06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 KASIM 2003 SALI CUMHURİYET SAYFA 17 sta siz Uimıçemotim... com.tr " www.denecsom.coin Tet: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 ( - Her ile bir ombudsman atanacakmış... "Marko Paşa'nın kulaklan cınlasın!'' 'Barış'mış f Teksas Üniversrtesi, internet sayfasında "Banş Kahramanlan" listesi hazırlamış. Matrin Luther King, Gandi, Nelson Mandela, Dalai Lama arasında Türkiye'den bir isim: ABD'de yıllardır özef olarak tedavi arbnda tutulan Fethullah Gülen! Türkçe # ABD Büyükelçiliği, ~ ~ Türkiye'de gazete ilanı vermiş, elçilikte çalıştırmak üzere su tesisatçısı anyormuş... Aranan koşullan meslek lisesi mezunu, en az iki yıl ustalık tecrübesi olmak ve biraz Ingilizce ile iyi derece de Türkçe bilmek. Türkiye'de Türkçe bilenlerin kalmadığını Amerikalılar da fark etmiş! Uygulama Akif Kökçe: "Irak'ta siviller, ABO asker- lerine şiddet uygula- dığında bunun adı terör; ABD'li askerler, sivillere şîddet uygula- dığında ise bunun adı operasyon oluyor." E mekli yaz/n öğretmeni Hami Karslı, To- kat'ın Niksar ilçesinin Çamıçi yaylasında yaşıyor... Yaylada fakat dünya ile iç içe... ' Çünkü elinin altında internet var... Adresi; hamikarslilmynet.com... Yayladan bir ileti gönder- miş... Liderlik için sekiz öğüt... öğütler şöyle: Birinci öğüt: Iktidar insanın huyunu değiştirir. Dünya nimetle- rinde eskiden gözü olmayan, iktidara geldiğinde, bir anda para canlısı, mal canlısı kesilir. Savaşçılarının talan ettiklerine paydaş olur. öylelerinden korkun, kontrol edin. Ikinci öğüt: Reis kötüyse, aldığı karar da kötü olur. Akıllı ve yetenekli insanlar, kötü karar alan reisleriyle bera- ber oluyorlarsa, avantaları olduğu içindir. Üçüncü öğüt: Çapsız lider başanya sahip çıkar, başansızlığını astlarına fatura eder. Askerlere tavsiyemdir, zor za- Sekiz öğütmanlarda "biz", ferah zamanlarda "ben" diye konu- şanlara karşı tedbirli olun. Dördüncü öğüt. Dünkü savaşı kazanmak, yannkini kazanmanın garantisi değildir. Kazandığını kaybetmekten kor- kan, kazanmanın ön şartı olan "cesareti"ni kaybe- der. Beşinci öğüt: Aptal karariarda ısrar etmek, aptalı akıtlı yapmaz. Budalaca kararîara ses çıkarmayanlar, liderierinin daha da aptallaşmasının "suç ortağı" olurlar. Attıncı öğüt: Yapılacak en büyük hata, bugün üç para kazan- mak için yann kazanılacaklan gözardı etmektir. Ata- lanm bu hatayı yaptı. Azıcık tecrübe edinmeleri ha- linde çok şey yapabilecek askerierirnizi, Roma'ya "paralı asker" olarak gönderdi. Bundan kaçının. Yedinci öğüt: İyi günler vardır, kötü günler vardır. Kötü günler- de kafana kakılmasını istemediğin şey varsa, iyi günlerde söylemeyin. Sekizinci öğüt: Bollukta beslediğin askeri, kıtlıktadoyuramazsın. Ne kadarı yetiyorsa o kadannı çalıştınn. Tokat'ın Niksar yaylalanndan gelen bu öğütler Hami Karslı'ya ait değil... Şöyie diyor Hami Karslı: "Bu öğütler, Büyük Hun Imparatoru Atila'ya ait. Attila'nın ölüm tarihi 453 olduğuna göre demek ki günümüzden 1550 yıl önce söylenmiş. 30. Kurul- tay'ını yapan Cumhuriyet Halk Partililerin ve bir yıl- dır iktidarda olan 'Ampul Partililer'in okuması fay- dalı olur diye düşünüyorum." Güzel ve yerinde bir düşünce! Bir Itekim hastaneye düşmeyegörsün Dr. Cevat Temürtürkan, SSK Sivas Hastanesi'nin başhekimiydı... 30 yıllık hekimlık ve yöneticilik yaşamı, SSK'deki yolsuzluklara karşı savaşımla geçmiş ve karşılığını sürgünlerle görmüştü. Sürgünlerden, yargı karan ile dönmüş ve ilkelennden ödün vermediğı için hep hedefte olmuştu... Son görevi Ankara'da SSK Yenişehir Dispanseri'nde başhekimlikti... Dr. Cevat Temürtürkan geçen hafta, gırtlak kanseri tanısıyla hastaneye kaldınldı. Boğazındaki ur, solunum yolunu tıkamıştı... Acil müdahale gerekiyordu... 31 Ekim'de Ibni Sina Hastanesi'ne sevk edildi... Acil olarak ameliyata aiınacaktı... Ibni Sina'dakiler, SSK'den sevkli hasta olmasına karşın Dr. Cevat Temürtürkan'ın ameliyatı için ücret ödenmesi gerektiğini, aksi halde ameliyata alınmayacağını söylediler... Hastanenin veznesi öğle tatilindeydi.. Dr. Cevat Temürtürkan'ın yakınlan 1 saat bekledikten sonra vezne açıldı; paranın yatınlması ve işlemlerin tamamlanması 3.5 saat sürdü. Dr. Cevat Temürtürkan, parasıyla ameliyat oldu ve yoğun bakıma alındı... Sonrasını yakınlan şöyle anlatıyor: "Yoğun bakım ünitesınde kendisine sağlık koşullarına uygun bakım yapılmıyor. Yoğun bakım ünitesinde steril olmayan malzemeler kullanılıyor ve pansumanından, boğazındaki borunun temizlenmesine kadar hemen her işlemi biz yapıyoruz. 30 yılını hekimliğe vermiş, bunun son 15 yılını yolsuzlukla mücadeleyle geçırmiş birisinin kendisini yetiştiren üniversitenin hastanesınde yaşadıklannı hazmedemiyoruz." Cumhuriyet Nereye Gidiyor?., Dr. HAYRt DAVAS Kanla, canla ve çok büyük sıkmtılara uzun süre katlana- rak elde edilen Cumhuriyetin nasıl kazanıldığını herkesin, her şeyden önce bilmesi ve bilmeyenlere anlatması gere- kir. Yoksa şehitlerin ruhu azap çeker, sıkıntıyı çekenler de haklannı helal etmez. Peş peşe gelen Balkan, 1. Dünya, ÇanakkaJe ve Istiklal Savaşı ülkenin gücünü tüketi- yor. Buna rağmen Mustafa Ketnal umudunu yitirmiyor. Tek güvencesi olan halkıyla el ele vererek yurdu kurtarıp Cumhuriyeti kuruyor. Ve tüm dünyanın hayranlığını kazanı- yor. Ama kolay olmuyor. Çünkü savaşlar nedeniyle insan gücü azalmış, ekonomisi bozu)muş ve Kırım Savaşı'ndan sonra artmaya başlayan Osmanlı'nın borcu, tefeciler sayesinde 80 nilyon altını aşmış durumda. Bunun için Mustafa Kemal'in çabalanna Batı, bu koşullaral- tnda Cumhuriyeti nasıl kura- caksınız deyip gülüyor. Buna karşın Mustafa Kemal, Os- nanlı'nın borçlannı ödemeyi Kabul ederek ve ekonomi se- ferbediği başlatarak yola çıkı- )0r. Daha Lozan Antlaşması im- zalanmamış, Cumhuriyet ilan edilmemiş ve sonucun ne ola- cağı belli o/madığı 1923 Şu- batı'nda 16 gün sürecek Izmir Irtisat Kongresi'ni toplayıp czetle: 1- Ithal ettiğimiz mallan biz inal edeceğiz. 2- Ağır sanayiyi kuracağız. 3- Borçlanmayacağız ve cenk bütçeleroluşturacağız... Başanya. planlanmızı eksik- sz uygulayarak varacağız, ka- rannı aldırtıyor. Erekten sapmaya izin veril- nediği için fazla veren bütçey- Ijbiryandan borçlarödeniyor, bryandan da kalkınma ham- lei başlatılıyor. Taşıma kolaylığı için raylı sis- t?m ağı genişletiliyor. Tekstil, şeker. çimento, demir-çelik ve '326'da Kayseri Uçak Fabri- lası kuruluyor. Reji ve demir- pf(an satın alınıyor. Taviz verilmeden uygulanan plitikalar sayesinde, Türkiye, dünyayı kasıp kavuran 1929 ekonomi krizini de kolay atla- tıyor. 1930'lu yıllarda, eğitime ve sağlığa verilen özel önemle. ekonomik ve sosyal gelişme birlikte yürütülüyor. Avru- pa'dan, yetişmış 142 beyin gücünün Türkiye'ye sığınma- sına kucak açılıyor. Politikada da ülkenin kişiliği- ni kabul ettirmek isteyen Mus- tafa Kemal, kendisini ziyarete gelen Ingiliz Kralı'nı, makamın- da karşılıyor ve krala sadece ve sadece halkın yiyebildiği şeyleri ikram ediyor. Ve ama- cı, anti-emperyalist savaşı ka- zanıp ülkede örnek birçağdaş devlet kurmak olan çabasını, ömrü boyunca sürdürüyor. Bu sayede, 2. Dünya Sava- şı sonrasında ekonomik çö- küntüye düşen Avrupa ve Ja- ponya'ya karşın Türkiye dım- dik ayakta kalıyor. Bu durum dünyayı rahatsız ediyor ve onu da perişan etmenin yolu, borç- landırma köprüsünden geçer deniliyor. ABD de kesenin ağ- zını açıyor. Borçlanmayı, Marshall yardımı anlaşması ve 1948'deki 50 milyon dolartık kredi ile Ismet Inönü başlatı- yor. Gittikçe hızını arttıran sa- vurganlık da ülkeyi borç bata- ğına gömdükçe gömüyor. 1989'dan sonra da, dışar- dan bulunamadığı için, iç borçlanma hız kazanıyor. Bu yüzden banka sayısı da arttık- ça artıyor. Bunlar dışardan borç alıp devlete tahvil karşılı- ğı borç vermeye başlıyorlar. Ama, parayı aşın harcama mikrobu damariarına durma- dan pompalanan Türkiye, ne tanm ne de sanayi ülkesi ola- biliyor. Bana ne diye diye geldik iş- te bugüne; El avuç açar olduk, insafsız ele güne! 1950'de ödemesini zar zor bitirdiğimiz Osmanlı borçlan- masının yaptığı yıkımlardan ders almasını bilmeyen yöne- ticilerie halk, el ve gönül birti- ği içinde, ülkeyi bu duruma düşüren kahramanlar oluyor. Onun için: Hız kesmezse bu düzen, duvara toslayacak; Bu günahta herkesin, az çok payı olacakü! ÇİZGtLtK KÂMtL MASARACl kamilmasaracid mynet.com H A R B İ SEMİH POROY semihporoy a yahoo.com BULUT BEBEK MRAYÇIFTÇİ bulutbebek' hotmail.com MV arvdtf»arnayanîara £ ö i i HAYAT EPİK TtYATROSU MUSTAFA BÎLG OTOBÜSTEKİLER KEMAL VRGENÇ k_urgenc(Syahoo.com İSTANBUL 1. SULH HUKUK HÂKİMLtĞİ'NDEN 2001/511 h. Şüyu Davacı Grand Ya\oız Otelcilik Tur. Tic. ve San. Tic. A.Ş. ve- kılı Av. Turgut Tavşanoğlu tarafından davalılar Anber Efendi, Ömer Anber, Ömer Mızrak, Fatma Aysel. Cemil Berandak. Sı- dıka Çoşgun, Şefika Yücel (Berandak), Erkan Berandak, Es- ma Engin Gedik (Berandak), Hakan Berandak, Gülnaz Kığan, Şükran Kızılırmak (Kıgan), Nurettın Kıgan, Kenan Kığan, Nuriye Karagöz (Kıgan). Cemal Kığan ve Nurhan Kığan aley- hıne açılan ortaklığın giderilmesi davasında: Dava konusu Eminönü îlçesi, Ishakpaşa Mahallesi, 103 Ada, 100 Pafta, 16 Parsel sajnlı. 128 m2 miktarh taşınmazın maliklerinden Asıye Mızrak. Reyhan Şeniz Mızrak, Vahap Mızrak, Gülseren Mız- rak ve Orhan Mızrak adlanna yapılan tebligatlann bıla teblığ iade edildigi ve zabıta marifeti ile yapılan araştırmalardan da kira ve nerede olduklan bulunamadığından. adı geçenlerin du- ruşma günü olan 12.02.2004 günü saat: 10.30'da mahkeme- ımzde hazır bulunmalan veya kendilennı bir vekille temsıl et- tırmeleri, HUMK'nin 509. ve 510. maddeleri gereğince tebliğ yerine kaım olmak üzere ilan olumır. 23.10.2003 Basın: 52974 TARİHTE BUGÜN 4 Kasun wunc.mwktaz-arikan. com ÂNADOLU'Nt/N K4P/S/:l//iyOA#P/IŞ/l GARL TÖ&EMLE K/'£M£T~£ Gİ&AJIfŞTİ. PAOİfAH ZLT. S£L/M 'İAl VEZİ/S- Sj LCRlKIDE/U HAYT>AR P/4f/4'A/fıi/ rtOrNI T74Ş/y/4tJ /4£^Ztl>S' / • i- RfTTE/e VE */ElMLrm COMU, YAPIYt, İKİSİAS£ >H*:W £Ay/&4 flfgTfflfiiflEİI KAZ/İC ÛZS&A/E O7t/£.n4RAK M& ETMt'şr/'. KÖNES/1HS, ĞmSff&ffltfTl 77}A/ faİMAef *fi/£A1Y/ŞL/l ÜÇ yO-OA T/MAMLA - ^K^fluJÜsfi / frm/î T#Ş/ A&/LJ./4A//LAS/ŞTr&. A/\S/4DSy±£/ 'AJİ/fi/ l/£ 1 p — ^ • r ^ R B ' H rs İî 3feı m m 1 I m GÖRÜŞ TURKKAYA ATAOV ABD'nin Ticaret Açığını Kapatalım! Amerika'nın sürekli ve zaman zaman derinleşen dış ticaret açığının bu ülkeyi felakete götüreceği- ni ve "rakip" Avrupa Birliği (AB) ile Japonya gibi merkezlerin fırsat kolladığını, bazen bir iki cümle- lik açıklamalarta yazanlar var. Bu konu ancak si- yasal ekonominin geniş çerçevesinde yerine otu- rabilir. ABD'nin dünya hegemonyasının ufkunda bu ticaret dengesizliğiyle ilgili bir bunalım var. Var a- ma, ola ki, VVashington'daki karar vericiler için sü- rekli bir tehdit gibi görünen bu oluşum zaten on- lann tercihidir. Konuyu geriye götürmeye ve etraflıca ele alma- ya yer uygun değil. özetle: Alman Markı ile Japon Yeni'ni ayağa kaldıran Amerika'dan başkası değil- dir. AB'nin kendisi bile ABD ile rekabet etsin diye kurulmadı. Onun arkasında da, kendi çıkarlan için, VVashington yönetimleri vardı. "Kıtasal birtik" istim arkadan geisin gibi sonraki birdüşüncedir. Bu oyu- nu ilk gören De Gaulle NATO'yu Fransa'dan çıkar- dı ama, o bile ülkeyi NATO'dan çıkaramadı. Yainız Amerika'nın Avrupa'daki sadık kolu Britanya'nın Ortak Pazar'a girmesini engellemeye çalıştı, başa- ramadı. ABD'nin marka ve yene destek oluşunun nede- ni rakip yaratmak değil, dolar açığını kapatmada Almanya ve Japonya'nın yardımından yararlan- maktı. Her ikisi de ABD işgâlindeydi; her ikisinin de endüstri tabanı ve kalifiye insanı vardı. Kapita- list yoldan endüstrileşmiş Kuzey ülkeleri olarak te- mel tercihlerde birleşip Üçüncü Dünya'daki ulusal kurtuluş akımlannı frenleyecek ya da tüm Güney yanküreyi gene el biriiğiyie yeni-sömürgeciliğin ku- cağına oturtacaklardı. Çok az bilinen bir gerçek olarak, ABD Vietnam yenilgisinden bile bu hedefe yönelik yararlandı. Büyük askeri harcamalan Japonya ile Güney Ko- re, Tayvan, Singapur, Hong Kong, Tayland ve Ma- lezya'yı düzlüğe çıkardı. ABD bunlan neden aya- ğa kaldırdı? Onun dış ticarette dolar açığının ka- panmasına yardımcı olmalan için! Yüz yıl kadar önce, Ingiliz kapitaiizminin de en doruğundayken ticaret açığı vardı; o da pek aldırmazd/. Açığı Hin- distan'ın ticaretiyle kapatırdı. O zaman ticarette ana para olan steriin döner dolaşır, son melce Londra'ya vanrdı. ABD de bugün aynı yöntemi uyguluyor. Şu fark- la ki, Britanya yainız Hindistan'dan yararlanırdı. ABD ise Türkiye dahil, tüm küreden yararianıyor. ABD sigarası ve içkisinden ileri teknolojiye değin ya doğrudan Amerikan ürünlerini ya da kân dolar olarak son tahlilde Amerika'ya gidecek ürünleh tü- ketmeye zorianıyoruz. ABD, Reagan'dan bu ya- na, ticaret açığına kulak asmıyor bile. Bu sorunu- nu çözecek yabancı iktidarian destekliyor, o kadar. Saddam Hüseyin 1998'de Irak petroiü bedelinin Euro ile ödenebileceğini açıkladığı için devrildi. ABD Dışişleri Bakanlığı Siyaset Planlama Dairesi Başkanı R. Haass 11 Eylül saldınsı daha olmadan çok önce silahlı müdahale sözünü etmişti. Irak savaşının temelinde oradaki petrolün han- gi para cinsiyle ödeneceği sorunu vardı. ABD'ye, Fransatemelde bu nedenle karşı çıktı; Britanya bu nedenle destekledi. VVashington kendi açığının başkalannca kapanmasını, yani geri kalan tüm dünyanın kendi dolar hazinesinin zenginleşmesi- ne hizmet etmesini bekliyor. Britanya da steriin açığını Hindistan'ın hizmetiyle karşılardı. Ama gü- nümüzdeABD için ek birsorun var "Dünyanın ge- rikalanrmn dışında ikinci bir "dünyanın gerikala- nı" yok ki, yüz yıl önce Hindistan'ın yaptığını yap- sın ve topladığı küresel para birimini metropole aktanp emperyalizmi rahata kavuştursun! Tekelci sermayenin küreselleşme aşamasmda- ki açmazı burada. Vietnam yenilgisini bile kendi ya- ranna çözen ABD, bakalım, bu çelişkiye de çıkar bir yol bulabilecek mi? BULMACA SEDAT SOLDANSAĞA: 1/ Yapraklan haşlanarak salata gibi ye- 2 nen otsu bir bitki. 2/ Eski Türk güreşle- rinden biri... 5 Geminın ya- 6 nı. 3/ Bu- dizm'de ru- hun ulaştığı en yüksek mertebeye verilen ad. 4/Sahip. Eski dilde düşman. Akıl. 5/ Osmanlı- 2 lar'da yeni evlenen erkeklerden ahnan vergi. 6/Bir işi yap- 5 tırabilme gücü... "Benim — olsundi- 7 lim' Ne desem yâr 8 incinir" (Türkü). 7/ 9 Adlan sıfat yapan bir yapım eki... Kolera hasta- hğına yol açan mikrop. 8/Saygınlık... Tellür ele- mentinin simgesi. 9/Bunama, bunaklık... Hüse- jin Rahmi Gûrpmar'ın bir romanı. \XTCARTOAN AŞAĞIYA: 1/ Güzel kokulu çiçekler açan bir bitki. 2/ Leyle- ğe benzer bir kuş... " — Hayworth": ABD'li akt- ris. 3/ "Bahçenizde — ağacı/ Kim tatlı kimi acı/ Benim derdimin ilaci' Ya bulunur ya bulunmaz" (Emrah)... Birrenk... Köpek. 4/Yok sözcüğünün karşıö... Oyunda cezalı çocuk. 5/ "Tann'nın kul- lan" demek ise dilimizde "pek bol" anlamında kullanılan sözcük. 67Belli bir ödemenin ötesinde verilen prim... Türkiye'ninplaka işareti. 7/Mesa- fe... Uluslararası Çalışma Orgütü'nün simgesi. 8/ Bireydeki duyu ahcılannı etkileyen dış öğe. 9/ Imar yasalanna göre aynlmış toprak parçası... îla- ve. Diyabet şeker gibi bir hastalık değildir Türkiye Diyabet Vakfı (212) 633 51 71 SAHİBİNDEN SATILIK PEUGEOT 406 HDl-2001 Model lstTel.0 533 445
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle