27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAVFA CUMHURİYET 16 ARALIK 2003 SAL OLAYLAR VE GORUŞLER EYET/HAYIR OKTAY AKBAL Saddam Bir Adam! 'Avrupa Sosyal Modeli' ve Yeni Kamu Yönetimi... Dort tane sarayı vardı. Geceyi hangısinde geçirdi- ğı bılınmezdi. Ülkenin her alanında heykelı dikilmiş- t. Resimleri heryerdeydi. Son halkoylamasında yüz- de doksan dokuz destek almıştı. Zalimdi, acımasız- dı. Gencecik yaşında politikaya atılmıştı. Hapıslene, sürgünlere gitmişti. Sol bir parti olan Baas'ı kurmuş- tu. Tam otuz yıl tek başına egemendi... Sonunda bir yıkık yapının bodrumunda saçı saka- lı birbirine karışmış olarak yakalandı. Sevınenler mı çoktu, uzülenler mi? Ülkeye en ağır silahlarla, ta ok- yanus ötesinden gelmiş güçler bir zafer kazandıkia- nnı mı sandılar. Artık dırenmeler, karşı koymalar so- na erecek miydi? Bir adamın yakalanıp, saçı sakalı kesilip dünyaya "Işte o adamı ele geçirdik, şimdi adalet onun cezasını verecek" diye kendılerini coş- kulara kaptıranlara bilmem ne ad venlmelı? Sen kalk Amerika'lardan gel, uçakların, bombala- rın, filolann, askerlerınle bağımsız bir ülke olan Irak'ı ışgal et! Bir yönetimi devir, istedığin yerleri yık, ıste- diğin cinayetlerı işle, keyfine çıkanna uygun yeni bir Irak kurmaya çalış!.. Ama her gün birkaç askerin öl- dürulsün, her gün orda burda bombalar patlasın, iş- gal ettığın toprağın ınsanlan canını dişine takarak zorbalıklara karşı dirensin, savaşsın!.. Şimdi bayram mı ediyorlar? Bir adamı yakalamış- lar. Sekizaydıraradıklan bir adamı... Bitti mi herşey. Bitti mı kavga, başkaldırış? Artık Irak halkı Bush ta- kımına teslim mi oldu? Dünya efendisi olmaya kal- kışmış bıravuç zorba şimdi yeni avlar peşinde mi ko- şacak? Mademkı azılı düşmanlannı yakaladılar, artık daha ötelere el atabılirler; Surıye mı, Iran mı? Türki- ye zaten stratejik dost!.. Saddam Hüseyin kimdı? Bir adam, birinsan, bir zorba, birsavaşçı, birhalk kahramanı... Tarih ne yazacak? Onun bunun emrın- de olmayan tarih, ne yazacak? Ortadoğu'da bir adam çıktı, otuz yıl dirençli bir yaşam sürdü, sonra ülkesi- ni zorla ele geçırenlere yenik düştü mü? Yoksa bir ışık yaktı, umutsuzlara umut oldu, kendi gitti ama o ba- ğımsızlık ateşı daha da güçlendi mi? Zaman kimsenin dostu değildır. Bugün senındir, ha- di yann da senın olsun. Ama yannlar uzun sürelidir. Bugün ayıplanan, kötülenen, bugün cezalandınlan, bugün yargılanan, bugün asılan, öldürülen, günün bi- rinde kahramanlaşır, destanlaşır... Nice diktatör, dik- tatör taslakları gelıp geçti. Adları bile kalmadı. Yap- tıklan, yarattıkları acılar bile unutuldu. Ama bir ülke halkının iyıliğine, mutlulukarayışınaöncülüketrnışolan- lar hıçbır zaman unutulmadı. Gelecekte Saddam'ın nasıl anılacağını bilmek zordur. Bugünden kesın yar- gılara kalkışmamalı!.. Hangi yönden bakarsanız bakın, Saddam öncelik- le bir 'adam'dı. llhan'ın arada birandığı 'cüdam'lar- dan degildi. Dev güçlere meydan okudu. Yalanlannı kanıtladı. Zorbalıkla ülkesıni ele geçiımek isteyenle- re ve geçirdiklerini sananlara gücünün yettiğince dı- rendı.. Sekiz aydır Irak'takı gerilla eylemlerinın arka- sında o mu vardı, başkası mı? Irak'ta yüregınde bağımsızlık ateşini duyan yeni Saddam'lar çıkmışsa nıye şaşmalı? Savaşarak ülke- sini kurtarmak isteyen genç öncüler niye çıkmasın? Saddam'ın yaktığı ateş elbet alevlenecektir. Bunu hep göreceğız. Evet, Saddam biradamdı. Yüreklı bir adam. Ülke- sinin zenginliklerini binbır yalan üreterek dev gücüy- le işgal edenlere karşı direnen bir adam. Yann tarih boyle yazacak... Milli Eğitim Bakanlığı'nın alt kuruluşlanıun yerel yönetimlere devrinin tarikat okullarını ve eğitimin dinselleştirilmesini de destelder nitelikte olması, laikJik ve kamusal eğitimi zedeleyebilecektir. TomrİS ÇAVDAR Endüstri Yüksek Mühendisi A vrupa Birliği'nin bir yönüyle sosyal devletler ve ulus- dev- letler bütünleşmesi olması bel- kı de üzerüıde en az vurgu ya- pılan niteliğidir. Bu bütünleş- menin en önemli öğelerinden olan 'Avrupa Sosyal Modeli'nin temel nitelikleri arasın- da kamunun ağırlığı ve sendikalı çahşanla- nn oranının yüksek oluşu da yer almakta- dır. Bu nedenle kamuoyunda "Kamu Yöne- timi Refonn Vasası" olarak bilinen yasa tas- lağının öngördüğü felsefe, Avrupa Sosyal Modeli'nin öngördüğü yapı ve ölçütlerle de uyumlu değildir. Her şeyden önce yasa taslağı 'Temel İnsan HaJdan' arasında yer alan eğitim. sağlık ve benzeri hizmetleri bir hak olarak görmejen ve bu nedenle de in- san haklannı yadsıyan bir anlayışın ürünü- dür. Bilindiğı gıbi yeni-liberal (neo-liberal) anlayış küreselleşmeye dayalı pek çok ye- ni kavramı da gündeme getirmiştir. Bu ço- ğu kulağa hoş gelen ve birer yeniiik olarak gündeme gelen kavramiar arasında yerelleş- me, yerinden yönetim ve ademi merkeziyet- çi (merkez yokluğu) yetki devri, yönetişım, performansa dayalı yönetim en belli başlı- lanndandır. Bu kavramlann çalışanlar açısından an- lamı ise daha çok iş güvencesinden yoksun çalışma. düşük ücret, sendikasızlaştırma, tam çalışma (ıstıhdam) yoluyla elde edilen kazanımlann yitirilmesi biçimindedir. Yi- ne aynı kavramlann kamu yönetimi açısın- dan anlamlan en temel hizmetler için daha az kaynak aynlması, kamusal hizmetlenn yü- rürülmesinde ulusal, kamusal, toplumsal yarar gibi olgulann kamusal hizmet anlayı- şından anndınlmasıdır. Bu olgulann yeri- ne ulus ötesi kuruluşlara kaynak ve yetkı dev- n amaçlanmaktadır. Yine bu kavramlar arasında yer alan 'bil- giçağı' ve 'bilgitoplumu' ise bilgıye erişım- de verimliliği arttıncı etki yapmakta ancak yukanda sayılmakta olan sakıncaları ve olumsuzluklan gidermede etkisiz kalmak- tadır. Bu sürecin öngördüğü 'şeffaflık (say- damhk)' aslında yeni yasada öngörülen tef- tiş kurullannın ortadan kaldınlması yoluy- la bağımsız denetim kunım ve organlannın ortadan kaldınlması ve kamusal hizmetle- rin her türlü denetimden yoksun bırakılma- sıdır. 'Performansa DayahYönetim' özellik- le sendikalann katılırru ve toplu görüşme sü- recinden soyutlandığında çalışanlar arasın- daki dayanışmayı ortadan kaldırmakta, ça- lışanlan toplu ve ortak çalışma biçimlerin- den bireyciliğe, düşük ücrete. çaresizliğe ve yalnızlığa yöneltmektedir. Dolayısıyla bu anlayışın 'verimlüiğe' getirdiği katkıla- n bu sakıncalannı düşünerek dikkatle göz önüne almak gereklidir. Öncelikle ülkemizde kamunun ağırlığının AB ülkelerinin çok gerisinde olduğu gerçe- ği göz ardı edilmemelidir. Hatta yapılan ba- zı araştırmalarda kamunun ağırhğının AB ülkelerine oranla daha düşük olan ABD'nin bile gerisinde olduğu görülmektedir. Dola- yısıyla "Avrupa Sosyal Modefi"ne uyum açısından bu yasa bir reformdan öte bir yı- kım niteliğindedir. Bu nedenle aslında ya- sanın öngördüğü yeni-liberal (neo-liberal) anlayış AB'ye uyum amacı taşımamakta AKP Hükümeti'nin 'Acil Eylem Planı'nda var olan ve Dünya Bankası 'ndan aldığı 'Dev- let Reformu AmaçlT kredinin koşullan içe- risinde yer almasından kaynaklanmaktadır. Bu uyguJamanın gerçekleştirilmesi için AKP hükümetine 6-9 aylık süre tanınmıştır. Mılli Eğitim Bakanhğı'nın alt kuruluşla- nnın yerel yönetimJere devrinin tarikat okul- lannı ve eğitimin dinselleştirilmesini de destekler nitelikte olması, laiklik ve kamu- sal eğitimi zedeleyebilecektir. Yerel yönetimlere devredibnesi diişünü- len ve kapsamına giren bakanlıklar arasın- da Milli Eğitim, Sağhk, Sanayi Bayındırük, Tanm, Kültürve Turizm. Orman bakanhk- lan yer almaktadır. Aynca söz konusu ba- kanoklann dışında Köy Hizmetleri gibi ku- rumsal yapılar da kapsam içerisinde yer al- maktadır. Böylece ka\ nagını temel insan haklarından alan ve birer kamusal hak olan söz konusu hizmetierin tümû özeOeştirilmiş veher türhı güvencedenyoksun olacaknr. Öte vandan enerji ve madenkrin özefleştirihne- si gündeme getirihnekte ve kamunun yönet- sel ve denetim erki bu aianlardan da tama- men kakünlmaktadır. Bu yasa ile üikemızin belli başh A\Tupa Birlığı ülkeleri ile yönetsel açıdan benzer ve uyumlu olan üniter devlet yapısı büyük öl- çüde zedelenecektir. Yukanda sayılanJar bu yasanın bir reform değıl bir yıkım yasası olduğunun gösterge- leridir. Her şeyden önce ülkemizin öncelik- leri, AB'ye ve Avrupa Sosyal Modeli'ne uyumu açısından bir "Kamu Yönetimi Ya- sası"nın, reform niteliği taşıması için gere- ken yasada aşağıdaki öğelerin yer aJması zo- runludur: - Laik ve sosyal hukuk devletinin ilkele- rini gözeterek ulus-devleti koruyucu nitelik- te olmalı. - Kamu hizmetlerine, kamu kunım ve ku- ruluşlannın her türlü yenilenme ve yatınm giderlerine uygun olarak genel bütçeden aynlan kaynaklar arttınlmalı. - Planlama ve kamu hizmeri arasındaki bü- tünsellik göz ardı edilmemeli, özellikle ge- ri kalmış bölgelerdeki hizmetlerde bu bü- tünsellikten olabildiğince yararlarulmalı, - Çalışanlann iş güvencesini ve örgütlen- me özgürlüğünü destekler nitelikte olmalı. bu doğrultuda tam çalışmayı (tam istihda- mı) ve sosyal haklan zedeleyebilecek her tür- lü çalışma biçimlerine yönelik gerekli dü- zenlemeleri içermeli, - Içerdiği ulusal, toplumsal, kamusal ya- rar olgulan nedeniyle dar ve biçimsel ola- rak "performansyönetimi" anlayışıyla de- ğerlendinlmemeli, bu olgulan gözeten ka- musal nitelikteki değerlendirme ölçütlerin- den yararlanılmalı, bu doğrultuda kamu hiz- metlerinin verimlilik ve başanm (perfor- mans) ölçütleri arasında yer alan hizmet- lenn toplumsallaşması, yaygınlaştınlma- sı ve firsat eşitliği olgulannı göz önüne al- malıdır. Tartışma: Taassuba Saygılı Laiklik... Se>fettin ÖZYERAltmoluk L aik devlet. tüm inançlara aynı mesafede durma- lı mıdır? (30 Kasım Cumhuriyet, s: 2 Şükrii Uygtuıer). Sayın yazann KÜLTÜM • SANAT (02ii) an »9 7t bu yazısı, okuyacağınız bu yazıya neden olmuş- tur. Kısaca Ş. Uyguner, Cumhurbaşkanı Sezer, inançlara eşit mesafede kaldığı için "övgü" yaz- mıştır. Aynı tarihli aynı gazetede Zeynep Oral "Esintiler" köşesinde "Gonül, Fu-at'm sulan- na atılıp boğulmuştu. Sevgi, Urfa'nın orta ye- rindeen işlek me> danm- da, günün en kâlabalık saatlerinde babasuıın bı- çak darbeJeriylecan ver- mişti. Sonra, Şemse, Mar- din'de ailesi tarafmdan taşlanarak ölüme terk edilmişti... Diyarbakır'da Mar- dinkapı'da Kadriye öl- dürüidü. Kadrrve 16 ya- şında ya vardı ya yok- tu... Dayıoğlu ona teca- vüz etmişti. Kadriye ha- müevdi Ailenin namu- sunu kurtarmakağabe- ye düştü. Sokakortasın- da, kızkardeşi Kadri- ve'nin başuu taşia ezdi, sonra, önceden hazır et- tiği saürla doğradi™ Şim- di aile, öldürülen lazla- nmn değiL hapse düşen oğuOaraun derdinde." Emekli İstanbul Sav- cısı ve eski Jstanbul Mil- letvekili Hasan Basri Akgiray (Kaynak Yayın- lan, Gereği Düşünüldü s. 108)"Birgün,Ekiıüs (yem adı Demirkent) bu- cağıJandarma Karako- lu'ndan bir duyuru al- dun. Gerekli buyrukla- n verdim ve hemen dok- toria birükte yola çıkük. At sırtında beş saatlik yokuiuktan sonra olay yerine vardık. Irmağuı kr> ısında, ça- kıDar üzerine yatinlmış, 14-15 yaşlarında birlaz çocuğunun cesediydi ır- maktan çıkanlan. Kızm babası ile eşi olduğunu sonradan öğrendigim bi- rileri cesedin başunday- dılar. Önce onlann anla- tunlaruu (ifadelerim) at- dım. Menekşe'nin olay ye- rine yaklaşık 20 km. uzakîıktaki Peterek (ÇevreK) köyünden,dört çocuklu bir ailenin bü- yük kızları olduğunu, olay gününden üç gün önce evlendiğini, ancak gerdek gecesi, n-maktan su almak gerekçesi ile evden çıktığmı ve dön- mediguıi saptadım. Soruşturnıayıtamam- ladığımda,Menekşe'nin 14yaşmda olduğunu, ağ- layıp sızlanıpdirenmesi- ne karşm babasuun, iki keçi ve 15 lira başhk pa- rası karşıbgı,38 yaşında bir adamla everdiğini, Menekşe'nin kardeşle- rine ve arkadaşlanna. 'Ölürüm de o adama git- mem' diyerek direndi- ğûıi öğrendim... Babaya, neden bu kü- çük kıznu iki keçiye sat- öğını sorduğumda 'yok- sulluk' dedi ve ekledi: 'Zordaydım, geçinemi- yordum, hem zaten, Pey- gamber Efendimiz de Ayşa Anamızı dokuz ya- şında almamış mıydı? Ne var ki bunda suç ola- cak?' sözleri ile yanıtla- dı sorumu." Gönül, Sevgi, Şemse, Kadriye, Menekşe hep- si çocuk... Kendi aile- lerinin kör inançlann- dan dolayı öldürülmüş- ler. Laik devlet de inanç- lara eşit mesafede du- rarak katliam bekçiliği mi yapacak?.. Sanki bugünleri gö- ren devrimci "TBMM 30 Kasım 1925 tekke ve zaviyelerin ilgasma dair kanun" tartışmalannda. Rize Mebusu Ekrem Bey (30 Kasım 2003 Ay- dınlık s. 49) "Bundan sonra şeyh ve tekke adı kalmayacağuu gördüğü için mesut olduğunu" bildiriyor. Ve şöyle devam edi- yor: "Tekkeler şündiye kadaren iğrenç toplum- sal sahnelere yuva ol- muş, memleketin en buhranlı zamanlannda uğursuzve siyasaJ tahri- bat yapnuşlar, roller ov- namışlardır. Bunlar pa- dişahlara diyorlardı ki: Biz senin bendeniziz. Se- nin için her şeyi yapa- nz. Senin kulunuz, sa- na hizmet etme>e ama- deyiz. Padişah onlara di- yordu ki: 'Evet siz Al- lah'ın mutaber kullan- sınız.' Dola>ısr\la her iki taraf da birbirlerini memnun edecek cinayet işlemekte idiler. Tarih bunların en uğursuz cinayetlerini kaydeder. Arkadaşlar, bundan dolayı nıesu- dum. Lakin asıl mesutol- duğum diğer bir cihet vardır ki o da fikri ta- asup denilen bu vılanın tamamıyla bugün parça- lannıış ounasıdır. O ev- velce ne ise bugün o de- ğildir, o uzun müddet daha hürriyet havası içinde yaşama>acaktır. O şimdi kıvrananık. hır- layarak can çekişiyor. Bununla beraber tehli- kesini biraz daha muha- faza ediyor. Fakat Cum- huriyet"in çıkardığı ka- nunların satın ile onu tamamıyla öldüreceğiz ve bu suretle taasupiçin- de yaşayan milletlere ör- nek olacağız" der. Gönül, Sevgi, Menek- şe kör ınançlann aça- mamış çıçekleri. İnanç- lara eşit mesafede laik devletle mi yoksa Ata- türk'ün devrimci Mec- lisi kararlan ile mi laik devlet olunur?.. SSTKJE E DUZU AFM MIGBCS E EVLER H O U D A Y ^ L B SAĞCIAP STTE S4/«KCV AVŞAR EAfiftK'Û'V SJNEMA 74 6£VQĞLb AFH FttAŞ EEVOGLU AVŞARUAlf CEUBERUTAŞ ŞAFMK •OVCPL£X FJPYA ONEBONUS 5OTTEPÇ HAJJS Kfcjn ''_.A MıtACIK BOĞAZJÇI IfcCEPE KAHYA SBUıOHAVS «A9-AK AFM Pf»mcBS OfTAKO f AFM PR1S*CBS ZSMANBEV GA2 «»£ IK OSCAfl ŞüŞı^ KEMT Z.9UR*U ONCCITY OL«UM AMMA ARIPLE* RfcŞ>3£Y IÛAMA MET^ÛPOL AL*J*YA 3EIEDI/E •HKARAARUAOA UKAAA ATAON TO%VP tfKARA CINE6C*tf-JS MKARA DERYA MKARA M F T t O P O l 1 «MKARA MOVlECrfV IMKARA ODEON CI*4e>-EX (AMCAAA TUZEON |/«TA*-YAMEGAPCX_ *£i 36 55 1 S8£0664 1 652 01 9C 1 M i 2i 39 1 *62 2C2i 1 5S3 ** 32 1 5^2 CJ4 44 1 613 ••< ~ 1 249 25 24 1 516 2S60 i 662 96*0 " 61 6 20 08 ' 35~ 28 4â 337 80 82 1 *2$ 19 T5 I M2 60 30 1 2B5O6 9S ı 236 20 ""2 1 24~ 96 65 1 390 09 ?Q 1 24- S2 33 1 525 '4 44 1 S*6 9e 96 1 457 B1 *3 1 233 2^00 1 511 3983 219 16 00 ' 441 14 14 241 12 41 ' 229 96 ıs i 425 74 T S ' 431 B5 1S 356 06 07 1 541 13 32 1 2Î5 34M l £ T 0 - 31 15-1345-1615-184-5-21 15 30-14 00-1530-!9C*-2î 30 0O-13 30-'6 00-18 30-21 Û0 B5O-'9 15-21 45 f»-l 3 30-16 00-18 30-21 15 30-14 00-16 30-19 DÛ-21 15 00-13 30-16 00-16 30-21 15 ÖO13 3O-16 0O-18 3O-21 1E 45-1 20-" 30-' 30-1 3,30-1 2 15-1 GO-1 2Û0-1 30-1 2 15-1 30-1 2X ' 15-1 * T5-T6 45-19 1&-21.30 3 50-1650-1830-21 20 *3fr)6 30-19,00-21 » iOO-1630-1345-21 00 60O-1B.15-21 15CrC"^3.30 445-'" 15-1945-22 00 3 10-1550-*7 30-19 45-22 00 4.30-! 7 Û0- i 9 30-22.00 »00-16 30-19 00-21JO «30-1645-19 15-21 X *Q0-'€ 3O-190O-21 30 5 3O-7S 30-2- 00 3*5-16 15-18 45-21 15 Z -Ş-'4 45-17 15-19*5 21 45 1 »14 00-'8 30-19 00-21 30 SC-UUO-'Ç 30-19 OG-21 16 230-15 30-18 00-203C 4 15-16 30 18*5-21 15CCT23 45 2-0O-14 15-16 45-19 00-2* 15 2 15-U3O-1700-19 15-21 30 200-T430-16*5-1900-21 15 •"00-19 20-21 40 2.0O-M J5-'6-*5-!9 0!J-£f ÎS 1 30-' 2*5-1 2 15-1 30-1 2 15-1 0 55-1 40O-16 30-19 00-2' 30 5 15-18 00-20 30 4 SC-1 '1 00-15 00 21 30 * 00-16 X-i9 15-21 4$ 4 30-1'00-1S 15-21 30 6 00-21 05 2 15-K30 16*5-19 CO-I1 3C 3 0C-2G40 f AKTALVA AWTA!-YA i = ^ ^ BAUKESİRŞAN BANDVaiA 3ULEZ BODRUM ClN£U*fllNE BURSA *FM CAPREFOUR BURSA AFW Z.».F1^ PLAZ1 BURSA CINEDROMG ÇAMAKKALEAFM ÇOHUM QZDOĞANUW OBâDJAFU DtVARBAKIR OneAiAİL OtYARBAKIR D<LAN EDIFVC CARMEN FETMYE MAVAL 0EBZE 2INELANC ISK£M)ERUN SfTE »SPAfiJAAFM tMHBOflNOVAAFM IZMİn KAftŞİYAKA 0ENİ2 C M R KIPA cihecrrv (ZMTTBE.SA KJUfUŞMETRO KAVSt«KASSeR(A <3 s'2 05 43 241 22 65 715 0i --9 31 T OOCi 152 83 00 225 *5 60 22' *8Û6 214 10 66 221 33 04 252 52 34 222 31 6C 21350 85 612 13 14 6*1 6" 51 6 U 3 8 65 224 17 88 373 73 20 712 07 '3 381 64 61 386 56 88 323 0' 6' 221 77 ^0 223 11 53 KJBflB UAÛOSA 5AU.EP1A 365 12 '0 KjnCLARElJ CNE PLAZ* KOKYA KEN" KOffVA MASERA KUTAMYA MCTAŞ LİJLEBUROAZ PLAZA MANAVGAT KULTUB MANSA H0U.YWOO0 MEHSİH C£PSWEWAS) MUSPR04SES SAMSUN KO**AKPLEX SAHSUN PUANCT SfVASKLAS ŞUflF* E*«K UARCMN K#*C 5 NEMA&ı 2T4S2.SS 322A5 66 2*" 49 60 » 4 09 90 412 39 09 7*6 92 44 238 66*6 33100-7 431 24 71 231 68 90 224 12C1 217 13 13 22- "2 22 11 45-14 00-16 30-19 00-2-- 30CCT24 00 150O-iri5-193O-?1 50 13 00-'5 15-18 30-;- 45 ; T P Z I O 4 5 Î 2 0 0 - ' 4 3 0 - 1 3 3O-5- -5 11 00-13 30-16 00-18 30-21 OC CC723 3C 11 15-14 00-16 45-19 30-22 15 11 45-14 00-16 30 19 00-21 15 11 00-1400-1645-1915-2130 1145-T4 15-T645-19 15-21 45 11 40-'4 15-164S-19'5-22 00 V 30-13 30-15 3O-? 7 30-f 9 30-27 3C "2 00 14 "5-'6 30-1S 4S-2i CO " CO-13 3&-16 00-1B 3O-2i 00 •400-18CO-2- OflCTPZH 00 11 OÖ-13 30--6OO-1B 30-21 00 1045-13 15-15 50--B.25-21 10 ia OO-14 30-1- 00-19 15-21 30 i5i5-ia*5-2' 15CÇT-S4 00 19 00-21 15 12'5-U 30-17 00-19'5-21 30 11 30-H 00-16 3O-<9 00-21 15 1445-18 15-21.20-23 30 UÖO-1-3C £0 X 11 oc-"j )5-i5 4S-'doc-aa.x "2 00-14 3O'6 45-19 15-2*1 30 •2 00-14 30-17 00-19 15-21 30 ' i 45-1*00-1630-18 45 21 X 12 00-14 00-16 '5-'8 30-2' 00 11 45-14 00-'6 15-18.30-20 45 11 OO-133O--83O-21 30 SALlÇB^PflŞ EK 1600 1230-*SOO-1830-21 15 11 00-13 30-16 00-'8 30-r'CÛ 12 30- '5 30-1&30 2' 30 GENEL KURUL ÇAĞRISI MÜLKİYELtLER BÎRLİĞİ İSTANBUL ŞUBESt Yönetim Kunılu Ba§kaniığfndan Şubemızın Olağan Genel Kurul Toplantısfnın aşağıdaki gûndemı görûşmek üzere 1 7 Ocak 2004 Cumartesı günü, saat 11 .OO"de Mfll- İayelilerBırlıği istanbul Şubesı Konferans Salonu'ndayapılması. be- lırtilen günde çogunluk sağlanmadığı takdırde. ikınci toplantmın 24 Ocak 2004 Cumartesı günü. a\nı gündemle aynı yer \e saalte çoğun- luk aranmaksızm yapılması kararîaştınlmıştır. Demeğımızın Faali}et Raporu. Gelir-Gıder Tablosu. 2004-2005 Tah- mjnı Bütçesı Dernek Merkezımızde üyelenmıztn incelemesme hazır bulundurulmaktadır. Sayın üyelenmızın toplantıya katilmalan saygılanmızla rica olunur Işbu ılan metnı üyelenmıze teblıgat mahiyetındedir. YÖNETİM KURULU GEVEL KLHUL GÜNDEMİ 1 Açılış 2 Başkanîık Dnanı'nm seçımı 3. Saygı Duruşu 4. Vönetım Kurulu Faalıyet Raporu ve Denetleme Kurulu Raporu 'nun Okunması ve Görüşülmesı 5 Yönetim ve Denetim Kurulu üyelennın ayn ayn aklanması 6 2004-2005 Dönemı Bütçesının gönişülerek onaylanması 7 Yeni Yönetim Kurulu ve Denetim Kurulu asıl ve yedek üyelennın seçımı 8. Dılek ve önenler 9. Kapanış lcadi>e Caddesi 7/2 Kuzguncuk-İstanbul Tel: 0216-342 30 15-342 30 \2 CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ ARALIK AYIETKİNÜKLERİ (5) Cumartesi Söyleşileri "Tiyatromuzun Dünü, Bugünü, Yarını" Müjdat GEZEN (20 Aralık 2003 Cumartesi Saat: 15.00) Kitap Imzası: Müjdat GEZEN Yer: Cumhuriyet Kitap Kulübü Istiklal Cad. Zambak Sok. No: 4 D: 1-2 Beyoğlu/İSTANBUL Tel: 0212 252 38 81-82 Etkinlikler Koop-C tarafmdan düzenlenmektedir. Ücretsiz ve herkese açıktır. Kafeteryamız pazar dahıl her gun saat' 10 00 - 21 00 arası açıktır PENCERE Acayip Şiirler.••• Insanoğlu (ya da insankızı) yaşamdan ders almı- yor, şimdi Saddam yakalandı ya gazeteler baştan aşağıya kahve falına benzer yorumlarla dolu... Birisi çıkıp sorsa: - Daha önce yapılan yorumların hepsi fos çıktı, sakın bunlar da fos çıkmasın?.. Kim dinler, kim anlar!.. Vatan Başyazan Güngör Mengi gazetenin ka- pıcısına Saddam'ın yakalandığını haber verince, adam demiş ki: "- Duydum abi, hayıriısı olsun, inşallah Bush da yakalanır." En doğru yoaım bu!.. • KKTC nedir?.. Şimdiye dek ne Avrupalısı tanıyordu, ne de Ame- rikalısı; KKTC şimdi kıymete bindi... Meğer141 bin seçmenin, 41 buçuk maşallah, dün- ya çapında değeri varmış; ABD'sinden tut, AB'si- ne dek seçimin içinde idiler; seçimden sonra da ne yorumlar, ne yorumlar; meğer ne devletmiş bu KKTC... Son seçimle öğrendik ki KKTC çok önemli ve ba- ğımsız bir devletmiş... Siz tanınmadığına bakmayın!.. • Cansever Eyüboğlu'nun hazırladığı "Unutul- mayan Acayip Şiirier Antolojisi" (Akdeniz Yayıne- vi) sayfalannı karıştırırken günümüze uygun birsü- rü dizenin çetelesini tutmaya başladım... Arif Damar'dan bir örnek vereyim; şiirin adı da pek güzel: "YeriiDokuma"... "Senin ipliğin pazarda, benim bezim hürriyet tezgâhında dokunur ha bire dokunur ha bire dokunurha dokunur" Peki, kime dokunur?.. Dokunulmazlık üzerine yolsuzluk tezgâhını Mec- lis'e sermiş AKP'ye dokunur. • 'Kanal D' bir yarışma düzenledi; adı "Pop Star Yanşması!.." Her şey yolunda giderken yanşmaya katılanlar arasında bir şarkıcının katil olduğu orta- ya çıktı... Katil şarkıcı Bayhan seyircilerin ve izleyicilerin al- kış kıyamet gözdesi oluvendi... Biz katilleri sever miyiz?.. Derler ki: "- Suç öldürende değil, ölende..." ölene beddua edilir, kimbilir ne yapmıştır da öI- dürenin hayatını yakmıştır... Eldetespih, yumurtatopuk, hapishaneavlusun- davoltaatan '/cunban'aherkesacır; kaderutansın!.. "Unutulmayan Acayip Şiirler Antolojisi"ndek\ dizelerinde Ümit Yaşar Oğuzcan diyor ki: "Kalbime girdin Koynuma girdin Kanıma girdin Işte öldüm Mezanma da girsene" • Günümüz koşullarına pek uygun iki acayip şiir daha sunmak istiyorum; ikisi de rahmetli Can Yü- cel'in kaleminden... Birincisinin adı "Menopoz": "Yardımı kesildiya 'Amerikan Dostluğu'nun Gençler kendinize mukayyet olun! Kime saldıracağı belli olmaz haaa Âdetten kesilmiş kibar orospunun" Ikincisinin adı "Bayramlık": "Koyunlar keçiler ve koçlar için Ne kadar bayramsa Kurban Bayramı Bu barış varya, bu banş Cephedekiler için o kadar banş" Okurlarınııza duyuru "Cumhuriyetin 80 yüı" fasiküllerini saklayabileceğiniz özel olarak hazırlanan Klasörlenn dağıtımı, Aralık 2003 son haftasından itibaren bölgesel olarak yapılmaya başlanacaktır. Aralık 2003 son hafiasında hangi gün hangi bölge dağıtımı yapılacağı konusunda da aynca duyuru yapılacakhr. KUTLAMA Spor Servisi Editörü Özgüp Özkü " Şipin Özkü CYılmaz) pazar günü yaşamlarını birieştirdiler. Cumhuriyet ailesi olarak hem genç çifte, hem de Özkü ve Yılmaz ailejerine sağlık ve mutluluklar dileriz. CUMHURİYET ÇAL/ŞANLARI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle