08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
-KCKİM 2003 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA DİZİ Hatemi'nin cumhurbaşkanı seçilmesiyle muhalif gazeteci Şemsülvaizin, önemli aktörlerden biri haline geldi Süreklitutukianangazeteci M aşallah Şemsühairin, bızımJe Dışişleri Bakanlığı konukevinde görüşmeye geldi. Artık hiçbir gazete onun yazılanna yer vermeye cesaret edemiyordu. Kapatılan Aria gazetesinin sahıbi Muhammed Rıza Zühtü, Şemsülvaizin'in durumunu esprili bir dille anlattı. Arya gazetesini yeniden çıkarmak amacıyla başvurduğunda yetkililer, Şemsülvaizin'in yazıp yazmayacağını sorarlar. Zühtü "Evetyazacak" deyince izin çıkmaz. Kimdi bu Şemsülvaizin: Kendi ifadesiyle Şah döneminde "İslam devrimi'' yanJısıydı. 0 zaman da hapıslere gırmiştı. Şah'ın yıkılmasından sonra Humeynı'nin güvendiği isimlerden bırisi haline geldi. Humeyni, o zaman şimdiki Cumhurbaşkanı Hatemi'yi Kayhan Enstitüsü'nün başına geçirmişti. Hatemi de Şemsülvaizin'i Kayhan gazetesinin genel yayın müdürlüğüne atadı. Şemsülvaizin, Kayhan'ın satışlannı kısa sürede birkaç katına çıkardı. Mollalar yayınlardan memnun kalmadılar. Bir dönem sonra Kayhan'ın başından uzaklaştınldı. Hatemi'nin cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından İran'da bir basın patlaması yaşandı. Şemsülvaizin de bu dönemin önemli aktörlerinden birisi haline geldi. Çok etkili bir muhalefet gazetesi olan TUŞ'u çıkardı. TUS defalarca kapatıldı. Şemsülvaizin de cezaevine girip çıkıyordu. Ardından Neşat ve onun yerine Asr-ı Azedegân gazetelerini çıkardıysa da hepsi kapatıldı. Barış ve özgürlük Bu ılgınç gazeteci ve îran'ın tanınmış dört önemli muhalif ismi, Dışişleri Bakanlığı misafirhanesıne birlikte gelmişlerdi: Muhmammed Rıza Zühtü (Arya gazetesi sahibi, birçok kez tukuklandı), Muhammed Cevad Muzaffer (Yayıncı), tmameddin Baki (Öğretim üyesi ve yazar, cezaevinden yeni çıkmıştı ve önümüzdeki günlerde yeniden tutuklanması gündemdeydi), ba Seherİdz (IRNA Haber Ajansı'nın Genel Yayın Müdür Yardımcısıydı, Iktısat gazetesinin Genel Yayın Müdürü ve Irşad Bakanlığı'nda gazetecilerin temsilcisi). Onlarla konuşmamız sırasında tuttuğum notlardan bazı bölümler: Maşaljah ŞemSÜIValZİn: Iran dış tehdit altında. Ancak Îran'ın iç sorunlannın yükselişi buna zemin hazırlıyor. Gücü elinde tutanlarla, fikir sahipleri arasındaki bağ kopuk. Türkiye bu açıdan bizden daha ileride. Sizin iç sorunlannız bizim ki kadar ağır değil. Siz Türk aydınlan bu konularda bize göre daha özgürsünüz. Bu ülkenin egemenleri bizim yurtdışıyla y ilişkilerimize kötü gözle I ,, . . . . . . . bakıyorlar. Bukonudaki Iran da gucu elinde b a s k ^ l a n g ö g ü s I e y e cek durumdayız. Hepimiz hapislere girip çıkıyoruz. Artık belli bir noktaya geldik. Osmanlı Imparatorluğu döneminde Abdülhamit'in meşruiyeti konuşulabilir ı'da gücü elinde tutanlarla fikir sahipleri arasındaki bağın kopuk olmasından yakınan Şemsülvaizin, ülkesinin dış tehdit altında olduğunu, iç sorunlann yükselişinin de bu duruma zemin hazırladığını anlattı. şy ş miydi? iran'da bu konuda belli bir esnekliğe ulaşılabildiğini söyleyebiliriz. Türkiye modernleşme konusundaki sorununu asıl olarak çözmüş durumda. Sizde modernleşmenin taşıyıcısı ordu. Modernist hareketin arkasında kararhlıkla durdu. Orduyla bazı sorunlannızın olduğunu bilerek söylüyorum bunlan. iran'da modernite projemizin arkasında böyle bir grup yok. Ruhanilerin bunu yapabileceğini sandık. Humeyni yapmak istedi. Ancak bu başanlamadı. Bizde de böyle bir gücün ortaya çıkması gerekiyor. Gelenek bizim modernleşmemizde önemli bir engel. îslami ye Aryen gelenekler gelişmeyi engelliyor. İSa SeherkiZ: Bizler bir grup değiliz. Görüşlerimiz değişik. Buradaki arkadaşlann hepsi reformcu gruplara mensuplar. Şavaşa karşıyız, ancak demokrasi ve özgürlük mücadelesi olmadan yürütülen anti-emperyalist mücadelenin başanya ulaşacağına inanmıyoruz. Bu nedenle bizim mücadelemizde halkın özgürlüğü, insan haklan ve demokrasi anlayışı ön planda. Banş derken özgürlüğü unutmayalım. İmammeddin Baki: Iran'daki muhalefet, yasal olan ve olmayan olmak üzere ikiye aynlıyor. Rejim basını ve öğrencileri ayn ayn bastınyor. Yasal muhalefet devlet içinde ve dışında olmak üzere ikiye aynlıyor, bunlann da birbirleriyle bağı yok. 7 senelik Hatemi yönetimi bir umutsuzluğa neden oldu. Açlık gre\r leri mücadelede yeni bir adım oldu. Bunu şimdi açıkJamayacağımız başka eylemlerle arttırarak sürdüreceğiz. Reform hareketinin birinci adımı bitti. Reform hareketinin güçlenmesi için devlet içindeki reformcularla, dışındakilerin birleşmesi şart. Buna yurtdışındaki özgürlükçü gruplan da katmak gerekiyor. Bizim halkımız 150 yıl bağımsızlık için savaştı. ABD bizim içişlerimize çok müdahalelerde bulundu. Örneğin Musaddık'ı devirdiler. Şu anda iç baskılardan çok fazla rahatsızız. Şizin Türkiye'deki özgürlüğünüz burada yok. Eğer özgürlük ve demokrasi bayrağını burada biz açarsak ABD buraya o kadar kolay müdahale edemez. Ancak ABD'ye karşı çıkalım derken diktatörlere zemin hazırlamayalım. YARIN: DIŞİŞLERİ BAKAN YARDIMCISI AÇLIK CREVİNDE • Molla Rejimi Sallanıyor Ipek Çalışlar ve Oral Çahşlar Şah döneminde 'Islam Devrimi' yanlısı olan gazeteci Maşallah Şemsülvaizin'in yazılannı artık hiçbir gazete basmaya cesaret edemiyor. Bir zamanlar Humeyni'nin güvendiği isimlerden biri olan gazeteciyi Cumhurbaşkanı Hatemi de Kayhan gazetesinin genel yayın müdürlüğüne atamış, ancak mollalann durumdan memnun olmaması üzerine gazetenin başından uzaklaştınlmıştı. Çıkardığı gazetelerin hepsi kapatılan, birçok kez cezaevine girip çıkan Şemsülvaizin, Türkiye'nin modernleşme sorununu çözdüğünü düşüyor. • Dışişleri Bakanlığı misafirhanesinde bir araya geldiğimiz îran'ın tamnmış dört önemli muhalif ismi, Muhammed Rıza Zühtü, Muhammed Cevad Muzaffer, îmameddin Baki ve îsa Seherkiz, mücadelelerinde en önemli kriterlerin özgürlük, insan haklan ve demokrasi olduğunu söylüyorlar. Reform hareketinin birinci adımının bittiğini, artık ikinci adımın atılması gerektiğini belirten aydınlar, "Bunun için de eylemlerimizi arttıracağız" diyorlar. Yasaklar işe yaramıyor Uydu anteniyle kaplı damlar... D evlet kontrolündeki radyo ve TV çocuk programlan, dini yayın, spor ve askeri belgesellerle sınırhymış. "Iran tslam DevrimT en büyük darbeyi kültür ve haberleşme alanına vurmuş. Yabancı dizi ve programlann kasetlerle ülkeye girişi yaygınlaşınca video cihazlannı yasaklamak istemişler. Ama reformcular bunu engelleyınce muhafazakârlar uydu antenlerini bir yasayla yasaklamışlar. Antenler avlulara indirilip kamufle edilmiş, ama Amerika'nın Sesi ve BBC'nin radyo yayını en ağır baskı dönemlerinde bile engellenememiş. Evlenn büyük çoğunluğunda uydu anten kullanıldığını söylediler. Gazetelere göre bu rakam 3 milyonu buluyordu. Hâlâ yasak mı sorusuna "HatemTden bu yana hayır" yanıtını aldık. Ancak okuduğumuz tngilizce gazetelerde dükkânlardaki uydu antenlere Besiç milislerinin el koyduğuna dair haberler vardı. tran Dışişleri Bakanlığı memuru MenajehCafernejad, CNN-Türk'ten Ozgül Apeçe'ye (arkası dönük) asistanhk yapryon.. El Zehra Üniversitesi'nde 4 bin 500 kız öğrenci, 62 alanda öğrenim görüyor Kızlara özel üniversite K,u. Eğitim Enstitüsü olarak 1964'te kurulanokul 1975'teüniversiteye dönüştürülmüş. 'Islam Devrimi'nden sonra El Zehra adını alan üniversitede 62 alanda eğitim veriliyor. Gençliğinde 'îran'ın en güzel bacaklı kadını' olarak anılan Dr. Zahra Rahnavard, üniversitede sanat tarihi, heykel ve siyasal bilimler gibi üç değişik alanda dersler veriyor. Türk kültür ve tarihi de okutan Rahnavard, üç yıl önce ülkemize de gelmiş. Zehra Rahnavard, Doğu Konferansı girişiminden çok heyecanlandığını belirtiyor. 1 D ünyanm tek kız üniversitesi burası. 1964 yılında Kız Eğitim Enstitüsü olarak kurulan okul, 1975'te dört fakülteli bir üniversiteye dönüşmüş. Iran Is- lam Devrimi'nden sonra da adı El Zehra ola- rak değiştirilmiş. Başta Güzel Sanatlar, 62 alanda eğitim veren 4 bin 500 kız öğrencili bir üniversite. 1988 yılında bir de Kadın Araştırmalan bölümü oluşturulmuş. Kadm, evlilik ve istihdam; Tahran'da evlilik içi şid- det konulannda çalışma yürütülüyor. El Zehra Üniversitesi'mn kapısından gi- rince önce Ilahiyat Fakültesi'ne girdiğimizi zannettik. Kızlar, Iran sokaklannda gördü- ğümüz kılık kıyafete göre çok daha kapalı giysiler içindeydiler. Sorduğumuzda "bu bir üniformadır. Rektörümüz gi>im kuşama ka- nşmaz. Farkh giyimfcrk de gefinebiür" ya- nıtmı aldık. Biraz daha deşince karşunıza yine üniver- sitelerde ve devlet dairelerinde hicabın da- ha ağır kurallan olduğu çıktı. Yani özel ha- yat ve kamusal hayatta giyim ve kuşam ay- nı değildi. Çoğu kişinin üzerinde gri ya da bej uzun elbise, kafasmda da önden dikilmiş rahibe başlığı benzeri bir türban göze çarpı- yordu. Dr. Zahra Rahnavard da benzer bi- çimde giyinmişti. Kulaklanmıza. gençliğinde tran'ın en gü- zel bacaklı kadını olduğu fısıldandı. Grubu büyük toplantı salonunda kabul eden Dr. Zahra Rahnavard. gelenlere üniversite, Iran sanatı ve kendisi hakkmda bilgi içeren kitap ve dosyalar dağıttı. Sanat tarihi, heykel ve si- yasal bilimler gibi üç değişik alanda ders veren Rahnavard eski başbakanlardan Miri- hosein Musavi Khameneh ile evli ve üç kız annesi. Uygarlığın beşlğl Doğu BismillahirrahmaniiTahim diye başladığı kısa konuşmasında. bir soru üzerine, açıkça öğrenci eylemlerinden geldiğini ve kendisi- ni hâlâ öğrencilerden biri gibi hissettiğüıi söyledi. Sanat ve edebiyat, kadın araştırma- lan ve siyaset üzerine kitaplan olan, dersle- rinde Türk Kültür ve Tarihi okutan Zahra Rah- navard üç sene önce Türkiye'ye gelmiş ve toplantılara katılmış. Doğu Konferansı girişimi onu heyecanlan- dırmıştı. Uygarlığın beşiğinin Doğu ol- duğuna inanıyordu. "İran'da devriın oldu, ama demok- rasi ve özgürlükler sorunu ortada. Ge- nekle hükümeder reform yapmaya ya- naşmıyor. Ale\ hinde olunsa da ben öğ- renci hareketinin yanmdayım. Herhangi bir konuda bir biktiri yayımlandığında El Zehra Üniversitesi mudaka en başta wrini ahr. Burada öğrenciler istedikleri her şeyi yapa- biBrler" dedi Iran sisteminde eğitimin karma olduğunu, El Zehra'nın özel bir durumu olduğunu söy- ledi. Son yıllarda Iran'da kızlar üniversiteye daha fazla sayıda gider olmuş. Iran Islam Devrimi'nin kızlara koyduğu üniversite ya- sağı yıllar önce kalkmış ve bütün fakültele- re kabul edilir olmuşlar. Bu sene üniversite- ye gitmeye hak kazananlann yüzde 62'sinin kız olduğunu övünerek söylediler. "Erkek egementiğini yok etmekiçin bütün aydınlar birtikte çabşmah. Ben eşiüiğnı, insan haklarmm sağlanmasıyla gerçekleşeceğine inanryorum. İnsan haklan gerçekkştiğinde kaduilar da haklannı almış olurlar" di- yen Zahra Rahnavard dört konuda işbir- liği önerdi: Bağımsızlık. üniversiteler ara- sı değişim, söz ve kalem serbestliğini sağla- mak için ortak bir özgürlükler komitesi ve kadın sorunlan komitesi... 'Islamlyette eğlence yoktur' buvrulunca... Ayetullah Humeyni, "tslamiyet'te eğlence yoktur" demiş. Bu söz hâlâ büyük kentlerin üzerinde hayalet gibi geziniyor. Tahranlılar eğlenmek için kentin tepelerine tırmanıyor- lar. Kentin kuzeyindeki tepelerde büyük or- Hem güzelller hem de şıklar manlık arazi- ler içinde çay- haneler, lokan- talar ve açık alanlar tatil günlerinin en çok tercih edilen mekânı. Tahran'ın içinde müzikli lokantalar var. Erkeklerin sahneye çıktığı bu mekânlarda doğrusu çok güzel müzik yapılıyor. Ama dans etmek, göbek atmak yasak. Özel alan olarak kabul edilen evler, anla- şıldığı kadanyla hâlâ en güvenli eğlence me- kânlan. Ev içkisinin çok yaygın olduğunu bil- diğimiz tran'da tek alkollü içki teklifi yine bir Türk'ten geldi. Iş için oradaydı ve gelir- ken yanında birasını getirmişti. ran artık modaya kapalı bir iilke değil. Kadınların muhafazakâr giysileri sokağa özel bir durum. franlı kadınlar ev içindeki yaşamda son derece şıklar. Vitrinler, dekolte giysilerden geçilmiyor. Mağazalarda çok şık gelinlikler sergileniyor. Önemli toplantılarda kadınlar pelerine benzer, topuklara kadar inen gösterişli, parlak renkli giysiler giyiyorlar. Gazete bayilerinde asılı Lotus isimli Ingilizce-Farsça moda dergisinde dar pantolonlar üzerine giyilmiş bol nakışlı uzun tünikler gö'ze çarpıyor. Ancak bu tasarımlarda Iran tarihinden esinlenilmiş motifler ağır basıyor. Mavi, kırmızı, yeşil bu sezon en çok kullandıkları renkler. Giysiler çok cüretkâr iskarpinler ve çizmelerle tamamlanıyor. Tabii her giysinin başa örtülecek bir de türbanı ya da şah var. Çayhanelerde günün her saatinde nargile içmek en gözde eğlence biçimlerinden... Ka- dınlar da düedikleri gibi nargile çekebiliyor. Hasılat rekoru kıran Tltanlc Sinemalarda tran'ın ünlü yönetmenlerinin filmleri afişlerde değil. Ama hemen her kö- şe başında bilboard tipi devasa afişler var. Afişlerde başı eşarplı ama makyajlı, göste- rişli kadınlar da yer alıyor. Iran sinemasının önemli yönetmenlerini iz- lemek kolay değilmiş. Örneğin Kiarosta- mi'nin, kadm sorunlarına odaklanan fılmi "10"u Iranlılar daha seyredememişti. Amerikan sinemasma konan uzun süreli yasak Iran filmlerirün gelişmesine neden ol- muş. Ödüllü sinemacılann sayısı epey yük- sek. MohsenMakhmalbafve kızı Samiraıf- tihar edilen iki isim. Kadm yönermen Tah- mineh Milani de. Artık yabancı film yasağı kalkmış, ama filmleri Dışişleri Bakanlığı getirdiği için sınırlı sayıda Batı filmi izleni- yor.Titanic hasılat rekorlan kırmış örne- ğin. "Yedi" filmi de oynatılanlar arasında sayılıyor. Ama gerçekten Batı sineması- nı izlemek isteyenler sinema CD'leri ile yetiniyor. YARIN: İNSAN HAKLARI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle