Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 OCAK 2003 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
JV LJ l_j L LJ JA kuttur(Ş cumhuriyet.com.tr 15
ALLECRO EVlN İLYASOGLU
Moskova'da müziğin büyüsü• Yapımını ENKA'nm
üstlendiği Moskova
Uluslararası Müzikevi'nde
büyük senfoni konserleri
için 1800 kişilik bir
salon; oda müziği için
600 kişilik ve bir de çok
amaçlı 550 kişilik salon
bulunuyor.
Yeni yılın ilk gününde ve bu ilk
yazısında doludizgin bir coşkuyu
aktarmak istiyorum sizlere. An-
cak coşkuyu gölgeleyen, içimi
sızlatan Memet Fuat'ın ölümü!
Ülkemizde birkaç kuşak yazara
yol gösteren; 'Yeni Dergi' çatısı
altında oluşturduğu okulla nice-
mizi eğiten sevgili Memet Fuat!
1968 Yeni Dergi Eleştiri Yarış-
ması'nda birincilik aldığım za-
man dünyalar benim olmuştu. He-
nüz çocuk denecek bir yaşta öyle
bir derginin yanşmasını kazan-
mak! Hem de Asım Bezirci, Ber-
na Moran ve Memet Fuat üçlü-
sünün jürisinde buna değer bu-
lunmak, ne yüce bir onurdu! Nâ-
zım'ın Salkımsöğüt'ünü bir mü-
zik yapıtı olarak incelemiştim.
Sonra Amerika'ya gittiğimde bir
süre mektuplaştık Memet Fuat ile.
Müzik bilgimle yazı yeteneğimi
birleştirmemi, bu alanda çok şey
yapabileceğimi öğütlüyordu. Da-
ha geçen yıl son kitabımı yazar-
ken ondan bir yardım istemiştim.
Bana hemen bulup elektronik
posta ile yollamış ve önceki ki-
taplanma övgülerde bulunmuş,
beni bir kez daha yüreklendirmiş-
ti. Bugün pek çok yazann Memet
Fuat'a ilişkin, benimkine benzer
nice anısı vardır! 'Gölgede Kalan
Yülar'ını daha yeni bitirmiştim.
Tam onu ziyaret edip konuşayım
diyordum. 2002, son günlerinde
onu da aramızdan alıp gitti. Böy-
lesine buruk başlamak istemez-
dim yeni yıl yazısına. Elden ne
gelirki!
Moskova
Konserevl'nln acılışı
Masallardaki imge gücü ile ye-
ni yıla hazırlanmış Moskova'da,
eksi 20 derece civannda bir ağır-
lamaya katıldım: ENKA Müteah-
hitlik Firması'nın inşa ettiği Mos-
kova Uluslararası Müzikevi'nin
açılışına tanık oldum. Moskova
Nehri'nin yanında, çağlar öncesi
yapılmış nice antik binanın ara-
sında pınl pınl ışıldayan bir kris-
tal top! Üstelik Türk insanının
emeği geçmiş. Dışı cam ve çelik
olan yapının içinde beyaz mermer
ve beyaz ahşap kullanılmış. Bü-
yük senfoni konserleri için 1800
kişilik bir salon; oda müziği için
600 kişilik ve bir de çok amaçlı
550 kişilik salon var binada. Pu-
tin, yaptığı kısacık açılış konuş-
masında salonun yapısını ve be-
lediye reısini övdü. sonra son de-
rece alçakgönüllü bir tavırla din-
leyicılerin arasma, tam önümde-
ki sıraya gelip oturdu.
tki ayn orkestra iki ayn şefle
çaldı bu açılış gecesinde. Ve bir
manken sunucu değil de Sviatos-
lav Belza adlı ünlü müzikolog
sundu yapıtlarla sanatçılan. ilk
bölümde Putin'in kenti olan St,
Petersburg'dan Marinski Tiyat-
rosu'nun orkestrasını günümüzün
en saygın şeflerinden Valeri Ger-
giev yönetiyordu. Buyıl 50. sanat
yıhnı kutlayan Gergiev, Sovyetler
Birliği'nin dağılmasından sonra
Marinski Tiyatrosu'na (Kirov) es-
ki saygınlığını yeniden kazandır-
mıştı.
Ikl sef. ikl orkestra
Musorgski'nin Hovanşçina
operasının prelüdüyle başladı
konser. Ne kadar yakışmıştı böy-
le bir giriş! Çünkü prelüdün baş-
lığı 'Moskova Nehri Üzerinde
Güneşin Doğuşu' başlığını taşı-
yordu. Ve o güzelim çalgısal tını-
larla Moskova'yı güneşin ilk ışık-
lannda suluboya bir tablo gibi çi-
ziyordu. Salonun inanılmaz net-
likteki akustiği, her bir notayı ve
her bir yorumcunun ustalığını te-
ker teker duyuruyordu. (Bu akus-
tik uyum, adeta bir fabrika gibi
tavanda yer alan kapakçıklann
akorduyla, zamanla daha da yeri-
ne oturacak). Ardından KJrov
Operası'nın iki değerli solistini
dinledik: Oldukça heyecanlı ol-
duğu gözlenen soprano Olga
Guryakova ve kusursuz bir Ver-
di yorumu, dolgun bariton sesiy-
le Vassili Gerello. Nicedir başro-
oskova Uluslararası Müzikevi,
Valeri Gergiev yönetimindeki Marinski
Tiyatrosu'nun Orkestrası ile Vladimir
Spivakov yönetimindeki Rus Ulusal
Orkestrası'mn konseriyle açıldı.
lünü oynadığı Mackbeth opera-
sıyla ilgi odağı olmuştu Gerello.
Bu aryalardan sonra Rimski-
Korsakov'un Şehrazad'ından bö-
lümler ve Bolero vardı program-
da. Şehrazad bitince yanlışlıkla
Gergiyev'e çiçek verildi, konser
bitmişçesine. O da bu kocaman
buketi kucaklayıp, şefin eliyle ko-
luyla değil de tüm bedeniyle ve
beyniyle orkestra yönetişini ka-
nıtladı. Hem de Bolero gibi uzun
ince bir yolda doruğa tırmanır-
ken!
Konserin ikinci yarısında ya-
kından tanıdığımız şef Vladimir
Spivakov, Rus Ulusal Orkestra-
sı'nı yönettı. Bu kez Albinoni'nin
'Preghiera'sında solist kendisiy-
di. Yine ilk yan gibi dingin ve gi-
zemli bir yapıt, bir 'yakanş' se-
çilmişti açılış için. Ardından Çay-
kovski Piyano Yarışması'nın bi-
nncisi genç pıyanist Denis Mat-
suev'i Rachmaninofun 2. Piya-
no Konçertosu'nun birinci bölü-
müyle dinledik. Sonra da Çay-
kovski'nin 'Fındıkkıran' bale-
sinden bölümlerle görkemli bir
bitiş yaşandı.
Üstün müzikçiliği bir yana, ku-
rumlara katkısı, vakıflar, orkestra-
lar, festivallerin kurucusu olan
Spivakov, bu binada kendi kurdu-
ğu vakfın bir hizmetı olarak öğ-
rencilerini yetiştirecek. (1994'te
Ruslann uzay merkezinde bir ge-
zegene Spivakov adı verilmişti!)
Bir başka deyişle bu konserevi ay-
nı zamanda bir eğitim merkezi
olarak da işlev görecek. Ayrıca
kayıt stüdyolan, prova odalan, ka-
fe ve restorasyonlarıyla 65.000
metrekareye yayılmış bir alan.
Gerçek bir müzik merkezi.
Konserevinin açılışından önce-
ki gecede Bolşoy'da Kuğu Gölü
balesini izlemek de bir ayncalık-
tı. Üstünde orak çekiçli deseniy-
le sahneyi kaplayan ağır kırmızı
kadife perde hâlâ eski So\r
yetler
Birliği'nin anısını taşıyor.
Artık kuruyup dökülmeye baş-
layan yaldız kaplamalan, sallanan
koltuklan, gıcırdayan tahtalanyla
küf kokusu, tarih kokusunu için-
de saklıyor. Bolşoy Balesi, bir za-
manlar bizim balerinimiz Meriç
Sümen'i de bu sahnede konuk et-
mişti. Yuri Grigoroviç'in rejisin-
de porselen balerinleriyle, harika
orkestrasıyla bu eskiliğin içinde
bir daha izlenemeyecek bir göste-
riydi. Çünkü çok yakın bir tarih-
te Bolşoy, aynı sokakta yeni
yapılan tiyatrosuna taşınacak.
[email protected]
www.evinilyasoglu.com
Yılı dinletilerle uğurlamakÖNDER KÜTAHYALI
İZMÎR - Önce İZDOB sanatçılannın sundu-
ğu, ardından da Prof. Erol Şekeramber'in DEÜ
Devlet Konservatuvan öğrencileriyle gerçekleş-
tirdiği "Noel Konserleri", aynca tZDSO'nun
verdiği" Yeniyıl Konseri", 2002'nin iyimser bir
hava içinde uğurlanmasını amaçlamıştı. Aynı
günlerde Izmir, böylesi dinletilerle çelişen bir
sanat olgusunu yaşadı ve oda müziğinin ilginç
yapıtlannı tanımafirsahnıyakaladı.Bilindiği gi-
bi oda müziği, senfonik türlere kıyasla daha güç
anlaşıhr; gördüğü ilgi de fazla değildir. "tzmir
Sanat" kurumu, dinleyicilerin ilgisizliğine
olumlu bir yön vermeyi amaçlıyor ve sık sık o-
da müziği dinletileri düzenliyor.
Özgür Aydın'dan
basarılı bir vorum
ilk dinleti, 14 Aralık akşamı viyo-
lacı Naoko Shimizu ile pıyanist Oz-
gûr Aydın'dan geldi. Sanatçılar, ilk
yanda Elgar, Kreisler, Bnıch, Fa-
ure gibi bestecilerden çaldıklan kı-
sa parçalarla bir viyola-piyano resi-
tali sundular. ikinci yanda ise J. S.
Bach'ın BWV 1027 do majör birin-
ci viyola-piyano sonatı ile F. Schu-
bert'in D. 821 la minör "Arpeggi-
one" sonatı vardı. Bach sonatının bi-
rinci bölümündeki Adagio ve cüm-
lelendirme anlayışına kahlmadığımı
söylemeliyim; ancak her iki yapıtta
da oda müziği türünün gerektirdiğı
müziksel bütünlük yansıhldı. Berlin
Filarmoni Orkestrası'na girmeyi ba-
şarmış olan Naoko Shimizu iyi bir
viyolacı; tonu son derece sıcak ve
neredeyse her ölçüde müzik yapıyor.
Değerli piyanistimiz Özgür Ay-
dın'ı ise aynı zamanda yetkin bir oda müzikçisi
olarak tanımak gerçek mutluluktu.
Almanya'da "Gençlik Müzik Yapryor" adh
yanşmanın ödüllü müzikçilen her yıl Izmir'de
dinleti verir. Marburg "Mûzik ve Sahne Sanat-
lan Yüksek Okulu" öğrencilerinden dört genç
kız geçen yıl kurduklan "Almadin Dörtlüsü" ile
yarışmada birinci olmuşlar. Elhamra'daki dinle-
rilerinde, L. Van Beethoven'in Op. 18 No. 4 do
minör, B. Ullmann'ın No. 3 ve A. Dvorak'ın Op.
96 fa majör ("Amerikan") yayh çalgılar dörtlü-
lerini seslendirdiler. Gençlerin bazı teknik so-
runlan var, ama güzel müzik yapıyorlar.
Birlikte çalışmanın yararlanndan biri de budur.
Yazık ki dinleti adabını Izmir'de her zaman oluş-
turamıyoruz. Yapıtlann bölümleri arasında sü-
zmır
Sanat'ta ünlü
Japon viyolacı
Naoko
Shimizu ile
birlikte çalan
değerli
piyanistimiz
Özgür Aydın'ı
yetkin bir oda
müzikçisi
olarak
tanımak
gerçek
mutluluktu.
rekli alkış vardı. Böylece biz tedirgin olduk; sah-
nedeki gençler de gülüştüler.
Kadrosu kısıtlı olan DESO, yeni bir senfonik
dinletiye dek geçen zamanı oda müziği etkinliği
ile değerlendirdi. "Almadin Dörtlüsü" ile ça-
kışan bu dinletiyi kaçırmış olmanın üzüntüsü
içindeyim.
"tzmir Sanat", 22 Aralık akşamı bize "Mah-
ler Piyano Dörtlüsü"nü tanıttı. Piyanist Mu-
hittin Dürrüoğlu Demiriz ile iki lsraıllı ve bir
Çinli müzikçiden oluşan topluluğun çaldığı W.
A. Mozart'm K. V 478 sol minör piyanolu dört-
lüsünde yorum yüksek düzeydeydi. tlhan Ba-
ran'ın "Keman, Viyolonsel ve Piyano Üçlüsü
İçin Dö"nüşümler"inde ise bestecinin duyarhlı-
ğı ve devingenliği, aynca geleneksel müziğimiz-
den yararlanma tarzı yüksek bir be-
ğeni ürünüydü ve yapıt güzel çalın-
dı. tkinci yanda ise Israilli besteci
Odet Zevahi'nin "Autuomn" adlı
parçası izlenceyi gereksiz yere uzat-
tı. J. Brahms'ın Op. 60 do minör 3.
piyanolu dörtlüsü de oda müziğine
alışma aşamasındaki dinleyicilere
ağır geldi.
Kentimizdeki oda müziği şöleni,
"Anlatımlı Beetboven Akşamı" ile
noktalandı. Viyolacı Murat Akkın,
viyolonselci Murat Başman ve pi-
yanist Aleksander Mekaev besteci-
den seçmeler sundular. Anlahcı ise
Şeniz Akkın'dı
Böylece 2002'yi hak etmediği bir
ödülle, müziğin en güzel sesleriyle
uğurladık. Beklentimiz, 2003'ün yü-
zümüzü güldürmesi, güzel ülkemi-
zin sevgi ışıklanyla aydmlanması-
dır. Bu duygularla değerli okurlan-
mm ve Cumhuriyet çalışanlannın
yeni yılını candan kutlar, mutluluk-
lar dilerim.
Nâzım HihnetKültür ve Sanat Vakft ile Plan Tanıtım Organizasyon'danikiyeni ajanda
Kültür ve sanata tarih düşülüyor
Kültür Servisi - Nâzım
Hikmet Kültür ve Sanat
Vakfi dokuz yıldan beri
yayımladığı Kültür
Ajandası'nın bu yıl
onuncusunu sunuyor
sanatseverlere. Kültür
Ajandası 2003 yine
Cumhuriyet dönemine ilişkin
bir kültür-sanat rehberi
niteliğinde hazırlandı.
Ajandanın içinde sanat
dünyamızın güncelleşen
bilgilerinin yanı sıra Nâzım'ın
Türkçe ve Ingilizce şiirleri ile
ayın sanatçılanna ilişkin
özgün ve kapsamlı bilgiler yer
alıyor. Nâzım Ajandası,
Nâzım Hikmet Kültür ve
Sanat Vakfi'ndan edinilebilir.
Bir diğer ajanda ise Plan
Tanıtım Organizasyon
tarafından koleksiyon
niteliğinde bastınlan tzler
2003 adını taşıyor. Ajanda
iletişim, sanat, iş ve basın
sektöründe yer alan isimlerden
oluşuyor. Bunlann başlıcalan
Emre Senan, Ara Güler,
Selim İleri, Yavuz Turgul,
Nesteren Davutoğlu, Cem
Çetin, Süreyya Berfe, Merih
Akoğul. Ferhan Şensoy,
tlhan Berk. İz içeriğinden
yola çıkarak hazırlanan
ajandada 53 sanatçınm
kendilerine özgü çalışmalan
bulunuyor. Koleksiyon
niteliğindeki ajandadan
sadece bin adet basıldı.
Nâzım Kültür Ajandası
2003'teNâzım Hikmet'in şiirleri
ve her ayın sanatçılanna ilişkin
bilgiler; İzler 2003'te ise 53
sanatçınm çalışmalan yer alıyor.
GUZELİN ARDINDA
BERTAN ONARAN
Aydın Karlıbel
Çoksesli müzik eğitimimi Cemal Reşit Rey'e
borçluyum; Istanbul ŞehirOrkestrası'yla iki haf-
tada bir Şan Sineması'nda verdikleri dinletiler-
le açıldım o büyülü evrene.
Sevgili Rey'in kuruluşunda ve yaşamasında
önemli biryertuttuğu Filarmoni Derneği'nin dü-
zenlediği dinletilerdeyse iki değerli yorumcu ta-
nıdım, hem de henüz üne ermedikleri dönem-
de: Seher Tanrıyar ile Aydın Karlıbel.
Seher ve eşi Hulki'yle daha sonra yakınlaşıp
dost olma fırsatını da bulduk; ama Aydın'ı an-
cak uzaktan, kimi müzik etkinliklerinde görüp
dinleyebildim yıllarca.
Geçen yazıda sözünü ettiğim llişkiler'de ba-
le boyunca sahnede kalıp yapıtın müzikli yoru-
muna katılınca, ilişkimiz tazelendi; gözümün
bebeklerinden Maurice Bejart, çağdaş müzi-
ğin büyük ustalarından Pierre Boulez'in "Us-
tasız Çekiç" adlı yapıtmı dansla yorumlamaya
hazırlanırken, 1973 'TED, Milano'da, BBC gö-
revlisine: Aslında insan sürekli iletişimin ardın-
da koşar; sevişme de, biryapıtı sahneye koyma
da, insanlararasında, insanla yapıt arasında, in-
sanla acunsal güçler arasında YENlilişkilerkur-
ma çabasından başka bir şey değildir, diyordu.
Bizim için llişkiler işte bu işlevi gördü: Ay-
dın'la, zaten alttan alta, düşünsel, duyusal ola-
rak süren ilişkimiz canlandı.
özü sözü bir, tutarh, kendisiyle barışık insan-
lardan olduğu için, iki satırlık yazıya karşılık, Ka-
lan Müzik'in 2002'de gerçekleştirdiği "Piyano
İçin Türk TarihiAlbümü"nü yolladı hemen. Kuş-
kusuz çok sevindik, koyup dinledik, bundan
sonra yamamızda o da olacak.
Aydın bu diske, on bir ünlü bestecinin Türk
öğeleri taşıyan yapıtlarının yanında, kendi Üç
çalışmasını da almış "Eski Ordu Marşı", "Mus-
tafa Kemal Paşa Marşı" ve "19 Mayıs Marşı".
Yorumladığı Batılı yaratıcılarsa sırasıyla şun-
lar:
Donizerti nin "Mecidiye Marşı" ile "Mahmu-
diye Marşı".
Guatelli nin "Aziziye Marşı".
Selvelli'nin "Reşadiye Marşı".
Lange'ın "Zafer Marşı".
Beethoven'in "Türk Marşı".
Mozart'm "Türk Marşı".
Rossini'nin "Mecidiye Marşı".
Saint-Saens'ın "Türk Marşı".
J. Strauss'ın "Balo Havai Fişekleri".
Lizst'in "Büyük Parafraz"ı
Diskin kitapçığında kısa bir özgeçmişi de var
Aydın'ın; iletişim araçlarıyla yağlı ballı iletişim-
ler kurmuş olanlar bunun yüzde biriyle birinci
sayfalardan, ipiri başlıklardan inmiyorbiliyorsu-
nuz; Aydın 'cığımsa, bilen bilir, öğrenir nasılsa di-
yerek derviş gibi dönmeyi sürdürmüş, sürdürü-
yor.
Tam 4 yaşında başlamış piyano çaışşmaya;
Saint-Michelde, Robert College'de ve Boğa-
ziçi Üniversitesi'nde okurken, yıllarca Cemal
Reşit Rey' le diz dize yaşamış. Boğaziçi Üniver-
sitesi' nin Batı Dilleri ve Yazınları Bölümü ile
Eğitim Fakültesi'ni bitirmiş. O arada, Ingiltere,
Avusturya ve Italya'da müzik öğrenimini geliş-
tirmiş. The Associated Board of the Royal
Schools of Music tarafından verilen
LbR.S.M.yi; 1991 Mozart yılı da içinde olmak
üzere 1990-93 arasında VVİener Meisterkur-
se'den diplomalar almış.
Istanbul Belediyesi Konservatuvan, Nejat
Eczacıbaşı Yarışması ve TRT ödüllerini kazan-
mış.
"Hekim Maimonides" adlı operası, notası ba-
sılan ilk Türk operası olmuş.
Müzik tarihimizde gerçekleştirilen ilk "12 Pi-
yano Yorumcusu El Ele"ye katılmış.
Pek çok yapıtı Almanya'da, Keturi Musikver-
lak tarafından basılmış, bunları birçok ünlü yo-
rumcu çalmış, CD'ye kaydedilmiş.
Yüksek lisans çalışmasını Istanbul Teknik
Üniversitesi'nde tamamlayan Karlıbel, Camb-
ridge Biographical Center'ca, "Yirminci Yüzyı-
lın 2000 Sıradışı Müzikçisi"nder) biri seçilip
ödüllendirilmiştir.
Sanatçı, 1986 ylından beri, Istanbul Devlet
Opera ve Balesi'nde müzik yönetmeni, alıştır-
ma yardımcısı olarak çalfşmakta.
Ah ne mutluluk böyle alçakgönüllü, soylu,
onurlu birinin dostu olmak!
Nehar Tüblek Karikatür Yarışması
• Kültür Servisi - Beşiktaş Belediyesi ve
Karikatürcüler Derneği'nin birlikte
düzenledikleri 8. Nehar Tüblek Karikatür
Yanşması'nın son katılma tarihi 15 Şubat
2003 olarak belirlendi. Bu yılki yanşma
konusu 'Avrupa Birliği' olan yanşmanın
seçici kurulunda Yusuf Namoğlu (Beşiktaş
Belediye Başkanı, Metin Peker
(Karikatürcüler Derneği Başkanı), Güngör
Kabakçıoğlu (karikatürcü), Orhan Doğu
(karikatürcü), Raşit Yakalı (karikatürcü) ve
Yurdagün Göker (karikatürcü) yer alıyor.
(Yanşma adresi: Istanbul Büyükşehir
Belediyesi Karikatür ve Mizah Müzesi,
Atatürİc Bulvan Kovacılar Sok. No: 12
Fatih/lstanbul.
Kocaeli'nde şiir bayramı
• Kültür Servisi - Kocaeli Üniversitesi'nir
şiir etkinlikleri biriminin düzenlediği '2003
Gençlik Ödülü'nün son başvuru tarihi 4
Nisan olarak belirlendi. Şiir yanşmasının
seçici kurulu Prof. Dr. M.Gacar, Yrd. Doç.
Dr. I. Güven Kaya, Yrd. Doç. Dr. Hasan
Kolcu ve Ihsan Topçu'dan oluşuyor.
Yanşmaya katılacak adaylann 30 yaşını
geçmemiş, daha önce hiç kitap
yayımlamamış ve önceki yıllarda gençlik
ödüllerinden birini almamış olmalan
gerekiyor. Adaylar yanşmaya beş şiirle
katılabilirler. Şiirlerin beşer adet çoğaltıhp
açık adres, telefon, kimlik kartı fotokopisi
ve kısa yaşam öyküleri ile gönderilmesi
gerekiyor. Ödül töreni 27 Mayıs'a Kocaeli
Üniversitesi Geleneksel VIII.Şiir
Bayramı'ında saat 14.00'te yapılacak.
Yanşma adresi: Kocaeli Üniversitesi Şiir
Etkinlikleri Birimi Müdürlüğü-Izmit.