Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 16 EKİM 2003 PERŞEMBE
HABERLER
ALt SİRJVIEN
Perşembenin Gelişi
Başbakan R e « e p Tayyip Erdoğan şöyle de
diyebilird:
- Bu bcmba, c a n kaybına da neden olmadığı-
na göre, "Nerde- kaldınız, hâlâ neden gelmiyor-
sunuzyani?" çağrısının cilveli ilanıdır.
Ama ö>le söylemedı, yalnızca,
- SaldınTürk askermin Irak'a gönderilmesine iliş-
kin tezkereye yönelik bir eylem değildir, demekle
yetindi.
Bunadaşükredip. "Neysekiizanın kmntısı kal-
mış" mı öıyeceğiz?
Çalışan bağımsız ner beyin, baskıya direnebi-
lecek heryürek, gören her göz, saldınnın, Türk as-
kerinin olası müciahalesine karşı bir uyan olduğu-
nu göstenyor.
Yanlış anlaşılm-asın!
EğerTürk askerinin oraya gitmesi gerekiyorsa,
saldırı bizıcaydırrnamalı, girişimden vazgeçirme-
melidir.
Ama acaba gerekiyor mu?
Türk askerinin Irak'a gidip gitmemesini, bom-
balı saldırı olayından bağımsız olarak kendi başı-
na düşünmeliyiz.
• • •
Türk askerinin Irak'a gitmesi gerekiyor mu so-
rusuna yanıt verrnek için, gitmesinden yana olan-
ların bu yöndeki açık.amalanna bakmalıyız.
Irak'a ABD'nin kanatları altında müdahalemizi
savunanlar, komşudaki yangına seyirci kalama-
yacağımızı söylüyorlar.
Peki yangın neden çıktı?
ABD müdahalesinden.
Kundakçının yardakçılığı komşudaki yangına
seyirci kalmamak mıdır. yoksayangını körüklemek
midir?
Komşudaki yangına, neden seyirci kalınmaz?
önce yangının kendi evine sıçramasını engel-
lemek, sonra da komşu ile dayanışmak için.
Komşu, dayanışma konusunda, "Komşu sen ka-
nşırsan daha fena o!ur" diyor.
Hakh da...
Diyebilirsiniz ki, "Karışma diyorsun, ama yan-
gın bize de sıçrayabi.'ir".
Bu takdirde de komşunun yangınına size yakın
olan cenahtan müdarıale edip sıçramasını engel-
lemeniz gerekir.
Ama sizi davet eden kundakçı, öbür komşunun
sınırına çağırıyor, sizin sınırınıza girmenize bile
müsaade etmiyor.
Kundakçı yardakçılan kimi kandırmaya çalışı-
yor dersiniz?
• • •
Bush yönetimi ile hempalan dışında, kimse is-
temiyor Irak'a gitrnemizi.
Irak'tayalnız Kürtler değil, Sünnisi, Şiisi ile Arap-
lar da istemiyorlar, oraya asker göndermemizi.
Tam dört yüzyıl oraya egemen olmuş bir ülke-
nin askerinin işgalci ile işbirliği yaparak bir daha
o topraklara girmesi üzerine bir Iraklı ne hisseder
dersiniz? Bunu anlamak için Iraklı ofmaya gerek
yok. Biraz izan yeter.
"Kuzey Irak'ta istemediğimiz gelişmeler"e ge-
lince: PKK - KADEK'ten Türkiye'ye yönelik bir
tehdit olduğu takdirde, Kuzey Irak'ta bu güçlere
müdahale edecek rni askerierimiz?
Bu konuda ABD'den güvence alındı mı?
Kuzey Irak'ta bir Kürt devleti veya federe dev-
leti kurulması halinde. Türkiye'nin böyle bir olu-
şuma müdahale hakkı olabilir mi, olursa hangi
uluslararası kurala dayanır?
Oradaki Kürt oluşumunun buraya sıçraması ko-
nusuna gelince:
Türkiye'deki Kürt kökenli yurttaşların sorunu,
münhasıran Türkiye'nin sorunudur.
Bu konuya Türkiye komşuya bakarak değil,
kendi tüm yurttaşlannın hak ve çıkarlarına baka-
rak yaklaşmak durumundadır.
Irak'a müdahale etmemize gerekçe bulmaya
çalışanlar, abesle iştigal ediyorlar.
Aslında Recep Tayyip Erdoğan'ın savaşının ki-
me ve neye karşı olduğunu, bunun için kimlerden
destek almak istediğini hepimiz biliyoruz.
Irak'ta kan dökülecek askerierimiz bu savaşın
diyetidirler.
Irak'ta nelerolacağı. kaosun nasıl gün günden
artacağını, Mehmetçiğin hangi batağa gönderil-
diğini de hepimiz biliyor ve görüyoruz.
Irak'ta perşembenin gelişi çarşambadan belli olu-
yor. Tabii Tüıkiye'de de...
Aydınlanma Söyleşileri başladı
Aydın, toplumu
yannlara taşımalı
İstanbulHıberServi-
si - TürkiyeVt aydın o l -
ma iddiasın<i bulunan-
ların, cumrnnyetin v e
demokrasiniı iîkelerine
sahip çıkara: toplumu
güvenli yanııara taşıma-
sı gerektiği felirtildi.
Istanbul tnıversite-
si'nce (ÎÜ) aizenlenen
"Aydınİanıni Söyleşile-
ri" başladı. Aydın So-
rumhıiuğıı** conulu illc
panelde konşan Cum-
huriyetçi Deıokrasi Par-
tisi(CDP)GîielBaşka-
nı Yekta Güu;ör Özden,
"Aydın obnal diplonıay-
la olmaz. I*ı»fesörmüş,
parüsinin »rtdemi a m -
pulmüş, yilızmış h i ç ^
önemli degffl \ydın, ay-
mazdeğjJdir nNersite-
lerinmfekirılrtekkesin*- •
dönüştârüXıeye çabşıl—
dığını görmionız. Ste£ '
:
Türkhe'n t n \ Aınfmirm
kaynaklarun<curutursa—
nız bu müiaade bir gün
geürsö'loBBtur'dedı.
Bağımsız -{jmhurıyet
Partisi(BCP)GenelBaş-
kanı Prof. Dr. Mümtaz
Soysal da içinde bulundu-
ğumuz süreçte, beş tür-
lü aydın sorumluluğun-
dan söz edilebileceğine
dikkat çekerek bunlan
şöyle sıraladı:
-Birincisi,aydmmken-
disini aydınlatmasıdır.
Ikincisi. aydınlatma so-
rumluluğudur ki bu da
birlikteyaşadığıinşanla-
rı aydınlaünasıdır. Üçün-
cüsü. düşünce özgüriü-
ğünün savunulmaa, dör-
dünciisü eylem sorumlu-
luğu, beşincisi ise ulusal-
hksonımluluğudur" IÜ
ilektör Yardımcısı Pjof.
PrNurSerterise"Üııi-
versiteleri, Atatürk çiz-
gisini ideolojinin dar ka-
fcplan olarak yonımla-
'naya yeJtenenlerin, Ata-
türkçülüğü, dar ideolo-
jik ve siyasi kalıp olarak
değerlendirenlerin, en iyi
cevabı gençfiktenalacak-
lanna inaımorum" di-
ye konuştu.
Adalet Bakanı 'sözünü tutmazsa' gazeteci Sinan Kara cumartesi günü cezaevine girecek
Gazetecilik sanıkkürsüsündetLHANTAŞCI
ANKARA- Ga-
zeteci Sinan Kara,
hakkmda "yalan
beyanla" kurulan
hüküm uyarınca
ikinci kez cezaevi-
ne girecek. Ka-
ra, "Basın yo-
luyla tehdit
suçu" işledi-
ği savıyla,
mesleğm-
den de ola-
bilecek.
Adalet Bakanı Cemil Çi-
çek, Kara'ya dosyasını bil-
diğini, Yargıtay tarafından
onanan karann yazılı emir
yoluyla bozulmasını isteye-
• Gazeteciliğin bedelini, hakkındaki 30 dolayındaki dava ve hapis cezasıyla ödeyen Sinan
Kara, fotoğraf makinesini kıran korumalan 'basın yoluyla tehdit ettiği' gerekçesiyle ikinci
kez cezaevine girecek. Mahkûmiyet karannaneden olan tanıklar, ikinci ifadelerinde
Kara'nın korumalan tehdit etmediğini itiraf etmişlerdi.
ceğinin sözünü vermişti. Adalet
Bakanı Çiçek, cumartesi günü
teslim olacak Kara'nın dosyası-
na ilişkin henüz bir girişimde bu-
lunmadı. Mahkûmiyetine neden
olan tanıklar, ıfadelerini değişti-
rerek Kara"nın yalnızca kırılan
fotoğraf makinesinin zarannın
ödenmesinı istediğini kabul et-
mişlerdi.
Şikâyetçiydi sanık oldu
Gazeteciliğin bedelini hakkın-
daki 30 dolayındaki dava ve ha-
pis cezasıyla ödeyen Sinan Kara,
Datça'ya gelen eski Başbakan
Tansu Çiller'in oğlu Mert Çil-
ler'in fotoğrafını çekmek ister-
ken fotoğraf makinesi kınldı. Em-
niyete, korumalardan şikâyetçi
olmak için giden Kara, karakol-
dan sanık olarak çıktı.
Davcılar, Kara'nın "Istediğiın
parayı vermezseniz resimleri ba-
sacağun" diyerek tehdit ettiğini
öne sürdüler. Yerel mahkeme, "ba-
sın yoluyla tehdit" suçunu işledi-
ği ıddiasıyla Kara'yı 1 yıl hapis
cezasına mahkûm etti.
Kara'nın mahkûmiyetine daya-
nak oluşturan tanık Ahmet Öz-
türk ilk ifadesinde, tehdidin söz
konusu olmadığını söyledi, son-
ra ifadesini Kara aleyhine değiş-
tirdi.
Tanıklar ilk ıfadelerini
reddetti ama..
Yargıtay Başsavcılığı, Oztürk'ün
ifadelerini birbiriyle çelişkili bu-
Iarak Kara'nın beraat etmesi yö-
nünde görüş bildirdi. Ancak Yar-
gıtay 4. Ceza Dairesi yerel mah-
kemenin karannı onadı.
Yeniden ifade veren tanık Ah-
Kara'nın davaları
Haber
yaptıkça
suçlandıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Datça'da
gazetecilik yapan, ulusal basına da haber ge-
çen Sinan Kara, "Kaymakamm edep yerieri-
ni görüntülediği, fakir bulunamayan Datça'\ı
'yazmadığı', deniz kumuyla \illa yapan mü-
teahhidi ve kaymakamın denize köpeğin gir-
mesnıki haramolduğunu sö>1ediğim
n
haberyap-
tığı için "suçhı" bulundu. Hakkında açılan da-
va sayısı 30"u geçen Kara, yerel gazetenin iki
nüshasını kaymakama ulaştırmadığı gerekçe-
siyle 3 ay 8 gün hapis cezasına mahkûm oldu
ve bu suçtan cezaevinde yattı.
Sinan Kara hakkında açılan Datça Kayma-
kamı Savaş Tuncer'in icraatına dönük yaptı-
ğı haberlerle başlayan "trajikomik" davalar-
dan bazılan şöyle:
- Fak-Fuk-Fon'dan ilçenin ileri gelenlerine
iftar yemeği verildı. Kara'nın "Neden burada
fakirler yok" sorusuna kaymakam, "Fakirbu-
lamadık" karşılığını verdi. Kara'nın olayı
"Fakirierebakfakniere" manşetiyle duyurma-
sına kızan savcı, terör örgütüne üye olduğu id-
diasıyla ifadesini aldı.
- Eteniz kumuyla villa yapan müteahhidi ha-
berleştirdi. Müteahhit para cezası alırken; Si-
nan Kara, 1 yıl hapis cezasına mahkûm oldu.
- Datça Kaymakamı'nı mesai saatı içinde
denizde yüzerken görüntüleyen Sinan Kara'ya
kaymakamı rahatsız etmek ve edep yerlerini
görüntülemek suçlamasıyla 86 milyon lira pa-
İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN
met Öztürk, Kara'nın kimseyi teh-
dit etmediğini, ancak kınlan fo-
toğraf makinesi nedeniyle zaran-
nnı karşılanmasını istediğini söy-
leyerek yalan beyanda bulundu-
ğıınu kabul etti.
Tanık Toycan Selçuk da "Kara
tehditiçin değil, kmlan fotoğraf ma-
kinesi için para istedi. Masunı bi-
rinin ceza almasından suçluluk
duyuyorum" dedi. Kara, tanıkla-
nn yalan beyanda bulunduklannı
kabul etmesi nedeniyle, yeniden
yargılanma istedi. Ancak mahke-
me bu istemi reddetti.
Yargıtay'ın onama karanyla ke-
sinleşen mahkûmiyet nedeniyle
Sinan Kara, 18 Ekim Cumartesi
günü teslim olacak. Kara, înfaz Ya-
sası uyannca, 5 ay cezaevinde ya-
tacak.
Sinan Kara, hakkındaki kara-
nn kesinleşmesuıin ardından Ada-
let Bakanı Cemil Çiçek ile görüş-
müştü. Adalet Bakanı Çiçek, ka-
rarın, yazılı emir yoluyla bozul-
masını isteyeceği sözünü vermiş-
ti. Ancak Adalet Bakanı Çiçek'in
bu yönde bir girişimi olmadı.
'Onurumun bedelini
ödüyorum'
Gazetecilik yaptığı Datça'da
yurttaşlann destek amacıyla 1500
imza topladığı Sinan Kara, hak-
kındaki 30'u geçkin dava serüve-
ninin, 2000 yılının kasım ayında,
Datça Kaymakamı Savaş Tun-
cer'in "fakir fukara isnıi altında
eşrafa verdiği iftar yemeğıyle
w
baş-
ladığını belırtti. Kara, "Burada
neden fakir yok" sorusu üzerine
kaymakamın, "Fakir bulamadık"
karşılığını verdiğini, kendısınin
de gazetede bunu manşet yaptığı-
nı anlattı.
iftar yemeğindeki fotoğrafta,
savcı, hâkim ve emniyet amirinin
de bulunduğunu söyleyen Kara,
"Masada bulunanlann meslekya-
şamımın 3 vıtamı alacağı akbma bi-
le gebnemişti. Bu haberden sonra
da yağmur gibi davaJar başladı"
ded'i.
'Bakan söz vermişti'
Umutsuz olmamaya çalıştığını
belirten Kara, "Ben hukukun ge-
reğinin yapılmasını ve hukuksuz-
hığun giderilmesini istedim. Kim-
seden af dilemedik. Adalet Baka-
nı da dosyamm hukuksuzluklar-
la dolu olduğunu kabul ederek ka-
rann bozulması için yazılı emir
yoluna gideceğine dair söz vermiş-
ti. Anlaşılan o ki unuttu" diye ko-
nuştu.
ra cezası verildi.
'Köpeğin denize girmesi haram'
- Datça Kaymakamı Savaş. Tuncer, köpe-
ğiyle denize giren bir sanatçıyı polis marife-
tiyle uyardı. Olayı soran Kara'ya, kaymakam,
"Köpeklerin denize girmesi yasak ve haram-
dır" demecini verdi.
Haber ulusal basında da yer alınca hakkın-
da hakaret davası açıldı. Kara'ya 3 ay 15 gün
hapis cezası verildi. Bilirkişi, Kara'nın göre-
vini yaptığını ve olayda suç unsuru olmadığı-
nı bildirdi.
Müftflnün makam arabası
- Datça Müftüsü'nün cami için toplanan
yardımla makam arabası aldıgı haberini yap-
tı. Hakkında, yayın yoluyla hakaret ıddiasıy-
la dava açılan Kara, 7 ay hapis cezasına mah-
kûm edildi. Müftüden şikâyetçi olan cami ce-
maatinin tanıklıgını ise mahkeme reddetti.
- Evini gazetenin idare adresi olarak göster-
diği gerekçesiyle kaymakamın baş\-urusu üze-
rine Datça Haber'in yayını durduruldu. Kay-
makamın suç duyurusu üzerine de gazetenin
idare yerinden dolayı Kara'ya, 6 ay 26 gün hapis
cezası verildi.
Dış Ekonomik Ilişkiler Kurulu, 'Avrasya nereye gidiyor?' konulu panel düzenledi
Avrasya'nın ağırbğı arüyorIstanbul Haber Servisi - Dış Eko-
nomik İlışkiler Kurulu'nca düzen-
lenen "Avrasya nereyegidKor? 11 Ey-
lül sonrası gelişnıeler ve geleceğe dö-
nük beklentiler" konulu panelde, 9.
Cumhurbaşkanı Sülayman Demirel
ile eski Rusya Federasyonu Başba-
kanı Yevgeniy Primakov arasında
"süper güç" polemiği yaşandı.
Demirel,
1
önceki gün düzenlenen
panelde yaptığı konuşmada, dünya-
nın hangi meselesi konuşulursa ko-
nuşulsun, süper güç olan ABD'nin
gücünü unutmamak gerektiğini be-
lirterek. önümüzdekı süreçte, Rus-
ya Federasyonu'nun yeniden çok
büyükbırgüç olacağını söyledi. De-
mirel. "İngiltere ve Rusya, eğer al-
dıklan bir ülkeyi bırakıyorlarsa,alan-
lanpişmanedecekşekfldebırakn; ara-
• Süleyman Demirel'in panelde yaptığı konuşmada 'ABD
süper güçtür' tanımlamasma karşı çıkan Primakov, süper güç
tanımının soğuk savaş dönemine ait olduğunu unutmamak
gerektiğini belirterek 11 Eylül sonrasında ABD'nin kendi
güvenliğini bile sağlayamadığının ortaya çıktığını söyledi.
yaçahsıkışnrırlar" diyerek eski Sov- digirverdçinibilesağlayamadığınıor-
yetler Bırlığı coğrafyasında yaşa-
nanlan anlattı.
Avrasya'nın önemine değınen De-
mirel, Kafkas cumhuriyetlerinde is-
tikrar sağlanmasına karşın, henüz
tam birdemokratik sistemin oturma-
dığını belirtri. Primakov ise dünya-
da tek süper güç olduğu düşüncesi-
ne kaülmadığını vurgulayarak "ABD
günümüzün en buyükgücü. ama sü-
per güç tanımının soğuk savaş döne-
mine ait olduğunu unutmamak ge-
rek. 11 Eylül saldınsL ABD'nin ken-
taya koydu. IKiınada çok kutuplu-
luk getişiyor ve A\rasya'nın ağırhgı
hızla arüyor" diye konuştu. Çin ve
Rusya'nın hızla geliştiklerinin altı-
ru çizen Primakov, "Ülkelerin bü-
tünlüğünün korunmasmdan yanavız.
Bağunsızfak aynhkçıhğa neden ol-
mamah" dedi. ABD'nin Irak'a sa-
vaş açmasını eleştiren Primakov, bu
ülkedeki yönetimin dünya kamuoyu
ve Birleşmiş Milletler'i dikkate al-
madığını söyledi. Şimdiki durumun
istikrarayol açmadığını anlatan Pri-
makov, "Biz,ulusiararasıterorizın ko-
nusunda ABD'nin desteğini çok
önemsiyonız. Fakat bağımsız ülke-
lereyönelik askerimüdahalelerekar-
ŞIJTZ" diye konuştu.
Eski Almanya Dışişleri Bakanı
Hans Dietrich Ğenscher ise şu anda
ABD'nin en güçlü devlet olduğunu,
ama çok kutuplu bir düzenin bulun-
duğunu belirterek "Günümüzdegüç;
bilun, ekonomi, iç istikrar ve özgür-
lükk tanımlanıyor" dedi.
Kırgızistan'ın Benelüks Büyükel-
çisi, ünlü yazar CengizAytmatov da
Rusya ve Türkiye'nin Avrasya coğ-
rafyasının en önemli siyasal aktör-
leri olduğunu belirterek, bölgede
yoksulluk sorunu çözülmeden hiç-
bir sorunun çözülemeyeceğini ifa-
de etti.
DİSKHen nema
protestosu
Eminönü Belediyesi'nde örgüthı DtSK'e
bağh Genel-tş Sendikaa yönetki ve
üyeleri nema ödemeierini bugüne dek
yapmadığı için betediye yönetimini
protesto etti. Grup adına basın
açıklaması yapan Genel-İş Sendikası
Böige Başkanı Mehmet Karagöz, 6 yıldn*
Eminönü BeJediyesi'nin işçisinden nema
kesintileri yapüdıgını vurgulayarak
kesintilerin SSK'ye vatınlmadıgı için
üyelerinin mağdur olduğunu, "gasp
edilen nemalannm hemen geri
ödenmesini istediklerini" betirtti.
Karagöz, "Hukuksuz ve adaletsiz
bicimde eümizden annan kesintileri geri
isoyoruz, bunun için dilekçelerimizi
yazdık ve Eminönü BeledJyesTne dava
açnk, Yasal haklanmızı sonuna dek
kuüanmaya karartrviz" dedi
(Fotoğraf: ALPER KIZILTAN)
DOKTORLAR MECLtSi ZtYARET ETTİ
Koç: Hükümeti acemi
bir kaptanyönetiyor
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Türk Tabipleri Bir-
liği Merkez Konseyi,
TBMM'de AKP ve CHP
gruplannı ziyaret ederek
"Halkuı sağhk hakkı, iyi he-
kimlik ortanunın ve özlük
haklarunn iyileştirilmesi" is-
temlerini iletti. CHP Grup
Başkanvekili Hahık Koç, hü-
kümetin ülkeyi "acemi bir
kaptanuı yönetiminde firnna-
h denizlere" sürüklediğini
söyledi.
TTB Genel Başkanı Füsun
Sayek baskanlığındaki konsey
üyeleri dün Koç ve CHP'nin
doktor kökenli milletvekilleri
ile bir araya geldi. Koç, Sağlık
Bakanı Recep Akdağ'ın ana
muhalefet partısi olan CHP ve
doktorlar yerine başka çevTe-
lerle ilişki kurmayı tercih etti-
ğini anımsatarak "Kendisini
ilgiyie idiyoruz" dedi. Sözleş-
meli personel sistemı ile sağ-
lık çalışanlannın yerel yöneti-
cilerin eline terk edildiğini
bildiren Koç, "Yıl sonunda
AKP ilçe baskanının beğen-
mediği doktorun, hemşirenin,
ebenin sözleşmesi yenilenme-
yecek. AKP'li politikacüann
hangi değer yargılan ile hare-
ket edeceği de herkesin malu-
mu" dedi. Heyet daha sonra
AKP Grup Başkanvekili
Eyüp Fatsa'yı ziyaret etti. Sa-
yek, özellikle son 6 ayda çıka-
nlan birtakım düzenlemelerin
doktorluk mesleği açısından
sıkıntılar yarattığını belirttı.