Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 16 OCAK 2003 PERŞEMBE
HABERLER
DUNYADA BUGUN
ALİ SİRMEN
Ne Türk'üm Ne Yunanlı
Kıbrıslıyım Kıbrıslı
önceki gün, Annan Planı çerçevesinde bir
çözümün en kısazamanda bulunmasını isteyen-
lerin Lefkoşa'dayaptıklan mltinge katılanlann sa-
yısı bir öncekilerini de katlıyordu.
Türk medyasında da ontar gibi düşünen ve dav-
rananlar az olmadığına göre, Lefkoşa mitingi-
ne katılanların Rauf Denktaş'ı güç durumda bı-
raktıklarını, ulusal davayı arkadan hançertedik-
lerini söylemenin bir anlamı yok.
Gerçekten de Denktaş güç durumdadır ve
pazarlık olanakları fevkalade zayıflamıştır.
Ancak, bu miting olmasaydı bile, Ankara'da
iktidara sahip olanlar da açıklamalarıyla, vaat-
leriyle, angajmanlarıyla aynı şeyi yapmışlardı.
Ellerinde devletin bilgileri, belgeleri, dosyala-
rı olanlar bunu yaptıktan sonra, çoğunluğu 27
- 30 yıl öncesini yaşamamış ya da yaşasalar bi-
le hatırlama durumunda olmayanların davra-
nışlarına bir şey söylemek yersiz.
Tabii ki karşı taraf bu durumdan alabildiğin-
ce yararlanacaktır.
Yararlanılan etkenin hainlik olduğunu söyle-
mek belki biraz fazladır, ama buna aymazlık
damgasını vurmak yanlış olmayacaktır.
Yarım yamalak bilgiler, tarihe yönelmemiş il-
giler, içeriği anlamadan söylenen slogan inciler,
aymazlık cehenneminin yollarını döşeyen, yü-
zeysel iyi niyet taşlandır.
•••
Geçenlerde, TV ekranında "Ben ne Türk'üm
ne Rum, ben Kıbnslıyım" diyen genci gören bir
arkadaşım, yerinden fırlayıp haykırdı:
- Türk değilim diyor, vay kansız şerefsiz alçak!
- Yok, diye yanıtladım onu, asıl çözüm orada,
ama...
- Nasıl olurmuş asıl çözüm orada!? diye gür-
ledi.
- Tabii gerçekten de her iki taraf da yalnız
kendi etnik kimliklerine hapsolmayıp da başka
bir ortak kimlik bulabilirlerse çok iyi olur.
- Bu ortak kimlik de ayn, ama bibirleriyle önem
derecesi olarak eşit iki alt kimliğe sahip olanla-
rın, artık bu gerçeği yadsımadan, onun üstüne
çıkıp, Kıbrıslı olmalarıyla sağlanır.
Bundan 27 yıl önce, böyle bir öneriyi, Lefko-
şa'nın Rum kesiminde ortaya attığımı, bunun da
peközgün birdüşünceolmadığını anlattım dos-
tuma.
Sonra da ekledim:
- Böyle bir ortak kimliktir, onlarda bir arada ya-
şama duygusu uyandıracak olan.
• • •
öyleydi gerçekten de, delikanlı doğru birtüm-
ceyi, içeriğini kavramadan söylüyor ve onun
için de aymazlık denizinde yüzüyordu.
Her şeyden önce, böyle bir kimliğin olabilme-
si için, nüfusun azınlığının değil, tümüne yakın
çoğunluğunun aynı şeyi dilemesi ve yapması ge-
rekiyordu.
Sonra bir arada, eşit ve özgür yaşamayı iste-
meleri de gerekliydi ki bu bir arada yaşama ha-
yali bir tuzağa dönüşmesin.
Bunlar da yetmiyordu. Ada'nın Rumlan da
acaba, varsayılan bir ortak geçmiş duygusunu
yaratabilecek bir biçimde, tarihlerini yeniden
yazmaya, Türklere karşı girişilen katliamları,
Enosis'i kınamaya, hiç değilse dışlamaya hazır
mıydılar?
26 yıl önce gördüğüm Ada'da, kuzeyde kır-
mızı bayraklar, güneyde mavi bayraklar dalga-
lanıyordu.
Bir yıl önce gittiğim Kıbrıs'ta da durum aynıy-
dı, değişiklik yalnızca oraya buraya gösterme-
lik olarak serpiştirilmiş, iki taraf için de degişik
birkaç Kıbrıs bayrağı idi.
Bundan birkaç yıl önce tarafsız bölgede ba-
ğımsızlık için bayrak açan Rum gencinin açtığı
ve uğruna öldüğü bayrak da Kıbrıs değil, dü-
pedüz mavi Yunan bayrağıydı.
Bir yerden duyduğu sloganı, içeriğini anla-
madan atan genç arkadaş, Annan Planı'nın,
sonucunda Kıbrıslı yaratmak yerine, Enosis'i
AB çatısı attında gerçekleştirip, Kıbrıslı Rum ço-
ğunluğa Kıbnslı Türkleri bir basit azınlık statü-
sü içinde feda etmek tehlikesi taşıdığını görmü-
yordu.
Içeriğinin ne olacağı ve kuzeyin gençlerine
gerçekten nelergetireceği bilinmeyen bir AB pa-
saportu rüyası, kısa zamanda erken uyanıla-
cak bir karabasana dönüşebilirdi.
Türkiye'de aynı masallar, aynı rüyanın ninni-
leri olarak fısıldanıyordu.
Artık hamasi sözlere, çoğunun omuz silkece-
ği uyarılara gerek yok.
Bakalım, bu rüyanın peşine takılanlar, hülya-
larının karabasana dönüştüğünü ne zaman fark
edecekler?
Sezer 3 yasayı onayladı
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaş-
kanı Ahmet Necdet Sezer. SSK, Bağ-Kur ve tanm
işçileri emeklilerinin aylıklannın artınlması konu-
sunda Bakanlar Kurulu'na yetki veren yasalar ile
trafık cezalannı artıran yasayı onayladı. Sezer'in
onayladığı 4784 sayılı yasayla. hükümet, gelir artı-
nmına ilişkin karannı uygulamaya koyabilecek.
Trafik kazalannın önlenmesi amacını taşıyan diğer
yasa da, TCY'ye 'bilinçli taksir' kavramını ekleye-
rek cezalann üçte bir oranında artınlmasını öngö-
rüyor. Yasa aynca, ölüme neden olanlara verilen
cezalann para cezasına çevrilmesini de önlüyor.
MGK uyumu kabul edildi
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Genel
Kurulu'nda dûn Milli Güvenlik Kurulu'nda başba-
kan yardımcılan ve adalet bakanımn da üye olması-
nı öngören anayasaya uyum yasası kabul edildi. Ya-
sayla başbakan yardımcılan ve adalet bakanı da
MGK'nin üyesi olarak kabul edilecek. Genel Ku-
rul'da Hâkimler ve Savcılar Yasası'nda yapılan deği-
şiklikle. avukatlıktan yargıçlığa geçiş koşullan dü-
zenlendı. Buna göre, yargıç adaylığına atanmada
serbest a\-ukatlık yapmış olanlann avukatlıkta geçen
sürelerinin üçte ikisi meslekte geçmiş gibi değerlen-
dirilerek sınıf ve dereceler buna göre belirlenecek.
Genelkurmay ve rektörlerle ters düşen AKP hükümeti şimdi de sermaye çevreleriyle karşı karşıya
GeminliktırmanıyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
AKP hükümeti, Cumhurbaşkanlığı,
Genelkurmay ve üniversite yönetim-
lerinin ardından sermaye çevTesiyle de
restleşerek gerilimi erken tırmandır-
dı. Başbakan Abdullah GÜL iş dünya-
sının tanıdığı avansın erken tükenece-
ğine ilişkin işaretler üzerine. üslubu-
nu sertleştirdi.
TÜSİAD'ın eleştirilerine karşı Baş-
bakan Gül'ün AKP grubundakı çıkı-
şı, 3 Kasım seçiminden sonraki söyle-
mine ters düştü. Gül, "Tek başına ik-
tidar çoğunhığumuza güvenip karar-
laralmavacağız. toplumsal mutabakat-
lakraatyapacağız" demişti. Hüküme-
te ılk günlerde tamnan avansla "uzlaş-
macı" mesajlar veren Gül'ün, önceki
günkü "363 kişi buradayız, 5 yıl iktida-
nz, bunu unutmayın" sözleri ise iş çev-
relerinde tehdit içeren bir algılamaya
Albayraklar
duruşmasını CHP
Milletvekili
Mehmet Sevigen ile
partisinin
il başkanı Şinasi
Öktem ve ilçe
başkanları da
izJedû Duruşmanın
ardından açıklama
yapan Sevigen,
Erdoğan ve
Gürtuna 'nın gelip
duruşmada ifade
vermesi gerektiğini
belirtti Bunun
üzerine sanık
avukatian,
Sevigen 'e ve diğer
CHP'lilere saldırdı.
Yaşanan arbede
polisin
müdahalesiyle son
buldu.
• Başbakan Abdullah Gül'ün, önceki günkü "363 kişi buradayız, 5 yıl
iktidanz, bunu unutmayın" sözleri iş çevrelerinde tehdit içeren bir algılamaya neden
oldu. Başbakan "Hükümette uyum var, ne yaptığımızı biliyoruz" derken partiyle
kabine arasında uyumu sağlamak için özel komisyon kuruldu.
neden oldu. Başbakan Gül'ün sert çı-
kış yaptığı grup toplantısında, AKP
milletvekillerinin bile hükümeti eleş-
tirmesi ise dikkat çekti. Denizli Mil-
letvekili Ümmet Kandoğan. hüküme-
tin reform niteliğindekı çalışmalannı
anlatamadığını savunurken Ankara
Milletvekili Nur Doğan Topaloğhı da
atamalarla ilgili sorunlara işaret etti.
Başbakanın "Neyapöğuruzıbihyo-
ruz, hükümetiçinde uyumvar" derken,
hükümet, Meclis grubu ve parti arasın-
da uyumu sağlamak amacıyla özel ko-
misyon kurulması da bu söylemle çe-
lişti. Parti içinde açıklamalann çeliş-
memesi, söylem birliği oluşturulması
için bir genel başkan yardımcısı, bir
grup başkanvekili ve bir de başbakan
yardımcısından oluşan "uyum komis-
yonu* kuruldu.
Başbakan Abdullah Gül'ün gerilim
yaratan ilk çıkışı, Genelkurmay Baş-
kanı Orgeneral Hilmi Özkök'le yaptı-
ğı görüşmenin ardından basına yansı-
yan haberler üzerine oldu. Gül'ün gö-
rüşmenin ardından basına yansıyan
konuşmalarnedeniyle, Özkök'e "bu ha-
berlerm basına stzmasmdan rahatsız ol-
duğumT ılettığı basında yer aldı.
Yüksek Askeri Şûra kararlanna yar-
gı yolunun kapalı tutulmasını, "anti
demokratik" olduğu savıyla "şerh"
düşen Gül'ün bu tutumu da hükümet-
Genelkurmay ilişkilerini gerdi.
Avrupa Insan Haklan Mahkeme-
si'nin, "disiplini sağlamanın gereğp
olarak gördüğü YAŞ kararlan konu-
sundaki tutuma. Genelkurmay Baş-
kanı Özkök, "îrticayıcesareüendirdi-
ler" sözleriyle yamt verdi. Gül'ün,
hükümeti eleştiren TÜSİAD Başka-
nı Tuncay OzOhan'ı telefonla araya-
rak sitem etmesi de kameralara yan-
sıdı. Gül'ün, son olarak önceki gün,
başta sermaye kesimleri olmak üze-
re bütün kesimlere "5 yıl iktidarda-
yız, bunu unutmaynT diyerek sert bir
üslupla dıle getirdiği görüşleri, "göz-
dağı" olarak değerlendirildi.
Başbakan'dan yalanlama
Başbakan Gül, gazetelerde yer alan
"ABD savaş lobisi için medyaya mil-
yarlarca dolar ayınn. Türk medyasına
dakaynakaktanldT ifadelenni ise ya-
lanladı. Grup toplantısının basına ka-
palı bölümünde "ABD'nin kamuoyu
oluşturmakiçin kaynak ayırdığuu, an-
cak hükümetin yönlendirmelere gel-
meyeceğuıi" söyleyen Gül. bu ifadele-
rin bazı milletvekillerince yanlış yan-
sıtıldığını belirterek "îddialann ger-
çekle ilgisi yoktur" dedi.
ABD'nin Ankara Büyükelçisi Robert
Pearson da yazılı bir açıklama yapa-
rak iddialan yalanladı.
AKP HÜKÜMETtNE İLETİLECEK
Danıştay anayasa
paketi hcrjiiadı
Savcının AKP liderinin beraatını istediği Albayraklar davasında olay çıktı
Erdoğan'ın avukatian CHP'lilere saldırdı
tstanbul Haber Servisi - Is-
tanbul Büyükşehir Belediye-
sinden Albayraklar'a verilen
usulsüz ihalelerle ilgili dava-
da esas hakkındaki görüşünü
açıklayan Cumhuriyet Savcı-
sı, 72 sanıktan eski ve yeni
başkanlar Recep Tayyip Erdo-
ğan ıle AliMüfitGürruna'nın
beraatını istedi.
Istanbul 4. Ağır Ceza Mah-
kemesi'ndeki dünkü duruşma-
ya hiçbir sanık katılmadı. Esas
hakkındaki görüşünü açıkla-
yan Savcı Üker Yaşar, Musta-
fa Albayrak ve kardeşleri Ka-
zun ve Muzaffer Albayrak ile
şirketin ihale bölümünde çah-
şan Hüse>in Yılmaz, Mehmet
Sami Polat, Tamer Oztürk ve
Osnıan Temurun sahte belge-
lerle başkalanna ait araçlan şir-
kete aitmiş gibi gösterip perso-
nel taşıma ihalelerini kazan-
dıklannı belirtti. Savcı, bu ne-
denJe bu sanıklann "ihaleyç fe-
satkanşürmak"tan cezalandı-
nlmalannı istedi. "Cûrûm iş-
lemek için teşekkül oluştur-
mak" suçunun unsurlannın
oluşmadığını iddia eden savcı,
AKP Genel Başkanı Recep Tay-
yip Erdoğan, Istanbul Büyük-
şehir Belediye Başkanı Aü Mü-
fit Gürtuna ve dönemin üst dü-
zey bürokratlannın da arala-
nrida bulunduğu 54 sanığın be-
raatini istedi.
Milletvekili seçilen sanıklar
Mustafa Açıkahn, Adem Baş-
türk, tdris Naim Şahin, Zülfü
Demirbağ, Selami Uzun ve
Mustafa lucab'nın dokunul-
mazlıklan gereği dosyalannın
aynlması talep edildi. Mahke-
me, esas hakkındaki savunma
yapmayan sanık vekillerinin
savunmalannı hazırlamalan
için oturumu erteledi.
Duruşmayı CHP Milletveki-
li Mehmet Sevigen, partinin Is-
tanbul II Başkanı Şinasi Oktem
ve ilçe başkanlan da izledi. Du-
ruşmanın ardından açıklama
yapan Sevigen, Erdoğan ve Gür-
tuna'nın gelip duruşmada ifa-
de vermesi gerektiğini belirtti.
Sevigen, daha önce îstanbul 1.
ve 6. Ağır Ceza Mahkemele-
ri' nde görev yapan iki hâkimin
Erdoğan ve Gürtuna'nın avukat-
lığını yapmasının da "hukuk
eşhüğmi" ortadan kaldırdığmı
vurguladı. Bunun üzerine sa-
nık a\-ukatlan, Sevigen'e ve di-
ğer CHP'lilere saldırdı. Yaşanan
arbede polisin müdahalesiyle
son buldu.
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Danıştay
Başkanlığı, anayasanın
bazı maddelerinde deği-
şiklikler öngören paket
hazırladı. Hâkimler ve
Savcılar Yüksek Kuru-
lu'nun (HSYK) yapısm-
da değişiklik içeren tas-
lakta, Yüksek Askeri Şû-
ra, Hâkimler ve Savcılar
Yüksek Kurulu dahil,
idarenin bütün kararla-
nna karşı yargı yolunun
açılması öngörülüyor.
Yüksek Seçim Kuru-
lu'na (YSK) itiraz yo-
luyla Anayasa Mahke-
mesi'ne başvurma ola-
nağı getiren paket, idari
yargı savcısının "kanun
sözcüsü", Danıştay Baş-
savcısı'nın da "başka-
nun sözcüsü" olarak de-
ğiştirilmesine ilişkin dü-
zenlemeler içeriyor.
Danıştay tarafindan ha-
zırlanan ve önümüzdeki
günlerde Başkan Nuri
Alan tarafindan hüküme-
te iletilecek olan anayasa
değişikliği paketinde şu
düzenlemeler yer alıyor:
125. madde: Anayasa-
nın 125. maddesinin, cum-
hurbaşkanının tek başına
yaptığı işlemleri ve Yük-
sek Askerı Şûra (YAŞ)
kararlannı yargı deneti-
mi dışında bırakan ikinci
fikrası yürürlükten kaldı-
nlmalıdır. Bu işlemlere
ve kararlara karşı yargı
yolu açılırsa idari yargı
yerleri bunlar üzerinde sa-
dece hukuksal denetim
yapacak; işlemi yapan ida-
ri makamın takdir ve ter-
cihi yargısal denetim dı-
şmda kalacaktır.
Başkanun Sözcüsü:
Anayasadaki idari Yargı
Savcısı ve Danıştay Baş-
savcısı kavramlan, bun-
larm yaptığı görevleri en
iyi biçimde ifade eden
"Kanun Sözcüsö" ve
"Başkanun Sözcüsü'' ola-
rak değıştirilmelidir.
YüceDivan:YüceDi-
van görevi, geçmişte ol-
duğu gibi ceza yargıçla-
nndan ve idari yargı yar-
gıçlanndan oluşturula-
cak mahkemelere veril-
meli ve burada iki dere-
celi yargılama usulü uy-
gulanmahdır.
HSYK'nin yapısı:
HSYK'nin ismı "Hâkim-
ler, Savcılar ve Kanun Söz-
cüleri Y üksek Kurulu"
olarak değiştırilmeli ve bu
kurul idari yargı için "İda-
ri Yargı Hâkim ve Kanun
Sözcüleri Kurulu", adli
yargı için ise "Adli Yargı
Hâkim ve Savcılar Kuru-
kı" olmak üzere iki ayn ku-
ruldan oluşruruhnahdır.
Öğrenci affinı genişletmek isteyen AKP hükümeti, CHP ve askerlerin tepkisi üzerine geri adım attı
Türban affina balans ayarı• Aftan, disiplin
suçu kapsamına giren
türban için eylem
yapanlarla Kürtçe
eğitim için dilekçe
verenler yararlanırken
"devamsızlık"
nedeniyle
üniversiteden
uzaklaştınlan
türbanlı öğrenciler
yararlanamayacak.
EMtVEKAPLAN
ANKARA -Üniversitelerdeki öğrenci-
lerin disiplin cezalannın yanı sıra öğre-
tim üyeleri ve memurlarla diploma denk-
likleri iptal edilen öğrencileri af kapsa-
mına almak isteyen AKP, geri adım attı.
AKP'nin bu tavnnda Genelkurmay Baş-
kanı Orgeneral Hilmi Özkök'ün açıkla-
malan ve CHP'nin muhalefetinin etkili
olduğu belirtilirken af yalnızca disiplin
cezalannı kapsayacak. Aftan, disiplin su-
çu kapsamına giren türban için eylem ya-
panlarla Kürtçe eğitim için dilekçe veren-
ler yararlanırken "devamsızhk" nedeniy-
le üniversiteden uzaklaştınlan türbanlı
öğrenciler yararlanamayacak.
Öğrenci affina ilişkin yasa tasansı, bu-
gün TBMM Milli Eğitim Komisyonu'nda
görüşülecek. Alt komisyon, 1 aylık bir ça-
lışma sonucunda tasanda herhangi bir de-
ğişiklik yapılmamasına karar verdi. Baş-
bakan Abdulah Gül ve bazı bakanlann ko-
misyona tasannın genişletilmemesi ve hü-
kümetten geldiği biçimiyle görüşülmesi yö-
nünde talimat geldiği öğrenildi. Buna gö-
re, 2000 sonundan itibaren yükseköğretim
kurumlannın hazırlık sınıf, önlisans, li-
sans ve yüksek lisans programlanyla yük-
sekokullann herhangi bir sınıfinda kayıt-
lı öğrencilerin Yükseköğretim Kurumla-
n Öğrenci Disiplin Yönetmeliği hüküm-
lerine göre aldıklan disiplin cezalan, bü-
tün sonuçlanylakaldınlacak. Alt Komis-
yon Başkanı Ömer Özyılmaz'ın hazırla-
dığı, ancak geri çekilen raporda, şu düzen-
lemeler yer alıyordu:
• 1981 -1982 öğretim yılından itibaren
hazırlık sınıfi, önlisans, lisans ve lisan-
süstüöğrencilerinden "hernenedenleolur-
saolsun" okullanyla ilişiği kesilenlere de-
vam koşulu aranmaksızın başansız olduk-
lan dersler için 3 sına\
T
hakkı veriüneli. Bu
sınavlarda başanlı olanlarla başansız yl -
duğu ders sayısını 3'e indirenlere öğreni-n-
lerine devam etme olanağı tanınmalı.
• Üniversitelerdeki araştırma göre\li-
si, okutman, öğretim görevlisi, uzman,
öğretim üyesi, memurlar ile De\let îvîe-
murlan Yasası'na tabi tüm kamu görevli-
lerinin almış olduklan disiplin cezalann
bütün sonuçlanyla affedilmeli.
MAHKEMEDENSONKARARINÇIKMASIENAZÎKÎAYSÜREBlLlR ZÎRVEDE 'ÖNCELÎĞÎNİZ EKONOMİOLMALF MESAJIVERİLECEK
Kaplan'ın iadesi gecikiyor TOBB de iktidan uyaracak
Haber Merkezi - Almanya Adalet Bakan-
lığı sözcüsü Eva Schmierer, Düsseldorf Eya-
let Yüksek Mahkemesi'nin, şeriatçı örgüt Is-
lami Cemiyetve Cemaatleri Birliği'nin (ÎCCB)
lideri Metin Kaplan ın Türk makamlarına ia-
de edilebilmesi için, tutukluluk halinin sür-
düriilmesine kararverdiğini açıkladı. Kaplan'm
Türidye'ye iadesi konusundaki son karann çık-
masınm, en az iki ay sürebileceği bildirildi.
Schmierer, Kaplan'a uygulanacak prose-
dürün, sırur dışı edilecek her mahkûma uy-
gulanan prosedürün aynısı olduğunu belirte-
rek "Düsseldorf Eyalet Yüksek Mahkemesi,
mankûmrveti mart ayı sonunda sona erecek
olan Kaplan'm, Türkmakamlarına iade edi-
lebümesi anıacıyia tutukluluk halinin sürdü-
rübnesini karariaştınmşbr. Mahkeme, daha
sonra Kaplan'ın iade edümesindeAnnan ya-
salanna göre sakmca görmezse, resmen iade
edilmesi konusunda karar alacakur" dedi. .
Düsseldorf Eyalet Yüksek Mahkeme-
si'nin bir sözcüsü ise mahkemenin, Kap-
lan'ın yetkili Türk makamlanna iade edi-
lebileceği yönünde karar aldığını, ancak
Türkiye'ye gerçekten iade edilip edilmeye-
ceğüıin incelenmesi gerektiğini söyledi. Al-
man yasalanna göre, iade edilecekleri ül-
kelerde ölüm cezası ya da işkence olasılı-
ğuıın bulunması durumlannda mahkûmlar
sınır dışı edilemiyor.
"Kara ses" olarak bilinen Cemalettin Kap-
lan'ın oğlu Metin Kaplan, rakibi tbrahim So-
fiı'nun öldürülmesi için fetva verdiği gerek-
çesiyle dört yıl hapis cezasına çarptınlmıştı.
\
HACER BOYACIOĞLU
ANKARA - Türkiye Odalar ve Borsalar
Birliği (TOBB), pazar günü yapılacak eko-
nomi zir\ esinde hükümete "Size verd@miz
avans dohıyor, önceüğiniz artıkekonomiohna-
h" uyansında bulunacak. TOBB Başkanve-
kili Mehmet Bakhık, son 2 ayda ortaya çıkan
tablonun kendilerini memnun etmediğini be-
lirterek "Önce AB, sonra Kıbns, daha sonra
Erdoğan'ın başbakanhğmı tarnşök. Sıra bir
türtü ekononme geririlnıedL Ekononıinin ön-
ceükli olması gerektiği habıiatdacak'' dedi.
TOBB'nin, pazar günü Büyük Anadolu
Oteli'nde gerçekleştirilmesi beklenen eko-
nomi zirvesinde, hükümetin 2 aylık perfor-
mansı ve reel sektörün hükümetten beklen-
tileri değerlendirilecek. TOBB'ye bağlı 357
oda ve borsa, 37 sektör kurulu ve konsey baş-
kanlannm katılacağı toplantıya, Başbakan
Abdullah Gül'ün yanı sıra ekonomiyle ilgili
bakanlann katılması bekleniyor. Balduk, top-
lantının reel sektörün beklentilerini hüküme-
te aktarmak için önemli bir firsat olduğunu
söyledi. Hükümetin henüz sorunlara tam ola-
rak hâkim olamadığım vurgulayan Balduk
şunlan söyledi: "Hükümetin görevegebnesin-
den bu yana önce ekonomiye yöneKk sorun-
lanngündeme getirttmemesinden rahatsız (A-
duk. Llkenin yarannaohnayan poötikalar or-
taya konursa,yüksek sesle uyanlarda bulunu-
ruz." ATO Başkanı Sinan Aygün de toplantı-
da hükümete, "ÖnceKğiniz ekonomi olmah"
uyansuıda bulunacaklannı belirtti.