08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
~16 EK1M 2003 PERŞEMBE CUMHURİYFT SAYFA 17 mnâtuş. tirwb*aç Stddamcı vsrdı! Bektrontk posta; denizsom9cun4MJriyetcom.fr www.denasom.com Tei: 0.212.512 05 05 Paks: 0.212,512 44 97 - Milletvekillerine 5.5 milyar maaş az geliyormuş. "Vekilliöi bırakıp millet olsunlar!" HimmetAyşe Meral: İrak'ta Türk askerinin işgalci görünümü J vermemesi için hükümet ramazanda Irak halkına erzak dağıtacakmış. AKP kendi ülkesinin açını, /oksulunu doyuramazken Irak'ın petrol zenginliğine el koyarak Irak halkını aç, yoksul bırakan istikrar' adı altındaki işgal gücüne ortak olup, nasıl oluyorsa, Iraklıyı doyuracak! Ele muhtaç Himmet Dede; varıp ele himmet ede." 0 şimdi Ali Tartanoğlu, yıliar öncesinden Neyzen Tevfik'in dizelerini anımsatıyor: "Kime sordumsa seni/ Doğru cevap vermediler/ Kimi hırsız, kimi soysuz, kimi deyyus dediler/ Künyeni almak için partiye ettim telefon/ Bizdeki kayda göre/ O şimdi mebus dediler." enelkurmay 2. Başkanı Orgeneral llker Başbuğ, Türk askerinin Irak'ın hangi ke- simlerine gönderilebileceğine (tabii ki ABD'nin Kürtleri gocundurmayacak onayı ile) ilişkin açıklama yaparken bir gazeteci "Geçiş sı- rasında ya Kürtler saldırırsa" diye sormuştu. Orgeneral Başbuğ da, "Saldıranlar gerekli cevabı alırlar. O onlann düşüneceği bir sorun. Türk Silahlı Kuvvetleri, konvoylarını ve varlığını koruyacak imkân ve kabiliyete sahiptir" demişti. Genelkurmay 2. Başkanf nın açıklamasının üzerin- den 24 saat geçmeden Bağdat'taki Büyükelçiliğimiz, büyük bir intihar saldırısına uğradı; dokuz kişinin ya- ralandığı saldırıda bina kullanılamaz hale geldi. Büyükelçilikler, devleti; büyükelçiler devletin ba- şında kim varsa onu temsil eder... Kapısından içeri girildiğinde o devletin yasaları geçer... BağdatBüyükelçiliği'neyöneliksaldınaslındaTür- kiye Cumhuriyeti Devleti'ne yapıldı. Saldırı için "Tür- Batak kiye'ye gözdağı" diyebilirsiniz, "Gözdağı saldınsı" di- yebilirsinizfakat, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin saJ- dırıya uğradığı gerçeğini asla göz ardı edemezsiniz. Genelkurmay 2. Başkanı, "Askerimize saldıranlar gereken cevabı alıriar" demişti... Peki, devletimize saldıranlar nasıl bir yanıt alacak? Kocaman bir hiç! Çünkü karşınızda muhatap yok... Çünkü İrak'ta Amerika'nın işgali var... Irak halkının da işgale karşı direnişi... Türkiye, işgalcilerle askeri işbiriiğine hazırlık aşa- masındayken saldırılar başladı... İşgalcilerle işbirliği sürecine girildiği zaman neler olacağını kestirmek artık güç değil: Türkiye, Amerika'nın dünyayı hiçe sayarak açtığı Irak batağının içine gömüldükçe gömülecek. Genelkurmay 2. Başkanı'na yöneltüen "Geçiş sı- rasındaya Kürtler saldınrsa" sorusu, üzerinden 24 sa- at bile geçmeden anlamını yitirmiş durumda. Amerika'nın hesabına "görev" yapacak Türk as- kerinin, Irak'ın neresinde olursa olsun Amerikan as- keıieriyle birlikte saldınya uğrayacağını ve saldınla- rın "istikrar"lı birşekildesüreceğini bilmek için kâhin olmayagerekyok... Böylesi saldırılar karşısında ne yapacağımızın ya- nıtı ise Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral llker Baş- buğ'un sözlerinde yatıyor: "Gerekli cevabı alacaklar." Yani, Türkiye de saldıracak! Böylece Türkiye, ken- dini Amerika'nın Irak'taki emperyalist savaşının tam ortasında bulacak. Amerika, Irak'ı "istikrar"lı bir şe- kilde ele geçirsin diye, Türkiye batağa daha çok sap- lanacak. Umarız, bataklığın sonu uçurum çıkmaz! SESSÎZSEDASIZ(I) Yüksek Yerilim Hattı erdincutku(âyahoo.com Medya patronlan süt işine el atıyor. Devleti sağıp milleti inek yerine koyduklan yetmiyor! Kızılay Meydanı halka kapatılırken Herkes gider Mersin'e, Ankara'dakiler gider tersine! Tersine gitme konusunda AkK Kökçe diyor ki: "Toplu ulaşım taşıtlannın gelişmesi ile meydanlar 50 yıldır taşrt trafiğine kapa- tılıp halkın kullanımına açılır oldu. Istan- bul'daki Taksim Meydanı da taşrt trafiği- ne kapatılıyor yeşil alan oluyor. Böylece benzin tüketimi, hava, çevre ve ses kirli- liği, trafik kazaları azalıyor, tarihi binalar zarar görmüyor, otopark sorunu azalıyor. Ankara'da ise Metro ve Ankaray ile ke- \ sintisiz olarak ulaşıma açık olan Kızılay Meydanı 'kesintisiz taşrttrafiği' sağlamak gerekçesi ile halka kapatılıyor... Trafikte öncelik kimin? Cumhurbaşkanı'nın bile beklemekten kaçınmadığı kırmızı ışıkta birdakikadurmayatahammül edemeyen sürücülerde mi yoksa labirent gibi alt-üst geçitlerde telef olacak yaşlısı, hastası, özürlüsü, çocuklusu ile tüm Ankaralılar- da mı? Kızılay Meydanı trafığe kapatılsın ama tüm çağdaş kentlerde olduğu gibi yaya trafiğine değil taştt trafiğine!" P f l n l f Ü P t ' s t a n t ı u l Gayrettepe'deki Potat 2 ve 3 apartmanı sakinleri ilginç bir ı H İ I H f l l I protestoya hazırianıyor. Bu yaz Gayrettepe'de açılan "Mini Tansaş" mağazası, devasa jeneratörünü getirip apartmanın arsasına koymuş. Apartman yö- netiminin arsanın işgaline ısrarla karşı çıkmasına ve noterden ihtar çekmesine karşın Tansaşçılar umursamamış... Apartman yönetimi şimdi mahkemeye gidiyor ama ön- celikle anayoldan görünür bir yere Tansaş'ı protesto pankartı asmaya hazırlanıyortar. 76 Yıldır Güncel MERİÇ VTLİDEDEOĞLU 19. yüzyılın ünlü Danimarka- lı filozofu Soren Kierkega- ard'ın bir saptaması vardır; "Hayatı geriye dönerek anlar, ileriye dönük yaşanz" der. Kuşkusuz bu özdeyişi olum- layacak doğrultuda çok sayı- da yorum getirilebilir, anlamı genişletilebilir; dolayısıylatop- lum olarak, "geriye dönüş"ün bizi tarih bağlamına götürebi- leceği söylenebilir; ya da "ge- leceğin" yaşanmasının bu bağlamlailişkisi olduğu, daha- sı ona dayandığı da öne sürü- lebilir. Btryönüyle bu görüş doğrul- tusunda olan, neredeyse "anoriım" denecek bir söylem de: "Dünü bilmeyen bugüne sahip olamaz, bugünû anla- mayan geleceği biçimlendire- mez'dir. Ahmet Rasim (1864- 1932) tarihle ilgili yapıtlannda bu deyişe hep yer vermiştir. Bu görüşlerde belirtilen ger- çeğin ayırdına vararak "gele- ceğin" yaşanması için "geç- mişin" anlaşılması, bunun için de "bilinmesi" gerektiği -bizim için- kaçınılmaz görünmekte- dir. Çünkü 80 yıllık, genç diyebi- leceğimiz, cumhuriyetimizin günümüzde karşı karşıya kal- dığı dış ve kimi iç kaynaklı so- runlar, "dünün", hâlâ "bugün" olarak sürdürülmesi ve gele- ceğe taşınması için yaratılmış- lar ve yaratılmaktadırlar. örneğin Sevr Antlaşma- sı'nın yalnızca Lozan'da karşı- mıza çıkarıldığını sanırız ço- ğunlukla. Oysa Lozan'dan ön- ce 1921'de hem de dostça(!) Atatürk'ün önüne sürülmüş- tür. Adana ve Antep dolaylan- nı ellerinde bulunduran Fran- sızların, Birinci ve Ikinci Inönü yengilerinden sonra bizimle anlaşmak istedikleri, bunun için eski bakanlanndan Franc- Hn Bouillon'u görevlendirdik- leri, onun da 9 Haziran'da An- kara'ya geldiği bilinir. Beş gün süreyle, Atatürk'ün Ankara istasyonundaki konu- tunda buluşup, Anadolu'da gerçekleştirilenleri ve gerçek- leştirilmek istenenleri konuşur- lar. F. Bouillon, Atatürk'ün an- lattıklarını dost bir yaklaşımla ve ilgiyle dinler; beşinci günün sonunda artık anlaşmanın ko- nuşulmasına başlanır. Görüşmelere temel olacak noktanın "l//usaMnf"(Misakı Milli) olduğunu Atatürk'ün be- lirtmesiyle birlikte F. Bouillon şaşkın şaşkın Sevr'in ne ola- cağını sorar; ardından temel il- ke olarak Sevr'in ele alınması- nı ister. Atatürk'ün F. Bouillon'a yanıtını Söylev'den okuyalım: "SevrAntlaşması, Türkulu- su için öylesine uğursuz bir ölüm karandırki, onun bir dost ağzından çıkmamasını isteriz. Bu görüşmelerin sırasında da Sevr Antlaşması'nın adını an- mak istemem. Sevr Antlaş- ması'nı kafasından çıkarma- yan uiuslaria yapacağımız ış- lemlere güvenemeyiz. Bızım bakımımızdan böyle bir ant- laşma yoktur." Yine Söylev'de Atatürk'ün belirttiğine göre görüşmeler günlerce, günlerce sürer; özel- likle Ulusal Ant'ın madde mad- de ele alındığı görüşmelerde F. Bouillon'un tutumu, Ata- türk'ün: "Sevr'i kafasından çı- karmayan uluslaha yaptığımız işiemiere güvenemeyiz" biçi- mındeki açıklamasının ne den- li yerinde olduğunu gösterir ve Söylev'i okudukça insan daha nicelerini görür. Peki, günümüzün Fransası Sevr'i kafasından büsbütün si- lip atmış mıdır? Bu soruya olumlu bir yanıt verebilmek için "Madam"\r\, yani Fransa'nın önceki cum- hurbaşkanlarından, Mitter- rand'ın eşi Bayan Mitter- rand'ın, PKK'yi alevlendirerek, uluslararası boyuta bir Kürt so- runu taşıyıp temellendirmesini, yıllardır Fransa'nın her yöresi- ne, birçok kentine dikilen Er- meni soykınm anıtlanyla bura- lann onurlandırılmasını(!), her yıl 24 Nisan'da yapılan soykı- nm törenlerini... bütün bunları görmemezlikten gelmemizge- rekirse de yetmez, henüz alev- lenmemiş ama dumanını çı- karmaya çalıştıkları daha baş- ka aynlıkçı görüşlerini de hoş- görüyle karşılamamız, dahası onaylamamız gerekir... 80 yıl önce Atatürk'ün bir bir uğraştığı dış ve kimi iç engel- ler günümüzde de -özde aynı kalıp- kabuk değiştirerek yine bir bir karşımıza dikilmektedir; bunlann gerçek anlamı ancak tarihsel süreçleriyle birlikte an- laşılacağından günümüzde Söylev'in değeri daha bir art- maktadır. 76 yıl önce 15 Ekim günü Atatürk tarafından okunma- ya başlanan Söylev, güncel- liğini eksiksiz koruyup sürdür- mektedir. Bu bakımdan Söy- lev'in topluma ulaşabilmesi çok önemlidir. Cumhuriyet gazetesinin bu konuda bir ça- lışma yürüttüğünün duyum- lannı alıyoruz; Cumhuriyet'in böyle bir atılımının büyük bir coşkuyla karşılanacağına inanıyoruz. KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicakiu turk.net ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI kamilmasaraciîo mynet.com OTOBLSTEKİLER KEMAL LRGENÇ k_urgenc(çıyahoo.com HAYAT EPİK TtYATROSU MVSTAFA BÎLGK TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 16 Ekim wuw.mumtaz-arikan.com ÇORUM 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 1991'191-Karar No: 2000 220 Davacılar Havdar Bolat \e arkadaşlan \ekılı A\ Fahn Azkur tarat'ından davalılar Emıne Ünal \e arkadaşlan hakkında mahkememzde açılan ortaklı- ğın gıdenlmesı davasının >apılan açık duruşması sonunda. da\a konusu Ço- nım ılı. Merkez Gökcepınar köv'ûnde kâuı Kılhkönü mevkıınde bulunan 33. 34. 35. 36. ve 37 nolu parsellenn satılarak ortaklığının gıderılmesıne karar venlmış olmakla. mahkememızce venlen kararın davalılar Haşdar Demır. Fatma Gundoğdu, Satı Kılıç, Şenfe Ardıç. Sadık K.1I1Ç. Yusuf Kılıç. Dursun Bolat, Şehnban Kara. Yeter Çelen (Hasan kızı), Dursun Bolat \e Huseşın Sapancı'^a ılanen teblığıne karar \enlmış olmakla. ılanm vajımlandığı ta- rıhten ıtıbaren 8 gun ıçınde herhangı bir ıtırazda bulunulmadığı takdırde ka- rann kesınkşeceğı hususu ılanen teblığ olunur Basın 4846V ANEST£Z/ •1846'OA BUSİIH, ÇAĞDAŞ AN M*l İLK Ö8A/SĞ1, SİK HASTAVA UY- GULAHOi. FİZJtCSEL DUYUIUtSUZUtK GELEN AHeSTEZİ, TTPTR £SKİ YÛZYtUAGOAM g£& ILX£C MeTOOLARlA IJySULAU- MAKTAYDI. AIZOL,APYDU VBYA ZBHİRLİ 8İB. gırZr Ol/VJ MtfJPM- K£,ACl GtOERMEK fE AMEÜYAT İ g/gXK*44IC İÇ.IN tUILLANIURÛI. 18. YÜZYILDA Bu AtAAÇJ-A HİPNOVZ- Ba ÜN WG i844'T£,AgD'Lİ HEKİM UO8ACB V/ELLS UYUŞTUfUJCU GAZLA& i NEOı. Ö6je£A/Cİ£r IA/H.C/AU MOtCTOU (Y*Nt>A KOL7UĞUH KASNbA') İSB i844'PA £ 7) , tCULLAMAtZAK AHESTEZİ MAYI SAfA/e&. ootcroe TCN, BULUŞUMU GÖSmeMEtC AMACIYLA, 16 EKJM&S, gOS- rDM &EH&2AL. HOSPmAL 'OA, T7P oTD/eirecE&i ÖAIÜNPS S//S HAS7AYA £7EK *COfUA- AUBST&ZJ tÇİU UY- GUfu f v A P DÜZ ÇİZGİ ÜMİT ZİLELİ Kemalistlepin Tarihi Görevi Ortak paydalan Kemalizm düşmanlığı... Geçmişinde faşizmin karasına iyice bulaşıp, bugün Yeni Dünya Düzeni'nin silahşorluğuna soyunanlar... Yıl- larca "solculuk" oynayıp, bugün yükselen değer ola- rak gördükleri "neoliberalizm"\n kucağına oturmakta hiçbirsakıncagörmeyenler... Dünün dincileri, bugünün takıyyecileri... Dönekler... Ruhunu ve kalemini kirala- yanlar... Kısacası, çıkartan için her renge bürünebilen iş- birtikçiler... Ve tabii Batılı dostlanmız!.. Normal şartlarda asla bir araya gelemeyecek bu ze- vat, konu Atatürk-Kemalizm ve Cumhuriyet olunca adeta etle-tırnak haline geliveriyor!.. Eminim dikkatini- zi çekmiştir; son günlerde yine dışardan ve içerden yo- ğun bir saldın kampanyası başlatıldı. Ancak bu kez çok daha cüretkâr ve akıl almaz düzeyde çarpıtarak!.. Bir- kaç Ömek vermekte yarar var. - Meclis Başkanı Bülent Annç, tam da Cumhuri- yet'in 80. yıl kutlamalan öncesinde "Atatürk'e saygım var, ancak Kemalizm bitmelidir" dedi. - Israil'in eski Dışişleri Bakanlığı Müsteşan Dr. AJon Liel aynı sıralarda "Kemalizm'den Erdoğanizm'e" analizini ortaya attı. Bu müthiş(!) analize göre; Kema- lizm bitmişti. Tayyip Erdoğan ise bugünün Kemalizmi niteliğindeydi!.. - Tempo dergisi, Cumhuriyet'in 80. yılında şu dâhi- yane(!) soruyu ortaya attı: "Kemalizm varmı?Atatürk aşıldı mı?" Bir o kadar dâhiyane yanıt ise Taha Ak- yol'dan geldi: "Kemalizm 1930'larda yeralmışbirta- rihikategoridir!.. Atatürk ise vatanseverlik ve mu- asır medeniyetçilik gibi vazgeçilmez iki ilkenin temsilcisi olarak saygıyla benimsenmelidir." - Yine aynı günlerde, yine bir AB sözcüsü, yine bildi- ğimiz sözcükieri sıraladı: "Kemalizm aşılmadan Tür- kiye AB"ye giremez.." Ne kadar açık değil mi; içimizdekiler ve dışandakiler aynı ortak paydada birleşiyor - Atatürk'e tarihi kişilik olarak evet, Kema/izm'e yani Atatürk ilkelerine hayırü! • • • Yukanda niteliklerinı saydığım içimizdekiler ve dışar- dakıler nıçın böylesine hırsla, kinle ve kararlılıkla Kema- lizm'i yıkmaya, yok etmeye çalışıyor?.. Bu sorunun ya- nıtını yıllarca önce sevgıli Ahmet Taner Kışlalı vermışti: - Bir din devleti kurmak isteyenlerin karşısında- ki en büyük engel Kemalizm.. Türkiye'yi etnik kö- kenlere göre parçalamak isteyenlerin önünde en büyük engel Kemalizm.. Ve yeni mandacı, 2. Cum- huriyetçilerin önünde en büyük engel yine Kema- lizm... Işte Batılısından işbirtikçisine, şeriatçısından etnik ay- nlıkçısına tüm Cumhuriyet düşmanlannın Kemalizm'e karşı birieşmelerinin nedeni bu!.. 50 yıllık çabalannın Mustafa Kemal'i yıkamadığını ve yıkamayacağını gö- renler, şimdi Kemalizm'i hedefe oturttular. Amaç çok açık: - Kemalizm'i yıkarak Mustafa Kemal'i yok et- mek!.. • • • Bu ülkenin aydınlık insanlan, Kemalizm'in ilkelerini bıkmadan usanmadan anlatmalı: - KemalistTürk Devrimi, herşeyden önce bırAydın- lanma devrimidir. Türkiye Cumhuriyeti, her türiü iha- nete karşın Islam coğrafyasındatek, dünya üzerinde ilk 20 devlet arasında ise, bu o devrimler sayesindedir. - Kemalizm'in anafikri sürekli devrimcilikür. Çağ- daş uygariığa ulaşan yolda tutuculuğun, dogmalann amansız düşmanıdır. - Kemalist Türk Devrimi din ya da ırk değil, dil-kültür ile tarih bilinci üzerine inşa edilmiştir. Atatürk'ün yazdı- ğı yurttaşlık kitabı şu cümle ile başlar: "Türkiye Cum- huriyeti'ni kuran Türkiye halkına Türk milleti de- nir." Şayet bu temel ilkeler olmasaydı, Kemalizm'in ve Cumhuriyet'in akıbeti de paramparça olan Yugoslavya ve Sovyetler Biriiği'nden farklı olmazdı. 20. yüzyıl, lider- lerini kaybedince içi boşalan ve yok olan ideolojiler as- n olarak tarihe geçti. Işte Kemalizm'e bunun için saldınyoriar. Ekonomi ta- mamen teslim alındı. Siyasetten medyaya, en önemli köşe başlan, sadık adamlan tarafından işgal edildi. A- ma o kahredici kuşkudan kurtulamıyoriar. Birtüriü haz- medemedikleri Mustafa Kemal'i ve Cumhuriyeti tam anlamıyla gömmeden asla huzura eremeyecekler... Iş- te Kemalistterin tarihi görevi de tam bu noktada öne çı- kıyor. - O huzur ortammı asla tattırmamak!!! E-posta: umitzilelic« ttnetnettr B U L M A C A SEDATYAŞAYA!\ SOLDA> SAĞA: 1/ Adıyaman ilinde, içinde yüzer adacağı da olan bir göl. 2/ Dört Halife'nın so- nuncusu... En büyük ustası Ömer Hav- yam olan ve dört dizeden oluşan şiir tü- rü. 3/ Argoda kaba saba ve görgü- süz kimseye venlen ad... Bir bağlaç. 4/ Tavlada "ikı" sayı- sı... tçedoğmaylaak- la gelen yaratıcı duy- gu. 5/ Uzaklaşmak, ara açılmak... Olvnn- suzluk belırten bir önek 6/Kuşaktanku- şağa geçen kalıtımsal öğe... Tropikal bölge- lerde yerişen ve yapraklanndan değerli bir tekstil el- yafi elde edilen bitki. 7/Karaciğerin salgıladığı acı sıvı... "Bir kez gönül yıktın ise/ Bu kıldığın — de- ğil" (Yunus Emre). 8/Leylak rengi, açıkmor... Ri- ze-Erzurum karayolunda bir dağ ve geçit. 9/ Ocak- tan çıkanlan işlenmemiş madenbileşigi... Ilgi eki. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Gedc Deltası'mn kuze>inde, birçok kuş türünü ba- rmdıraift bir göl. 2/ TeJsfon sözü... Şiirde bır uyaktan sonra yineknen aynı ajfamdaki sözcük ve eklere ve- rilen ad. 3/" Dünya—görünüyor gözüme' Nazlım sen- denaynlması güç oldu". (Karacaoğlan)... Lityum ele- mentinin simgesi. 4/Bötftn. hepsi... Hizmet hayvan- lanmn ayağma çakılan demır. S/Karakter... Fotoğraf duyarhğını behrtmektft^riaöflâi sayısal değer. 6/Ba- kır elementinın sımgesı... Tıp d^inde "bere" anlamın- da kullamlan sözcük. 7/ Okyaftusların çok derin ke- simlerine verilen ad... Atasözü. 8/Közlenmiş patlıcan, sarmısakh yoğurt ve bymayla yapılan bir yemek. 9/ *tki yılda bir düzenlenen gösteri... Bor,ı sesi. ,T
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle