30 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
OCAK 2003 CEP TELEFONUNU CEP TELEVİZYONU YAPTIK. CEPTE TELEVİZYON YAYINI MVS MOBILE VIDEO STREAMING Nokıa 7650 Nokia 3650 Türkiye'de artık cep telefonundan televizyon ya- yınlarını izleyebileceksiniz. Dünyada, Mobile Video Streaming (MVS) adı verilen "cepte televizyon yayını" izleme imkânını veren bu teknolojiyi, Türkiye'de, Türk bilgisayar mühendisleri yarattı. Telsim Tekno- lojisi'nin arkasındaki, 150 bilgisayar mühendisi. Telsim'in Türkiye ve dünya üzerindeki rekabet gücünün ekonomik ve teknolojik boyutlarını önemli ölçülerde artıran bu beyin gücü, Telsim'in üstünlüklerinden biri. Bu üstünlüğü sayesinde Telsim, dilediği zaman, dilediği teknolojik yenilikleri kendi yaratabiliyor. Kimseye bağımlı olmadan devreye sokabiliyor. İşte bu ayncalık, Telsim'le diğerleri arasındaki farkı yaratıyor. Telsim Teknolojisi, şimdi Türkiye'ye MVS, yani "cepte televizyon yayını"m sunuyor. Teknolojinin son harikalarından olan MVS'ten yararlanmak için, önce Telsim abonesi olmalısınız. Çünkü bu imkânı size yalnızca Telsim sunuyor. Ayrıca, MVS uyumlu bir cep telefonu almalı, hattınızı Cepİmaj aboneliğine açtırmalı ve Telsim web sitesine girerek, RealOne programını cep telefonunuza yüklemelisiniz.* Ardından, mesaj olarak VIDEO yazıp 7070'e göndermelisiniz. Cep telefonunuza "Service Indication" başlıklı bir mesaj gelecektir. Artık, bu mesaja tıklayarak, cep televizyonunuzdan pardon cep telefonunuzdan, 24 saat Star televizyonunu, haftanın TOP 10 video kliplerini, futbolla ilgili haberleri, maç görüntülerini, Türkiye'den ve dünyadan önemli politik ve ekonomik haberleri, son dakika gelişmelerini, magazin haberlerini 1 Nisan 2003 tarihine kadar ücretsiz izleyebilirsiniz. Telsim'i diğerlerinden farklı kılan mühendisler ordusunun, yani beyin gücünün Telsim'e ve Türkiye'ye getirdiği teknolojik yenilikler devam edecek. Bekleyin. 444 0 542 *Rea(One programı. 2002 model Nokıa 7650 cep telefonlarına yuklenmelıdır. 2003 model Nokıa 7650 ve Nokıa 3650 cep telefonları ıçın yükleme yapmak gerekmez WWW.telSİm.COm.tr Istanbul'da açılan otel çalışırken tatil vapmak isteyenlere Hem ev hem ofis Haber Merkezi - Hem çalışıp hem farklı bir gün geçümek isteyenler ıçın Istanbul'da yeni bir otel açıldı. Design Hotels Grubu'nun hizmete açtığı Bentley Otel Milanolu mimarlar Piero Lissoni ve Nkoletta Canesi tarafindan tasarlandı. Ahşap ve metal ağırlıklı olarak dizayn edilen otel bugünün insanının tüm beklentilerini karşılamayı hedefliyor. Odalannda direkt hatlı bir telefon, faks ve internet bağlantısı ile sakin bir ofis ortamı da sunan otel şehrin merkezınde ve. kongre merkezlen ve metroya yürüme mesafesinde. Harbıye ile Nişantaşfnın kesişiminde yer alan otel tatıl yaparken çalışmak isteyenler ıçin bir alternatıf. BAĞIRIŞ SÖYLESİ * r c # '...Ey Vatan, Sil Gözyaşlarını...' (Bir tarihte nerede ve ne zaman unutmuşum, şöyle dediğimi hatır- larım: "...Atatürk, 'Cumhuriyet'in 'sembolü' değildir, 'kendisi'dir; yerli yersiz onu anarak, tarihe karşı görevimizi ifa etmiş olma- yız, onu önce 'anlamamız', son- ra aksiyonunu sürdürmemiz la- zımdır"; eğer böyle yapabilseydik, 68 Kuşağı'nın, o çok pahalı öde- diğimiz 'dramını', acaba yaşar mry- dık?.. XX. yy başında, insanlık tarihinin iki büyük ihtilalinden birini gerçek- leştirmiş, bu ülkenin çocuklan; onu gerçek rayında daha ilerı aşamala- ra taşıyacak yerde, basbayağı yık- mayı, yerine ne olacağı belırsiz bir düzen oluşturmayı öneriyorlardı. Hele 'solculuk' adına bunu yap- mak, ne kadar hazin ve gülünç; oy- sa, 1917'nin, 1919'anasılda 'olum- lu' baktığını görmek için, III. Enter- nasyonal'in, Türkiye Cumhuri- yeti'ne nasıl davrandığını hatırtamak, kâfidir!.. Acaba 'çağdaş'Türk Aydını, Ke- malist 'Ulusal Demokratik Dev- rim'in de, Marksist 'Sosyalist Dev- rim'in de, aynı tam bağımsızlık, öz- gürlük, eşitlik ve banş demiryolu 'güzergâhı'nda; birbiri ardıncage- len, birbirini tamamlayan, iki 'istas- yon' olduğunu, ne zaman anlaya- cak? Hiçbir 'eski tüfek', Kema- lizm'in anti/emperyalist, lâik ve de- mokratik 'favnna'saygısızlıketme- miştir. Edenleraslında 'Atatürkçü- lüğû, Neo/Tanzimatçı yeni bir çe- şit, Komprador Alafranga'lığı'na çeviren, o gizli 'muhipler'dirl Umutsuz muyum? Yo hayır, umut- suz değilim, asla olmadım; işte, '68 Kuşağı'nın geçirdiği o bunalımlı dönemde bile, 'Kemalistliği' doğ- ru anlamış bir 'Cumhuriyet Kızı'nın e-mail'inde (14 Ocak 2003) şu yaz- dıklan bu iyimserliğin nedenlerinden biri! Seyhan Dağbaşı -asıl adı mah- fuz-, ve onun 'ikiküçük dinozoru', 'istikbalimizin teminatı'dır... O Kuva-yı Milliye marşı, hüzün- lü bir inançla, ne diyor. "...ey va- tan sil gözyaşlarını, yetiştik ar- tık çünkü biz...") Dlnozorlar ölmez!..' "... Dün sabah Cumhuriyet ga- zetesinde (13 Ocak 2003), Ha- tay'a Çete Reisi Olacağım' başlık- lı yazınızı okuyunca, inanılmaz heyecanlandım..." "...Benim üniversite yıllarım, sağın ve solun çatışması yıllan- na denk gelir. Okuduğum okul, 'sol ağırlıklı'; yani Dev/Sol, Dev/Yol, Hafkın Kurtuluşu gibi sol örgütle- rin; örgüt bazında, okulu ele ge- çirme çatışmalarına sahne olan, bir okuldu. Daha da doğrusu, 'devrimci' olmayanlann barına- madığı bir okuldu. Öğrencileri sık sık sıkıştınp, ya ideolojik tez- gâhlanndan' geçirmeye ve ör- gütlerine dahil etmeye çalışır- lardı; ya da tehdit ederek, örgüt- lerine zorla para toplarlardı. Da- ha da kötüsü, derslerimiz sık sık bölünür, ne yaptığını bile doğru dürüst bilmediğimiz, dünyanın bir ucundaki başarısız devrimci 'Che Guevara' gibi; veya, Türki- ye'de 'devrimcilik' adı altında, bilinçsizce birtakım teröreytemi- ne karışıp, ölmüş insanlar için, zoraki 'bir dakikalık saygı duru- şu'nda, bulundururlardı..." "...Tabii, herkes gibi, bu olay- laradan nasibimi alırdım. Beni de örgütlerine almak için, sık sık okul koridorlarında sıkıştırırlar- dı ve hangi örgüte yakın olduğum hakkında düşüncelerimi alma- ya çalışırlardı. Hiçbir örgüte üye degildim ve olmayı da düşün- medim. Benim bildiğim bir tek 'gerçek devrimci', 'aydınlanma- cı', 'özgüriükçü' vardı: Mustafa Kemal Paşa! Her sıkıştınlmam- da, 'Kemalist devrimci' olduğu- mu; ve 'bundan asla taviz verme- yeceğimi' söylerdim: Onun saye- sinde emperyalist devletlere kar- şı durduğumuzu; onun sayesin- de, bir 'bayan' olarak, insan sı- nıfından sayıldığımı ve özgürlü- ğümü ona borçlu olduğumu söy- lerdim. Kafalan 'basmazdı'; çün- kü savunduklan ideolojinin bile aslında ne olduğunu bilmezler- di. Belki bilmeleri de bir şey ifa- de etmezdi. Gerçek şu ki, okul- daki örgiröerin başında bulunan- lann, aslında 'devrimcilik' peşin- de olmadıklannı da bilirdik; çün- kü kendilerinin, 'birtakım aşiret- lere mensup kişiler olduklarını, ama devrimciliğe soyunduklan- nı' da açıkça söylemekten geri durmazlardı. Ama bu ihanet çe- teleri, bir gün bile 'Mustafa Ke- mal Atatürk' gibi gerçek bir dev- rimci için, bir dakikalık saygı du- ruşunda bulunmadılar ve bulun- mayı akıllarından bile geçirme- diler..." Liste başı gidici'lerden biri... "Ihtilâl'den bir hafta evvel, 'lis- te başı gidiciler'den olduğumu öğrendim; bunun, ne manaya geldiğini anlatmama gerek yok! Korkmadım! Ama, yapabilece- ğim bir şey de yoktu. Çünkü ben asla devletime karşı silah kul- lanmayı, yıkmak amacıyla baş- kaldırmayı düşünemezdim. Bil- diğim tek bir şey vardı; velev ki yurdum, vatanım, Türkiye Cum- huriyeti ciddi bir tehdit altında olsun!.. İşte o zaman; ideolojik ve silahlı her türlü emperyalistlere karşı; aynen Mustafa Kemal Pa- şa'dan öğrendiğimiz gibi, gere- kirse dişlerime kadar silahlanıp, bedelini ödemeye hazırdım..." "...Yıllarca, becerebildiğim ka- darı ile, önce bilgiyle silahlan- maya başladım. 'Bilgi'nin yıkama- yacağı duvarveengelolmadığı- nı biliyorum. Yavaş yavaş, bazı- lannın 'alaycı'tabiriyle, bir'dino- zorolmaya' başladığımı gördüm. Olsun, önemli değildi. Şimdi ar- tık, iki 'dinozor yavrusu' yetişti- riyorum; ettik mi üç?.." 'Yetmiş senedir bizi yıkmak için uğraşıyorlar...' "...O gün 'devrimci' postunda gezenler, bugün ya 'sıkı' kapita- list oldular, ya da beş vakit na- maza başladılan zira onların ide- olojileri, kâğıttan duvarlar gibi çöktü! Aradan yirmi sene geçti, ben hâlâ bir Kemalistim; 'Kuva- yı Milli Ruhu', artk genlerime ya- zılmış! Ben bu 'yazılımı', kendim- den sonraki kuşağa da, devret- tim. Yetmiş senedir bizi yıkmak için uğraşıyorlar; ama ben bir santim dahi taviz vermedim ve vermeyi de düşünmüyorum... Eğer gerekirse, vatanım ve 'kü- çük dinozorlanm'ın geleceği için, gözümü kırpmadan yapmaya- cağım hiçbir şey yok! Çünkü ben Mustafa Kemal Paşa'dan feyz alanlardanım; hatta hür, çağdaş, aydınlık ve müreffeh Türkiye Cumhuriyeti için, 'çete reisi' ol- maya adayım! Zira, Türkiye Cum- huriyeti'nin kuruluş aşamasın- da ve amacı doğrultusunda, 'be- del ödeyenler' soyundan geliyo- rum ve bu memleket benim, her şeyiyle benim..." "4O'lı, başka bir 'dinozor'dan, en derin saygılarımla..." e-maiWilahan isnet.net.tr http://www.bilgiyayinevi.com.tr/ailhan Faks:0-212 / 26019 88
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle