11 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 16 OCAK 2003 PERŞEMBE DIZI Prof. Dr. UralAkbulut, verilen kaynağın yetersizliğinden yakındı, gerginliğin kişisel olduğunu savundu Kurumsal çözüm sağlanmalıProf. Dr. Ural Akbulut'tan: YÖK ile hükümet arasında yaratılan gerginlik, kişilerin kendi sorunlan nedeniyle gerçekleşiyor. Pire için yorgan yakılmamalı. Ilk olarak soruna kişisel değil kurumsal olarak bakılmalı. Hükümet YÖK'ün değil devlet kurumlannın baskılannı üniversitelerin üzerinden kaldırmalı. MAHMUTGÜRER ANKARA - Rektörler, AKP hükümetinin yükseköğretim sisteminde büyük değişiklikler yapmasını öngören "acil eylem planına" tepki göstererek "Yükseköğretim Yasası mutlaka yeniden yapüandınlmalı, ancak AKP'nin planı çok yetersiz" dedi. Üniversıtelere venlen kaynağın yetersizliğinden yakınan rektörler, hükümetin 'Acil eylem pianı'yla yükseköğretimin durumunu Cumhuriyet'e şöyle değerlendirdiler: ODTÜ Rektörü Prof. Dr. ural Akbulut: YÖK'ün yapısı yeterince iyi olmayabilir, ancak daha iyisinin mevcut olduğunu sanmıyorum. YÖK'e Cumhurbaşkanı, Üniversitelerarası Kurul ve hükümet 7'şer üye, Genelkurmay Başkanhğı da 1 temsilci gönderiyor. Bu yapının bozulması durumunda üniversitelerde kadrolaşma şimdikinden çok daha hızlı artabilir. Şu an YÖK ile hükümet arasında yaratılan gerginlik, kişilerin kendi sorunlan nedeniyle gerçekleşiyor. Pire için yorgan yakılmamalı. Ilk olarak soruna kişisel değil kurumsal olarak bakılmalı. Sadece YÖK yasasında yapılacak değişikliklerle YÖK üzerindeki rutin işler alınmalı. Üniversitelere en büyük baskıyı, şimdiye kadar hep Maliye Bakanlığı ve Devlet Planlama Teşkilatı yapmıştır. Bizim ne kadar bilimsel araştırma yapacağımıza, hangi binanın çatısını tamir ertireceğimize, Maliye Bakanlığı ve DPT karar veriyor. Hükümet YÖK'ün değil bunlann baskılannı üniversitelerin üzerinden kaldırmalı. Bakanın toplumdan görüşler alması şimdilik önemli değil. Bu görüşlerin değerlendirilmesi önemli. Üniversitelerin üzerindeki çok kath hantal bürokrasi de artık kaldınlmalıdır. Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman İnci: YÖK yasası bizim bulunduğumuz noktaya göre çok geride kalmıştır. Ilk çıktığı yıllardaki uygulama yeterliliğine sahip değildir. Örneğin disiplin yönetmeliği, atama yükseltme yönetmeliği... YÖK yasasmın değişmesi çağdaş yapılanma için en önemli değişim olur. Acil eylem planında yapılması öngörülen değişiklikler arasındaki en önemli madde ÖSYM'nin özerk hale getirilmesi. ÖSYM sadece işleyiş bakımından YÖK'e bağlı, yani yıllardır zaten özerk. Bu kadar güzel bağımsız bir kurumun neden bağımsızlaştınlmak istendiği büyük bir soru işareti. Üniversite sayısı da fazladan bir tabela koyularak arttınlamaz. Şu anda Türkiye'de 28 bin öğretim elemanı var. Üniversite sayısmı değil 100'e, 250'ye de çıkarsan yine 28 bin öğretim elemanı var. Yani sayı sınırlı, bir tabela değiştirmekle üniversite sayısı artmaz. Mali özerklik de üniversitelerin kalkınması için başat madde. Üniversiteler doçentlik sınavlanna giden profesörlerin masraflannı karşılamada bile zorluk çekiyor. Milli Eğitim Bakanı Erkan Mumcu, YÖKBaşkanı Gürüz 'ün kavga çıkarmak istediğini söyledi herşey ıcım K PARTı ürekli Aydınlık YÖK'ün şikâyetleri kendisinden kaynaklı Eleştirilerin odağındaki \Iilli Eğitim Bakanı Erkan Mumcu, YÖK Başkanı Kemal Gürüz'ün eleştirilerini yaıutladı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Eğitim Bakanı Erkan Mumcu, hükümetin YÖK'e müdahalede bulunmak değil üniversiteleri özerkleştirmek istediğini savlayarak "Akhseüm sahibi herkes bilir Id, üniversitelere müdahale etmek isteyen bir hükümet için bugünkü YÖK düzeni aramakla bulunmayacak bir nrsatör. Halbuki biz tam tersine üniversiteleri özerkleştirmek istiyoruz" dedi. Mumcu önceki gün bakanlıktaki bir toplantı sonrasında gazetecilerin YÖK Başkanı Kemal Gürüz'ün Rektörler Komitesi'nde yaptığı açıklamayla ilgıli sorulannı yanıtladı. Gürüz'le herhangi bir üslup tartışmasına girmek ıstemediğini belirten Mumcu, "Bizim hiç kimseyle kavgamız yok" diye konuştu. Mumcu. Başbakan Abdullah --—-~"— Gül'ün de tüm konuşmalannda Türkiye'ye öncülük eden bir üniversite kurmak için çaba harcadıklannı ifade ettiğini anlatırken, Gürüz'ü eleştirerek "Bizim hiç kimseyle kavgamız yok. Kavga çıkarmak isteyenlere de bir cevap vermek istemiyoruz" diye konuştu. Mumcu, müdahalede bulunmak için şimdiki • Milli Eğitim Bakanı Erkan Mumcu, Gürüz'le herhangi bir üslup tartışmasına girmek ıstemediğini belirtti. Üniversiteleri özerkleştirerek siyasi müdahalelerden koruyacaklannı iddia etti. YÖK'ün aranmakla bulunamayacağını da ileri sürerek "AkhseHm sahibi herkes bilir ki, üniversitelere müdahale etmek isteyen bir hükümet için bugünkü YÖK düzeni aramakla bulunmayacak bir nrsatür" diye konuştu. Üniversitelen özerkleştirerek siyasi müdahalelerden koruyacaklannı da savlayan Mumcu, şunlan söyledi: "Halbuki biz, Gürüz'ün söylemlerinin tam tersine üniversiteleri özerkleştirecek, dolayısıyta siyasi müdahale imkânını bütünüyle ortadan kaldıracak bir düzen anvoruz. Bizim YOK'ten beklediğimiz şudur kaygılan nelerse, endişeleri nelerse üniversite için kaygı ve endişeleri nelerse, onlan teminat altma alacak •*-*—"'*"-•* düzenlemeler nelerdir o konuda fikir beyan etmeleridir. Slogan söylemek kolaydır. Sayın Başkan'ın şikâyet ettiği hususlar da YÖK uygulamalan içinde doğmuş hususlardır, ona da aynca dikkat çekmek gerekir. Kaldı ki kendisi de bu alanın sorunsuz bir alan olduğunu söylemiyor. Ciddi, önemli sorunlannın var olduğunu sövlüvorr Dinçer: YOK veAKP düşman hardeşler Eğhim-Sen Genel Başkanı Dinçer. Eğitim Servisi - Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, gerçek anlamda özgürlük ve özerklik için üniversitelerin acilen "dinden", "devletten" ve "sermayeden" uzaklaştınlması gerektiğini belirtti. YÖK ve AKP arasındaki tartışmanın gerçek olmadığını öne süren Dinçer. "KendÜerini taraf olarak ilan edenler. karşı tarafta değil, aynı tarafta durmaktadıriar. Onlar, mutiak ve sürekli iktidar için birbirlerine ihtiyaç duyan düşman kardeşlerdir" dedi. Dinçer, YÖK haricinde hemen tüm toplumsal kesimlerin üniversite hayatında köklü değişiklik istediğini kaydederek "AKP'nin ünhersiteyi ele geçirme planına karşı YÖK'ün gösterdiği direnişi". "flginç'' diye nitelendirdi. Dinçer, şunlan söyledi: "AKP operasyonuna karşı kamuoyunu uyaran YÖK'ün, Anadolu ünhersitelerinde nasıl ve hangi düzeylerde ırkçı- gerici-irticacı kadrolaşmaya yol açhğı kamuoyunun bilgisi dahilindcdir. Anadolu'da bulunan 42 üniversitede başka görüş, düşünce ve yaşam tarana hayat tanımayacak oranda şeriatçı kadrolaşma vardır ve bu üniversiteler şeriatçılann etkisi ve egemenliği altındadır. Türkiye'de üniversiteleri şeriatçılara peşkeş çeken YÖK, bugün laiklik feveranlıgı yaparak, statükosunu korumaya çalışmaktadır." YÖK'ün "Şeriatçılargenyor" paranoyası yaratmasının inandıncı olmadığını ifade eden Dinçer, "AKP, üniversitelerde daha köklü kadrolaşmaya girmek ve türban sorununu çözmek istemektedir. YÖK'ün varüğı ve şimdiye kadarki icraatlan, AKP'nin işini kolaylaşürmaktadır. Büyük toplum kesimleri tarâfindan meşru kabul edilmeyen bir kunımu, 'yeniden yapılanma', demokratikleşme" adıaltuıda tartışmaya açmak, açıkçası. tartışmanın kendisiyle biriikte yapümak istenenleri nıeşrulaşöracakür" diye konuştu. A 0 REKTÖRÜ PROF DR. NUSRETARAS: Bilimsel üretim için kaynak gerek G I I T AZİÜNİVERSİTESİREKTÖRÜRIZA AYHAN: Koordinasyonu düzenlemek şart LZMÎRÜREKTÖRLER: YA&4 ÇAĞDAŞLAŞSIN Hükümet güdumu olmasına karşıyız YÖK yasasında mutlaka ve mutlaka bazı değişikliklere gidilmeli. Bunu yaparken ilk önce üniversitelerin mali sisteminin özerkleştirilmesi gerekiyor. Üniversitelerin bilimsel üretim yapabilmesi için daha fazla kaynağa ihtiyaç var. Öğretim elemanı personeli norm kadroya göre oluşturulmalı. Rektör seçım sisteminin de yeniden organize edilmesi gerekiyor. Tek kademeli bir seçim sistemi olmalı ve rektörü cumhurbaşkanı atamalı. Dekanlar da seçimle başa gelmeli, ancak seçim dekanlığın altındaki kadrolara inmemeli. Rektörlük seçimleri hep sorun oluyor, bunun çözümü bir kişinin 6-7 yıllığına bir Nusret Aras. kez seçilmesidir. Bugün bir kişinin, rektörlük için yeniden aday olması tartışmalann büyümesine, adaylann birbirini dışlamasına neden oluyor. Mesaimizin neredeyse tümünü mali sıkıntılardan kaynaklanan sorunlan çözmek için harcıyoruz. Yıllardan bu yana üniversitelerin mali olarak özerkliğini istiyoruz ama nedense kimse bu konuda bir girişimde bulunmuyor. Üniversiteler kendilerine hak tanınırsa kendi kaynaklannı pekâlâ yaratabilir. Maliye ve Devlet Planlama Teşkilatı'nda bütün ' zamanımızı harcıyoruz. Biz bize verilecek kaynaklan nasıl kullanacağımızı da çok iyi biliyoruz. j | 12 Eylül'den sonra | I koyulan YÖK yasası f * bir ihtiyaçtan doğmuştur. Bundan önce üniversiteler i « arasında ; s koordinasyonu • ! sağlayan bir merkez bulunmuyordu. YÖKyasasının 12 I { Eylül'den sonra ] \ getirilmesi nedeniyle eleştirilen bazı maddeleri söz konusu. Fakat temel felsefesi doğru olan bir yasadır. Türk üniversitelerinin kalitesini artnrmak için böyle bir kanuna ihtiyaç vardır. Dünya üni\ersitelerinde ve çağdaş devletlerde de bu nevi bir çahşma, bu ne\ i bir koordinasyon merkezı her zaman olmuştur. Şimdi bu yasa içindeki bazı maddeler ön plana çekilerek sistem eleştirilmeye çahşılmaktadır. Sistemin eleştirilmesi yerine Rıza Avhan. bu maddelenn değiştirilmesınde, üzerinde çahşmalar yapılmasında fayda var. Bu açıdan YÖK yasasında değiştirilmesi gereken maddeler bulunduğuna ben de katılıyorum. Temel felsefe olarak YÖK'ün bir koordinasyon yani yükseköğretıme şekil veren bir kurul olmasının tarattanyım. Ama belirli maddeler hususunda bazı kaygı ve çekincelerimin bulunduğunu da aynca söyleyeyim. Maddelerin değişmesi mümkündür ama YOK'ü değiştirerek yerine yeni bir müessese ikame etmeden YÖK'ü tam manasıyla çalışamaz duruma getirmenin herhangi bir manası bulunduğunu düşünmüyorum. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)- Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Emin Abcı, YÖK sisteminde bir dızi olumsuzluklar bulunduğunu belirtirken, "Ancak YÖK, ÖSYM gibi kuruluşlaruı siyasallaştırümasına ve hükümet güdümüne girmesine karşıjız" dedi. YÖK'ün siyasal iktidarlann güdümünde ohnasının, üniversite anlayışının ve bilimsel araştırmalann önündeki en önemli engeli oluşturduğunu \iirgulayan Alıcı, "BiHm üreten kurumlar siyasal yönlendirmelere, baskılara her zaman direnir. Biz üniversitelerde özgürlükten, demokrasiden, kuruDann çabşmasmdan ve kendi yöneticisini kendisinin seçmesinden yana>Tz. Seçim sisteminin bütün basamaklarda uygulanmasını arzulamaktavız. Emin Ahcı ÖSYM'nin YÖK'ün ve üniversitelerin siyasal iktidarlann güdümünde olmasına yol açacak her türlii yakîaşım ve tasarrufa karşrvız" diye konuştu. Ege Unıversitesi (EÜ) Rektörü Prof. Dr. ITkü Bayındır da, "Madem ki çağdaş uygarhk düzeyinin üstüne çıkrnayi hedeffiyoruz, bu durunıda her kurumun tabi olduğu yasalar değiştirilebilir, daha çağdaş hale getirilebUir. .Ancak bunlar aklın ve bilimin önderliğinde olur" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle