Katalog

24EYLÜL 2002 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER İNSANIN SERÜVENİ TURHAN SELÇUK IA3IATLÎ ÎSÎANB'JL 3PSNDÎSİ ' /3DÖLCAN3AZ" EAHÎKÜLAD2 KACZ3ALAHI 32KISIM 3İH3EN* Prof. Dr. Tekin yaşamını yitirdi • Haber Merkezi - Anadolu Üniversitesi Tıp Fakültesi emekli öğretim üylerinden Prof. Dr. Durmuş Tekin, önceki gün 75 yaşında hayatını kaybetti. Tekin'in cenazesi dün, Anadolu Üniversitesi Tıp Fakültesi'ndeki törenin ardmdan kılınan öğle namazından sonra Eskişehir"de toprağa verildi. LES,15Aralık'ta yapılacak • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) tarafından yapılacak olan, 2002 Aralık dönemi Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı (LES), 15 Arahk'ta gerçekleştirilecek. ÖSYM'den dün yapılan açıklamada, sınava girmek isteyen adaylar, 7-18 Ekim günleri arasında üniversitelere başvurabilecek. Seydaoğlu, Star gazetesini yırttı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP Diyarbakır Millervekili Sebgedullah Seydaoğlu, düzenlediği basın toplantısında kendisini hedef alan bir haberin yer aldığı Star gazetesini yırttı ve üzerine tükürdü. Seydaoğlu, "Faşist medya, infaz yapıyor. Benim milletvekilliğim bıtebilir ama bu faşist medya Güneydoğu'ya gıremez"' dedi. Star gazetesinde dün Seydaoğlu'nun Ankara'da Sakarya Caddesi'ndeki bir kahvede tavla oynarken, yan masadaki genç kızlara kahve gönderdiği ve yanına da millervekili kartvizitini iliştirdiğine ilijkin bir haber ver aldı. ZAMAN .. AMA, dNutf fcAP ZEKMlNA Z£|ç; V/E AKiLLl İKİAHOfrULUJH j)A V frELı$Tİ,OMUMWıTA5lM4 Î düÎNSAKMÜİ PAHA KOLAY AVLAMMAĞ-A ÖAHAPl, &udü Kty' I O U K L A İ ^ I ^ A , iıiKALAft. KAFAtAHıNl YiNf ÇA- BAHADILAP.. foUElİft', ÖuAUTÎ KuüANMA r £ M ' - ıRDîL». HuKEfiLı I?ALTA AlMMİAWNl Kültür Bakanı Çağlayan, Türkiye'deki eğitim politikasmı sert dille eleştirdi YOK, kaliteyiunuttuHaber Merkezi - Kültür Bakanı Su- at Çağiayan, Türkiye'nin eğitim polı- tikasını, YÖK'ü eleştiri yağmuruna tut- tu. YÖK sonrasında "kaöte yerine sayı artsın r> mantığıyla hareket edildiğini belirten Çağlayan, "Bilmem ne stan- dartiannı yakalayahm dediler. Ama ka- Kte standardmı görmezden gektfler" gö- rüşünü dile getirdi. Suat Çağlayan, va- kıf üniversitelerinin de yıllarca emek ve- rilen akademisyenleri profesör unvanı- na geldiklerinde kendi bünyelerine kat- hklannı, bu yolla devlet üniversiteleri- •Ankara Üniversitesi'nin yeni eğitim yılının açılışında konuşan Bakan Çağlayan, YÖK sonrasında üniversitelerin ve üniversitelilerin sayısal çokluğuna önem verildiğini, kalitenin ise gözardı edildiğini vurguladı. Vakıf üniversitelerinin, öğretim üyesi transferlerini de eleştiren Çağlayan "devlet üniversitelerinin içi oyuldu" dedi. nin "içinin oyuldugunu" söyledi. lışı nedeniyle Rektör Prof. Dr. Ural Ak- C a » r ' r i e n IMACS! bulut'a gönderdiği mesajda, ünıversi- a e z e r n e n mesaj t e , e r i n ö n c e l i ] d i g ö r e v ıe rinin bilgı üret- ODTÜ ve Ankara Üniversitesi 2002- mek, üretilen bilgiyi öğrenciler ile top- 2003 eğitim öğretim yılı dün düzenle- luma aktarmak ve insanlığın hizmeti- nen törenlerle başladı. Çumhurbaşka- ne sunmak olduğunu belirtti. nı AhmetNecdetSezer, ODTÜnün açı- ODTÜ'nün yenı öğretim yılına baş- Mersin'de kongre İnançlar buluştu Istanbul Haber Servisi - Uluslararası Türk Dünyası Inanç Merkezleri Kongresi Mersin'de başladı. Kültür Bakanhğı, Turizm Bakanlıgı, Türkiye Kültür Sanat ve Eğitim Vakfi (TÜK- SEV) ve Türk Işbirliği ve Kalkınma tdaresi Başkanlı- ğf nın (TÎKA) ortaklaşa dü- zenlediği kongrede bugün "Dinler Tarihinin Yanldığı Şehir: Şanhurfa, Hahamba- şılık, Bektaşiliğin tnanç ve Edimlerinin Kaynağı Olan AJevi Nefesleri, Balkanlar'da Bir İnanç Merkezi Olarak San Salruk ZiyaretgâhlarT konulannda bildiriler sunu- lacak. Mersin'de Taksim In- ternational Otel'de 27 Ey- lül'e kadar sürecek kongre süresince "Friglerde Ana Tannça, Tarihsel Siireçte Din Merkezleri, Adaklara Daya- h İnanç ve l ygulamalar. Ateş- perestÛk Dininin Ortaya çık- tığı Yer" ve daha birçok ko- nu ele alınacak. Kongreye aralannda Prof. Dr. Zafer Dbars, Irene Meb- koff, E\a CsaM, Türk Dil Ku- rum Başkanı Prof. Dr. Şük- rü Haluk Akalm. Doç. Dr. Şinasi Gündüz, Prof. Dr. Alemdar Yalçın, Prof. Dr. GönüJ Cantay ile çok sayıda bilim adamı ve araştırmacı katılacak. UÛ'deyeni akademikyıl başladı tTÜ'nün 230. Akademik Yıh açıhş töreni Ayazağa Yerleşkesi'ndeki Süleyman Demirel Kültür Merkezfnde yapıkfa. İTl' Oda Orkestrasının konseri ile başlayan törende konuşan ITU Rektörü Prof. Dr. Gülsün Sağlamer, İTÜ'nün geleneksel bir üni\ersite olarak partak tarihini radikal değişiklikierle süslediğini beiirtti. De\ Jetin gerekli kaynakian sağlamakta yetersiz olduğunu. buna karşın kendi kaynaklannı ürctme kapasitesinde olan üni\ersiteleri de bu anlamda serbest bırakmadığını ifade eden Sağlamer, "Umuyoruz ki seçimden sonra ünhersitelerin en anndan befli bir grubuna özel statü >erilmesi sağlarur ve önkrindeki engeller kaldınlarak dünyada yanşmalan desteklenir" diye konuştu. ( AA) laması nedeniyle düzenlenen törende ko- nuşan Rektör Prof. Dr. Akbulut, siya- sal bunalımın, halkı ümitsizliğe ittiği- ni, sıyasetçilere olan güvenin azaldığı bir ortamda, seçimi erteletme çabala- nnın da demokrasiye olan inancı sars- tığını kaydetti. 'Durulganlık' dönemi Ankara Üniversıtesf nin (AÜ) açıhş töreninde konuşan Kültür Bakanı Su- at Çağlayan, öğrenci olduğu YÖK ön- cesi dönemin çok güzel ve görkemli günler olduğunu ifade etti. YÖK sonrasında üniversite- lere "durulganhk" geldığini anlatan "Çok hızlı bir değisim yaşandı. Belki gerekiyordu ama bu kadar da gerekmi- yordu doğrusu" dedi. Son yıllarda üniversitelerin ve üniversiteli öğrencilerin sa- yısal çokluğuna önem veril- diğini dile getiren Çağlayan, "YÖK sonrasında, Kalite yerine sayı artsın, bol bol uni- versite açalım, diplomalı sa- yısı artsın' dedfler. 'Bilmem ne standartlannı yakalaya- lım' dediler. O standart, sa- dece sajısal standartü. Kab- testandardmıgörmezden gd- dfler" diye konuştu. Vakıf üniversitelerinin, öğ- retim üyesi transferini de eleş- tiren Çağlayan, "Tam siz ye- tişrirdiğinİ7 anda, ülkeye ve üniversitenize hizmet edeceği zaman,vakıfüniversitesi ab>w. Hoca orada da öğrenci vetiş- tirryor ama hakkı olanın eün- den ahm\T>r. De\1et ünhersite- lerinin içi oyuluyor. Bu, bizim eBmizle yapıhyor" dedi. Sonbahann gelişi ve yiyecek değişikliği rahatsızlıklan arttınyor ' mevsimi geldiİstanbul Haber Servisi - Sonbahann ge- lişiyle birlikte artış gösteren mide rahatsız- lıklanna mevsim ve yiyecek değişikliğının neden olduğu belirtılıyor. Uzmanlar, "pep- tik iüser" yani mide ve onikiparmak bağû"- sağı hastahğının 20 ile 60 yaş arasında ve erkeklerde daha sık görüldüğünü kaydedi- yorlar. Beykent Tıp Merkezi Gastraeonto- loji Bölümü'nden Uz. Dr. AdilSarp, günü- müzde peptik ülser hastahğının endoskopi yöntemi ve ilaçlarla tedavisinin mümkün ol- duğunu söyledi. Türkiye'de yaklaşık 7 mil- yon kişinin hayatlannın herhangı bir döne- minde peptik ülsere yakalandığını kayde- den Sarp, ağnlan azaltmak için şunlara dik- kat edilmesi gerektiğini açıkladı: • Düzenli yaşayuı ve yeterince uyuyun. • Az az ve sık sık yiyin. • Sigarayı bırakın. • Özelhkle hastahğın aktif olduğu dönem- lerde alkol kullanmayın. • Rasgele ilaç kullanmayın. • Aşın ruhsal ve bedensel stresten ola- bildiğince kaçuun. DUZYAZI ORHAN BİRGİT Avrupa Mahkemesi veYSK Erbakan ve Erdoğan'ın yolları bir kez daha aynlıyor. Iki eski Milli Görüşçü, yol ayrımını önce Fazi- let Partisi'nin kapatılma karanndan sonra ger- çekleştirmişlerdi. Tayyip Erdoğan, Hoca'yı ilkterk edenler arasında oldu ve Milli Görüş felsefesi- ne de sırt çevirdiğini gösterircesine, özalizmin yeni versiyonu denebilecek AKP oluşumunu yaşama geçirdi. O yol ayrımı, Erbakan ve arkadaşlarının Islam ülkeleri ile olan işbirliğinden daha çok, yeni Is- lamcıların ABD ekseninde politika üretmeleri- ne ağırtık verdiğini gösteren ayak izlerini orta- ya çıkarttı. Tayyip Erdoğan, bir yandan çocuk- lannı da ABD'de okutmanın önlemlerini çok ça- buk elde ederken öte yandan Turgut Ozal'ın Anavatan Partisi'nin uğradığı erozyondan daya- rarlanmayı bildi. Erdoğan'a yardım eden etmenler, sadece bunlarla sınırlı değil. Tayyip ünlü Siirt konuşma- sından ötürü, 312. madde ile yargılanıp mah- kûm olmasaydı, bugün adalet önünde kendi- sini sabırlı bir dedektif gibi izleyen eski CHP İs- tanbul ll Başkanı Mehmet Bölük'ün ortaya koyduğu ve Akbil olayı ile başlayan dosyalar ne- deni ile, sıradan bir eski büyükşehir betediye baş- kanı olarak mahkemelerden birisinden çıkıp ötekine giren gedikli bir görevini kötüye kullan- ma sanığı haline gelmiş olacaktı. Oysa Sürt'te politik bir konuşma yapma ama- cı ile çıktığı kürsüden, içeriği olan söylemler ve- rebilecek dağarcığa sahip olamadığı için, bir man- zume okuyarak alkış almayı seçti. Üstelik o manzumenin ünlü şairZiya Gökalp'e ait oldu- ğunu sanıyordu. Çünkü edebiyat ile de yakın- dan behresi yoktu. Kendisine verilmiş bir man- zumeyi kürsüden "Minareler süngü, kubbeler miğfer-Camilerkışlamız, mü'minlerasker.. "di- ye başlayan dizeleri ile okudu; alkışlandı. Alkış- lann coşkusu, öyle anlaşılıyor ki camileri kışla yapıp minareleri de süngü olarak kullanacak ada- mın yaratacağı tehlikenin alarm düğmesi gibi değerlendirildi. Beleşten bir demokrasi kahramanlığı 312. maddenin o günkü hali ile Erdoğan, be- leşten ünlü olanlar sınıfına sokulan bir demok- rasi kahramanı gibi gösterilme fırsatını yakaladı. Oysa son elli yıllık Türk iç politikasında, mer- divenleri tek tek çıkarken nice badirelerden geçmiş, eski cumhurbaşkanlan, başbakanlar ve siyaset adamlarının sayılan öylesine fazlaydı ki!.. Ama, Tayyip Erdoğan'ı yargılayıp cezalandı- ran hâkimlerin bile, Siirt meydanında okunan manzumenin gerçekten Ziya Gökalp'e aitolup olmadığını saptamadıkları, dünkü Hürriyet'te Murat Bardakçı'nın araştırmacı gazeteciliği ile ortaya çıkana kadar, Avrupa basını o dizelerin Türkiye'de devletin bastığı okul kitaplannda öğ- rencilere ders olarak okutulduğunu yazarak so- runa ne kadar yüzeysel yaklaşanlar arasında ol- duklarını kanıtladılar! Şimdi Tayyip Erdoğan, yasaları geç değişti- ren politikacılarımızın, o değişimi kararlarına yorum olarak yansıtmakta tereddüt eden ada- let mensuplarının, kendisini bir kurtancı gibi ka- muoyuna sunma görevini üstlenmiş medya gö- nüllülerinin el birliği ile ülke gündeminin ilk sı- rasına oturtulmuş oldu. Siz isterseniz, AKP lideri için dosyalar dolu- su belge derleyen Mehmet Bölük'ü şahit gös- termeye kalkışın. Türkiye, ne yazık ki partisinin adaylık başvurusunu bile kale almayan bu yol- suzlukla savaşan adama değil, Tayyip'e kenet- leniyor! Ne oğlunun düğününe gelen altınlardan elde ettiğini söylediği birikim ne de çocuklarının ha- yırseverzengin arkadaşların verdiği burslarlaoku- tulduğu masalları bile akıllarda değil. O şimdi halkın gözünde neredeyse Bolu bey- lerine karşı fakiri ve ezilmişleri korumaya yemin- li bir Köroğlu rolünü ezberlemekle meşgul. _ O ezber sonunda tıpkı, rahmetli Cevat Ör- nek'in dizelerini ünlü Türk şairi Ziya Gökalp'e mal ederek kürsülerden okuduğu gibi, kim söy- lemiş ise Yüksek Seçim Kurulu kararlanna kar- şı AlHM'den tedbir alacağına inandırıldığı için, belki de yarının Türkiye'sini dizayn edecek bir VIP politikacı olarak ülkesini Avrupa'ya şikâyet etmekte hiçbir sakınca görmeyecek kadar da bilinçsiz girişimlere imza atıyor. Ve hocasından burada da ayrılıyor. Faks: 0212- 677 07 62 obirgit{5 e-kolay.net enterl ENTERNET /MEHMET sucu [email protected] ı.net MEHMET sucu Sizlerle za- man zaman e- posta araclı- ğıyla gelen mesajları pay- laşıyoruz. Bu hafta yıne öy- le /apıyoruz. Ylne meslek ustaları- rrzdan Özgen Acar'ın yolladığı ve he gün kullandığımız takvimin öy- ktsünü anlatan bir e-postayı sizin- leaaylaşıyoruz. Mısırlı, "Heryıl 365 gün sürecek. A r 3n saatler dört yılda bir takvime ekenecek, o yıl 366 gün olacak" deniş. 'ılın altı ayı 30, altı ayı 31 çekince tai 366 ediyor. VdındanSezaremirvermış: "Ge- n <alan 3 yılın birer gün eksiginı de yı n en son ayından düşün." /ılbaşı o zamanlar Mart. Şubat ise yılın son ayı. (September yedin- cı Dctobersekizinci, novemberdo- kuuncu, december onuncu ay di- yeoradan geliyormuş...) Şubat dört yıda bir 30, kalan yıllarda 29 gün ol- n\ş böylece... 5ezar bir iş daha yapmış. Aylar- öanbirıne kendi adını koymuş... Ju- Takvimlius adı July olmuş. Sonra Ogust (Augustus) imparator olmuş, Se- zar'dan aşağı kalmamış. O da son- raki aya kendi adını vermiş, August... Ama Sezar'ın ayı 31, Ogusfun ayı 30 olur mu? O da emir vermiş: "Yılın son ayın- dan bir gün daha alın, benim ayımı da31 gün yapın. Son ay şubat, bir gün daha verince kalmış 28. O gün bugündür şubat 4 yılda bir 29, ge- ri kalan yıllarda 28 olmuş. Temmuz- Ağustos peş peşe 31 çeker olmuş- lar... Bu nedenle hangı ayın kaç çekti- ğini bulmak için metacarpophalan- geal eklemlerinizi sayarken bir ga- riplik hissederseniz, olayın gerçegi- ni bilmenizi istedik. 'Kore Yolcuları' belli oldu! Türkiye'nin bilgisayar oyunu şampiyonlarını belirleyen World Cyber Games 2002'nin Türkiye finalleri oldukça heyecanlı geçen karşılaşmalarla son buldu. Türkiye'yi Kore'de düzenlenen World Cyber Games 2002'de tem- sil edecek yanşmacılan belirleyen ve Samsung'un sponsor olduğu turnuvaya yaklaşık 2000 kişi ka- tıldı. Ankara, Antalya, İstanbul ve Iz- mir'de düzenlenen ön elemeler sortucunda 4 ayn oyunda 200'ü aş- kın oyuncu ise Türkiye finallerine katılmaya hak kazanmıştı. FIFA 2002'de Fatih Ensari, Age of Empires'da Mehmet Nuri Öz- yaltırık, Quake 3 te Kerem Ya- man, Counter Strike'da ise Ahmet Zayıfoğlu, AN Sabuncu, Ümit Çelik, Uğurcan Kara, Ogan Öz- doğan'dan oluşan "Vendetta"Xa- kımı Türkiye'yi Kore'de yapılacak WCG 2002 dünya finallerinde tem- sil etmeye hak kazandı. 1.Bazıaylar30, ba- zıları 31 çeker; kaç ayda28günvardır? 2. Doktorunuz size 3 hap verir ve bunları yarımşar saat arayla almanızı tavsi- ye ederse, ilaçlann tama- mını bitirmeniz ne kadar sürer? 3. Gece saat sekizde yatı- yorum ve yatarken guguk- lu saatimi sabah dokuza kuruyorum, kaç saat uyu- rum? 4.30'u yanma bölüp 10 ek- lediniz, kaç etti? 5. Bir çiftçinin 17 koyunu vandı. Sürüde salgın hasta- lık oldu, dokuzu ağır has- talandı, diğerieri öldü. Çift- çinin kaç koyunu var? 6. Sadece bir tek kibritiniz var, içinde bir gaz lambası, bir gaz sobası ve bir de mum bulunan karanlık ve soğuk bir odaya girdiniz... önce hangisini yakarsınız? 7. Adamın biri dikdörtgen biçiminde ve her cephesi İlginç bir zekâ testi güney manzaralı bir ev in- şa ediyor. Evi kocaman bir ayı ziyaret ederse bu ayı ne renk olur? 8. 3 elma vardı ikisini al- dım, kaç elmam var? 9. Musa gemisine her hay- vandan kaçar adet aldı? 10. Chicago'dan hareket eden 43 yolculu bir otobüs kullanıyorsunuz. Pitts- burgh'da 7 yolcu binip, 5 yolcu indi. Cleveland'da 8 yolcu indi, 6 yolcu tuvale- te gidip geldi ve 4 yeni yol- cu bindi. 20 saat sonra Phi- ladephia'ya vardığınızda şoförün adı neydi? 4. 70 eder, yanma bölmek 2 ile çarp- mak demektir. 5. 9 canlı koyun. 6. Kibriti. 7. Ayı beyaz olur. Evin her cephesi güneye baktığına göre bina kuzey kutbunda- dır. 8.2 elma. 9. Sıfır, gemisine hayvan alan Nuh idi. 10. Şoför sizdiniz. Şimdi Yanıtlar: 1. Hepande, tüm aylarda28 gün vardır. 2. Bir saat. 3. Guguklu saatler gece gündüz aynmı yapmadığı için 1 saat. Değeriendirme: 10 doğru: Einstein seviye- si 9 doğru: Toplumla uyuşa- mayan psikolojik bozuk va- ka 8 doğru: Mühendis 7 doğru: Üniversite öğren- cisi 6 doğru: Lise öğrencisi 5 doğru: llkokul öğrencisi 4 doğru: llkokul öğretmeni 3 doğru: Lise öğretmeni 1 doğru: Milletvekili 0 doğru: Bir montaj öyküsü Geçen haftanın ilginç gelişmelerinden birisi Cumhuriyet gazetesinde Deniz Som'un Vaziyet köşesinde yayımlanan bir kolajdı. Birfutbol maçında baraj kurmuş futbolcuların kafalarının yerine fotomon- taj iie siyasi parti liderlerininki konmuş- tu. "Baraj korkusu" adlı bu kolajı bu sa- tırların yazan yapmıştı. Ancak söz konu- su fotomontaj daha sonra intemette do- laşmaya başladı. Herhalde konu birkaç okurun hoşuna gitmiş diye düşündüm. Hani insanın hoşuna da gidiyor. Ama 2 gün sonra fotomontajı bir başka günlük gazetenin birinci sayfasından izledik. Fo- toğrafın altında ise internette dolaştığı yazılıydı. Ama sevgili meslektaşlanmız Cumhuriyet'te imzalı olarak 2 gün öne çı- kan fotoğrafı ya görmemiş ya da gör- müş, ama Cumhuriyet'ten bahsetmeyi uygun görmemişti. Her iki durumda da ufak bir ayıp söz konusu. Birine bir makinenin çalışmadığını kanıtlamaya çalışırsanız, makine o anda çalışacaktır.