Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 19 EKİM 2003 PAZAR
HABERLER
DinVYM)ABUGUN
ALt SİRMEN
Avni'nin Atları
Neyin Atları?
Sevgili,
Hani bir söz vardır, "İyi olacak hastanın dok-
torayağına gelirmiş" derler ya, işte ben bu sö-
zü Avni Arbaş He yaşadım.
On yıldan fazla oluyor. Mavi yolculuktayız. Tek-
nede o sıralarda Fransa'nın Türkiye Büyükelçi-
si olan Eric Rouleavı, dostum Erim Gözen,
Onat Kutiar, Işıl Kasapoğlu ve Avni Arbaş var,
tabii bekâr olmayarriar eşleriyle gelmişler.
Genelde, sağlıklı bir adam olan Avni Arbaş, o
günlerde sıkıntılı bir dönem geçiriyor. Teknede
rahatsızlandı.
Ne yapacağımız konusunda kararsız kaldık. Bir
kısmımız, "Hemen dönelim, Göcek'te bir dok-
torbulalım" diyor, bir böiümümüz de "Yanna ka-
dar bekleyelim, pek önemli görünmüyor" diye
itiraz ediyor ama, bir yandan da için için telaş-
lanıyorduk.
Manastır koyunda biz tam bunları konuşurken
arkadan takma motorlu bir lastik boîun içinde,
Prof. Dr. Uğur Derman, gerçekten de derman
gibi gelmez mi?
Tekneye çıktı, Avni Arbaş'ı muayeneetti, önem-
li bir şeyi olmadığını söyledi, herkesin keyfi ye-
rine geldi. Avni Arbaş'ın beyaz teni pembeleş-
ti, takılmaya başladık.
- Gerçekten de iyi olacak hastanın doktor aya-
ğına gelirmiş Avni Arbaş...
O günkü öyküden geriye üç er kişi kaldı, şim-
dilerde Paris'te yaşayan ve konferanslar ver-
mek üzere sık sık ABD'ye uçan Eric Rouleau,
sahnelerde harikalar yaratan, nefes almak ile
çalışmayı eşanlamlı kabul eden Işıl Kasapoğlu
ve ben.
önce Erim ile Uğur'u aynı kazada yitirdik, son-
ra Onat Kutlar'ı kaybettik, önceki gün de Avni
Arbaş'ın ölüm haberini aldım.
Son günlerde ölümle kol kola yaşaroldum. Kuv-
vacılar teker teker gidiyorlar.
Kuvvacdann sahnedeki temsilcilerinden Avni'nin
dostu Kerim Afşar'ı yitirdik üç hafta önce, son-
ra da Avni gitti.
•••
Sanatçının hası Avni Arbaş'ın atları kadar ün-
lü at var mıdır resim dünyasında?
Nâzım Hikmet,
"Bu atlarAvni'nin atlan
Kuvayı Milliye atları
Tıtrerburun kanatlan,
bu atlarAvni'nin atlan"
diyor.
O atlardan biri, "Kalpaksız kuvvacı" Uğur
Mumcu'nun Ankara'daki evinin duvarında du-
ruyor.
Avni'nin atları, gerçekten Kuvayı Milliye atla-
rı.
Avni Arbaş da, Nâzım Hikmet de aynı dünya
görüşünü paylaşan ve Türkiye Cumhuriyeti ta-
rafından fazlasıyla horlanan, sıkıntı çekmiş kişi-
lerdi.
Nâzım ömrünün son yıllarını koyu bir gurbet-
te yaşadı, orada vatan hasreti içinde can verdi,
Moskova'da yatıyor şimdi.
Avni Arbaş yaşamının otuz yılını Paris'te sür-
gün olarak geçirdi. Attmışına merdiven dayamış-
tı, Türkiye'ye dönebildiğinde.
•••
Bu denli haksızlığa uğrayan iki adamı, Nâzım
Hikmet ile Avni Arbaş'ı Kuvayı Milliye atlan çev-
resinde birleştiren nedir diye sorma Sevgili.
Onları aynı noktada buluşturan bilinçtir, bilinç.
Avni'nin atları
Kuvayı Milliye atları
Avni'nin atlan
bilincin kanatlan
Nâzım da, Avni de, haksızlığın, baskının ne-
reden geldiğini biliyor, bu yüzden Kuvayı Milli-
ye'ye, aydınlanmaya, ileriemeye, Cumhuriyet'e
kızmıyor, kendilerini ezen baskı ile, aydınlanma-
yı, çağdaşlaşmayı birbirine karıştırmıyorlardı.
Yaşamda sıkıntının "s"sini bile yaşamamış
olanlar, tombalacı gelişmeci, numaracı cumhu-
riyetçiliğe soyunurlarken, otuz yıl sürgün yaşa-
mış Avni, sürgününde Kuvayı Milliye atlan res-
mediyordu.
İşte onun içindir ki Sevgili,
- Avni'nin atları bilincin atlandır, diyorum.
CHP lideri öğrenci yurdu açtı
'Eğitim sistemi
ycırdımcı muhtaç'
Istanbul HaberServi-
si - CHP lideri Deniz
Baykal. Türkiye'de eği-
timin büyük sıkıntılar
içinde olduğunu belir-
terek "Eğitim şu an des-
teğe en fazla ihtiyaç du-
yan kurum. Hortum-
culara para kapürdığı-
mız için eğitime bütçe
ayıramryoruz" dedi.
Kadıköy Belediyesi
Aysel-Abdullah Öğü-
cü Kız Öğrenci Yurdu,
düzenlenen bir törenle
açıldı. Ön lisans, lisans
ve iisans üstü eğitim
gören 300 öğrenciye
hizmet verecek olan
yurdun açılışına Bay-
kal, tstanbul ll Başka-
nı Şinasi Öktem, Kadı-
köy Belediye Başkanı
Seİami Oztürk, tiyatro
sanatçısı Müjdat Ge-
zen ve Kadıköylüler ka-
tıldı.Törende konuşan
Baykal, Türkiye'deki
eğitim sistemininyardı-
ma muhtaç bir halde ol-
duğunu belirterek "Eği-
tinıde büyük sorunlar
içerisindeyiz. Çocukla-
nnuahakeöikİerişekil-
de okutanuyoruz. Yol-
suziuklara, hortumcu-
lara para kapürryoruz.
Bu nedenJe eğitime ge-
rekK parayı ayıramıyo-
ruz" dedı.
Konuşmalann ardın-
dan Baykal, Aysel-Ab-
dullahÖğücüçifti, yur-
dun bilgisayar donanı-
mım hazırlayan Mete
Teoman ve projeye des-
tek olan Yeşiller Parti-
siBerlintl Başkanı Tül
Heyer Stuflier'e birer
plaket vejdi.
Muhalifler blok listeye karşı seslerini yükseltirken Baykal, örgütleri ikna turunu sürdürüyor
CHP'degerginlikartıyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
CHP Genel Başkanı DenizBaykal de-
legeleri blok liste konusunda ikna tur-
lannı sürdürürken; parti grubundaki
gerginlik tırmanıyor. Grup başkanve-
killerinden Kemal Anadol'un diğer
grup başkanvekili AM Topuz'u isrifa-
ya çağırması "Kurultaydan sonra To-
puz düşürükbiHr" yorumJanna yol aç-
tı. Baykal. Istanbul ve tzmir'den son-
ra bugün de Ankaralı delegelere blok
listeyi anlatacak.
Blok liste kavgası, grup yönetimin-
de de gerginlik yarattı. Grup başkan-
vekillerinden Ali Topuz'un blok liste-
ye karşı olduğunu açıklaması, Bay-
kal'ın tepkisine yol açtı. Baykal'ın is-
teği üzerine dığergrup başkanvekille-
ri Kemal Anadol ve Haluk Koç blok
listeye destek açıklamalan yaptı. Ana-
dol, "CHP grup başkanvekilleri genel
• Blok listeye karşı çıkan Ali Topuz'un kurultaydan sonra istifaya zorlanacağı ileri sürülüyor.
Antidemokratik olduğu gerekçesiyle blok listeye karşı çıkan muhalifler, "ülkenin bunca sorunu varken
genel başkanın liste için delege toplantılan yapmasınun da doğru olmadığını" dile getiriyorlar.
başkanla çabşma için değil, biriikte
uyumiçindeçafaşmaiçinseçünBştir" söz-
leriyle Topuz'u hedef aldı.
Kurultay sonrasında Topuz'u grup
başkan\ ekilliğinden düşürme girişim-
lerindebulunulabileceği bildirildi. Bay-
kal grup başkanveldlliği seçimleri ön-
cesinde Mustafa Özyürek, OğuzOyan
ve Haluk Koç'un kendi adaylan oldu-
ğunu söylemesine karşın. sadece Koç
yeniden seçilebilmişti.
AJi Topuz en yüksek oyu alarak grup
başkanvekilliğine seçilirken yönetime
yakın çevreler "mflletvekilleriningörü-
şünün değiştiğini, genel başkanla ça-
üşma görüntüsünü onaylamadıklan-
nı" söylediler. Topuz'a destek veren-
ler ıse .Anadol'un da "genel başkanın
adaylannın karşısına çıkarak" grup
başkanvekili seçildiğini anımsattılar.
Topuz'un "Eğeristeniyorsa3grupbaş-
kanveküi de istifa etsin, yeniden seçim
yapüsuT görüşünü dilegetirdiği öğre-
nıldı.
Kemal Anadol'un "grupezicibirço-
ğunlukla bloklisteyeikna okhı" sözle-
ri, bazı milletvekillerinin tepkisine yol
açtı. Gaziantep Milletvekili Abdülka-
dir Ateş, " Ben şahsen bu tür bir tüzük
değişikliğiniuygungörmüyorum. Böy-
k bir karar partililer arasında büyük
bölünmelereyol açacakOr.Kurultayda
farkJı \ önetim biçimlerini benimseyen-
lerolabilir.Önemli olangenel başkanın
bu farkb grupiaruı koordineii biçünde
biriikte çahşmasını sağlamasunr" de-
di. Ateş, Topuz'u hedefalan açıklama-
lar konusunda da "Grup başkanvekil-
liği elbette genel başkanla çaüşma yeri
degüdir. Ancak farklı düşünceler ol-
ması da doğakhr. Partide çabşma dö-
nemi sona ermeli ama farklı düşünce-
lere de saygılı otunmahdır" dedi.
Genel başkan adaylanndan Erol lun-
cer, genel başkanlığa aday olunabilme-
si için 66 yerine 263 delegenin imza-
sı koşulunun getirileceği tüzük deği-
şikliği hazırlıklanna tepki gösterdi.
Parti içi katılımın iyice yok edilmek is-
tenmesinin büyük sakıncalar taşıya-
cağını kaydeden Tuncer, "Bu girişim-
ler, BaykaTın parti içi iktidar ka>gıla-
nnı ülke sorunlannın önünde tuttuğu
yönündekigörüşürnüzünnekadar bak-
İı olduğunu göstermektedir" dedi.
"Anadolu hareketi" tarafından yapı-
lan açıklamada da. "partinin ka>i)et-
tiği seçmen kideieriile buluşmasını sağ-
la>acak yeni siyasetierin ve kadrolann
konuşulması gerekirken blok liste ile
ugraşümaa" eleştirildi. Açıklamada,
"Parti üst yöneticilerinin, ülkenin ve
partinin bunca ağır sorunu varken,
blokBsteningereldüiğinianlatmakiçin
delege toplantılan vapması partinin ve
deiegelerin zamanını boşa harcamak-
ür. PM'^.VrVTC'jiveTBMMgrubu-
nu partiyeve halkakarşıtaşıdıklan so-
rumluluğun gereklerini yerine getir-
me\e,partideki demokraihi azaltmak
için değil, çoğaltmak için çaiışmaya
çağuTjoruz" denildi.
izmir örgütüyle bir araya geldi
Baykal: Delege
karar verecek
İZMÎR (Cumhuriyet
Ege Bürosu)-CHP Genel
Başkanı Deniz Baykal,
AKP hükümetinin kurul-
duğu günden bu yana eği-
tim kurumlannda ciddi bir
gerilim yarattığını belir-
terek "Anlaşıhyor ki, bu
iktjdann açık progranu-
nın ötesinde. eğhinıle ilgi-
fçoközelağııiıkverdgibir
proje var. Bu projenin ne
olduğu daha eevapbdegil-
dir'' dedı.
Imam hatip mezunlan-
nın önünü açan yasanrn
"üniformah uyarTyla ge-
ri çekildığıni anımsatan
Baykal, "Sivil siyasetin
uyanlanna kulak verme
anlayışuuyerinegeaVmek
istiyoruz. Kendikri için,
Türldyeiçin bu sesekukk
vermeleri iyi olur" diye
konuştu.
Kurultayda blok lıstey-
le ilgili tüzük değişikliği
yapmak isteyen Baykal,
delegeleri ikna turuna Iz-
mir'de devam etti. Ege
Bölgesi'ndeki 300 delege-
ye görüşlerini aktarmak
için Izmir'e gelen Bay-
kal, hükümetin ışbaşına
geldiğinden beri Millı Eği-
tim Bakanlığı'nda sorun-
lann yaşandığını \xırgu-
layarak şunlan söyledi:
"tktidar.bilimleveeği-
timle ciddi bir gerilim için-
de. Egitinun kalitesorunu
ortadayken, burs, >urt,
\ardımcı ders araç gereç-
İeri sorunu ortadayken,
bunlaıiakimse meşgulde-
ğiL Benim dediğim olacak
mı ohnayacak mı kavgası
yapıhyor."
CHP kurultayıyla ilgi-
li sorulan da yanıtlayan
Baykal, seçimlerin çar-
şaf ya da blok liste ile ya-
pılmasına delegenin ka-
rar vereceğini söyledi.
Blok liste tartışmasının
sadece CHP içinde de-
ğerlendirilmemesi gerek-
tiğini savunan Baykal, si-
vil toplum örgütlerinin
ve sendikalann seçim sis-
temlerine bakılmasını
"tavsKe" etti.
İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN
Topuz, örgütün çalışmalanndan memnun olmadığı isimlerin blok listeye sığındığını savundu
6
Kraldan çok kralcılar baskı yapıyor'
CHP Grup Başkanvekili Aü Topuz.
Istanbul Haber Servisi -
CHP Grup Başkanvekili AB
Topuz, parti yönetiminin kurul-
tayda "çarşaffiste" yerine "blok
Bste" uygulamak için nabız yok-
lanmasını "parti örgutünün ça-
hşmalanndan memnunolmadı-
ğı üyelerin bir kısnıınıgenel baş-
kanın ağıruğr\1aseçibnesinisağ-
kuna" çabası olarak değerlendir-
di. Partide bazı kişilerin "kral-
dan çok kralcıdavrandıklannr
ifade eden Topuz, kurultayda
Genel Başkan Deniz Baykal ı
desteklemesinin her görüşünü
kabul edeceği anlamına gelme-
yeceğini söyledi.
Kurultay öncesi tüzük değişik-
liği tartışmalanna ilişkin Cum-
huriyet'in sorulanru yanıtlayan
Ali Topuz. "Bu konu henüz ka-
rara bağlanmadığı için herke-
sin. herfirsattadüşüncesüıisöy-
lemesi,demokratiktarnşmalar-
la daha iyi bir sonuç elde ermek
içingereküdir. Taruşmaiann önü-
ne set çeknıek doğru bir yakla-
şun değildir. Bunu genel başka-
nın kendisivapmrvor. Fakatkral-
dan çok kralcı olan insanlar, ge-
nel başkanasığtnarakbaskı>ap-
maja çahşryoriar" dedi.
CHP'nin her karan demok-
ratik bir tartışma sürecinde al-
ması gerektiğini belirten Topuz,
şunlan söyledi:
"Ben şimdi yapılmak istenen
tüzük değişildiğine gerek olma-
dığını savunuyorum. Var olan
seçim sistemimizin partinin ge-
leneğini yansrttryor; sadece flçe
kongreierindeistisna olarak or-
taya çıkan bir blok liste kuDan-
ma hakkını genedeştirme çaba-
laruu uygun buhnuyorum. Kim-
senin künseve >aranma\acağı,
herkesin düşüncelerini özgürce
söyleyebileceğiortanu.varatma-
dan Türkhe'deki demokrashi
nasıl geüştireceğiz?"'
Tepki başkana değil
Çahşmalan beğenilmeyen ve
seçihne şansı ohnayan bazı ki-
şilerin seçilmek için blok liste-
de ısrar ettigini savunan Topuz
şu görüşleri dile getirdi:
"Orgütün blok listeye tepkisi
budur.Bu genelbaşkanatepkioi-
maktan çok öteki kişilere tepld-
dir. Fakat genel başkan bunu
kendikanatlan altma aldığı için
tepki genel başkana dönük oİa-
rak da görülüyor. Genel başka-
nın, bu konu ileilgiliörgütün öz-
gürce karar vennesüıe uygun
bir tutumtakmacağmıumutedi-
yorum."
Topuz, "koituldarını korumak
için herfirsattanistifadeedenle-
rin, her şe>e baş sallayanlann
partiyi ileriye götüremejeceği-
ni" savunarak sözlerini şöyle bi-
tirdi:
"Kurultayöncesi vekurulta>-
daasdtarOsümaagerekenkonu-
lar bir tarafa itilerek tüzük tar-
oşmaiannaendeksfenflmesi, par-
ti örgutünün ve halkmbeklenti-
lerhie örtüşmemektedir"
Muhalifler
'Partide
hukuk
kalmadı'
tstanbul Haber Servisi -
CHP Istanbul
Demokratik Gınşimi
üyeleri. kongre
sürecinde. CHP'de
hukuksuzluk olduğunu
ileri sürerek partinin
Atatürk'ün partısı
olmaktan uzaklaştığını
belirtti. Taxim Hill
Otel'de bir basın
açıklaması yapan CHP
üyeleri adına konuşan
CHP Istanbul
Demokratik Girişimi
Sözcüsü Avukat
Bozkurt Nuhoğiu.
CHP'nin artık siyaset
üretmeyen bir patron
partisi haline geldiğini
savunarak seçimlerden
sonra CHP tarafindan
Recep Tayyip
Erdoğan'a başbakanlık
koltuğunun ikram
edildiğini ileri sürdü.
Partinin programından
ve tarihsel
misyonundan saptığınm
altını çizen Nuhoğiu,
"Partimizde hukuk
yokrur. Hukuk
çiğnenerek parti dışı
unsurlar kongrelere \e
kurultava taşmnuşür.
NeacıdirkiCHP,
Atatürk'ün partisi
olmaktan
uzaklaştınbnıştır. Her
şe>- bir tarafa bu
aşamada erdemsizlik \«
içtensizlikle mücadele
etmemiz, CHP'deki çete
uygulamalanna dur
dememiz
kaçınıhnazdır" diye
konuştu. Solun
ıttifakının Türkiye için
hayati önem taşıdığuıı
ifade eden Nuhoğiu,
CHP'nin çağdaş, ilerici
sol yurtseverlerle
işbirliğinin parti
içindeki teslimiyetçi
çizginin de
kınlmasında rol
oynayacağını belirtti.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
Diyarbakır'ın "Mor Çatı"s\ diyebi-
liriz KAMER'e (Kadın Merkezi). KA-
MER Başkanı Nebahat Akkoç, Gü-
neydoğu'nun kadınlarını getirirgün-
deme çoğu kez. Tecavüze uğrayan-
lann, töre cinayetlerinin, intiharazor-
lananlann sesidir KAMER. Akkoç, bu
kez Güneydoğu'daki intiharlar üzeri-
ne yaptıkları bir araştırmayla önemli
bir gerçeğe dikkat çekti: "Onları öl-
dürüyorlar."
Milliyet gazetesinden Utku Çakı-
rözer'e konuşan Akkoç, yaptıklan bir
araştırmadan söz ediyor. Araştırma,
intihar eden kadınlarla ilgili. 1800 ka-
dınla yapılmış 5100 görüşmenin so-
nuçlannı değerlendirirken şöyle söy-
lüyor: "Bu vakalann çoğu intihar de-
ğil, cinayete benziyor. Birçoğunda
aile ya da aşiret üyeleri, namuslan-
nın kirlendiği gerekçesiyle ölüme
mahkûm ettiklerikızı, 'Seni biz öldü-
receğimize kendin intiharet' diye bas-
kıyapıyoriar. Bazı durumlarda da na-
mus cinayetlerine intihar görûnümû
verildiğini düşünüyoruz. Vakalaraba-
karsanız; ya baikondan atlamışlarya
'Onlan Öldürüyorlar' mı?
da kendilerini zehirlemişler. Atladı
mı, itildi mi? Zehri kendisi mi içti, içi-
rildi mi? Bu konuda ciddi şüpheleri-
miz var."
Akkoç, Güneydoğu'daki namus
anlayışının geriliğine de dikkat çeki-
yor. Sinemaya giden ya da radyodan
şarkı isteyen kızın yaptıkları bile na-
mus sorunu haline geliyor. "Acil Yar-
dım Hattı"na başvuran kadınlann ço-
ğu koca, baba, aile ve aşiret baskı-
sından yakınıyor. Aile meclisinin aldı-
ğı ölüm kararlan üç beş ay içinde in-
faz edildiği için KAMER Başkan Ak-
koç, zaman zaman devreye girerek
cinayetleri engellemeye çalıştıklannı
söylüyor. Namus cinayetlerinde ilginç
bir nokta ise öldürme kararlarını uy-
gulamak için ailelerin yerel dini oto-
ritelere danışmalan. KAMER de Diya-
net Işleri Başkanlığı'na başvurarak
bu konuda yardım istemeyi kararlaş-
tırmış.
Nebahat Akkoç, ciddi bir toplum-
sal drama dikkat çekiyor. Yıllardır bu
konularda toplumun ilgisini çekme-
ye, baskı altındaki kadını korumaya
ve örgütlemeye çalışıyor. KAMER,
Güneydoğu'da kadınlann güvenlik
güçlerinin tecavüzüne uğradıklarını
da defalarca gündeme getirdi.
Güneydoğu'da kadınlann uğradığı
ağır baskı, bir aşırılığı ve ilkelliği ifa-
de ediyor. Bu ilkellik kademe kade-
me Türkiye'nin hemen her bölgesin-
de yaygın değil mi? Daha önemlisi,
devletin bu konudaki tutumu. Ne ya-
zık ki, her yerde olduğu gibi Güney-
doğu'da da baskı ve zulmün katmer-
lisini kadınlaryaşıyorlar. Çünkü onlar
siyasi baskıya ilave olarak cinsel bas-
kıya da uğruyortar.
•••
Güneydoğu'da olanlan bizden çok
uzakmış gibi görebiliriz. Kadınlann,
kızlann, tecavüze uğradıktan sonra
sanki suçluymuş gibi öldürülmesi bu
ülkenin kıyısında köşesinde kalmış
bir anormallik olarak kabul edilebilir.
Acaba gerçekten bunlar bizden çok
uzak olaylar mı? Unutmayalım ki, bu
ülke erkek egemen bir ülke. Kadın-
lar, toplumun heralanında erkekler ta-
rafından dışlanıyor, tecavüze uğru-
yor, parasız pulsuz sokağa atılabili-
yor. Taşınmaz mülkiyetin yüzde
94'ünün erkeklere ait olduğu bir ül-
ke burası. Burada erkekler, kadınları
dövüyorlar ve dövdüklerini söyfemek-
ten zevk alıyorlar.
Bu ülkenin pariamentosundatopu
topu 24 kadın milletvekili var. Yüzde
beş bile değil. Ülke nüfusunun yan-
sı kadın ama hiçbir yönetim kade-
mesinde kadınlann öne çıktığını gö-
remiyoruz. Nebahat Akkoç'un başın-
da bulunduğu KAMER'in nelerle uğ-
raştığını, neleryaptığını iyi izlemeliyiz.
Onlar bu ülkenin demokratikleşme-
si, uygar bir ülke haline dönüşmesi için
en ağır kavgalardan birini veriyoriar.
Nebahat Akkoç, geçen yıl Time der-
gisi tarafından dünyanın en güçlü 38
kadını arasında gösterilmişti. Aynı Ak-
koç'un, eşini de Güneydoğu'daki bil-
dik "faili meçhul" cinayetlerde kay-
bettiğini unutmayalım.
Bu yazıyı yazarken bir TV kanalına
gözümtakıldı. Programa katılan kadın,
kocasının kendisini dövdüğünü söy-
ledi. Telefonla kocaya bağlanıldı, ada-
mın cevabı çok ikna(!) ediciydi: "Ben
ona söyledim. Ben erkeğim fazla üze-
rime gelme. Sonunda dayanamam
döverim, dedim. Dinlemedi, ne ya-
payım, kabahat şimdi bende mi?"
Töre cinayetleri, şüpheli intihar va-
kalan, asıl olarak erkek egemen dü-
zeninsonucu. Nebahat Akkoç bir ko-
nuşması sırasında aile içi şiddete dik-
kat çekmişti ve toplumdaki, devlet-
tekı şiddet eğiliminin önüne geçebil-
mek amacıyla aile içindeki şiddetle
mücadele ettiklerini söylemişti. Aile içi
şiddet ensestten cinayete kadar uza-
nıp gidiyor.
Balkonda arkasından itilen ve zehir
içinlen kadın, bu ülkenin gerçeği.
KAMER'e destek vermeliyiz.