25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19 EKİM 2003 PAZAR OLAYLAR VE GORUŞLER EVET/HAYIR OKTAY AKBAL BağdafaMehterteGrmek! Irak'a gireceğiz! On b i n mi, elli bip mi, yoksa iki yüz elli bın askerle mi? K i m kararyerdi buna? Yüz- deotuz beş oyla iktidar olan AKP mi, Tayyip Bey mi. Gül Bey mi? Hayır A B D Başkanı Bush ve çe- tesi!.. Baktılar ki her gün Irak'ta birkaç ABD aske- ri öldürülüyor. Yüz elli binlik ABD ordusu Irak yurt- severieriyle başa çıkamıyor, tek çare yabancı as- kerierin gelmesu En başta, savaşçılığıyla ünlü Türk- lenn dost ABD'nin yardımına koşması!.. Çocukların oynadığı tair oyun vardı: 'Amerika dost'.. bir de unutulmaz şarkı: 7 Love Amerika!.. Betty Grable güzel bacaklarını sallardı, Carmen Miranda göbek atardı... "Amerika ay lavyu" diye inlerdisinemasalonlan... Derken, Misuri zırhlısı gel- di, ardından Truman doktrini, ardından Marshall yardımı... Bir de baktık k i ABD, gündelik yaşantı- mızda baş köşeye kurulmuş!.. Gidecek mi, gitmeyecek mi daha belli değil!.. Amerika uğruna şehit düşecek erlerimizin suçlusu, sorumlusu kim olacak? Genelkurmay mı? Değil. As- ker, "Hükümet böyle istiyor, biz uyguluyoruz" di- yor. Türk ordusu ülke çıksn içın her zaman savaş- maya hazırdır, ama başkasının yaran için değil!.. Hü- kümet kararvermiş, Meclis onaylamış... Irak'tan şe- hitlerin tabutları gelmeye başlayınca, Türk halkı suçlu, sorumlu diye kimi gösterir? AKP'yi, en baş- ta da ABD dostluğu adına insanlanmızı harcatan Tayyip takımını!.. Bir yıl daha dolmadı!.. Büyük yol aldı AKP... Ge- lecekteki hesaplannı bir bir şimdiden uygulamak- ta... En başta eğitimi baştan başa imam okullany- la doldurmak, böylece o n beş yirmi yıl sonra Tür- kiye'yı birdin devleti kadrosu ileyönetmek!.. Bilim, sanat, kültür umurlannda değil! Gözü dönmüş mil- li eğıtim bakanlarıyla alabildığine bir gericı gırişim... Yetmiyor, yetmiyor! Şu anda Meclis'te Bakanlar Kurulu'nda, önce Başbakan koltuğunda, birçok suçlamalar altından kurtulamamış nice insan otu- ruyor... Bir de kalkıp "Hortumcularla savaş ediyo- ruz" derler, önce milletvekili dokunulmazlığını kal- dırsınlar, sonra konuşsunlar!.. Evet yetmiyor, aldık- ları yedi sekiz milyar maaş yetmiyor; özel çalışma odalan, sekreterter, danışmanlar yetmiyor! Şimdi ye- ni zamlar gelecek, uçaklara, trenlere para ödeme- mek... Kim bilir daha ne güzel olanaklar, fırsatlari öte yandan memuru, işçisi, emeklisi açlık sınırın- da yan aç, yan tok ömür sürecek... En önemlisi, en yaşamsal konu, Irak'ta savaşa katılmak, Irak'ın en tehlikelı bölgesine asker gön- dermek kararıdır. Askere yüklemesinler bu kararı, kendileri aldılar, olacaklardan sorumlu da onlar ola- cak. Hesabı onlar verecek... Bakın, aklıma ne geliyor: Irak'a askerden önce şu ünlü mehtertakımlanndan birisini yollasak... Bir düşünün, palabıyıklı, iri kıyımyeniçeriler, "Türkmil- Ietiordulan" diye bir sağ bir sol yaparak, büyük şan- gırtılı marşlarla Bağdat'ta biryürüse, sanınm olay- lar bir anda kesilir! Koskoca Osmanlı bu, dört yüz- yıl egemen olmuş Bağdat'a, Musul'a, Yemen'e, Trablus'a, daha nerelere nerelere!.. Hep bu meh- ter marşıyla, yürüyüşüyle ezmiş geçmiş... Gerçi Ikinci Mahmut "Vaka'yı Hayriye" denilen kanlı kıyımda bınlerce yeniçeriyi yok etmiş, meh- teri de kaldırmış, yerine bandoyu koydurmuştu. Olsun, Osmanlı'nın özlemini duyan Menderes'ler takımı, ne yaptı etti mehteri canlandırdı. Haydi bir iki olsa neyse, şimdi hemen her ilde mehter takımı var!.. Bunlardan birini, en şanlısını on bin ya da el- li bin askerden önce Bağdat'a yollasak, sanırım daha etkili olur, gücümüzü gösteririz dosta düşma- na... "Gelmeyin" diyorlar; "vururuz, öldürünJz"diyor- lar. Kimse, hiç kimse istemiyor Türk askerini!.. Iş- te elçiliğimizi vurdular. Işte kamyonlanmızı vurdu- lar, şoförlerimizi öldürdüler. Daha ne bekliyoruz ki!.. Herşeyden sorumlu hükümettir, AKP'dir, Tayyip'tir, Gül'dür, Annç'tır... Günün birinde hesap verecek onlardır. Irak'ta gereksiz yere dökülecek kanın he- sabını!.. İNTAŞ lise dıplomamı kaybettım. Hükümsüzdür. H. ELlFAKKUŞ MemJeket meselelen ıle ilgilenenlerin yeni internet adresi inadina.com Küreselleşmenin Satılık Yazarcıklan... Küreselleşme çılgını Amerikan ekonomisinin "devleri"ni arkasına alan, "köktendinci" destekçileri koluna takan "Bush'un oğlu Bush" saldırgan mı saldırgan! Ancak böyleleri yalakalan olmasa ayakta duramaz. Politikacı, "şakşakçıları"nın önüne arada sırada "yem" atıp, ağızlanna bir parmak bal çalıp, çıkarlannı da gözettiği sürece ayakta kal- masını becerir. Ahmet ARPAD 4 m ^ en yaptım, • ^B oldu' man- 1 ^ tığı, son yirmi yılda, Özal'dan bu yana, bizi yönetsinler diye seçtiklerimiz arasında çok ge- çerli. Halktan kopmuş bu kı- şilerin biri gidiyor, öteki geli- yor... Irak'a asker konusunda da halkın sesine kulak verme- diler. Meclis'te 'dini bütün parmaklar' Amerika'nın is- teğı doğrultusunda kalktı. Şu sıralar Atlantik ötesin- den bir "kovboy" dünyaya el koyma çabasında. O da "Ben yaptım, oldu" mantığına sa- hip biri. Paldırküldür Afganis- tan'a giriyor. Irak'ı kan gölü- ne çeviriyor, Iran'a, Suriye'ye, Kuzey Kore'ye fırça atıyor. Tutsak (esir) aldığı askerlen- mızın başına çuval geçiriyor. Kimseyi taktığı yok. Ne Bır- leşmiş Mılletler'i, ne NA- TO'yu, ne de Avrupa Birli- ği'ni... Küreselleşme çılgını Amerikan ekonomisinin "dev- leri r> ni arkasına alan, "kök- tendinci" destekçileri koluna takan "Bush'un oğlu Bush" saldırgan mı saldırgan! An- cak böyleleri yalakalan olma- sa ayakta duramaz. 'Sizden iyisi yok' Politikacı, halktan kopmuş da olsa, çevresinde onu kolla- yan "şakşakçılan"nın önüne arada sırada "•yem" atıp, ağız- lanna bir parmak bal çalıp, çı- karlannı da gözettiği sürece ayakta kalmasını becerir. Ya- lakalan da bunu çok iyi bıldik- leri için ona süreklı "Sizden iyi- si yok" der, karşılıklı çıkar dünyasında adamı el üstünde tutarlar. Menderes'ten günü- müze bu yöntem hiç değişme- miştir. Döne döne başlan dön- müş bu kişiler, çoğu zaman politikacının yakın çevTesin- den, partisinden çıkar. Ancak son yıllarda bu 'dönek'lerin giderek daha çok işadamlan, sözüm ona aydınlar. kımı es- ki solcular, dolar maaşlı gaze- teciler arasından da çıktığına tanık olmaya başladık. Ofkeli bir başbakan Okurundan kopan gazete- ci: 3 Kasım'dan bu yana yaşa- dıklanmız ürkütücü. Kasımpa- şalı ounası ile övünen, son ay- larda sürekli öfkeli bir Başba- kanımız var. Yüz hatlan ger- gın... Hep gerilim içinde. Kür- süden bangır bangır bağınyor. Kimi zaman soru soranı, şikâ- yet etmek cüreti göstereni, is- ter işçi, ister profesör olsun, azarlıyor. Niçin? Kendine gü- venen böyle saldırgan olur mu? Sözüm ona Meclis'in yüz- de altmış altısı arkasında. Medyamızın pazarlamacı- lan dersen... Yazar-çizer takı- mının Başbakanımıza Tan- n'nın günü yağ çekmekten, okuru onun artık değiştığıne inandırmaya çabalamaktan başka bir şey yaptığı yok. Bek- lentileri uğruna her şeyi göze almış misyonerlerden ne fark- lan var? Halktan kopuk yazar Boyalı basında köşe kapnıış yazarcıklarda son aylarda Baş- bakanımız gibi saldırganlaş- maya başladı. Kimi, bir za- manlar 27 Mayıs de\Tİmi hay- ranlığı sergilemiş, solcunun solcusu olmuş, iyi öğrenim görmüş bu insanlar destek ver- dikleri politikacılar gibı halk- tan, daha doğrusu okurdan koptuklarını, günün bırınde fark edecek mi dersiniz? San- mam. Başka bir görevi var Gününü "TEM" manzaralı kocaman odasında bilgısaya- nnın başında geçiren, bilmem ne sitesindeki villasından çık- madan yazı gönderen, halkın içine pek girmeyen, "gazete- ci", toplum ne yapıyor, ne dü- şünüyor. nereden bilsin? Hal- kı dinlemeden, sorunlannı ya- şamadan, her gün köşesinde yazdıklan ile ne süre inandı- ncı olabilir, sorunlara çözüm- ler önerebilir? Belki de mes- leğinden kopmuş, insanımız- dan çoktan uzaklaşmış bu ya- zarcıklar inandıncı olmak. hal- kın yaşadığı sorunlann üzeri- ne gitmek istemiyor! Onun ar- tık başka bir "•görevi" vardır. "KabadayTnın şakşakçılann- dan biridir, gözü kapalı "As- ker gönderme izni isabetli ol- du" diye yazmak zorundadır! 'Bilderberg gömleğT Beğenmedığimiz Necmet- tin Erbakan. kısa süre önce ilginç bir savda bulundu. Baş- bakanımıza; "Sen Müli Görüş gömleğiniçıkarnıış, Bilderberg gömleği giymişsin!" dedı. Bu sözün altında çok şey yatıyor. 21. yüzyılın Bilderberggrubu- nu, küreselleşmeyi hedefle- miş büyük dünya sermayesi oluşturmakta. Içlerine Türki- ye'den de önemli kişilen almış- lar. Bilderberg grubu şu sıra- lar dünya polıtikasına ağırlığı- nı koymakta. Hedefîenne ulaş- mak için de görevi "Bush oğ- lu BuslTa vermişler. O da bir göre\' bölümü yapmış. Ken- disi gibi hava atmasını seven bu "kovboy". kavgacı, "dedi- ğlm dedik" kabadayı destek- çilenru başka ülkelerde de bul- muş. Polifikacısuıdan gazete- cisine. Kuklanın kuklasının kuklalarını, sian anlayacağı- nız... Büyük sermaye gruplan gi- derek bütün dünyada medya- yı da yönlendirmekte. Amaç- lan apaçık: Düşünce özgürlüğüne "el koyarak" küçük insanı iyice suskunlaştırnıak. Son yıllar- da Türkiye'de de tekelleşen gazeteler ve televizyonlar ka- muoyunu aydınlatmak, onu bi- lınçlendirmek görevinden iyi- ce uzaklaştı. Bu tehlikeye dik- kati çeken gerçek gazetecile- re "angut" ya da "dinozor" diyen yazarcıklar türedi. On- lar ülkede demokrasıyi amaç- lan uğruna yozlaştıranlara bi- linçli olarak destek verdikle- rinin farkındalar. Iskartaya çıkanlacak Günü geldiğinde, artık biri- lerine gerekmediklerinde boş çuval örneği bir köşeye atıla- cakiannı da çok iyi biliyorlar. Bush'un peşinden gidenler de, Bilderberg'ci büyük sermaye- nin buyruğundan çıkmayan Bush da misyonu bittiğinde ıskartaya çıkartılacak. Bu, "an- gutlar"ın kaçınılmaz aluı ya- zısıdır! Erbakan Hoca'ya gelince... Bana kalırsa, yanılıyor gibi. Sözünü ettiği "gömlekleri" üst üste giymiş olmasın Başba- kanımız?.. DEMOKRATIK DEVRIM HAREKETI "CHPiçin BedriBaykam" Zor hedeflere destekle ulaşılır. En başta sizin desteğinizle.. 18 - 25 EKİM, ANKARA İRTİBAT BÜROSU ANKARA DEDEMAN OTEL Büklüm sokak No: 1 Küçükesat ANKARA Tel: 0312 417 62 00 / 8827 (Tel-Faks) 0312 417 62 00/8875 (Tel) Broşür ve Temas için İSTANBUL İRTİBAT Tel: 0212 258 84 82 Fax: 0212 227 34 65 www.bedribaykam.com e-mail :adrnin@ bedribaykam.com Kuıru* • SANJIT www.perareklam.com.tr • (0212) 293 89 78 " Ben bir diktator değU, halkın Uölesiyim." 24 EKIM'DEN ITIBAREN BEYOGLU ALKAZAR, MECIDIYEKOY ODEON CİNEPLEX, LEVENT K.M.SİNEMA TÜRSAK, ORTAKÖY FERIYE, KADIKOY BR0ADWAY. KADIKOY TEPE CİNEMAXX. KOZYATAĞI TRİO CİNECİTY. ANKARA METROPOL, ANKARA ARMADA ve ANKARA ODEON CİNEPLEX SINEMALARINDA AFILI DELIKANLI Liam'ın annesi, Jean, hapistedir, fakat 16. doğum gününe kadar tahliye olacaktır. Liam bu sefer her şeyin farklı olacağını düşünmektedir. Hiç sahip olamadığı bir ailenin hayalini kurmaktadır, bu da Jean'ın erkek arkadaşı Stan ve büyükbabası gibi güvenli bir sığınak buimak demektir. Fakat Liam'ın istediği hayata kavuşması için ilk önce para bulması gerekmektedir, beş parasız bir genç için bu çok fazla anlam ifade etmemektedir. Liam ve arkadaşlarının başlan belaya gireli çok olmamıştır. Fakat Liam kendini yeniden tehlikeli derinliklerde bulacaktır. Kurtulması gerektiğıni bilmektedir. Fakat gadece bu s^ferlik gitmesine izin^verilmeyecekti?. JOHN MALKOVICH DOUGRAY SCOTT mntı ız»ıt»i7»ıtsaa laan m ı m ıı<tı»ınKntiHi.«c»tn»ir aurnls nıu 211IIN 1!.<İU1HI:45-1HHI.4S 41144» Mİ 11}) :»l<»-lK5-l»l»!M5C»'OieB' I1SS4M111IIII lt»!*»Ul»I«J»tHIC»tIltt«- WUM«F*n IIII7M lt»15»-17»lM»-a:ISC*aKt»r UUMTBEtaBIUI BEYOĞLU ALKAZAR 293.24.66 12,15-14,30-16,45-19,00-21,15 PENCERE 'Modepn Müslüman lipi Yanatmak'.. Yeni Diyanet Işleri Başkanı Prof. Ali Bardakoğ- lu gazetecilere bir açıklama yaptı. Dedi ki: "- Dinde coğrafyadan, kültürden gelen kirieri temizlemeli, dini hafifletmeliyiz. Islam ülkeleri bu açıdan bir eşikte. Din ve devlet işleri eskisi gibibir- birine kanşacakmı? Yoksa herkes kendi işini yap- sın, ikiside kanşmasın mı?Bu durumdaki devlet- lerin adını vermeyelim, biliyorsunuz. Ama Türki- ye, bazı sonınlar görülmezse, bu eşiği aşmış du- rumda..." AliBardakoğlu'nun 'd/ncfereform'aılişkin görüş- leri de ilginç: "- Dinde refonm olmaz. Ama dindaıiığımızı sor- gulamamız, günün şartlarına göre değiştirmemiz şart. Modernlik ile dindariık birbiriyle çatışan de- ğil, birbirini destekleyen iki unsurdur; 'Modern Müslüman tipini' yaratmalıyız. Bu dinde reform demek değil." • Sayın Ali Bardakoğlu'nun da kuşkusuz çok iyi bil- diği gibı 21 'ınci yüzyılda 1.6 milyar nüfuslu islam ümmeti gerilik, yoksulluk, pislik, kölelik içinde ya- şıyor; hiçbir Müslüman toplumunda demokrasi yok... Yine Sayın Başkan'ın bildiği gibi Islam dünyasın- da Türkiye'nin ayrı ve özel bir yeri var... Neden?.. Gerekçesi tek sözcük: Atatürk!.. Cumhuriyet döneminde Türkiye hukuk yapısını kökten değiştirdi... En başta 'Medeni Hukuk' geliyor... Kuran'ın insan yaşamını düzenleyen önemli ku- rallan 1923 Devrimi'yle değiştirilmiş, aile hukukun- da kökünden 'reform' yapılmıştır. Kuran hukukunda kadın ikinci sınıf insandır... Kölelik doğal sayılır. Osmanlı'da -hatta 1926'ya dek Cumhuriyet Tür- kiye'sinde- erkek eşini dinsel hukuka göre istedi- ği anda kapının önüne koyabilirdi: - Boş ol!.. Laik Cumhuriyetin hukuk devriminde, yasalann kadınlara neler kazandırdığını anlatacak yerde, te- settürü, çarşafı, türbanı savunmak ıkiyüzlülüktür; çünkü bugün örtünmek için siyasal savaş veren din- ci, kadının Medeni Kanun'la sağladığı haklann da Kuran'a ters düştüğünü neden dile getirmıyor?.. • Tüm Islam coğrafyasında -ve ne yazık kı Türki- ye'de- bugün geçerli olan çatışmayı Avrupa geç- miş yüzyıllardayaşadı; Hıristiyanlıkta 'Reform' ta- rihe yazıldı; ama, yetmedi; 'Aydınlanma Devrimi'y\e laiklik geçerli olamadan Batı demokrasiye kavuşa- mazdı; çünkü üç büyük dinde de peygamberier 'in- san haklan'nı kutsal kitaplara yazamadılar; 1789'a dek Avrupa bekledi... Laiklik ve demokrasi Batı uygarlığında 'Aydınlan- ma'nın ürünüdür. Atatürk Türkiye'de 'Aydınlanma'y\ gerçekleşti- rerek ilk kez Islam coğrafyasında laik cumhuriyet- le demokrasinin önünü açtı. • Diyanet Işleri Başkanı Sayın Profesör Ali Barda- koğlu diyor ki: "- Modern Müslüman tipini yaratmalıyız." Yaratılmışı var... Türkiye Cumhuriyeti'nde Atatürk'ü severek Ay- dınlanma devrimini benimseyen yurttaşlar "modem Müslüman tipi" değiller mi!.. VEFAT Merhum Mustafa-Mariye kızı, merhum Ali Rıza Kutlar'ın eşi, merhum Onat Kutlar'ın annesi GAZİANTEPLİ ASİYE MELİHA KUTLAR vefat etmiştir. Cenazesi 19 Ekim Pazar günü Levent Camii'nde kılınacak öğle namazından sonra Aşiyan Mezarlığf nda toprağa verilecektir. Çocuklan: Akay, Ertıun, Ege, Seza TEŞEKKÜR Mujgan Şavkay ve Merhum Kaya Alp Şavkay'ın oğlu, Mine Şavkay'ın agabeyi. Özden Ataman ve Merhum Adnan Ataman'ın damadı, Irmak Kuday'ın sevgılı dayısı, Esen Şavkay'ın sevgili eşi . TUGRUL ŞAVKAY'mBizleri derın ve unutulması guç, buyuk ve guçlu bir acıya garkeden, vakıtsiz kaybının bütun detaylarında yardımcı olan, son yolculuğuna katılan ve çelenk gönderen Kamu ve ozel kuruluşlara, bunların değerlı mensuplarına, ardından gazetelerinde, televizyon kanallarında onu yazan, anlatan ve anan degerli medya mensuplarına, bizleri Istanbul'da ve Kuşadası'nda yalnız bırakmayan dostlarımıza, arkadaşlarımıza kışisel teşekkürlerimizi sunamamanın uzuntu ve zorluğu altmda, bu değerlı bireylerin bizlen bağışlayacağma inanarakgonul dolusu teşekkur ve saygılar sunarız. Nur içında yat Tuğrul Şavkay AİLESİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle