05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 ARALIK 2003 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMt ekonomi(5 cumhuriyet.com.tr 13 Enerjide politika yok • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Enerjı ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, enerjide hâlâ ulusal bir politikanın olmadığını belirterek bunun en kısa zamanda oluşturulması gerektiğini söyledi. Türk Mühendis ve Mimar Odalan Birliği (TMMOB) tarafindan düzenlenen "Türkiye 4. Enerji Sempozyumu"nda bir konuşma yapan Güler, Türkiye'nin enerjide 3'te 2 oranında dışa bağımlı olduğuna dikkat çekerek bunu yenilenebilir enerji kaynaklannı kullanarak azaltmaya çahşacaklannı kaydetti. Reel kesimin güveni azaldı • ANKARA (AA> Merkez Bankası tarafindan düzenlenen Reel Kesim Güven Endeksi, Kasım ayında bir önceki aya göre yüzde 1.7 oranında azalarak, 106.7 seviyesine geriledi. Endekste iç pazara satılan mal hacmi eğilimi yüzde 8.2 oranındaki düşüşle en fazla azalış gösteren kalem oldu. Çin ihracatçının kâbusu oldu • BURSA(AA)-Dış Ticaret Uzmanlan ve Mensuplan Derneği (DUMED) Yönetim Kurulu Başkanı Muhittin Cudi, Çin'in, Dünya Bankası verilerine göre kota ve engellemelere rağmen dünya tekstil ve hazır giyim ihracatının yüzde 47'sini elinde bulundurduğunu söyledi. "2005yıhndakotalar kalkacak. Bu konuda bir devlet politikası oluşturulmaması halinde biz bu sarsıntıyı atlatamayız" diyen Cudi, Türk firmalarının, Çinli üreticilerin sert rekabetını şımdiden enselerinde hissetmeye başladığını vurguladı. Profilo Grundig (abrikasını aldı • İSTANBUL (ANKA) - Profilo Telra, Avrupa'mn en modern teknolojiye sahip fabrikalanndan Grundig tele\izyon fabrikasını satın aldı. PTofilo Telra Başkan Yardımcısı Göksen Körezlioğlu, yeni teknoloji ile donatılmış olan fabrikanın tüm ekipmanlannın sökülmeye başlandığını, en kısa sürede Çerkezköy'deki tesislerine monte edildikten sonra Türk ekonomisine katkı sağlayacak duruma getirileceğini bildirdi. THY'den127 trilyon lina kar •Ekonomi Servisi- Türk Hava Yollan (THY), yılın 9 ayında 127.1 trilyon lira net kar açıkladı. THY'den Borsa'ya gönderilen 9 aylık döneme ait bağımsız denetimden geçmemiş mali tablolara göre, geçen yıl Ocak-/ Eylül döneminde 160 trilyon 773 milyar 47 milyon lira olan net kar, bu yılın aynı döneminde 127 trilyon 131 milyar 531 milyon liraya geriledi. Dokuz aylık dönemde büyüme hızı yüzde 5.2 olurken ithalat vergilerinde patlama yaşandı Büyümenin şampiyonu ithalat• DtE verilerine göre 3.çeyrekteGSMH yüzde 4.9 arttı. Sanayi üretimindeki artışın otomotiv sektörüne bağımlı olması, stok artışlarmın sürmesi ve kapanan şirket sayısmdaki yükseliş büyümenin sürdürülebilirliği konusunda düşündürüyor. Ekonomi Servisi- Tanmdaki daralma ve inşaat sektöründe süren küçülme nedeniyle bu yı- lın üçüncü çeyreğindeki eko- nomik büyüme, beklentilerin altında gerçekleşmesine rağ- men ithalat vergilerinde patla- ma yaşandı. Devlet lstatistik Enstitü- sü'nün verilerine göre, bu yılın üçüncü çeyreğinde gayri safi Tarım ve inşaat daralmaya devam etti Büyüme Hızı (%) Sektörler l.çeyrek Tanm 7.0 Sanayi 7.8 İnşaat l- -17.4 Ticaret 10.8 Ulaş.ve Haber. 13.7 Mali Kuruluşlar -8.1 Devlet Hizmetleri 0.0 İthalat Vergisi 19.8 GSYİH - 8.1 GSMH 7.4 l.çeyrek -2.8 4.4 -14.5 6.0 5.8 -8.5 0.6 20.5 3.9 3.7 lll.çeyrek -1.0 8.1 -16.9 7.0 7.9 -4.3 1.3 26.7 4.8 4.9 milli hasıla (GSMH) yüzde 4.9, gayri safi yurtiçi hasıla (GSYTH) ıse yüzde 4.8 olarak gerçekleşti. Dokuz aylık dönemde ise bü- yüme hızı yüzde 5.2 oldu. GSMH'nin üçüncü çeyrekte yüzde 6.3, GSYÎH'de de yüzde 6.2 olması bekleniyordu. Büyüme hızında geçen yılın aynı dönemine göre en fazla ar- tış yüzde 26.7 ile ithalat vergi- sinde sağlanırken inşaat sektö- ründe yüzde 16.9 ve tanmda yüzde 1 daralma yaşandı. Stok artışı sürüyor Büyüme ihracat artışına da- yalı üretimden kaynaklanırken stoklardaki artış önceki dö- nemlere göre yavaşlamakla bir- likte devam etti. Stoklar bu dö- nemde 5.3 katrilyon lira daha artarken dokuz aylık artış da 22.1 katrilyon lirayı buldu. Milli gelirde yılm ilk dokuz ayında kaydedilen büyüme, özel kesimin nihai tüketim ve yatınmlanndan kaynaklandı. Devletin nihai tüketim harca- malan bu dönemde reel olarak yüzde 2.3 küçülürken özel ni- hai tüketim harcamalan yüzde 4.9 artış kaydetti. Kamu yatırunlarının yüzde 18.5 gerilediği ilk dokuz ayda özel sektör yatınmlannda ise yüzde 13.5 artış kaydedildi. Üretlm artışı tıkanabillr DtE'nin verilerine göre, sa- nayi üretimini ekim ayında Türkiye tarihinin zirvesine baş- ta otomotiv olmak üzere beş sektör (otomotiv, makine, plas- tik, gıda ve radyo-TV haberleş- me cihazlan üretimi) taşıdı. tmalat sanayiinde kaydedilen yüzde 12.6'lık üretim artışına 8.5 puanlık katkı yapan beş sektörde de yüksek kapasite kullanım oranlanna ulaşıldı. Uzmanlar, yeni yatınmlar devreye girmezse üretimdeki ve ihracattaki artışı sürdürme- nin güçleşebileceği ve fiyatlar üzerinde baskı yaratabileceği- ni belirtiyorlar. ÜZDE60ARTTI kapanıyor ANKARA (ANKA) - Sanayi üretiminde ve GSMH'deki büyümeye karşın, kapanan şirket sayısı rekor düzeye ulaştı. Devlet Istatısrik Enstitüsü'nün verilerine göre, geçen yılın ilk 10 ayında 2 bin 648 olan kapanan şirket sayısı, bu yıl yüzde 60 artarak 4 bin 255'e ulaştı. Geçen yıl kapanan yaklaşık her bir şirkete karşılık on şirket kurulurken bu yılın ilk on ayında, kapatılan bir şirkete karşılık, yaklaşık 6 şirketin kuruluşu gerçekleştirildi. Bu yıl ocak-ekim döneminde ticaret sektöründe 1323, imalat sanayii sektöründe de 1203 şirket kapandı. On aylık dönemde kapanan şirket sayısı, önceki yıllarda, yılın tümündeki sayının da üzerine çıktı. Yıllık bazda kapanan şirket sayısı 1995, 1996 ve 1997 yıllannda binin altında olmuştu. Kapanan şirket sayısı 1998'de 1584, 1999'da 1408 oldu. Izleyen yıllarda kapanan şirketlerin sayısı sürekli artış gösterdi ve 2000 yılında 1887, 2001 'de 2 bin 464, geçen yılın tümünde de 3 bin 667 düzeyinde gerçekleşti. Çözüm arayışlarının sürdüğünü belirten Bakan Coşkun: Kriz en çokKOBl'leri vurdu Art arda yaşaaan ekonomik krizlerden en fazla küçük ve orta boy işletmeler (KOBİ) etkilendi. Finans sıkuınsına talep daralmasının etkilcri eklenince ayakta kalması zora gjren KOBİ'ler için çözüm arayışlan sürerken Sanayi ve Tkaret Bakanı Ali Coşkun, krizlerden en çok KOBrİerin etkilendiğini bir kez daha \ineledi. Krizlerin etkisinj en yoğun oranda yaşayan KOBİ'lerin serma\derini geliştirmeteri için KOBİ AŞ çahşmalannın sürdüğünü belirten Coşkun, KOBİ'lerin kriz ortamında kredi kuDanamadığuu söyledi. Coşkun, teknoloji ihthaçlan için Teknoloji Gelişurme Merkezleri kurulduğunu ve ortak atölyeler kuuandırdıkİannı belirtti. TOBB, KOSGEB ve TOSYÖV'ün 19-20 Arahk 2003 tarihleri arasuıda İstanbul Lütfı Kırdar l luslararası Sergi SarayTnda gerçekleştireceği 2. KOBİ zirvesiyle ilgilu Odalar BirtiğTnde ortak bir basın toplanüsı düzenlendi. Toplanoya Bakan Ali Coşkun, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğiu. TOSYÖV Başkanı Hilmi Develi ile KOSGEB Başkanı Erkan Gürkan kaükü. (AA) RT1Ş YÜZDE 167 İtluıloto satışıpatkıdı Ekonomi Servisi - tthal otomobil satışlanndaki artış oranı, yerli markalardaki artışın çok üzerinde gerçekleşti. İlk on bir aydaki otomobil satışlan, geçen yıla göre yüzde 15O'ye yakın artarak 175 bin adedi geçti. ilk on bir ayda satılan otomobillerin 118 bin 224'ünü ithal, 57 bin 352 sini yerli otomobüler oluşturdu. İthal otomobil satışlarında geçen yıla göre yüzde 166.9, yerli otomobil satışlarında yüzde 95.6 oranında artış yaşandı. Otomotiv Sanayii Derneği'mn (OSD) verilerine göre, ithalatın pazar payı yüzde 67 olarak gerçekleşti. foplam otomobil satışında, geçen yılın ilk on bir ayma göre yüzde 138.5'lik hızh bir artış gözlendi. 2002 yılının ilk on bir ayında iç pazarda toplam 73 bin 617 adet otomobil satılmıştı. tthalatm pazar payı, geçen yılın ilk on bir ayındaki yüzde 60'lık düzeyinden bu yıl yüzde 67'ye kadar çıktı. İthalatın pazar payı, on bir aylık dönemler itibanyla son 10 yıldaki en yüksek düzeyinde bulunuyor. 4. Pazarlama Zirvesi'ne katılan uzmanlar: Türkiye kötüpazarlanıyor Ekonomi Servisi - Bilkent Üniver- sitesi mısafir öğretim üyesi Prof. Dr. Don Thomson, "Bence Türkiye dün- yamn en kötü pazarianan iUkesidir" dedi. Don Thomson, Management Cent- re Türkiye tarafindan düzenlenen 4. Pazarlama Zirvesi'nde "Sürdûrüle- bih'r Farkhlaşma: Pazariamada Yeni Bir Gerçek Elekt- ronik Açık Artür- ma" başlıklı su- nuş yaptı. Ûç aydır Türki- ye'de çahştığını belirten Thom- son, konuştuğu şirketlerin u Tür- khe'den uluslara- rası nıarka çık- maz" dediklerini aktardı. Thom- son, "Benceçıkar. Hahda, kahvede, yağda... Bence Türkiye, dünya- nın en kötü pazar- ianan ülkesidir. Türkiye, gerçeğe dönüşmeyi varol- mayı bekİeyen bir firsatür" dedi. Türkiye turizm cenneti olabilir Zirvenin açılışmda bir konuşma yapan dünyaca ünlü pazarlama te- orisyeni ve Trout&Partner Başkanı ise Jack Trout, Türkiye'nin turizm konusunda gerçekten fırsatlar ülkesi olabileceğini söyledi. Türkiye'nin, tarihin, medeniyetlerin buluşma nok- tası oldugunu belirten Trout, "Bu fîk- ri vurgulamak çok işinize yarar. Tür- 4. Pazarlama Zirvesî JRDURÜLEBİIJR FARKLILAŞMA „ "- 10-11ftralık2003 • Prof. Dr. Don Thomson, "Bence Türkiye dünyanm en kötü pazarlanan ülkesidir" derken dünyaca ünlü pazarlama teorisyeni Jack Trout ise Türkiye'nin turizm konusunda gerçekten fırsatlar ülkesi olabileceğini belirtti. kiye bir turizm cenneti olabilir, etiniz- deki cevherin kıymetini bilin ve bunu iyi kuDaıun" diye konuştu. Bir markanın en önemli kilometre taşının farkhlaşma olduğunu ifade eden Jack Trout, "İyi bir pazarlama- nın özü farkh obnaktn-" dedi. Şirket- lerin uzmanlaşma konusuna önem vermelerini isteyen Trout, "Türkşir- ketleri, büyük şirketlere karşı kendilerini uz- manlaşarak ko- ruyabüirler. Her- hangibirözeüiği- nizvarsaonuön- celikle vurgula- yın" yorumunda bulundu. Trout, geliş- mekte olan pa- zarlarda büyük fırsatlar bulun- duğunu, Türkiye ya da Rusya'da manevra yapa- cak alanlar oldu- ğunu söyledi. Pazarlama Zirvesi'ne gös- terilen yoğun ilgi Türkiye'de pazarla- ma ka\Tamına \erilen önemin her ge- çen gün biraz daha arttığını ortaya koydu. Daha önce Cevahir Kongre Merkezi 'nde yapılması planlanan Pa- zarlama Zirvesi, gelen yoğun talep üzerine Lütfi Kırdar Kongre ve Ser- gi Sarayı'na alındı. Bugün sona ere- cek zirveye çoğu şirketlerde üst dü- zey yönetici konumunda bulunan 1050 kişi katıldı. Katılımcılar iki günlük zirve için 780 dolar ödedi. ıı \Kı \,<ı\s \\ \K: \ M LAFTCFLAR tŞEYARADI Sendikanın anahtarı Başbakan^a Kristal-İş Sendikası'nm temsikileri Şişe Cam'daki grevin Bakanlar Kurulu karanyla ertelenmesini protesto etmek amacıyla sendikanın anahtannı Baş- bakan Taj^ip Erdoğan'a verilmek üzere AKP Ğenel Merkezi'ne bırakö. AKP Genel Merkezi önünde bir basın açıklaması yapan Kristal-İş temsilcileri, hü- kümetin bu kararuun Türkiye'de sendika hakkınuı göstermeük olduğunu gös- terdiğini beBrtti. (Fotoğraf: AA) 2 trilyon Brahk iş, 100 tiTİyoııa mal oldu Ekonomi Servisi - Devlet Hava Meydanlan Işletmesi Genel Müdür- lüğü (DHMİ), Atatürk Havalimam 3 üncü pisti ile Gaziantep Havaalam pist, terminal ve gümrük binalarmm yapım işini üstlenen Sadri Şener'in sahibi olduğu Simge İnşaat ve Tu- rizm Ltd. Şti'nin sözleşmelerini iptal etti. DHMl İnşaat ve Emlak Dairesi'nin hesaplamasma göre, devlet 1997'de 1.8 trilyon liraya ihale edilen Atatürk Havalimam 3. Paralel Pisti vebağlan- tı yollan için Sadri Şener'in sahibi ol- duğu Simge İnşaat'a toplam 100 tril- yon liralık bir ödeme yaptı. Üstelik 10 trilyon lirası da fazladan ödendi. Ancak fazla ödemeye ilişkin dava sü- rüyor. DHMl yetkililerine göre, tüm uya- nlara karşın Simge inşaat ve Turizm, Atatürk Havalimam 3. Parelel Pis- ti'yle ilgili yükümlülüğünü yerine getirip pistin yapım işini sürdürme- diği gerekçesiyle imzalanan sözleş- me feshedildi. Sözleşmenin feshedil- mesiyle birlikte Sadri Şener'in gös- terdiği teminatlar, gelir kaydedildi. Bunun da 3 trilyon lira civannda ol- duğu belirtildi. İŞÇİNİNEVltENİNDEN ŞÜKRAJN SONER Nereye Doğru? Çok fazla umursayan da yok. Yine de Insan Hakla- n Günü'nde, ayıp olmasın boyutunda, insan haklan gündeme geldi. Gündeme gelince, nereye doğru gi- diş tartışılınca, bildiğimiz gerçekler suratımıza bir to- kat gibi çarpıyor. Yeni dünya sömürü düzeni ya da kü- reselleşme ideolojisinin getirdikleri ile bilimsel tekno- lojikdevrim çağında, insanın haklan, bireyin özgürieş- mesi kutsanırken ortalıkta kocaman bir yalan, dümen olduğu, aslında insan haklannın katledilmesi sürecini yaşamakta olduğumuz ortaya çıkıyor... ABD imparatorluğunun dünya tekellerinin çıkarlan adına jandarmalık yaparken, süper güç olarak, terörü zengin Kuzey topraklanna taşımama adına, ülkeleri eşitsiz askeri güçle işgal etmesinden, diğer ülkeleri de bûna aracı yapmasından sadece söz etmiyorum. Gi- derek yoksullaşan, yoksunlaşan kitlelerin sınıflar ve ideolojik çıkarlardan kopanlmış olarak alt kimlikler tu- zağında, dinler, ırklar, tarikatlar, kültürier, mafya örgüt- lenmeleri aynmında düştükleri tuzaklar da ortada. Yoksullar yoksulluğu paylaşmamak üzere aralann- da ırklar, dinler temelinde savaşıyorlar. Zenginler ile yoksullar arasındaki uçurum büyürken zengin-yoksul dengesizliğinde karşılıklı gerçekleşemeyen savaşlar, ancak zenginin yukandan yoksulu bombalaması, top- raklannı işgal etmesi olarak biçimleniyor. Sonuç ola- rak kuralsız düzenin kuralsız savaşlan, terörle yanıt verme, yenilmişliği kendini bomba yaparak ulaşama- dığı düşman yerine günahsızlara, sivillere zarar verme cinneti yaşanıyor. Bilimsel teknolojik devrim çağında, insan haklan, demokrasiyi dünyaya yayma adına yola çıkmış zen- gin Kuzey'in devletleri, en ileri teknolojinin ürünü bom- balan ile yoksul ülkelerin çocuklan, kadınlan, günah- sızlannı öldürüyorlar. Kendilerini bomba yapan yoksul ülkelerin teröristleri, emperyal, işgalci suçunu işleyen siyasilerin günahında payı olmayan insanlan, kendile- rini bomba yerine koyarak katlediyorlar. Çok az mut- lu zenginin ideolojik çıkar savaşlan, dünyaya kültürier, dinler savaşlan olarak pazarianıyor. İnsanın en kutsal hakkı yaşama hakkı katlediliyor. Milyonlar yoksulluk, yoksunluk, savaşlann getirdiği her tür acı sonucu paylaşıyor. Savaşlann acı sonuçlan ile insan haklannda yaşa- dığımız büyük geriye gidiş, çöküş bir yana, bir de sos- yal haklara bakalım mı? Dehşetle küresel ideoloji, ye- ni dünya sömürü düzeninin, insan haklannın, demok- rasinin olmazsa olmaz sosyal haklar, sendikal haklar ayağını kestiğini görüyoruz. Doğu Bloku'nun parça- lanması ile sınıflardan, ideolojilerden, Marksizmden esinlenen tehdit sermaye ideologlanna göre ortadan kalktı ya. Kapitalist düzen içinde insana öncelik veren, emek haklannı gözeten sosyal devlete, sendikal hak- lara ne gerek var? Serbest rekabet, piyasa düzeni insan haklan adına kutsandı. Oysa insan haklannın var ve geçerli olabil- mesi için, ekonomik ve sosyal alanda zayıfın güçlüye karşı korunmasını sağlayacak araçlar gerek. Sosyal devlet, onu geçerli kılacak başta sağlık ve eğitim in- san için yaşamsal alanlarda kamu hizmeti, sosyal dev- let aracı olarak kamu ışletmeciliği, sendikal haklar. in- san haklannın var kılınabilmesi için olmazsa olmaz ko- şullar. Bize ideolojik olarak pazariandığının tam tersi, ser- best piyasa düzeni, insan haklannın olmazsa olmaz koşulu değil. Aksine serbest piyasa düzeninin, para- nın dini imanı olmayan ilkelerinin, insan haklan adına denetlenmesi, hem de etkin denetlenmesini sağlaya- cak araçlar gerek. Işte yeni dünya sömürü düzeni ide- olojisi, insandan yana denetimi sağlayacak tüm araç- lara karşı savaş ilan etti. Bütün dünyada, hele de bizim gibi hem küresel hem de 12 Eylül, siyasal Islam, Kürt sorunu, düşman kom- şular, Ortadoğu koşullannda iki arada bir derede ol- mak, siyasat, sendikal kadrolarda, örgütlülüklerde ya- şanan kimlik ve örgütlenme deformasyonu, erozyonu.. gibi katmerli saldın altında olan ülkemizde işler çokfe- na sarpa sardı. Dünyada sendikasızlaştırmada, sosyal devletten geriye götürülmede ters yönde en hızla yol alan ülke- lerin başını çektik. Elbette gelir dağılımı çarpıklığı, yok- sullaşma, yoksunlaşma, işsizlik artışında olumsuz re- koriar kırmaktayız... Anlı şanlı özel sektöründe 200 bin sendikalısı kal- mış, sendikacılığın defterinin dürüldüğü Türkiye'nin düzeninde, Iş Yasası ile keyfı çalıştırmaya kucak aç- mış iktidann başı, Başbakan Erdoğan. Türk-lş Genel Kurulu'nda, "örgütlenin" diye işçilerie alay edebiliyor. Üstüne üstlük dinsel, tarikatsal bağlan sendikacı kim- liğinin üstüne çıkmış militanlan tarafindan alkışlanıyor. Sonra da iktidar icraatı olarak bir yandan tamamı sendikaya girdi diye işten atılan, fabrika önünde hak- kını arayan işçilerin polis gücü ile dağrtılmasına aracı oluyor. Aynı işverenin işletmelerinde alınmış grev ka- rannı da yasaklıyor. El insaf, Paşabahçe'de grev hak- kını kullanmak isteyen işçinin, milli güvenlik, halk sağ- lığına zarar verdiği gibi bir yasal gerekçeyı bu hükü- met grev yasaklamada nasıl kullanabilir?.. [email protected] Telekom'dan garip açıklama 'Kârımız düşecek5 bizi özelleştirin5 ANK4RA (Cumhu- riyet Bürosu) - Türk Te- lekom Genel Müdürü Mehmet Ekinalan. ku- rumun 2003 yılının ilk 10 ayında 2.5 katrilyon lira brüt kâr elde ettiği- ni, kamuya 3.9 katrilyon lira kaynak aktardığını açıkladı. Ekinalan, 2004 yılında serbestleş- meye geçilecek olması- m mazeret göstererek "Kâr marjlan duşecek, kurumun hızla özelleşti- rilmesi taraftanyız" sözleriyle olası perfor- mans düşüklüğüne ze- min hazırladı. Türk Telekom'un Yüksek Denetleme Ku- rulu (YDK) raporunda ise kurum yönetimi "•Rekabet ortamına uyum sağlanabilmesi için, hizmet çeşitlinğinin artünlması ve manvet- lerin azalübnası anıacry- la gerekli hazu-hklara bir an önce başlamhna- suyaürtmlarda stratejik hata yapılmamasL, hiz- metlerin zamanında sağlannıası ve rakiplere karşı üstünlüğün ko- runması" için uyanldı. TBMM KÎT Komis- yonu'nda dün Türk Te- lekom'un 1998-2001 faalıyetleri görüşüldü. Genel Müdür Ekinalan, Türk Telekom'un, 1998 ile 2003 arasında Turk- cell ve Telsim'le yapı- lan ara bağlantılar dola- yısıyla toplam 3.2 kat- rilyon liralık gelir kaybı- na uğradığını kaydetti. Ekinalan "Bu gelirlerin tahsil edilebilmesi için anlaşma yapbk. Ayda 45-50trilyon lirahkgelir arüşı sağîadık" diye ko- nuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle