25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 7 OCAK 2003 SALI HABERLER DUNYADA BUGIJN ALİ SÎRMEN Kıbrıs Gitd Gidep Biliyorum, başlık iç açıcı değil, hatta irkitici. Kıbrıs konusunda görüşmeler devam ederken, böylesine kötümser bir yaklaşım sakıncalı gibi de görünebilir. Ancak kimi gerçekleri göremez isek, korkarım ki, hiç istemediğimiz veya kimilerinin çok istediği, ama hiç yararımıza olmayacak bir durumla karşılaşmamız kaçınılmazdır. Henüz Kıbrıs'ta bir karara varılmış değil gibi görünse de, biz bu mücadeleyi galiba kendi kafamızda kaybettik. Her şeyden önce, hükümetin değilse de, iktidarın başındaki kişi yani Recep Tayyip Erdoğan, "Kıbns'ta kırkyıllıkpolitikalarla biryere varılamadığı görüldü. Bunda ısrar etmemek lazım" diyor. Erdoğan, reddi miras yapmış ve Cumhuriyet hükümetlerinin 1960'lara, hatta ellili yılların ikinci yarısına kadardayanan politikasını elinin tersiyle itmiş ve şimdiye kadar bu politikalarla özdeşleşmiş olan Rauf Denktaş'ı da suçlayan ya da hiç değilse güç durumda bırakan bir açıklamayla "Kıbrıs Rauf Denktaş'ın kişisel meselesi değildir" buyurmuştur. Işin ilginç yönü, aynı Denktaş da, aynı gerçeği, başka bir amaca yönelik olarak vurguluyor ve Kıbrıs'ın yalnız kendisinin veya Kıbrıslı Türklerin değil, ama aynı zamanda bütün Türkiye'nin bir güvenlik sorunu olduğunu anlatmaya çalışıyor. • • • Tabii aynı tümcenin iki kişi tarafından dile getirilmesindeki amaçlar birbirinin tamamen zıddı. Mustafa Balbay dünkü yazısının başlığında soruyordu: "Askerden Erdoğan'a: 'Barış Harekâtı'na da mı Karşısınız?'". Erdoğan açıklıkla dile getiremese bile yanıt "Eveftir. Şimdi dilerseniz, Tayyip Erdoğan'ın reddettiği politikanın hangi amaca yönelik olduğunu ve bugüne kadar neyi sağladığını görelim. Ozetlemek gerekirse, bu politika, Kıbrıs'ta doğrudan ya da dolaylı ENOSİS'İ ve Ada'daki Türktoplumunun basit birazınlıkstatüsü içinde eritilmesini engellemeye, Kıbrıs'ın Yunanistan'ın bir uzantısı haline gelerek, bölgede Türkiye ile Yunanistan arasında Lozan ile kurulmuş dengenin değişmesini önlemeye yöneliktir. Londra ve Zürih anlaşmalan ile onlara dayanan Kıbrıs anayasası ve bu belgelerin hepsinde yer alan Türkiye'nin garantörlüğü, bu amaçları gerçekleştirmiştir. Türkiye Yunanistan ile Makarios'un oldubit- tilerle bu durumu değiştirmelerine hep karşı çıkmış, Kıbns anayasasının Türklere sağladığı olanaklar, güç kullanılarak ortadan kaldınlmaya çalışılınca da, bıçak kemiğe dayandığından, 1974 Barış Harekâtı'nı yapmak zorunda kalmıştı. Işte Tayyip Erdoğan'ın karşı çıktığı kırk yıllık politikanın özü budur. ••• Tayyip Erdoğan, Kıbns'taki kimi muhaliflerve Türkiye'deki bir kısım medya ile iş çevrelerinin bu politikayı reddederek, "ne pahasına olursa olsun çözüm" diye diretmelerinin nedeni ise, Kıbrıs'ta bulunacak çözümün Türkiye'ye AB üyeliği kapısını açacağı konusundaki yanlış düşüncedir. Eğer Tayyip Erdoğan dış politika konularına biraz aşina olsaydı, ya da Kopenhag öncesi yaptığı görüşmelerden gerekli sonucu çıkarabilecek bir kafa yapısına sahip bulunsaydı, Kopenhag'dan çıkan sonuçtan, Kıbns'taki çözümün Türkiye'nin üyeliği önündeki engelleri kaldırmayayetmeyeceğini, Türkiye'nin üyeliğinin önünde, Kıbrıs'tan çok daha önemli unsurlar bulunduğunu çıkarabilirdi. Ne yazık ki, ham hayal peşinde koşan yalnızca Erdoğan değil, böyle garip bir "ver kurtul" koalisyonu oluşmuş durumda. Türkiye'de Erdoğan'ın geçmiş politikalara ve Denktaş'a karşı tavn, bir kısım medyanın yayınlan bu biçimde sürdükçe, Kıbrıs'ta Denktaş karşıtı gösteriler böyle devam ettikçe, Rum tarafı müzakere masasında neden Denktaş ile uzlaşmak için, çaba harcasın ki? Görünen o ki, Kıbrıs gitti gider... Dostlar, kimse bizden Kıbrıs'taki hakları zorla almıyor, onu altın tepsi içinde biz kendimiz karşı tarafa sunuyoruz. Yazık, çok yazık!.. ANAP'ta hareketlilik sürüyor Başkan adayları EKyarbakır'da DtY\RBAWR(Cum- huriyet Bürosu) - ANAP liden Mesut Yümaz'ın çok tartışılan "AB'ninyo- hıDiyarbakır'dan geçer" açıklamalannın ardından genel başkan adaylan da bölgeye ilgi gösterdi. ANAP Genel Başkanve- kili Ekrem Pakdemirli, "Parti mali yönden çök- müş değil,zor olan tekrar ümholabilmektir" dedi. Diyarbakır Büyükşe- hir Belediyesi Mehmet Akif Ersoy Tiyatro Sa- lonu'nda düzenlenen ANAP Bölge Toplantı- sı, Diyarbakır, Bitlis, Ela- zığ, Muş, Tunceli, Van, Hakkâri, Mardin, Siirt, Şırnak, Batman, Malat- ya, Ağn, Iğdır ve Bin- göl'deki partililerin katı- lunıyla yapıldı. Pakdemirii, partinin durumunu gözden geçir- mek amacıyla yaptıklan toplanhlarda, partinin ge- nel durumunu ortaya koy- duklanru söyledi. Genel Başkan Adayı AK Tahp Özdemir de, kongrede önemli bir karann verile- ceğini, marka olan parti- nin seçimde partiden hiç kimsenin istemediği bir sonuçla meclis dışında kaldığını ifade etti. ANAP'sız bir Türki- ye'nin olamayacağını, "uyuyan bu devi ayağa kaİdıracaklannı" savu- nan Özdemir, şöyle de- vam etti: "Hükümetin Irak, Kıbns ve ekonomi konulanndaki tutumu, başan şansının uzun su- re olmayacağını göster- mektedir.ANAPhaiktan uzaklaştığı için kaybet- miştir. Tiırgut Özal'nı de- yimiyle yeni bir defişim hamİesi başlaüyoruz." Eskişehir il örgütünde yaşanan kamuda kadrolaşma tartışması yerel basına sızdınldı AKP'de 'köstebek' kavgasıCAN HACIOĞLU ESKİŞEHİR-Eskişehir'de AKP II Örgütü'nün kamuda kadrolaşma için kurduğu komisyonda tartışma çıkınca atanması planlanan kişile- rin adlan yerel gazetelere sızdırıl- dı. Olaya tepki gösteren Eskişehir milletvekili Murat Mercan, "kös- tebeklerin'' bulunması için parti yöneticilerine talimat verdi, atama- lan da durdurdu. Mercan, yalnız- ca imam hatip kökenli Mustafa Yüksel'in kültür müdürlüğüne ge- tirildiğini açıklamakla yetindi. AKP'nin Medya ve Tanıtımdan • AKP Eskişehir îl Örgütü kamuda kadrolaşma için 12 kişilik bir komisyon kurdu. Komisyon atanacak 'yandaşlar' konusunda anlaşamadı ve kavga çıktı. Komisyonda tartışılan isimlerin yerel basına sızdınlması üzerine devreye giren AKP milletvekili Murat Mercan, "köstebeklerin" bulunması için parti yöneticilerine talimat verdi. Sorumlu Genel Başkan Yardımcı- sı Murat Mercan'm talimatıyla kent- teki kadrolaşma hareketlerinin ve atanacak yandaşlann belirlenmesi için 12 kişilik komisyon kuruldu. Bununla birlikte AKP'de liste tar- tışması başladı. Komisyon üyeleri arasmdaki isim belirleme tartışmasuıa bölge millet- vekilleri de kanşmca göreve geti- rilecek bürokratlann listesi bir ye- rel gazeteyı sızdınldı. 'Köstebeği bulun' Daha önce atanması düşünülen bürokratlarla AKP Genel Merke- zi'nde görüştügü öne sürülen par- tinin genel başkan yardımcısı Mu- rat Mercan, Eskişehir'de parti yö- neticileri ve atama komisyonu üye- leri ile toplantı yaptı. Mercan: Atamalan durdurdum Parti içindeki bilgileri dışanya sızdıran köstebeklerin bulunması- nı isteyen Murat Mercan'ın, "Par- tinin gizHliğinin korunması gereki- yor. Partideki bilgileri dışan sızdı- ranlar bulununcaya kadar atama- lan durdurdum. Kimseyi atama- yacağun" dediği öğrenildi. Tek atama, o da imam hatip kökenli Murat Mercan, düzenlediği basın toplantısında ise atanması düşünü- len isimleri açıklayamayacağını be- lirterek yerel gazetede çıkan liste konusuna yorum getirmedi. Murat Mercan, sadece II Kültür Müdür Yardımcısı Mustafa Yük- sel'in il müdürlüğüne getirildiğini açıklamakla yetindi. Mustafa Yük- sel, imam hatip kökenli olarak bi- liniyor. Unakıtan, Sezer'i eleştirdi Vetolu vergi yasası kabul edildi ANKARA (CumhumctBürosu)-Cum- hurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in "ka- yrtdışılıgı" özendireceği ve "kara para" ile savaşta olumsuz etki yaratacağı gerek- çesiyle veto ettiği mali milat ve "nereden buldun" hükumlerini kaldıran yasa, yü- rürlük maddeleri dışında aynen kabul edildi. Yasarun özel işlem ve özel iletişim vergisiyle ilgili maddelerin yayımı tari- hinde yürürlüğe gırmesi benimsendi. Yü- rürlük maddesinde yapılan bu değişiklik, "Yeni vetoya yol açıkh" yorumuna neden olurken Malıye Bakanı Kemal l'nakrtan. "Teknik bir düzeıüeme, geri döneceğini zannetmryorum" dedi. Unakıtan, yasayı veto eden Sezer'i *Malimflat,L)emokles'in labcı gibi, insanlan korkutarak otokont- rololmaz" diye eleştirdi. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda dün görüşülen yasa kabul edildi. Sezer'in yasayı veto etmesinin ardından "Yasanın yürürlüğe girmemesi nedeniyle deviet gûn- İûk 5 trilyon lira zarar ediyor" açıklama- lanyla tartışma yaratan Unakıtan, komis- yonun dünkü toplanüsmda da Sezer'e yö- nelik eleştirilerini sürdürdü. Mali milatla ilgili olarak "Demokles'in kıhcr nitele- mesinde bulunan Unakıtan, hükümetin ye- ni bir düzenleme getirmediğini, 52 yıldır uygulanan sisteme geri dönüldüğünü söy- ledi. Unakıtan, CHP'lı milletvekillerinin ya- sarun anayasaya aykın olduğu yönündeki görüşlerine de tepki göstererek getirilen ver- gi sisteminin 52 yıldır uygulandığım söy- ledi. Unakıtan. "52 yıldır anayasaya ayta- n ofananuş da bugün mü aytan? Anayasa- vakesıü^aykındeğirdedi AKP'li Ru- hi Açıkgöz, Sezer'i eleştirerek "SayınCum- hurbaşkaıu, şubat krizinin neresindedir? Neden daha önce maB miladın ertelenme- sinin önüne geçmedi?" diye konuştu. Sezer'in veto ettiği maddelerkomisyon- da aynen kabul edilirken yasanın yürürlük tarihiyle ilgili maddede değişiklik yapıl- dı. Buna göre. veto edilen maddeler 1 Ocak 2003'ten geçerli olmak üzere, özel işlem ve özel iletişim vergilerine ilişkın madde- leri ise yasanın yayımı tarihinde yürürlü- ğe girecek. Buna göre, yasa yayımlanın- caya kadar bu vergüer ahnmayacak. Sezer'in veto etmediği maddelerin yürürlük tari- hinde değişiklik yapılması, yasanın yeni- den veto edilip edilemeyeceğini tartışma- lı duruma getirdi. Unakıtan, emekli ayhklanna yapılan ar- tışuı kaynağınm sorulması üzerine, hafta sonu Devlet Bakanı Ali Babacan ile bir toplantı yaptıklannı, yalnızca ilaç israfinın örîlenmesiyle 1 katrilyon liradan fazla ta- sarruf edilebileceğini bildirdi. Adana'da, 101 yaşuıdaki Kuvayı Milliyeci Hatice Okumuş, komşulanıun \ardımrv la yaşam mucadelesi veriyor. Adana Kuvayı MiDiye Demeği Basın Sözcüsü Semih Güldan. dernek binasında düzenlenen topianoda, Adana'nın işgaM döneminde VIilB Mücadete'ye karüan ve cephede kurşun yarası alan Hatice Nine'ye sahip çıkdması gerektiğini söyledi. Hatice Okumuş ise çocuklannın kendisine bakmadtğını ifade ederek "Ülkem için sırtımda silah taşıdını, kurşun yarası akhm. Şimdi komşularamı muhtaç kakunT diye konuştu. (AA) Duyarsız memura hapis Dilekçe hakkı genişletiliyor ANKARA (ANKA) - TBMM Dilekçe Komisyonu Başkanı, AKP Şanlıurfa Mil- letvekili Yahya Akman, AB 'ye uyum ya- salan çerçevesinde yeniden biçimlendi- rilen "dilekçe hakkmın" etkinliğini art- tırmak için çalışmalar yaptıklannı belir- terek "Prosedür tükenmesine karşın di- lekçe hakkına saygı göstermeyen kamu gö- revlilerine hapis cezası verilmesi konu- sunda yasa taslağı hanrhyoruz" dedi. Akman, anayasaya uyum paketinde di- lekçe hakkıyla ilgili düzenlemeler bu- lunduğunu, ancak bunu yeterli görme- diklerini bildirdi. Dilekçe hakkıyla ilgi- li daha kapsamlı bir çalışma yapacak- larını anlatan Akman, "Dilekçeyi gecik- tiren kuruma ikinci uyan yaasında ya- sal işlem başlatacağunızı sö\ leyebüıriz. Ancak mevzuat tam uygun değil. Hazu-- ladığımız yasa önerisi taslağında 30 gün içinde dilekçeye ce>ap vermeyen kamu sorumlulan hakkında 'görevi ıhmal- den" ceza davası açılması yer alacak. Bu görevi kötüye kuDanmaya kadar uzana- bilir. Yani hapis cezası gelebiür" dedi. Akman önerilerinin kamuoyunda tartı- şılmasını istediklerini bildirdi. Birçok kamu kuruluşunun TBMM ara- cılığıyla aldıklan dilekçelere "özensiz" yanıt verdiğini kaydeden Akman, "Bu- na ciddiyet getireceğiz objektif kriterlere göre ce%ap vermek zorunda olacaklar. 3- 4 yıldır ce\aplannıayan dilekçeler var. 10 kez gidip geien dilekçeler var" dedi. Yahya Akman, TBMM Dilekçe Ko- misyonu'na bir internet sitesi açacak- lannı, vatandaşın sıra numarasıyla si- teye girerek dilekçesinin hangi aşama- da olduğunu ve akıbetini öğrenebilece- ğini kaydetti. Hükümet, işçi ve işveren temsilcilerinin bir araya geldiği zirve uzlaşmayla sonuçlandı Iş güvencesi 15 Mart'ta yürürfiikle ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümet, işçi ve işveren temsilcile- ri, iş güvencesinin 15 Mart'ta yürür- lüğe girmesi konusunda uzlaştı. Sen- dikalar ve hükümet arasında vanlan uzlaşma gereği Iş Yasası, Sendikalar, Grev ve Lokavt Yasası için de işçi ve işveren kesimi temsilcileri 14 Ocak'tan itibaren çalışmalarabaşlayacak. Sen- dikalann 15 Şubat'a kadar uzlaşama- ması durumunda, hükümet bu yasa- larda istediği değişikliği yapabilecek. Türk-Iş, Hak-Iş, DISK ve TÎSK Genel Başkanlan dün, çalışma yaşa- mmı düzenleyen yasalan görüşmek için bir araya geldı. Toplantınnı açı- lışında konuşan Çahşma Bakaru Mu- rat Başesgioğlu, asgari ücrete yönelik tartışmalan değerlendirdi. Başesgi- oğlu, Asgari Ücret Tespit Komisyo- nu'nun zaruret halinde her an topla- nabileceğini söyledi. Yaklaşık 4 saat süren zir\e sonra- sında ise çahşma yaşamı yasalanyla ilgili olarak sosyal taraflar arasında uz- laşma sağlandığı açıklandı. Türk-Iş Genel Başkaru SaHh Kıhç, iş güven- cesi yasasının 15 Mart'tan itibaren yürürlüğe gireceğini belirtti. Toplu Iş Sözleşmesi, Grev- Lokavt ve Iş Ya- sası'nda değişiklik yapılması için de uzlaşma sağlandığını belirten Kıhç, bu yasalardaki degışiklikler için çalış- malara 15 Ocak'tan itibaren başlana- cağuıı belirtti. DlSK Genel Başkanı SüleymanÇe- lebi de toplantı bitiminde yaptığı açık- lamada, bilim kurulu tarafından da- ha önce hazırlanan Iş Yasa Taslağı üzerinde kıdem tazminah ve esnek çalışma modeli gibi birkaç konuda çekince bulunduğunu, bu çekinceler- le ilgili olarak işçi ve işveren kuruluş- lannın ortak çalışma yapacağını an- lattı. Çelebi şöyle de\am etti: "En geç 15 Şubat'a kadar bu çahş- malaruı bitirihnesine gayret edilecek. Bu çabşmalardan bir uzlaşma çık- mazsa, shasi irade kendisi bir karar verecek ve düzenlemeleri bu doğrul- nıda yapacak. Bu konuda Sayın Ba- kan bizim mutabakaamıza uyacağı- nı ifade etti. Sayın Bakan sosyal taraf- lann mutabakaumn dikkate alınaca- ğını bildirdiler. Bu mutabakatı yakalamaya çahşıyoruz." IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@mynet.com oralcalislar@yahoo.corr Trakya Üniversitesi Rektörü Osman Inci, üniversitede yaşananlarla ilgili tepkilerini ifade eden bir mektup yol- ladı. Kendisine teşekkür ediyorum. Ancak kullandığı öfkeli ve tepkisel üs- lubu anlamakta zorluk çektiğimi belirt- mek isterim. Biz gazetecilerin görevi halkı bilgilendirmek. Burada üniversi- teli gençlerin tepkileri ve mektuplan da yer alacak, rektörlennkı de. Özellikle gençlerin dertlerini, duygulannı, yaşa- dıklarını burada aktarmaya hep önem veriyor ve özen gösteriyoruz. Çünkü onlann o kadar fazla olanaklan yok. Za- ten Rektör Osman Incı de benım bu köşedeki farklılığımı vurgulamayı ihmal etmemiş: "Bazı öğrencilerimiz Istan- bul'da pek çok basın merkezinı ve ya- zan, olaylardan sonra başarılarını an- latmak amacıyla ziyaret ederler. Bir- kaç defadır sizin köşenizde yer bulu- yorlar." Şunu belirteyım, bana gelen gençler bir başan anlatmaya değil, ya- ralandıklannı, bıçaklandıklannı, dayak yediklerini ve daha sonra da soruştur- maya uğradıklannı anlatmaya geldiler. Rektör Osman Inci'nin mektubunu yerimin elverdiği ölçüde aktarıyorum: "Size bu yazıyı 28 Aralık 2002 tari- Trakya Üniversitesi Rektörü'nün Mektubu hinde Sıfır Noktası adlı köşenizde yaz- dığınız Trakya Üniversıtesi'nde Yaşa- nan Olaylar' başlıklı yazınıza yanıt ola- rak gönderiyorum. Yazınızın girışindeki cümleye katıl- mam söz konusu olamaz. Ancak ile- tişim teknolojileıinin ve bilişimin bu aşa- masında bir telefon ile dahi düzeltme ve geniş bilgi edinme olanağı kulla- nılmadan yanlış bilgilendirme, hedef gösterme olmamalıydı. Bu sizin üçün- cü başarınız. Gençlerin örgütlenme ve haklarını koruma konusunda ta- mamıyla destek inancını taşıyan rek- törlerden biri olarak öğrencılerimizin size anlattıklan gelişmelerin yanlışlığı- nı film, kaset, fotoğraf, tanık ve diğer belgelerilekanıtlamaya hazınm. Gül- lapoğlu Yerieşkesi'nde, 27Kasım2002 günü saat 17.30 civannda 12-15 ki- şilik birgrup Tekbir sesleri' ile birkaç öğrenciye saldınyor. Saldında iki öğ- renci yaralanıyor, duraktaki arkadaş- lan yaralılan Sigorta Hastanesı 'ne gö- türüyorlar. Zincirleme reaksiyon baş- lıyor. Ertesi gün Ayşekadın Yerleşke- si'nde gruplaşma ve toplanma başlı- yor. 30-40 kişi (size gelenler!) iki öğ- renciyi hırpalıyor. Bir başka 40 kişilik grup toplu olarak bu yerleşkeye geli- yor, dığergrupla birieşiyor ve bazı öğ- rencileri bina içine kovalıyor. Bir öğ- renciyibina içinde dövüyor. Aynı grup bir öğrenciyi müdür yardımcısı oda- sına kadarkovalıyor, öğrenci odaya sı- ğınıyor. Kantini basıyorlar, bir kız öğ- renci (kantinde oturan) yaralanıyor, acile kaldınlıyor. Boyun omuru koru- yucusu ile 24 saat sonra taburcu edil- di. Size gelenler (kendilenni savunan- lar!) eğitim binalarına giriyor, sınavı bekleyen salon kapısındakileri dövü- yorlar (el bileği kınğı var, alçıya alın- dı). Dışandakigrup, üniversite yerleş- kesi içindekilere, üniversite binaları- na taş attılar. Emniyet, dış gruptan 6 kişiyi gözaltına aldı. Içerdeki grup (si- ze gelenler) emniyet kontrolünde gü- venle üniversiteden çıktılar, dağıldılar. Cuma günü, serada kesici ve delici alet depolandığı ihban ve seraya girişi en- gelleyen demokratlar (size gelenler), görevlileri hırpalıyorlar. Aramada bu- lunan malzemeler 1 cop, 26 adet tah- ta sopa, 8 demir çubuk, demir boru, tutanak ile sabit. Kanıtlar bilgi ve bul- gular dikkate alınarak 51 kişi için so- ruşturma açıldı. Bu soruşturmalarhu- zursuz bir ortamda sınavlara girmek zorunda kalan öğrenciler olduğu, öğ- renme ve öğretme hürriyetini doğnı- dan veya dolaylı olarak kısttlanması söz konusu olduğu için açılmıştır. Sınavsa- lonlan ve kantinler size gelen öğren- ciler tarafından basılmıştır. Öğrenci- liğe sığmayacak tavıriargösterirken kul- lanmak için hazırladıkları yaralayıcı alet ve malzemelerbulunmuştur. Olay- lann ardından bilançoya göre 6 yara- lı var. Bizim kendi soruşturmalanmız hâlâ devam etmektedir. Biz öğrenci- lerine sahip çıkan, kaba kuvvetle fikir- lerin, düşüncelerin yayılamayacağını öğretmeye çalışan onurlu bir üniver- siteyiz. Oğrencilerin, öğretim üyeleri ve eğitim-öğretim hakkındaki düşün- celeri araştınlır, geçen 31.128 anket yapılmıştır. 1997yılından beri pek çok üniversitede bulunmayan öğrenci Temsilciliği sistemi bulunmaktadır. Fa- kültelerinde oylamayla seçilen temsil- ciler kendi aralannda bir Üniversite Temsilcısi seçmektedirier. Bu Üniver- site Temsilcisi, öğrenci arkadaşlannı Senato ve Yönetim Kurulu toplantı- lannda temsil etmektedirler. Gerçek- ten üniversitelerde ve Türkiye'de la- ik, demokratik sistemi konjyacak ve geliştirecek olan yannlanmızın temsil- cisi gençlerdir. Ama bunu yaparken hangi donanımı kullandıklan çok önem- lidir. Hepsinin daha uyanık ve akıllıca davrandığını görmek bizlerin en bü- yük beklentisidir. Amacımız öğrenci- mize ceza vermek değildir. Suçları yoksa kesinlikle güvencededir. 1997 yıl başından beri üniversite yerieşke- sine güvenlik güçleri girmemektedir. Girmesini gerektirecek durum olurise rektör olarak ben davet ederim. Sa- yın Çalışlart Sloganlar ile yönetim ol- maz, olamaz. Benim bu tür yazı ve açıklamalara duyarlılığım aleriik de- ğil, doğruluk ve dürüstlüktür."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle