25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19EKİM2003PAZAR 14 JVLJl-iJ. U M\ kultur@cumhuriyet.com.tr Tiyatro eleştirmeni Emre Erdem günümüzde soluk kesen yapım kalmadığmı söylüyor 'Doğu da Batı da arayışta'AYŞE EMEL MESCİ Tiyatro eleştirmeni EmreErdem'in bir ayağı Tür- kiye'de, bir ayağı dünyanın çeşitli ülkelerinde. Uluslararası tiyatro toplantılannda, festivallerin- de ülkemizi temsil eden Erdem'le Almanya'daki tiyatro çahşmaian ve tiyatronun geleceği üzeri- ne konuştuk. - Tryatro serüveniniz nasd, ne zaman başladı? EMRE ERDEM-1999'da Istanbul Üniversite- si Tiyatro Bölümü'nü (Dramaturji ve Tiyatro Eleş- tirmenliği Bölümü) bitirdim. Öğrencilik yıllarım- da yoksul semtlerin etnik kökenli çocuklan için düzenlenen eğıtimde tiyatro eğitmeni olarak gö- rev aldım. Dostlar Tiyatrosu'nda Maxweü An- derson'un "Yahnayak Sokrates" adiı oyununda Genco Erkal'ın asistanı olarak çahştım. 1998'de Goethe Enstitüsü'nün bursuyla bulunduğum Al- manya'da bir Çingene gettosunda savaştan zarar gören Çingene çocuklar için bir tiyatro izlencesi gerçekleştirdim. 2000'den başlayarak bir Alman üniversitesinde öğretmen adaylanna "EğhnndeTi- yatro" seminerleri verdim. Grips ve Dresden ti- yatrolannm pedagoglannm katılımıyla Türki- ye'de deprem bölgesinde bir düşümü gerçekJeş- tirdim. Depremzede gönüllü öğretmen, çocuk ve gençlere verilen tiyatro eğitimınden sonra, konu- su depremle ilgili doğaçlama bir oyunu yetmişi aşkın genç ve çocuğun katılımıyla bir kamyonun kasasında sahneledim ve aynı gün içinde dört ay- n kente taşıdım. Bir kilisede uyuşturucu bağım- lısı gençlerle sekiz saatlik bir çalışmayla yine do- ğaçlama bir oyun sahneledim. Çalışmalanm Al- man basınının ilgisini çekti. Ünlü Rhenische Post gazetesi, tarihinde ilk kez bir Türk'ün, benim portremi yayımladı. 2001 'den bu yana çahştığım Yehudi Menuhin Vakfı'nda tek Türk sanatçı ola- rak görev almaktayım. Uluslararası Tiyatro ve Dans Festivalleri'ne ti- yatro eleştirmeni ve dramaturg olarak Goethe Enstitüsü ve TC Kültür Bakanlığı'nın katkılany- la katıldım. Bonn, Düsseldorf, Kiel, Kıew, Kişi- nev, Moskova, Paris, Riga, Wroclaw gibi dünya- nın önemli kentlerinde yapılan festivallere çağ- nldım. 2003 yazında Lüneburg Üniversitesi'nde konuk öğretim görevlisi olarak "TlyatroMedyatlişkisi" konulu bir dizi seminer verdim. Yazılanm Cumhunyet, Mılliyet Sanat, Pozo- riste, Şalom adlı gazete ve dergilerde yayımlan- makta. Puvar yıkılmadan önce ve sonra... - Almanya'da yeni kuşaktiyatrolanıı çahşmala- n_ Duvaryıkdmadan önce ve sonratiyatronundu- nunu nedir? ERDEM - Duvar yıkılmadan önce Doğu Blo- ku'nda yaşanan siyasi canlılık, sanat, spor alanın- da önemli atılımlann gerçekleşmesine neden ol- du. Doğu Almanya'nın belli başlı tiyatrolanndan Berliner Ensemble, Maksim Gorki Tiyatrosu... bu dönemde dünya tiyatro tarihinde iz bırakan ör- rnreErdem'e göre, Batı için her zaman Doğu'daki çalışmalar öraek ve öncü oldu. Duvar yıkıldıktan sonra gerek ekonomik gerekse •toplumsal bunalım, apolitizm ve postmodern dünya yeni kuşak tiyatroculann yeni arayışlara girmelerine neden oldu. Ancak, yetmişli yıllann soluk kesen yapımlan artık yok denecek kadar az. Tiyatro-medya riski altında olsa da Doğu da, Batı da yeni bir biçem arayışında. nek yapımlara yer verdiler. Batı için her zaman Doğu'daki çalışmalar örnek ve öncü oldu. Duvar yıkıldıktan sonra gerek ekonomik gerekse toplum- sal bunalım, apolitizm ve postmodern dünya ye- ni kuşak tiyatroculann yeni arayışlara girmeleri- ne neden oldu. Şu var ki, yetmişli yıllann soluk kesen yapımlan artık yok denecek kadar az. Ti- yatro-medya riski altında olsa da Doğu da Batı da yeni bir biçem arayışında. - Avrupa Birliği'ne girme hevesindeld Tiirki- ye'de devlet ve sanat iüşkisrv le, Baü'daki devlet ve sanat itişkisindeki farkhhklan değerlendirir misi- niz? ERDEM - Devlet sanat ilişkisi dünyanın gene- linde yürürlükte ve uygulanmakta. Devlet ya da ulusal tiyatrolan ödenekli tiyatrolar kategorisine girer. Destek devlet bütçesinden aktanlır. Özerk topluluklara ise o sezonki prodüksiyonuna göre belli oranda devlet tarafından bütçe aynlır, ayn- ca sponsor desteği de söz konusudur. Ancak dev- let, kültür polıtıkası özerk bır çızgıde tutulmalı- dır. Aksi takdirde sanat da sanatçı da tehlikeli devlet polirikasının kurbanı ya da suç ortağı ola- bilir. Bürokrasinin azaltılıp, üretimin gerek ulu- sal gerek uluslararası platformda gerçekleşmesi için özerk ve ödenekli kurumlann işbirliği, alter- natif finansal kaynaklara ve her şeyden öte kül- tür politikasının belirlenip yürürlüğe sokulması ye- ni bir soluk getirebilır. Sanata aynlan düşük oran- lı devlet bütçesi yukan çekilmelı. Vergi tasansın- da kurumlann sanata sponsorluğu ile ılgıli kolay- lıklar getırilmelıdir. Letonya gibı bir Doğu Avru- pa ülkesınde hem ülke tamtımı hem de diğer ül- kelerle karşılıkh etkileşim için soluk almaksızuı çalışmalar sürmekte, sanatın her alarunda ulusla- rarası festivaller, konferanslar düzenlenmekte. Bizler siyasi arenada ki savaşımızı sanat arenası- na taşıyarak Avrupa Birliği için yapılacak atılım- larda kendimizı sanatımız, kültürümüzle ön pla- na çıkarabiliriz. 'Yaşamak oynamaktır'- Türkiye'de ve Almanya'da yapbğınız Varoş Tiyatrosu'nun sonuçlannı karşılaştınr mısınız? ERDEM - Türkıye'de gerçekleştirmiş olduğum bir projeme iki çocukla başladrm ve üç sene sonra gerçek bir tiyatro topluluğuna sahip oldum. Varoşlardaki çocuklar ilgiye, sevgiye ve eğitıme muhtaç. Şu noktada onlar inanılmazı başanyorlar; yoktan var edebiliyorlar. Kasımpaşa'da gerçekleştirdiğün tiyatro çalışmalanndan edindiğim . _ ... geribildirimler, çocuklann tiyatroyla kısa bir sürede sosyal, kültürel açıdan, bireysel gelişim açısından önemli bir yol alındığını, birlikte üretebilecek ekip çahşmasma hazır olduklannı gösteriyordu. Projeyi gerçekleştirdiğim semtte semt halkına seslenmeyi hedeflediğimiz sokak tiyatrolan Erdem, varoşlardaki çocuklannflgjve eğitime muhtaç olduklannı belirtiyor. yaptık. 17 Ağustos depremi öncesi tasanm bu çocuklarla Taksim'de bir sokak tiyatrosu yapmak, varoşlarda yeşeren cevherleri gözler önüne sermekti. Ancak bu etkinliği deprem olduğu için ertelemek durumunda kaldık. Fakat çocuklar, bu gösteriyi depremzede kardeşleri için oynamakta ısrarlıydı. Biletler bastılar sattılar, afişler hazırladılar... Bu dayanışmamn gerçekleşeceğini bana üç sene önce söyleselerdi, inanmazdım. Bu oyunla bir gün içerisinde turne yaptık. Depremzede çocuklar için bu sefer varoşlann çocuklan oynuyordu. Bir başka örnek Almanya'dan... Bir kilisede daha önce hiç karşılaşmadığım yirmi beş kişilik uyuşturucu bağunhsı suçlu gençler için yaptığım uygulamada aslında büyük bir risk göze aldmı. Saldırgan tutumlar sekiz saatlik kısa bir süre sonunda olumlu bir biçimde bir performansla sonuçlandı. "Yaşamak oynamak. oynamak yaşamakür" ilkesıyle çıktığım bu yolda varoşlann dünyasında bir ışık olabilmeyi amaçlıyorum. Küresellesme Yaşanan kültürel yozlaşma - KûreseUeşmenin özelde tiyatroya genelde sanata etktg? ERDEM - Küresellesme adı altında blue jean'in takım elbise, McDonald's'uı evrensel mutfak olduğunun yaygınlaştiğı bir rutumla karşı karşıyayız. Sırurlann ortadan kalkması, Uzakdoğu'dan Avrupa'ya uzanan esintiler, disiplinler arası, kültürler arası çabalar gerçekten çok başanlı meyveler vermekte. Ama küresellesme adı altında yozlaşma, kimliklerin yitirilmesi, küçük balık büyük balık oyunlan oynandığı takdirde kültürel bir yozlaşmanın yaşanması olasıdır. Küreselleşme yanlısı ve karşıtı birçok eylem yapılıyor. Bizler zaten para birimimizden medyamıza küreselleşme tabletinden her gün bir dozaj alıyoruz. Son yülann modası küreselleşme hikâyesinin sanat ve tiyatroya etkisini zaman içerisinde göreceğiz. Umanm bu kılıf altında nitel çalışmalar yapılır. Kültürel çeşltHllk - Hem ulusal tiyatro geieneği hem de uhıs-devietlerin ortadan kaJdmlmasuun istenmesi sanata ve tiyatroya ne getirecektir? ERDEM - Dünyanın dört bir yanında irili ufakh her kara parçasında yaşayan topluluklar dili, dini, ırkı, gelenelderi, görenekleri, edebiyatı, tiyatrosu ve müzıgi ile bir renk, bir çeşnı. Bizler bu geçmişe ait birikime sahip çıkar, analiz eder ve esin kaynağı olarak yararlanırsak tuvalimizde binbir renkle bezeli bir kompozisyonu ortaya koyabiliriz. Ancak entegrasyon adı altında kültürlerin asimilasyonu için bir çaba içine girilmişse bu gerçeğin gereçlerini gelecek nesillere nasıl açıklamamız gerektığını şimdiden düşünmeliyiz. Osmanlı tmparatorluğu'nu ele alalım. Etnik kökenli insanlara herhangi bir asûnilasyon uygulanmadar kültürel çeşitlilik korunmuş ve günümüze değin taşınmıştır. Düşünün ki her ülkede aynı notalar çahnıyor, aynı oyunlar sahneleniyor ve de tek bir dil konuşuluyor. Bu, sanata vurulabilecek en büyük darbedir. Oysaki ulusal kimlik ya da tiyatro ulusal kökleri unutmadan evrensel sanatsal değerlerle sentezlenirse eşsiz eserler verilebilir. DVD / VCD Aslı SELÇUK J The Lion King (Aslan Kral) / Rob Minkoff, Roger Allers / Müzik: Hans Zimmer / 1994, renkli, 92 dakika/ Walt Disney - Tiglon. Shakespeare'üı ölümsüz yapıtı "Hamkt''ten esinlenerek gerçekleştirilen bu epik çizgi serüvende, kral babasını amcasmm tuzağıyla yitirmenin ardmdan yavru aslan Simba'mn suçluluk duygusuyla topraklannı terk etmesi ve kendinı bulma süreci işleniyor. Simba iyice güçlenince halkına duyduğu sorumluluk ve bağlılık duygusuyla ülkesine geri dönerek sonunda babasuıın öcünü alıp, Aslan Kral olur, yaşamın döngüsü içindeki yerini alır. Yeni sahneler, şarkılar, müziklerle zenginleştirilmiş filmin 2 diskli Özel Versiyon'unda oyunlar, görsel safan, video klipler, çıkanlmış sahneler, yaratun aşaması, karakterlerin tasanmı, çizimler, Disney'in unutulmaz hayvan kahramanlan yer alıyor. Tüm zamanlann en çok izlenen film unvanını da taşıyor Aslan Kral. Iki Oscar'lı, Dolby Digital sesli bu gerçekten yetkin çizgi film, her yaştaki izleyicinin ilgisini, beğenisini eksiksiz hak ediyor. * • • Insomnia (Uykusuzluk) / Yön: Christopher Nolan / Oyn: Al Pacino, Robin Williams, Hilary Swank / 2002, renkli, 113 dakika /ÖzenFilm - Palermo. Los Angeles'h ıki polıs dedektifi güneşin hiç batmadığı. beyaz gecelerin hüküm sürdüğü Alaska'daki Nightmute kasabasuıa cinayet soruşturması için gelirîer. Deneyimli cinayet masası dedektifi Will Dormer la ilgih Içışlen soruşturma başlatmıştır. Cinayet zanlısı ucuz polisiye roman yazan Walter Finch'i sisin içinde kovalarken Dormer kazayla (?) ortağı Hap'ı vuruR Suçluluk duygusuna düşen, iç çelişkileri vicdan azabı, uykusuzluk ve stresle boğuşan Dormer'ın biyolojik dengesi altüst olmuştur. Bu duruma bir de ortağını öldürürken onu gören psikopat katil Finch'in tehditleri de eklenir. Aynksı iki karakter arasında amansız, histerik bir kovalamaca başlar. 1997 Norveç yapımı filmin ikinci çevrimi olan bu başanlı psikolojik gerilimın Özel Bölümler'ınde Nolan ve Pacino'nun oyunculuk ve yönetmenlik üzerine düşünceleri, güç sahnelerin çekimi, setlerin tasanmı, karakterlerin tanımı, fragman var. Utuk' sergisiyle pekişen dosthık • tstanbul Haber Servisi - Türk - Japon Vakfı ve Türk - Japon Dostluk Derneği'nin ortaklaşa düzenlediği, 5 Japon sanatçının yapıtlanndan oluşan 'Ufuk' adlı sergi Ceferağa Medresesi'nde sanatseverlerin beğenısine sunuldu. Türk Kültürüne Hizmet Vakfı Başkanı Metin Eriş, serginin açılışında yaptiğı konuşmada, 2003 yılunn Japonya'da Türk yılı ilan edildiğini anımsatarak "Bu sergide yer alan çalışmalar iki büyük Asyalı devletin kültür ve sanat alışverişlerine katkı sağlaması açısından büyük önem taşımaktadtr" dedı. Japonya Istanbul Başkonsolosluğu Kültür Ataşesi Takeshi tshihara da Japonya'da Türkiye'ye olan ilgınin gün geçtikçe arttığını belirterek "Japon çağdaş sanatından örneklerin yer aldığı sergi ile Türkiye'de de Japonya'nın daha iyı anlaşılmasını hedefliyoruz" diye konuştu. Shigengo Sawada, Haruo Higuma, Tokio Maruyama, Nobuki Yamato ve Shigenobu Yoshida adlı sanatçılann resim, vıdeo, origami ve performans gösterilerinden oluşan sergi, 21 Ekim'e kadar açık kalacak. Yeni bir galeri: Simya • Kültür Servisi - Takı ve heykel sergilerinin yanı sıra sanatın değışik dallanna yer vermeyi amaçlayan Simya Galen geçen günlerde açıldı. Edebîyat, müzik, sinema, opera tarihi, destanlar, takı atölyesi ve sanat söyleşileriyle her hafta katılımcılarla buluşmayı hedefleyen galeride, Cumhunyet gazetesi yazarlanndan Asuman Kafaoğlu Büke, Murat Seçkın, flüt sanatçısı ve müzik tarihi yazan Aydın Büke, Prof. Dr. Emine Gülsoy Naskali sunum yapacak. Aynca mimar Sabrina Fresko da uygulamah takı dersleri verecek. (0 212 259 77 40) Tolga ÖrneK İzmir Sanafta • Kültür Servisi- 'Atatürk', 'Kuruluştan Kurtuluşa Fenerbahçe', 'Topkapı Sarayı', 'Çeliğin Kalbi Ereğli' ve "Tannlann Tahtı Nemrut' adlı belgesellenn yönetmenı Tolga Önıek, 31 Ekim günü saat 16.00'da tzmir Sanat'ın konuğu olacak. Örnek, son belgesel filmi "Hititler'in gösterimine katılacak ve filmden sonra 18.30'da 'Hititler filmı ve belgesel sinema üzenne' bir söyleşi gerçekleştirecek. Agora Dergisi Edebiyat Ödülii • Kültür Servisi - Agora Dergisi 2004 yılından başlayarak 'Agora Dergisi Yeni Binyıl Edebiyat Ödülü Yanşması' düzenleyecek. îlk ödül öykü dalında verilecek. Afşar Timuçin, Nalan Barbarosoğlu. Cemıl Kavukçu, Dinçer Sezgin, Hayri K. Yetik, E. Bülent Yarduncı, Hasan Özkılıç'tan oluşan seçici kurul, sonuçlan nisan ayı içinde açıklayacak. Yanşmaya katılmak isteyenler, yayımlanmamış tek öyküleriyle 31 Ocak 2004 tarihine kadar başvurabılecek. (Bilgi için Tel: 0 232 441 86 56) Din, devlet ve toplum • Kültür Servisi - Goethe Enstitüsü, 23 ve 24 Ekim günleri Armada Oteli'nde 'Türkiye'de ve Avrupa'da Din, Devlet ve Toplum - Dınlerarası Banşçı Bir Ortak Yaşam için Olanaklar ve Engeller' başlıklı bir konferans düzenliyor. Ahnanca ve Türkçe eşzamanlı çevirinin de yapılacağı konferans, 23 Ekım günü saat 09.30'da başlayacak. Konferansa, Prof. Dr. îlber Ortaylı, Prof. Dr. Mehmet Aydın, Yrd. Doç. Dr. Emre Öktem, Prof. Dr. Mathias Rohe, Thomas Lemmen, Prof. Dr. Jamal Malik, Prof. Dr. Niyazı Öktem ve Dr. Gottfried Müller konuşmacı olarak katılacak. (0 212 638 13 70) Çocuk Resimleri Yarışması • ANKARA (AA) - Japon Tanmsal Yayın Kooperatifleri Birliği'nce düzenlenen '10. Uluslararası Cocuk Resimleri' yanşması sonuçlandı. Yanşmada, Milli Eğitim Vakfı Özel Ankara Ilköğretim Okulu'ndan 4 öğrenci ödül aldı. 57 ülkeden binlerce çocuğun katıldığı yanşmada, öğrencilerden Ece Büke Gümüş ve Umur Abakan Tuzcu bronz madalya. Bengisu Yaşar ile Ezgi Bozdağ ise mansiyon kazandı. Açıklamada, ödüllenn, bugün Batıkent'teki Kent-Koop Kültür Merkezi'nde yapılacak 24. Kuruluş Yıldönümü ve Batıkent 4. Sanat BayramT etkınliklennde venleceğı bildınldi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle