Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 24 EYLUL 2002 SALI
HABERLER
Öğrenciye
dayak olayı
• GAZİANTEP(AA)
- Gaziantep Valisi
Erhan Tanju, Nesrin-
Mehmet Abar
îlköğretirnOkulu3.
sınıf öğretmeni
M.E'nin, 6 öğrencisini
dövmesinin 'çok çirkin
ve kınanacak bir
davranış' olduğunu
söyledi. "Öğrencilerin
aldıklan raporlar 10
günün altında olduğu
için cumhuriyet
başsavcılığı kamu
davası açamıyor.
Kendisi de 657 sayılı
Devlet Memurlan
Kanunu'na muhalefet
etmediği için
meslekten atılması
mümkün gözükmüyor.
Bu öğretmeni şimdilik
o okuldan ahp başka
bir okula
göndereceğiz" dedi.
Tunç'un anıtına
çirkin saldırı
• YALOVA (AA)-
Yalova'nın Armutlu
ilçesine bağlı Mecidiye
Köyü Taz Dağlan'nda
3 yıl önce uçağının
düşmesi sonucu
yaşamını yitiren ünlü
sanatçı Onno Tunç'un
anısma Yalova
Belediyesi'nce yapılan
anıt, tahrip edildi.
Yalova kent
merkezindeki Panjin
Parkı'nda bulunan
anıtın üzerindeki
'Onno Tunç' yazısının
zaman zaman tahrip
edildiğini kaydeden
belediye yetkilileri,
ancak son saldında
tüm yazılann kırılarak
parçalandığuıı
söylediler.
Işçi emeklisi
dertli
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Devlet Bakanı Mehmet
Keçeciler, dün Işçi
Emeklileri Demeği
Genel Başkanı Kazım
Ergün başkanhğındaki
işçi emeklileri heyetini
kabul etti. Memur
maaşlanna yapılan
iyileştirmenin işçi
emeklilerine de
yapılması gerektiğini
kaydeden Ergün,
"Anayasanın eşitlik
ilkesine uygun olarak
hareket edilmeli ve öz
evlat, üvey evlat
muamelesi
yapılmamalıdır.
Emekliler arasındaki
huzursuzluğun
giderilmesi için intibak
yasası bir an önce
çıkanlmahdır" dedi.
On Numara'tfa
16 talihli
• ANKARA (AA)-
'On Numara
Oyunu'nda kazanan
numaralar, "2, 5, 7, 12,
14,19,23,26,27,31,
33, 34, 35, 45, 46, 47,
49, 64, 68, 72, 76, 80"
olarak belirlendi. Bu
numaralardan 10'unu
bilen 16 kişi 4 milyar
11 milyon 400 biner
lira kazandı. Çekilişte
9 bilenler 636 milyon
500 biner lira, 8
bilenler 33 milyon 700
biner lira, 7 bilenler 3
milyon 450 biner lira, 6
bilenler 500 biner lira,
hiçbir numarayı doğru
tahmin edemeyenler
ise 400 biner lira
kazandı.
frafik teröpü:
33ÖIÜ
• YurtHaberfcri
Servisi - Yurtta dün
meydana gelen
kazalarda 33 kişi öldü,
44 kişi de yaralandı.
Konya'nın Cihanbeyli
ilçesinde meydana
gelen trafik kazasmda,
Antalya 1\ Genel
Meclisi üyesi Mustafa
Yüksel ve Alanya'ya
bağlı Kestel Belediye
Başkanı tsa
Küçülmez'in de
aralannda bulunduğu 6
kişi yaşamını yitirdi.
Çelikel, fakirliğin önüne geçilmedikçe kaçak yollardan yurtdışına gidişin süreceğini söyledi
GöçünnedeniyoksullukANTAIAA(Cumhuriyet Bürosu)- Tür-
kiye'nin insan kaçakçıliğında transit ül-
ke olduğunu belirten Adalet Bakanı Ay-
sd Çelikel, "Fakirliğin önüne geçflmedik-
çe, mutiaka kaçak yollardan yurt dışına
giden insanlarolacakur" dedi. BM Mül-
teciler Yüksek Komiserliği ile Adalet
Bakanlıgı'nın ortaklaşa düzenlediği "Hâ-
Idmler ve Savcılar İçin Mülteci Hukuku-
na GirişSemineri", Adalet Bakanlığı 'nın
Kundu'dakı sosyal tesislerinde başladı.
Çok sayıda hâkim ve savcı, Emniyet
Genel Müdürlüğü ile Jandarma Genel
Komutanlığı'ndan uzmanlann da katıl-
dığı seminerde dünyadaki göç olgusu ve
mülteci sorununun tartışılacağı 20 otu-
rum yapılacak, 11 bildiri sunulacak.
Açılışıta konuşan Adalet Bakanı Çe-
likel, Türkiye'de göç olgusunun 1950'li
yıllardan sonra başladığına dikkati çeke-
rek, son 15 yılda ise Balkanlar ve Güney-
doğu'dan yapılan kitlesel göçler olduğu-
nu belirtti. Türkiye Çumhuriyeti'nin eko-
nomik, sosyal ve sıyasi bakimdan kitle-
• BM Mülteciler Yüksek Komiserliği Türkiye Temsilcisi Gesche
Karrenbrock, dünyada yaşanan mülteci sorunlannrn, hem siyasi
çatışmalann hem de ekonomik zorluklann küreselleşmesinden
dolayı, daha kapsamlı ve zor bir hal aldığını belirtti.
sel göçten dolayı güç günler yaşadığını
belirten Çelikel, "Müİeridenen grup,bir-
takun siyasi basküardan dolayı ülkesini
terk eden ve ülkesinin dipiomatik hima-
yesmden yararlanmak istemeyen kişüer-
djr" diye konuştu. Türidye'nin son 15 yıl-
da başka birgöç olayı daha yaşadığını an-
latan Çelikel, bunun kitlesel göç olayı ol-
dugunu söyledi. Çelikel, bunlardan biri-
nin Birleşmiş Milletler (BM) Mülteciler
Sözleşmesi'ne bağlı olanlar ile diğeri-
nin bu gruba uymayanlar ve sözleşme-
ye tabi olmayan ama kitle halinde orta-
ya çıkanlar oldugunu vurguladı.
Türkiye'ye 25 bin Boşnak geldiğini
anlatan Çelikel, bunlann BM'nin söz-
leşmesi kapsamında sığındıklannı be-
lirtti. Çelikel, şöyle devam etti:
a
Bunlar stğjnmacL Çünkü siyasi se-
beplerle ülkeierinden kaçryoriardı. ülke-
lerine dönme amacındaydılar. Nitekim
ülkeJerindeki olayiar düzdince geri döne-
ceklerdi ve döndüler. Bu kişflerin bann-
ması ve korunması için ekonomik zor-
hıklan oian Türkiye,binlerceBalkan göç-
menine kucak açü. Bunlar Tiirkhe'de
çahşmakistrvoıianh. Ancak mevzuatbu-
na izin vermedi. Bu göçle300 bin kişi Bul-
garistan'dan geldi Türkiye onlara da ku-
cak açü. Bulgaristan'da sorunlar bitince
geri döndüler."
Çelikel, Türkiye"nin sorunu olan bir
başka kitlesel göçün de, Güneydoğu'dan
göç oldugunu söyledi. Bunun Irak Sava-
şı ile ortaya çıktığına dikkati çeken Çe-
likel, şöyle konuştu. "500 bin insan geJ-
dL Sunrlan zoria açarak bir yere yerleş-
tLrDçbrdevletbunacevapveremezdL Tür-
kiye, BM'nin desteğiyte bunu yapn. Gü-
venüği tefadit eden terörist gruplar da
bunlaria geldiği halde, Türkiye insani
yaklaşımını terketmedl Bugün böyle bir
tehuke gene olabinr. Bunlar nasü önlene-
cek? Kitlesel göç, zor önlenen bir olaydır.
Biz de BM'nin arava ginnesiyle önleye-
bümk."
Türbye'nin gelişmekte olan ve az ge-
lişmiş ülkeler arasında bir köprü olduğu
için bu konuda her zaman güç durumda
kalacağını vurgulayan Çelikel, "Fakirti-
ğmönünegeçimedikçemutiaka kaçakyot
lardan yurt dışına giden insanlar olacak-
ür. Türkiyebu konuda transit ülkedir" de-
di. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği
Türkiye Temsilcisi Gesche Karrenbrock
da konuşmasına, TJünyadayaşanan mül-
teci sorunlannm, hem sryasi çaüşmalarm,
hem de ekonomikzorluklann küreselleş-
mesinden doiayı, daha kapsamhvezorbir
hal aldığını. ve son yıllarda bu tür ha-
reketlerdeendişeverici birarüş oiduğunun
görüMüğünü" ifade etti.
ÖLÜM ORUÇLAR1
18 kişinin
eylemi
sürüyor
ALPER TURGUT
F tipi cezaevlerindeki "tecrit
uygulamalanna" karşı tam
23 aydır ölüm orucu eylemi
sürdürülüyor. Bugün
cezaevleri ve hastanelerde
DHKP-C davasmdan 15,
TKEP/Eden de 2 kişi
eylemlerine devam ediyor.
DışandaJd tek ölüm orucu
eylemcisi ise durumunun
ağırlaşması üzerine tahliye
edilen Feride Harman... 3
tutuklu yakını ise destek
amacıyla başlattıklan
süresiz açlık grevini
Alibeyköy'deki evlerinde
sürdürüyorlar.
Tutuklu ve hükümlü aileleri,
sağhk problemleri nedeniyle
6 ay süreyle serbest
bırakılan çocuklannın
tedavileri tamamlanmadan
tekrar F tipi cezaevlerine
alındıklannı belirterek
"Eviatlanmız hem fiziksel
hem de ruhsal yönden yüam
içinde_ AOelerini dahi
taıumayanlar var. Tecrit
bugüne dek iki kişinin
intihar etmesinc. çok sayıda
yakmnmzm da Bakırköy
Ruh ve Sinir Hastahldan
Hastanesi'ne sevk edflmesine
neden oldu" diyorlar.
Tutuklu ve hükümlü aileleri,
aynca F tipi cezaevlerinde
kalan yakınlan için belirli
bir miktar para
yatırabildiİderini anlatarak
şunlan söylediler:
"Sigara, gazete, elektrik ve
su parasmı ödedikten sonra
geriye yemek yemeleri için
bir şey kabnryor. Çoğu
aiknin maddi durumu da iyi
olmadığı için hücrelerin
elektriği veya suyu sürekfi
kesflryor." Olüm orucu
eylemi nedeniyle
Korsokoff'a yakalanan
doktor Metin Günay ise
cezaevlerindeki su sorunu
nedeniyle birkaç tutuklu ve
hükümlünün tifoya
yakalandığını söyledi.
Malatya E Tipi Cezaevi'nde
423 gün önce ölüm orucuna
başlayan Feride Harman
(29), eylemine artık
Alibeyköy'de devam ediyor.
Adli Tıp Kurumu'nun
raporu üzerine 6 ay süreyle
tanliye edilen Harman, 20
kiloya kadar düşerken
hareket edemediği için
eylemini yatakta sürdürüyor.
Ankara Niımune
Hastanesi'nde kaldığı 5
ayhk süre zarfinda, çok
sayıda arkadaşını yitırdığıni
anlatan Harman, "Eytemimi
F tiplerindeki tecrit kakhnhp
tutuklu ve hükümhıkrin
talepleri kabul edfimceye dek
sürdüreceğim" diyor.
Bir baba olarak kızının
ölmesini istemediğini
vurgulayan Asef Harman
(61) ise şunlan söylüyor:
4
Eylemsırasında96
arkadaşmı kaybetti.
Bırakması için onu
zorlayamam. Çünkü tek
Feride yok, yüzlercesi var."
UEylül'de
Ankara 'dan
"Asya'dan
Avrupa 'ya Emine
Laval ve ottun
kimliğinde tüm
ezilenlere,
haksızlığa
uğrayanlara
destek olmak
için "yola çıkan
Nazmiye Halvaşi
Bolu 'ya ulaştu
Halvaşi,
yürüyüşünü
İstanbul'da sona
erdirecek. (AA)
Halvaşi, 'recm' cezasını bekleyen Nijeryalı Emine Laval için yollarda
Yaşatn için uzuıı yürüyüş
BOLU(AA)-Nijerya'da
evlilik dışı çocuk
doğurduğu için "recm"
cezasına çarptınlan
Emine Laval'a destek
amacıyla Ankara'dan
yaşam yürüyüşü
başlatan Nazmiye
Halvaşi, Bolu'ya
ulaştı. Ankara
Ulus'ta
bulunan eski
^ TBMM
binasunn
önünden
. 18
J Eylül'de,
Nijerya'da "recm" cezasının
uygulanmasmı bekleyen Emine
Laval'a destek için yola çıktığını
beürten Nazmiye Halvaşi, "Asya'dan
Avnıpa'ya Emine Laval ve onun
kimliğinde tüm ezilen, haksızfağa
uğrayanlar için yürüyonım. Ben bir
yaşam yürüyüşçüsüyüm" dedi.
Yürüyerek geldiği Bolu'nun Gerede
ilçesinde trafik polisleri tarafindan
karşılanan Halvaşi, Atatürk
Türkiye'sinin yasalarla, kadınlann
haklannı kullanma hakkını verdiğini
belirtti. Halvaşi, şunlan söyledi:
"Recm cezası Türkh'e'de yok. Bunu,
dedem Ahmet Fevzi Erdem'in de yer
akfağı TBMM'nin o flk önderi Mustafa
Kemal Atatürk'e borçluyuz. Emine
Laval'a recm cezası uygulanmaması
için Nijerja Adalet Bakam Kanu
God\\in Agabı'ye ve diger ülkelerin
adalet bakanlanna da mekrup yazdnn."
Ankara'dan yola çıktıktan sonra her
gün güneş batana kadar yürüdüğünü
belirten Nazmiye Halvaşi, "Yol
bovıınca vürüme sebebimi öğrenen
kadınlann bana venüği destek beni
muthı etti" dedi. Yürüyüşünü Istanbul
Taksim'de bitireceğini söyleyen
Halvaşi, "Recm, bir cmayettir,
vahşettir. KabuDenOmesi, izlenmesi
insanhk dışı bir olaydır. Her türtü
cinaveti kmamak için de yürümeye
devam edeceğun" dedi.
G.D. 6 yıl önce gözaltında tecavüze uğradığı iddiasıyla suç duyurusunda bulundu
Utanç ve töre nedeniyle sustum
• 1996 yılında HADEP'te siyasi çalışma yürütürken
gözaltına alındığını ve işkenceye maruz kaldığını
anlatan G.D, yaşadığı tecavüzü utandığı için ve töreler
nedeniyle yıllarca kimseye anlatamadığını söyledi.
HtLALKÖSE
GJX, Mardin'de HADEP Ka-
dın Kollan Başkanhğı yapûğı dö-
nemde gözaltında tecavüze uğ-
radığını beürterek Mardin Cum-
huriyet Savcılığı'na suç duyu-
rusunda bulundu. 1996 yıünda
HADEP'te siyasi çalışma yü-
rütürken sürekli gözalüna alın-
dığını ve işkenceye maruz kal-
dığını anlatan G.D, yaşadığı te-
cavüzü insanlardan utandığı için
ve törelernedeniyle yıllarca kirn-
seye anlatamadığını söyledi.
G.D'nin hayatı 16 yaşınday-
ken 21 Mart 1996 yılında göz-
leri bağlanarak götürüldüğü pis
kokulu birmekânda uğradığı te-
cavüz sonucu bitmek bihneyen
bir kâbusa dönüştü.
Gözalünaakndıktan sonraya-
şadıklannın etkisinden kurtula-
mayan G.D, "Kendimlebirtür-
lü banşamadım. Suçhılann >ar-
gılanarak cezalandmhnalarnu
istiyorum" dedi. TopiumsaJ Hu-
kuk Araşnrma Vakfi'nda (TO-
HAV) uzun süre tedavi gören
G.D. başuıdan geçenleri şöyle
anlatıyor
"Orada dövmeve başladılar.
Üzerimden lağım suyu döktü-
ler. EDerinde dolaşörarak sözle
taciz ettiler. Bense sadece çığhk
aoyordum. Zorlayereyaarıldnn
fld kişi koDanmdan tutuyordu.
Sonra tecavüz ettfler" diye ça-
resizliğini dile getirdi.
Kendisine ajanlık teklifettik-
lerini söyleyen G.D. başına da-
yadıklan silahla, " Namusunu
akhkcanınıdaahnz. Biz>iizler-
cesini geberttik'" gibi hakarete
maruz kaldığını ifada etti. G.D.
daha sonra Mardin Emniyeti Te-
rörle Mücadele Ekipleri'nce gö-
zaltına alındığını burada da te-
cavüze uğradığını ifade etti.
Tecavüz hariç diğer işkence-
ler nedeniyle suç duyurusunda
bulunduğunu söyleyen G.D,
"devleü deviete mi şikâyet edi-
yorsun" denilerek tekrar işken-
ceye maruz kaldığını belirtti.
TOHAVIRM Şorumlu Koor-
dinatörü Veysel Ulgen'in hazır-
ladığı raporda da "Cinsel işken-
cenin psikolojik etkflerinin hâlâ
sürdüğü" belirtildi.
AlHMTSIlNVErU)ÎĞÎClZAI^RINÇOĞUKURTJMDAÖ
Adli Tıp Kıırumıı para peşînde
ŞULEKÖKTÜRK
OğuzPolat
Adli Tıp Kurumu Başkanı Prof.
Dr. Oğuz Polat, Avrupa însan
Haklan Mahkemesi'ne (AİHM)
giden 4 dosyadan 3'ünde adli tıp
prosedürünün eksik uygulanma-
sı nedeniyle Türkiye'nin ceza al-
dığını söyledi.
Polat, AÖTM'ye ödenen taz-
minatlann yüzde 20'siyle Türki-
ye'nin adli üp teknolojisinın ye-
nilenebileceğini vurguladı. Ada-
letin yerine gehnesi için Adh Tıp
Kurumu'nun yılda 95 bin dosya-
ya baktığını belirten Polat, "Ad-
i Tıp Kurumu, adaktin hızh te-
ceffisi için,bu dosyabra en krsaza-
manda\amtvermeyeça]ışı\T»:F»-
kat bu merkeziyetçi pon'tika,ya-
ni bütün vakatorm İstanbul'da
toplanmasınedeniylezororayor.
Bu nedenle Türkiye'nin her ye-
rinde sube flrm^ H t a
var"dedi.
Adli np uzmanhğmm önemli ve
zor bir görev oldugunu anımsa-
tan Polat, bu konuda çalışacak
kişüerin çok iyi eğitim ahnası ge-
rektiğini vurguladı.
Adli Tıp Kurumu çahşmalan-
nnı yetersiziğine dikkati çeken
Polat, teknoloji eksikliği yanın-
da insan kaynağının da çalışma-
lann eksik olmasında rol oynadı-
ğuıı belirtti.
SAU
ORHAN BURSALI
Sadece "Doğu'da
Geçep"
Ne biçim bir siyagi hayatımız, basın hayatımız
var farkında mısınız?
3 Kasım'da seçim karan var.
Var mı yok mu?
Seçim sanki yapılacak, sanki yapılmayacak.
Partilenn bir kısmı, özellikle Meclis'in yüzünü
görmeyecekleri kesin olan çökenlerie küskünler,
hayatlarının büyük kumarlarından birini daha
oynuyor. Seçimlen erteletecek her türlü entrıka,
alavere-dalavere içınde zamanlarını geçiriyorlar..
Ne utanmazlık, ne arlanmazlık, ne yüzsüzlük...
Ne onursuzluk... Niye başlan dik gitmesini bil-
mezler de, milletin karşısında kendilerini her tür-
lü çukura sokmayı göze alırlar...
Meclis'te kalabilmek için bu ne yalvar yakar-
hk...
Onlann bu son manevralanyla, kusma dere-
cesinde, niye uğraşıp dursun kamuoyu?
• • •
Hadi, bu seçilemeyeceklerin meydanlardan
uzak kalmalannı ve bir bildirge bile hazırlamaya
yanaşmamalarını, insani olmanın en büyük za-
aflanndan biriyle açıklayabiliriz...
Peki Meclis'e girebılecek partilere ne demelı?
Nerede DYP'nin, nerede MHP'nin, nerede
AKP'nin ve nerede CHP'nin seçim bıldirgeleri?
Sadece DSP, yaşadığmız koca kaosu "Sessiz
devrim" diye özetleyen bir seçim bildirgesi
açıkladı... Buna da şükür mü diyelim...
Bu ülkenin, bu milletin sorunlan mı yok?
Hayatının en zor ekonomik sıkıntısının çem-
berinden geçmeye çalışan ülke, yoksa burası
değil mi...
Yanıbaşımız savaş kokmuyor mu...
Zevkten, refahtan, zenginlikten, huzurdan,
sevgiden, iyilikten, banştan.. boğuluyor muyuz
yoksa...
Sorunlarımızın nasıl çözüleceğini nerede ve
ne zaman tartışacaksınız?
Yoksa, zaten sorunlann, boyunuzu bosunuzu
aşan çözemeyeceğiniz konular olduğunun bilin-
cıyle, ilk kez dürüst hareket ediyor ve bir sudan
bir bildirge açıklamayı bıle gereksiz mi buluyor-
sunuz...
Meydanlara çıkan partilerin bir kısmı ise en alt
sınıfın milliyetçi, ırkçı ve ekonomik yoksulluk
duygularını kışkırtarak, asla yapamayacaklannı
vaat ediyor; sokaklara karşı bu söylemleriyle
Nazi propagandalannı çağrıştınyor.
Sahte sözlerin ölçüsü kaybolmuş.
CHP nerede? Baykal'ın seçim bildirgesi "Ke-
mal Derviş" mi?
Öyleyse, Kemal Derviş'in seçim bildirgesi ne-
rede?
Seçmen bakalım bu seçımden yüzünün akıyla
nasıl çıkacak, çok merak ediyorum..
NOT: Tayyip Erdoğan'a getirilen hukuki kısıt-
lamalar üzenne, dinsel kesimleri bir kenara bıra-
kalım, "demokrat" ve "salt Avrupacı" bazı ke-
simlerden yükselen bazı yorum ve değerlendir-
meler, çifte standartlığın ve ilkesizliğin nasıl her
kesimi tasallutu altına aldığını gösteriyor. Bazı
yorumcular, YSK'nin kararını "Avrupa'nın be-
ğenmediğini", "AB üyesi ülkenin yapacağı şey
olmadığım", "Biradım daha geri düştüğümüzü"
bildirdiler...
Halkı, seçmeni, savaş şiirleriyle kışkırtmak, di-
ni savaş silâhı olarak kullanmaya kalkışmak
hangi özgürlük içine giriyor? Bir açıklasalar da
bilgilensek... Tayyip Erdoğan gibi, arkasında
10"a yakın yolsuzluk davası olan bir siyasi lıde-
rin, hangi Avrupa ülkesinde temizlenmeden
seçmenin karşısına çıkabileceğini ve başbakan-
lığı isteyebileceğinı, bir anlatsalar ve örneklese-
lerdeögrensek...
Üstelık aynı davalardan yargılanan bütün ar-
kadaşlannı da milletvekili yaparak dokunulmaz-
lık kazandırmaya çalışmanın "AB siyasetlerine
uygun ahlak" yönünü de merak ediyorum.
Yoksa Türkiye için istedikleri, sadece "Do-
ğu'da geçer" bir demokrası ve siyasi ahlak
diploması mı?
obursalifa cumhuriyet.com.tr.
Adalet Bakanlıgı Anketi
Potis, 'susma
hakkı'na karşı
OZANYAYMAN
IZMtR-CezaMuha-
kemeleri Usulü Kanu-
nu'nda(CMUK) yapıl-
ması planlanan deği-
şiklik öncesi polis mü-
dürlerinin nabzını yok-
layan ankete ilginç so-
nuçlar yansıdı. C-
MUK'un temel kaza-
mmlanndan olan, "sa-
mğm susma hakkı" an-
kete katılan polislerin
yansma yakını tarafin-
dan "kabul edilemez
olarak" nitelendirildi.
Adalet Bakanhğı'nm
birkaç ay önce yaptır-
dığı, Türkiye genelin-
den 679 polis müdü-
rünün katıldığı anket-
te, "Susma hakkının
haürlatüması şüpheli
veya samğm işleîdiği sa-
nıİan suçun araşünl-
masmı engeDer mi" so-
rusuna 260 polis mü-
dürü, "Evet engeDer"
yanıtı verdi. Bu soru-
ya 414 polis "EngeDe-
mez" dedi.
Polisin belirgin bir
oranı da, sanığın avu-
kat yardımı alması ko-
nusuna karşı çıktı.
"Avukatm gözara biri-
mine gehnesi ve huku-
kiyardundabuhınma-
sı suçun araşürüması-
nıengeDermi" sorusu-
na 234 polis "Eveten-
geüer". 413 polis ise
"Birsakmcasıyoktur"
yamtı verdi.
Avukatın ifade ahna
sırasmda hazu" bulun-
masma 134 polis karşı
çıkarken,5O9'uda "sa-
kmcası olmadığı" yö-
nünde görüş belirtti.
Aym suçu işlediği sa-
mlan kişüerin bir ara-
ya konulmasuıa da po-
lis müdürlerinin 59O'ı
karşı çıktı. Bu soruya
"Sahncasıyoktur " di-
yenlerin sayısı 70 ola-
rak belirlendi.