Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
27 OCAK 2003 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
DIŞ HABERLER dishaba cumhuriyet.com.tr 11
Casus uçağı
Kore'de düştü
• SEUL(AA)-Güney
Kore'nin başkenti
Seul'ün güneyindeki
Hwasong bölgesinde,
U-2 tipi bir Amerikan
casus uçağı düştü,
uçağın pilotu kazadan
kurtuldu. Güney Koreli
askeri yetkililerin
açıklamasına göre
kazada yerdeki üç
Güney Koreli köylü
hafif yaralandı. Pilorun,
kendisini uçaktan
fırlatarak kurtulduğu
belirtildi. Güney Kore
televizyonu YTN ve
Yonhap ajansı ise
mürettebattan bir
kişinin öldüğünü, bir
kişinin de kurtulduğunu
duyurdular, ancak bu
haber askeri yetkililer
tarafından
dogrulanmadı.
FMdtşi SahHi'nde
anlaşmaya isyan
• ABtDJAN-Fildışı
Sahili'ndeki iç savaşı
sona erdirmek için
önceki gün imzalanan
iktidar paylaşımı
anlaşmasına karşı
çıkanlar ayaklanırken,
Devlet Başkanı Laurent
Gbagbo sükûnet
çağnsında bulundu.
Fildişi Sahili'ne banş
getirme çabalan
çerçevesinde, Gbagbo,
siyasi rakipleri ve
isyancı liderleriyle
iktidan paylaşmayı
kabul etmişti.
Fransa'nın dayattığını
söyledikleri banş
anlaşmasına karşı çıkan
on binlerce kişi, ticari
başkent Abidjan'da
barikatlar kurdu, lastik
yaktı ve kent merkezine
yürüdü. Isyancılara çok
fazla taviz verildiğini
savunan banş
anlaşması karşıtlan,
Fransa
Büyükelçiliği'ne
saldırarak vize
bölümünü yakmaya
kalkıştılar.
Sanforıfdan
• WASHESGTON
(ANKA)-ABD'nin
Güney Carolina
eyaletinde göreve yeni
gelen Vali Mark
Sanford, Atatürk'ü
öven konuşması
nedeniyle Ermeni ve
Rum lobilerinden gelen
tepkiler karşısında geri
adım attı. Sanford,
Güney Carolina valiliği
görevini devralmasının
ardından, eyaletin
yönetim yapısının
değiştirilmesi
konusunda geçen hafta
yaptığı, Atatürk'ü
örnek gösteren ve öven
konuşması nedeniyle
Ermeni ve Yunan
lobilerinin tepkisini
çekmişti. Lobilerin,
yerel basında ortaya
koyduklan tepkiler
nedeniyle geri adım
atan Sanford,
konuşmasından ötürü
özür diledi.
Başmüfettiş
terör kurbanı
• KATMANDU(AA)-
Nepal'in başkenti
Katmandu'da terörle
mücadele şubesi şefı ile
kansı ve konıma
görevlisinin, kimliği
belirsiz kişilerce açılan
ateş sonucu öldüğü
bildirildi. Polis
yetkilileri. Nepal
Silahlı Polis Gücü'nde
başmüfettiş olarak
çalışan Krişna Mohan
Şrestha'nın, eşi ve
koruma görevlisi ile
birlikte sabah
yürüyüşüne çıktığı
sırada silahlı kişilerin
ateşine hedef olduğunu
belirttiler. Olayın
sorumluluğunu henüz
üstlenen olmadı. Ancak
polis yetkilileri,
Şrestha'nın,
ülkedeki Maocu
ayaklanmayla mücadele
etmekle görevli
olduğuna
dikkati çektiler.
Dışişleri Bakanı Powell, Davos'ta, 'Vurma hakkımız saklı, zaman daralıyor' dedi
ABD ergeçvuracak• Irak için kritik bir hafta
başlıyor. BM silah denetçileri
raporlannı Güvenlik
Konseyi'ne bugün açıklayacak.
Bush yarınki ulusa sesleniş
konuşmasında savaş ilan
etmeyecek, ancak konuşmasının
tonu rapora göre değişecek.
Dış Haberler Servisi - Irak için kri-
tik bir haftaya girilirken ABD Dışiş-
leri Bakanı Cobn PoweD, savaş mesa-
jı verdi. Povvell. îsviçre'nin Davos ken-
tinde düzenlenen Dünya Ekonomik
Forumu'nda yaptığı konuşmada
Irak'taki durumun devam etmesine
izin verilmemesi gerektiğini söyledi.
Amerikalı Bakan, "Irak'atekbaşnnı-
zaya da gönüllü ülkderin kaülacagı bir
koalisyonla vurma hakkımızı sakta tu-
tuyoruz" dedi.
Bağdat yönetiminin geçen ay BM 'ye
yaptığı silah bildirimiyle ilgili olarak,
bu ülkenin "sflah bildirimi sınavında"
başansız olduğunu savunan Powell,
"Bu 12 bin sayfadan oluşan beigenin
büyüklüğüyle gerçeklerin saklanmak
istendiğini" söyledi.
Irak Devlet Başkanı Saddam Hüse-
yin'i El Kaide örgütüyle ilişki içinde
olmakla suçlayan Povvell, "Ne kadar
çok beklersek, bu diktatörün terörist
gruplarla, özeUikk de El Kaide ile açık
flişkisi olduğunu, bu gruplara silah sağ-
ladığını görmek için o kadar çok şan-
smnzolur" diye konuştu. Povvell, Bağ-
dat yönetimi ve El Kaide arasındaki iliş-
kiyle ilgili aynntı vermedi.
Irak konusunda "zamanın azaMığı-
nı" belirten Colin Povvell, "Alt hafta-
hk denetiemeler sonrasında dünya ka-
muoyu hâlâ baa sorulara yanıt istiyor"
dıyerek Irak'ın sakladığını iddia ettiği
silahlan ve sorulan şöyle sıraladı:
1996 öncesinde aldığî on binlerce ton
Botilinyum ve Şarbon virüsünü nasıl
ve nerede yok etti; Sadece 16 tanesi
bulunan 30 bin kimyasal silah başlı-
ğına ne oldu; Biyolojik silah yapımın-
da kullanılan 3 ton bakteri nereye git-
ti; Biyolojik laboratuvarlara dönüşen
minibüsler nerede; Irak neden hâlâ
Uranyum almaya çalışıyor.
ABD Dışişleri Bakanı, sorunun, de-
netçilere daha fazla zaman verilmesi
değil, Saddam Hüseyin'in doğrulan
söylemesi olduğunu ifade etti.
Blalr süre verllmeslnden vana
tngiltere Başbakanı Tony Blair ise
dün yaptığı açıklamada Birleşmiş Mil-
letler Güvenlik Konseyi'ne bugün ra-
porlannı sunması beklenen denetçi-
lere, istedikleri zamanın tanınması ge-
rektiğini söyledi.
2005te Flllstin devletl
Povvell, Filistın ve Kuzey Kore ko-
nulannda da açıklamalarda bulundu.
Bir Filistin devletinin kurulmasının
2005'te mümkün olduğunu söyleyen
Povvell, T ü m taraflaruı çaba sarf et-
mesrvie demokrafik. ayakta kalabile-
Pmvell "Sadece 16 tanesi butunan 30 bin künyasal silah başhğına ne oldu" diye sordu.
Tehdl
lükleer
silahla
önlenecek M
Dış Haberier Servisi -
Washington yönetimi Irak'a
yönelik söylemini
sertleştirirken ABD'nin Irak'a
karşı savaşta nükleer silah
kuüanabileceği öne sürüldü.
Los Angeles Times gazetesinin
haberinde, "Pentagon'dald
savaş planlamacdannın. savaşta
nükleer silah kullanma
olasıhgryla ilgili hazniüdannı
sessiz sedasız sürdürdükfcri"
savına yer verildi. Nükleer
silahlann Irak'ın silah
depolaruun yok edihnesi
amacıyla kullanılabileceğini
yazan gazete, savaşın mart
başında, iki gün sürecek Cruise
füzesi saldınsıyla başlayacağını
ve bu saldında yüzlerce füze
kullanılacağım öne sürdü.
Haberde, "Pentagon
kaynaklarma göre nükleer
saktırı olasıhğmın az olmasma
karşm, askeri yetkililer, bu
silahlann düşmanı etkfciz hale
gefirmek için ya da
Irak'ın kirnvasal ve
biyolojik silah kullanmasına
misilleme amacryla
kullanüabileceğine dikkat
çekiyorlar'' denildi.
cek bir Filistin'in kurubnası 2005'te
mümkündür" dedi.
ABDnin Kuzey Kore'ye saldırma ni-
yeti bulunmadığını, "ancaktüm secenek-
lerinmasadabulunduğunu* söyleyen Po-
vvell, Kuzey Kore ile nükleer programı-
na son vermesi konusunda görüşmeler
yapmaya hazır olduklannıbelirtti.
Raporda kesln sonuç vok
BM silah denetçileri, Irak'ta yap-
tıklan incelemeler sonucunda Güven-
lik Konseyi'ne bugün rapor sunacak.
ABD'de yayımlanan Washington Post
gazetesi, silah denetçilerinin başkanı
HansBlix'ın. raporda, silah program-
lanyla ilgili olarak önemli sorulann Irak
tarafından cevaplanmadığıru belirtece-
ğini yazdı. Gazetenin, adını açıklama-
dığı BM kaynaklanna dayanarak ver-
diği haberde, Irakh yetkililerin açık-
lanacak bir kimyasal, biyolojik ya da
nükleer silah programlan bulunmadı-
ğı şeklindeki tutumlanru pek değiştir-
medikleri için, Blix'in, denetçilerin
gerekli bilgiye ulaşmalan konusunda
Bağdat'ın aktif işbirliği yapmadığını
söyleyeceği belirtildi.
Blix'in bugün sunacağı rapor, ABD
yönetimiyle Irak lideri Saddam Hüse-
yin arasındaki çatışma açısından dönüm
El Baradey'in (sağdaki)
Irak konusunda Hans
BhVten daha az eleştiret
olacağı bildiriliyor. El
Baradey'in,
yanıtianmamış sorular
olduğunu ve Irak'ın
nükleer silah kapasitesini
yeniden ohışturmaya
çalışmadığıru kanıtlamak
için daha çok zamana
ihtrvaç olduğunu
söyleyeceği öne
sürüİüyor.
(Fotoğraflar: AP)
noktası olacak. Ancak raporun, Irak'ın
silahsızlanma konusundaki yükümlü-
lüklenni süreklı ıhlal ettiği yönünde
sert bir görüş bildirmesıni isteyen Ame-
rikan yönetiminin ısteklerini tatmin et-
meyeceği de haberde belirtildi. Hans
Blix ile Uluslararası Atom Enerjisi Ku-
rumu Başkanı Vluhammed El Bare-
dey' nin sunacaklan raporda, "siyah ya
dabeyaz" gıbi kesin sonuçlara yer ver-
meyecekleri ya da "maddi bir ÜuaTden
söz etmeyecekleri belırtıliyor.
Bush ulusa seslenlvor
ABD Başkanı George Bush'un, yann
yapacağı, yıllık "Birngin Dunımu" ko-
nuşmasında. ağırlığı Irak'a karşı alına-
bilecek önlemlere vereceği, ancak savaş
karan açıklamayacağı belirtildi. Was-
hington Times gazetesi, Bush'un Kong-
re'de yapacağı ulusa sesleniş konuşma-
sında kullanacağı "tonun", Blıx'ın ya-
yımlayacağı rapordaki bulgulara bağlı
olduğunu yazdı. ABD yönetiminin üst
düzey bir yetkilisi, gazeteye yaptığı açık-
lamada,
a
Başkan, Irak'ın oluşturduğu
tehdidivurgulayacak, buna karşı önlem
almaya kararh olduğunu anlatacak, an-
cak mevcut koşuSarda savaş Oanının za-
manı gelmedT dedi.
Kıbrıs ve Irak için anahtar MGK
Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış ile Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aytaç Yalman'ın
bugünden itibaren adada yapacaklan temaslar, Güvenlik Kurulu'nun karannı etkileyecek
AYHAN ŞİMŞEK
ANKARA - Irak ve Kıbns konula-
nnda kritik bir haftaya girilirken Milli
Güvenlik Kurulu (MGK) ocak ayı ola-
ğan toplantısında önemli kararlara dam-
gasını vuracak. Cuma günü gerçekleş-
ririlecek MGK'de ilk ele alınacak ko-
nu, ABD'nin Türkiye'den Irak operas-
yonuna ilişkin taleplerine istediği yanıt
olacak. Kıbns konusunda da AKP lıde-
ri Recep Tayyip Erdoğanın eleştirileri
ve KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denk-
taş'ın istifa restinin ardından ortaya çı-
kan sıkıntılı durum gündeme gelecek.
Dışişleri Bakanı Yaşar Yakıs ile Ka-
ra Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ay-
taç Yalman'ın bugünden itibaren ada-
da yapacaklan temaslar, MGK'nin ka-
rannı etkileyecek.
31 Ocak Cuma günü gerçekleştirile-
cek MGK"nin öncelikli konusunu
ABD'nin olası Irak operasyonu oluşru-
racak. Başbakan AbduDah Gül'ün Da-
vos'ta ABD Dışişleri Bakanı Colin Po-
wefl'la görüşmesi, ABD'den gelen me-
sajlar ve bölge ülkeleriyle yapılan temas-
lann sonuçlan masaya yatınlacak.
ABD'nin Türkiye'den taleplerine bir an
önce karar vermesini istemesi ve bu ko-
nuda hafta başında Ankara üzerinde
baskısuıı arttırması bekleniyor. BM si-
lah denetçilerinin şefi Hans Btis'in bu-
gün açıklayacağı raporda, denetimler
için ek süre istemesi Ankara'yı biraz
daha rahatlatabilecek.
Türkıye, banşçıl çözüm için çabala-
nnı sürdürmeyi benimserken ABD'nin
kararhlığı karşısında operasyona dönük
hazırlıklanru ilerletmeyi planlıyor. Ku-
rulun askeri kanadınuv her olasıhğa kar-
şı, Meclis'ten yurtdışına asker gönder-
me ve ülkede yabancı asker bulundur-
ma yetkisi alınmasına ilişkin çalışma-
lara başlamasını isteyeceği belirtiliyor.
Yalman ve Yakış'ın ziyareli
AKP liderliği ile KKTC Cumhurbaş-
kanı RaufDenktaş arasında basına yan-
sıyan görüş aynlıklannın, askerlerde
büyük rahatsızlığa neden olduğu kayde-
düiyor. Yalman' m bugün adaya yapaca-
ğı ziyaret, MGK öncesinde büyük önem
taşıyor. Yalman'ın temaslan sırasında,
AKP liderlığınden gelen eleştirilere kar-
şı Denktaş'ın çözüm çabalanna destek
veren açıklamalarda bulunması bekle-
niyor.Yakış da Yalman ile aynı dönem-
de adada önemli temaslarda bulunacak.
Yakış, KKTC'ye hareketinden önce
Atatürk Ha\alimanı"nda gazetecılerin
sorulannı yanıtladı. Erdoğan ile KKTC
Cumhurbaşkanı Denktaş arasında ba-
sına yansıyan tartışmalann hatırlatıl-
ması üzenne Yakış, "Biz KKTC makam-
lan ik basın ve medya aracıhğryla gö-
rüşmeyiz. Biz birbirimize mesajımızı
doğrudan doğruya iletiriz. Onun için
gidrvorum. Orada mesajımı doğrudan
ileteceğim. Medj'ajı aracı olarak kul-
lanmanuz doğru değfl'" dedi. Yakış, Tür-
kiye'nin Kıbns konusundaki görüşü-
nün ne olduğunun sorulması üzerine
deu
Kıbns hâlâ Türkry e için milli dava-
dır" diye konuştu.
Savaşta halkın canlı kalkan olarak kullanılacağı öne sürüldü
Saddam V çocuk askerler koruyacak
MURATİLEM
ATtNA - Irak Devlet Başkanı Sad-
dam Hüseyin'in, ABD'nin olası saldı-
nsuıa karşı çocuk askerler eğittiği öne
sürülürken Şii muhalifler de Irak lide-
rinin halkını canlı kalkan olarak kul-
lanacağını iddia etti. Yunan basınına
yansıyan ve Weekly Defence dergi-
sinde yer alan habere göre, savaş eği-
timi verilen ve yaşlan 10 ile 15 ara-
sında değişen yaklaşık 23 bin çocuk
görev beklemeye başladı. Karşılann-
da çocuk askerler bulanAmerikan as-
kerlerini psikolojik olarak etkilemek
ve ABD'yi uluslararası kamuoyu önün-
de zordurumdabırakmak amacryla eği-
tilen çocuklann arasındakızlar da bu-
lunuyor. 1991 Körfez Savaşı'ndanson-
ra çıkanlan yasayla, 15 yaşına kadar
olan çocuklar gönüllü oûnalan duru-
munda, 15-18 yaş arasuıdaki çocuk-
lar ise yasal olarak askere alınabiliyor.
12 yıltfar eğitiliyortar
Bağdat, 12 yıldan bu yana çocuk
askerler yetiştiriyor. Her gün şiddet
ıçeren fiimler izlettınlen çocuklann
ilk aşamada beyinleri yıkanıyor. Eği-
timin sonraki aşaması yakın dövüş ve
yakın silahlı çarpışma konulannı içe-
riyor. Çocuklara, hafif piyade ve kü-
çük çaplı silahlan kullanmalan öğre-
tüiyor. Başta Bağdat olmak üzere bü-
yük şehirlerin korunması amaçlanarak
verilen eğitimi tamamlayan çocuklar,
gerilla savaşında uzman hale geliyor.
Siyasi eğitim de verilen çocuklar, Sad-
dam Hüseyin'in fedaileri haline geti-
rüiyor. Habere göre, 23 bin çocuktan
8 bin'i Saddam Hüseyin ve Bağdat'ı
korumakla görevlendırildi.
BIÇAK SIRTI
EROL MANİSALI
Arayış İçinde İnsanlar...
Insanlar büyük bir rahatsızlık içindeler. Konuş-
ma yapmak üzere gittiğim yerlerde çaresizlikleri-
ni dile getiriyorlar. öğrenciler, işçiler, memurlar, işa-
damlan hepsi aynı. Bir karamsarlık hâkim.
3 Kaam öncesindeki koalisyon dönemlerinde de
karamsarlık vardı. Beraberinde büyük iktisadi krız-
leryaşandı. 3 Kasım sonrasında karamsarlık ve ça-
resizlik biraz daha farklı boyutta. Aydın, Atatürk-
çü, halkçı ve ulusalcı kesimler hükümetin Türkiye'yi
belirsiz bir tünelin içine sokacağı kaygısını ve ka-
ramsariığını taşıyorlar.
Kafalar çok kanşık
- Bunlar Atatürk düşüncelerine karşı, dini ağır-
lıklı yeni bir yapılanmaya mı gidecekler? Kafalar-
da bu soru var.
- Ulusal konularda "tavizci bir tutumun" sergi-
lenmeye başlanması başka sorulan da gündeme
getirmeye başlamış. Kıbns konusunda, neden bu
kadar dış güçlerin etkisi altındalar? Hani bunlar mu-
hafazakârdı? O haide AB çevrelerine neden her-
kesten daha sıcak bakıyorlar?
- Bu bir aldatmaca ise o zaman "her konuda"
kuşku duymamız gerekmez mi?
Bu tür sorular, AKP'ye oy veren vermeyen bü-
tün çevrelerin kafasında. Askerin eğitim, Kıbns ve
AB gibi konularda AKP liderieri ile görüşlerinin
"uyuşmazlığının" kamuoyu önünde ortaya konma-
ya başlaması, aydın ve Atatürkçü çevrelerin "şüp-
helenni" daha da güçlendiriyor. Art arda sorular so-
rulmaya başlanıyor;
- Türkiye nereye gidiyor? Veya, Türkiye nereye
götürülüyor?
- Hemen arkasından, biz ne yapabiliriz, bir şey-
ler yapmamız gerekiyor, nasıl örgütlenecegiz so-
rulan sıralanıyor.
Her gün 20-25 telefon geliyor; sorular hep aynı;
Erol Hoca ne yapacağız? Elimiz, kolumuz bağlı
oturacak mıyız? Çıkış yolumuz ne? Türkiye içer-
den ve dışardan felakete mi sürükleniyor? Hangi
partilerte, hangi sivil toplum örgütleri ile bütünle-
şelim?
Birbirlerini hiç tanımayan, aralannda hiç konuş-
mamış insanların ortak bir düşüncesi var; bir şey-
ler yapmamız gerekiyor diyorlar. Ancak neyin, na-
sıl yapılacağını bilmiyorlar; işte bu konuda çare-
sizler.
Çünkü hep önleri tıkanmış...
önleri hem tıkanmış; ayrı ayn partıler kurulmuş
ama hemen hemen hepsi de beiirii iç ve dış ben-
zer odaklann denetiminde olmuşlar.
örneğin,
- Içerdeki "gayri milli" büyük sermaye çevreleri
bu partileri yönlendirmiş, denetimleri altına almış-
lar.
- Dışardan "icazet alarak" yeni partiler kurulmuş.
Göbekleri dışanya bağlı kalmış. Bunlar bazen, "d/ş
güçlerin içerdeki temsilcileri olarak kurulmuşlar",
bazen de "içerde ulusalcı güçlere karşı dış des-
tek sağlamak için" işbirliği yapmak zorunda kal-
mışlar.
- Bölücü partiler ve onlara destek veren çevre-
lerde işin cabası...
Insanlar bu tersliklerin ve çürümenin de farkın-
dalar. Ancak, farkında olmalan yeterli değil; ne ya-
pacağız, ne yapmamız gerekiyor sorusunu, karşı-
laştığım herkes soruyor.
Insanlar öylesine koşullandınlmışlar ki "kendi
örgütienmeleri ile her şeyin başlaması gerektiği-
ni göremez duruma getirilmişler", Herkes bir kur-
tancı bekliyor. Atatürk'lerin her zaman çıkamaya-
cağını, insanlann "biraraya gelerek" siyasal, ikti-
sadi, hukuki, kültürel güç kazanacağını düşünemez
hale getirilmişler. Politik reflekslerı köreltilmiş.
Birsömürge zihniyeti, "birzihnen devşirilme or-
tamı yaratılmış"... Kimler, nasıl yaratmışlar?
- Bunda belki, Türkiye'nin, Türklerin ve Osman-
lı Devleti'nin dün de bugün de "Doğu ile Batı ara-
sındaki kesişme noktalannda" bulunmuş olmala-
nnın etkisi var. Dini ve kültürel olarak, iktisadi ve
siyasi olarak "Batı'dan etkilenen bir Doğu'lu" ve-
ya "Doğu'nun Batı'daki bir uzantısı" olmanın ya-
rartığı çelişkiler var.
- Belki Tanzimat felsefesinin, arkasından çöken
Osmanh'nın Avrupa (ve Batı) karşısındaki ezikliği-
nin tortulan bu birikimleri meydana getirmiş bulu-
nuyor.
- Ya da, Atatürk'ün ölümünden sonraAtatürk'ün
yaratmak istediği "sentezin" aksatılmasıvetekta-
raflı bir Batı bağımlılığına dönüşmesi bu sonucu do-
ğurmuş bulunuyor.
- Bu faktörlerin içinde veya paralelinde yer alan
sanayileşememe, ulusal burjuvazi yaratamama
meseleleri bu gelişmelerin hem sebebi hem de
sonuçlan olarak değeıiendirilebilir.
Insanlar yine de kıpır kıpır.. bir şeyler bulma, bir
şeylere omuz verme arayışı içine nihayet girmeye
başlamışlar. Kim bilir belki de, özellikle Özal'olık
ve soğuk savaş sonrasında, geniş halk kitlelerinin
zararına,
- bazı büyük sermaye çevrelerinin dış güçlerile
işbiriiği yaparak faaliyetlerini arttırmalan;
- iç ve dış tekellerin ve ÇUŞ'nin, işçinin, merru-
run, çiftçinin "çıkarlan aleyhine baskılannın büyü-
mesi"
- bu kıpırdanmalann ve hareketlenmenin yaygn-
laşmasına yol açıyor.
ınsanlar gerçekten bir arayış içindeler; çünkü, dar
bir çevre dışında herkes, yani 70 milyon insan ıa-
rar görüyor, acı çekiyor; toplum uluslararası ilişxi-
lerinde "aşağılanıyor"; Batı karşısında "birsömur-
ge konumunda tutuluyor".
Bir noktadan sonra insanlann sabrı taşmaya
başlıyor; Başkalanndan yardım beklemek yeme
kendilerinin inisiyatif almalan gerçeği ile karşı kır-
şıya kalıyorlar.
Kendilerinden başka çare olmadığını, çarenin
kendi güçlerine dayanması gerektiğini görüyorar.
Ve bunu araştınyorlar...
www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali
KULU ASLtYE HUKUK
HÂKİMLtĞİ'NDEN
2002 824
Kon>a ılı Kulu ılçesı Kemalı\e Mahallesı Havuzyoh.
mevkıı, 80 ada. 42 nolu parsel Durmuş çocuklan A\şe
Duıçer ve ıştırakçılen adına kayıtli olup. 12 04 2002 tan-
hınde davacı Meram Elektnk Dağıtım AŞ Genel Müdür-
lüğü'nce 100 m2'sı kamulaştınlmış olup, da\alılann ad-
reslen tespıt edılemedığınden \e bu nedenle de pazarlıt
görüşmelen vapılamadığmdan ılgılı ıdarece Kulu Aslıye
Hukuk Mahkemesrnın 2002 824 Esas nolu dosvası ile
kamulaştırma bedehnin tespıtı \e tescıl da\ası açıldıg
ılan olunur Basın: 3373