Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 14ARALIK2003PAZAR
SAGLIK
Reçetesiz satılan ilaçlann reklamları nedeniyle en masum ilaç bile zehirleyebilir
Üaçlar 'zehir' olmasınEYLEMÜÇOK
Reçetesiz satılan ilaçlann reklamının, ilaç ze-
hirlenmelenni arttıracağı belırtildi. Uzmanlar,
*en masum görünen ilacın dahi zehir yerine ge-
çebüeceğine" dıkkati çekerek bilinçsizce kulla-
nımı arttıracak ilaç reklamına karşı çıktılar.
Türkiye ilaç sektöründe yaklaşık l milyardo-
larlık bir reklam pastasının olduğunu belirten uz-
manlar, yönetmeliği. pazar paylannı arttırmak
isteyen ilaç şırketlennın ve pastadan pay almak
ısteyen medya patronlannın istediğini belirtti.
Sağlık Bakanlığı'nın l Aralık'ta yürürlüğe
koyduğu "Beşeri Tıbbi Ürünlerin Tanıüm Faali-
yederi Hakkındaki Yönetmefik"e göre hekim ve-
ya dışhekımi tarafından teşhis konmasına, re-
çete yazılmasına ya da tedavinın izlenmesine ge-
rek olmayan ilaçlann reklamı yapılabılecek.
Ancak hangi ilaçlann reklamının yapılacağı,
GÖREVLİ BAŞINA
400 REÇETE
SSK Okmeydanı
Hastanesi Başhekimi Dr.
Fuat Hızlı çokfazla
kuyruk olmadığım iddia
ederek, "Hastanemiz
günde 4 bin reçetenin
ilaçlarını hazırlıyor.
Eczanede 10 tane böliim
var ve bu bölümlerde
bulunan gÖrevlilerden
her biri 400 reçeteye ilaç
hazırlıyor. Sağlık
Bakanlığı eleman alacak,
alınırsa 15 bölümde 15
kişi çalıstırırız; hasta
ilacını almak için akşama
kadar değil de öğlene
kadar bekler " diye
konuştu. Hızlt, hastanede
ilaç olmaması
durumunda hastaları
anlaşmalı eczanelere
gönderdiklerini savundu.
ILAC SENDIKASI: YAN ETKİLERE DİKKAT
İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası
Yönetim Kurulu Genel Sekreteri
Tandoğan Tokgöz, 1362 sayılı
tıbbi ürünlerle ilgili yasanın
piyasadaki ilaçlann reçetesiz
satılmasını yasakladığını belirterek
şunları söyledi: "Bugün marketlerde dahi
ilaç satıhyor. Yeniyönetmelikte hangi
ilacın reçete ile hangisinin reçetesiz
satılacağı belirsiz. O nedenle
bunları konuşmak için erken.
Ancak aspirini ele alırsak, bu
piyasada marketlerde satıhyor. Ama
en sağlıklı kişide yan etki yapabilir.
Yönetmelik AB 'ye uyum yasaları
çerçevesinde çıkanldu AB üikelerinde
reçetesiz satılan ilaçlann reklamı
yapılabiliyor."
hangisinin yapılmayacağı belirtilmiyor.
İstanbul EczacılarOdası Başkanı ZaferKap-
lan, yeni yönetmeliğin toplum sağlığını tehdıt
eden uygulamalara yol açacağını belirterek söz-
lerini şöyle sürdürdü: "Bifimsd açıdan en ma-
sum görünen ilaç bile farmakolojik (ilaç bilimi)
anlamda zehir niteliği taşıyor. Reklamı yapılan
ilacı halk doktor önerisi olmadan ve ilaç etkile-
şimlerini bilmeden alacak. Bu masum görünen
Uaçlar kullanılan diğer ilaçlarla etkileşime geçe-
rek ciddi zehirlenmelere yol açabilecegi gibi has-
taük tablosunu da altüst cdcbUir."
llaçta reklamın yapılmasını uzmanlann ve
toplumun istemediğını ifade eden Kaplan, "Bu
yönetmeliği ilacı üretenler, ithal edenler istiyor.
Dacın uzmanı olan eczacılaristemijor, hekimler
istemiyor.. halk kurbanhk koyun gibi bekliyor-
sa burada akıl egemenliğinden söz etmek nıiim-
kün değil" diye konuştu.
Kaplan, yönetmeliği, pazar paylannı arttır-
mak isteyen ilaç şirketlerinin ve reklam pasta-
sından pay almak isteyen medya patronlannın
istediğini söyledi.
istanbul Tabip Odası Başkanı Prot. Dr. Gen-
cay Gürsoy ise şöyle konuştu:
"Sağlık. kamuoyunun yanılma payının çok
yüksek olduğu bir alan. ABD'de 75 yaş üzeri ze-
hirlenme vakalannın yüzde 25'i ilaç zehirlen-
mesL Türkiye'de de ilaç kullanımına bağh zehir-
lenmeler oldukça fazla. Reklamın sağlık alanı-
na girmemesi gerekir."
Hastalar, muayene, ilaç, film, ameliyat için sabırla sıra bekliyor
Omür tüketen kuyruk
SEVCANÖZDEMtR
Hekimler ücret adaletsizliğin-
den, yurttaş ilaç bulamamaktan,
hastalar muayene olamamaktan,
hemşireler çalışma saatlerinin
uzunluğundan şikâyet ederken
AKP hükümeti "Sağhkta Dönü-
şüm ProgramT ile sağlık alanın-
daki sorunlan çözdüğünü savu-
nuyor. Yurttaşlar ise SSK kuyruk-
lannda "Sabahuı köründe girdi-
ğimiz bu sıralarda beklemeyi ha-
ketmiyonız" diye hükümete tep-
ki göstererek yanıt veriyor.
Kuyruk erken başlıyor
Sabahın erken saatlerinde kuy-
nığa giren yurttaşlar. muayene,
ilaç, film, ameliyat için günleri-
ni, haftalannı, aylannı tüketiyor.
Yurttaşlar, SSK'nin devlet has-
tanelerine ücret ödememesi ne-
deniyle devlet hastanelerinde en-
gellemelerle karşılaşıyorlar, mu-
Yurttaşlar, SSK'nin devlet hastanelerine ödeme
yapmaması nedeniyle devlet hastanelerinde
engellemelerle karşılaşıyorlar. Şanslı olup
muayene olmayı başaranlar ise yine SSK
eczaneleri kuyruklanna giriyor...
ayene olanlar ise ilaç almak için
yine SSK eczaneleri kuyruklan-
na giriyorlar.
'Bunu hak etmiyoruz'
Şeker hastalığı nedeniyle SSK
Okmeydanı Hastanesi "nden ilaç al-
mak zorunda kalan Havva Şahin-
taş, önceki gün saatlerce randevu
almak için uğraştığını, dün ise sa-
at 07.30'da hastaneye geldiğini
anlatarak. "Saat 10.00'da ilacımı
yazdırdım.Bir saatilaç sırasından
numaraabnakiçin uğraşom.45 da-
kikadu" da Oaçlanmı almak için
bekJiyorum. Biz de bu devlet için
çaüşrvoruz, eviatyetiştiriyoruz, as-
ker yetiştiriyoruz. Bu sıralarda
beklemeyi hak etmiyoruz. Devlet
buna bir çözüm bulsun" dedi.
Yüksek tansiyon hastası Aslıhan
Okyar ise ilacını yazdırdıktan
sonra ilaç almaya eczaneye gitti-
ği zaman yaşadıklannı şöyle an-
latıyor: "Doktora ilacımı yazdır-
dıktan sonra, saatlerce eczane
önündebekkdim.'Doktorun yaz-
dığı ilaç yok' diyerekbaşkailaçver-
dler.Doktoraflaagösterdimve yaz-
dığı Bacm eczanedeolduğunuve ba-
na \ermelerini istediBir kâğrtyaz-
dı ve ben o kâğıtla gidip ilacımı
alabUdim."
Kolunda uyuşma nedeniyle Şiş-
li Etfal Eğitim ve Araştırma Has-
tanesi'ne sevk alan Nazmi Çetik
ise ~De\1et hastanesmdeişterim da-
ha kola\ olur diye sevkaJdım. Mu-
ayeneokhıktan sonra fıhn çekihne-
si gerekhordu. Aneak. SSK. dev-
let hastanelerine para ödemediği
için beni tekrar SSK'ya gönderdi-
ler. Buradan da 19Ağustos2004'e
gün verdiler" diye yakındı.
'Çile ne kadar sürecek'
"Buçiledahane kadar sürecek"
diye ısyan eden konfeksiyon işçi-
si Şaban Göknur, "Çahşan in-
sanlar bir gün izin alabtlivor. On-
da da muayene mi olsun ilaç mı al-
sm_ Bunabir çözüm bulunsun"dı-
ye konuştu.
Kliniklerden birinde görevli
bir hemşire ise 24 saat nöbetten
sonra, ertesi gün çalışmaya devam
etiklerini belirterek "Bu koşul-
larda çahşarak ne hastanın sağ-
hğı için bir şeyler yapabiliriz, ne
de sağhkh kalabiliriz"* diye ko-
nuştu.
Köy köy dolaşılarak kızamığa
savaş açıldı
2010'a dek sürecek kampanya için Türkiye geneünde
100 bini aşkın personel görevlendirüdt
Diyarbakır'da 1100 kişili ekip oluşturuldu.
DIYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) -
Türkiye'de her 100çocuktan5"ininölümü-
ne yol açan kızamık hastalığının ortadan
kaldınlması için başlatılan seferberlik tüm
hızıyla sürüyor. Yüzlerce kışıden oluşan
sağlık ekipleri gidilmemiş köy okulu, aşı-
lanmamış çocuk kalmaması için çaba sarf
ediyor.
Sabahın ilk ışıklarıyla
Türkiye de 9 aylıktan 15
yaşına kadar 20 milyon ço-
cuğun hastalığa karşı bağı-
şıklanması amacıyla Sağ-
lık Bakanlığı ve ÛNICEF
tarafından başlatılan kam-
panya 2010 yılına kadar sü-
recek. Kampanya için yurt
geneünde 100 bini aşkın
personel görevlendirilirken
Diyarbakır'da 1100 kişilik
ekip oluşturuldu.
Aralannda doktor, hem-
şire ve sağlık memurlannın
bulunduğugörevliler, bir ön-
ceki akşam geç saatlere kadar yapılan plan-
lama doğrultusunda sabahın ilk ışıklanyla
yola koyuluyorlar. Bir doktorun başkanlık et-
rıği ekip belirlenen köy okullanna giderek
çocuklan aşılıyor.
Sağlık müdürlüğü uzmanlannca da dene-
tim altında tutulan ekiplerden gelen tüm bil-
giler Dicle Üniversitesı bünyesindeki "Aşı
Sonrası İstenmeyen Etkiler İ/Jeme Merke-
zi"nde değerlendiriliyor.
Kampanya kapsamında gidilen köylerden
biri de Diyarbakır'ın Çınar ilçesine bağh
Avdalı Köyü İlköğretim Okulu oldu.
Diyarbakır'ın sosyal ve ekonomik olarak
en geri bölgelerinden Karacadağ'ın etekle-
rindeki 457 nüfuslu köydeki bu 8 derslikli
okulda civardaki 14 yerleşim biriminden
211 kız ve 470 de erkek olmak üzere top-
lam 681 öğrenci eğitim görüyor. Öğrenci-
lerin 429'u taşımalı eğitim sistemiyle diğer
köylerden taşınıyor.
Kampanya kapsamında
gidilen vertorden biri de
Diyarbakır'ın Çınar
ilçesine bağb Avdab
Köyü Üköğretim Okulu.
Çevre köylerden
gelenlerle toplam 681
öğrencinin okuduğu
okuida öğrenciler
uzmanlann gözetiminde
tek tek aşılandı.
Aşı kartları
dağıtılıyor
Köy okuluna ulaşan sağ-
lık ekipleri önce öğrencile-
rin kızamık hastalığıyla il-
gili deneyimlerini dinledik-
ten sonra aşının yararları
hakkında bılgı verdi.
Ardından sınıf öğrerme-
ni gözetiminde tek tek adla-
n okunarak aşılanan öğren-
cilere aşı kartlan dağıtıldı,
bakanlık için kayıt rutuldu.
Karaciğer kanserine yol açabilir
Hepatit B
sinsi ilerliyor
B Hepatiti alan çocuklann yüzde
85'inde sanhk görülmese de hastalık
sinsi ilerliyor ve hiçbir klinik bulgu
vermeden yıllar sonra siroz ve
karaciğer kanserine götürüyor.
VURALAHI
Karaciğenn iltıhaph hastalıklanna hepatit
denir. B Hepatitinın kişiden bşiye bulaşması
hem kişinin hem de toplumun sağlığını cıddı
oranda tehlikeye sürükler. B hepatiti alan
çocuklann ise yüzde 85'inde sanlık
görülmese de hastalık sinsi bir biçimde
ilerliyor ve uzun süre hiçbir klinik bulgu
vermeden yıllar sonra siroz ve karaciğer
kanserine götürüyor. IÜ Cerrahpaşa Tıp
Fakületsi Pediatrik Gastroenteroloji
Hepatoloji ve Beslenme Bilim Dalı Başkanı
Prof Dr Fügen Çullu, "Bu hastahğa bağh
siroz olan hastalarda karaciğer nakU
gerekmektedir" diyor eklıyor "'Kronik B
taşıyicıhğı ülkemizde farkh bölgelerde yüzde
4-10 oranındadır ve bu kişilerin büyiik bir
böhımü hasta olduklannm farkmda değildir."
Aşılama 5 yıl önce başladı...
Seksenü yıllardan itibaren bırçok ülkede tüm
yeni doğanlar B hepatitine karşı aşılandı.
Türkiye'de ise yeni doğanlann aşılanmasına
1998 'den itibaren başlanmış olup gençlığe
adımını atanlar henüz zorunlu aşı tak\ımıne
alınmadı. Çullu. "Aşrianma bundan sonraki
nesiDerde hastanğın bertaraf edibnesi için
etkin olacaktır" diyor. C Hepatitini de kronik
karaciğer hastalığına. siroza ve karaciğer
kanserine neden olabilen bir hastalık olarak
tanımlayan Çullu, bulaşmanın kan nakilleri,
kan ürünlerinin kullanımı ile olduğunu, ancak
bütün risk etkenleri olmadan da hastalığın
bulaşabileceği söylüyor.
İzleme platformu oluşturuldu
Medyaya
çocuk aşısı
Çocuk haklannın korunması amacıyla
oluşturulan 'Çocuk Dostu Medya
îletişim Ağı', Istanbul'da şekillendi.
MAHMIITORAL
DİYARBAKIR - Medyada çocuk
duyarhhğırun geliştirilmesi ve çocuk
haklannın korunması amacıyla "Medyaya
Çocuk Aşısı'' sloganıyla bir dayanışma ve
izleme platformu oluşturuldu.
UNIÇEF Türkiye Temsilciliği, Sağlık
Bakanlığı, İstanbul Üniversitesi İletişim
Fakültesi, Parlamento Muhabirleri Derneği ve
onlarca basın mensubunun katılımıyla çocuk
haklannın korunması amacıyla oluşturulan
"Çocuk Dostu Medya İletişim Ağı" istanbul
Richmond Otel'de iîci gün süren bir seminer
sonrasında şekillendi. Yeni başlatılan kızamık
aşı kampanyasının ele alındığı seminerde
aynca devlet, üniversiteler ve medyanın
çocuk haklannın korunmasında ve "çocuk
haklan sözleşmesi"nin yaşama
geçirilmesindeki sorumluluklan ve sorunlan
tartışıldı. Toplanhda UN1CEF Türkiye
Temsilciliği e\Tensel ölçekte çocuk duyarlılığı
konusundaki sorunlan ömekleyerek, çözüme
ilişkin çahşmalan hakkında bilgi verdi. Sağlık
Bakanlığı ise Kızamık Aşı Kampanyası için
medya desteğini istedi. IÛ İletişim Fakültesi
de devlet-medya-vatandaş arasuıdaki
iletişımde akademik deneyim ve önerilerini
toplantıya taşıdı. Parlamento Muhabirleri
Derneği ile katılımcı basın mensuplan, çocuk
haklannın korunması odaklı sorunlan tespit
ederek, Çocuk Dostu Medya İletişim Ağı
oluşturulmasına öncülük etti.
PAZAR
ORHAN BURSALI
Hukuk Tanımazlık
Basında tek kelime bile düşünce dile getiren
olmayınca, (göz yumma ve suça iştirak mi,
umursamama veya önemsememe mi, yoksa
salt bilgisizlik mi bilmiyorum) iş başa düşüyor.
Konumuz yine TÜBİTAK ve yasası.
Çünkü bu yasa, AKP iktidar zurnasının en kö-
tü zırt sesi veren deliği.
Gerçi en büyük zırt sesini bu arada AKP'liler,
"Adalete, yargıya güvenmiyoruz, bizler biriciğiz,
tutuklanırsak yerimızi kimse dolduramaz" çalgılı
çengili zırvalı gerekçeleriyle milletvekili dokunul-
mazlıklanna dokunmayacaklarını açıklayarak
verdiler.
Ama olsun, burada fiıli bir durum var.
Kamuya aıt bir şirkette çalışan ve bazılannda
da Hazine adına bulunan bir dostum, "Bütün
kamu yönetimini tulum değiştiriyorlar, kımse il-
gilenmiyor, basında artık devletin bütünüyle iş-
gal edilmesi haber bile olmuyor; TÜBlTAK'ta
karşılanna yasa engeli çıktı, ama bu engeli de
yasayı değiştirerek aşıyorlar, düşün diğer yer-
lerde olan bitenleri" deyince, bir daha TÜBİTAK
yazıyorum.
Galiba daha çok yazacağım!
• • •
TÜBİTAK yasasında değışiklik öngören yasa
"bir defahk".
Cumhurbaşkanı'nın geri çevirdiği yasa Mec-
lis'te yine AKP'lilerce kabul edildi. Görüşmeleri
TV'den izleyemedım, kim bilir ne uyduruk baha-
neler yine ileri sürdüler.
Değişiklik, Başbakan'a "bir defahk" Başkan
ve Bilim Kurulu'na da yine "bir defahk" 6 üye
atama yetkisi veriyor.
Başbakan atamalan yapınca yasanın işlevi bi-
tecek.
TÜBİTAK yasasını değiştirmiyorlar.
Çünkü "bir defalık" atamalarla, kurumu zaten
"ele geçirmiş" oluyorlar. Gerekli bütün değişik-
likleri yapacak, kurumu bilimsel ve niteliksel ola-
rak çökertecek, AKP yandaşlanna peşkeş çeke-
cek ve AKP'lileştirecek yetkiyi ele geçirmiş olu-
yorlar.
Şimdi Cumhurbaşkanı yasayı mecburen
onaylayacak.
Tayyip Erdoğan Bey atamalan yapacak.
Bu arada CHP (Belki Cumhurbaşkanı bile) ya-
sanın iptali için Anayasa Mahkemesi'ne gide-
cek.
AKP'Iİ cingözlerin (Başcingöz Prof. Ömer
Dinçer mi?) hesabı ise şu: Anayasa Mahkemesi
yasayı iptal etse bile, iptal kararı geriye işleme-
yeceği için, biz işi bitirmiş olacağız, atadıkları-
mız yerinde kalacak...
Tam bir hukuk rezaletinin, ırtanmazlığının ör-
neğini veriyor AKP'liler.
AKP hukukuna bakın!
Hukuksuz davrananlar, kendilerine karşı her
türlü hukuksuzluğa da kapıları açmış olur.
"Bir defahk" yasa dünyada görülmüş bir şey
değil.
Çok açıkça, idarenin veya yürütmenin kasıtlı,
yasaya ve kurumun özerkliğine karşı hile içeri-
yor.
Ben hukukçu değilim, ama içimdeki hukuk
nosyonu, böyle bir yasanın hukuki ve anayasal
olamayacağını haykınyor.
Anayasa hukukçulannın da, bu "bir defahk"
yasa örneginde, "geriye işlemez ne demek, bal
gibi işler" dediklerıni duyar gibiyim.
Açıkça görüyorum, "bir defahk" TÜBİTAK
yasası, AKP'nin ayaklanna, boynuna dolanacak.
TÜBlTAK'a kimler atandıysa, Anayasa Mah-
kemesi'nin vereceğı kararla geldikleri yere dö-
necekler.
En iyisi, bu "görevi" kabul etmeden önce
anayasa hukukçularına bir danışsınlar, derim!
• • •
TÜBİTAK ve Bilim Kurulu'nun işleyişini düzen-
leyen yasanın, hayat gösterdi ki, aslında çok te-
mel değişikliklere ihtiyacı var.
Yasa bugünkü işleyişiyle, esas olarak Baş-
kan'ın güdümünde.
Bilim Kurulu çok işlevsel değil.
Üyeleri uzun aralıklarla bir araya geliyor ve
esas olarak Başkan'ın programını, gündemini,
seçimlerini onayiıyor.
Başkan, kendi üye tercihleriyle, Bilim Kuru-
lu'nda bir "kapalı devre" kurabiliyor.
TÜBA'da (Türkiye Bilimler Akademisi), TÜBİ-
TAK'ın işleyişi ve Bilim Kurulu'nun oluşturulması
konusunda yeni bir yasa önerisi hazırlığı düşün-
cesi var. Ortaya çıkan sakıncalann aşılması için,
Bilim Kurulu'nun daha geniş bir kurul tarafından
seçilmesinin uygun olacağı düşünülüyor.
obursali@cumhuriyet.com.tr
aboneliğl
Tatil A.boneliği Tanıtım Turu
4 Gün 4 Gece
Ulaşım, Yanm Pansiyon
Konaklama, Yılbaşı Gecesi
ve Çevre Turlan Dahil,
Kişi Başı 260.000.000 TL
Çevre Turlan: Muğla Turu,
Bodrum Turu
Gidiş:
3O Arahk 2OO3 Saat 22:OO
Dönüş:
O4 Ocak 2OO4 Saat 1O:OO
Gezi süresince tatil abonesi
olanlara konaklama bedava.
YAPI-C
Turkocağı Cad Basın Sarayı No 1 Kat 4-
(Ga2etecıler Cemıyetı ustu)
Cağaloğlu-lstanbul
(O212> 52O 21 91-92, (O212) 522 49 26
(0212) 52O 50 23
(O212) 512 O5 OS f 55O-561
. yapıc(§>yapıc com tr
Tel
Faks
Gazete tel
E-Posta
www.y