27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 ARALIK 2003 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Devlet Bahçeli, Erbakan'ın hüküm giydiği davanın diğer sanıklarmın hükümette olduğunu vurguladı 'Gül veAksuda yaıgılanmalı'MUSTAFABALBAY ANKARA - MHP Genel Başkanı DevletBahçe- li, önümüzdeki yerel seçimlerde halkın AKP'yi uyarması gerektiğini, bunun Türkıye ıçin de AKP için de hayırlı olacağını söyledi. AKP'yi gümrük- ten çıkrruş toplama arabaya benzeten MHP liden, "Bu araba fadagtonez" yonımu yapü. Bahçeu, Nec- mettmErbakan'ın hüküm giydiği son davanın öte- ki sanıklarının da Dışışleri Bakanı AbduDah Gûl ve îçişlen Bakanı Abdülkadir Aksu olduğunu aıumsatarak u Onlann, biz de bu olayın tcindeydik deyip dokunulmazbklannın kaldınlmasını isteme- si gerekir, siyasi ahlak bunu gerektirir"" dedi. Bahçeh, 3 Kasım seçımleri öncesınde dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hüseyin Krvn- koğlu'nun görev süresınin uzatılması konusunda kendisının "zorianmamasr yönünde görüş bildir- diğini belırtti. Bahçeli, dönemin TBMM Başkanı Ömer İzgTnin, Kıvnkoğlu'nun görev süresinin uzatılması konusunda yasa teklifı hazırladığından ise bilgisı olmadığını vurguladı. Bahçeli dün Sheraton otelınde ulusal gazetele- rın Ankara temsılcıleriyle kahvaltılı sohbet toplan- tısı düzenledi. Toplantıda Bahçeli'ye yöneltilen sorular ve yanıtlan şöyle: - Yerel seçimlerden ne bekfiyorsunuz? - MHP. I999"dakı seçimlerde 503 beledıyebaş- kanlığı kazanmıştı. Hedefımiz bunu korumak, art- tırmak. Her yerde seçime katılacağız. - SeçimJerin genelsonuçlan açısından bir değer- lendirme yapar masnuz? - AKP, yakın geçmışte görülmemiş bir çoğun- lukla ıktidara geldi. Ancak bir yıl içindeki tutum • Ulusal gazetelerin Ankara temsilcileriyle sohbet toplantısı düzenleyen Bahçeli, yerel seçimlerde halkın AKP'yi uyarması gerektiğini söyledi. AKP'yi "gümrükten çıkmış toplama araba"ya benzeten Bahçeli, "Erbakan hüküm giyiyorsa Gül ve Aksu da giymeli" dedi. ve davranışlannı dikkate aldığımızda halkın AKP'yi yerel seçımlerde uyarması gerekir. Oy kaybına uğ- ratması gerekir. Bu hem Türkiye'nin hem AKP'nin yaranna olacaktır. - Ancakyerel seçimterin geneffikle iktidan ödül- lendirdiği söylenir» - Bunu iktidarlar böyle yaymak ıster ama ger- çek öyle değildır. Pek çok İcez muhalefet partisin- den kazanan belediye başkanının başanlı olduğu görühnüştür. - Hükümet 3030 sayıh Anakent Bekdiyeleri Ya- sası'nda degişiklikyapıyor. Seçimler gündeme gel- diğinde bu değisikliğegkühnesini nasılyonımhıyor- sunuz? - Hükümetyerel yönetimlerde büyük bir reform yapmaya girişmişti, olmadı. Şimdi anakent bele- diyelerinin sınırlanru genişletmekle yetiniyor. Bu- na da reform diyor. 2-3 ilçeyi daha anakente dahil etmekle reform olmaz. Bu aldatmacadan vazgeç- mek lazım. Amaç, diyelim Ankara'da Kazan be- lediyesini de anakente katıp burayı MHP'nin elin- den almak... - BBP Bderi Yazıcıoğhı Ue görüştünüz. Ittüaknu gündemde? - Hayır. Ittifak yok. Nezaket ziyaretiydi. -MHPsonseomde>üzdel8'den85'edüştü.AKP padama >apn. İki partinin tabanı birbirine yakın denebilir. Sizin AKP'den farklannız neler? - Bunun anlaşılabilmesi için önce AKP'nin ken- dini tarif etmesi lazım. O zaman MHP ile farkı or- taya çıkar. Geleneksel bir çizgiden geldiler. Son- ra bunu bıraktıklannı açıkladılar. Yerine ne koy- duklannı açıklamadılar. Zannederim önümüzde- ki günlerde tstanbul'da bir toplantı yapıp adını koymaya çalışacaklar. AKP gümrükten çıkmış bir toparlamaaraba gibı. Şanzımanlamotoru gümrük- ten çekmişler. kalanını sanayi çarşısında bir usta- ya yaptırmışlar. Kaporta başka yerden, dıreksıyo- nun nereden olduğu belli değil. Işte böyle parça- lan toplayıp bır araba yaptılar. Bunun adını koyar- larsa biz de farklanmızı söyleriz. - Siz kendinizi nasıl tanımlarsuuz? Örneğin, 80 öncesine göre siz de değişmediniz mi? - Biz başkalaş.madan gehşen bır partiyız. - Araba ne kadar gkkr, yolda kaza yapar nu? - Bu haliyle, bu davraruşlanyla uzun ömürlü olacağını sanmıyorum. - HalkAKP'yi uyarsm diyorsunuz ama sizin gü- cûnüz nedir? AKP'nin bu coğunhığu ekk etmesi- ni hangi etmenkre bağbyorsunuz? BM Södeşmesfne Türkiye'den imza • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye, Birleşmiş Milletler'in (BM) Yolsuzlukla Mücadele Sözleşmesi'ni ılk imzalayan ülkelerden biri oldu. Büyükelçi Aydın Şahinbaş, Meksika'da dün imzaya açılan BM sözleşmesini Türkiye adına imzaladı. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, hükümetinin girişimiyle sözleşmeye 'özel sektörde zimmet' suçunun da dahil edildiğını belirterek böylece bankalann para ve varlıklannı zimmetlerine geçiren yöneticilere karşı uluslararası alanda daha etkin bir işbirliğinin de önünün açılacağını kaydetti. Aslan ANAP'tan istifaetti • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-EskiANAP Grup Başkanvekili ve Denızlı Mületveküi Beyhan Aslan partisinden istifa etti. MKYK üyesi ve Genel Başkan Danışmanı Vehbi Dinçerler ise partideki görevlerinden çekildiğini açıkladı. Aslan, ANAP Genel Sekreterliği'ne gönderdiği yazıda, "'Parti içinde kalarak bütünleşmeye ve siyaset yoluyla ülkeye hizmet edemeyeceğım düşüncesiyle ANAP MKYK ve parti üyelığınden istifa ediyonım" dedi. Dincilerin kreşlerî kapatıldı • PARİS(AA)-Fransa Içışlen Bakanı Nicolas Sarkozy, köktendinci mılitanlar tarafından yönetildiği anlaşdan 2 çocuk kreşinin kapatıldığmı açıkladı. Fransa Meclisi'nde konuşan Sarkozy, Paris'ın banliyölerinde bulunan iki kreşin de resmi makamlardan izın almadan kayıt dışı çalıştığının anlaşıldığını söyledi. Peninçek'ten Denktaş'a destek • İstanbul Haber Servisi - IP Genel Başkanı Doğu Perinçek, AKP'nin Kıbns'ta Türkiye'nin değil, ABD ve Avrupa'run çıkarlannı savunduğunu söyledi. Parti olarak. KİCTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın yanında olduklannı vurgulayan Perinçek, Türkiye'nin savunmasının Kıbns'tan başladığını belirterek "Annan Planı'na karşı çıkmak, KKTC'yi savunmanın bir gereği olduğu gibi. Türkiye'nin gûvenliği ve bütünlüğu açısından da milli bir görevdir" dedi. ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART AÇ\Ğ>A ÇIKARIVOROZI i. musakart@yahoo.com AKP (lokınulıırtmadı CHP, milletvekili seçilmeye engel suçlarda dokunulmazlığın kaldınlmasını önerdi. AKP'liler ise ciüzenlemenin mevcuthaliyle korunmasına kararverdi. ANKARA (CumhuriyetBürosu) -TBMM Dokunulmazlıklan Araş- tırmaKomisyonu, CHP'ninmuha- lefetine karşın "mifletvekitidokunul- maztüdarmadokunmama" karan al- dı. CHP, milletvekili seçihneye en- gel suçlarda dokunulmazlığın ta- mamen kaldınlmasını önerdi. An- cak AKP milletvekilleri, "Türki- ye'de asker, yargı ve MİT mensup- İarının yargılanmasının önünde engeüervar. Kakü- rdacaksa herkesin dokunul- mazhğı kaldırümair gerek- çesiyle milletvekili doku- nulmazlıklarının mevcut haliyle korunmasına karar verdi. TBMM Dokunulmazlık- lan Araştırma Komisyonu, dün son toplantısını yaptı. Toplantıda CHP milletvekilleri, dokunulmazhklann smırlandınlması ve millerv ekilliği- ne engel suçlarda ise tamamen kal- dınlması yönündeki önerilerini yi- nelediler. Ancak AKP'li üyeler, bu görüşe karşı çıktılar. Yapılan oyla- ma sonucunda 5'e karşı 4 oyla do- kunulmazhklann mevcut haliyle korunması, bu konuda bir anayasa değişikliğine gerek olmadığı yö- nünde karar alındı. AKP'li Cavit Torun çekimser kalırken 2 AKP'li üye de toplantıya katıhnadı. Toplantı sonrasında açıklama ya- pan Komisyon Başkanı Hüsrev Kırt- lu, Türkiye "de demokrasinin tüm kurum ve kurallanyla tam olarak uy- gulanmadığını savunarak özellikle asker, yargı ve MİT mensuplan ile müsteşarların yargılanmalarının • TBMM Dokunulmazlıklan Araştırma Komisyonu çahşmalannı tamamladı. CHP'liler dokunubnazlıklann kaldınlması konusunda yine yalnız kaldılar. AKP'liler dokunulmazlıklann kaldınlmamasına gerekçe olarak yargının bağımsız olmadığı görüşünü tekrarladüar. racak bir müessese vardn-" dedi. Türkiye'de milletvekili dokunul- mazlığuıın kaldınlabilmesi için yar- gı üzerinde hiçbir hukuk dışı etke- nin olmaması ve hazırlık soruştur- masını yürüten savcı ve jandarma güçlerinin yeterli eğitim düzeyine ulaşması gerektiğini kaydeden Kut- lu, bugünkü koşullarda dokunul- mazlüt konusunun mevcut haliyle kalması gerektiğini söy- ledi. Kutlu, önce eleştirdi, sonra savundu önündeki engellere dikkat çekti. Dokunulmazlıklann kaldınlması- na milletvekillerinden başlanması durumunda kurumlar arasmda bir eşitsizlığin yaratılacağını savunan Kutlu, Türkiye'de tek yedeği ohna- yan kişinin milletvekili olduğunu söyledi. Kutlu, "Cumhurbaşkanı,başba- kan. genelkurmay başkanı ve hatta bakanlann hastalanması ya da öl- mesi durumunda yerterini doldu- Gazetecilerin sorulannı da yanıtlayan Kutlu, önce- kı gün bıreskı başbakan ve 5 eski bakan hakkmda so- ruşturma komisyonu kurulduğunu, açıklamalanrun bu nedenle bir çe- lişkiyaraöp yaratmadığmın sorulma- sı üzerine, "Yargı ak ve pak olmalı- dır. Yargının verdiği kararlarm bü- yük bölümü şaibesizdir. Bu konuda daha hassasdavranarakbir kararve- recektir" dedi. "Türkj'argısınagü- veniyor musunuz" sorusu üzerine de Kutlu'nun "TürkyargısnıagüvHi- mek zorundayız. SMer de yargıya güvenin" demesi dikkat çekti. - Biz, geleneksel olarak kamuoyu yoklaması yaptırmıyoruz. Böyle bir arayışımız yok. AKP'nin 3 Kasım'da elde ettiği sonucu çok iyi analiz etmek lazım. Sadece MHP oy kaybetse yorumu kolay ama tüm köklü partilerin parlamento dışında kal- ması önümüzdeki süreçte daha i>i analiz edile- cek. - Toparlama araba dedini/, parçalan ne ölçüde sağlam? - O artık sana>ide ustalann kullandığı malzeme- ye bağlı. - AKP, 1 ydhkicraaonda tabannia ilgili konular- da ileriadım aüp tepkiçekincegeri adım aoyor. Bu- nu nasıl yorumhıyorsunuz? - AKP. kendisinin de beklemediği bir başan el- de etti. Listede 12. sıradaki adam, seçilemeyece- ğim deyip çahşmadı. Şimdi parlamentoda. tktida- ra hazırlıksız olduklan görülüyor. Acemi ve ace- leci davranıyorlar. Kimi konularda kararlılar ama vazgeçtikleri konular kendi çekirdekleriyle ilgili. Örneğin Kuran kurslan, yasayla yapmalan gere- ken bir şeyi Diyanet tşleri'nin genelgesiyle yap- maya çalışıyorlar. Tepki görünce geri adım atıyor- lar. Meclis'te çoğunluklan var, yapabiürler ama ol- muyor. Oysa biz iktidardayken, bizi bu konularda çok acımasız eleştirdiler ve o propaganda taban- da tuttu. Şimdi AKP kendi tabanına önünde iki en- gel olduğunu söylüyor, asker ve Cumhurbaşkanı. Tabanına. sabredin onlan da aşnk mı, istediğımı- zi yapacağız diyorlar. - Cumhurbaşkanı'nı nasıl buluyorsunuz? - Yasalar çerçevesinde görevini yapıyor. - Medya haberlerinizi vermiyor. Bir dönem bu- nu da eleştirmiştmiz. Bunu nasıl yorumhıyorsu- nuz? - Medyanın AKP destegüıe şimdüik yorum ge- tirmek istemıyorum. Sabırla bekhyoruz. Kendi- miz için şunu söyleyebihrim, MHP'ye karşı bir sus- kunluk sarmalı uygulanıyor. -ABDBihükelçisivedaederken AKP. PKK ile bizim üzenrnızden görüşüyor" detnisti. Siace budoğ- rumu? - AKP'nin, ABD ile nasıl bir ilişki biçimi ge- liştirdiğini tam olarak bilmiyoruz. - Vatana ihanet kavTamını nasıl tarif edersiniz? - Bunun genel tarifi vardır. Bizım özel tarıfımız olmaz. Bağımsızlığı, birliği zedeleyen hareketler vatana ıhanettır. - Loiridu davasmı bu çerçevede değerfendirebi- Krmiyiz? - O karar yanlış olmuştur. Ancak daha ileri git- mek için erken. O karar, TSK'nin Kıbns'ta işgal- ci olduğunu kabul etmek anlamına gelebilir. -Kijre'takisecirnk^nasüdegertendkh'orsunuz? - Tarihi ilginç. 11-12 Aralık'ta AB zirvesi, 14 Aralık'ta seçim... Bizim baştan Kıbns'ı Türkiye- AB üişkileri ile ilişkilendirmememiz gerekirdi. Yu- nanistan, AB'yi arkasına alıp Türkiye ile sorun- lannı ahllıca kendi çıkarlan doğrultusunda çözü- yor. AKP daha devletbelgelerinı görmeden çözüm- süzlük çözüm değildir diye başladı. Yanhşlar yap- tı. Şimdi Başbakan bir şey diyor. 58. hükümetin başbakanı başka şey diyor! - Mesut Yılmaz'm Yüce Drvan'a ghme süredni izfiyor musunuz? - Evet. tlgınç bir gelişme. Gerçekten her şeyın üzerine gideceklerse iyi bir başlangıç. Ancak bi- zimhükümet olduğumuz dönemde Yüce Divan'la ilgili 7-8 oylama oldu. Acaba orada şimdıkı hü- kümet üyeleri nasıl da\Tandı? Mesela Gül. o za- man FP çatısı altında iken ne oy kullandı? Ona ba- kınbakalım. -3KasnnseçirnlerinegidiştebaşrolsizirıdLPiş- manmasuuz? - Hayır, karar doğruydu. Erdoğan şimdi o dö- nemi tasfiye ettik diyor. Kendisi tasfiye ettikleri- ni söylediği partilerden 1-2 örnek alıp parti kur- du. Şimdi o dönemden hınç alır gibi davranması yanhş olur. Eğer tümüyle olaylann üzerine gide- ceklerse Erdoğan'ın dokunulmazlığının kaldınl- ması gerekir. Erbakan geçen günlerde yargılandı, hüküm giydi. Abdullah Gül ve Abdülkadir Aksu da aynı dönemde sorumluydu. Şimdi onlann da dokunumazlıklannın kaldınlmasını istemeleri ve bunda biz de sorumluyduk demeleri gerekir. - 3 Kasım öncesindeki olaylan Fıkret Bila arka- daşımız Idtaplaşünu. Sedat Ergın başka bir yönü- nü yazdı. O süreç siyasi tasfiye mi idi, askeri tasfi- yemi? - Askeri yanı tabii hsa bir süre ıçin tarnşıldı. Sayın Kıvnkoğlu'nun görev süresinin uzaması gündeme geldi. Biz de zorlamamak gerekir dedik. Öyle kaldı. - Meclis Başkanı Ömer İzgTnin bu konuda ya- sa hanrtanuş ohnası siyasi teamüfe uygun mu? - Benim ondan habenm yoktu. Meclis Başka- nı olarak yapmış olabüir. Siyasi kimliğiyle yap- saydı haberim olması gerekirdi. - Sizce gerekçeter ne ölçüde gerçekçrvdi Yani Özkök, Irak'la olası savaşı yönetemez mhdi? - Belki çok acıl bir durum olduğunda KıvTikoğ- lu'nun deneyimikullanılmak ıstenmiş olabüir ama dediğim gibi olay çok kısa sürede tartışıldı ve bit- ti. - Sizce Derviş'in o dönemde nasıl bir rolü oldu? - Derviş'in gelişi iyi ruyetli amaçlarla idi ama sonradan ona başka misyonlar yüklemek istedi- ler. Ecevit'inhastahğı döneminde, yeni bir senar- yoya ihtiyaç var demesi, bizim için de önemli ol- du... Bir de AB üç koşul dayatıyordu, Kürtçe TV, Kürtçe eğitim ve idam... MHP'siz bir çözüm ara- yışı başlamıştı... Böyle bır durumda mılletın ira- desine gitmeyi ve güçlenip gekneyi düşündük. Bu bir siyasi riskti. Anlatamadık. 3 Kasım'da bir tahterevalli uygulandı. Bir yanına CHP bir yanı- na AKP kondu. -15 ve 20 Kasım sakunlannı nasıl wrumluw- sunuz? - Global terör tehlikesiyle karşı karşıyayız. Bu- nunla mücadele için her şeyi yapmak lazım. Te- rörüyapan Müslüman da olabüir ama bunu tslam- la bağdaştırmamak gerekli. Terörle mücadele; o mesajı almıyorum, ayağımın altına alır ezerim, demekle olmaz. Başbakan'ın almadığı mesaj ne- dir, açüdaması lazım. POLİTİKA GÜNLÜGÜ HİKMET ÇETİNKAYA Umut... Çocuklann gözleri simsiyahtı. Bakışları yorgun. Bir akşam yıldızı gibi bakıyoriardı. Sessizliğin içinde kay- boluyorîardı... Yazı yazmak için masaya oturuyordum... O anda, aklıma geldi o çocuk... Minnacık elleriyle çöplükten bir şeyler topluyordu... Umudun, umutsuzluğun, acının, sevincin yeşerdi- ği bahçelerde bir tuhaf yalnızlığın içinde kayboluyor- du çocuklar... Gecenin kanat çırptığı derin gecelerde sokak baş- lanndagörüyordum onlan: Isfklal Caddesi'nde, Tak- sim'de; birkaç gün öncelzmir'de, Kahramanlar'da karşılaştım... Camdan dışarıya bakıyordum, yapraklannı dök- müşağaçlara... Gökyüzü susmuştu!.. Cesare Pavese'nin sessiz gözleri, o masalı anlatı- yor bana; sağır, eski bir pişmanlık gibi... Ürkek bir yontuyu andıran bedenlerde kuşatılmış tutkular alev alev yanıyordu... Her zamanki gibi dalıp dalıp gidiyordum... Ne zaman masanın başına yazı yazmaya otur- sam, önce gözlerimi yumanm... Yazının konusu bellkJirt.. Ama tam o sırada bir güç yüreğimin derinliğinden haykırır: "Hayır, bugün başka birşeyyaz, hayatın sayfala- nnı kanştır..." Diretirim biraz!.. Sonunda boyun eğerim... Yüreğimin derinliğinden gelen ses, dün yine seç- tiğim konuya engel oldu... Bir seferberlik karanlığından yola çıkıp, güneşin de- rin denizlerde yıkandığı sabahlara varmalıydım önce... O sabahlarda sormalıydım: "Çocuklar neden sadece gözleriyle konuşur?" Kuran kurslarında Arapça dua ezberleyen ço- cuklandüşünürum... On yedi yaşında kara çarşafa giren kızlanmızı anım- sadım... Sahi, 10 Aralik, Dünya Insan Haklan Günü'ydü... • • • Cumhuriyetçi Kadınlar Birliği Başkanı Şenal San- han'ın açıklamasını okudum... Toplumda kadınlar birey olarak kabul ediliyoıiar mıydı? On yedi yaşındaki genç kızlara kara çarşaf giydi- ren kafalarla, "sıkmabaşı" savunanlar arasında ne fark vardı? Laik düzeni çiğneyerek nasıl demokrat olunacak- tı? Tüm çocuklar gülsün istiyordum, tüm çocuklar aç kalmasın... Açlık alın yazısı mıdır? Yoksulluk yaşam biçimi mi- dir? Kuran kurslanna niçin gönderiliyor çocuklar? Terörün adını bile koyamayan bir hükümet, insan haklanna ne denli saygılıdır? Lice'den Bismil'e, Kulp'tan Şırnak'a uzanıyorum... Bir kitap var elimde... "Düşler ve Sokak" Çalışan çocuklann yaşama bakışı... Düşleri, umutlan, hüzünleri, sevinçleri... Çocuklar yazmış bunu... Diyarbakır Sosyal Hizmetler Müdürlüğü yazılanla- rı bir kitapta toplamış... Sakız satan on üç yaşındaki E.D yazıyor. "Babam günah diye eve televizyon almıyor. Ben de dükkânlann, kahvelerin önünde televizyon izliyo- rum..." Içimdebirsıkıntı... Bir başka çocuk cennete gitmek istiyor... Niçin?.. Çünkü cennerte muz yiyeceğini düşlüyor... Ben de o çocuklar gibiyim bugün... Yıllar önceye gidiyorum... Lice'de soğuk bir aralık akşamında işkenceden geçmiş, doksan yaşındaki ihtiyaıia konuşuyorum... Yıl 1976... 12 Mart'ta "solcu" olduğu için hapis yatmış ihtryar Nâzım Hikmet ten, Hasan Hüseyin'den, Ahrried Arif'ten şiirler okumuştu... "Biz Kürtleri ne ağalar, ne şıhlar, ne şeyhler, ne devlet anladı; bizi tek anlayan kişi Mustafa Kemal Paşa'ydı..." • • • Dünya Insan Haklan Günü'nde, Güneydoğu'da bo- şalan mezralan, köyleri saymakla bitiremedim... Oralarda yaşayan çocuklar yaşamın ince çizgisin- de yürümeye çalışıyorlardı... O çocuklann, gençlerin Hakkâri'de çöplükte ek- mek toplarken patiayan bombayta paramparça oluşlannı çoktan unutmuştuk... Masamın başında, hayatn sayfalannı kanştınyorum... Karanlığın içinde kaybolan yıldızlar, çocuk çığlıkla- nyla buluşuyor... Bir hüzün çiçeği gülümsüyor... Insan haklan, Türkiye'de hâlâ çiğneniyor!.. Çocuklara bakıyorum, konuşmuyoriarhiç!.. Sadece gözlerini bir noktaya dikmış bizi seyredi- yorlar... hikmet.cetinkayaa cumhuriyetcom.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 45 ile yeni atama yapıldı Köşky Emniyette değişikliği onayladı ANKARA(Cumhuri- yet Bürosu) - Içişleri Ba- kanhğı'nca hazırlanan Emniyet Müdürleri Ka- rarnamesi üe 28 ilin em- niyet müdürü merkeze alındı. Aralannda Bur- sa, Gaziantep ve Diyar- bakır'ın da bulunduğu 45 ile yeni emniyet mü- dürü atandı. Emniyet Ge- nel Müdür Yardımcısı ve Sözcü FeyzuDah Arslan, Gaziantep Emniyet Mü- dürlüğü'ne atandı. As- lan'dan boşalan emniyet genel müdür yardımcı- lığına Emniyet Müdürü APK Uzmanı Mehmet Tokgöz getirildi. Polis Başmüfettişi Orban Okiırda Diyarbakır Em- niyet Müdürlüğü'ne atan- dı. Bingöl Emniyet Mü- dürü Osman Nuri Özde- mir, başka bir göreve atanmak üzere Emniyet Genel Müdürlüğü emri- ne ahnırken Emniyet Mü- dürüAPKUzmanı Meo- met Gülnaz Bingöl Em- niyet Müdürlüğü'ne atan- dı. Bursa Emniyet Müdü- rü Reşat Altay Kırklare- li'ye atanırken Adana Emniyet Müdürü Hüse- yin Çapkın Bursa'ya atandı. Emniyet Müdürü APK Uzmanı Mehmet Cebe Adana'ya, Polis Başmüfettişi AKP Sam- sun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın kardeşi Celal Uzunkaya ise Ba- lıkesir Emniyet Müdür- lüğü'ne atandı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle