27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 OCAK 2003 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER *- İNSANfN SERÜVENİ TURHAN SELÇUK DÜRÜSÎ TA3İATLT İSTANEUL EFENDÎ5Î A3DİJLCANBAZ' Z--EKCTİN 8(1*. AİLEMİH BiüıCİK OfcU OiAM BASTiûıNDA B/ SAHİ6İ OLPM. KARÎKÜ1ADE MACERAIAEI KISIM TEKMÎLÎ BİHDEN Bürokratlarnereyekoşuyor? Teoman Yazgan, kamu kuruluşlanndaki yanlış bürokratik atamaların Süleyman Demirel hükümetiyle başlayıp Turgut Özal döneminde kurumsallaştığını vurguladı • Eski bürokrat ve Kültür Üniversitesi Öğretim Görevlisi Teoman Yazgan, her bakanın önemli bürokratik görevlere kendi akrabalan ve yakınlarını atadığını belirterek, bu yanlış atamalann ülke yönetimini çıkmaza soktuğunu söyledi. ECEVtT KILIÇ "Bürokratlar Nereye Koşuyor?" kitabının yazan eski bürokrat ve Kültür Üniversitesi Öğretim Görevlisi Teoman Yazgan, her bakanın önemli bürokratik görevlere kendi akrabalan ve yakınlanru atadığını belirterek bu yanlış atamalann ülke yönetimini çıkmaza soktuğunu söyledi. Teoman Yazgan, kamu kuruluşlanndaki yanlış bürokratik atamalann Süleyman Demirel hükümetiyle başlayıp Turgut Ozal döneminde kurumsallaştığını vurguladı. Atamalar yapılırken tecrübe ve kıdemin dikkate ahnmadığını ifade eden Yazgan, "Göreve başlayan her yeni hükümet üyesi kardeşlerini, yeğenlerini ve komşulannı önemli kunımlarda müdür yapıyor. Nitekinı Içişleri Bakanı Abdülkadir Aksu göreve başlar başlamaz iki önemli kurumun gelen müdüriüklerine kardeşlerini getirdi. Bu acemi Idşilerin atanması kamu kunımlaruu zarara uğraöyor" dedi. 57. hükümeti oluşturan DSP, ANAP ve MHP'nin Ziraat Bankası'na yapılan yanlış atamalar nedeniyle barajı aşamadığını savunan Yazgan şöyle devam etti: " Ziraat Bankası'ndan 14 bin ldşiyi emekli edip yerierine kendi akrabalannı getirdiler. Bu getirüen rokrattar Teoman Ya/gan, kamu kuruluşlanndaki \anlış bürokratik atamalann Demirel hükümetiyle başlayıp Ozal döneminde kurumsallaştığını vurguiadı. kişüerin yankş yönetimi sonucu çiftçiler mağdur edildi. Aknklan krediler kesildi, inekleri haczedSdi. Ziraat Bankası ik 20 milyon yurttaşın bağlanüsı vardı. Bu yanhş yönetim nedeniyle bu kişiler DSP-ÂNAP ve MHP'ye oy vennedL" Yazgan'ın anı ve gözlemlerinden oluşan "Bürokratlar Nereye Koşuyor?" adlı kitabı yaşanan yanlış atamalan gözler önüne seriyor. Kitapta, yer alan ilginç bürokratik atamalardan bazılan şöyle: PsUdyatnn Köyişleri Bakanı olmaa: 12 Mart 1971 muhtırasından sonra kurulan Nihat Erim hükümetinde Köyişleri Bakanlığı'na onca yetişmiş insan varken ruh doktoru Cevdet Aykan dışandan atandı. Aykan'ın başından çok sayıda komik ve tuhaf olay geçti. Harita mühendisKğinden Valaflar Genel Müdürlüğü'ne: Demirel hükümetinde yer alan Devlet Bakanı Metin Musaoğhı Vakıflar Bankası Genel Müdürlüğü'ne hemşerisi olan harita mühendisi Beşir Say'ı atadı. Bankalar Yasası'na aykın olan bu atama sonucunda Say, zor durumlar yaşıyor. Yabancı olduğu bu sektörün zorluklanna daha fazla dayanamayan Say, kendi kendini bankanın Berlin temsılciliğıne atadı. Resepsiyon memuru, genel müdür yapıldı: Bülen Ecevit hükümeti, 1978 yılında binlerce kişinin çahştığı Güneydoğu Tanm Satış Kooperatifleri Birliği Genel Müdürlüğü'ne küçük bir otelde resepsiyon memuru olarak çalışan Ökkeş Kıroğhı'nu getirdi. Kıroğlu'nun deneyimsizlik nedeniyle başından geçen komik olaylar halen Gaziantep'te konuşuluyor. lsim benzerliği nedeniyle bakan oldu: Bülent Ecevit ve Süleyman Demirel'üı hükümeti kuramamalan üzerine 1974 yılında bu görev Prof. Dr. Sadi Irmak'a verildi. Irmak, Kültür Bakanlığı için Prof. Dr. Nermin Abadan'ı önerdi ve kabul edildi. Ancak, Başbakanlık Sekreteri, listeye Nermin Abadan yerine yanlışlıkla Muş Milletvekili Nermin Neftçi yazdı. Bu yanlışlık nedeniyle hükümet güvenoyu alamadı DUZYAZI ORHAN BİRGtT Pile Kahvesindeki Fotoğraf Önceki gece, CNN-Türk televizyonunda ilginç bir Kıb- rıs belgeselı vardı. Güven islamoğlu imzasını taşıyan belgeselde, günün en önemli sorusu, adanın Kuzey'inde ve Güney'inde ya- şayanlan ekranda konuşturarak tartışmaya açılmıştı. Kuşbakışı da olsa Annan planının içerdiği yeni öneri- ler karşısında iki taraftakiler ne düşünüyorlar sorusunun yanıtlarını arayanlariçın, yararlı bırgözlemlerdizinini, iz- leme olanağını bulabiliyordunuz. Annan planının sadece KKTC de yaşayanlan değil, Turkiye'deki kamuoyunu da neredeyse ikiye böldüğü bir dönemde, yakın tarihı bılenlerle bilmeyenler ya da unut- tuklan için tuzu kuru olanlarla olmayanlar öylesine bir- bırlerine kanştı ki, Güney Kıbns hükümetinin 'Şahın'leri, artıkyorulmadan "av"ın pençelerinetakılacağı günü bek- ler haldeler. Sadece Kuzey Kıbrıs'ta, belki kimileri az çok haklı olduklannı ileri sürebilecek bazı Türkler, işsizlikten, ambargonun dar çemberinden kurtulup bundan sonra mut- lu bir yaşam sürebilmek hayali ıle ne bahasına olursa ol- sun Güney'dekiler ile entegrasyonu tek seçenek olarak görmüyorlar; AKP Genel Başkanı Erdoğan da KKTC'nin bugünkü halınin Türkiye'nın elinı kolunu bağladığını söy- leyerek 82 yaşındaki Klerides e. emeklilik karanndan vazgeçirtecek gençlik aşıları enjekte edebiliyor. Güney Kıbrıs'taki başkanlık seçimlerinde, borsa her sabah Tur- kiye'deki ver kurtulcular lobisinin neler söylediğini öğren- mekle işleme başlıyor. Aynı zamanda 1 Ocak'tan bu yana AB Başkanlığı'nı da üstlenmiş olan Yunanistan Başbakanı Simrtis, Me- sut Yılmaz'ın eylemli politikada bulunduğu günlerde sarf ettiği bir sözü, 'ada'ya uygulayarak Türkiye için birlik üyeliğine giden yolun "yeşil hat"tan geçtiğini söylüyor. Sımitis, öylelikle Annan haritalarınm bir an önce yürürlü- ğe konulmasını isterken Kuzey Kıbns'ta her kafadan ay- rı sesler çıkıyor ve bu seslenn sahipleri kendi düşünce- lerinin tek gerçek olduğu görüşünü ısrarla yayıyorlar. Siz hangisini beğenirseniz? Nasıl mı? KKTC de yayımlanan Kıbns gazetesi, ada- da yaşayan -bu deyim elbette Kuzey'dekileri amaçlıyor olmalı- 1194 kışiye Annan planı için düşüncelerini sor- duğunu ve katılımcılardan yüzde 65.4'ünden önerinin bu- günkü halı için 'evet' yanrtını aldığını yazıyor. Gazeteye göre, hayır diyenlerin yüzdesi sadece 28.2. Ama, Kuzey'de yayımlanan bir başka gazetenin, 'Vol- kan'm 1250 kişi ile düzenlediği anketin yanıtlan ötekinin tam tersını söylüyormuş. O 1250 kişinin yüzde 79.8'i "BMplanının bütününü onaytıyormusunuz" sorusuna "Ha- yır" demışler. Kıbns gazetesınin anketinde en çok karşı çıkılan Annan önerisi, Türk parça devletine dönüş yapa- cak Rumların edinecekleri mal mülk konulannda yoğun- laşmış. İki anketin de binnin söylediklerini, ötekinin geçersiz kılan sonuçlarını yan yana yazarak Tayyip Bey'in önüne koyabiteeniz, öyle inanıyorum ki, Sıirt seçimlennde mı aday olmalı, yoksa Rize'den mı koltuk boşaltmalı sorulan ka- dar olası başbakanın da kafası lyıce karışır. Niçin kanşır? Çünkü anketlerde, hem Simitis'in ve Klerides'in, hem de tuhaf bir rastlantı oluyor ama, Tayyip Erdoğan'ın ki- mi ortak çözüm önerilerinı beğenmeyecek biçimde ya- nıt vermiş olanlann yaş ortalamalan, 55'in üstünde. Genç Kuzeyli Türt<ler ise neredeyse Güney'dekiler ile bir arada yaşamayı bir kara sevda haline getirmek üze- reler. önceki gece CNN-Turk'te ızlediğim görüntülerde de benzer görüntu kesitleri vardı. O arada LJmasol'da,. Kuzey'e göçmüş Türklerın bıraktığı evlerin yeni sakinle- ri, KKTC'dekilerin aksine, Rum yönetiminin dikkatli bir bu- luşu ile mülk sahibi olarak değil, "Türk Mallannı Koruma Kurumu" gibilerden bir resmı devlet kuruluşunun sudan ucuz kıracısı olarak tanıtılıyordu. Tarafsız gözlemciler açısından ınce ve ilginç bu Rum propagandasını bozan tek belge ıse ıkı taraf halkının yıl- lardan beri bir arada yaşadığı örnek köy olarak tüm dün- yaya takdim edilen Pıle'de geçeriılığini koruyordu. Pile, BM Banş Gücü'nün gözetiminde bulunuyor. Ada- da her şeyden iki tane var. Okulu da karakolu da, bak- kalı, kahvehanesı de. Aklınıza gelen her şeyın bir Türk, bir de Rum kimliğı taşıyanı bulunuyor. Güven Islamoğ- lu'nun konuştuğu kişılerden söz arasında öğrenıyorsu- nuz ki, Pileli Türkler, Rum komşularının bakkal dükkânın- dan alışveriş etmekte sakınca görmüyorlarmış. Kahve- haneye de gidenler oluyormuş. Ama ötekılerden bu "dost- luk yaklaşımına" yanıf veren yokmuş. 8unu Pileli Rum- lann konuşmalanndan da anlıyorsunuz. Peki, Pite'dekı Rumlar, Kuzey'dekilerte eski geçmişi unut- muşlar mı sorusunu soracak olsaydı Güven İslamoğlu, acaba ne yanıt alırdı dıye bir şeyı aklınızdan geçirmek is- terseniz... Ben, o aklınızdan geçen sorunun yanrtını ön- ceki gece CNN-Türk televızyonundaki Plie Rum kahve- hanesinin duvarını susleyen kocaman bir Grivas fotoğ- rafına bakarak kendi kendime verdim. Kıbns'ı bir Yunan adası yapması için gönderilmtş ün- lü EOKA kasabının fotoğrafı ile göz göze gelmeden, Pi- le'deki kahvenın kapısını açıp ıçeriye adım atmanız bile mümkün değil çünkü. Denktaş'ın gitmesi için miting düzenletenler, önce Pi- le'deki Rum dostlarına söz geçirtip şu EOKA kasabının fotoğrafının asılı olduğu yerden ındirilmesini sağlasalar ya! Yerı gelmişken AKP Genel Başkanı 'na sormalı. Sa- yın Erdoğan, Gnvas'ın kım olduğunu bıliyor musunuz? Faks: 0212- 677 07 62 obirgrtCae-kolay.net ENTERNET /MEHMET SUCU [email protected] 2002 yılında yaşanan savaş teh- likesi ve ekonomik durgunluğa kar- şın internet kullanıcıları artmaya devam ediyor. IDC şirketinin savı- na göre bugün itibarıyla 600 mil- yon civannda internet kullanıcısı var. Bu sayı pek çok ülkenin nüfusun- dan daha fazla. Biraz zorlamayla internet dünyanın en kalabalık ül- kelerinden biri bile sayılabilir. İnternet kullanıcılannın sayısının artmasıyla birlikte hackerlerin ve "bilgisayar suçlannın" sayısında da birartışgözlendi. "Suçum merakımın birparçası... Ben bir hackerim... Bize tek tek en- gel olabilirsiniz ama hepimizi dur- duramazsınız..." Bu köşenin okuriannın aşina ol- duğu bu sözler hacker manifes- tosunun başlangıcından alınma. Artık hackerler sadece internette değil, reel dünyada da bir araya geliyorlar. ABD'de düzenlenen DEFCON bunlann belki de en ge- niş katılıma sahip olanı. DEFCON ilk olarak 1993'te Las Vegas'ta toplandı. O günden bu yana dü- zenli olarak toplanıyor. Büyükgös- terilere sahne olan bu organizas- yonlarda alkol duvannı sıkça aşan hackerler bilgisayar korsanlığınm etiği olup olmadığından, kırılan programların kodlarının açıklan- masına kadar uzanan değişik ko- nularda "tartışıyorlar". Bir web sitesine girip bunu bozmanın en faz- la bir duvar yazısı (gra- frtî) kadar suç olduğunu öne süren- ler olduğu gibi, korsanlığın "Sos- yal bir sorumlulukla yapıldığı za- man onurlu bir eylem olması ge- rektiğini" söyleyenler de bulunu- yor. Doğal olarak hackerlerin sayı- sındaki bu artışla birlikte onlann kurduğu sitelerin sayısında da pat- Yaramaz çocuklarlama yaşandı. Türkiye'de Infonet tarafından temsil edilen VVebsen- ce tarafından yapılan açıklamaya göre, 2002 yılında hacker siteleri- nin sayısında yüzde 45 bir artış ol- du. Sayılan yaklaşık 6 bine ulaşan bu siteler ziyaretçilerine, bir web sitesi nasıl hack edilir, birfirmanın bilgisayar ağı nasıl çalışmaz hale getirilir, ağdaki e-pos- ta nasıl izlenir gibi ko- nularda adım adım yol gösteriyor. Sitelerin ya- yında olan sayfalarının adedinin 1 milyon civannda olduğu tahmin ediliyor. Hack öğreten sitelerin sayısın- daki artış, e-güvenlik uzmanlarını endişelendiriyor. Sitelerde, hertür- lü hack uygulaması, bu işi hiç bit- meyen birinin bile anlayabileceği kadar basit şekilde anlatılırken yar- Bir onbie abşverişn öyküsüSoyadı bende saklı olan Erdem isimli birokurumuz intemet üzerinden yaptığı alışveriş sırasında ba- şından geçenleri aktarmış. Erdem Bey bir kurumun bilgisayar servisinde çalışıyor. Kısacası internete ve online alışverişe hiç de yabancı değil. Zaten an- lattiklannı okuyunca da sorunun alışveriş yaptığı şirketin bilgisayar sisteminden değil, insan hata- sından kaynaklandığı ortaya çıkıyor. işte Erdem Bey'in e-postası: "Hepinizin bildiği gibi artık on- line aJışveriş siteleri hayatımıza bir şekilde girme- yi başardı. Ben de bununla ilgili size geçenlerde (geçen hafta cuma günü) başımdan geçen tatsız bir olayı anlatmak istiyorum. Size biraz eski kafalı gelebilin'm, ama çok fazla online sitelerden alışveriş yapmayı seven biri cfe- ğilim. Çünkü aldığım ürünü çıplak gözle görmem ve dokunmam benim için büyük önem taşıyor. Herneyse, birar- kadaşımın çok ısra- n üzerine bir büyük online alışveriş sitesine girip sipariş verdim. Cuma günü saat 18.00 gibi işlemlerimi tamam- layıp siparişimi tamamladıktan sonra, o gün içe- risinde teslimatın gerçekleştirilmesi gereken sa- at opsiyonlannda 20.00 ile 23.00 arasında teslim seçeneğini uygun bulup tamamladım. Her şeye düzgün gidiyor gibi gözüküyordu. Sipariş numaram falan filan herşey normal gö- züküyordu. Ben tabii bu düşünceler içerisinde evime gidip siparişlerimi beklemeye başladım. Fakatsiparişimin üzerinden 48 saatten daha faz- la geçmesine rağmen ve fırmanın müşteri servi- siyle toplam olarak 1 saaten fazla konuşmama rağ- men ve devamlı ürünleriniz şu anda aracımızda denmesine rağmen istediklerim bir türiü elime geçmedi. Nerden bilebilirdim ki böyle mağdur olacağımı." dımcı programların da indirilmesi- ne olanak tanınıyor. Bu program- lar arasında NetBus, Boom ve VVİn Nuke gibi çok tehlikeli eylemlerin yapılmasına imkân tanıyacak prog- ramlar da bulunuyor. En fazla hack vakasının karşıla- şıldığı ülke ise ABD. Bu yıl içinde toplam 26 bin civannda web site- si hack edildi. Ülkedeki işsizliğin art- ması, işten çıkarılan kişilerin inti- kam amaçlı saldınlarda bulunabi- leceği korkusu ise e-güvenlik çev- relerinin sıkça telaffuz ettikleri bir konu. Çoğunlukla büyük kurumlan he- def alan hackerler kimi zaman da yazdıklan virüsler ve Truva atlany- la ev kullanıcısına da zarar veriyor. Kimi zaman bu hukuksuz kaotik or- tamın hem yargıcı, hem avukatı hem de cezanın uygulayıcısı ola- rak ortaya çıkan hackerler çocuk pornosu yayımlayan siteleri de- yim yerindeyse yerle bir ediyortar. Kimi zaman büyük şirketlerin gü- venlik açıklannı bulup bu şirketler- de çalışmak için başvuruda bulu- nuyortar. Çoğu genç olan bu insan- lar genellikle internetin bedava bir alan olmasını istiyor ve eylemleri- ni bu alan üzerindeyoğunlaştınyor. Sayılan giderek artan hackerler belki de teknolojinin yaramaz ço- cuklan... wwvyLsanathabep.netTürkiye'de ilk kez internet- te sadece "sanat ve kültür haberierini" ileten bir portal açıldı: www.sanathaber.net Portalın Genel Yayın Yö- netmenLdeneyimli gazeteci Füsun Özbilgen. Bu portalın hangi gereksi- nimden dogduğunu şöyle an- latıyor: "Pek çok gazetenin sana- ta yer ayırmadığı, sanat ve kültür için yapılan bunca et- kinliğin haber bile sayılma- dığı, kültürsanat haberierinin, reyting ve tiraj getirmediği gerekçesiyle yüzüne bakıl- madığı bir dönemden geçi- yoruz. Böyle bir dönemde sade- ce sanat ve kültüre aynlmış özel bir portal hazırlamak çıl- gınlık mı? Aylardır bilgisaya- nn başından kalkmayan, ha- ni neredeyse web tasartmını bile öğrenmeye başlayan Fü- sun özbilgen, yanibendeniz acaba büyük bir yanılgı için- de miyim? www.sanatha- ber.net/7ergun, hersaatye- nilenen bir intemet gazetesi. Sadece sanat ve kültür için özel bir portal... Türkiye'nın sanat ve kültür hareketlerini artık her saat, her an izleye- bileceğiniz bir adres: Bakalım onlar mı haklı? Gerçekten sanatkültürhaber- leri ile kimse ilgilenmiyor mu, bu portalı kimse ttklamayacak mı? Yoksa biz mi haklıyız? www.sanathaber.net, Türki- ye'nin kültür ve sanat hare- ketlerini her gün, her saat iz- leyeceğiniz modern iletişim kanalınız mı olacak? Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, 7 Haziran 2002 günü Istanbul MüzJk Festivali'nin 30. yıldönümü kutlamalannda, kültürün bir ülkenin yaşamındaki yerini şöyle tanımlamıştı: 'Uluslar, ekonomik zengin- lik göstergelerinin ötesinde, kültür ve sanat gibi değerie- riyle varlık gösterdiklerinde ve sanatın evrensel dilini tüm dünya ile birlikte konuşmaya başladıklannda gelişip olgun- laşır ve saygınlık kazanırlar.' Bu saygınlığa çok da gerek- sinim duyduğumuz günler- de yaşıyoruz."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle