03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 10 OCAK 2003 CUMA 8 HABERLERIN DEVAMI G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada viz vermemiz as/a mümkün değildir." Sonra, güncel konular üzerınde görüşlerine göz atalım. Bu iktidar; Anayasa Mahkemesi ve Danıştay karar- larına aykın olarak yürüttüğü ağır aksak türban siya- setini "cumhuriyet geleneklerini aş/nd/rma pahasına siyasi birdayatma" olarak kullanmaya hazırlanmıyor mu? YAŞ kararına şertı koyan Başbakan Gül'ü açık se- çik ifadelerte -daha doğrusu kesin tavır koyarak- eleş- tiren Genelkurmay Başkanı Özkök: "Biranayasa maddesinin (madde: 125) uygulanma istemine muhalefet şerhi koymak, idarenin kanunla- nn uygulanmasını sağlama sonımluluğu ile çelişmiş- tir ve kanımca bu nedenle yasal dayanaktan yoksun- dur" diyor ve ekliyor "Bu istisnai durum şüphesiz irticai faaliyetlere bu- laşanlara cesaret vermiştir." Orgeneral Özkök açıklamıyor ama bu iktidar dav- ranışlarıyla öncelikle TSK içindeki olası irticai hareket- lere hevesli olanlara cesaret veriyor. Şimdi gazetecinin Genelkurmay Ikinci Başkanı Or- general Yaşar Büyükanrt a yönelttiği şu soruya ba- kın: "Genelkurmay Başkanı 'nın hükümeteyöneliksöz- leri ağır olmadı mı?" Bir başka gazeteci de, Orgeneral Büyükanıt'a "Ge- nelkurmay Başkanı'nın konuşmasını nasıl değerfendir- diğini" sormaz mı? Hey Yarabbi! Genelkurmay'a "akredite olmadıkla- n" için basın kokteyline çağnlmayan kimi gazeteler, gazeteciler adına kimıleri sanki icra-ı meslek eytiyor- lar. • • • Orgeneral Özkök hem uyardı hem eleştirdi. Örne- ğin Irak'a müdahale gerçekleşirse "iç ve dış güvenli- ğimizin tehlikeye gireceğini" söyledi. Ama verilecek göreve "hazırianmakzorunda" olan TSK'ye hükümetten "politik direktif" henüz ortada yok! Ya hükümet ne yapacağını kestiremiyor ya da ye- ni bir BM kararını bekliyor. Dışişleri'nin Kıbrıs politikasında değişikliğe gidildi- ğini açıkladığı gün; Genelkurmay Başkanı Özkök, Kıb- rıs'ın Türkiye için güvenlik boyutuna değindi. Bizim ver kurtul'cuların bir kulağından girecek öte- ki kulağından çıkacak, daha önemlisi karşı tezler üret- melerine önayak olacak Kıbrıs'ın önemiyle ilgili bir açıklama yaptı. Türkiye'nin, (elbette Kıbns Türklerinin) güvenliğini sağlamayan bir çözümü tarif eden bir cümle kullan- dı: "Muhasım bir gücün" Kıbrıs'a egemenliği ile "Türk'ün Anadolu'ya hapsedilme süreci hemen he- men tamamlanmış olacaktır" dedi. Bu saptamanın yanlış tarafı neresi? • • • Genelkurmay Başkanımız gerçeği anımsatıyor. Ge- nelkurmay Ikinci Başkanımız gazetecilere Kıbns so- runundaki çözümün sakat yanlarını anlatıyor. Büyü- kanrt, plandaki haritalara göre, Türk askerinin kışla- sından çıkmak için BM'den izin istemek zorunda ka- lacağını bir örnek olarak söylüyor. Orgeneral Büyükanıt da soruyor: "Bu ve benzeri gerçekleri topluma anlatabildik mi?" Ne gezer! Topluma Annan planı ile Turkiye'nin ve Kıbns Türkluğünün hangı tuzakların kurbanı olacağı- nı anlatmaya, duyurmaya, uyanışını sağlamaya kim veya kimler karşı? Ada'daki kımi partilerle sivil toplum örgutleri, içimiz- deki Rum tezgâhına yatmış, ne çare iletişim organla- nnda köşe başlannı tutmuş bir avuç yazar-çizer-prog- ram yapımcısı... Son olarak Kıbns politikasını değiştireceğini açık- layarak "RTE'nin söylediklerine dikkat ediniz, arkası gelecek" diye ellerini keyifle ovuşturan Yunan Başba- kanı Simitts'i haklı çıkaran günümüzün iktidan... Lefkoşa'ya gidip dönen Dışişleri heyetinin yeni po- litikayla ilgili açıklamalarından bir şeyler sezinlemiş olacak ki, Denktaş Kıbrıs'tan sesleniyor: "28 Şubat'a kadar bana imza at diyenler imza at- sın!" Kıbns Türkleri arasında plana gözü kapalı imza ata- caklar çoook! Hatta Türkiye'de de... Prof. Cülay Cünlük Senesen Savunma harcaması 2000 yılında firladı • IÜ Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Şenesen, Turkiye'nin silah ihtiyacmın yaklaşık yüzde 85'ini yurtdışından karşıladığmı, bunun içerisinde Amerika'nm payının yüzde 77 civannda olduğunu söyledi. İstanbul Haber Ser- visi - istanbul Üniversi- tesi Siyasal Bilgiler Fa- kültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülay Gün- lük Şenesen, Türki- ye'de askeri harcamala- nn Gayri Safı Milli Ha- sıla'ya oranının, 2000 yılında en yüksek nok- taya ulaştığını söyledi. Barış Girişimi tara- fından Beyoğlu'ndaki Can Yayınevi"nde dü- zenJenen toplantıya, aralannda eski ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras, gazeteci-yazar Aydın Engin ve yazar Erdal Öz'ün de bulun- duğu banş yanlılan ka- tıldı. Toplantıya konuş- macı olarak katılan Prof. Dr. Gülay Günlük Şenesen, "Türkiye'de Savunma Harcamala- n ve Ekonomik Etldle- ri" adlı çalışmasının sonuçlannı açıkladı. Şenesen, tüm dünyada savunma harcamalan- nın çok önemli bir mali boyutunun bulunduğu- nu belirterek Turki- ye'nin de silah alımlan- na 1987'den sonra bü- yük paralar ödediğini söyledi. Türkiye'de sa- vunma bütçesinin 1981 ile 2001 yıllan arasında belirgin bir artış göster- diğini belirten Şenesen, sabit fiyatlarla 2000 yı- hndaki düzeyin 1988 yıhndakinin üç katına ulaştığuıı belirtti. Şene- sen, "llginç olan Tur- kiye'nin hiçbir somut neden yokken 2000 yı- lında savunma harca- malarının Gayri Safi Milli Hasüa'ya oranı- nın 20 yıl içinde en yüksek noktaya ulaş- masıdır" dedi. Silah alımlanna da değinen Şenesen, Tur- kiye'nin silah ihtiyacı- nın yaklaşık yüzde 85'i- ni yurtdışından karşıla- dığmı, bunun içerisinde Amerika'nm payının yüzde 77 civannda ol- duğunu söyledi. Şene- sen, Turkiye'nin bütçe- sine her yıl ortalama 300 milyon dolar borç eklendiğini de belirtti. Yine uçak kazası yine acıH Baştarafı 1. Sayfada duyduğunu, evinin duvannın sallandığını hissettiğini belir- ten Aktürk, şunlan söyledi: "Ük anda deprem olduğu- nu sandım. Daha sonra dışa- n çıktım. Birkaç köylüyle dağ yamacındaki patlama- nın olduğu yere ulaştım. 2 uçak da paramparça olmuş- tu ve yanmıştı. Bölge çok sis- liydi. Pilotları göremedim. Daba sonra askerler geldi. Bizi olay yerinden uzaklaş- tırdılar." 2 RF-4'ün dün düştüğü Ma- latya'nın Akçadağ ilçesi ya- kınında 16 Mayıs 2001 günü yine üzücü bir uçak kazası meydana gelmişti. Bu kaza- da, Diyarbakır 2. Taktik Hava Kuvvet Komutanhğı 8. Ana Jet Üssü'nden kalkan ve mü- rettebatla birlikte 34 kişinin bulunduğu CASA tipi askeri uçak, Akçadağ'a 10 kilomet- re uzaklıktaki Güzyurdu ile Yağmurlu köyleri arasındaki boş bir alana düşrnüştü. Kaza- da 34 kişiden kurtulan olma- dı. Akçadağ 'da bugünkü uçak kazasınm meydana geldiği Yalımkaya Köyü ile Casa tipi uçağın düştüğüYağmurlu Kö- yü arasında yaklaşık 35-40 ki- lometre mesafe bulunuyor. Uzmanlar kazanın ILS ile ilgili olup olmadığı konusunda ikiye bölündü Iniş sîstemi tarhşıhyor Haber Merkezi - Türk Hava Yollan'na (THY) ait Konya uçağı- nın Diyarbakır Havaala- nı'na iniş yaptığı sırada düşmesi sonucu 75 kişi- nin ölümüne yol açan fa- ciaTürkiye'yi sarsarken kazayla birlikte hava- alanlannm güvenliği bir kez daha gündeme gel- di. Kazanın ardından tartışmalar Diyarbakır Havaalanı'nda uçaklann kötü hava koşullannda i- niş yapmalannı sağla- yan "ILS" (Araçla Iniş Sistemilnsturument Landing System) siste- minin olmaması üzerine yoğunlaşırken yetkililer ve uzmanlar uçak kaza- sının ILS sistemiyle ilgi- li olup olmadığı konusunda görüş aynlığına düştü. Devlet Hava Meydanlan îşlet- mesi (DHMÎ) Genel Müdürü Mahmut Tekin, "Diyarbakır Havaalanı'nda uluslararası kriterlere göre teknik eksiklik- ten söz etmek mümkün değil" açıklamasını yaparken THY Ta- nıtım ve Halkla Ilişkiler Dairesi Başkanı FaikAkın, yıllardır ILS sistemi kurulması için askeri yet- kililerle sivil havacılık yetkilileri arasında görüşmeler yapıldığına ancak konunun bugüne kadar so- nuçlanmadığına dikkat çekti. Akın, "Çağmızm uçaklannın ve meydanlannın ILS ile dona- tıiması gerekir" diye konuştu. DHMl yetkilileri, ILS sisteminin olmama nedenini "coğrafi ko- şullara" bağlarken Diyarba- kır'da olduğu gibi askerle ortak kullanılan havalimanlannda, as- keri uçaklann güvenliği nedeniy- le sistemin kurulamadığı belirtil- di. Pilotlardanbirkısmı "ILS ol- saydı kazanın meydana gelme- yeceğini" savaınurken bir kısmı da ILS'nin her meydana kurula- mayacağını savundu. DHMl Genel MüdürüTekin'in verdiği bilgiye göre şu anda Tür- kiye genelinde 16 havaalanında, OĞLUNU KAYBEDEN MEYDAN SORUMLUSU BALCI: Defalarca uyardım DÎYARBAIOR (Cumhuriyet Büro- su) - Konya uçağında yaşamını yitiren Mehmet Ümit Balcı'nın babası Hacı Zülfü Balcı, yıllardır görev yaptığı ha- vaalanında gördüğü "ihmalden" yakın- dı. Balcı'nın oğlunun yaşamını yitirme- si nedeniyle Bağlar Kayapmar Peyas bel- desinde oluşturdugu taziye evi, yüzler- ce insanın akınına uğruyor. Oğlunu, de- falarca uyarmasına karşm göz göre gö- re bir ihinale kurban gittiğini düşünen yıllann havacısı Zülfü Balcı duygulan- nı şöyle dile getirdi: "Diyarbakır'a her gün 4 uçak inip kalkıyor. Diyarbakır Havaalanı'na toplam 24 adet Aletle Jniş Siste- mi (Instrument Landing System- ILS) cihazı hizmet veriyor. Antal- ya ve Kayseri havaalanlannda da ILS'nin bu yıl içerisinde faaliye- te geçirileceği belirtilirken bun- lann dışındaki meydanlara bu ci- hazlann kurulmasına ilişkin bir planlama yapılmaması ise dikkat çekici. Tekin'in bu durum hak- kındaki görüşleri şöyle: "Bu ci- haziar, basit cihaz değil. Bunla- nn çahşması yapılırken hava- alanlanna yerleştirilmesi ile il- gili teknik personel ve askeri meydanlarda da askeri heyet oluşturulup tespit yapüıyor. ILS cihazının kurulabilmesi için DHMl, Sivil Havacıhk Ge- nel Müdürlüğü (SHGM) uz- manları inceleme yapıyor. Bir meydana ILS sisteminin kuru- labilmesi için sistemin, meyda- nın topografîk yapısına ve en- gel kriterlerine uygun olması lazını. Bu özelliklere sahip tni- dir, ILS kurulduğu zaman bu- radan istenen gereldi netice el- de edilebiiir mi, yarar sağlar mı, bu konularda erüt yapıldık- tan sonra kurulması gerekiyor. Alanın ve pistin konumu ve ko- ordinatlannın da göz önünde bulundurulması gerekiyor, ILS sistemi takılmış olsaydı bu kaza kesinlikle olmayacaktı. Bu kadar insa- nın yaşamı heba olmayacaktı. Bunun yetkililere sorulması lazım. Ben bu ko- nuda defalarca yetldli mercilere yazı- lar yazdım, gerekli uyarıları yaptun. Ama dikkate alınmadı. ILS sistemi ile ilgili olarak yarın (bugün) Başbakan ve Ulaştırma Bakanı'na gerekli açık- lamayı yapacağım. Ben onlara ne söy- leyeceğimi çok iyi biliyorum. Bu işi en iyi bilen Türk Hava Meydanlan Uçuş tşletme Başkanı Mustâfa Kolko'dur. Bu işte kendisi bilgili ve uzmandır. Bu- nu defalarca kendisi dile getirdi." bunlar da etkili oluyor. Yoksa cihaz, aksesuvar olarak kalır." Maüyeti 350 bin dolar Tekin, ortalama bir ILS'nin uraslararası malryetinin yaklaşık "350 bin dolar" olduğunu bil- dirirken Diyarbakır Havaala- nı'nın hem askeri hem de sivil amaçlı kullanıldığını anımsattı. Tekin, "Diyarbakır Havaala- nı'nda ILS yok ama uluslara- rası kriterlere göre güvenilir diğer sistemler kurulu. Bu ci- hazlar, yıllardır hiçbir sorun olmadan hizmet veriyor. IL- S'nin anteni, 15 metreyi aşan bir yükseklikte. Bu durum, as- keri amaçlı uçuşlarda engel teşkil ediyor. Bu nedenle 1999 yılında. Hava Kuvvetleri Ko- mutanhğı, SHGM ve DHMt yetkililerince yapılan incele- meler sonucunda, kurumumuz oraya bu cihazlardan kurul- masına ilişkin bir planlama yapmamıştır. Çünkü, uluslara- rası standartlara göre, şu anda orada mevcut sistemler yeter- li ve güvenilirdir. Diyarbakır Havaalanında bir de askeri amaçla kullanılan radar var. O radarla da gayet güvenli yön- lendirme hizmeri veriliyor" di- Diyarbakır'dakı ka/ada yaşamını yitiren mürettebat tstanbul'a getirilerek ailelerine teslinı edildi.(AA) Kazalara ciddi araşturna yok Nüfus Cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. MEHMET FATÎH ERDOĞDU. tstanbul Haber Servisi - İs- tanbul Teknik Üniversitesi Me- teoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mik- dat Kadıoğlu, Türkiye'deki uçak kazalannın meteorolojik açıdan ciddi bir bilimsel araştu-- maya konu olmadığını bildirdi. Kadıoğlu, eskiden Başbakan- lık'a bağh olan Devlet Mete- oroloji îşleri (DMÎ) Genel Mü- dürlüğü'nün Çevre Bakanlığı yerine Ulaştırma Bakanlığı'na bağlamasını önerdi. Kadıoğlu, havaalanlanmn yerinin seçimi planlama ve ta- sanmı ile seyrüseferin her aşa- masmda meteorolojik koşulla- rm göz önünde bulundurulma- sı gerektiğini söyledi. Kadıoğ- lu yaptığı değerlendirmede, 1964-1982 arasında ABD'de meydana gelen 27 uçak kazası- nın, türbülans, dağ dalgası, kar, sis, oraj, mikroburst, alçak se- viye rüzgâr kayması gibi mete- orolojik koşullar nedeniyle meydana geldiğinin belirlendi- ğini anımsattı. Kadıoğlu, Diyarbaku-'da dü- şen uçakla beraber birkaç yıl önce Adana'da düşen uçağın da kötü hava şartlanndan dolayı düştüğüne yönelik iddialann bulunduğunu belirterek şöyle devam etti: "Diyarbakır'a in- mekte olan uçağın hem '1.5 kilometrelik görüş mesafesin- de' inebileceği, hem de nehir- deki 'parçalı sis'ten etkilene- bileceği de söylenenler ara- sında. Fakat eğik görüş mesa- fesinin tehlikeli bir şekilde düşmesi durumunda uçağın neden tekrar pisti pas geçip i- nişten vazgeçemediğini şu an ki bilgilerle açıklamak müm- kün değil. DMt'nin Ulaştır- ma Bakanlığı'na bağlanması hem genel müdürlüğü daha işlevsel bir konuma gerirebi- lir, hem de her türlü ulaşım- daki can ve mal kayıplannın azaltılmasına katkıda bulu- nabilir." Turkiye'nin havacılık mete- orolojisi konusunda gelişmiş ülkelerdeki seviyeye ulaşabil- mesi gerektiğine işaret eden Kadıoğlu, Türkiye'deki Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü gi- bi havacılık kurum ve kuruluş- lannda da havacılık meteorolo- jisi konusunda uzmanlaşmış meteoroloji mühendisi çahş- ması gerektiğini kaydetti. Kadı- oğlu, uçuşun güvenliği için at- mosferin çeşitli seviyelerinde karşılaşılacak meteorolojik ko- şullann ve olaylann bilinmesi ve en doğru şekilde tahmin edi- lebilmesi gerektiğini belirtti. ye konuştu. DHMl Ba- sın ve Halkla îlişkiler Müdürü Haldun Ceza- yirlioğlu da bugüne dek ciddi bir sorun ya- şanmadığını söyleyerek "Eğer hava koşullan uygun değilken siz in- mekte ısrar ederseniz sorunlarla karşılaşa- bilirsiniz. Ancak ke- sinlikle pilotaj hata- sıdır da diyemeyiz. Gerçekler karakufu incelendikten sonra gün ışığına çıkacak- tır" diye konuştu. Adı- nı vermek istemeyen bir DHMl yetkılisi ise ILS sisteminin bazı hava- alanlannda bulunma- masının nedeninin, "havaalanlarının or- du ile ortak kullanılması" ve "sistemin askeri uçaklann manevra kabiüyetlerini kısıt- laması" olduğunu ileri sürdü. Pilotlar ne diyor? Pilotlar da Diyarbakır'da mey- dana gelen uçak kazasmın ILS sistemiyle ilgili olup olmadığı konusunda görüş aynlığına düş- tü. Eski THY Uçuş Işletme Baş- kanı ve emekli pilot Mustafa Kolko, Diyarbakır'da meydana gelen uçak kazası için "Siste ini- şi sağlayan ILS cihazı olsaydı bu kaza olmayacaktı" dedi. "Bu cihazlann diğer havaaian- lanna da yerleştirilmesi gere- kir. Siste bir uçuş yapdacaksa inilecek meydanda mutlaka ILS cihazı oİması lazım" diye konuşan Kolko, Diyarbakır'da "muazzam bir buharlanma ol- duğunu" belirtti. Kolko, "Par- çalı sis' dediğimiz bir sis var- dır, bu kazada da pilot meyda- nı görüyor ama birdenbire kar- şısına duvar gibi sis çıkıyor" dedi. ILS risld azaltır Türk HavaYollan Pilotlan Der- neği (TALPA) Yönetim Kurulu Başkanı Necmi Ekici de uçak ka- zalannın oluşumunda pilotaj ha- tası, çevresel koşullar ve teknik sorunlann etkili olduğunu belir- terek "Eğer Diyarbakır Hava- limanı'nda ILS cihazı olsaydı kaza riski en aza indirilirdi" diye konuştu. TALPA Genel Koordinatörü Kaptan Pilot Orhan Çandır ise ILS olmamasıyla ilgili eleştirile- ri doğru bulmadığını ifade eden Çandır, "Bu sistem dünyada bir sürü meydanda yok. ILS siste- mi kurulurken o meydanın ya- pısı, pist istikametleri, tüm bunlann anlaşılması ve ulusla- rarası havacılık normlanna uygun olup olmadığmın belir- lenmesi gerekir. Örneğin dağ- lar yüzünden Van'da da yok- tur ILS.Yani her meydana ILS konulamaz" dedi. Adının açık- lanmasuıı istemeyen emekli bir pilot da kazanın kesin olarak ha- va şartlanndan kaynaklandığını söylemenin mümkün ohnadığını belirterek uçakta da bir anza ol- muş olabileceğine dikkat çekti. Emekli pilot, "Bu tür uçak ka- zalarında maalesef uçak şir- ketleri kendilerine pek toz kon- durmazlar, 'pilotaj hatasf diye- rek suçu pilota atarlar, çünkü aksi takdirde milyonlarca do- larlık uçaklar üreten bu şirket- lerin prestij kaybına uğrama- lan söz konusu olur. Bu kaza için de en fazla akla gelen şey, ya çok büyük bir yanılmayla karşüaşılmış ya da uçakta her- hangi bir anza meydana gel- miş olması" dedi. ILS, "bulut tavanının alçak, görüş faktörlerinin kötü oldu- ğu hava koşullannda uçağın piste elektronik cihazlarla em- myetti iniş yapmasını sağlayan sistem" olarak tanımlanıyor. Pi- lotlar için inişlerde büyük kolay- lık sağladığı belirtilen sistemin 3 ana tesisi bulunuyor. GUNDEM MUSTAFA BALBAY H Baştarafı 1. Sayfada di. Özkök önce 8 sayfalık bir konuşma yaptı, ar- dından da bir saati aşkın süreyle gazetecilerle sohbet etti, sorulan yanıtladı. Özkök, Türk Silah- lı Kuwetleri'nin24. Genelkurmay Başkanı olarak, ordunun Atatürk ilkelerine dayalı geleneksel çiz- gisinin kendisinin de çizgisi olduğunu vurguladı. Genelkurmay katında görev alanlar, fiilen emekli olsalar da kendilerini "sorumlu" olarak emekli his- setmiyorlar. Bu bağlamda Özkök'ün, kendisin- den önceki kurmayların hassasiyetlerini de yan- sıttığı söylenebılir. "Kırmızı çizgiler" tanımı, diplomatik bir kavram- dan öte kurumlann, devletlerin kesinlikle kabul edemeyeceği durumlar olarak dilimize yerleşti. özkök, konuşmasında bunlann altını çizdi, son- rasındaki sohbette de belli ölçülerde açtı. Soru- yanıtları sıralayalım: - YAŞ'ta şerhin irticayı cesaretlendirdiğini vur- guladtnız. Türbanın siyasal bir simge haline geti- rilemeyeceğini söylediniz. Bu bağlamda 28 Şubat sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz? 28 Şubat, irtıca tehlikesinin yükseldiği bir dö- nemde alınan kararları içeriyor. Tehdit sürdüğüne göre, mücadele de devam ediyor. Bundan ödün vermeyiz, bu konuda kuşkunuz olmasın. - Atasözü olarak da değerlendirilebilecek bir söz var; çok büyük bir güç bile yalnızlaşırsa, güç- süzleşir. Şu anda TSK çok güçlü ama, irtica faali- yetlerinin hedefinde orduyu bir anlamda yalntzlaş- tırmak olduğu dikkatimizi çekiyor, siz ne diyorsu- nuz? Böyle bir hedefleri olabilir ama, biz her şeyin far- kındayız. TSK gücünü milletten alan büyük bir ku- rumdur. Bu ordu milli ordudur. Bakın içimizdeki- lere, toplumun her kesiminden subay-astsubay vardır. Bizi toplumdan koparamazlar. Ama dikkat çektiğiniz durum ayrıca önemli... Kıbrıs-Anadolu - AB, ABD ve benzer katlarda Türkiye içinde de yankı bulan bir başka hedef dikkati çekiyor; içte etkisiz, dışta guçlü bir ordu... İrtica ve benzeri iç tehlikeler de göz önüne alındığında bu yaklaşımı nasıl yorumluyorsunuz? Tanımınız evrensel bir doğru. Türkiye'de de de- ğişik nedenlerle bunu arzu edenler olabilir. Ancak Türkiye'nin özel koşullannı unutmamak gerekir. Konuşmamda da söyledim, biz 3. dünya ordusu değiliz. Biz bu ülkenin uygarlık yolunda daha sağ- lam yürümesi için çaba harcamış, bu çabaların pek çok alanda meyve vermesini sağlamış bir or- duyuz. Türkiye'ye sağduyuyla bakan yabancılar da bunu kabul ediyorlar. Bütün mesele konuya bakış açısı... - Kıbrıs'la ilgili tartışmalar daha çok içimize dö- nük hale geldi. Adadan bir ses yükseliyor, Türki- ye'de değişik yankılanıyor. Son olarak Dışişleri, hükümetin politika değişikliğine gideceğini söy- ledi. Durum aynı zamanda bir güvenlik konusu ol- duğuna göre, sızinle hükümet arasında ortak ça- lışma var mı, politika değişikliği ne olabilir? Kıbns, kesinlikle Türkiye'nin güvenliğiyle doğ- rudan ilgili. Orada dost kuvvet olmazsa, Türkiye tümüyle Anadolu'ya hapsedilmiş olur. Kıbns po- litikasında stratejik bir değişiklik olamaz. Konuyu tartışanların şunu unutmaması gerekir; KKTC ba- ğımsız bir devlettir, Cumhurbaşkanı Denktaş tır, Türkiye KKTC'yi tanımıştır. Görüşmeci KKTC Cumhurbaşkam'dır! - Irak operasyonu için ABD'den sonra Ingilte- re'nin de Türkiye olanaklarını kullanmak istediği- ni görüyoruz. Bunun ölçüsü ne olacak? Her şeyden önce konu siyasi iradenin karanna dayalı olarak yürüyecek. Yabancı asker dediniz; 1. Dünya Savaşı sırasında, Kurtuluş Savaşı döne- minde Anadolu'ya kimi işgalci ülkelerin ordulan geldi... Anadolu insanının o günlerle ilgili olumlu duyguları olabilir mi? Şimdi o ülkelerin askerleri- ni görmek ister mi? Biz de soruyu kamuoyuna mal edelim: - İster mi? [email protected] Ülkeningeleceğini tehlikeye atmayın ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - Türk-Iş, kamu toplu- sözleşme görüşmeleri için hazırlıklara başla- dı. Görüşmeler için 8 kişiden oluşan "Ka- mu Toplu tş Sözleş- meleri Koordinasyon Kurulu" oluşturul- ması karan alan kon- federasyon, Bakanlar Kurulu karanyla erte- lenen ikramiyelerin Kurban Bayramı'ndan önce ödenmesi için de girişimlerde buluna- cak. Türk-lş Genel Başkanı Salih Kılıç da hükümete, "Ülkenin geleceğini tehlikeye atacak adımlar atar- sanız, demokratik tepkimizi gösteririz" uyansında bulundu. Türk-lş Başkanlar Kurulu, Salih Kılıç'ın başkanlığındaki ilk toplantısını dün ger- çekleştirdi. Yaklaşık 5.5 saat süren toplantı sonrasında yayımla- nan bildiride özetle şu ifadelere yer verildi: - Çalışanlann zorun- lu tasarruf fonundaki birikimleri, 2003 yılı içinde toptan ve bir ke- rede ödenmeli. -Yeni iş yasasmdaki kıdem tazminatı, çağn üzerine çalışma, ödünç iş ilişkisi, hastalık ça- lışma sürelerinin gün- lere dağılımı ve benze- ri işçi karşıtı öneriler kesinlikle kabul edile- mez. Renaultkrizeyenilmedi Ekonomi Servisi - Türkiye'de 2002 yıhnı satış, üretim ve ihracat- ta başanlarla kapatan Renault, 2003 yılına da iyimser bakryor. 2002'de 94 bin 898 adet olarak gerçekleşen toplam binek otomobil pazannın, muhtemel bir frak krizine rağmen bu yıl 120 bin olarak ger- çekleşmesini bekledik- lerini bildiren Renault Mais Genel Müdürü tb- rahim Aybar, daralan pazarda lider ohnanın yanında 2002 'yi ticari faaliyetlerde de kârh ka- pattıklannı belirtti. Yeni model sunumla- nna devam edeceklerini kaydeden Aybar, Mega- ne II Hatchback nıodeli- nin önümüzdeki aylar içinde Türkiye'de üreti- lecek Megane II Sedan modehnin de eylülde pi- yasaya sunulacağını bil- dirdi. Kriz yokmuş gibi yatınmlan sürdürdükle- rini belirten Oyak Rena- ult Genel Müdürü Do- minique Correze de Megane II Sedan'ınûre- timiyle ihracat yapılan ülke sayısının 75 'e yük- seleceğini hatırlath.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle