27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 14ARALIK2003PAZAR SAGLIK Reçetesiz satılan ilaçlann reklamları nedeniyle en masum ilaç bile zehirleyebilir Üaçlar 'zehir' olmasınEYLEMÜÇOK Reçetesiz satılan ilaçlann reklamının, ilaç ze- hirlenmelenni arttıracağı belırtildi. Uzmanlar, *en masum görünen ilacın dahi zehir yerine ge- çebüeceğine" dıkkati çekerek bilinçsizce kulla- nımı arttıracak ilaç reklamına karşı çıktılar. Türkiye ilaç sektöründe yaklaşık l milyardo- larlık bir reklam pastasının olduğunu belirten uz- manlar, yönetmeliği. pazar paylannı arttırmak isteyen ilaç şırketlennın ve pastadan pay almak ısteyen medya patronlannın istediğini belirtti. Sağlık Bakanlığı'nın l Aralık'ta yürürlüğe koyduğu "Beşeri Tıbbi Ürünlerin Tanıüm Faali- yederi Hakkındaki Yönetmefik"e göre hekim ve- ya dışhekımi tarafından teşhis konmasına, re- çete yazılmasına ya da tedavinın izlenmesine ge- rek olmayan ilaçlann reklamı yapılabılecek. Ancak hangi ilaçlann reklamının yapılacağı, GÖREVLİ BAŞINA 400 REÇETE SSK Okmeydanı Hastanesi Başhekimi Dr. Fuat Hızlı çokfazla kuyruk olmadığım iddia ederek, "Hastanemiz günde 4 bin reçetenin ilaçlarını hazırlıyor. Eczanede 10 tane böliim var ve bu bölümlerde bulunan gÖrevlilerden her biri 400 reçeteye ilaç hazırlıyor. Sağlık Bakanlığı eleman alacak, alınırsa 15 bölümde 15 kişi çalıstırırız; hasta ilacını almak için akşama kadar değil de öğlene kadar bekler " diye konuştu. Hızlt, hastanede ilaç olmaması durumunda hastaları anlaşmalı eczanelere gönderdiklerini savundu. ILAC SENDIKASI: YAN ETKİLERE DİKKAT İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası Yönetim Kurulu Genel Sekreteri Tandoğan Tokgöz, 1362 sayılı tıbbi ürünlerle ilgili yasanın piyasadaki ilaçlann reçetesiz satılmasını yasakladığını belirterek şunları söyledi: "Bugün marketlerde dahi ilaç satıhyor. Yeniyönetmelikte hangi ilacın reçete ile hangisinin reçetesiz satılacağı belirsiz. O nedenle bunları konuşmak için erken. Ancak aspirini ele alırsak, bu piyasada marketlerde satıhyor. Ama en sağlıklı kişide yan etki yapabilir. Yönetmelik AB 'ye uyum yasaları çerçevesinde çıkanldu AB üikelerinde reçetesiz satılan ilaçlann reklamı yapılabiliyor." hangisinin yapılmayacağı belirtilmiyor. İstanbul EczacılarOdası Başkanı ZaferKap- lan, yeni yönetmeliğin toplum sağlığını tehdıt eden uygulamalara yol açacağını belirterek söz- lerini şöyle sürdürdü: "Bifimsd açıdan en ma- sum görünen ilaç bile farmakolojik (ilaç bilimi) anlamda zehir niteliği taşıyor. Reklamı yapılan ilacı halk doktor önerisi olmadan ve ilaç etkile- şimlerini bilmeden alacak. Bu masum görünen Uaçlar kullanılan diğer ilaçlarla etkileşime geçe- rek ciddi zehirlenmelere yol açabilecegi gibi has- taük tablosunu da altüst cdcbUir." llaçta reklamın yapılmasını uzmanlann ve toplumun istemediğını ifade eden Kaplan, "Bu yönetmeliği ilacı üretenler, ithal edenler istiyor. Dacın uzmanı olan eczacılaristemijor, hekimler istemiyor.. halk kurbanhk koyun gibi bekliyor- sa burada akıl egemenliğinden söz etmek nıiim- kün değil" diye konuştu. Kaplan, yönetmeliği, pazar paylannı arttır- mak isteyen ilaç şirketlerinin ve reklam pasta- sından pay almak isteyen medya patronlannın istediğini söyledi. istanbul Tabip Odası Başkanı Prot. Dr. Gen- cay Gürsoy ise şöyle konuştu: "Sağlık. kamuoyunun yanılma payının çok yüksek olduğu bir alan. ABD'de 75 yaş üzeri ze- hirlenme vakalannın yüzde 25'i ilaç zehirlen- mesL Türkiye'de de ilaç kullanımına bağh zehir- lenmeler oldukça fazla. Reklamın sağlık alanı- na girmemesi gerekir." Hastalar, muayene, ilaç, film, ameliyat için sabırla sıra bekliyor Omür tüketen kuyruk SEVCANÖZDEMtR Hekimler ücret adaletsizliğin- den, yurttaş ilaç bulamamaktan, hastalar muayene olamamaktan, hemşireler çalışma saatlerinin uzunluğundan şikâyet ederken AKP hükümeti "Sağhkta Dönü- şüm ProgramT ile sağlık alanın- daki sorunlan çözdüğünü savu- nuyor. Yurttaşlar ise SSK kuyruk- lannda "Sabahuı köründe girdi- ğimiz bu sıralarda beklemeyi ha- ketmiyonız" diye hükümete tep- ki göstererek yanıt veriyor. Kuyruk erken başlıyor Sabahın erken saatlerinde kuy- nığa giren yurttaşlar. muayene, ilaç, film, ameliyat için günleri- ni, haftalannı, aylannı tüketiyor. Yurttaşlar, SSK'nin devlet has- tanelerine ücret ödememesi ne- deniyle devlet hastanelerinde en- gellemelerle karşılaşıyorlar, mu- Yurttaşlar, SSK'nin devlet hastanelerine ödeme yapmaması nedeniyle devlet hastanelerinde engellemelerle karşılaşıyorlar. Şanslı olup muayene olmayı başaranlar ise yine SSK eczaneleri kuyruklanna giriyor... ayene olanlar ise ilaç almak için yine SSK eczaneleri kuyruklan- na giriyorlar. 'Bunu hak etmiyoruz' Şeker hastalığı nedeniyle SSK Okmeydanı Hastanesi "nden ilaç al- mak zorunda kalan Havva Şahin- taş, önceki gün saatlerce randevu almak için uğraştığını, dün ise sa- at 07.30'da hastaneye geldiğini anlatarak. "Saat 10.00'da ilacımı yazdırdım.Bir saatilaç sırasından numaraabnakiçin uğraşom.45 da- kikadu" da Oaçlanmı almak için bekJiyorum. Biz de bu devlet için çaüşrvoruz, eviatyetiştiriyoruz, as- ker yetiştiriyoruz. Bu sıralarda beklemeyi hak etmiyoruz. Devlet buna bir çözüm bulsun" dedi. Yüksek tansiyon hastası Aslıhan Okyar ise ilacını yazdırdıktan sonra ilaç almaya eczaneye gitti- ği zaman yaşadıklannı şöyle an- latıyor: "Doktora ilacımı yazdır- dıktan sonra, saatlerce eczane önündebekkdim.'Doktorun yaz- dığı ilaç yok' diyerekbaşkailaçver- dler.Doktoraflaagösterdimve yaz- dığı Bacm eczanedeolduğunuve ba- na \ermelerini istediBir kâğrtyaz- dı ve ben o kâğıtla gidip ilacımı alabUdim." Kolunda uyuşma nedeniyle Şiş- li Etfal Eğitim ve Araştırma Has- tanesi'ne sevk alan Nazmi Çetik ise ~De\1et hastanesmdeişterim da- ha kola\ olur diye sevkaJdım. Mu- ayeneokhıktan sonra fıhn çekihne- si gerekhordu. Aneak. SSK. dev- let hastanelerine para ödemediği için beni tekrar SSK'ya gönderdi- ler. Buradan da 19Ağustos2004'e gün verdiler" diye yakındı. 'Çile ne kadar sürecek' "Buçiledahane kadar sürecek" diye ısyan eden konfeksiyon işçi- si Şaban Göknur, "Çahşan in- sanlar bir gün izin alabtlivor. On- da da muayene mi olsun ilaç mı al- sm_ Bunabir çözüm bulunsun"dı- ye konuştu. Kliniklerden birinde görevli bir hemşire ise 24 saat nöbetten sonra, ertesi gün çalışmaya devam etiklerini belirterek "Bu koşul- larda çahşarak ne hastanın sağ- hğı için bir şeyler yapabiliriz, ne de sağhkh kalabiliriz"* diye ko- nuştu. Köy köy dolaşılarak kızamığa savaş açıldı 2010'a dek sürecek kampanya için Türkiye geneünde 100 bini aşkın personel görevlendirüdt Diyarbakır'da 1100 kişili ekip oluşturuldu. DIYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye'de her 100çocuktan5"ininölümü- ne yol açan kızamık hastalığının ortadan kaldınlması için başlatılan seferberlik tüm hızıyla sürüyor. Yüzlerce kışıden oluşan sağlık ekipleri gidilmemiş köy okulu, aşı- lanmamış çocuk kalmaması için çaba sarf ediyor. Sabahın ilk ışıklarıyla Türkiye de 9 aylıktan 15 yaşına kadar 20 milyon ço- cuğun hastalığa karşı bağı- şıklanması amacıyla Sağ- lık Bakanlığı ve ÛNICEF tarafından başlatılan kam- panya 2010 yılına kadar sü- recek. Kampanya için yurt geneünde 100 bini aşkın personel görevlendirilirken Diyarbakır'da 1100 kişilik ekip oluşturuldu. Aralannda doktor, hem- şire ve sağlık memurlannın bulunduğugörevliler, bir ön- ceki akşam geç saatlere kadar yapılan plan- lama doğrultusunda sabahın ilk ışıklanyla yola koyuluyorlar. Bir doktorun başkanlık et- rıği ekip belirlenen köy okullanna giderek çocuklan aşılıyor. Sağlık müdürlüğü uzmanlannca da dene- tim altında tutulan ekiplerden gelen tüm bil- giler Dicle Üniversitesı bünyesindeki "Aşı Sonrası İstenmeyen Etkiler İ/Jeme Merke- zi"nde değerlendiriliyor. Kampanya kapsamında gidilen köylerden biri de Diyarbakır'ın Çınar ilçesine bağh Avdalı Köyü İlköğretim Okulu oldu. Diyarbakır'ın sosyal ve ekonomik olarak en geri bölgelerinden Karacadağ'ın etekle- rindeki 457 nüfuslu köydeki bu 8 derslikli okulda civardaki 14 yerleşim biriminden 211 kız ve 470 de erkek olmak üzere top- lam 681 öğrenci eğitim görüyor. Öğrenci- lerin 429'u taşımalı eğitim sistemiyle diğer köylerden taşınıyor. Kampanya kapsamında gidilen vertorden biri de Diyarbakır'ın Çınar ilçesine bağb Avdab Köyü Üköğretim Okulu. Çevre köylerden gelenlerle toplam 681 öğrencinin okuduğu okuida öğrenciler uzmanlann gözetiminde tek tek aşılandı. Aşı kartları dağıtılıyor Köy okuluna ulaşan sağ- lık ekipleri önce öğrencile- rin kızamık hastalığıyla il- gili deneyimlerini dinledik- ten sonra aşının yararları hakkında bılgı verdi. Ardından sınıf öğrerme- ni gözetiminde tek tek adla- n okunarak aşılanan öğren- cilere aşı kartlan dağıtıldı, bakanlık için kayıt rutuldu. Karaciğer kanserine yol açabilir Hepatit B sinsi ilerliyor B Hepatiti alan çocuklann yüzde 85'inde sanhk görülmese de hastalık sinsi ilerliyor ve hiçbir klinik bulgu vermeden yıllar sonra siroz ve karaciğer kanserine götürüyor. VURALAHI Karaciğenn iltıhaph hastalıklanna hepatit denir. B Hepatitinın kişiden bşiye bulaşması hem kişinin hem de toplumun sağlığını cıddı oranda tehlikeye sürükler. B hepatiti alan çocuklann ise yüzde 85'inde sanlık görülmese de hastalık sinsi bir biçimde ilerliyor ve uzun süre hiçbir klinik bulgu vermeden yıllar sonra siroz ve karaciğer kanserine götürüyor. IÜ Cerrahpaşa Tıp Fakületsi Pediatrik Gastroenteroloji Hepatoloji ve Beslenme Bilim Dalı Başkanı Prof Dr Fügen Çullu, "Bu hastahğa bağh siroz olan hastalarda karaciğer nakU gerekmektedir" diyor eklıyor "'Kronik B taşıyicıhğı ülkemizde farkh bölgelerde yüzde 4-10 oranındadır ve bu kişilerin büyiik bir böhımü hasta olduklannm farkmda değildir." Aşılama 5 yıl önce başladı... Seksenü yıllardan itibaren bırçok ülkede tüm yeni doğanlar B hepatitine karşı aşılandı. Türkiye'de ise yeni doğanlann aşılanmasına 1998 'den itibaren başlanmış olup gençlığe adımını atanlar henüz zorunlu aşı tak\ımıne alınmadı. Çullu. "Aşrianma bundan sonraki nesiDerde hastanğın bertaraf edibnesi için etkin olacaktır" diyor. C Hepatitini de kronik karaciğer hastalığına. siroza ve karaciğer kanserine neden olabilen bir hastalık olarak tanımlayan Çullu, bulaşmanın kan nakilleri, kan ürünlerinin kullanımı ile olduğunu, ancak bütün risk etkenleri olmadan da hastalığın bulaşabileceği söylüyor. İzleme platformu oluşturuldu Medyaya çocuk aşısı Çocuk haklannın korunması amacıyla oluşturulan 'Çocuk Dostu Medya îletişim Ağı', Istanbul'da şekillendi. MAHMIITORAL DİYARBAKIR - Medyada çocuk duyarhhğırun geliştirilmesi ve çocuk haklannın korunması amacıyla "Medyaya Çocuk Aşısı'' sloganıyla bir dayanışma ve izleme platformu oluşturuldu. UNIÇEF Türkiye Temsilciliği, Sağlık Bakanlığı, İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi, Parlamento Muhabirleri Derneği ve onlarca basın mensubunun katılımıyla çocuk haklannın korunması amacıyla oluşturulan "Çocuk Dostu Medya İletişim Ağı" istanbul Richmond Otel'de iîci gün süren bir seminer sonrasında şekillendi. Yeni başlatılan kızamık aşı kampanyasının ele alındığı seminerde aynca devlet, üniversiteler ve medyanın çocuk haklannın korunmasında ve "çocuk haklan sözleşmesi"nin yaşama geçirilmesindeki sorumluluklan ve sorunlan tartışıldı. Toplanhda UN1CEF Türkiye Temsilciliği e\Tensel ölçekte çocuk duyarlılığı konusundaki sorunlan ömekleyerek, çözüme ilişkin çahşmalan hakkında bilgi verdi. Sağlık Bakanlığı ise Kızamık Aşı Kampanyası için medya desteğini istedi. IÛ İletişim Fakültesi de devlet-medya-vatandaş arasuıdaki iletişımde akademik deneyim ve önerilerini toplantıya taşıdı. Parlamento Muhabirleri Derneği ile katılımcı basın mensuplan, çocuk haklannın korunması odaklı sorunlan tespit ederek, Çocuk Dostu Medya İletişim Ağı oluşturulmasına öncülük etti. PAZAR ORHAN BURSALI Hukuk Tanımazlık Basında tek kelime bile düşünce dile getiren olmayınca, (göz yumma ve suça iştirak mi, umursamama veya önemsememe mi, yoksa salt bilgisizlik mi bilmiyorum) iş başa düşüyor. Konumuz yine TÜBİTAK ve yasası. Çünkü bu yasa, AKP iktidar zurnasının en kö- tü zırt sesi veren deliği. Gerçi en büyük zırt sesini bu arada AKP'liler, "Adalete, yargıya güvenmiyoruz, bizler biriciğiz, tutuklanırsak yerimızi kimse dolduramaz" çalgılı çengili zırvalı gerekçeleriyle milletvekili dokunul- mazlıklanna dokunmayacaklarını açıklayarak verdiler. Ama olsun, burada fiıli bir durum var. Kamuya aıt bir şirkette çalışan ve bazılannda da Hazine adına bulunan bir dostum, "Bütün kamu yönetimini tulum değiştiriyorlar, kımse il- gilenmiyor, basında artık devletin bütünüyle iş- gal edilmesi haber bile olmuyor; TÜBlTAK'ta karşılanna yasa engeli çıktı, ama bu engeli de yasayı değiştirerek aşıyorlar, düşün diğer yer- lerde olan bitenleri" deyince, bir daha TÜBİTAK yazıyorum. Galiba daha çok yazacağım! • • • TÜBİTAK yasasında değışiklik öngören yasa "bir defahk". Cumhurbaşkanı'nın geri çevirdiği yasa Mec- lis'te yine AKP'lilerce kabul edildi. Görüşmeleri TV'den izleyemedım, kim bilir ne uyduruk baha- neler yine ileri sürdüler. Değişiklik, Başbakan'a "bir defahk" Başkan ve Bilim Kurulu'na da yine "bir defahk" 6 üye atama yetkisi veriyor. Başbakan atamalan yapınca yasanın işlevi bi- tecek. TÜBİTAK yasasını değiştirmiyorlar. Çünkü "bir defalık" atamalarla, kurumu zaten "ele geçirmiş" oluyorlar. Gerekli bütün değişik- likleri yapacak, kurumu bilimsel ve niteliksel ola- rak çökertecek, AKP yandaşlanna peşkeş çeke- cek ve AKP'lileştirecek yetkiyi ele geçirmiş olu- yorlar. Şimdi Cumhurbaşkanı yasayı mecburen onaylayacak. Tayyip Erdoğan Bey atamalan yapacak. Bu arada CHP (Belki Cumhurbaşkanı bile) ya- sanın iptali için Anayasa Mahkemesi'ne gide- cek. AKP'Iİ cingözlerin (Başcingöz Prof. Ömer Dinçer mi?) hesabı ise şu: Anayasa Mahkemesi yasayı iptal etse bile, iptal kararı geriye işleme- yeceği için, biz işi bitirmiş olacağız, atadıkları- mız yerinde kalacak... Tam bir hukuk rezaletinin, ırtanmazlığının ör- neğini veriyor AKP'liler. AKP hukukuna bakın! Hukuksuz davrananlar, kendilerine karşı her türlü hukuksuzluğa da kapıları açmış olur. "Bir defahk" yasa dünyada görülmüş bir şey değil. Çok açıkça, idarenin veya yürütmenin kasıtlı, yasaya ve kurumun özerkliğine karşı hile içeri- yor. Ben hukukçu değilim, ama içimdeki hukuk nosyonu, böyle bir yasanın hukuki ve anayasal olamayacağını haykınyor. Anayasa hukukçulannın da, bu "bir defahk" yasa örneginde, "geriye işlemez ne demek, bal gibi işler" dediklerıni duyar gibiyim. Açıkça görüyorum, "bir defahk" TÜBİTAK yasası, AKP'nin ayaklanna, boynuna dolanacak. TÜBlTAK'a kimler atandıysa, Anayasa Mah- kemesi'nin vereceğı kararla geldikleri yere dö- necekler. En iyisi, bu "görevi" kabul etmeden önce anayasa hukukçularına bir danışsınlar, derim! • • • TÜBİTAK ve Bilim Kurulu'nun işleyişini düzen- leyen yasanın, hayat gösterdi ki, aslında çok te- mel değişikliklere ihtiyacı var. Yasa bugünkü işleyişiyle, esas olarak Baş- kan'ın güdümünde. Bilim Kurulu çok işlevsel değil. Üyeleri uzun aralıklarla bir araya geliyor ve esas olarak Başkan'ın programını, gündemini, seçimlerini onayiıyor. Başkan, kendi üye tercihleriyle, Bilim Kuru- lu'nda bir "kapalı devre" kurabiliyor. TÜBA'da (Türkiye Bilimler Akademisi), TÜBİ- TAK'ın işleyişi ve Bilim Kurulu'nun oluşturulması konusunda yeni bir yasa önerisi hazırlığı düşün- cesi var. Ortaya çıkan sakıncalann aşılması için, Bilim Kurulu'nun daha geniş bir kurul tarafından seçilmesinin uygun olacağı düşünülüyor. obursali@cumhuriyet.com.tr aboneliğl Tatil A.boneliği Tanıtım Turu 4 Gün 4 Gece Ulaşım, Yanm Pansiyon Konaklama, Yılbaşı Gecesi ve Çevre Turlan Dahil, Kişi Başı 260.000.000 TL Çevre Turlan: Muğla Turu, Bodrum Turu Gidiş: 3O Arahk 2OO3 Saat 22:OO Dönüş: O4 Ocak 2OO4 Saat 1O:OO Gezi süresince tatil abonesi olanlara konaklama bedava. YAPI-C Turkocağı Cad Basın Sarayı No 1 Kat 4- (Ga2etecıler Cemıyetı ustu) Cağaloğlu-lstanbul (O212> 52O 21 91-92, (O212) 522 49 26 (0212) 52O 50 23 (O212) 512 O5 OS f 55O-561 . yapıc(§>yapıc com tr Tel Faks Gazete tel E-Posta www.y
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle