Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYF* CUMHURİYET 4 EYLÜL 2002 ÇARŞAMBA
14 J V U L J I . U - t \ kutturCacumhuriyet.com.tr
'Kuzuların SessizliğV ile Oscar kazanan ünlü oyuncu yeni filmi 'Gizli Ortak' ile sinemalanmızda
GallerKralı Sir Hopkins...• Shakespeare ve
benzeri klasik yapıtlar
konusunda uzman
olan Anthony Hopkins
1990'lardan bu yana
daha çok uçan,
eğlenceli yapımlarda
oynuyor.
ASLISELÇUK
Sir Anthony Hopkins. Joel Schu-
macher'in yönettiği *Rad Company"
(Gızli Ortak) filmindeki deneyimli
CIA ajanı rolüyle yenıden sinemala-
nmızda.
Sınemaya 1967'degiren, 1990'la-
ra dek filmlennde cıddi, ağırlıkJı,
dramatik yanı belirgın karakterleri
üstlenen oyuncu, artık bu tür rolle-
rin onu biraz sıktığını, daha eglence-
li, uçucu, serüvenci kimliklere bürün-
mek istediğini açıklamasının ardın-
dan, rol seçımlerinde köklü bir de-
ğişikliğe de yöneldı. 1991 'den ben çok
başanlı yorumlanyla ızlediğimız yo-
ğun rollerinin yanı sıra uçan, eğlen-
celi yapımlarda, The Mask of Zor-
ro. Desperate Hours, Bad Company
gibi filrnlerde izlemeye başladık onu.
31 Arahk 1937'de Port Talbofta
(Güney Galler) doğan Hopkins, Car-
diff Drama Koleji'ni bitırip eğitimi-
ni Londra'daki Kraliyet Dramatik
Sanatlar Akademisi'nde tamamladı.
1960'lann sonundan 1970'lerin ba-
şına dek, Shakespeare ve benzeri kla-
sik yapıtlar konusunda uzmanlaştı.
1974'te Broadvvay'de sahnelenen
Anthony Hopkins son filmi 'Gizh* Ortak'ta deneyimli bir CIA ajanını canlandınyor.
"Equus" oyununda rol almak ıçın
ABD'ye gelen Hopkins, on yıl bo-
yunca bu ülkede kaldı. Böylece hem
ABD, hem de lngiltere'de çalıştı.
Uzun metrajlarda, TV filmlennde. ti-
yatro oyunlannda oynadı. Jonathan
Demme'nin yönettiği "Kuzulann
SessizliğT (1990) filmindeki psiko-
pat seri katıl Hannibal Lecter rolü
Hopkins'e en iyi erkek oyuncu Os-
car'ını getirdı. Oysa Hopkins senar-
yoyu okumadan önce Kuzulann Ses-
sizliği'ni uyumadan önce çocuklara
anlatılan bir masal, öykü gibi algıla-
mış.
"Senaryo bitince de insanyaşamın-
da böyle bir rolü ancak bir kez can-
landınr, diye düşündöm. Yamyam
psikhatrist Hannibal karakteri benim
için tam bir piyango oldu. Hepimiz-
de var olan insanın o karanhkyönü-
nü yansıtan birini canlandırmak~ En
derinlerde saklı duran bu yırucılık
kanımca bizhn aynı zamanda en ya-
raöatarafinuzı da oluşturuyor. Bu ka-
ranlık ve kötücül yanımızı tümiiyle
yadsırsak hem yıkicı, hem de yahtri-
mış bir yaşam sürmeye mahkûmuz
demektü:" Dr. Hannibal Lecter'ı na-
sıl yorumladığı konusunda Sir Hop-
7 EYLUUDE ALANYA'DA
Anadolu'da
Selçuklu
Çağı Sanâtı
Kültür Servisi - Yapı Kredi Kültür
Merkezi, Kültür Bakanlığı Anıtlar ve
Müzeler Genel Müdürlüğü işbirliğiyle
hazırlanan 'Alaeddin'in Lambaa:
Anadolu'da Selçuklu Çağı Sanaü'
sergisi, 7 Eylül'de Alanya"da bir
Selçuklu yapısı olan Kızılkule'de
açılacak. Anadolu coğrafyasında
silinmez izler bırakan Anadolu Selçuklu
dönemini inceleyen sergi, daha önce de
3 Ekim - 28 Aralık 2001 tarihleri
arasında tstanbul'da Yapı Kredi Kültür
Merkezi, Vedat Nedim Tör Müzesi'nde
açılmıştı. 'Alaeddin'in LambasT,
Istanbul'daki sergiden farklı bir
tasanmla Selçuklu kenti olan Alanya'da
ve 1226da Alaeddin Keykubad
tarafından yaptınlmış olan anıtsal bir
yapı olan Kızılkule'de yeniden
sanatseverlerin beğenisine sunulacak.
Grafık tasanmını Ersu Pekin'ın yaptığı
serginin metinleri, Türkçe ve Ingilizce
olarak hazırlandı. Istanburdaki sergiden
farklı olarak iki ayn bölümden meydana
gelen sergide, günlük hayatlannda
kullandıklan tabaklar, tepsiler,
havanlardan başlayıp aynalara, kemer
tokalanna, yaptırdıklan anıtsal
yapılardan, iç mekânlarda kullandıklan
çini süslemelere kadar Selçuklulan
tanıtan pek çok zenginlik yer alıyor.
Girişinde Anadolu Selçuklulannın en
önemli hükümdan Alaeddin
Keykubad'uı simgesel bir portresi
bulunan sergi pazartesi hariç her gün
saat 08.00-12.00/13.30-17.30 arasında
gezilebilir. (0 212 252 47 00)
Gaudi
anılıyorKültür Servisi - îspanya'nm en
ünlü tniman Antoni Gaudi'nın
150'inci doğum yıldönümü olan
2002 tüm dünyada Gaudi Yılı
olarak kutlanıyor. İstanbul'da
geçen yıl kurulan Cervantes
Enstıtüsü de bu uluslararası
kutlamalar çerçevesinde Gaudi
. konulu bir konferans ve fotoğraf
sergisi düzenliyor. 13 Eylül 2002
Cuma günü Cervantes
Enstitüsü'nde saat 20.00'de
başlayacak konferansı. Ispanyol
fotoğrafçı Marian Mar verecek.
tspanyol mimar, tasanmcı, kent
planlamacısı ve mistik Antoni
Gaudi'nın eserlerini, kendi çektiği
fotoğraflar eşliğjndeki
konuşmasıyla tanıtacak olan
Marian Mar, fotoğrafçılığa 1999
yılında bir New York ziyareti
sırasında başladı. Marian Mar
1978 yılında Bilbao'da Deusto
Üniversitesi bilgisayar
bölümünden mezun olduktan sonra
2000 yılında tanınmış îspanyol
fotoğrafçı Joan Iriarteden
fotoğrafçılık kurslan aldı. Siyah-
beyaz, renkli ve dijital fotoğraflar
çeken Mar, fotoğrafçılık
okullannda ve diğer bazı
merkezlerde fotoshop, web sitesi
tasanmı ve dijital görüntüleme
dersleri veriyor. Marian Mar'ın
çektiği fotoğraflardan oluşan
Gaudi sergisi 20 Ekim tarihine
kadar Cervantes Enstitüsü'nde
hafta arası gezüebüecek.
kins şunlan söylüyor: "Oyunumuiz-
leyicminbeklentisinin tam tersi yönün-
de getiştinüm. Aşm devinim yerine du-
rağanbğL, neredeyse kıpırtısızhğıyeğ-
ledim. Avınasakûrmayı bekleyen bir
kedi, bir aslan gibi sinerek dıîrdum.
Ne kaşınu, ne gözümü oynattun, böy-
leükle izleyenler iyice gerildL Bu ro-
lümk yine de böylesine büyük bir ba-
şanyıbeklemiyordum doğrusu. (Ku-
zulann Sessizliği, Disc 2/ Labiren-
tın Içinde, Yön: J. Schvvarz, MGM
Home Video-Tiglon.) Hele Oscar ka-
zanmayı hiç beklemiyordum. Malta
Şahini, To Have and Have Not gibi
sonuçta bu film de iyi filmler katego-
risinegirhor. Ama eninde sonunda bu
bir film, bir yanılsama. Ben de bu ya-
mlsamanm bir parçası olmaktan ke-
yifliyim.''
'Hep pis bir herifdm'
"Red Dragon"da (Kızıl Ejderha)
üçüncü kez Hannibal'ı canlandıran
Hopkins, Hannıbal'ın baştan çıkan-
cı niteliğini yitirmeksizin rolünü on
kat daha kötü, tehlikeli kılabilmek
amacıyla yoğun bir çalışmaya girdi-
ğini, sonuçta Bret Ratner ile çok sa-
yıda tekrar çekim yaptıklannı belir-
tiyor. "Kötüolmak,kötülükdenince
de aknma hemen kanşnğun kavga-
lar geüyor. Ben doğrusu hep pis bir
heriftHn" diyor Galli oyuncu: "Yer-
yüzünde işini sessizce yapan mih on-
larca insan var. Medyada oyuncu de-
nen heriflerin, kanlann kıçlanna,
başlanna, sacma sapan konuşmala-
nna değinen pek çok ar\m okuyor
ya da dinüyorsunuz ve kimi zaman
kendi kendinize, defolun yahu başı-
nuzdan, kendi kerhanenize dönün,
diyorsunuz. Oyuncular bence genet-
Blde feJakettiplerdir,ben de felaket he-
rifin tejdyinu"
Ingiliz tiyatrosunun en büyük ak-
törü ve duayenı Sir Laurence OHvt-
er'nin korumasında tiyatroya adımı-
nı atan Hopkins, o yıllarda bile film-
lerde oynamaktan başka bir iş yap-
mayı düşünmediğini belirtiyor: "Sa-
vaş sırasında insanlarm tek kaçış yo-
lu, sığmaklan sinemaydL Gary Co-
oper'ın, John Wayne'in oynadığı kov-
boy filmleri, westernler beni adeta
büyülemişlerdi. 15 yaşındavken. bir
cumartesisabahı doğduğum kentPört
Talbotta ünlü sinema ve tiyatro oyun-
cusu Rıchard Burton'la karşılaşüm.
Bizinı evimizin birkaç sokak ötesin-
de büyümüştü o da. Hemen gidip
Burton'dan imza istcdim. Eve doğru
dönerken, arabasnla yanımdan geç-
ti. Kansı Sybil de beni eli> le selamla-
dL O an kendi kendime şöyie dediğt-
nıi açıklıkla anımsıyorum: Burayı
terketmelhim, onun gibizenginve ün-
lü olnıaüyım, sinema yıldızlanyla ta-
nışmabyım."
Sanata karşı daima ilgim vardı
Oyunculuk yapmanın olağanüstü
aynksı bir yaşam biçimı olduğunu
vurgulayan Hopkins, mesleğiyle il-
gili hiçbiryanılsaması olmadığını da
belirtiyor. "Oyunculuk felsefem şu-
dur: Tekstini iyi bflmek, odaklanmak
ve işe koyulmak. Çocukken tam bir
salaküm, fakat sanata karşı daima 3-
gim vanh. Bu mesleğe nasıl başladı-
ğum sorarsanız... Bunalım dönemin-
de, Amerika'yi bir uçtan öbür uca
geçen, içleri oradan oraya sürükle-
nen adamlarla dohı kamyonlarvar ya-
Ben de sanki onlardan biriydim, ken-
dimi onlar gibi hissediyordum. Ser-
serinin tekiyken, iskambil oynayan
bu delikanhlara yanaşıp acaba size
kanlabilir miyim, derdim. Sonunda
onlara sakız gibi y apışOm, hiçbir za-
man da kamvondan inmedim._"
McCannva 'Panltının Bu Yakası' ve Akçura ^nın 'Uzun Metin Sevenlerden misiniz?' adlı kitaplan Om Yayınlan'ndan çıktı
Geçmiş sorgulaması ve amblemlerin kaynakları
Kültür Servisi - Colum McCann'in
New York'ta tünellerde yaşayan
evsizleri anlattığı 'Panltının Bu
Yakası' adlı romanı Om Yayınevı
tarafından yayımlandı.
Yuva, geçmiş gibi kavramları
sorgulayan, bizi saran
karanlıklardan nasıl
kurtulabileceğimizin yollannı
arayan 'McCann', ustalıkla
kurguladığı, sıkmayan bir dille
yazdığı kitabı ile okuru şaşırtıyor.
'Panltının Bu Yakası', ABD'nin
modernleşme sürecinin başlangıcı
olan 1920'lerde New York Metrosu
tünellerinde işçilerin çalıştığı
günlerden başlayarak 1990'lann
sonunda bu tünellerde evsizlerin
yaşadığı günlere kadar gelen yetmiş
senelik bir dönemi anlatıyor.
'Panltının Bu Yakası' üzerinde
dört yıl çalışan McCann. bir buçuk
yılını da New York'ta evsizlerle
birlikte geçirmiş. Yazar, romanın
belkemiğinı oluşturan New York
Metrosu tünellerine, çoğu evsizlik,
terk edilmişlik ve bağımlılıkla
boğuşan karakterlerinin
içinde biraz iyimserlik olmazsa,
onlan bekleyen tek şeyin yenilgi
olacağını düşünüyor.
'Sandhog' adlı ilk romanından
sonra 1998'de yayımlanan
'Panltının Bu Yakası' başansının
bir rastlantı olmadığını kanıthyor.
'Panltının Bu Yakası', New York
Times Book Revievv, Los Angeles
Times ve Boston Globe tarafından
1998 yılının en iyi romanı olarak
seçildi.
Gökhan Akçura'nm hazırladığı
'Ivır Zı\ir Tarihi' dizisinin üçüncü
kitabı 'Uzun Metin Sevenlerden
misiniz?' de Om Yayınevi'nden
çıkan bir diğer kitap. Daha önce bu
diziden yayımlanan, kadın
mevzulannı inceleyen 'Unutma
Beni' ve eğlence hayatımıza eğilen
'Gramafon Çağı' adlı kitaplann
ardından çıkan 'Uzun Metin
Sevenlerden misiniz?' reklamlardan
önce sesin ve işaretlerin geldiğini
belirttikten sonra, amblemler ve
logolann kaynaklanm araştırıyor.
Türkiye'nin Osmanh'dan bu yana
önemli reklam verenlerini ele alan
yazı, 'Uzun Metin Sevenlerden
misiniz?'deki diğer çalışmalara
genel bir giriş niteliği taşımakta.
DEFNE GOLGESt
TURGAY FİŞEKÇİ
Rüzgâplı Şiirler
Yazın en güzel günlerindeyiz. Doğa insanlardan fark-
lı işliyor. Kendine özgü düzeni kolay değişmıyor. Iş-
te yaz mevsımi de kızgınlıklannı attı üzerinden. Uy-
sal bir sevgili gibi olgun, dizimizde yatıyor.
ilkbahardan bu yana coşup köpüren doğa en be-
reketh döneminde: Hasat, bağbozumları sürüyor.
Leylekler erkenden dönüyorlar geldikleri yerlere. Oy-
sa daha tadılacak nimetlerı var toprağın. Kırlangıç-
lar, bağbozumlannda kaynatılan şıraları içmeden yo-
la çıkmazlarmış. Hatta bir söz vardır, kırlangıç için,
"Ştrayı içer, leyleğı geçer" denir.
Yaz şiirleri geçiyor akhmdan, halkın öfkesinden
korkuya kapılmış siyasilerin odalanmızı karartan gö-
rüntüleri arasında.
Oktay Rifat'ın Çobanıl Şiirleri'm unutamıyorum.
Yıllar boyu Ege'nin doğasından, insanından biriktir-
diklerini nasıl inanılmaz ustalıkla şiirlere dönüştürü-
şünü... llhan Berk'in Bodrum çevresinın dağını ta-
şını, otunu sapını, şiir yaratısının vazgeçilmez bir un-
suru görup her kitabına oralardan şiirler taşımasını...
Bedri Rahmi den "Can Eriği", "Karadut", Ülkü Ta-
mer'in şiirinden Antep'in narı, Yaşar Miraç'ınkinden
Karadeniz'in mısırı, fındığı taşar.
Birkaç yıl once Foça'ya yerleşen Süreyya Berfe
de şiirinın yelkenıni Ege rüzgârıyla doldurmayı ba-
şardı. Gençlik ve tazelik kokan yeni şiirleriyle okur-
lan mutlu etmeyi sürdürüyor.
Geçen yıl yayımlanan ve 2002 Behçet Necatigil Şi-
ırödülü'nü kazanan Nâb/ga'dan sonra şimdi deSe-
ni Seviyonım yayımlandı.
Seni Seviyonım, şairdeki aşk, doğa ve yaşam
patlamalarının şiire dönüştüğü bir yaprt.
Insana özgü en temel duyulardan bıri olan aşk, Sü-
reyya Berfe'nin şiirlerinde bir yandan doğa, öte yan-
dan da bütün insani özelliklerle harmanlanarak güç-
lü bir şaırin rengârenk bakışı ve duyuşuyla yeniden
yorumlanıyor.
Şairin dünyayı aşkla algılayışı, insanlarm iç dün-
yalarına giden yolları da kolaylıkla açıyor. Hayat, in-
san, bütün canlılar, dünya ve evren üstüne okurlar-
la dertleşmeyı, insani heyecanları paylaşmayı deni-
yor.
Bunu yaparken olağan şeylerden şiirin olağanüs-
tülüğüne ulaşarak hayatın küçük ayrıntılarından na-
sıl şiire gidilebileceğıni de gösteriyor.
Kitapta yer alan "Dört Mevsım" adlı bolümdeki çok
sayıda şiir ise mevsimler ustüne dizelerle kurulmuş
bir senfoni izlenimi veriyor. Şair, tıpkı besteci gibi
bütun çalgıların-seslenn çalacağı-söyleyeceği dize-
leri tek tek yazmış. O sesleri ve imgeleri algılamak
ise okura kalıyor.
Seni Sevıyorum'daki şiirler, türiü karmaşalar ve çal-
kantılar içinde yaşamak zorunda kalan günümüz in-
sanına durup. hayatın asıl amacı üstune yeniden
düşünme fırsatı yaratıyor.
Herkesin ufku ermez
bizim yakınlığımıza
uzaklığımıza da.
Ne diyeyim
bana harcadığın, harcayacağın
iyi zamanın çok olsun
Gelincık gelincik kokunca rüzgâr
iri yağmur tanelerinı ışıldattıkça güneş
sana doyamryorum. • - - •
tfısekck" superonline.com
Lee Thompson yaşama veda etti
• LOS ANGELES (AP)
- Aralannda 'Cape
Fear'/The Guns of
Navarone", ve 'Planet of
the Apes'in de bulunduğu
50'den fazla filme imza
atan başanlı Ingiliz
yönetmen J. Lee
Thompson kalp
yetmezliğinden, 88
yaşında öldü. 'St. Ives' ve
'10 to Midnight' ve ' *—'
1989'da çekilen 'Kinjite' adlı filmlerde yardımcı
yönetmen olarak göre%* alan Pancho Kohner,
birlikte çahştıklan süre boyunca yönetmenlik
adına kendisinden çok şey öğrendiğini belirtti.
Thompson, aynca Gregory Peck ile 'Cape
Fear'da, 1978'de .\nthonyQuinn'le-
The Greek
Tycoon'da, Yul Brynner ile 1962'de 'Taras Bulba'
ve 1963'te 'Kings of the Sun" adlı filmlerde
birlikte çalıştı. Kolayca kategorize edilemeyen bir
yönetmenlik edimine sahip olduğu, otoritelerce
kabul edilen Thompson" ın "London's West Side'da
sahnelenmiş iki tane de oyunu bulunuyor. 1961 'de
'The Guns of Navarone' filmi ile Akademi
Ödülleri'ne aday gösterelen Thompson, 1974"te
'Huckleberry Finn' adlı müzikalı de sahneye
koymuşru.
Tım Burton'dan Batman müzikali
• Kültür Servisi- 1930-40'h yıllann çizgi-
romanını, 1989 yılında ilk defa bir görsel şölene,
'Batman' adında fantastik bir filme dönüştüren
Warner Bros şirketi. üstün adama gösterilen ilgi
sonucunda serüveni sürdürmüş ve 1992 yapımı
'Batman Dönüyor' ile hayranlannı memnun
etmişti. Yıl 2002. Batman'in yönetmeni Tün
Burton bu kez 'Batman: -The Musical'i sahneye
koyarak şansını Broad\vay'de arayacak.
Gösterinın müziklerini besteleyen Jim Steinman,
Tim Burton'ın bunu yapmayı kabul etmesinin
kendisini çok heyecanlandırdığını, yaklaşık bir
yıldır Batman'i nasıl müzikalleştirebileceklerini
düşündüğünü, Tim'in orijinal filmini izledikten
sonra ne yapmalan gerektigini birden
anladıklannı belirtti. 15 milyon dolara
gerçekleştirilecek gösteri 2004'te başlıyor.
"Emek Kenti Zonguldak' sergisi
• Kültür Servisi - Zonguldak Kültür ve Eğitim
Vakfı'nın (ZOKEV) düzenlediği Nazım Baysal
Fotoğraf Projesi içinde yer alan 'Emek Kenti
Zonguldak' başlıklı fotoğraf sergisi Almanya'da
açılacak. Alsdorf Maden Müzesi Derneği'nin
düzenli olarak gerçekleştirdiği 'Avrupa Günleri'
etkinlikleri kapsamında 6 Eylül'de açılacak
sergide 11 fotoğrafçının 40 fotoğrafi yer aJıyofc=F
Ruhr havzasını içine alan bölgede iki hafta
sürecek etkinlikler arasında Zonguldak
madencilerinin üretim koşullannı ve Ankara
yürüyüşlerini konu alan dia ve video gösterileri
de ızleyicılere sunulacak. (0 372 252 17 59)