S S PB PB PB PB PB 10 5 10 3 13 11 12 12 Sinop Y 14 Adana Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Y Y Y K K K K 15 10 11 4 1 1 2 Zongulaafc Y 12 Antalya PB 10 Kars Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardın Siirt Hakkâri Van Y K Y Y Y K K 9 3 8 6 6 0 2 K -7 Butun bolgelenmız çok buluttu, Mamıara'nın doçusu.lçEge.DoğuAk- T T defiız, Iç Anadolu Kara- u s l ° denız ıle Doğu ve Guney- Helsinkl doğu Anadolu bolgelen StOCkholm ' lıgeçecek. Yağışlar; DIS MERKEZLER K 4 Berlın Y 8 _K 1 Budapeşte PB 1 K 5 Madrıd B 10 ffi&eS tondra Y_J0 Viyana P B _ ^ Iç Ege, Iç Anadolu ıle Do- Amsterdam Y ğu Anadolu'da kar yağış Brüksel Y atan diğer yerterde ıse P a y ~ yağmur şeklınde olacak. r a n a ' 8 Belgrad PB 5 8 Sofya PB 6 7 Roma PB 13 Havasıcakhğıyurdunba- Bonn tı kestmlennde azalacak Münih 8 Atina Y 12 PB 8 Zürih PB 8 Şan Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflıs Kahire K B K PB Y PB K Y 1 7 -10 8 9 -1 2 17 Y 11 Taşkent Tafıran bulutlu Sısı t Çok bulutlu ı Yagmuriu ulu kar , Gok güruttulu C r U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada Kıbns'taki vartığı hukuk dışıdır, Türkiye Kıbns'ta haddinden fazla kalmıştır, Türk askeri yalla-barra (defol)" diyen adam (Talat) er-geç başbakan, "Türkiye kendi çıkaıiarı için Kıbns 'ı rehin tutuyor" diyen Türkiye düşmanı (Mustafa Akıncı) ise baş- bakan yardımcısı olacaktır. Hazır olun, çünkü da- ha sonra dünyaya şunu söylemeleri de kuvvetle muhtemeldir: "BizRumla anlaştık, AB'nin güven- likşemsiyesi altına girdik, Türkiye'nin garantisine fhtiyacımız yoktur, iptal edilsin." Böyle dedikleri zaman sizin yapabileceğiniz hiçbir şey yoktur... Bifmiyorsanız hatırlatayım, Mustafa Akıncı yakın geçmişte garanti antlaşmasına ihtiyaç olmadığı yolunda parti meclisine teklif götürmüş olan adamdır... ...Amerikanvelngilizdiplomatlanmandacıların sokak gösterilerinde -dünyada görülmemiş bir rezillikle- en önde yürürken seyirci kaldınız. Wes- ton, "Ey muhalefet birteşin ve Denktaş'ı devirin" derken bıyıkaltı güldünüz... Verheugen denilen sözde diplomat, Türk ordusu ve Denktaş'ı aşa- ğılarken suya sabuna dokunmayan sözler etti- niz... Sanki ilgisi varmış gibi "Görüşmeci kişi Denktaş'tır"dediniz. Denktaş kim? Size göre ba- sit bir görüşmeci. Cumhurbaşkanı Denktaş veya Sayın Denktaş demeye tenezzül bile etmediniz. Bu yoldan (seçimden önce mandacılara) dolaylı mesajlar verdiniz. ...Size bastıra bastıra Annan Planı'nı kabul et- tirecekler. 10 yıl içinde Kuzey Kıbns'ı Batı Trakya yapacaklar. Kıbns bir Yunan adası haline dönü- şecek... ...Demeçlerinizden anlıyorum ki, Annan Pla- nı'nın gerçek içeriğinden bile haberdar değilsiniz. Annan Planı'nın bir Sevr Muahedesi olduğunu sayfa ve madde numaralarını vererek ispat ede- cek durumdayım... Siz, Türk milletine hizmetten başka bir günahı olmayan Denktaş'la değil, Talat'larfa Akıncı'larla biriik oldunuz... ...Recep Bey seçime birkaç gün kala "Biz ne statükocuyuz ne de ver-kurtulcu" dedi. Statüko- cu sözü mandacıların bizlere, Türk milletine bağ- lı olanlara attığı bir çamurdan ibarettir. Aylar bo- yu ver-kurtulculara arka çıktıktan sonra, son an- da, laf ola söylenmiş "Ver-kurtulcu değiliz" sözü- nün kıymeti yoktur... ...Artık öyle bir noktadasınız ki, pişman olsanız da, vermek istemeseniz de, vermek zorundası- nız... Loizidu'ya ödediniz, fakat Güney Kıbrıs'ta 1963'ten beri tahrip edilen binlerce Türk evinin hesabını sormadınız... Lütfen sıkı durun, çünkü bu davalar için artık Avrupa'ya gitmeye de gerek yoktur. Annan Planı o tür davalan Lefkoşa'ya ge- tirmektedir. Bu plana göre Kuzey Kıbrıs'a nakle- dilecek on binlerce Rum, eski mallannı 30 yıl bo- yunca kullanmadıklan gerekçesiyle Kuzey Irak'ta- ki yönetimi dava etme hakkıyla teçhiz edilmiştir. -Bakınız: Annan Planı, orijinal Ingilizce metin, say- fa 132, madde 21-... ...O çok begendiğiniz, temel olabilecegini söy- lediğiniz Annan Planı'ndaki bu müstakbel felaket- lerden haberiniz var mı?.. ...GüneydekiTürkmallan Rumlara kalmıştır. Ku- zey'deki eski Rum malları da 30 yıllık aradan son- ra Annan Planı'yla Rumlara iade edilecektir. -Ba- kınız: Annan Planı, orijinal Ingilizce metin, sayfa 130, madde 16, sayfa 132, madde 20- ...önce 100 bin dolayında, sonra en az 200 bin Rum Kuzey Kıbrıs'a nakledilecek. -Bakınız: Annan Planı, say- fa 55, madde 6-... Rum nüfusu Türk nüfusunu aşacak... Bu Rumlar, Kuzey Kıbrıs'a yerleştikten 6 ay sonra seçme ve seçilme hakkı elde edecek. -Bakınız: Annan Planı, sayfa 54, madde 3- Böy- lece Kuzey Kıbns da kısa sürede Rumlaştırılacak. Kuzey Irak'taTürk halkı olarak bir varlık kalmadık- tan sonra, siz, neye dayanarak bir Garanti antlaş- masından veya Türkiye'nin stratejik çıkariarından söz edebileceksiniz? Işin başında teslimiyetçilik güdenlerin sonunda direnecek takati mi kalır?.. ...Yazdıklanmın sizi etkilemeyeceğini biliyorum. Böyle bir talebimdeyok... Etkilensenizbile, artık çok geç, dönülmez akşamın ufkundasınız... ...Biz, Kıbns Türkleri, dünya tarihinde ilk kez, kendi devletinden vazgeçen bir halk olarak bili- neceğiz, bunun utancı içindeyim. Türk tarihi bizi affetmeyecektir. Sizi, hiç affetmeyecektir. Zaferi- nizi saygılarımla kutlanm. • • • Yukandaki çarpıcı paragraflar, 4 sayfa, sık sa- tırla yazılmış, 15 Aralık 2003'te Dışişleri Bakanı Gül'e Lefkoşa'dan postalanan bir mektuptan alındı. Mektubun altındaki imza, yıllannı 1950'ler- den beri Kıbns Türklerinin bağımsızlığına, KK- TC'ye hizmete ve anavatan Türkiye'ye bağlılığa adayan bir isme ait: Fuat Veziroğlu. Evet, Dışişleri Bakanı Gül (RTE ile baş başa ve- rip) ektiklerinizi biçme arifesindesiniz. Bakalım, biçebilecek misiniz? İHD Cenel Baskanı öndül: Öldürülmekten ve coptan korkmuyoraz tstanbul Haber Ser- visi - Türkiye'de, insan haklan konusunda yaşa- nan ihlallerin engellene- bilmesi için toplumun bilinçlendirilmesi ge- rektiği belirtildi. tstanbul Bilgi Üniver- sitesi tnsan Haklan Uy- gulama ve Araştırma Merkezi'nce sürdürülen "tnsan Haklan Akti- vizmi" başlıklı etkinlik- lerin "Türkiye'de In- san Haklan Aktiviz- mi" konulu 5. semineri yapıldı. Seminerde konuşan tnsan Haklan Derneği (tHD) Genel Başkanı Hiisnü Öndül, hiçbir devlet ve siyasi eğilim- le bağlantılı olmadıkJa- nnı vurgulayarak "Fa- aliyetlerimizi de açık olarak yfirûtüyoruz. Sadece gerçekleri söy- lüyoruz. Coptan ve öl- dürülmekten de kork- muyoruz. Kesinlikle hükümetlerin siyasal renklerine göre tavır almıyoruz. Oyle olsay- dı sol hükümetler işba- şına geldiğinde, onla- rın insan haklan ihlal- lerini göz ardı eder- dik" diyekonuştu. •• • Dünya Bankası OIB'ye sert çıküMURAT KIŞLALI ANKARA - Dünya Banka- sı'nın, Özelleştirme tdaresi Baş- kanhğı'ru (ÖÎB) "Şimdiye ka- dar doğru düzgün özelleştirme yapamadınız" diyerek eleştirdi- ği öğrenildi. Batıka, ÖtB'nın da- nışman tutma sürecinde "zaafi- yet" bulunduğunu belirterek özelleştinnede idareyi by-pass edecek bir yöntemle "Her özel- leştirmeyi tek bir danışman vürütsün" önerisinde bulundu. ÖtB'nin, özelleştinnelerde da- nışman tutmasında sıkıntı yarat- tığı için Kamu îhale Yasası'ndan muafiyet istedıği görüşmelerde, Dünya Bankası'ndan ÖtB'ye çarpıcı bir yanıt geldi. Dünya Bankası yetkilileri mevcut mev- zuatın özelleştinnelerde danış- man tutulması için yeterli oldu- ğunu, aksamalann OtB'den kay- naklandığını belirterek "Özel- leştirmede yer alacak yatınm bankası danışmanlarının bu süreci biitünüyle kontrol etme- leri, hem bu danışmanlann hem de hükümetin çıkarına- Tekel'in özelleştirilmesine dava ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tek Gıda- îş Sendikası, 20O2'de kamuya 263 milyon dolar katkı sağlayan Tekel'e ait Alkollü tçecekler Sanayi ve Ticaret AŞ'nin, yansı peşin 292 milyon dolara Nurol-Limak- Özaltın-TÜTSAB girişim ortaklığına satılmasına yürurlüğün durdurulması istemiyle iptal davası açtı. Alkollü tçecekler'in 245 milyon dolan duran varhk, 133 milyon dolan stok olmak üzere toplam 378 milyon dolarlık da varlığı bulunuyor. Tek Gıda-tş Sendikası yaptığı yazılı açıklamayla, Tekel Alkollü Içecekler'in satışı sonucu "büyük bir kamu zararının ortaya çıkacağını" belirterek şirketin değerinin çok altında bir fiyatla özelleştirilmek istendiğinı bildirdi. Sendika idari işlemlerde temel unsurun "kamu yaran ve işlemlerden dolayı kamu zararının ortaya çıkmaması olduğunu" kaydederek iptal davasımn açıldığını bildirdi. dır" dedi. Dünya Bankası'nın önerilerinde şu noktalara dikkat çekildi: • Uygulamada tek bir lider mali-danışman tutup, bu lıderin diğer gerekli danışmanhk hız- metlerini bir araya getirmesini sağlatmak yerine her iş için ayn ayn danışman tutuluyor. • Yatınm bankalan gibi özel- leştinne danışmanlan, özelleşti- rilecek şirketlere yönelik aynn- tılı raporlan hazırlamaktan ve özelleştirme satışını yürütecek belgeleri tamamlamaktan so- rumlu tutuluyorlar. Bu durumda söz konusu danışmanlann bu sü- reci bütünüyle kontrol etmeleri, hem bu danışmanlann hem de hükümetin çıkannadır. • Yapılacak en iyi uygulama özelleştirmeyi yürütecek yatınm bankasının, avukatlar, sektör uz- manlan, diğer özel uzmanlar gi- bi tüm gerekli diğer danışmanla- n bizzat tutması, maliyetlennı karşılaması ve yönetmesidir. • ÖtB'nin danışman tutma- sında bazı zaafiyetler bulunuyor. Bu zaafiyetler danışmanlann en iyi tavsiyeyi vermemesine. ye- tersiz ön hazırhk yapmalanna ve etkili önerilerde bulunmamalan- na neden oluyor. Bu da ideal ol- mayan özelleştirme sonuçlanna ve ÖtB'ye verilen desteğin ye- tersiz kahnasına yol açıyor. i/ Danışman tutulmasmda sa- dece başan primine dayalı bir ödeme yapıldığı durumlarda da- nışmanlar gerekli fakat pahalı hazırhk çahşmalannı yapmaktan ve hukuk firmalan gibi pahalı dış danışmanlar tutmaktan kaçını- yorlar. Yeraltı hücrelerine sevkler başladı D TİPİ PROTESTOSU - tnsan Haklan Derneği tstanbul Şubesi üyeleri, Sultanahmet'te oturma eylemi yaparak F tipi ve D tipi ceza- evlerindeki tutuklu ve hükümlülere yönelik tecridi protesto etti. İHD Genel Başkan Yardımcısı Eren Keskin, "Sevkler sırasında havasız araçlarla nakilleri yapılan tutukluların elleri arkadan kelepçelenmiş ve cezaevi girişinde 5 saat bu şekilde bekletilmişlerdir" diye konuştu. ALPERTURGUT HtLAL KÖSE Tutuklu ve hükümlü yakın- lan, insan haklan sa\ r unucu- lan ve hukukçulann, F tipi ce- zaevlerinden daha kötü koşul- lara sahip olduğunu öne sür- dükleri Diyarbakır D Tipi Özel Yüksek Güvenlikli Ce- zaevi'ne sevkler başladı. "Yeraltı hücreleri" ve "Mezar tipi cezaevi" olarak adlandırdıklan D tipi ceza- evinde insan faktörünün göz ardı edildiğini savunan tutuk- lu ve hükümlü aileleri, tecrit uygulamalannın artarak süre- ceğini ıddia ettiler. Diyarbakır E Tipi Ceza- evi'nde kalan 84 tutuklu ve hükümlü, yaklaşık bir hafta önce yapımı sona eren D tipi cezaevinenakledildi. Sevkle- rin ardından cezaevini gezen hukukçulann gözlemlen şöy- le: "Tutuklu ve hükümlüle- rin paralannın alınıp kredi kartı verilmesi, yemek ge- reksinimlerinin tam karşı- lanmaması, sıcak su veril- memesi, el radyosu, kitap ve defterlerin iade edilmemesi, havalandırmaların ıslak ol- ması..." Belediyede dini nikâh, Milli Görüş geleneği Yurt Haberleri Servisi - Şeri- atçı Anadolu'da Vakit gazetesi, laiklik ilkesini çiğneyerek resmi nıkâhla birlikte imam nikâhı kı- yan Şanlıurfa Belediye Başkanı Ahmet Bahçıvan'ın uygulama- lannı savundu. Çifte nikâhın Va- kit'in ileri sürdüğü gibi 40 yıl ön- ce değil, 1993'ten itibaren baş- kanlık yapan Ahmet Bahçıvan ve belediyede üslenen Milli Genç- lik Vakfi yöneticilerince başlatıl- dığı da ortaya çıktı. Vakit gazetesi dün "Nikâh düşmanlığı" manşetiyle yayım- lanan sayısında Saadet Partili be- lediyedeki nikâha karşı çıkan ki- şilere saldırdı. 2 dönemdir bele- diye başkanı seçilen SP'Ii Ahmet Bahçıvan ıse uygulamanm "Ur- fa'da bir gelenek" olduğunu sa- vunarak şu iddialarda bulundu: "Resmi nikâhın kıyılmasının ardından salon yarım saat için ailelere teslim edilir. O sürede aileler tebrikleri kabul ederek ikramda bulunurlar.Y'a da baş- ka bir şey yaparlar biz karış- mayız. Üstelik salonda dini ni- kâhın kıyılması da en az 40 yıl- lık Şanlıurfa geleneğidir. Aynı türdeki nikâhlara bakanlar da valiler de katılmıştır." Bahçıvan'ın 40 yıldır devam ettiğini ileri sürdüğü uygulama- yı 1993'te göreve geldiğinde kendi başlattığı belirlendi. Bah- çı\ an uygulamayı bir zorunluluk haline getirirken Şanlıurfa Müf- tü Vekili Ramazan Aslan'ın "Vatandaşlar inançlan gereği böyle bir taleple bize başvuru- yorlar. Biz de bu talebe cevap vermek zorundayız" açıklama- lan ise gerçeği yansıtmadı. 1984 yılında tbrahim Halil Çelik'le birlikte Milli Görüşçü- lerin yönetimine giren Urfa Be- lediyesi'nde Milli Gençlik Vak- fı'nın şeriatçı yöneticileri de ör- gütlendi. Çelik'in ardından iki dönemdir belediye başkanlığı yapan Bahçıvan ise dini nikâhı bir dayatma olarak sürdürüyor. Yetkililer ise bu durum karşısın- da kayıtsızlığa devam ediyor. GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada bir yandan da çağrıştırdıklarına takıldım... Çamla kar karışınca insana neleri öğretmiyorlar ki! Bulutların rengi kirli beyaza dönüşünce tepede bembeyaz güneş belirdi. Ama nasıl beyaz. Tam kış güneşi. Çamların affını isteyip, yüzümde kar taneleri bir süre seyre daldım. Sanki güneşe kar yağıyordu. Arada geçen koyu bulutlar, hani fotoğ- raf çektirenle çeken arasına girdiğinizi son anda fark edip hızla çekilirsiniz ya, öylesiye oyalanma- dan yollarına devam ettiler... Çam ağaçlarının o iğne yaprakları, becerikli bir harmancının yabası olmuş, güneşi içine dolduru- yordu. Yaprak kümelerinin arası doldukça, yeşillerkay- bolmaya başladı. Derken, dallar usul usul eğildi... Hey gidi kar taneleri, her biriniz tek tek gramla da- hi ölçülemeyecek kadar hafifsiniz, ama hepiniz bir araya gelince, dalı neye çevirdiniz... Üst dallar usul usul alta doğru eğildi. Eğildikçe kimi kar kümeleri top top yere düşüyordu. Onlar düştükçe dallar sevindi, "Yükümüz hafifledi" de- diler. Ama gökyüzünden bir un değirmeninden akar gibi inen kar, düşenlerin yerini kısa sürede dolduruyordu. Bizim çam kümesi tümüyle beyaza bulanırken ait dallarda çevreden uzak bir kayıtsızlık vardı. Sordum: - Bakıyorum keyfinizyerinde. Rüzgârda sallan- mıyorsunuz, rüzgârı sallamıyorsunuz... Üst dallar biraz üstünüze eğilmedikçe zorlandığınız da yok. Neiş? "Bundan doğal ne var" dediler, "mademki on- lar üstte, tabii ki her şeyle yüz yüze gelecekler. On- lara bir şey olmadan bize de bir şey olmayacağı- na göre, niye kaygılanalım?.." Dibe vuran dallar Ertesi gün karyağışı durmuş, bizim çam küme- si usul usul silkelenip kendini bulmaya çalışıyor- du... Bunu seyretmek de kar yağışı kadar keyifliydi. Gece boyunca yağan kar, bizim dünkü ait dalla- rın üzerine de çökmüş, çoğu toprağa kadar eğil- mişti. Biraz tedirgın olabileceklerini düşündüm. Yok, yine rahatlar... "Hayrola" dedim, "sabahgü- neşle birlikte diri diri sallanacağınıza; kar kümele- rinin altında, toprağın üstündesiniz..." "Bu da geçer" deyip devam ettiler: "Bak dibe vurduk. Buradan daha aşağısı yok. Üstümüzdekiyük de gidince zıplar üste çıkanz, ha- vadaki yerimizi alırız. Ne var bunda!" Pek de öyle olmadı... Bütün karlar eriyip, dallar hafiflediğinde ait dalların beli dahada kamburtaş- mıştı. Dibe vurunca öyle zıplayıp yükselmek diye bir şey yoktu! Zaten dip, öyle zaplanıp üste fırlanacak bir yer de değildi. Kurumuş otlaria doluydu. Dallar, top- rağa sürünecek kadar eğildiği gün, otlar bunu "fe- laket günü" ilan etmişti! Yüzümü hafiften okşayan soğuk rüzgâr, yuka- rıda da dalların olduğunu söylüyordu. Dibe bak- maktan, dipte ne olur diye düşünmekten yukarı bakmaya zaman bulamamıştım... Üst dallar kimi küçük yan dalcıklarını kaybetmiş olsalar da kann ardından rüzgârın, güneşin keyfini çıkarıyordu. Sorsanız, güneşi onlar yarattı... öylesine pariı- yorlar. "Kolay bir hafta olmadı" dediler, "üstümü- ze bir karabasan gibi çöken kan taşıyıp, kınlma- dan ayakta durmak..." O sırada bütün dalları göv- desinde barındıran gövde kıs kıs gülüyordu. Ka- rın suyunu kökleriyle içmenin de hazzıydı, kafam- dakileri okumuş gibi seslendi: - Ben sağlam olduğum sürece alrtakiler, üstte- kiler, bütün dallar ayakta kalır. Kimi kırılır, kimi so- lar düşer ama, gövde sağlamsa mutlaka yerine yenisi çıkar. Bırak kimi dallar yapsın dallamalığı- nı, yeter ki gövde çürümesin! ankcum a ktv.ttnet.net.tr MEB'de kadrolaşma sürüyor ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in eğıtimdeki kadrolaşması sürüyor. Milli Eğitim Bakanlığı'nda başanlı çalışmalanyla tanınan ve uzun süredir bu görevi sürdüren Personel Genel Müdür Yardımcısı Ömer Turna, başka bir göreve atanmak üzere görevinden alındı. Atama kararlan, dün Resmi Gaze- te'de yayımlandı. Buna göre Milli Eğitim Bakanlı- ğYnda Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı olan Gazi Ünıyersitesi Eği- tim Fakültesi Smıf Öğretmenliği Anabilim Dalı Başkanı öğretim üyesi Doç. Dr. Ziya Selçuk'un gö- rev süresi 3 ay daha uzatıldı. Iğdır Milli Eğitim Müdürlüğü'ne Şevki Aydın getirildi. Devlet Hava Meydanlan Işletme- si Genel MüdürlüğüYönetim Kuru- lu üyesi Özhan Üzümcüoğlu, yö- netim kurulu üyeliğine yeniden atandı. Yalova tl Kültür ve Turizm Müdürlüğü'ne Cemal Ulusoy, Bi- lecik tl Kültür ve Turizm Müdürlü- ğü'ne Şahin Kurt getirildi. Adlı Tıp Kurum UçüncüAdli Tıp thtisas Kurulu Çocuk Sağlığı ve Hastahklan üyeliği göre\ini yürüt- mek üzere Doç. Dr. Nedim Saman- cı görevlendirildi. Ankara laikliğiıı simgesi ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Atatürkün Ankara'ya gelişinin 84. yıldönümü coşkulu etkin- liklerle kutlandı. Atatürk'ün Ankara'ya gelişinin 84. yıldönümü nedeniyle Kara Harp Okulu Komutanlığı so- rumluluğunda geleneksel "Atarürk Garnizon Ko- şusu" yapıldı. Koşuya Kara Harp Okulu Komu- tanlığı'ndan 600 öğrenci, Muhafız Alay Komutanlı- ğı "ndan 150 erbaş ve er, Genelkurmay Başkanlığı, kuv\'et komutanlıklan ve Jandarma Genel Komu- tanlığı ile Ankara garnizo- nundaki biriik, karargâh ve kurumiann flamacılan katıldı. Birlikler daha sonra Ka- ra Harp Okulu Bandosu eşliğinde tören geçişi yap- tılar. Harp Okulu Cadde- si'nden Genelkurmay Başkanlığı Kavşağı'na kadar marşlar söyleyerek uygun adımda yürüyen birlikler, buradan koşuya başladı. Atatürk Bulvan'ndan Anıtkabir güzergâhına doğru yapılan koşuda, bü- yük boyAtatürk posteri ve Türk Bayrağı taşıyan Har- biyeliler, "Ne mutluTür- küm diyene" ve "Vatan sana canım feda" biçi- minde tempo tuttular. Bir- liklerin bu coşkusuna ka- tılan başkentliler de yol kenarlannda toplanarak Harbiyelıleri alkışladılar. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Atatürk'ün Ankara'ya gelişinin 84. yıldönümü nedeniyle ya- yımladığı mesajda. Anka- ra'nın Kurtuluş Şava- şı'nın zafere ulaşması ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruhnasında, konumu ve üstlendiği işlevle yaşam- sal rol oynadığını vurgula- dı. Cumhurbaşkanı Sezer dün Ankara Kulübü Der- neğiYönetim Kurulu Baş- kanı Bülent Kalıpçı, yö- netim kurulu üyeleri ve seymenleri de Çankaya Köşkü'nde kabul etti. An- kara Valisi Yahya Gür de, Büyükşehir Belediye Baş- kanı Melih Gökçek, 4. Kolordu ve Ankara Gar- nizon Komutanı Korgene- ral Ömer Keçecigil, sey- menler ve Ankara Büyük- şehir Belediyesı Çocuk Meclısi üyeleriyle Anıtka- bir'i ziyaret etti. TBMM Başkanı Bü- lent Arınç mesajında. Mustafa Kemalin Anka- ra'ya gelişinin, bütün dünyanın mazlum devlet- leri için yabancı boyundu- ruğundan kurtulma yo- lunda ilk bvılcımı yaktı- ğını kaydetti. Başbakan Recep Tay- \ip Erdoğan mesajında, Ankara'nın, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulu- şu ve ardından başkent i- lan edilmesinden bugüne kadar kaydettiği gelişme- lerle birlikte, bugün de sosyal, kültürel, ekono- mik ve siyasi hayatın mer- kezi konumunda olduğu- nu kaydetti. Okurlarımıza duyuru Kıbns ve Mannara bölgesindeki okurlanmız "Cumhuriyetin 80 Yılı" fasiküllerini saklayabilecekleri özel olarak hazırlanan klasörleri 24 Aralık 2003 Çarşamba gününden itibaren "Form" kayıtlannı > yaptırdıkları yerlerden alabilirler. Not: Diğer bölgelerin dağıtım tarihleri önümüzdeki günlerde yayımlanacaktır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle