Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 7 OCAK 2003 SALI
HABERLER
DUNYADA BUGIJN
ALİ SÎRMEN
Kıbrıs Gitd Gidep
Biliyorum, başlık iç açıcı değil, hatta irkitici.
Kıbrıs konusunda görüşmeler devam ederken,
böylesine kötümser bir yaklaşım sakıncalı gibi
de görünebilir.
Ancak kimi gerçekleri göremez isek, korkarım
ki, hiç istemediğimiz veya kimilerinin çok istediği,
ama hiç yararımıza olmayacak bir durumla
karşılaşmamız kaçınılmazdır.
Henüz Kıbrıs'ta bir karara varılmış değil gibi
görünse de, biz bu mücadeleyi galiba kendi
kafamızda kaybettik.
Her şeyden önce, hükümetin değilse de,
iktidarın başındaki kişi yani Recep Tayyip
Erdoğan, "Kıbns'ta kırkyıllıkpolitikalarla biryere
varılamadığı görüldü. Bunda ısrar etmemek
lazım" diyor.
Erdoğan, reddi miras yapmış ve Cumhuriyet
hükümetlerinin 1960'lara, hatta ellili yılların ikinci
yarısına kadardayanan politikasını elinin tersiyle
itmiş ve şimdiye kadar bu politikalarla
özdeşleşmiş olan Rauf Denktaş'ı da suçlayan
ya da hiç değilse güç durumda bırakan bir
açıklamayla "Kıbrıs Rauf Denktaş'ın kişisel
meselesi değildir" buyurmuştur.
Işin ilginç yönü, aynı Denktaş da, aynı gerçeği,
başka bir amaca yönelik olarak vurguluyor ve
Kıbrıs'ın yalnız kendisinin veya Kıbrıslı Türklerin
değil, ama aynı zamanda bütün Türkiye'nin bir
güvenlik sorunu olduğunu anlatmaya çalışıyor.
• • •
Tabii aynı tümcenin iki kişi tarafından dile
getirilmesindeki amaçlar birbirinin tamamen
zıddı.
Mustafa Balbay dünkü yazısının başlığında
soruyordu:
"Askerden Erdoğan'a: 'Barış Harekâtı'na da
mı Karşısınız?'".
Erdoğan açıklıkla dile getiremese bile yanıt
"Eveftir.
Şimdi dilerseniz, Tayyip Erdoğan'ın reddettiği
politikanın hangi amaca yönelik olduğunu ve
bugüne kadar neyi sağladığını görelim.
Ozetlemek gerekirse, bu politika, Kıbrıs'ta
doğrudan ya da dolaylı ENOSİS'İ ve Ada'daki
Türktoplumunun basit birazınlıkstatüsü içinde
eritilmesini engellemeye, Kıbrıs'ın Yunanistan'ın
bir uzantısı haline gelerek, bölgede Türkiye ile
Yunanistan arasında Lozan ile kurulmuş dengenin
değişmesini önlemeye yöneliktir.
Londra ve Zürih anlaşmalan ile onlara dayanan
Kıbrıs anayasası ve bu belgelerin hepsinde yer
alan Türkiye'nin garantörlüğü, bu amaçları
gerçekleştirmiştir.
Türkiye Yunanistan ile Makarios'un oldubit-
tilerle bu durumu değiştirmelerine hep karşı
çıkmış, Kıbns anayasasının Türklere sağladığı
olanaklar, güç kullanılarak ortadan kaldınlmaya
çalışılınca da, bıçak kemiğe dayandığından,
1974 Barış Harekâtı'nı yapmak zorunda kalmıştı.
Işte Tayyip Erdoğan'ın karşı çıktığı kırk yıllık
politikanın özü budur.
•••
Tayyip Erdoğan, Kıbns'taki kimi muhaliflerve
Türkiye'deki bir kısım medya ile iş çevrelerinin
bu politikayı reddederek, "ne pahasına olursa
olsun çözüm" diye diretmelerinin nedeni ise,
Kıbrıs'ta bulunacak çözümün Türkiye'ye AB
üyeliği kapısını açacağı konusundaki yanlış
düşüncedir.
Eğer Tayyip Erdoğan dış politika konularına
biraz aşina olsaydı, ya da Kopenhag öncesi
yaptığı görüşmelerden gerekli sonucu
çıkarabilecek bir kafa yapısına sahip bulunsaydı,
Kopenhag'dan çıkan sonuçtan, Kıbns'taki
çözümün Türkiye'nin üyeliği önündeki engelleri
kaldırmayayetmeyeceğini, Türkiye'nin üyeliğinin
önünde, Kıbrıs'tan çok daha önemli unsurlar
bulunduğunu çıkarabilirdi.
Ne yazık ki, ham hayal peşinde koşan yalnızca
Erdoğan değil, böyle garip bir "ver kurtul"
koalisyonu oluşmuş durumda.
Türkiye'de Erdoğan'ın geçmiş politikalara ve
Denktaş'a karşı tavn, bir kısım medyanın yayınlan
bu biçimde sürdükçe, Kıbrıs'ta Denktaş karşıtı
gösteriler böyle devam ettikçe, Rum tarafı
müzakere masasında neden Denktaş ile
uzlaşmak için, çaba harcasın ki?
Görünen o ki, Kıbrıs gitti gider...
Dostlar, kimse bizden Kıbrıs'taki hakları zorla
almıyor, onu altın tepsi içinde biz kendimiz karşı
tarafa sunuyoruz.
Yazık, çok yazık!..
ANAP'ta hareketlilik sürüyor
Başkan adayları
EKyarbakır'da
DtY\RBAWR(Cum-
huriyet Bürosu) - ANAP
liden Mesut Yümaz'ın
çok tartışılan "AB'ninyo-
hıDiyarbakır'dan geçer"
açıklamalannın ardından
genel başkan adaylan da
bölgeye ilgi gösterdi.
ANAP Genel Başkanve-
kili Ekrem Pakdemirli,
"Parti mali yönden çök-
müş değil,zor olan tekrar
ümholabilmektir" dedi.
Diyarbakır Büyükşe-
hir Belediyesi Mehmet
Akif Ersoy Tiyatro Sa-
lonu'nda düzenlenen
ANAP Bölge Toplantı-
sı, Diyarbakır, Bitlis, Ela-
zığ, Muş, Tunceli, Van,
Hakkâri, Mardin, Siirt,
Şırnak, Batman, Malat-
ya, Ağn, Iğdır ve Bin-
göl'deki partililerin katı-
lunıyla yapıldı.
Pakdemirii, partinin
durumunu gözden geçir-
mek amacıyla yaptıklan
toplanhlarda, partinin ge-
nel durumunu ortaya koy-
duklanru söyledi. Genel
Başkan Adayı AK Tahp
Özdemir de, kongrede
önemli bir karann verile-
ceğini, marka olan parti-
nin seçimde partiden hiç
kimsenin istemediği bir
sonuçla meclis dışında
kaldığını ifade etti.
ANAP'sız bir Türki-
ye'nin olamayacağını,
"uyuyan bu devi ayağa
kaİdıracaklannı" savu-
nan Özdemir, şöyle de-
vam etti: "Hükümetin
Irak, Kıbns ve ekonomi
konulanndaki tutumu,
başan şansının uzun su-
re olmayacağını göster-
mektedir.ANAPhaiktan
uzaklaştığı için kaybet-
miştir. Tiırgut Özal'nı de-
yimiyle yeni bir defişim
hamİesi başlaüyoruz."
Eskişehir il örgütünde yaşanan kamuda kadrolaşma tartışması yerel basına sızdınldı
AKP'de 'köstebek' kavgasıCAN HACIOĞLU
ESKİŞEHİR-Eskişehir'de AKP
II Örgütü'nün kamuda kadrolaşma
için kurduğu komisyonda tartışma
çıkınca atanması planlanan kişile-
rin adlan yerel gazetelere sızdırıl-
dı. Olaya tepki gösteren Eskişehir
milletvekili Murat Mercan, "kös-
tebeklerin'' bulunması için parti
yöneticilerine talimat verdi, atama-
lan da durdurdu. Mercan, yalnız-
ca imam hatip kökenli Mustafa
Yüksel'in kültür müdürlüğüne ge-
tirildiğini açıklamakla yetindi.
AKP'nin Medya ve Tanıtımdan
• AKP Eskişehir îl Örgütü kamuda kadrolaşma için 12 kişilik bir komisyon kurdu.
Komisyon atanacak 'yandaşlar' konusunda anlaşamadı ve kavga çıktı. Komisyonda
tartışılan isimlerin yerel basına sızdınlması üzerine devreye giren AKP milletvekili Murat
Mercan, "köstebeklerin" bulunması için parti yöneticilerine talimat verdi.
Sorumlu Genel Başkan Yardımcı-
sı Murat Mercan'm talimatıyla kent-
teki kadrolaşma hareketlerinin ve
atanacak yandaşlann belirlenmesi
için 12 kişilik komisyon kuruldu.
Bununla birlikte AKP'de liste tar-
tışması başladı.
Komisyon üyeleri arasmdaki isim
belirleme tartışmasuıa bölge millet-
vekilleri de kanşmca göreve geti-
rilecek bürokratlann listesi bir ye-
rel gazeteyı sızdınldı.
'Köstebeği bulun'
Daha önce atanması düşünülen
bürokratlarla AKP Genel Merke-
zi'nde görüştügü öne sürülen par-
tinin genel başkan yardımcısı Mu-
rat Mercan, Eskişehir'de parti yö-
neticileri ve atama komisyonu üye-
leri ile toplantı yaptı.
Mercan: Atamalan
durdurdum
Parti içindeki bilgileri dışanya
sızdıran köstebeklerin bulunması-
nı isteyen Murat Mercan'ın, "Par-
tinin gizHliğinin korunması gereki-
yor. Partideki bilgileri dışan sızdı-
ranlar bulununcaya kadar atama-
lan durdurdum. Kimseyi atama-
yacağun" dediği öğrenildi.
Tek atama, o da imam
hatip kökenli
Murat Mercan, düzenlediği basın
toplantısında ise atanması düşünü-
len isimleri açıklayamayacağını be-
lirterek yerel gazetede çıkan liste
konusuna yorum getirmedi.
Murat Mercan, sadece II Kültür
Müdür Yardımcısı Mustafa Yük-
sel'in il müdürlüğüne getirildiğini
açıklamakla yetindi. Mustafa Yük-
sel, imam hatip kökenli olarak bi-
liniyor.
Unakıtan, Sezer'i eleştirdi
Vetolu vergi
yasası kabul
edildi
ANKARA (CumhumctBürosu)-Cum-
hurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in "ka-
yrtdışılıgı" özendireceği ve "kara para"
ile savaşta olumsuz etki yaratacağı gerek-
çesiyle veto ettiği mali milat ve "nereden
buldun" hükumlerini kaldıran yasa, yü-
rürlük maddeleri dışında aynen kabul
edildi. Yasarun özel işlem ve özel iletişim
vergisiyle ilgili maddelerin yayımı tari-
hinde yürürlüğe gırmesi benimsendi. Yü-
rürlük maddesinde yapılan bu değişiklik,
"Yeni vetoya yol açıkh" yorumuna neden
olurken Malıye Bakanı Kemal l'nakrtan.
"Teknik bir düzeıüeme, geri döneceğini
zannetmryorum" dedi. Unakıtan, yasayı
veto eden Sezer'i *Malimflat,L)emokles'in
labcı gibi, insanlan korkutarak otokont-
rololmaz" diye eleştirdi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda
dün görüşülen yasa kabul edildi. Sezer'in
yasayı veto etmesinin ardından "Yasanın
yürürlüğe girmemesi nedeniyle deviet gûn-
İûk 5 trilyon lira zarar ediyor" açıklama-
lanyla tartışma yaratan Unakıtan, komis-
yonun dünkü toplanüsmda da Sezer'e yö-
nelik eleştirilerini sürdürdü. Mali milatla
ilgili olarak "Demokles'in kıhcr nitele-
mesinde bulunan Unakıtan, hükümetin ye-
ni bir düzenleme getirmediğini, 52 yıldır
uygulanan sisteme geri dönüldüğünü söy-
ledi. Unakıtan, CHP'lı milletvekillerinin ya-
sarun anayasaya aykın olduğu yönündeki
görüşlerine de tepki göstererek getirilen ver-
gi sisteminin 52 yıldır uygulandığım söy-
ledi. Unakıtan. "52 yıldır anayasaya ayta-
n ofananuş da bugün mü aytan? Anayasa-
vakesıü^aykındeğirdedi AKP'li Ru-
hi Açıkgöz, Sezer'i eleştirerek "SayınCum-
hurbaşkaıu, şubat krizinin neresindedir?
Neden daha önce maB miladın ertelenme-
sinin önüne geçmedi?" diye konuştu.
Sezer'in veto ettiği maddelerkomisyon-
da aynen kabul edilirken yasanın yürürlük
tarihiyle ilgili maddede değişiklik yapıl-
dı. Buna göre. veto edilen maddeler 1 Ocak
2003'ten geçerli olmak üzere, özel işlem
ve özel iletişim vergilerine ilişkın madde-
leri ise yasanın yayımı tarihinde yürürlü-
ğe girecek. Buna göre, yasa yayımlanın-
caya kadar bu vergüer ahnmayacak. Sezer'in
veto etmediği maddelerin yürürlük tari-
hinde değişiklik yapılması, yasanın yeni-
den veto edilip edilemeyeceğini tartışma-
lı duruma getirdi.
Unakıtan, emekli ayhklanna yapılan ar-
tışuı kaynağınm sorulması üzerine, hafta
sonu Devlet Bakanı Ali Babacan ile bir
toplantı yaptıklannı, yalnızca ilaç israfinın
örîlenmesiyle 1 katrilyon liradan fazla ta-
sarruf edilebileceğini bildirdi.
Adana'da, 101 yaşuıdaki
Kuvayı Milliyeci Hatice
Okumuş, komşulanıun
\ardımrv la yaşam
mucadelesi veriyor. Adana
Kuvayı MiDiye Demeği
Basın Sözcüsü Semih
Güldan. dernek binasında
düzenlenen topianoda,
Adana'nın işgaM
döneminde VIilB
Mücadete'ye karüan ve
cephede kurşun yarası
alan Hatice Nine'ye sahip
çıkdması gerektiğini
söyledi. Hatice Okumuş
ise çocuklannın kendisine
bakmadtğını ifade ederek
"Ülkem için sırtımda silah
taşıdını, kurşun yarası
akhm. Şimdi komşularamı
muhtaç kakunT diye
konuştu. (AA)
Duyarsız memura hapis
Dilekçe hakkı
genişletiliyor
ANKARA (ANKA) - TBMM Dilekçe
Komisyonu Başkanı, AKP Şanlıurfa Mil-
letvekili Yahya Akman, AB 'ye uyum ya-
salan çerçevesinde yeniden biçimlendi-
rilen "dilekçe hakkmın" etkinliğini art-
tırmak için çalışmalar yaptıklannı belir-
terek "Prosedür tükenmesine karşın di-
lekçe hakkına saygı göstermeyen kamu gö-
revlilerine hapis cezası verilmesi konu-
sunda yasa taslağı hanrhyoruz" dedi.
Akman, anayasaya uyum paketinde di-
lekçe hakkıyla ilgili düzenlemeler bu-
lunduğunu, ancak bunu yeterli görme-
diklerini bildirdi. Dilekçe hakkıyla ilgi-
li daha kapsamlı bir çalışma yapacak-
larını anlatan Akman, "Dilekçeyi gecik-
tiren kuruma ikinci uyan yaasında ya-
sal işlem başlatacağunızı sö\ leyebüıriz.
Ancak mevzuat tam uygun değil. Hazu--
ladığımız yasa önerisi taslağında 30 gün
içinde dilekçeye ce>ap vermeyen kamu
sorumlulan hakkında 'görevi ıhmal-
den" ceza davası açılması yer alacak. Bu
görevi kötüye kuDanmaya kadar uzana-
bilir. Yani hapis cezası gelebiür" dedi.
Akman önerilerinin kamuoyunda tartı-
şılmasını istediklerini bildirdi.
Birçok kamu kuruluşunun TBMM ara-
cılığıyla aldıklan dilekçelere "özensiz"
yanıt verdiğini kaydeden Akman, "Bu-
na ciddiyet getireceğiz objektif kriterlere
göre ce%ap vermek zorunda olacaklar. 3-
4 yıldır ce\aplannıayan dilekçeler var. 10
kez gidip geien dilekçeler var" dedi.
Yahya Akman, TBMM Dilekçe Ko-
misyonu'na bir internet sitesi açacak-
lannı, vatandaşın sıra numarasıyla si-
teye girerek dilekçesinin hangi aşama-
da olduğunu ve akıbetini öğrenebilece-
ğini kaydetti.
Hükümet, işçi ve işveren temsilcilerinin bir araya geldiği zirve uzlaşmayla sonuçlandı
Iş güvencesi 15 Mart'ta yürürfiikle
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Hükümet, işçi ve işveren temsilcile-
ri, iş güvencesinin 15 Mart'ta yürür-
lüğe girmesi konusunda uzlaştı. Sen-
dikalar ve hükümet arasında vanlan
uzlaşma gereği Iş Yasası, Sendikalar,
Grev ve Lokavt Yasası için de işçi ve
işveren kesimi temsilcileri 14 Ocak'tan
itibaren çalışmalarabaşlayacak. Sen-
dikalann 15 Şubat'a kadar uzlaşama-
ması durumunda, hükümet bu yasa-
larda istediği değişikliği yapabilecek.
Türk-Iş, Hak-Iş, DISK ve TÎSK
Genel Başkanlan dün, çalışma yaşa-
mmı düzenleyen yasalan görüşmek
için bir araya geldı. Toplantınnı açı-
lışında konuşan Çahşma Bakaru Mu-
rat Başesgioğlu, asgari ücrete yönelik
tartışmalan değerlendirdi. Başesgi-
oğlu, Asgari Ücret Tespit Komisyo-
nu'nun zaruret halinde her an topla-
nabileceğini söyledi.
Yaklaşık 4 saat süren zir\e sonra-
sında ise çahşma yaşamı yasalanyla
ilgili olarak sosyal taraflar arasında uz-
laşma sağlandığı açıklandı. Türk-Iş
Genel Başkaru SaHh Kıhç, iş güven-
cesi yasasının 15 Mart'tan itibaren
yürürlüğe gireceğini belirtti. Toplu Iş
Sözleşmesi, Grev- Lokavt ve Iş Ya-
sası'nda değişiklik yapılması için de
uzlaşma sağlandığını belirten Kıhç, bu
yasalardaki degışiklikler için çalış-
malara 15 Ocak'tan itibaren başlana-
cağuıı belirtti.
DlSK Genel Başkanı SüleymanÇe-
lebi de toplantı bitiminde yaptığı açık-
lamada, bilim kurulu tarafından da-
ha önce hazırlanan Iş Yasa Taslağı
üzerinde kıdem tazminah ve esnek
çalışma modeli gibi birkaç konuda
çekince bulunduğunu, bu çekinceler-
le ilgili olarak işçi ve işveren kuruluş-
lannın ortak çalışma yapacağını an-
lattı. Çelebi şöyle de\am etti:
"En geç 15 Şubat'a kadar bu çahş-
malaruı bitirihnesine gayret edilecek.
Bu çabşmalardan bir uzlaşma çık-
mazsa, shasi irade kendisi bir karar
verecek ve düzenlemeleri bu doğrul-
nıda yapacak. Bu konuda Sayın Ba-
kan bizim mutabakaamıza uyacağı-
nı ifade etti. Sayın Bakan sosyal taraf-
lann mutabakaumn dikkate alınaca-
ğını bildirdiler. Bu mutabakatı
yakalamaya çahşıyoruz."
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@mynet.com oralcalislar@yahoo.corr
Trakya Üniversitesi Rektörü Osman
Inci, üniversitede yaşananlarla ilgili
tepkilerini ifade eden bir mektup yol-
ladı. Kendisine teşekkür ediyorum.
Ancak kullandığı öfkeli ve tepkisel üs-
lubu anlamakta zorluk çektiğimi belirt-
mek isterim. Biz gazetecilerin görevi
halkı bilgilendirmek. Burada üniversi-
teli gençlerin tepkileri ve mektuplan da
yer alacak, rektörlennkı de. Özellikle
gençlerin dertlerini, duygulannı, yaşa-
dıklarını burada aktarmaya hep önem
veriyor ve özen gösteriyoruz. Çünkü
onlann o kadar fazla olanaklan yok. Za-
ten Rektör Osman Incı de benım bu
köşedeki farklılığımı vurgulamayı ihmal
etmemiş: "Bazı öğrencilerimiz Istan-
bul'da pek çok basın merkezinı ve ya-
zan, olaylardan sonra başarılarını an-
latmak amacıyla ziyaret ederler. Bir-
kaç defadır sizin köşenizde yer bulu-
yorlar." Şunu belirteyım, bana gelen
gençler bir başan anlatmaya değil, ya-
ralandıklannı, bıçaklandıklannı, dayak
yediklerini ve daha sonra da soruştur-
maya uğradıklannı anlatmaya geldiler.
Rektör Osman Inci'nin mektubunu
yerimin elverdiği ölçüde aktarıyorum:
"Size bu yazıyı 28 Aralık 2002 tari-
Trakya Üniversitesi Rektörü'nün Mektubu
hinde Sıfır Noktası adlı köşenizde yaz-
dığınız Trakya Üniversıtesi'nde Yaşa-
nan Olaylar' başlıklı yazınıza yanıt ola-
rak gönderiyorum.
Yazınızın girışindeki cümleye katıl-
mam söz konusu olamaz. Ancak ile-
tişim teknolojileıinin ve bilişimin bu aşa-
masında bir telefon ile dahi düzeltme
ve geniş bilgi edinme olanağı kulla-
nılmadan yanlış bilgilendirme, hedef
gösterme olmamalıydı. Bu sizin üçün-
cü başarınız. Gençlerin örgütlenme
ve haklarını koruma konusunda ta-
mamıyla destek inancını taşıyan rek-
törlerden biri olarak öğrencılerimizin
size anlattıklan gelişmelerin yanlışlığı-
nı film, kaset, fotoğraf, tanık ve diğer
belgelerilekanıtlamaya hazınm. Gül-
lapoğlu Yerieşkesi'nde, 27Kasım2002
günü saat 17.30 civannda 12-15 ki-
şilik birgrup Tekbir sesleri' ile birkaç
öğrenciye saldınyor. Saldında iki öğ-
renci yaralanıyor, duraktaki arkadaş-
lan yaralılan Sigorta Hastanesı 'ne gö-
türüyorlar. Zincirleme reaksiyon baş-
lıyor. Ertesi gün Ayşekadın Yerleşke-
si'nde gruplaşma ve toplanma başlı-
yor. 30-40 kişi (size gelenler!) iki öğ-
renciyi hırpalıyor. Bir başka 40 kişilik
grup toplu olarak bu yerleşkeye geli-
yor, dığergrupla birieşiyor ve bazı öğ-
rencileri bina içine kovalıyor. Bir öğ-
renciyibina içinde dövüyor. Aynı grup
bir öğrenciyi müdür yardımcısı oda-
sına kadarkovalıyor, öğrenci odaya sı-
ğınıyor. Kantini basıyorlar, bir kız öğ-
renci (kantinde oturan) yaralanıyor,
acile kaldınlıyor. Boyun omuru koru-
yucusu ile 24 saat sonra taburcu edil-
di. Size gelenler (kendilenni savunan-
lar!) eğitim binalarına giriyor, sınavı
bekleyen salon kapısındakileri dövü-
yorlar (el bileği kınğı var, alçıya alın-
dı). Dışandakigrup, üniversite yerleş-
kesi içindekilere, üniversite binaları-
na taş attılar. Emniyet, dış gruptan 6
kişiyi gözaltına aldı. Içerdeki grup (si-
ze gelenler) emniyet kontrolünde gü-
venle üniversiteden çıktılar, dağıldılar.
Cuma günü, serada kesici ve delici alet
depolandığı ihban ve seraya girişi en-
gelleyen demokratlar (size gelenler),
görevlileri hırpalıyorlar. Aramada bu-
lunan malzemeler 1 cop, 26 adet tah-
ta sopa, 8 demir çubuk, demir boru,
tutanak ile sabit. Kanıtlar bilgi ve bul-
gular dikkate alınarak 51 kişi için so-
ruşturma açıldı. Bu soruşturmalarhu-
zursuz bir ortamda sınavlara girmek
zorunda kalan öğrenciler olduğu, öğ-
renme ve öğretme hürriyetini doğnı-
dan veya dolaylı olarak kısttlanması söz
konusu olduğu için açılmıştır. Sınavsa-
lonlan ve kantinler size gelen öğren-
ciler tarafından basılmıştır. Öğrenci-
liğe sığmayacak tavıriargösterirken kul-
lanmak için hazırladıkları yaralayıcı
alet ve malzemelerbulunmuştur. Olay-
lann ardından bilançoya göre 6 yara-
lı var. Bizim kendi soruşturmalanmız
hâlâ devam etmektedir. Biz öğrenci-
lerine sahip çıkan, kaba kuvvetle fikir-
lerin, düşüncelerin yayılamayacağını
öğretmeye çalışan onurlu bir üniver-
siteyiz. Oğrencilerin, öğretim üyeleri
ve eğitim-öğretim hakkındaki düşün-
celeri araştınlır, geçen 31.128 anket
yapılmıştır. 1997yılından beri pek çok
üniversitede bulunmayan öğrenci
Temsilciliği sistemi bulunmaktadır. Fa-
kültelerinde oylamayla seçilen temsil-
ciler kendi aralannda bir Üniversite
Temsilcısi seçmektedirier. Bu Üniver-
site Temsilcisi, öğrenci arkadaşlannı
Senato ve Yönetim Kurulu toplantı-
lannda temsil etmektedirler. Gerçek-
ten üniversitelerde ve Türkiye'de la-
ik, demokratik sistemi konjyacak ve
geliştirecek olan yannlanmızın temsil-
cisi gençlerdir. Ama bunu yaparken
hangi donanımı kullandıklan çok önem-
lidir. Hepsinin daha uyanık ve akıllıca
davrandığını görmek bizlerin en bü-
yük beklentisidir. Amacımız öğrenci-
mize ceza vermek değildir. Suçları
yoksa kesinlikle güvencededir. 1997
yıl başından beri üniversite yerieşke-
sine güvenlik güçleri girmemektedir.
Girmesini gerektirecek durum olurise
rektör olarak ben davet ederim. Sa-
yın Çalışlart Sloganlar ile yönetim ol-
maz, olamaz. Benim bu tür yazı ve
açıklamalara duyarlılığım aleriik de-
ğil, doğruluk ve dürüstlüktür."